12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmfiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayırı Yönetmeni Orhan Erinç # Genel Ya>!n Koordmatörü Hikmet Çetinkaya • Yazııjlen Müdünı İbrahim \ ıldız # Sorunılu Müdıir Fikret tlkiz # Haber Merkezı Mudurıi. Hakan Kara • Gorsel Yönetmen Fikret Eser Ntıhbarat Cengiz Yıldırım • Ekonomı Özlem V iizak 0 Kııltur: Handan Şenköken • Spor \bdülkadir Yücelnıan • Makaleler Sanıi Karaören 9 Duzeltme. Abdullah \ azıcı # Fotoâraf trdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç \ j \ ın kurultı İlhan Selçuk (BJILMI Orhan Erinç, Okt>) Kurtböke. Hikım-t Çctinkao*. Şükran Soner. İbrahim V ıldız. Orhan Bursah. Muslafa Balba». Hakan Kara. AnkaraTemMİcısı Mustafa Balba> Ataturk BuKarı No 125, Kdt4. Bakanhklar-Ankdrâ Tel 4195020 (7 hatı. Fak.s.4l95027 #İzm!rTemsılciM SerdarKı/ık. H ZışaBlv 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks 4419117 • AdanaTemsıleısı Ç « i n Yiğenoğlu. inomıCd 119 S No 1 Kat I.Tel 363 12 ll.Faks 3f*3 12 15 Mues!.e!>e Muduru İ slun \kmen 0 Koordınatör Ahmet Korulsan • Muhasebe Biilent Yener» Idare Hüse>in (,ürır# Bılgı- hlem Nail Inal • Sacr> r a/iiet Kuza MEDYA C: • > onctını K.urulu Ba^kanı - Cıenel Mudur Ciilbin Erduran • Koordınjtor Rcha Işıtman 9 Cwne! Mudurt ardınn.14] SeidaÇoban Tel 514 07 53 - ks 5L18463 YavımUvan \e Basao: Yenı Oun Haber \jansı. Sasın \e "î'avınviIıL A $ Turko^ağı Cad 39 4] Ca^aloğlu 34334 Isianbu! PK :46 - Sı'rkecı 34435 Istanbul Faki wwv\. cumhuriyet.com.tr 29EKİM 1999 İmsak:5.56 Güneş: 7.24 Öğle: 12.55 İkındi 15 45 Akşam: 18.12 Yatsı: 19.34 Monroe'nun elbisesi • CHICAGO(AA)- Amerikalı üniü sinema sanatçısı Marilyn Monroe'nun. 22 Kasım 1963'teDallaskentinde suikasta kurban giden eski ABD başkanlanndan John Fitzgerald Kennedy'nin "doğum günü partisinde " giydigi elbise. 1 milyon 277 bin 500 dolara satıldı. Christies Müzayedeevi'nin New York kentinde dûzenlediği açık arttırmada. Monroe'nun. Başkan Kennedy'nin 1962yılmda yapılan doğum günü partisinde giydiği elbiseyi Manhattan merkezli Gotta firması satın aldı. Monroe'nun. Başkan Kennedy'ye serenat yaparak •'Dogum günün kutlu olsun Sayın Başkan" derken üzennde bulunan ipek elbisenın. 1962 yılında 12 bin dolara mal oldugu. üzerinde 6 bin adet suni elmas bulundugu belirtildi. Fuat Saka'dan seçmeler • İstanbul Haber Servisi - Müzik çalışmalannı 1980'den sonraçıktığı Avrupa 'da sürdüren Fuat Saka'nın 20 yılı aşan müzik yaşamı boyunca yaptığı çalışmalardan30 eserlik bır seçki, "Yeni Dünya Müzik" tarafından "Seçmeler 1 ve 2" adıyla kaset ve CD olarak yayımlandı Alman, Danimarkalı, Yunan gibi değişik ülkelerden müzisyenlerle çalışan ve 500'ü aşkın konser veren Saka'nın bugiine dek yayırnlânrrfış 13 albümü bulunuyor. Vücudu deldirerek takılan metal halkalar ciddi enfeksiyonlara yol açıyor Saghğa zararhhalkalarÇeviri Servisi - Ingiltere'de vücuda takılan metal halkala- nn zararlanna ilişkin biraraş- tırma, bu modanın ciddi sağ- hk sorunlanna yol açtığını or- taya koydu. Araştırmanın or- taya çıkarttığı sonuclann cid- diyeti karşısında. sağlık ba- kanlığına baglı kurumlar ön- lem almak için harekete geç- ti. Özellikle ışjemtn ehliyet- siz kişiler tarafından elveriş- siz sağlık koşullannda