Katalog

• 1S EKİM1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumhurbaşkanı Demirel ve Bülent Ecevit, prefabrike evlerin teslim törenine katıldı Deprem koııırtlan dağdıfayor" • Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, kış gelmeden çadırlarda yaşayan kimse kalmaması için gerekli çalışmalann sürdüğünü belirtti. Başbakan Bülent Ecevit de yaptığj konuşmada, böyle hayırlı bir vesileyle Kocaeli'ne gelmekten mutluluk duyduğunu söyledi. • Haber Vferkezi - Marmara Bölge- langıcında olduklannı ifade ederekTür- si "nde l7 Ağustos"ta mevdana gelen dep- remın ardından bölgede yurttaşlara geçi- cı konutlann dağıtımı devam edıyor. Ko- nutlann dağıtımı törenine katılan Cum- hurbaşkanı Sükyman DemireL "Hedef, kış gelmeden çadıriarda Idmsenin kal- mamasıdır" derken Başbakan BüJent Ecevit devletın elinden gelen çabayı gös- terdığını soyledi. Cumhurbaşkanı Demirel ve Başbakan Ecevit, Yalova'da Bursa yolu üzerinde ve Çiftlıkköy'de yaptınlan geçıci deprem konutlannın teslımi törenine kauldı. Başbakan Ecevit. burada yaptığı ko- nuşmada, yaşanan ağır deprem felaketın- den sonra Yalova'da yenı bir hayatın baş- 8 kişi gözaltına alındı kiye Cumhuriyeti Devleti'nin bütün ola- naklannı seferber ederek kış bastırma- dan yurttaşlan sağüklı bannaklara ka- vuşrurabilmek için elinden gelen çabayı gösterdiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de 17 Ağustos'da ülkemizin bir felaketle karşı karşıya kaldığını kaydederek fela- kete uğrayan insanlann, toplumlann ve- ya mılletlerin onu cesaretle ve metanet- le göğüslemek, acılannı içlerine göm- mek ve yenıden yaşamı devam eder ha- le getirmekten başka yapacak bir şeyle- n olmadığına işaret etti. Demirel, ilk geçici konutlann teslimi- ni yaptıklanm söyleyerek "Bu geçka bi- nalann 26 bini devlet taranndan yapıla- cakür. Hepsi ihale edihniştir. 8 bini va- tandaşlanmıztaranndan yapdacak. Hep- sine girişilmiştir. Toplam 34 bin bina her hafta pevderpev teslim edilmek şartryla kasım ayısonuna kadar dağıtuacakar. A- ma gayret edilivor ki çadıriarda vaşayan kimse kalmayacak. Birkaç kişi kalsa büe onlar da kış şartlanna dayanıkh çadırlar- da kalacakOr. Yani hedef, kasım sonun- da çadırlarda yaşayan kimse kalmasm." Demirel ve Ecevit ile beraberindeki bakanlar. Yalova'daki törenin ardmdan helikopter ile Kocaeli'ye geçtiler. Koca- eli'de Uluslararası Nakliyecüer Derne- ği'nce yaptınlan geçici konutlann dağı- tım töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Demirel, 60 gün önce yaşanan deprem felaketimn yaralanmn, millet ve devlet olarak elbırliğiyle sanlmaya çalışıldığı- nı söyledi. Başbakan Ecevit de yaptığı konuşmada, böyle hayırlı bir vesileyle Kocaeli 'ne gelmekten duyduğu mutlulu- ğu dile getirerek Uluslararası Nakliyeci- ler DerneğTne de böyle bir insani göre- vi kısa sürede yerine getirdikJeri için şûk- ranlannı sundu. Daha sonra Kocaeli'nin Körfez ilçesi- ne geçen Demirel ve Ecevit, Philip Mor- ris ve Sabancı Grubu tarafından yaptın- lan prefabrike konutlann teslimi töreni- ne katıldı. Törende konuşan Sabancı Holding Yönetım