Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 EKİM 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
kuftur@cumhuriyetcom.tr 13
Anadolu'ya sanat taşıyan festival
Çeşitli etkinleri kapsayan 5. Uluslararası Eskişehir Festivali 9 Ekim 'de başlıyor
Kiiltûr Servisi - Uluslararası
Eskişehir Festivali, beşrnci yılın-
da 9-17 Ekım tarihlen arasında
dünyaca ünlü sanatçılan ve genç
yeteneklen bır araya getirecek.
Uluslararası sanat fesüvalleri kav-
ramının Türkiye'nin üç büyük ili
dışında Anadolu'ya da yayılma-
sını amaçlayan festıvalin klasik
müzik ağırhklı olan programın-
da tiyatro, çağdaş dans. caz, ço-
cuk etkinlikleri ve resim sergile-
ri de yer alıyor.
Programmda çocuklara ve
gençlere özel bir ağırlık veren
Uluslararası Eskişehir Festiva-
li "nin 5. yıl programmda çocuk
etkinlikleri yine önemlı bir yer tu-
tuyor. Festivalin bu yılki progra-
mmda dıkkat çeken etkinlikler
arasında Osmanlı'nm 700. yıh
nedenıyieCoocertoKötn'ün 'Kla-
sik BaO Müziği'nde Osmanlı Et-
kileri" temalı konsen, British Co-
uncil'in katkılanyla sanatsever-
lerle buluşacak olan Red Priest
ve Fine Arts Brass Ensembte gı-
bi gruplann konserleri ve Türki-
ye'ye ilk kez Uluslararası Eski-
şehir Festivali kapsamında gele-
cek olan \öortman/deJonge Dans
Topluluğu"nun göstenlen yer alı-
yor. Zeytınoğlu Eğitım. Bılim ve
Kültür Vakfi önderlığınde düzen-
lenen festival çok sayıda kurulu-
şun sponsorluk katkılan ile ger-
çekleşiyor.
Solist Ylisha Keylin
5. Uluslararası Eskişehir Fes-
tivali'nin açılışı, Bilkent Senfo-
ni Orkestrası'nın 9 Ekim günü
saat 20.00'de Anadolu Üniversi-
tesi Kapalı Spor Salonu'nda ve-
receğı konser ile gerçekleşecek.
Tadeusz Strugala'nm yönetece-
gi konserin solisti ise keman sa-
natçısı Misha KeyBn olacak. Çay-
kovski'nin yapıtlannın seslendi-
rileceği konser 10 Ekim günü sa-
at 21.15 'te Anadolu Üniversite-
si AKM Konser Salonu'nda tek-
rarlanacak.
Izmıt Büyükşehir Belediyesi
Bilkent Senfoni Orkestrası'nın konseriyle başlayacak festivalde, The Fine Arts Brass Ensemble,
Elvin Jones-Jazz Machine, Red Priest Topluluğu, Concerto Köln & L'orient Imaginaire, Ihsan
Özgen Anatolia, Voortman De Jonge Dans Topluluğu'nun yanı sıra îzmit Büyükşehir Belediyesi
Şehir Tiyatrosu ve îstanbul Devlet Tiyatrosu'nun oyunlan da yer alıyor.
Şehir Tiyatrosu 'Nasreddin Ho-
ca' adlı çocuk oyununu 10
Ekim'de saat 14.00 ve 17 00'de
Eskışehır Büyükşehir Belediye-
si Kültür Merİcezı'nde sahneleye-
cek. Nasrettin Hoca öykülerinden
derlenen oyun Çın kuklası, ipli
kukla ve el kuklası gibı degişik
teknıkler ile gölge oyunu ve med-
dahı bir araya getiren bir çalışma.
Işıl Kasapoğlu'nun yönettiği
oyunda Melih Düzenli. Bülent
Emin >azar, Benian Dönmez ve
Aslı Kasapoğlu rol alıyor.
