Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 EKİM 1999 PAZARTESJ
HABERLER
YaşarOkman
Asgari ücret
randevusu
• ANKARA (AA) - Asgari
Ücret Tespıt Komisyonu. 1
Ocak 2000 tanhinden geçerli
olacak yeni asgari ücreti
belirlemek üzere. bugün ilk
toplantısıni yapacak. Asgan
ücretle çalışan yaklaşık 5
mılyon işçinin sonucunu
merakla bekledıği Asgari
Ücret Tespit Komisyonu
çalışmalannda. Türk-lş dört
kişilik bir ailenin. TİSK ise
sadece ışçinın kendisi
dıkkate alınarak asgari
ücretin belirlenmesı
görüşünü savunacak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Yaşar Okuyarf ın açış
konuşmasının ardından,
Çalışma Genel Miidürii
Ömer Benokan'm
başkanlığında çalışmalannı
sürdürecek olan komisyon, 5
hükümet. 5 ışçı ve 5 işveren
temsilcisi olmak üzere,
toplaın 15 kişiden oluşuyor.
Komısyonda, halen brüt 93
milyon 600 bin lira (net 68
milvon 631 bin 120 lira)
olarak uygulanmakta olan
Asgari Ucret'in, geçen yılki
komisyon karanna uygun
olarak', 1 Ocak 2000 ve
1 Temmuz 2000
tarihlerinden itıbaren iki kez
zamlı olarak uygulanması
karannın alınması
bekleniyor
Japonya'dan
prefabrike evlep
Japonya'nm, Mannara
dcpremzedelerinin
kullanması içın hibe ettiği
, 500 prefabrike e\. Japon
donanmasına bağlı gemilerle
getirilivor. Söz konusu
gemıler yann Haydarpaşa
Limanı'nda olacak.
Genelkurmay Başkanlığı
Denız Kuvvetleri
Komutanlığı Genel
Sekreterlıği'nden yapılan
yazıh açıklamaya göre,
Japon donanmasına bağlı
JDS Osumı Çıkarma Gemisi
340. JDS Bungo Mayın
Dökücü Gemı 75. JDS
Tokıwa \ardımcı Gemisi de
85 prefabrike evi Türkiye'ye
geririyor. Prefabrike evler,
Havdarpaşa Rıhtımrnda
boşaltılacak ve tren yoluyla
Adapazarı Arifiye'ye
nakledilecek.
Tekstîlcılerden
bağış rekopu
• İSTANBUL(AA)-
Sığınacak \e bannacak
güvenli bir yeri olmayan
depremzedelere bir yardım
elı de Türkiye Tekstil
Sanayii İşverenlen Sendikası
uzattı. Türkiye Tekstil
Sanayii tş\enleri Sendikası,
Hükümet ışbirlığiyle deprem
bölgesınde kalıcı lOOOkonut
\e 18 dersliği bulunan bir
ilköğretım okulu yapacak.
2000 yılında bitmesi ve
teslım edılmesi hedeflenen
proje ıçin sendika 4 trilyon
lıra kaynak ayırdı. Türkiye
Tekstil Sanayii tşverenleri
Sendtkası Yönetim Kurulu
Başkanı Halit Narin. 4
tnlyon liranın grev ve lokavt
fonlannda bıriken paradan
karşılanacagını bildirdi.
Dinçer yakalanth
• YALOVA(AA) -
Yalova Cumhunvet
Savcıliğı'nın TCK'nin
455 2. maddesine göre.
"tedbirsizlik \e dikkatsizlik
sonucu ölüme sebebiyet
verme" suçundan hakkında
gıyabi tutuklama karan
verdiği TMMOB Yalova
Mimarlar Odası Yönetim
Kurulu üyesi Savaş Dirtçer
yakalandı. Çiftlilcköy
ilçesınde teknik
sorumluluğunu üstlendiği
konutlardan birinin 17
Ağustos depreminde
çökmesi ve 1 vatandaşın
yaşamını yıtirmesı nedeniyle
hakkında gıyabi tutuklama
karan bulunan Dinçer, Bursa
Cezaev i'ne gönderildi.
