Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni. Orhan Erinç
9 Genel Yayın Koordınatöru. Hikmet
Çetinkaya 9 Yazıışlen Müdürü: İbrahim
Yıldız • Sorumlu Müdür: Fıkret llkiz
0 Haber Merkezi Müdüru Hakan
Kara 0 Görsel Yönetmen. Fikret Eser
lsühbarat' Cengiz Yıldınm 0 Ekonomi Özlem
Yüzak • Kültur Handan Şenköken • Spor
Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler. Sami
Karaören # Dûzeltme Abdullah Yazıcı #
Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgi-Belge
Edibe Buğra • Yurt Haberleri Mehmet Faraç
Yayuı Kurulır tlhın Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç, Oktay
Kurtbok* Uikmel Çetinkaya,
Şüknuı Sooer. tbrahim Yddız,
Orinn Bursah, Mmtafı Balbay,
HakanKara.
AnkaraTemsılcisı Mustafa Balbay Atatürk Bulvan
No: 125. Kat:4, BakanlıkJar-Ankarâ Tel 4195020(7
hat), Faks 4195027 • Izmir Temsılcısı: Serdar Kınk,
H.ZiyaBlv. 1352 S.Z'3Tel 4411220, Faks:4419117
• AdanaTemsilcisı. Çetin Yiğenoğlu, tnönüCd. 119
S.No:l Kat:l,Tel 363 12 11, Faks-363 12 15
Müessese Mudurü Üstün \kmen 0
K.oordmalor Ahmet Koculsuı •Muha-
sebe Büknt Yener • Idare Hüjcyln
Gûrer • Bılgj-Işlem Nıü lnal • Bılgı-
sayarStstem M&rüvct ÇHcrCSatış
FazttetKuzı
MEDYA C: • Yöneüm Kurulu
Başkanı - Genel Mudur Gülbln
Erduran 9 Koordınatör Rehâ
Ifitnun # Genel MüdurYanhmcısı
SevdaÇoban Tel 514 07 53 -
51395 80-51384«Kl,Faks:5,138463
Ya\ınU>aa \e Basan: Yenı Gun Haber ^jansı. Basm ve Yayıncılık A Ş
Türkocağ'ı Cad 39 41 Cağaloğlu 34334 Istanbul PK 246 - Sırkecı 34435 Isunbul
Tel (0212)512 05 05(20hat)
Faks (0,212)51385 95 www.cumhuriyet.com.tr 6EKİM1999 Imsak: 5.32 Güneş: 6.58 Oğle: 13.00 tkindi: 16.11 Akşam: 18.47 Yatsı: 20.08
Boeing dünya
turunu
tamamladı
• İstanbul Haber Servisi -
Boeing'den yapılan
açıklamada, Avusturya'nın
Lauda Havayollan'na ait
244 yolcu kapasıteli Boeing
767-300 ER uçağının,
Almanya'nın Frankfurt
şehnnden başladığı dünya
turunu 46 saatte
tamamladığı bildirildi.
Açıklamada, 5 farklı şehre
ulaşan ve 130 yolcunun
katıldığı dünya turunun
tahmin edılenden bir saat
önce bitinldiği belirtildi.
Superonline
kullanıcılarından
8 milyar
• İstanbul Haber Servisi -
İnternet kuruluşu
Superonline'dan yapılan
yazılı açıklamada, Yapı
Kredı Bankası işbirliğiyle
depremzedelere yardım
amacıyla 25 Ağustos'ta
başlatılan online bağış
kampanyası sonunda,
birçok ülkeden 370 kişinin
katılmasıyla 8 milyar lira
toplandığı bildirildi.
Açıklamada, bağışlann TC
Başbakanlık Afet Fonu'na
venlmek üzere Yapı Kredi
Bankası Ankara KJzılay
Şubesi'ndeki hesaplara
aktanldığı kaydedildi.
Raç işverenlepi
AB'de
• tstanbul Haber Servisi -
llaç ve Kımya Endüstrisı
lşverenler Sendikasf nın
(İEİS) Avrupa llaç Üreticisi
Birlikleri
Federasyonu'ndaki (EFPIA)
asil üyelıği, Türkiye'nin
Avrupa Bırliği haritasında
yer almasını sağladı.
İEtS'den yapılan yazılı
açıklamaya göre, EFPIA
yayımladığı son bültende
Türkıye'yi Avrupa Birliğı
üyelen listesme ve
haritasına alarak bu alanda
öncülük yaptı.