Simon Lenton. Angela Whe-
lan, Stephen Robert,Simon Hogg
ve RichardSandland den oluşan
The Fine Arts Brass Ensemble
11 Ekım Pazartesi günü saat
12.30'da AKM Fuaye'de bir kon-
ser verecek. The Fine Arts Brass
Ensemble, Antarktıka dışında bü-
tün kıtalarda ıki bın beş yüzün
üzerinde konser vermış bır top-
luluk. Çalgılannda vırtüöz olma-
nın yanı sıra eğlenceden ve eğ-
lendırmeden de kaçınmayan mü-
zısyenlerden oluşuyor. Rönesans-
tan başlayıp caz klasiklenne ka-
dar ulaşan bakır üfleme çalgılar
beşlısi ıçın bestelenmış zengin
bir eser dağarcığma sahıp. Aynı
gün saat 21.15 'te de kapalı spor
salonunda Ehin Jones-Jazz Mac-
hine konseri gerçekleşecek. Kon-
ser 12 Ekım günü de depremze-
deleryararmatekrarlanacak. Ay-
dm Kandemir'ın 'Nereden Get-
dik, Nereye Gidiyoruz' başlıklı
dia gösterisi ve söyleşisi A.Ü.
Kırmızı Salon'da 11 Ekim'de sa-
at 15.00'te, 12 Ekim'de saat
11.00'deizlenebilir.
Izmit Büyükşehir Belediyesi
ŞehirTiyatrosu 'Sevdah Bulut' ad-
lı oyunu, Jean Pierre Cornoua-
iie'nin rejisiyle 13 Ekim'de saat
14.00 ve 17. OO'de Eskişehir Be-
lediyesi Kültür Merkezi'nde sah-
neleyecek. Oyun Nâzım Hik-
met'in aşkı ve doğa sevgisini iş-
leyen masalından yola çıkıyor.
Mehmet Okonşar'm Jean Phi-
lippe Rameau. George Gershwin.
Joseph SchiIHngcr. Franz List ve
kendı bestelerini seslendirecegı pi-
yano resitali aynı günü saat
18.45'te A.O. Sinema ve Göste-
ri Salonu'da gerçekleşecek. Saat
21.15 'te ise AKM Konser Salo-
nu'nda Voortman DeJooge Dans
Topluluğu ızlenebılecek. Bugü-
ne dek pek çok uluslararası fes-
tivale konuk olan, Avrupa'nın he-
men bütün ülkelerinde gösteri-
ler sergileyen Vbortman/de Jon-
ge topluluğu sahnedeki çalışma-
lannın yanı sıra ikı dans fılmi de
gerçekleştirdı, üçüncü film için
yoğun bir çalışma sürdürüyor.
Gösteri, 14 Ekim'de AKM Kon-
ser Salonu'nda saat 18.45 'te tek-
rarlanacak.Günün bir diğer et-
kinliği de Red Priest Toplulu-
ğu'nun saat 21.15 'te A.Ü. Sine-
ma ve Gösteri Salonu'nda vere-
ceği konser. Gramophone dergi-
sınde 'tngiitere'nin en dinamik,
en teatral, en çılgm ve farkb Ba-
rok topluluğu' cümlesıyle tanıtı-
lan Red Pnest Topluluğu Piers
Adams. Julia Bishop. Agela East
ve Red Priest'ten oluşuyor.
Kapanış konseri gençlerie
Anadolu Üniversitesi Yıküzlar
Oda Orkestrası 15 Ekım Cuma
günü 12.30'da AKM Fuaye'de bir
konser verecek. Îstanbul Devlet
Tiyatrosu, Peter Shaffer'ın yaz-
dığı Latvrence Tillın yönettiği
Karanbkta Komedi'yı saat
21.15'te AKM Konser Salo-
nu'nda sahneleyecek.
16 Ekim'de ise ConcertoKöin
& L'orient Imaginaire saat
18.45'ta AKM Konser Salo-
nu'nda bir konser verecek. 1985
yılında Almanya'nın Köln ken-
tinde kurulan ve 18. ve 19. yüz-
yıl başı eserleri üzenne uzman-
lasan Concerto Köln topluluğu-
nun bütün üyelen orijınal dönem
enstrümanlan kullanıyor. Günün
bir başka etkinliği, saat 21.15 'te
A.Ü. Sinema ve Gösteri Salo-
nu'nda gerçekleşecek olan thsan
Özgen Anatolia 'Bektaşi Nefester'
konseri.