Güneydoğulu işadamlan Mardin'de yapılan toplantıda sorunlannı tartıştı
'Habıır mafyanın elinde'DİYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu) - Güneydogu Sanayici
ve tşadamlan Derneği üyeleri,
Mersin'de bu yıl üçüncüsü dü-
zenlenecek olan Türkiye Sanayi-
ci ve İşadamlan Dernekleri Zir-
vesi öncesi Mardin'de bir araya
gelerek toplantı yaptı. Toplantı-
da, Güneydogu'daki yatınmcıla-
nn sorunlannın neler olduğu be-
lirlendi. Cizre Sanayici ve İşa-
damlan Derneği Başkanı Adil
Ozalp, Habur'daki mazot ticare-
tınin birkaç holding tarafindan
yapıldığını belirterek, Habur
Gümrük kapısınm "mafyanın de-
netimi altına girdiğini" söyledi.
GÜNSİAD Yüksek tstişare Ku-
rulu üyesi Nedim Çetin ise böl-
gede 193 işadamımn devlet tara-
findan sakıncalılar listesine alın-
dığını ve ihalelere sokulmadıkla-
nnı belirtti.
• Cizre Sanayici ye işadamlan Derneği Başkanı Adil Özalp, Habur'daki
mazot trafiğinin birkaç holdingin tekelınde olduğunu söyledi. GÜNSÎAD
Yüksek îstişare Kurulu üyesi Nedim Çetin de, 'Güneydogu'da 193 işadamı
Sakıncalı Piyade' dedi.
GUNSİAD Genel Başkanı
Bedrettin Karaboğa, toplantı sı-
rasmda bölge işadamlannın en
büyük sıkıntısının enerji olduğu-
nu belirterek şunlan söyledi:
«Güneydoğu'da ve GAP'ta
enerji ve sulamaya büyük bir
önem verUi\or. Ancak bu bölge
kaynaklanndan elde edilen ener-
ji bölgedeki işadamlanna yeterli
bir şekilde ulaşürümıyor. Biz
Devletten sadaka istemiyonız,
Yalnızca önümüzün açıhnasını
beklryoruz. Llke yaünmcılanna
acfl destek fonundan 198 triiyon
lira aktankİL Bizinı bölgeınize bu
fondan üçte bir bfle yardını geJ-
medi"
Güneydoğu insanının başkal-
dınsının hiçbir zaman devlete
karşı olmadığını sözlerine ekle-
yen Karaboğa, "Bunu maalesef
yanlış yorumlayanlar mevcut
Ben fabrikamın daha r\i çalısma-
sı,tarlamda daha iyiverim almak
ve daha çok işçi çalışormak için
başkaldınyorum" diye konuştu.
Güneydogu Anadolu Ihracat-
çılar Birliği Başkanı Abdülkadir
Çıkmaz ise iğneden ipliğe daha
düne kadar her şeyini dışandan
alan Türkiye'nin, bugün 5 kıtaya
ihracat yapmaya başladığını be-
lirterek bunda bölgenin ve bölge
işadamlannın önemli bir katkısı
olduğunu söyledi. GÜNSİAD
Yüksek Îstişare Kurulu üyesi Ne-
dim Çetin de bölgede 193 işada-
mımn siyasi nedenlerden dolayı
sakıncalı ilan edilerek devlet iha-
lelerine sokulmadıklannı belirt-
ti. Çetin. "sakıncah piyade" ilan
edilen bu işadamlannın durum-
lannı Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'e ilettiklerini söyleye-
rek, "Bölgedeki ekonomik geliş-
menin saglanabilmesi için bu tür
uygulamalardan vazgeçflmesi ge-
rek" dedi.