yapıl- ması. tehlikenin boyutlarını büyütüyor. Araştırmaya katılan doktor- lann yüzde 78'si sağlık sorun- lannın başında enfeksiyonla- nn geldıgini belirtiyor. Her 10 doktordan 4'ü göbeğe takılan halkalann neden oldugu enfek- siyonlan tedavı etmek zorun- di kaldıgını açıklarken. diger yaygın şikâyetler göğüs uçla- nna ve dile takılan metallerın yol açtığı sorunlarla ılgili. Araştırmayı yürüten yetkı- lıler sorunlann çoğunlukladel- Metal halka modası vücutta, önü aknamayan kanamalar ve kabcı deformasyonlar yaratıyor. me ışlemınin ehlıyetsiz ve bilgisiz kişiler tarafından yapılmasmdan kaynaklandığı- nı belirtiyor. Ornegin Daniel Phetbean«dın- da 18yas.ındakibırgencın dılıne taktırdı- gı metal dügme. ana damarlardan bırını deldiği ıçın kanamanın önü alınamamış.. Ka- namay ı kendi yöntemJenv le 2 saat boyun- ca durduramayan Phethean. delme ışlemı- niyapanuzmandan>ardım ıstemiş. Uzma- nın da kanamavı durduramaması üzerine bırambülansılehastaneyekaldınlmış. Ya- raya tıbbı müdahale vapmak zorunda ka- lan doktorlar. metal dügmeyi çıkartarak kanamayı durdurmuşlar. Yalnızca Londra yakınlanndakı VVarnngton adındakı küçük bır kasabada. 12 kışı kulaklannın üst kısım- lanna taktırdıklan halkalann neden oldu- gu agır enfeksiyon nedeniyle hastaneye başvuımak zorunda kalmış. Doktorlar en büyük tehlikenin göbeğe takılan halkalardaa kaynaklandıgmı ileri sürüyor Göbeğe açılan delığın gereğınden fazla denn olması durumunda kann bölge- sinde enfeksiyon oluşuyor. Bu da kan ze- hirlenmesi \e hatta ölümle sonuçlanabili- yor. Lzman olmayan kişiler tarafından gö- güslerin ucuna takılan halkalarise kalıcı sağ- lık sorunlanna vol açabıliyor. Bu nedenle bazı genc kızların bebeklerını emzırme şanslarını sonsuza dek yitırdıği belirtiliyor. Kaşların ıç kısımlannın delın- mesi ise. o bölgeden geçen önemli bir sinırin zedelenıne- sıne ve bır atar damarın parça- lanması gıbı cıddı sağlık so- runlanna yol açı>or. Ingılız sağlık yasaları. tıbbı müdaha- lede anestezı uygulanması ge- rektığinde uzman doktorun bu- lunmasınışartkoşu\or Bu ne- denle delme işlemlerı çoğun- lukla gözden uzak, denetlenme- sı mümkün olma>an \erlerde yapılıyor. Bazı uzmanlar. uyuş- turma amacıyla dokuv u don- duranetılkloridkullanıyorlar. Bu da "soguk ısınnasr deni- len doku ölümüne vol açıyor. Kulak deidirme Ingıltere'de 1970*lı yıllarda bazı kurallar ile kontrol altına alındı Oysa v ücut deidirme henüz ehliyet- sız kişiler tarafından yapılı- yor. Sağlık bakanlığından bir yetkıli. bu konudakı görüşle- rıni şöyle dıle getırnor "Vö- cut delme konusunda bir haf- talık kursa gktenler veterlieği- timi aldıklarını sanı\oriar. Bir de İnter- net'ten 100 pound karşıiığında delme kifini de satın aldılar mı kendUerini cerrah sanı- yorlar. Bu kişilerin bü> ük bir sorumsu/luk- la 12 vaşındaki çocukların vücutlannı bile deldiklerini biliyorum. Bugün \asalar ku- lağını deldiren bir kişi} L cinsel organını del- diren kişiden daha fazla koruvor. Bu konu- da hükümetin gereken önlemleri alması için ünlü birinin ölmesi mi gerekiyor?*' 2000 yılında gösterime girecek Titanic'e çizgi fılmde mutlu sonKültfir Servisi - Daha ön- ce de çeşitli sinema filmle- rine esin kaynağı olan Tita- nic. bu kezde birçızgı fılme konu oluvor. tkı yıl önce Ja- mesCameron tarafından be- yazperdey e aktanlan v e en iyi filmdalındaOscar'ı alanTi- tanic'in çızgı versiyonu 2000 yılında dünya sinemalann- da gösterime girecek. 