Eczacıbaşı'mn
anıları
• Istanbul Haber Servisi-
Eczacıbaşı topluluğunun
kurucusu Dr. Nejat F.
Eczacıbaşı'nın ölümünün 6.
yıldönümü anısına,
"Kuşaktan Kuşağa" adlı anı
kıtabının ikinci baskısı,
Eczacıbaşı Vakfi tan»fmdan
yeniden kamuoyuna
sunuldu. Dr. Eczacıbaşı'nın
yaşamını anlatan ve 16
sayfalık ck fotoğraf bölümü
bulunan kitapta, 20.
yüzyılda Türkiye'nin ve
dünyanın geçirdiğı köklü
değişimleri yer alıyor.
CNR Cleanex '99
Fuarı başlıyor
• tstanbul Haber Servisi -
CNR Uluslararası Fuar
Merkezi'nde yann ve pazar
günü yapılacak olan
Cleanex '99 2. Uluslararası
Endüstriyel Temizlik
Makinalan ve Ekipmanlan
Fuan'na Mis Group AŞ de
katılıyor. Mis Group'tan
yapılan yazılı açıklamada,
fuar süresince standlannı
ziyaret edecek konuklara bir
dizi etkınlik sunulacağı
belirtildi.
ÇEDEğitİm
Pnogpamı
• DIYARBAKIR
(Cumhurtyet Bürosu) -
Diyarbakır'da GAP
bölgesindeki kamu kurum
ve kuruluşlanyla çevre
örgütlerine yönelik olarak
düzenlenen 'GAP
Bölgesinde ÇED Eğitimi
Programı' seminerinde
konuşan Prof. Dr. Nur
Sözen, insanlann gereksiz
tüketimden uzaklaşması
gerektiğinı söyledı. Sözen,
uygar toplumlarda her
alanda kaliteye ciddi bir
yönehm olduğunu belirtti..
Şanlıupfa'da aşı
kampanyası
• ANKARA (AA)-
Şanlıurfa Sağlık Müdürü
Aziz Akı!. çocuk felci aşı
kampanyasına
başladıklannı belırterek,
"Hedefimiz, 240 bin
çocuğu aşıtamak. Bunun
için ev ev dolaşıyoruz"
dedi. Akıl, 1998yılmda
Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinde çocuk
felci hastalığına rastlanması
sonucu, bölgedeki 22 ilde
aşı kampanyalannın iki etap
halinde yeniden
yapılacağını söyledi.
Sanayi kuruluşlan zehirli atıklannı Kocadere'ye bıraktı
InegöPde bahkkadiamıİSTANBUL/BURSA (Cumhuri-
yet) - tnegol Organıze Sanayi Böl-
gesi'ndeki sanayi kuruluşlannın ze-
hirli atıklan Kocadere'ye bırakılın-
catoplu balık katliamı oldu. Marma-
ra Bölgesi Su Orünleri Kooperatif-
ler Birlıği Başkanı Ahmet Menek-
şe, tstanbul'da, 200'ü aşkın kişinin
balıktan zehirlenmesı konusunda,
"Uzmanlar ve bahkçı kuruluşlan
varken bilgisiz ve \etkisiz insanlann
• Bursa 11 Genel Meclisi Çevre Komisyonu üyesi Hüseyin
Zengin, balık ölümlerinin înegöl Organize Sanayi
Bölgesi'nin kirleticilerini Marmara'ya akıtan Kalburt
Deresi'nin Kocasu'ya kanşması sonucu olduğunu açıkladı.
kamuoyumıbagUendirmesiyanh^ır"
dedı. Istanbul Bölgesi Su Ürünleri
Kooperatiflen Birliğı Başkanı Nec-
det Altınbaş da teknolojinin ilerle-
diği bir dönemde bu gibi zehirlen-
meleri belirleyecek aletlerin Türki-
ye'de bulunmamasının üzücü oldu-
ğunu söyledi.
Kumkapı'da bulunan Su Orünle-
ri Hali'ndeki Balık Müstahsillerı
Derneği'nde açıklama yapan Ah-
met Menekşe, tstanbul tl Sağlık Mü-
l\/fflf1fl P/lffV ^P İHTVfll ltal)a'daki moda haftasının ardından Paris'te moda rüzgârlan es-
1VMUUU ITUriA tZ tUiyUl m e y e 5 ^ 1 ^ Yves Saint Laurent'in vanı sıra Belçikalı Dries van Na-
ten ve Japon Issey Miyake, 2000 yılının ilkbahar-vaz modasının çizgüerini taşıyan koleksiyonlannı tanıt-
ülar. Naten, çizgilerinde çiçeklere ağıriık verirken Miyake ise yumuşak renkler ve transparan giysilerte
büyük ilgi topladı. Miyake, defile sonrası kreasyonunu tanıtan mankenlerle birtikte podyuma çıkü.