Habur'daki mazot ticaretinin
birkaç holdingin üstlendiğini
söyleyen Çizre Sanayici ve İşa-
damlan Derneği Başkanı Adil
Özalp. Habur gümrüğünün maf-
yanın denetimi altında olduğunu
belirterek şöyle konuştu:
"Habur'daki olumsuzluklan
başta Şırnak Vatisi olmak üzere
Başbakanlığa kadar götürdük.
Bu makamlara Habur'daki ma-
zot olayı Ue ilgili rapor sunduk.
Habur'daki mazot ticaretinden
30 bin insan ekmek yiyor. 30 bin
insanın kazana birkaç hoMinge
bırakılamaz. Daha önceleri bin
aracın giriş ve çıkış yap&ğı Ha-
bur gümrüğünden şu anda 300-
500 kamyon giriş-çıkış yapabili-
yor. Hoklingler bize şimdiye ka-
dar ne verdi ki bunu eümizden
abyor. Sorunun çözümü şart"
Toplantıdan sonra Mardin ser-
best bölgesinde Güneydogu
Anadolu lhracatçılar Birliğının
şubesi açıldı. Açılışa Mardin Va-
lisi Fikret Güven ile 100'e yakın
işadamı katıldı.
DSP'liler Tantan'a sordu
'Yargısız infazdan
yanlışlık diye
sıynlabilinirmi?'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - DSP Bursa
Milletvekili Ali Arabacı.
lçişleri Bakanı Sadettin
Tantan'ın yanıtlaması is-
temiyle verdiği soru
önergesinde, Adana'da i-
ki kişinin öldürüldüğü
operasyonla ilgili bir di-
zi soru yöneltti. "Sorgu-
suz sualsiz infaz gerekçe-
si izah edilebilir mi? Yan-
uşhk yapıldı denerek bu
is.tensıynlat>Uinirmr di-
ye soran Arabacı, eski
Bursa Valisi Orhan Ta-
şanlar'ın silah ruhsatla-
nnm geliriyle kendi adı-
na okul yaptırdığı haber-
leriyle ilgili savlan da
gündeme getirdi.
DSP'li Arabacı, Tan-
tan'a Adana"öaki operas-
yonla ilgili olarak "Ope-
rasyon yapılan evin 'ör-
gütevi. hücreevi' olduğu
istihbaratı kimden, kim-
lerden, nasıl sağlanmış-
ûr", "BUgi doğru olsa da-
hi, içerdekilerin testim ol-
malannı sağlamak için
ya da canlı ele geçirmek
üzere bir şey yapümış ııın
dır", "Evinde otururken
bile can güvenliğinden
yoksun oluşun örnekleri-
ni sıkça yaşayan yurttaş,
devlete güvenini nasıl ko-
ruyacak", "Soruştunıl-
duğu söylenen olay son-
rası açığa alınan kimse
var mi; yoksa, soruştur-
manın selanıetini nasıl
sağlamayı düşünüyorsu-
nuz" sorulannı yöneltti.
Arabacı, Tantan'a si-
lah ruhsatlan ile ilgili
olarak da bir dizi soru yö-
neltti. Arabacı. "Türld-
ye'de ruhsatlı silah sayısı
nedir". "Bursa'daki ruh-
satlı silah sayısı nedir".
"Orhan Taşanlar'uı gö-
rev yaptığı sürede silah
ruhsaü verilenlerin ve si-
lah nıhsatı yenOenenlerin
Ssimlerinelerdir", "Son5
yılda ruhsaüı silah 0e suç
işleyenlerin savısı yülara
göre nedir" sorulanna
yanıt istedi.Arabacı, TB-
MM milletvekili lojman-
lannda 1991 yılında işle-
nen ve o tarihte milletve-
kili olan ErolGüngör'ün
oğlu MustafaGüngör'ün
öldüriilmesi cinayetinin
neden bugüne dek aydın-
latılmadığını da Tantan'a
sordu.