Kurulu Başkanı Sakıp Saban- a, deprem sonrasında, imkânlar ölçüsün- de, herkesin görev almak için koşması gerektiğini belirterek Philip Morris'in yaptırdığı 216 evin mutluluklar getirme- si dileğinde bulundu. Adapazan'nın Hendek ilçesinde ya- pılan geçici konutlann teslimi törenine de katılan Cumhurbaşkanı Demirel ile Başbakan Ecevit akşam saatlerinde An- kara'ya döndûler. Öte yandan Afet Bölgesi Koordinatör Valisi Kutiuay Öktem, fzmit'teki Gulfs- tar Alışveriş Merkezi binasına el konul- duğunu bildirdi. Öktem, Gulfstar Alışveriş Merkezi Yönetım Kurulu Başkanı Osman Kekş'e gönderdiği yazıda, hükümetin çıkardığı kararnamede tanınan yetkiler kapsamın- da el konulan alışvenş merkezinde, Afet Bölgesi Koordinatör Valiliği hizmet bi- rimlerinin görev yapacağını kaydetti. Depremde büyük zarar gören Koca- eli'deki 44 belediyeye, toplam 1 triryon 131 milyar 496 milyon 451 bin lira tuta- nnda "afet payı" ödeneği gönderildi. tller Bankası aracılığıyla gönderilen afet paylannın en yükseğini, 264 milyar 543 milyon 872 bin lira ile Körfez Bele- diyesi akiı. Gölcük'ün 171 milyar 576 miryon 174 bin lira, Derince'nin 161 mil- yar 576 milyon 401 bin lira. Değırmen- dere'nin de 89 milyar 855 milyon 506 bin lira aldığı afet paylanndan, Izmit Büyük- şehır Belediyesi'ne 47 milyar 588 milyon 63 bin lira dûştû. Öte yandan, belediye başkanlan, afet paylannın yetersiz olduğunu belirterek tepki gösterdüer. IstanbuTda çete operasyonu tstanbul Haber Servisi - Eminönü'nde bir tefecınin tahsilat ışine bakan "San Hakan" lakaplı Hakan Ozer'e bağlı organıze suç örgütüne üye olduklan belirtilen 8 kişi yakalandı. Sorgulamalar sonucu tesadüfen gözaltına alınan Hürriyet KarabaTın miras nedeniyle öz kardeşmı öldürttüğü belirlendi. Istanbul Organize Suçlar ve Silahlı Kaçakçılık Şube Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre tefeci Bayram Erol'un tahsilat ışlenyle ilgilendıği öne sürülen ve bazı yaralama olayJanna da kanştığı saptanan Hakan Özer'in yakalanması için Eminönü'nde Murat Pek'e aıt berber dükkânına opeTasyon düzenlendi. Söz konusu dükkânda, - Özer ile 4 adamının da aralannda bulunduğu 8 kişi yakalandı. Bu arada sorgulamalar sırasında tesadüfen yakalanan Hürnyet Karabal'm, büyük malvarlığı ve 800 milyar lira da nakıt parası bulunan ancak hiç evlenmedığı için vârisi de olmayan öz kardeşi tbrahim Karabal'ı, 28 Kasım 1998 günü Şişli'dekievınde öldürttüğü ortaya çıktı. Karabal'ın, Beşiktaş'ın maçlanndan tanıştığı Erdem Fora ile kardeşini öldürmesı amacıyla 250 bin dolara anlaştığı ve kendisinden şüphelenilmemesı için bir yaralama olayından dolayı aranması nedeniyle cinayetin işlenmesinden önce polise teslim olarak cezaevine gırdiğı '•- belirlendi. Balıkçüar eskigünlere hasret r Alünda bulunan balık yuvalan nedeniyle uzun yıflardır amatör babkçılann gözdesi olan Galata Köprüsü. arük bahkçılan evlerine eli boş döndiirüyor. Balıkçılar, geçen >ıl bu dönemde istavrit avladıklannı, bu sene is< istavrit yerine izmarit balığı yakaladıklanıu, oltalara arada bir zargana, kefaL de takudığı belirtiyorlar. 