'Tltanic cartoon' adlı ya- pım. Sergio Leone'nin sena- nsti CamiIJoTetiyönetımin- de bır grup Italyan sanatçı tarafından gerçeİcleştirilmiş. Çızgı filmin senaryosunu da yenileyen Teti. bu kez Tıta- nıc'ın iki ünlü âşığını kaza- dan kurtararak. öyküyü mut- lu sonla bıtirmeyı yeğlemiş. 10 milyar İtalyan Lıreti 'ne mal olan yapımm ıkı yıllık üretım sürecınde, aralannda Roma Anımasyon Oku- lu'ndan öğrencılenn de bu- lunduğutoplam 55Oçizerça- lışmış 1 saat 25 dakika sü- ren ve 155 bın kare resimden oluşan fılmdedakikaya 1825 resim düşüyor. "The Legend Goes on._" altbaşlığıyla sunulan çızgi fılmde. zengın bir erkekle yoksul genç kızın aşkı anla- tılıyor. Cameron'un filmin- de Kate\\înslet ın canlandır- dıgı Rose karakten Angeika, LeonardodiCaprionun oy- nadığı Jack adlı karakten ise WjUiam adını taşıyor. Yapı- mın sonunda. yoksul Ange- lica'nın da aslında soylu bır aileye mensup oldugu anla- şılıyor. Çizgı filmın müziklerı. AdrianoCetentano'nun bes- tecısı Detto Marianotarafın- dan hazırlanmı^. Lokomotif şarkı ise Lesle> Paton'ın ses- lendirdıgi 'Lost in Eaeh Ot- her'. KuduzlüinmtiiHisıtaıiLşmasıİstanbul Haber Servisi - Kuduz vakalan nedeniyle Istanbul'da 85 mahallede hayvanlar için karanti- na uygulandığı belırtılerek beledı- yelerin ve gönüllü kuruluşlann ça- lışmalannın yetersizlıği nedeniy- le kentteki kuduz hastalığı sorunu- nun günden güne büyüdüğüne dik- kat çekıldı. Tanm ve Köyişjeri Bakanlığı İstanbul ll Tanm MüdüriTTahir Südûoglu. Istanbul'da 85 mahalle- de havvanlarda çıkan kuduz has- talığı nedeniyle karantina uygu- landığını. 14 mahallede hastalığın alman ıdan ve fennı önlemler so- nucu söndürüldüğünü söv ledi.Süt- lüoğlu alman ve alınacak olan ön- lemleri şövie sıraladı: "Belediye veteriner hekimlerince yörütül- mek üzere. İstanbul'daki tüm sa- hipli-sahipsiz kedi \t kopeklerde aşı- lama kampaması ba^latıldı. Sa- hipsiz ha>'vanlann sa% ılannın azal- tılması ve daha i\i şartiarda kont- rol altında buiundurulmalan icin herflçebeiedhesi en su birtane ha>- \an toplama ve bartndırma mer- kezi kuracak. Büvülvşehir Bcledi- ve BaşkanlığL Asya ve Av rupa va- kalannda. en az birer tane olmak üzere iki tane büv ük hayvan harı- nağı kuracak. Bu bannaklardaaşı- lama ve kısırlaştırma nıerkt/i mü- şahedeveri vekuduz nedenhieölen havvanlann usulünegöreortadan kakbnlarak hastahketkeninin tam olarak izolesi için gerekli \akma fınnı mutlaka bulunacak." İstanbul ll Sağlık Müdiirü Uz- man Dr. Meeit Çalışkan da i>tan- bul'da herhangı bır bölgenın ın- sanlar ıçın karantina altma alın- masının söz konusu olmadığını belirtti Çalışkan.bırvurttaşınSul- tanbeyli'de kuduz nedeniyle öl- mesi üzerine. 