Tören düzenlenecek
'Cumhuriyet Treni'
bugün Adana'da
ADANA (Cumhurhet
Güney tlleri Bürosu) -
Mılli mücadelenin ve çağ-
daş Türkiye'nin tanıtımı-
na yönelik bilgi ve belge-
lerin yer aldığı hareketli
bir müze olan "Cumhuri-
yet Treni" Adana'ya geli-
yor. Adana Valisi Oğuz
kağan Köksal'ın da bulu-
nacağı karşılama törenin-
den sonra tren halkın zi-
yaretine açık tutulacak.
TRT Çocuk ve Gençlik
Vakfı tarafindan düzenle-
nen ve 5 Nisan 1999 gü-
nü Kapıkule'den yola çık-
tıktan sonra bir çok il ve
ilçede konaklayarak ziya-
retçilerin izlenimlerine
açık tutulan Gumhuriyet
Treni, 12-13 Ekim'dePo-
zantı'da, 14-15 Ekim'de
Mersin'de, 16-17 Ekim'de
Tarsus'ta ziyaretlere açık
tutulduktan sonra bu sa-
bah Adana'ya gelecek.
Yann da Adana'da kala-
cak olan tren çarşamba
günü Ceyhan'da olacak ve
yine halkın ziyaretine
açık tutulacak.
Coşkulu geçecek bir tö-
renle treni karşılamak is-
tediklerini belirten Adana
Valisi Köksal, "MflH mü-
cadek yülannda ülkenü-
zinolanaklannıifadeeden
bilgi ve be^eler ile çağdaş
Türkiye'den kesitler su-
nan ve yeni nesillere han-
gi koşullardan bugüne ge-
lindiğini gösteren treni bfi-
tün Adanahlann görmesi-
ni, gezmesini arzuluyo-
rum. Tüm halkımızı
0930'da Adana Tren Ga-
n'na bekBvDrum" dedi.
Yazann eşi Anastasia Andreadis yanhm heyetiyle birükte Törkiye'ye gekü. Yazar Yorgo Andreadis
Abdi Ipekçi Barış ve Dostluk Ödülü sahibi Andreadis 'ten mektup
'TüMerve Yumuıhlarkardeştir
9
HATtCETUNCER
Yorgo Andreadis, Türkiye'de de
birçok kitabı yayımlanan Yunanlı
bir yazar. "Tanuuna Pontus'un YT-
tikKtn" adlı romanıyla 1993 yılm-
da "Abdi İpekçi Banş ve Dostluk"
ödülünü kazanan yazara 1998 yı-
lmdan bu yana Türkiye'ye giriş iz-
ni verilmiyor.
Depremden sonra Selanik'te
yardım toplama çalışmalannda yo-
ğun emek harcamış. Yardım heye-
tiyle birlikte Türkiye'ye gelen eşi
Ajıastasia Andreadis, Değirmen-
dere'de gördüklerinden sonra evi-
ne dönmenin çok zor olduğunu
söylüyor. Sıkıntı içinde. "Kendinıi
çokkötü hissediyorum. Depremze-
deier çadırda, açıkta; ben dayah dö-
şeB evime nasıl gideceğim" diye ko-
nuşuyor.
Anastasia Andreadis Türki-
ye'den, "Depremin yaralan çabuk
kapansuı, şu anda çadırda yaşayan-
lar kiremit altına girebilsin" dılek-
leriyle ayrıldı.
Heyeti Türkiye'ye ugurlarken
eşi Yorgo Andreadis'in gözlerin-
deki üzüntüyü gördüğünü anlatı-
amami
Andreadis "Tamama Pontus'un
Vıtik Kızı" adh romanıyia 1993
yılında "Abdi İpekçi Banş ve
Dostluk'' ödülünü kazanmıştı.
yor ve ekliyor: "Yeniden Türld-
ye'yeahnacağma inanryonım. Tür-
kiye'yi sevdiğimize de inanümasuu
istiyonım."