15 yıldır Eminönü bölgesinde balık avla tsmail Ank, balığın yoğun olarak bulunduğu eski günleri bir iki balık av layınca büyük bir olaymış gibi diğer v topland^ını gülümseyerek söylûyor. it ve lüferin vıırgulayan şimdilerde ise başına TÜRK VE YUNAN GAZETECÎLERDENORTAKÇALIŞMA GRUBU Türk ve Yunan gazeteciler, tekneyle Boğaz turu yapölar ve Dolmabahçe Sarayı'nı gezdfler. (EMRE GÜLCAN) Amaç: BilinçUkımuoyuİstanbul Haber Servisi-Türk ve Yu- nan gazeteciler, önümüzdeki dönem- de doğabilecek krizler karşısmda her iki ülke kamuoyunun provokasyona alet olmamasını sağlayacak bir çalış- ma grubu oluşturdu. Gazeteciler, her iki ülkede sağlıklı bir kamuoyu oluş- turmak ve gerçeklerin olduğu gibi ak- tanlmasını sağlamak için çabalaya- caklannı belirttıler. Basın Konseyi'nin çağnlısı olarak Istanbul'a gelen 11 Yunan gazeteci- nin Türk meslektaşlanyla yaptığı gö- rüşmelerin sonuçlan Swissotel'de dü- zenlenen bir toplantıyla açıklandı. Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, görüşmelerde somut noktalara ulaş- tıklannı belirterek "tki ülkenin ka- muoyunun sağlıklı oluşması. önümüz- deki dönemde doğabilecek krizler karşısuıda, kamuoylanmızın provo- kasyona alet olmamasını sağlayacak bir çahşma grubu oluşturduk" dedi. Bu fikrin, Yunan meslektaşı Yannis Tzanetakos'a ait olduğunu anlatan Ekşı şöyle devam etti: "Bu çalışma gnıbunda 3 Türk, 3 Yunan gazeteci yer alacak. Türki- ye'den ben, Prof. Dr. Haluk Şahın ve Nur Batur; Yunanistan'dan ise Atina Haber Ajansf ndan Alkis Kourko- ulas, Flash Radyo'dan Panos Kol>pa- • Basın Konseyi'nin davetlisi olarak Istanbul'a gelen 11 Yunan gazetecinin Türk meslektaşlanyla yaptığı görüşmelerin sonucunda ortak bir çalışma grubu oluşturulması benimsendi. nos ve ERT Radyosu'ndan Yannis Tzanetakos bulunacak." Çalışma grubunun 27 Kasım 1999'da ilk top- lantısım Atina'da yapacağmı kayde- den Ekşi, Batur ve Kourkoulas'ın iki ülke arasındaki hassas durumlar kar- şısında, kamuoyunun sağlıklı geliş- mesine engel olan durumlara karşı uyarma konusunda önemli bir göre\i üstleneceklerini söyledi. Ekşi, genç gazetecilerin karşılıklı olarak birbirlerinin dilini öğrenmesi ve medya dünyasında karşılıklı çalış- ma olanağı sağlanması konusunda görüş açıklandığını vurguladı ve şun- lan söyledi: "Bakışımız.pratiksonuç- lar alma amacına dönüktür. Çünku, iki ülkenin halkı ve gazetecüeri, birbi- rini bire bir tanıdığı zaman, gereksiz yere doğan gerginliklerin kendiüğin- den ortadan kalkacağuu, gerilun yeri- ne dostluklann ve arkadaştaklann ku- rulduğunu ve kurulacağuu bilerek bu balaşı benimsedik. Olabildiği kadar bire bir ilişkileri artOnnava dönük bir çaba içinde oldugumuz benrtmek is- tiyorum." Yannis Tzanetakos da Türk med- yasınm önemli bir bölümünün Yuna- nistan medyası ile aynı ortamı paylaş- tığını saptadıklannı belirtti. İki ülke- de yaşanan depremin, dostluk ve an- layış patlamasına neden olduğunu kaydeden Tzanetakos, "Bu nmut ve- rici bir olay. Ancak sistematik ve uzun süreli çabalar da gereklidir" dedi. Tzanetakos, bu toplantıdan sonra ıkinci toplantının Ocak 