Îstanbul Devlet Tiyatrosu, Ay-
«eLebriz'in yönettiği 'Rüzgâria
Yansan Tay' adlı çocuk oyunu-
nu Eskişehir Belediyesi Kültür
Merkezı'nde 16 Ekim ve 17
Ekim'de saat 15.00'te sahnele-
yecek.
Festivalin kapanış konserinı
Anadolu tnivershesi GençMk Sen-
foni Orkestrası verecek. Saat
18.45'te AKM Konser Salo-
nu'nda gerçekleşecek konseri Na-
zım Rızayev yönetirken bariton
Mesutİktu da solist olarak orkest-
raya eşlik edecek.
ANAHTAR KİTAPLAR 1993TE YAYIMLAMIŞTI
Prens hep vardı!
• "Yayınevimiz Prens'i ilk kez Nazım Güvenç'in doğru
ve eksiİcsiz çevirisiyle okura sunuyor" ifadesinde ısrar
etmeyi emeğe saygının bir gereği biliyonız. Temmuz
1999'da fotoğraflarla zenginleştirilmiş baskısını yaptık.
MEHMET ATAY
Machiavelli nın Türkçedeki serüveni
gıtgıde "makyaveHk" bır hal almaya
başladı! 31 Ağustos 1999tarihli
Cumhuriyet'te Fecir Alptekin imzalı
röportajla kanşık bir tanıtım
yazısında Machiavellı'nin ünlü eseri
Prens'ı, çevırmen RekinTeksoy'un
"Türkçeye kazandırdıgT
müjdelenıyor! Gün ortasında
günaydın der gibi.. Oysa Prens
Türkçede hep vardı! İlk çevırisı daha
IV. Murat'a kadar gidiyor.
Cumhuriyet döneminde de 1993
yılına dek degişik yayınevlennde
farklı çevirmenler tarafindan
yapılmış dört çevirisi daha var.
Ne ki bunlann tümü de Fransızca
veya îngilizce çevirilerden hareketle
yapıldıklan için
ve özellikle
Fransızca kaynak
metin neredeyse
iki yüz yıllık ve
hayli serbest bir
çevın oldugu için
Türkçe çevirilere
de, bundan
kaynaklanan
kusurlar oldugu
gibi yansımıştı.
1993 yılmda
"Anahtar
Kjtaptar" yayınevi
olarak biz, ilk kez
ve "Itahanca en iyi
baskı kabul edilen
G. Lısıo tarafindan
haznianmış
(Fktransa, Sansoni
1899) metne dayanan Giulio Einaudi
Editore, 1981 baskısını esas alan",
Nazım Güvenç tarafindan yapılmış
ve söz konusu kusurlardan
anndınlmış bir çevirisini Prens
başlığıyla yayımladık. O günden
bugüne de yeni basımlannı yaptık.
Son olarak, daha Temmuz 1999'da
fotoğraflarla zenginleştirilmiş yeni
bir baskısını okuyucuya sunduk.
Dahası, çeviriyi yapan Nazım
Güvenç (ki siyasal bilim, tarih gibi
konularda kitaplan, incelemeleri.
çevirileri olan, geniş kültürlü ve
deneyimlı bir arkadaştır ve özel
olarak Machiavelli üzerinde
çalışmaktadır. Halen Machiavelli'nm
bir başka çok önemli \e hıç
çevrilmemiş, kısaca "Discorso™"
(Söyleşiler) başlıklı kiubını kılı kırk
yararak çevirmektedir. Kasım ayında
da, Machiavelli'nin yme onun
tarafindan ve Italyanca aslına uygun
olarak yapılmış "Savaş Sanatı
PRENS
Üstüne"yı yayımlamaya
hazırlanıyoruz). Kitabın başına
koyduğumuz uzun bir incelemesinde
16. yüzyıl Italyasını, Machiavelli'yi
ve Prens'i Türk okurlanna tanıtırken
Türkçede daha önce yapılmış
çevırilerde yukanda belırttiğımiz
(Rekin Teksoy'un da vurguladığı) ve
daha başka kusurlara da işaret etti.