Yorgo Andreadis eşine bir de
mektup vermiş, duygularmm dü-
şüncelerinin böyle ulaşmasını is-
temiş. Andreadis'in mektubunun
bazı bölümleri özetle şöyle;
"Sizegönderdigimizyanhm, ba-
şınıza eelen felakete nazaran çok
küçük. Biz sadece büyük acüanıu-
zı biraz da olsa yumuşatabilmeyi
görev sayarak gerekeni yapük. Bu-
radald varhğunızuı sizler için ma-
nevi bir destek olacağuu ümit ede-
rek bu büyük felaketin sonuçlannı
karşüayıp yeniden ayağa dUdlmeni-
zi dOiyoruz. Türkler ve Y'unanlılar
ne dost ne de doğuştan düşmandır-
lar. Onlar kardeştirler. Ve maalesef
bunun ispao için büyük ve yıkıcı
bir depremin yaratbğı felakete ge-
rek kaldı. Bence her iki halkm da-
marlannda ortak kan akıyor. Bu
deprem çürümüş, köhne yapdarla
beraber, iki halkı daimi düşman is-
teyen propagandayı da yıkb. Atala-
nmız derdi ki 'Her kötü şeyde bir
iyilik de sakhdır.' Bu depremin yı-
kuıtuannın üzerine iki halkı ban-
şa,fleriyeve refaha ulaşbracak kar-
deştiğin güneşi doğsun ve dünyanm
bu kösesi asırlar boyunca olduğu
gjbi yine külrürün ve gelişmenin
merkea olsun. tnşallah başınuza
başka bir kötühık gelmesin."
w
RTl K Yasası bütün halinde ele abnmah9
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Türkiye Ga-
zeteciler Sendikası (TGS),
Radyo ve Televizyon Ost
Kurulu'na (RTÜK) ibşkin
yasanın bir bütün halinde
ele alınarak, demokratik
bir anlayışla yeniden dü-
zenlenmesini önerdi.
TGS'nin açıklamasmda
Üst Kurul'un oluşumu ve
üyelerinin belirlenmesin-
de, Basın Kartlan Komis-
yonu ve Basın İlan Kunı-
mu Genel Kurulu'nda uy-
gulanan yöntemlerin ör-
nek alınabileceği belirtil-
di.
TGS Yönetim Kuru-
lu'ndan yapılan açıklama-
da, son zamanlarda 3984
sayılı Radyo ve Televiz-
yonlann Kuruluş ve Ya-
yınlan Hakkında Yasa'nın
değıştırilmesine ilişkin
olarak çeşitli çevrelerde
bazı hazırlıklann yürütül-
düğüne işaret edildi. Baş-
bakanlık'ta oluşturulan
komisyonun yaptığı çalış-
malar öncesinde ve sonra-
sında TGS 'ye herhangi bir
görüş sorulmamasının
önemli bireksiklik olduğu
belirtilen açıklamada,
"Kamuoyuna vansıyan bu
taslağı TGS oîarak kabul
etnıemiz mümkün değil-
dir. TGS, basın özgrülüğü-
nü geliştirmekten ve basuı
emekçilerinin haklannı
korumaktan uzak böyle
bir çahşmanın destekçisi
obnayacaknr" denildi.
Açıklamada Üst Kunıl
üyelerinin parlamentoda
iktidar ve muhalefet par-
tilerine paylaştınlan kon-
tenjanlara göre seçilme-
sinin RTÜK'e siyasi bir
görünüm verdiği kayde-
dildi.
MHP'li Mükremin Taşkın, depremin nedenini sömüren dinci çevrelere çattı
'AHah ile amnızda kontratmı imzakuhnız?'
SELAHATTtV ŞAHİN
NEVŞEHİR - MHP Nevşehir
Milletvekili Mükremin Taşkın, türban
konusunda duyarlı yaklaşımlar
içerisinde olmalanna karşın, belli
çevrelerin bu meseleyi kaşıyarak
kangren haline getirdiğini öne sürdü.
Taşkın, Marmara Bölgesi'ndeki
depremin nedenini çeşitli sebeplere
bağlayanlara da sert çıkarak "Allah ile
aranızda bir kontrat mı imzaladınız ki
böyle konuşuyorsunuz, din bu kadar
ucuz değil" dedi.
MHP Nevşehir Milletvekili Mükremin
Taşkın, Nevşehir Gazeteciler
Cemiyeti'nde bir basın toplantısı
düzenledi. Türkiye'de uzunca bir
zamandan beri devam eden siyasi ve
ekonomik istikrarsızlığın. siyasi, idari,
ekonomik ve sosyal dengeleri altüst
ettiğini belirten MHP Nevşehir
Milletvekili Mükremin Taşkın, bunun
sorumlusunun MHP olmadığını ileri
sürdü. Ağır şartlarla kurulan 57.
hükümetin geniş tabanlı hükümet bir
olması nedeniyle, önceki dönemlerde
milletin arzu, beklenti ve ihtiyaçlanna
cevap verilemediği için 57. hükümetten
beklentilerin en yüksek seviyeye
çıktığını kaydetti.
Deprem sömürüsü
Taşkın, Marmara Bölgesfnde yaşanan
deprem felâketinden sonra özellikle
ekonominin büyük bir yara aldığım
ifade ederek, dünyada sayılı
felâketlerden biri olarak kabul
edilen bu depremde binlerce
insanın hayatını kaybettiğini,
onbinlerce insanın ise yaralandığını
veya sakat kaldığını belirtti. Tüm bu
olumsuz gelişmelere rağmen,
Türkiye'nin önündeki sıkmtılan
çözmek için 57. hükümetin büyük bir
özveri gösterdiğini dile getiren
Taşkın, ülkenin önünün tıkanması için
bazı çevrelerin özel uğraşlar verdiğini
vurguladı. Taşkın. şunlan söyledi:
"Türldye'de halen gündemde olan
türban konusunun kangrenleşmesinin
miman olanlar, kendüeri dışındaki
kesimleri sorumlu ve suçlu göstennek
için özel bir çaba harcıyoıiar. Bu
toplumsal yarayı faklı gerekçelerden
yola çıkarak kaşıyanlar, ne derlerse
desinler, bizler ülkemiz ve milktimiz içuı
makuL ahlaki ve doğru olanuı
arayışında olacağız. Her sorunu
olduğu gibi, türban sonınunun da kınp
dökmeden. bir başka soruna yol
açmadan çözümünü bulacağız. Yeni
toplumsal gerilimlere meydan
vermeden, laik-antilaik çaoşmasuıa
meydan vermeden, genel kabul gören ve
kaheı ohnası yönüyle bu konuyu da
çözüme ulaşürmayı amaçhyoruz.
Türbanı bir kavga unsuru haline
getirmeyeceğiz. Behıü yerierle bu
konuyu sertleşerek çözüme ulastırmak
mümkün değfl. Rakibin eline taşı
vereceksiniz, sonra da başlayacaksmız,
rakibin atüğı taş benim basunı yardı
diye dert vanacaksuuz. Böyle bir şey
olamaz." Taşkın, son günlerde bazı
çevrelerce, depremin nedeninin Allah'ın
emirlerine karşı gelinme sonrasında
meydana geldiği yolundaki ifadelere de
büyük bir tepki gösterdi.
MHP milletvekili, "Bu insanlar Allah
ile bir kontrat mı imzaladüar da böyle
hezeyan dolu sözler etme cesaretini
kendilerinde buhıyorlar. Din bu kadar
ucuz ve bash değüdir" diye konuştu.
BİZBİZE.
ERDAL ATABEK
Yeniden Doğmak...
"Reenkarnasyon", Tibet Budizmi inancına gö-
re, "ölen birisinin bir başka bedende yeniden dün-
yaya gelişidir". Islam inancına göre de "ölenlerkı-
yamet gününde yeniden dirilecekler, sevap vegü-
nahlanna göre sonraki hayatlannı yaşayacaklar-
dır." İnsanın ölümle ortaya çıkan yok oluşa katla-
nabilmek için duyduğu "inanma gereksinmesi"',
insanın tarihi kadar köklüdür. Sevdiğiniz birisinin
yok olduğuna katlanmak duyulabilecek acıların
en büyüklerinden birisidir.
Fakir Baykurt artık yok mu? Mahmut Tali Ön-
gören yıtip gitt imi? Ruhi Su ölmüş müydü? Nâ-
zım Hikmet yok mu? Mustafa Kemal Anıtka-
bir'de mi yatıyor? Mustafa Ekmekçi kahkaha at-
mıyor mu? Şöyle bir geriye dönüp baktığımız za-
man hepsmin de aramızda, içimizde, çevremizde
yaşadığını duyumsamıyor muyuz? "Başka birbe-
dendeyeniden doğmalan"na gerek kalrnadan ya-
şamlarını sürdürdüklerini görmüyor muyuz?
Can Dündar yaşadıkça Mahmut Tali öngören
ölmüş olabilir mi? "Rosehud" başlıklı o güzel tit-
reşimli yazıyı keşke Mahmut Tali de okuyabilsey-
di. Belki Can Dündar'da böylesine yaşayacağını
bile düşünmemişti Mahmut Tali usta. (Sabah ga-
zetesi, 16 Ekim 1999). Fakir Baykurt milyonlarca
oğretmen yaşadıkça dünyamızda gezip durmaya-
cak mı? Fakir'in yazdıklan elden ele dolaştıkça
gerçekte yaşamayacak mı?
Hiç kimse hayatını doğum ve ölüm tarihleri ara-
sında yaşamıyor. Kimileri nasıl hayatta iken bile ar-
tık yaşamıyorsa, kimileri de bedensel ölümlerin-
den sonra da yaşamlannı sürdürüyorlar. Ne kadar
yaşayacağına karar vernıek, insanlann yaşarken
yaptıklan bir seçimdir.
BBC'nin online anketinde binyılın düşünürü Karl
Marks, binyılın yazan ViHiam Shakespeare se-
çildi. Karl Marks'ı bilmemenin, Shakespear'i oku-
mamanın "binyılın cahili" olmak anlamına geldi-
ğini düşünmeyenlerin nasıl yaşadığı da haklı bir so-
ru olmaz mı?
Bütün dünya yılı belirtmek için 1999 tarihini kul-
lanıyor ama.. acaba gerçekten bu yılda kaç kişi ya-
şıyor? Kimileri 1200'lü yıllann ortaçağını yaşarken,
kimileri 2050 yılına geçmiş değil mi? İnsanlar ve
toplumlar arasında yüzlerce yıllık farklar yok mu?
Öyleyse kimler ölüyor, kimler kalıyor? Bu soru-
nun çok sade bir yanıtı vardır: Yalnız kendisi için
yaşayanlar ölüyor, kendinden başkalan için de ya-
şayanlar kalıyor. Kalanlar, kendilerini gerçekleşti-
rirken çevrelerine, toplumlanna, insanlara, dünya-
ya değer katabilenlerdir. Bunlar ölmeyenlerdir.
"Dünyaya değer katabilmek".. ölçüt budur. Ki-
mileri hayatlan boyunca, dünyanın değerlerini,
dünyanm nimetlerini tüketirken, tüketmenin haz-
zını ve gösterişini yaşarken gerçekte kendilerini de
tüketirler. Şaşaalı, debdebeli, gösterişli, dalkavuk-
lu tüketicilerdir bunlar. Ama sadece tüketicilerdir.
Hiçbir şey üretmeyen, üretilmişi yağmalayan ya-
şam asalaklan. Bunlar, ölür.
Ama "dünyaya değer katabilen" üreticiler, ka-
zandıklan becerileri, ustalıkları, uzmanlıklan, dün-
yanm değer üretimine katanlar, sadece üretirker»
haz almanın gizini bulmuşlardır. Şaşaaları, debde-
beleri, gösterişleri, dalkavukları yoktur. Sadece
değerleri vardır. Taşıdıklan değerlere yarattıklan
değerleri de katmışlardır. Işte bu değerler insan-
dan insana geçecektir. Bu değerler insandan in-
sana artacaktır. Onlar, ölmez.