2000'de ger- çekleştirilmesine karar verildiğini de kaydederek kasım ve ocak ayındaki toplantılarda, somut kararlar ve belli bir gündem olacağını, her iki ülkenin anlayışına uygun yöntemlerin ele alı- nacağmı söyledi. Tzanetakos radikal görüşlerle ilgi- li olarak "Hiçbir taraf, herhangi bir eieştiri ya da ağız kapama olayını ka- bul etmiyor" derken Oktay Ekşi de "Biz gazeteciyiz. Bütün sorunlan ga- zetecilik zeminindeete alınz. Bizûn işi- miz doğnılan olduğu gibi bozmadan, abartmadan aktarmaktır. tfade öz- gürlüğünün korunması gerekir. Radi- kal de olsa kendini ifade etme şansını bulmahdır" diye konuştu. TARIM RAPORU BAKANLAR KÜRULU'NDA 287 bin toıı ürün stokta bekliyorANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp tarafından Bakanlar Kurulu'na su- nulan raporda, tanm ürünlerinin planlaması- mn yapılmaması nede- niyle her yıl ortalama 650-700 bin ton ayçiçeği ile 850 bin ton mısır dışa- lımı yapıldığını, 287 bin ton tütün, findık ve şeker- pancannm ise stoklarda beklediği vurgulandı. Tanm ürünlerinde pa- rite sistemine geçilmesiy- le ilgili olarak Tanm ve Köyişleri Bakanı Gökalp, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tannkulu. Maliye Bakanı SümerO- ral ve Devlet Bakanı Re- cep Onal'dan oluşturulan komisyon, çalışmalannı sürdürüyor. Doğnıdan gelir desteği sistemine geçilmesıni isteyen Hazi- ne parite sistemine olum- lu yaklaşmıyor. Gökalp tarafından Bakanlar Ku- rulu'na sunulan raporda, 3 Kasım'da gorusulecek 2000'in bütçesi Meclis'e sunuldu ANKAJRA(Cunrhörivet Bürosu)-Hükürnetın uluslararası Para Fonu'yla (IMF) stand-by ko- şullannı oluşturabilmek için özellikle memur maaş zamlan ve tanmsal desteklemeler ile icra- cı bakanhklann bütçelerini kıstığı 2000 naali yı- lı bütçe yasa tasansı TBMM Başkanhğı'na su- nuldu. Yaklaşık 1 ay sürecek maratonla TBMM Plan ve Bütçe KDmisyonu'ndan kasım ayı sonun- da geçecek olan bütçenin büyüklügü 46.9 katril- yon lira oiarak Sngöröldü. Maliye Bakanı Sûmer Oral'ın dönüm nokta- sı olarak nhelendirdiği 2000 yıh bütçesi TBMM maratonuna başlıyor. Hükümettn dün TBMM'ye sunduğu bütçe yasa tasansı 3 Kasım'dan itiba- ren TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda gö- rüşülmeye başlanacak. LFhıslararası Para Fonu'yîa (IMF) yapılacak s- tand-by doğrultusunda kamu harcamalan büyük ölçüde kısıhrken faizlere bütçenin yüzde 44'ünün aktanlmasmın öngörüîüyor. Ancak IMF'nin istemi doğrultusunda hazırlanan bütçe öncekı yıllardan farklıhkgöstermiyor. Faizöde- nekleri nedeniyle elastikiyetmi kaybeden büîçe- de depremekarşm yatırrmlara çok düşük pay ay- nlmış olması dikkat çekiyor. Ancak hükümetin deprem nedeniyle yapacağı yatınrnlan. dısandan geîecek yardımlarla karşılamayı planladığı bili- niyor. Bütçede, uiusal gelir hedefinin 125 katrilyon lira, büyüme hedefinin yüzde 5.5, enflasyon he- definin yıl sonu için yüzde25, deflatörün de (yıl- lık ortalama enflasyon) yüzde 42.5 olarak öngö- rüîüyor. parite sisteminde, üretim açığı olan tanm ürünleri- nin üretimimn arttınlma- sı için çiftçinin, ikinci grup ekmeklik buğday- dan