Yamansaz GöKikıırııtuhx\or
dürlüğü'nün hamsı balığına ilişkm
karannın, bahkçı kuruluşlarından
hiçbir görüş alınmadan uygulama-
ya konulan yanlış bır karar olduğu-
nu savundu. Gölcük civarında ham-
si balığı olmadığını ve olsa bile dep-
rem sonrası buradan alınan su ömek-
lerinin analizlerinin temiz çıktığını
belirten Menekşe, Türkiye'nin en
ciddi gazetelerinin zehirlenme ola-
yını işlediklerinı aramsatarak "Bu &r
zeteier Avrupa'da da satıl-
maktadır. Bu nedenle ihraca-
timız olumsuz etkilenecek-
tir" dedı.
Balıklar karaya vurdu
înegöl'den Yenişehir'e ka-
dar binlerce dönümlük ve-
nmli tanm arazilerini sula-
yan, ancak tnegöl'deki kırli
sanayinin tehdidı altında bu-
lunan Kocadere'de yaşayan
balıkların yüzlercesi Yenişe-
hir'in Çamönü Köyü'nde ze-
hirlenerek karaya vurdu.
Bursa II Genel Meclisi
Çevre Komisyonu Üyesi Hü-
seyin Zengin, ölümlerin Îne-
göl Organıze Sanayi Bölge-
si'nin kirletıcilenni Marma-
ra'ya akıtan Kalburt Dere-
si'nin Kocasu'ya kanşması
sonucu olduğunu açıkladı
Zengin, "tnegöl sanayi böl-
gesindeki anrma bir an önce
bmnhneli vedevreye aunma-
hdır" dedı.
Akbalık, imroz. sazan. de-
libalık ve hızlı kanat tûrü
yüzlerce balığın ölü olarak
karaya vurması üzerine Bur-
sa 11 Çevre Müdürlüğü ekıp-
leri bolgeden balık örnekle-
ri topladılar. Çamönü köy-
lüleri, yıllardır yaptıklan uya-
nlann dıkkate ahnmadığını
savunan köylüler, "Biz yü-
lardır uyanrız. Kinıse dik-
katealmaz. Balık ölümlerini
yakında insan ölümleri izle-
yebflir" uyansını yaptılar.
BÜLENTECEVİT
ANTALYA - Dogal SİT alanı ilan
edilen Antalya'nın Lara bölgesi ya-
kınlanndakı Yamansaz Gölü kurutul-
maya çalışıhyor.
Türkiye'nin de taraf oldugu "Su-
lakAlanlannveBholojikÇeşitliligin
Korunması"nı amaçlayan Bern ve
Ramsar sozleşmelen ile garantı ve ko-
ruma altına alınarak imara açılmama-
sı gereken gölün çevresindeki inşa-
atlann sayısı 14 binı buldu. Jeolojı
Mühendısleri Odası tarafindan hazır-
lanan bir raporda, bölgenın 10-50
metre arasında değişen çamur taba-
kasından oluştuğu vurgulanarak ima-
ra uygun olmadığı bildirildi. Türkı-
ye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD)
Antalya Şube Başkanı HediyeGün-
düz, Yajmansaz bölgesinin tıpkı Ya-
lova'ya benzedığini ve sulak alanda
ınşaata izın \enldığını belirterek
"Oiası bir faciada biz insanlann göz
göre göre öfanelerini istemivoruz" dı-
yerek bölgenın ımara kapatılmasını
istedi.
Yamansaz Gölü'nün her şeyden
önce bir sulak alan ve su kaynağı ol-
duğunu anımsatan HedıyeGündüz,
şöyle dedi'"Bu sulak alanın dibi met-
reİerce çamuria kaplıdır \e su oram
çok yüksektir. Bir su alanı olan böl-
gede toplanan sular, traverten yapıb
toprak altında toplanıp Yamansaz'a
akmaktadır. Ancak EKSf tarafindan
yıllar önce planlanmış olan Göl Ku-
rutma Projesi'nin devam ettirildiği-
ni görmekteyiz. Bu çahşmalar sonu-
cu göl 1-1^ metre kadar azalmış ve
hakn de fazla sular tahliye kanalı ik
Akdeniz'e boşaltümaktadır."