Yani, Fecir Alptekin'ın yazısında
Sayın Rekin Teksoy'dan aktararak
daha önceki çeviriler hakkmda dile
getirdiği yakınmayı biz üstümüze
almıyoruz, reddediyoruz ve daha
1993 yılında çevinnın arka kapağına
koyduğumuz "Gerçekten
Machiavelli makyavelist miydi?"
sorusuyla başladıgımız tanıtım
yazısında vurgulamış olduğumuz
"Yayuıevimiz Prens'i
ilk kez Nazım
Güvenç'in doğru ve
eksiksiz çevirisiyle
okura sunuyor"
ifadesinde ısrar
etmeyi emeğe
saygının bir gereği
bıhyoruz.
Sayın Rekin
Teksoy'un kendi
çevirisini "daha
güzeLdaha
doğru" bulması
onu ilgilendinr ve
bir yerde anlaşılır
bir şeydir.
Teksoy,
entelektüel
bırikimiyle
sinema yazarlığı
ve
programlanyla. Boccaccio ve Dante
çevirileriyle kültür yaşamımıza çok
değerli katkılan olan bir msan. Buna
bir de Machiavelli'yi ekleyerek
kendi adını gelecek kuşaklara
bırakma çabasını alkışlıyoruz. Yeri
gelmişken, Oğlak Yaymlan'nın
sahibı ve yöneticisi Sevgıli Raşitve
Senay'ı da değerli yayınlan için
kutluyoruz. Bizim karşı çıktığımız
olay. maalesef insanlanmızda çok
görülen bir kötü alışkanlık,
başkasının emeğini yok sayma
çabasıdır. En azından nesnel olarak
böyle bir görüntünün ortaya
çıkmasıdır.
Bir küçük serzeniş de değerli yazar
Selim Deri'ye 7 Eylül tarihli
Cumhuriyet'te "Yan Odası"
köşesinde Rekin Teksoy'un Prens'ini
överken "bizim Prens"m altı yıldır
eline geçmemesini yayınevimizin
eksikliği olarak gördük Gazetenin
Kültür Servısı'ne bır adet bıraktık.
Necmi Sönmez'in Fransa da organize ettlfii uluslararası sergl
Güncelsanatın farkh eğilimleri
veyeni anlatım olanaklanPARİS (Cumhuriyet) - Çalış-
malannı Frankfurt'ta sürdüren
Necmi Sönmez'in organize ettı-
ği uiuslararası birçağdaş sanat ser-
gisı, Kuzey Fransa'daki Forum
D'Art Franco Allemand'da açıl-
dı. 17. yüzyıldan kalma büyük
bir şato olan Château de Vaudre-
mont'ta 'Yapısal Değişimler/
Stnıctures Trans>'erses' ısmi al-
tmda 2 Ekim'de açılan sergide
Elisabeth BaDet (Fransa), Heike
BaranoHsky (Almanya), Sunil
Gupta(Hındistan/lngiltere), Jiri
Kovanda (Çek Cumhuriyetı), Bri-
gitte Kowanz (Avusturya). Kirs-
ten Kriiger (Almanya), Renee Le-
vi (Isviçre). S. Ali Oreyzi (Iran).
Sefa Sağlam (Türkıye). Anna-
kathrin Schreiber (Almanya),
Claude Sui Bektb (Almanya) ve
MkhaelaZimmer'in (Almanya)
fotoğraf, heykel, yerleştırme, vi-
deo ve obje tekniklenyle gerçek-
leştirmiş oldugu yeni çalışmala-
n izleyicilere sunuluyor.
Sekiz farklı ülkeden
1990"lı yıllardan ıtibaren çağ-
daş sanat sergilennde kendinı hıs-
settırmeye başlayan 'internati-
onalstyle', sanatçılann geldikle-
ri ülkenin sosyo-politik özellik-
lerinden sıyrılarak, kimi ortak
uluslararası paydalar etrafinda ış-
lerini şekillendirmesine dayanı-
yordu. Sönmez'in sergısinin dik-
kati çeken ilk özelliğı. sekiz fark-
lı ülkeden davet edilen sanatçıla-
nn büyük bir çeşitlilik gösteren ışlerin-
de, kendı aralanndaki kültürel farİdılık-
lara rağmen ortak görsel formlarla di-
yaloğa geçmeleri. Şatonun 300 metre-
kareye yakm sergi alanında izleyicile-
re sunulan çalışmalar, beş salonda ba-
zen ikişer, bazen de üçlü gruplar halin-
de birbırlerinı etkılemeyecek aralıklar-
la mekâna dağıtılmışlar. Serginin gjri-
şinde sağ tarafta New York'ta yaşayan
Sefa Sağlam 'ın kahve cezvesi, tahta ka-
şıklar gibi malzemelen kullanarak ger-
çekleştirdıği objesı ıki farkh özelliğe
sahip. Bunlardan ilki, ancak üzerine be-
lirli bir noktadan ışık voırunca ortaya çı-
kan gölgeler. Bu gölgelere bakıldığm-
da duvann üzerinde Arapçaya benzerbir
yazının yavaş yavaş belirdiğı görülü-
yor. Sanatçının okunamayacak denli so-
yutladığı kelımeler, çalışmanm gizem
dolu ıkincı özelliğıni oluştumyor. Uzun
bir süreden beri AIDS vırüsüyle birlik-
te yaşanıını sürdüren Sunil Gupta'nın,
büyük boyutlu iki fotoğrafında farklı
temalan ele aldığı gözlemlenıyor. Sa-
natçıyı çıplak olarak bir Noel ağacının
önünde gösteren fotoğrafla, eşcinselle-
Jiri Kovanda - ofoje, 1999
'ergide 12 sanatçının
fotoğraf, heykel, yerleştirme,
video ve obje teknikleriyle
gerçekleştirmiş oldugu yeni
çalışmalan izleyicilere
sunuluyor.
rin yoğun olarak yaşadığı Güney Lond-
ra'daki sokaklann birinden çekilmiş so-
kak manzarası bir arada sergileniyor.
tkincı salonda Brigitte Kowanz'm sa-
yılan ve harfleri kullanarak gerçekleş-
tirdıği etkileyici neon objesine, Jiri Ko-
vanda'nm büyük boyutlu bir duvar yer-
leştirmesi eşlik ediyor. Prag'dan ve Fran-
sa"dan sokaİdardan topladığı garip nes-
neleri yan yana getırerek oluşturduğu
çalışmasında Kovanda'mn günlük ya-
şama ait metaforlan izleyen şiirsel bir
yaklaşım açısı var.
Nantes ve Hamburg'a gidecek
Îstanbul'da doğan Renee Levi, kü-
çük yaşında ailesiyle birlikte Isviçre'ye
göç etmiş. Sanatçının küçük renkli kâ-
ğıtlardan oluşan etkileyici objesi, üçün-
cü salonda, Kirsten Krüger ve Heike
Baranovvsky'nın işleriyle birlikte sergi-
lenmekte. 'Pazar Eğlencesi' isimli bü-
yük boyutlu yerleştinnesinde Krüger, mi-
zahi öğeleri de kullanarak hafta sonu ya-
pılan yemekli aile gezilerini gündeme
getirirken Baranovvsky'nin iki moni-
törlü video çalışmasında son derece ya-
vaş bir tempoyla tepesi buzlarla kaplı
bır dagın sisler arkasında kaybo-
lup tekrar ortaya çıkması görü-
lüyor.
Dördüncü salonda yer alan S.