Can yakıcı soru şudur: Gidenlerin yerine yenile-
ri geliyor mu? Yoksa artık yerlerine kimse gelmi-
yor mu? Bu soru umutsuzluk yaratan bir sessiz-
likle karşılanır. Ama gerçek böyle değildir. Elbette,
gidenlerin yerine yenileri geliyor. "Ven//er"in gel-
mesi elbette eskisinden daha güçtür. Önceleri,
köylerde yitip gitmek vardı. Köy Enstitüleri, köy-
den dünyaya açılmaktır. Şimdi ise "değeher kent-
lerde yitip gidiyor", doğru. Kışkırtılmış tüketimin
yeni ahlaki insan değerlerini törpüleyip duruyor. A-
ma, hiç unutulmasın, insanlığın kalıcı değerleri ne
güçlükleri yenmiş, ne tuzaklardan kurtulmuştur.
"Yeniler" de elbette, bu güçlükleri yenecek, bu
tuzaklardan kurtulacaklardır. Bunun için gerekli
olan zekâ da, irade de, dürüstlük de genç insan-
larda yaşayacak, onları insanlık değerlerinin "ye-
ni üreticilen" yapacaktır. Bizim toplumumuzdan da
"yeni değerler" çıkmaktadır ve çıkacaktır. Yeter ki
biz onlara önyargıyla bakmamayı bilelim, değer-
lerimizi salt geçmişte aramayalım.
Ölmek de yaşamak da haketmenin bir biçimi de-
ğil mi?
e-mail: erdalata@superonline.com
erdalata'/ cumhuriyet.com.tr
faks:0212-513 90 98
Olağanüstü kongre toplandı
Perinçek yeniden
IP Genel Başkanı
ANKARA (ANKA)-
Cezası ertelendiği için
girdiği cezaevinden
tahliye edilen Doğu
Perinçek, aynldığı Işçi
Partisi Genel
Başkanlığı'na yeniden
seçildi. Işçi Partisi (tP)
Olağanüstü Genel
Kongresi Yılmaz Güney
Sahnesi'nde yapıldı.
Atatürk'ün dışmda Mao,
Marks, Lenin ve Şefik
Hüsnü gibi sosyalist
düşünce adamlannın
resimlerinin asıldığı
kongre, îstiklal Marşı'nın
okunması ile başladı.
Perinçek'in
aynlmasından sonra
Genel Başkan Vekili
olarak tP'i kongreye
götüren Hasan Yalçın.
yaptığı konuşmada,
kongrenin "sahte
belgelerlePerinçek'i
mahkûm
ettirebileceklerini
sananlara karşı"
yapıldığını vurgulayarak,
"Biz partimizi nasıl
yöneteceğhnize kenduniz
karar veririz" dedi. iP'i
kimsenin
sindiremeyeceğini de
belirterek, seçimler
öncesi Sol Güçbirliği
önerilerini geri çeviren
DSP ve CHP">i de "CHP
barajm atanda kaldL DSP
iseMHPveANAP'la
koalisvon yaparak LMF
partisi haline geldr diye
eleştirdi. İP Merkez
Komitesi'nin tek aday
gösterdiği Doğu Perinçek
de kürsüye, "Özgür, cesur
Doğu Perinçek"
sloganıyla geldi. fi
Konuşmasmda Türk
Silahlı Kuvvetleri'ne "'
sahip çıkan Perinçek,
Türkiye'nin bugün ikili
iktidar durumu ile karşı
karşıya olduğunu
savunarak, bunu "Mafya-
Tarikat- Gladio iktidan
ile Kemalist Devrim'den
kalan mevzileri savunan
Cumhuriyet iktidan" ^
olarak açıkladı. Seçime •
tek aday olarak giren ;
Perinçek, 171 delegenin
169'unun oyunu alarak
yeniden genel başkan
oldu.