bir dekarda elde edı- len gelirden daha fazla net gelir sağlamasına yö- nelik fıyat belirleneceği kaydedildi. Raporda şu belirlemelere yer verildi: # Sistemın uygulan- ması ile şekerpancan, tü- tün ve findık üretim alan- lannın toplam 250 bin hektar daralnlması, bu alanlann 150 bin hektan- na ayçiçeği, 100 bin hek- tanna da mısır ekilmesı teşvik edilmeli. • Üretim alanlannın fazla olması nedeniyle Fiskobirlik her yıl 100- 150 bin ton findığı stok- lanna alıyor. Halen birli- ğin stoklannda 287 bin ton ürün bulunuyor. Tü- tünde 250 bin hektar alan üretim alanının 200 bin hektara, şekerpancannda da 510 bin hektardan 400 bin hektara düşürülmesi gerekiyor. • Türkiye'de yılda or- talama 650-700 bin ton ayçiçeği, 850 bin ton mı- sır ithal ediliyor. Tütün, findık ve şekerpancan ekiminden vazgeçilmesi nedeniyle ortaya çıkan 150 bin hektara ayçiçeği, 100 bin hektara da mısır ekilmesi durumunda mı- sır dışalımının hemen he- men önlenecek ayçiçeği dışalımı ise 200-250 bin ton düzeyine çekilebile- cek. # Parite uygulamasına göre ilk aşamada 9 ürü- nün fıyatı, ikinci grup ek- meklik buğday fıyatı baz alınarak belırlenecek. Ek- meklik buğday fiyatı açıklandığında, diğer bit- kisel ürün üreticileri, pa- riteleri dikkate alarak kendi ürünlerinin fîyatını hesaplayacaklar. Dr. Tanay Sıdkı Uyar 'Dünya nükleer santraüardan kurtıduyor* tstanbul Haber Servisi - Kocaeli Oniversitesi Teknik Eğıtim Fakültesi ve Yeni ve Yenilenebilinir Enerji Kaynak ve Teknolojileri Arastrrma Bırimi Öğretim Oyesi Dr. Tanay Sıdkı Uyar, deprem bölgelerinde nükleer santrallann kuruluş maliyetinin 3 kat artbğını ve Batılı ülkelerin nükleer santrallan sadece insanlann sağlığı için değil, aynı zamanda ışletme maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle kapattıklannı belirtti. Uyar, 1978'den beri Amerika'da nükleer santral yapılmadığuu kaydederek "Düma, doğa>'la uyumlu enerji üretimine geçiyor. Türkiye'de de nükleer santrallar yerine doğayla uyumlu enerji yaönmlan gercekfeştirilmendir'* dedi. Nükleer santrallann •'kapatüma maliyetinm, kuruluş malh'etinin 10 katı olduğunu" anlatan Uyar, Kanada'da bulunan 22 santralın 7'sinin faaliyetinin durdurulduğuna dikkat çekti. Kurulmuş olan santrallan işletebilmek için ek maliyetler gerektiğini kaydeden Uyar, Batılı birçok ülkenin bu maliyetleri karşılamak yerine, daha ucuz enerji sağiayan doğayla uyumlu enerji yatınmlanna girdiklerini söyledi. 'Ttirkiye tersini yapıyor' Uyar şöyle devam etti: "Dünyada arok srhr enerji) le konutlar yapıhyoc Mesela Amerika, nükleer santrallardan, kömürden, petrolden çektiği sıkıntılar nedeniyle Mineapoiis ve Vlinnesota kentlerinde 1 milyon catmm güneş pili ile kaplanması için kaynak ayırdL Ahnanya 8 bin tane rüzgâr fribünü knruhnası ^in karar aldı. Türkiye ise doğayı ve insani hiçe sayarak daha pahah enerji üretme çabasuıda." Bir nükleer santralm 1970'lerde 200 milyon dolara, günümüzde ise 1 milyar dolara mal olduğunu belirten Uyar, bu santrallann çevreye uyumlu hale getirilmesi amacıyla yapılan baskılar sonucu kuruluş maliyetlerinin artağını