50 kışının aşılama programına almdığını belırterek ısırıkvakalarının. İİNağlıkmüdür- lüğüne bağlı kuduz merkezi ve dığer sağlık kuruluşlarınabaşvur- ması durumunda aşılannın yapıl- dığını kavdettı Çalışkan *"İlinıiz- de şüpheli kuduz ısınklanna kar- şı aşılamalar. öncelikle müdür- lûğümüze bağlı Sultanahmet KuduzTedavi Merkezi'nde.bakan- lığınııza bağlı eğitinı \crcn devlet hastanelfrinin infekjivon senis- lerinde uvgulanmaktadır" dedı. e-posta : tan :<< prizma. net. tr UUKER SÖYLESİ ATTİLÂ İLHAN 'Yoksulların Başkanı' Olmak! Nedense hemen. Armando Uribe'nın tesbiti'nı hatırladım: galiba hatırlamak- ta da, haklıyım: 'Sosyalist' Şili tstihba- ratı'nın eide ettığı bılgilere göre; Allen- de, ülkesinde ilk hükümetini kurduğu sırada. VVashington DC'deCIA, halkın iradesiyleseçilerek"iktıdarolmuşbu V/e- ricı yönetimi' nasıl devirebileceğini he- saplamaya başlamış! Uribe'nın eseri, General Pinochet'nin 'darbeden' son- ra, önceki belge ve bilgilere dayanılarak hazırlandığı için, alınacak dersle doludur. Pekı, neden o kitabı, o tesbiti hatırlı- yorum; ışte şu sözleri. bir yerde okudu- ğum için: "...yöneticilerin toplumsal duyarlı- lıktan yoksun oluşu yüzünden ülke- miz ekonomik bunalımın yanı sıra, ahlâki (ethique) bir bunalımın etkisi altındaydı; oysa demokrasi sadece, siyasal eşitlik anlamına gelmez; o asıl, ve de özellikle, toplumsal, eko- nomik ve kültürel eşitlik demektir. Bolivar'cı Devril'in hedefleri işte bun- lardır. Ben, yoksulların başkanı' ol- mak istiyorum".. Simon Bolivar, bilıyorsunuz, Latin Amerika'lı ünlü bir devrimcidir; bu söz- ler ise, Allende'nin ağzından çıkmışa benziyor, oysa değil; bu sözleri, Vene- zuellanın genç Başkanı 'Binbaşı' Hu- go Chavez söylemiş: o Chavez kı, 1992'de askeri bir darbe teşebbüsün- de başarısız olmuş; fakat 1998 Aralık ayındaki başkanlık seçimlerini. yüzde 57 gıbı inanılmaz bir çoğunlukla kazan- mıştır; ogün bugün 'banş yanlısı vede- mokratık bir devrimi gerçekleştirmeye' uğraşıyor. Rakıpleri hiç de küçümsenemezdi: Bi- ri, sosyal demokratlık ıddıasındaki (De- mokratik Eylem), öbürü Hristiyan De- mokrat, iki 'ge/ene/(se/'partı;yıllardırik- tidara tahterevalli gibi. biri çıkıp öbürü iniyor: ama hangisı yönetimde olursa olsun, 'küreselleşme' ve 'özelleştirme' yani YDD yandaşı 'istikamet' değişmi- yör; sonuç, gerçekten ibret vericidir. İg- nacio Romanet şöyle özetleyivermiş: A. "...halkfa, bir avuç varlıklı ara- sında bir uçurum oluşmuş; bunun in- sanı şaşkına çevirmesi asıl şundan ki, dünyanın ikinci büyük petrol ihracat- çısı olan Venezuella'ya akaryakıt sa- tışlarından son yirmi beş yılda 300 milyar dolar civannda bir para girmiş ki, bu aşağı yukan yirmi Marshall Pla- nı'na eşit! Buna rağmen, halkının ya- rısı yoksulluk içinde yüzüyor, faal nü- fusun dörtte biri işsiz, çalışanların üçte biri 'kaçak' çalışarak hayatta kalabiliyor, ikiyüz binin üstünde ço- cuksa, dilencilik ederek..." (Le Mon- de Dıplomatique. Ekim 1999, s.1) B. Bunu Başkanlık Seçimi'nınoyyüz- deleriyle ifade etmek isterseniz: 'Binba- şı' Chavez, oyların yüzde 57'sini; buna mukabil. 'geleneksel' ötekı iki partinin adayları, toplam olarak. ancak yüzde 9'unu almış! Gel de Şili'yı. Şili'nin 'ba- nşçı ve demokrat' Başkanı Salvatore Al- lende'yi hatırlama! Benzerlik çok, ama... Latin Amerika'yı neden umursama- yız? Çok derin ve köklü farklarımı- zın (biz bir imparatorluğun vârisiyiz, on- lar 'sömürge kökenlı') yanında; çok cid- di ve vahim benzerlıklerimız (onlar da, biz de, 'Sistem'in 'azgelışmışler'\ sayı- lıyoruz) var. Hatırlıyorum da. Hollyvvo- od turizmle kalkınabıleceklerıne inan- dtrabilmek için. savaş ertesinde Latin Amerika filmleri kampanyasına başla- masaydı; 'Batı'lı ve 'seçkın' Şişli Sos- yetesi ve Beyoğlu aydınları, daha kim- bilir kaç yıl oralann farkında bile olma- yacaktı. Önce, 'Saray', Melek'. daha sonralan 'Atias' ve 'Yeni Melek' gibi gör- kemli 'sosyete' sınemalarında, ne de çok made in Hollyvvood Güney Ame- rika filmi görmüş: bunlar sayesınde, o yörede herkesin rumba, samba, la- konga, bamba vb.den başka hiçbır şey düşunmediğine inandınlmıştık! 