Ali Oreyzi 'nin on adet özel ola-
rak çerçevelenmış polaroid fo-
tograftan oluşan çalışması kav-
ramsal bir bütünlüğe sahip. Sa-
natçının Islam minyatürlerinde
neden gölgenin kullanılmadığı
sorusundan yola çıkarak, değı-
şik renkli kıtap kapaklanm alt al-
ta, üst üste koyduktan sonra on-
lann polaroid fotoğrafını çek-
mesi ilk bakışta kolayca anlaşıl-
mıyor. Çünkü polaroidlerin ta-
mammda soyut resimlerde gör-
düğümüz bir atmosfer hâkim.
Annakathrin Schreiber'in ol-
dukça ilginç olan işi, ölmüş an-
lar ve onlar için sanatçının dik-
tiği elbıselerden oluşuyor. Kü-
çük bir kutunun içine yerleşti-
rihmş olan anlarm büyük birti-
tizlik ve sevgi dolu detaylarla
zenginleştirilmiş olan elbisele-
rini daha iyi kavrayabilmek için
uzun uzun bu çalışmaya bak-
mak gerekiyor.
Serginin dördüncü ve en bü-
yük salonunda dikkati çeken ilk
iş, Claude Sui Bellois'nin büyük
boyutlu bir yer heykeli. Büyük
bir kare formu oluşturacak şe-
kilde yan yana getiribniş 49 adet
40x40x20 boyutlanndaki küpler-
den oluşan bu çalışmanın önyü-
zeymde metal üzerine kazmmış
palimpsestleri andıran bir doku göz-
lemleniyor. Elısabem Ballet'nin iki mo-
nitörlü video çalışması, Rus askerleri-
nin Berlin'den çekildikten sonra arka-
lannda bıraktıklan kışlalarda çekilmiş
görüntülerden oluşuyor. Mekânlannka-
rakteristiklerini önplana çıkaran bu ça-
lışmasında Ballet'nin heykelsi formla-
n irdeleyen bir yaklaşmıı var. Micha-
ela Zimmer'in iki ışık kutusunda kul-
landığı imgelerin çıkış noktası sanatçı-
nın sandviç- baskı tekniğini kullanarak
yakaladığı etkileyici görüntüler. Sanat-
çının kendi vücuduhu konu alan fotoğ-
raflannda yakaladığı, 'çok anlamlıhk'
izleyiciler farkh bir yaran dünyasının ka-
pısmı araladığı gibi onlan bir tür ta-
nımsızlıkla baş başa bırakmayı da ba-
şanyor.
Seıgılenen her çalışma hakkmda, ara-
lannda Ingrid Schaffher, Stephan Vbn
Wiese gıbı tanınmış sanat tarihçılerinin
yazılannın ve Robert Fleck'in önsözü-
nün yer aldığı Fransızca-Almanca dil-
lerindeki bir katalogla belgelenen 'Ya-
pısal Değişimler' sergisinın bir sonraki
duraklan Nantes ve Hamburg kentleri
olacak.
BUAŞAMADA
ŞUKRAN KURDAKUL
Dizelere Yansıyan Acıımz
Cahit Irgat
Arzusuyla göç etmedi
Kelepçeli götürdüler
Geceyansı.
Ay vurdu odasına
Bir daha görünmedi.
• • •
Bir türküden
Düştüm bır ormana yol belli değil,
Yatanm yatanm gün belli değil.
• • •
Hüseyin Alemdar
en son analar duşer parmaklıklardan
Ve yanlır yürekleri
birparmaklık boşluğu kadar
Takılır kalır parmaklıklara
Kanından, etinden birparça.
•••
Mehmed Kemal
Kesildı, sesim soluğum
Kaldım, demirler ardında
Ne yapar çoluk çocuğum
Ah, kimlerin umurunda.
•••
Attilâ llhan
O sabah mı çıkmıştm bir gün önce mi
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirierin soğukluğu soluk dudaklannda
Gözterinde karanlığı dar hücrelerin.
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım.
• • •
Arif Damar
Kırk yıl güneşe baksam
Kaçmış zindan karanlığı gözbebeklehme.
• • •
A. Kadir
Burda benim üzerimden mevsimler
Tarih gibi geçmiş.
• • •
Can Yücel
Tam bir yıl oldu bugün, bu şerefli uğraşa
başlayalı
Şu ana kadarki sicilim, eh, oldukça başanlı.