Gölün kurutulmuş alanlannda 14
bin kadar konut yapımının devam
ettiğini öne süren Hediye Gündüz,
"Daha şimdiden bu binalardan ba-
zılannın 40-50 dereceye varan eğim-
lerle yan yatöğını da görüyoruz'" dı-
ye konuştu. Gündüz, Türkiye'nin de
taraf olduğu Bern ve Ramsar söz-
leşmelerine göre Yamansaz Gölü'nün
koruma altında tutulması ve kesin-
likle ımara açılmaması gerektiğinı
de vurguladı.
YOLCU
FATIH TURKMENOGLU'NDAN
MİDİLLİDEN ATİNAYA UZANAN
BİRYOLÖYKÜSÜ
BU AKŞAM
www.ntv.com.tr
Balıklann geleceği tehlikede
Denmnalannm
deııgesınuşıAHMET ŞEFTK
TRABZON-1980'ler-
de Karadeniz'e bulaşan ve
hızla çoğalan Karade-
niz'deki balıklann gelece-
ği için büyük tehlike oluş-
turan Mnemiopsis Leidy
adlı denizanası benzeri or-
ganizmamn düşmanı Be-
reoSP de nihayet Karade-
niz'e ulaştı. Doğa, Kara-
deniz'ı tehdit eden bu or-
ganızmaya karşı kendı ön-
lemini aldı ve başka bir
organizmayla denge sava-
şını başlattı.
KTÜ-DBF Öğretim
Üyesi Doç. Dr. KadirSev-
bın, iki ayı aşkın bir süre-
e-posta : tan (g prizma. net. tr
dir gerçekleştirilen araş-
tırmalar sonucunda bu teh-
likeli organizmanın balık
stoklarma ciddi darbeler
vurduğunun saptandığını
bildirdi. 1994'de Mnemi-
opsis Leidylerin tüm Ka-
radeniz'de lOOmilyonto-
na ulaştığmı, bır günde bir
organizmanın 100 litre ci-
vannda suyu fılitre ede-
rek bunun içindeki besin-
leri, lavra ve yumurtalan
tükettiğini belirten Sey-
lan, bu durumun ekolojik
dengeyi olumsuz yönde
etkilediğini açıkladı.
Seylan'm verdiği bilgi-
lere göre tıpkı Mnemiop-
sis Leidy gibi Bereo SP
adı verilen Atlantik Ok-
yanusu'nda yaşanan en-
demık (bölgeye özgü) bir
denizanası Karadeniz'de
hızla çoğalmaya başladı.
Tıpkı Leidy gibi gemi-
lerin balast sulanyla Ka-
radeniz'e geldiği sanılan
Beroe SP'nin en önemli
özelliğı Mnemiopsis Le-
idy'le beslenmesi. Uzman-
lar, çok büyük bir hızla
çoğalan Bereo SP'nin
Mnemiopsis Leidyleri gi-
derek daha fazla tükete-
ceğini, dolayısıyla Karade-
nız'de ekolojik dengenin
yeniden sağlanacağını dü-
şünüyorlar.
Karadeniz'de balıklann
da balıkçılığın da gelece-
ği bu savaşa bağlı.
Beroe SP'lerin ne ka-
dar zamanda M. Leidyle-
ri tüketeceği ise belli de-
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
Anayasa Değişsin, Ama...
Bazı 'demokratik' çevrelerde, en 'ıspanakh' lâf, şu
lâf değil mi "...bir kere daha görüldü ki, vatan-
daşırraz devletine güvenmiyor; buna karşılık, 'Si-
vil Topium' örgütlerini daha etkili, daha dinamik
buluyor, onlara daha fazla güveniyor..." Bunlar,
kelımesi kelimesine, TÜSİAD Yüksek Istişâre Başka-
nı Bülent Eczacıbaşı'nın ağzından çıkmış; asıl an-
lamını, önerinin neyin üzerine 'oturduğu' anlaşılınca
çıkarabiliyorsunuz; diyor ki, çünkü: "...topium temiz
siyaset istiyor ama, bu isteğini dile getirmesi mev-
cut yasalarla güçleştirilmiş durumda. Anayasa'da
bazı maddelerin değrşmesi gerek..." (Milliyet, 11
Eylül 1999).
Daha çarpıcı olan, başka şey: Yargrtay Başka-
nı'nın Cumhuriyetçi 'Sivil Topium' yerine; daha çok,
'Sistem'in denetimindeki 'protektora', 'Dominyon'
gibi ülketerde (bizde 'Meşrutiyet' ve 'Mütarefce'de) gö-
rülen 'tüketici' 'Sivil Toplum'u özlermiş hissini veren,
'mâhût' konuşmasını, sanayici takımının 'acay/p'des-
teklemiş, ona arka çıkmış olması:
Ishak Alaton diyor ki:"..JVnayasa'da birçok ku-
ralın kaldınlması, değişmesi, başka deyişle, Ana-
yasa'nın yeniden ele alınmasına inanıyorum. Bu-
gün yaşanmakta olan 'sivil toplum'un uyansıdır.
'Sivil toplum'a desteğimiz, her zamanki gibi de-
vam edecektir." Üzeyir Garih ise şunlan soylemiş:
"..^nayasa'nın bazı maddeleri değişmeli, mev-
cut Anayasa tâdilâta ugramalı, günün koşullan-
na uydurulmalı, çünkü yeterti ve bugünün şartla-
rma uygun değil!" (Aynı gazete). Daha başka işadam-
lan da, aynı çizgiyi savunmaktalar: halkın devlete gü-
veni kalmamıştır, Anayasa kötüdür, 'Sivil Topium'iyi-
dir; 'Sivil Toplum'u esas alan başka bir Anayasa ya-
pılmalıdır.
Farkında mısınız, bunlann 'Sivil Topium' dediği,
meselâ sendika konfederasyonlannın, köylü/işçi/es-
naf halk cephesinin, yönetime ağırtığını koyacağı bir
topium değil; bundan odlen kopuyor; onlann 'Sivil Top-
lum'u, büyük sermayenin devleti kontrol edebi-
leceği bir yönetim tarzı: Kısacası, halkın devlete
güveni kalmadı derken, halk holdinglere güveniyor de-
meye getiriyoriar, pek güzel kullandıklan Media da,
o istikamette ağız btrliği ediyor. Böyle başa, böyle traş!
Acaba sâhiden dedıkleri gibi mi? Hangi sosyal hiz-
met, KİTIerden holdinglere geçtiyse; belki hızlandı,
çabuklaştı ama, kesinlikle daha pahalı, yâni 'kazık',
daha da 'düzensiz' oldu. Bu şikâyet halkın şikâyeti-
dir, kime sorsanız söyler; aynca 'yönetime güvenme-
diği' dogru ama, 'devlet'e güvenmediği, yanlış: Bü-
tün kamuoyu yoklamalanndan, halkın en çok güven-
diğı kurum Cihet-i Askeriye çıkıyor; hem de 'yanlış'
müdahalelere, bazı 'yanlış' paşalara rağmen: TÜSİ-
AD, Silahlı Kuvvetleri, yoksa devletten saymıyor
mu? Acaba son depremde Holding Basını'nın, aske-
rin hizmetlerini unutması, sivilleri öne çıkarması da,
aynı heves ve çabadan mı ileri geliyor?
Zurna burada zırt diyor
Peçetelerie haviulan birbirine kanştınnıyor muyuz?
Türkiye, bir Dr. Frankenstein dramı yaşıyor: Dr.
Frankenstein, ölülerden topladığı parçalarla, yaşa-
yan bir 'canavar' yaratır; felâket şu ki, bir süre sonra
bu canavar, denetiminden kurtulur, hatta ona hükmet-
meye yönelir!
Yaşadığımız, aşağı yukan bu! Utusal Demokrat Dev-
rimi'ni başaran Türkiye, Cumhuriyetini demokrasi-
yetaşıyacaktı ya, dayanması gereken sosyal sınıfi (bur-
juvazi'yi) öze) bir ihtimamla, adeta 'serada' yetiştirdi:
Uzun zaman, velinimeti Bürokrasi'nin (Partiler'in Yö-
netimleri'nin) önünde el pençe divan dunjp, 'avanta'
bekleyen bu kesim; biraz palazlanınca; hele de, 'ec-
neö/'sermaye'nin 'içerdeki' 'mutemed/'göreviniyük-
lenince, başladı eskı 'efendisi'ne 'postakoymaya': Şu
şöyle olmaiı, bu böyle olmalı, şunu şöyle asınız, şu-
nu şöyle kesiniz, filân festekiz! Türkiye'nin yanm yüz-
yıldır yaşadığı 'dızi fılm' bu, kanıtı da ortada, gazete-
lerde yayımlanıyor: TÜSlAD'ın ilk Demokrasi Rapo-
ru'nda, yönetime bir sürü değişiklık önerisı sunmuş-
lan yönetimler, bunlann 27 tanesini -söz dinleyerek-
yasalaştırmış; 18 adedi hâlâ anti/demokratik nitelik-
leriyle, mer'iyetteymiş, mutlaka değiştirilmeleri iste-
niyor.