söyledi. Nükleer santrallann deprem bölgelerinde maliyetinin 3 kat arttığım kaydeden Uyar. "Deprem gibi doğal felaketierta gorülmediği yerierde bile çok tehlikeli olan nükleer santrallar. deprem bölgelerinde çok daha tehUkelL KuDanıtanayan eski teknoiojiye salup nükleer santrallar, yan fiyatla Türkiye'j'e sat>hna>a çalısılıyor. Asluıda bu santrallar. satanlar için bir çöp. Bu çöpteri, kuruluş maüyetinin yan fiyatrvla satmak, onlar için akülıca bir iş oluyor. Ama Türkiye, nükleer santral çöplüğü ohnamahdırn diye konuştu. Fosil yakıtlar doğa>a zararü Petrol, doğalgaz, kömür gibi fosil yalatlardan sağianan enerji nedeniyle atmosferde bulunan oksijenin azaldığını ve karbondioksit oranının artnğım kaydeden Uyar, fosil yakıtlann, doğanın geleceği için tehlikeli olduğunu belirtti. Atmosferin ısınmast nedeniyle buzlann eridiğmi ve denızlerin yükselmeye başladığını ifade eden Uyar, fosil yakıtlar nedeniyle küresel iklim değişiminin meydana geldiğini ve Baülı birçok ülkenin bu tür enerji kullanımını azaltma yolunda olduğunu söyledi. Türkiye'nin uzunvadeli doğalgaz yatınmlannı da eleştiren Uyar, Avrupa üîkeîerinin üeride Türkiye'nin bu tür yakıtlan kullanmasmı engelleyecegini savundu. Bakan Caydalı'ya tepki 'Siyanürcü şirketEurogold kottanıyor' İZMİR (Cumhurhet Ege Bürosu) - Madencilikten sorumlu Devlet Bakanı E d ç Saffer Gaydalının Bergama'da siyanürle altın madenı aranmasıyla ilgili "TÜBJTAK'UI bu konuda yaptığı araştırma devam ediyor. Madenin çalıştınlması konusunda TÜBÎTAK'm raporunu bekliyoruz. Bu rapor doğrultusunda Danıştav 'm yenidea karar almaanı sa^ayabffiriz" şekîindeki sözleri tepkiyle karşılandı. Gaydalı'nm açıklaması bölgede siyanürle altın madeni işletmek isteyen ve yargı kararlanna karşm bölgeden aynlmayan çokuluslu Eurogoîd şirketinin, "gizli eler tarafindan korunduğu" savlannı yeniden gündeme getirdi. Eski Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın. siyanürle atan aranması için hukuk sürecınin bittiğini, arök karann kesinleştiğini söyledi. 'Karartar uygulansın" Taşkm, bakanın açıklamalanna tepki göstererek "Bakanm yargı kararianna uymak yerine, böyle bir açıklama yapmaa 21. yfizyria girmekte olan Türkiye Cumhuriyeti açssmdaa hüzün veriddir" dedi. Taşkm. konuya ilişkin şöyle konuştu: "Siyanürtü altın için hukuk süreci bitmis. arnk karar kesinleşmiştir. Yüksek mahkeme kararianna göre siyanürlü madeo, anayasanın 17. maddesminde yer alan' Herkes yaşam hakkına sahiptir', 56. maddesinde yer alan 'Herkes sağlıklı ve dengelı bir çevrede yasama hakkına sahiptir' ve 2872 sayıh Çevre Kanunu'nun 1. maddesrâde beiuienen 'Bütün vatandaşlann ortak varhğı olan çe\Tenin konmması, iyileştirilmesi zorunludur' hükümlerine aykındır. Yüksek mahkeme bu nedenk Çevre Bakanüğı'nın verdiği izmkri iptal etmîştir. O günden bu yana Eurogold Ber^ma'da hiçbir &attyette bulunamamakta, ancak Bergama'dan da ayıriamaınaktadu-. Yasa dışı bir bicimde Orman Bakanüğı'nın aradsini işgal etmekte, yöre önemli bir deprem bölgesi ounasına karşm Eurogold'un yapöğı kaçak ioşaatiar yıkümamaktadır."