Ama bu, benim kişisel yeteneğimden çok,
Toplumca hapse düşkünlüğümüzden olmalı.
"Erkek millet" diye bilinirdik 12 Mart'tan önce,
Şimdiyse, yediden yetmişe mapushaneciyiz
milletçe.
• • •
Ahmed Arif
Akşam erken iner mahpushaneye,
Ejderha olsan kâr etmez.
Ne kavgada ustalığın,
Ne de çatal yürek civan oluşun.
Kâr etmez, inceden içine dolan,
Alıp götüren hasrete.
• • •
Refik Durbaş
a * ¥anlış arama öKımden başka •*•
! l o
'
3
<
J r t
'; •*\
kurşuna dizilen resimlerde "
Acıyla örülmüşse cesetler
Ve ağlıyorsa hücremde ayışığı . .
••• ' ...
Behçet Aysan
Ve niçin yükselmiş taş duvar
sadece onlar için, yüzü resme
düşmeyen bir halkın
keder günlüğüne.
• • •
Ataol Behramoğlu
Karanlık koğuş aydınlanıverdi
Umutla canlandı yürekler
Insana yaraşan özgüriüktür
Anladım bir daha - ve sevinçle dolu getecekler.
• • •
Şükran Kurdakul •.
Ve herbiri yüzyıllar süren
karanlık birtakım geceleri
Dirençlerinde sürükleyen
Mahpuslar sorarsa...
"- Nerde benim suçluluğum,
Nerde sen?."
Temizle bakalım kendini.
•••
Fazıl Hüsnü Dağlarca
De ki kapadın beni sen
Üzerimde yüzbin kilit
Yüzbin demirler içine
Yazılanm dışardadır.
•••
Nâzım Hikmet
Şeker Ali yukarda, koğuşta bağlama çalıyor.
Akşam.
Dışarda çocuklar bağnşıyortar,
Çeşmeden akıyor su.
Vejandarma karakolunun ışığında
akasyalara bağlı üç kurtyavrusu.
Açıldı demirierin dışında
büyük lâciverdi bahçem.
Aslolan hayattır...
Beni unutma Hatçem.
'68'm tanığı fotoğraflar
• ANKARA (AA) - Başkent Ankara, önümüzdeki
günlerde, tüm dünyada çalkantıiı geçen bir döneme
tamklık eden fotoğraflara ev sahipliği yapacak.
Dünyaca ünlü StPA Press'ın Başkanı Gökşin
Sipahıoğlu'nun, '68 kuşağını ve o dönemin olaylannı
anlatan 'Barikatlara Bir Bakış' adlı sergisi 6 Ekim'de
um:ag Sanat Galerisı'nde Ankaralılarla buluşacak.
Paris'te, '68 kuşağını yaratan olaylann 20. yıldönümü
dolayısıyla düzenlenen '1998 Fotoğraf Ayı'
etkinlikleri çerçevesinde açılan sergi 28 Ekım'e kadar
görülebilecek.
Şifr ve Hakikar
• Kültür Servisi - Beşır Fuad'ın 'Şiır ve Hakikat' adlı
kitabı Yapı Kredi Yayınlan tarafindan okurlara
sunuldu. Otuz beş yaşında bilimsel bir deney yapar
gibi intihar eden ve bedeninı derslerde kullanıhnası
için Mekteb-ı Tıbbiye'ye bırakan Beşir Fuad, sadece
ölüm biçimiyle değil, düşünceleriyle de döneminde
büyük etki yapmış bir Tanzimat aydınıdır. 'Şiir ve
Hakikat', Beşir Fuad'ın intıhanna kadar yoğun bir
şekilde devam eden Türk edebiyahnın bu
'gerçekçilik savaşı'nın metinlerini, yazan bireksen
alarak bır araya getinyor. Kitabın önemli
özelliklerinden biri, bu trajik ve gölgede kalmış
aydının edebiyat ve kültür üzerine düşüncelerini ilk
defa kendi kaleminden okuyucuya ulaştınyor olması.