Haksızlığı ve eşitsizliği görmemek imkânsız. Hol-
ding sahıplerinın -yâni işverenlerin- Yönetim'e karşı
bu "yukardan' ve dupedüz 'yöntendirici' tavnna; ül-
kemizde, üretımın asıl itici ve üretici gücü olan işçiler
sahip mıdir? Sendikalar arasında örgütlenmiş bir 'si-
vil' platform, yönetimden, anayasada işçi sınıfı ve
üretici köylü zümresi lehine değişiklık önerileri geti-
rebilir mı? Getırirse, kopanlacak kıyameti düşünür
müsünüz? Aynca, 'demokratik' ve 'sivil' baskı grubu
olarak, yerel ve genel grevler yapılacağını, toplantı-
lann ve gösterilerin düzenlenecegini açıkladığını, he-
saba katınız; acaba şu bildiğimiz 'sivil' Media'nın 'S/-
vil' holdinglerin, dolayısıyla, 'sivilyönetimin', tepkisi
ne olurdu? Zurna işte burada zırt diyor, gerçekte
Anayasa'nın değiştirilmesi, 'sahici' bir 'sivil' cum-
huriyete ulaşılmak için talep edilmiyor, askerî
darbelere, yerii yabanci sermaye baskısına rağ-
men, Türkiye'de bir türlü tam anlamıyla gerçek-
leştjrilemeyen, made in USA 'Sivil topium'; yâni
sermayenin, hem yönetime (bürokrasi'ye) hem
hayatn bütün koşullanna hükmettiği birtoplumun
hukukî çerçevesi çatılmak isteniyor.
Kendi filmleri $âhrt! •
Bunun en önemli şartı, cumhuriyetin febaa'yada
'kul' mertebesinden, 'yurttaş'lığa yükselttiği bi-
reyi, 'tüketici' düzeyine indirgemek; 'sosyal' cumhu-
riyette, yönetimin soaımlu olduğu nice 'hizmeti' bir
güzel özelleştirip küreselleştirerek kamusal olarak ge-
liştirilen yurt, millet, dil vetarih bilincini yozlaştırmak-
tır; cumhuriyetin sosyal hizmetleri, demır/çelik üreti-
minden, petro/ kimya sanayiine; oradan sağlık, eği-
tim ve öğretim'e; dahası, iletişim ve ulaşım'a; her tür-
lü sanat faaliyetine ve bilimsel çalışmaya kadar uzan-
maktadır, öyle mi; bunlar, ıstense de, istenmese de,
'ulusal', dolayısıyla 'kamusal' ve 'sosyal' oJacaktın ta-
bii, yurttaşa vereceği, siyasi 'terbiye' de!
'Ozelleştirme', önce bu düzeni tahriplegörevlidir
Kamu hizmetlerini 'daraltmak've 'küçüttmek', bire/e
verilen 'yurttaşlık' eğitimini yok etmek demek! Bunun
nasıl olacağını anlamak için, Media'nın, 'özelleştiril-
dikten' sonra, hangi yaşama tarzının, hangi seviye-
de telkinini yaptığına bakınız; gittikçe 'özelleştirilen'
ulaşım, iletişim, öğretim ve sağlık hizmetlerinin, ulu-
sal ve tarihsel sorumlulukla mı, yoksa bireysel ve pa-
rasal 'avanta' kafasıyla mı örgütlendiğini araştınnız.
Sosyal cumhuriyette, sorumluluk, yurttaşın denetimi
altndadır; sonucu, seçimlerie alınır; made in USA 'in-
san haklan' demokrasisinde, dekor ve aksesuvar ay-
nı görünür ama, oyunu çok farklı oynarlar; yetki ve oto-
rite sermayenindir; seçimler hiçbir şeyi değiştirmez;
'insan haklan' derseniz, sermayenin çıkarianna el-
verdiği kadar uygulanır.
Hatabiı, bu engin demokrasinin, Kızılderililerin ve
Zencilerin 'insan haklan'nı ne kadar uyguladığına -
uzağa gitmeye hâcet yok- kendi filmleri şâhit: Hem
de ne biçim!
http-7/www.prizma.nett-/AILHAN
http^/www.bilgiyayınevi.com.tryailhan
Faks/0-212/2601988