'Soğuk Savaş' yıllarında yazmışım- dır: 'Sistem'in büyük ülkelerı, -başta ABD- Türkiye'ye göreve yollayacakla- rı dıplomatlarını. çokluk, daha önce La- tin Amerika ülkelennde görev yapmış olanlar arasından seçiyorlardı; bu da, kader olarak bıze de aynı 'geleceğı' ön- gördüklerinin. önemli bir işareti sayıla- maz mıydı? Düşünün bakalım, 'benzer- lik' ortada mı, değil mi?: Son parlamen- to seçimlerinde, Türk halkı, yarım yüz- yıldır kaderinı öaf/'ya bağlamış. o ne derse yapmış 'geleneksel' üç partiyi oy- larıyla alaşağı edip: iktıdara. nisbeten sabıkasız sayabıleceği, iki 'meçhul'ü getirmedi mı? Aynı 'radikal' seçim, 'ay- nı' sosyal, ekonomik ve ahlâki sebep- lere dayanıyor: Türk siyasetçileri de. cumhurıyeti münhasıran 'siyasaleşitlik' saymayı yeğliyor: 'toplumsal duyar- lık'tan, kesinlikle 'yoksun' görünüyor- • ••• lar: ekonomik duruma gelince, onu da- ha geçen 'söyleşi'de rakamlara dökme- dik mi: birfelâket! Aradaki önemli fark. Türkiye'de 'Bin- başı Hugo Chavez türunde ve yapı- sında, 'demokratik ve sosyal' bir siyasi liderin. mevcut olmayışındadır. Dolaylı değil, dolaysız demokrasi... O'Binbaşı' Chavez kı, durumu an- latabilmek için, Gramsci'nin söy- lediklerini, tekrarlamaktan çekinmiyor: "...aynı anda bir ölümü ve bir do- ğumu yaşamaktayız; kullanılmış, es- ki ve tükenmiş bir modelin ölümünü; ve bir halkın umutlarıyla yüklü, deği- şik ve yeni bir siyasal akımın doğu- şunu! Eski ölmekte gecikiyor, yeniy- se henüz gerektiği gibi damgasını basamadı, ama bu bunalımın bir dev- rime gebe oldugu kesin!..." O 'Binbaşı' Chavez ki. onu 'otoriter jakobenlik'\e suçlayıp, 'modern birhü- kümet darbesi hazırlamak' itha/nı altın- da bırakan New-York Times, Internati- onal Herald Tribune gibi Amerikan ga- zetelerine, şu sırada tartışılmakta olan yeni Anayasa'yı ele alarak, şu cevabı veriyor: "...bu suçlamalar haksızdır ve yer- sizdir, çünkü bizim istediğimiz bu- nun tam tersini gerçekleştirme; yâ- ni, mutlaka hor görmemekle bera- ber, dolaylı' demokrasiden 'katılım- cı' yâni 'dolaysız' demokrasiye geç- mektir! Halkın, iktidarın bütün yöne- tim kademelerinde daha çok söz sa- hibi olması, bu sayede her türlü 'in- san hakkı ihlallerine' daha iyi karşı ko- yabilmesi..." (Le Monde Diplomatique, Ekim 1999, s.1) Hele bir de Anayasa Taslağı'nın içer- diği yenilikleri görseniz. ne kadar şaşar- dınız kimbilir! Belkı de Armando Uri-. be'nin kitabını, o kitapta Allende'yle il- gili o korkunç tesbiti hatırlayışım da bu yüzden! Ama diyalektiğin cifveleri çok- tur, belli mi olur: bir de bakarsın. zaten kabına sığamayan Latin Amerika'da: bu defa da Chavez Rüzgârı esmeye baş- lamış: gürül gürül! http://vwvw.prizma.net.tr/AILHAN http://www.bilgiyayınevi.com.tr./ailhan Faks/0-212/26019 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle