11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 14 EKİM 1999 PERŞEMBE HABERLER yüksek; mimari tasanmlan özensiz; kısa sürede 'hurdaya' çıkacaklar. abrikede 'iıısanı' uııuttular.•. i iskânla- ıbrikeko- alar daha a yoğun- ı"hurda- 'lik ban- la"kaba :eğini he- ınetin bu laktsrafi- lar... diğeT bir ı yöntem- ubu oluş- alzemele- bilegöre- zar olana- •ayAydm, lmak için ok sayıda ştirerek" e bile, ör- lzemenin ici firma- spekülas- ntümfir- de göste- lemen ar- " satışına debilmek htaçbıra- îra haklı- grubuyla i firmala- ğı'na "iş ee" teklif :rlerin ba- ükümetin n sorunu- 1, prefab- ktörünün deki izle- ıriık mah iliş- iilenpre- ılgili "tip bir mad- firmalar ıpılabite- yaratnuş etlik(25O j halinde elik ihale si" aynen edebetir- •mayave- ıkBakan- ", sözleş- klik bile »r" fazla alesizola- ııyan bu m anda" önce «75 refabrike imasında asıyla da ien açığa • Bayındırlık Bakanlığı'nca hazırlanan ihale sözleşmesinde, yeni konut gruplannın "ihale yapılmadan" belli firmalara sipariş edilmesi olanağı sağlanıyor. Aynı sözleşmeye esas tutulan prefabrike konut projelerinde ise mimarlığın insanı kucaklayan temel ilkeleri yerine, prefabrike yapı malzemeleri sektörünün tüketime dönük beklentileri gözetiliyor... GEÇİCt tSKAN BlRtMİ ANAHTAR PAFTA 1070.6 PREFABRİK KONUT (2X30 m2=60 n\2) İşteBavındırhkBakanhğı'nmprefabrikekonutia^ sizüğin "mimari" (!) anlatunı ve gjrişeahcepheisesağırdm'aıianyiasıradanbirdepobinasuııaııdınyor- çıkmış oluyor. Bakarüık, u çok sayıdaki" yükle- nici fırmaya "az sayıda" konutu üleştirerek, aralannda tercih ettiği firmalara kalan konutlan yaptır- mak için önceden "hazutğuu" yap- mış gibi görûnüyor. Bu "tafihM" fır- malann ise ihaleden önce 75 bin konut için bakanlığa tekliflerini ve- ren, ancak konu basına yansıyınca bunu geri çekip, 25 bin konutu üleş- mek üzere ihaleye giren çok sayıda- ki firma arasında "eşit koşullanta" yer alan ünlü şirketler olup olmaya- cağı, 28. maddenin uyguîanmasıy- la birlikte anlaşılabilecek... Konut mu, 'bannak' mı?» • Peki... Bütün bu "şaibeter" için- de devreye sokulan prefabrike ko- nutlar, acaba "konut" kavramı açı- sından ne durumdalar?.. Kalıcı ko- nutlara yakın olduğu hesaplanan yüksek maliyetlerine ve onca tek- nik şartnamelerine rağmen, geçici de olsa depremzedelere hiç değilse "asgari konut hizmetmr verebile- cekler mi? Bu sorulann da yanıtlan ne ya- zık ki hiç de iç açıcı değil. 30m2'lik iki konut biriminin "ik- iz üniteler'' şeklinde tasarlanarak ihaleye çıkanldığı prefabrike yapı- lara ait "mimari projeter", eğer üni- versitelerde öğrenciler tarafından tasarlansaydı, en hoşgörülü hoca- dan bile geçer not alamazlardı. Dahası böylesine "insantnklan- na ve yaşama kültürüne saygısız" bir mekân dûzenlemesi tasarladık- lan için de aynı öğrenciler arkadaş- lan tarafından bile eleştirilir, her şeyden önce "dünya görüşleri" tar- tışma konusu yapılırdı... thale şartnamesiyle birlikte fir- malara dağıtılan "örnek projede". örneğin "ebeveyn yatakodaa" (da- ha dogrusu iki kışilik yatak mekâ- nı) evin yaşama bölümünden sade- ce bir "perdeyle" aynlıyor. Maliye- ti azaltmak ve en küçük m2'yi ya- kalamak adına, mağazalann giyim reyonlanndaki "soyunma kabinJe- rinden" esinlenildığı anlaşılan bu yatak odası çözümünün "miDiyetçi- muhafazakâr" bir siyasi otoritenin onayıyla bakanlık mührünü taşımış olrriası da işin kara mizah yarnnı oluşturuyor. Benzer sekilde aynı "koouta" (!) dışandan girilirken, insanlar kendi- lerini yağmur, çamur, toz ve top- rakla birlikte evin içinde bulacaklar. Kışın her kapı açıhşta içerideki ısı- tılmış hava dışarı kacacak. Ayak- kabılar dışanda çıkartıhrsa ıslana- cak, içeri ahnırsa ortalık pislene- cek... Bütün bunlann nedeni ise gi- riş bölümünde bİT rüzgârhgın bile projede ihmal edilmesi. Yine şu sözde milliyetçi düşüncenin, "Ana- dotu shil mimartağrodan'' bile he- men hiç esinlenmemiş olması... Projede ayrıca, WC'ye girebil- mek için "mutfak tezgâhı önün- deo" geçilirken, yaşama bölümün- de oturanlann da yemek kokulany- la banyo kokusunu "kanşık" bir şe- kilde duymalan için sanki özel bir çaba gösterilmiş. Hele evin giriş ka- pısı yönünde hiç pencere açılma- ması ise olsa olsa tanımlanması ola- naksız bir düşüncenin ürünü olabi- lir. Buprojeyi tasarlayanlar, Tûrki- ye'nin tarihsel mimarlık zenginli- ğinden biraz haberdar olsalardı, yi- ne Anadolu'daki "kün gekü" pen- cerelerinden yurdun dört bir yanın- daki "cumba" kültürüne dek eve giriş cephesinden mutlaka dışan- nın görünmesi gerektığini de fark eder, "hapishaoe" türü bir tasanm yapmazlardı... 'Prefabrike 9 inşaat nedir? Fransızca kökenli olan "prefabrikasyon" sözcüğü, "önceden üretflen" anlamına geliyor. Başka bir yerde önceden hazırlanan yapı elemanlannın, belli bir standarda bağlı olarak üretilip yerinde monte edilmesiyle de "prefabrike binalar*' inşa edilmiş oluyor... Hem hazuianışındaki fabrikasyon üretim türü nedeniyle, hem de montajla sağlanan süre avantajlan yüzünden özellikle "hnh" gerçekleştirilmesi gereken yapılarda tercih edilen prefabrike sistem, aslında "kalıcı binalar" için de kullanılabılir bir yöntem. Ömeğin, TürkiyTe'deki ilk gelişkin uygulaması olarak, 1966'daEreğli Demir-Çelik Fabrikasf na ait lojman binalan prefabrike inşaatla yapılmıştı Avrupada ise İkinci Dünya Savaşı ardından ve yine kalıcı konutlar olarak üretilen bmalarda bu sistem geliştirildi. Fransa, Hollanda, Danimarka ve eski Sov^etler Birliği'nde konut sorununu giderme yönünde yaygın bir endüstri haline geldi... Şimdi, Körfez depremiyle birlikte Bayındırlık Bakaru Koray Aydın'ın geçici iskâna yönelik dayattığı "prefabrike konut'' denilen tasanmlann ise prefabrikasyonun yukardaki yapısal özellikleri ve tarihiyle bir ilişkisi bulunmuyor. Çünkü depremzedelere verilecek konutlar, kalıcı ve prefabrike olmayan inşaatlara yakm ""* •* maliyetler taşıdığı gibi, mimari tasanm ve yaşama koşullan bakımmdan da konut yerine ancak "barmak" denilebilecek bir nitelik taşıyorlar. Bu konutlann imalatlannda öngörülen kimi malzemelerin "zamana ve dış koşuDara dayanıksız'" olmalan da kullarumlan sona erdikten sonra bir daha işe yaramayacak elemanlar şeklinde "hurdaya" dönüşebileceklerini gösteriyor... PERŞEMBE ; ORHAN BURSALI İ Demokrasi, Bilgi ve Yalan Bir kimse hakkında yalan söylerseniz, sizi da-' va etme, maddi ve manevi tazminat isteme ' hakkı doğar. Dahası, hapis cezasına da çarptı-' nlabitirsiniz. [ Ancak, bu yalanı topluma, kamuya karşı söy- • lerseniz -özel durumlan gözeten yasalarda be- ] lirlenmiş, ekonomik veya paniğe yol açma gibi: özellikler taşımadığı sürece- hiç bir suçu yok- tur. Bu nedenle, kapasitenize bağlı olarak, atabil- diğiniz, yayabildiğiniz ölçüde yalan ve uyduruk ' haber veya bilgi uçurabilirsiniz... Uyduruk haberin veya yanlış bilginin de türlü . çeşrtlisi var... Bir kısmı zararsız olabilir, sosyal iliş- ki özelliği taşıyabilir. Örneğin falınız, burcunuz vb gibi konulardaki bilgiler, genellikle danışıklıdır. - Büyük çoğunluk, bunlann bir yönüyle uyduruk olduğunu bilir, ama yine de bu bilgileri alır, baş- kalanyiatartışırvb... Burada üzerinde durmak istediğimiz konu, örneğin deprem gibi tamamen yerbilimsel ka- î rakter taşıdığı kesin olan bir konuda, tepeden ! tırnağa yanlış bilgiler yayarak veya yalanlar söy- leyerek toplumun yanlış yönlendirilmesidir. Önce, Adapazarı'nda Fazilet Partili bir millet-. vekili, "depremin tam Donanma Komutanlığıal- ' tında patladığını, bunun da gâvur komutanlara ilahibiruyan olduğunu" söyledi. Arkasında, Nur- cular, KocatepeCamisi'nde, hattayazılı broşür-. ler dağrtarak aynı yalanı halk içinde yaydılar. On- lara göre de Tann depremi komutanlığın altın- da başlatarak cezalandırma eyleminde bulun- muştu. Nurcu gazeteler ve dinci yazariar da ko- roya katıldılar. Dahası, başörtüyü siyaset bay- rağı olarak kullananların öne sürdükleri kızlar "7.4 yetmedi mi!" pankartı taşıdılar. • • • ^ Demokrasi, şüphesiz her türlü görüşün öz- gürce dile getirildiği bir düzen öngörür. Ama, burada bir dizi soru var: Birinci soru: Yalan yaymak, demokratik bir görüş müdür? İkinci soru: Demokrasi, aynı zamanda, yan- lış bilgilerin, yalanlann topluma egemen kılınma- sı çabası ve yalan bilgilerle toplumun yönetilme- si özgüriüğü müdür? Üçüncü soru, bilimsel bilgi. Bilgi toplumu ile demokrasi arasında bir ilişki var mıdır, varsa bu ilişkinin özelliği nedir? Beşinci soru: Yalan bilgiyle sistematik olarak toplumu etkileyerek, bundan ekonomik, top- lumsal veya siyasal yarar sağlamayı önlemek, •. "anti-demokratik" midir? Sorutan bu dizi içinde çoğaltabiliriz... : \ • • • ; - Şöphesa, burada, topluma nasıl düşünece^ ği, düşünmesi gerektiği konusunda merkezi bir" dayatmanın varlığı ve zorunluluğu tartışılmak is- tenmiyor. Üzerinde durmak istediğimiz, demokrasi ile bilgi toplumu arasındaki sağlıklı ilişkinin temel- lerini sorgulamaktır. Demokrasi, doğru bilginin, bilimsel bilginin toplumun kültürel olarak en ait gruplanna kadar yaygınlaştığı ölçüde demokrasi olabilir. Ancak böyle bütün görüşlerin dile getirilmesine ve bu tartışmadan en büyük toplumsal yarann sağlan- masına hizmet edebilir. [email protected] ulmazönderi, azar RT'U ı sağolsun. an ve dostlan. \ Abidin GSenç, Fertıat ırt, Dursun Utku, Aziz eyman Kandemir, Halil mail Kurban, Salih Sicim, lacan, Ali Ufacık, Ali Kılıç, suf Bataban, Mustafa :, Prof. Osman Bayar, ncay, Bekir Özgen, Halil [yavaş, Mehmet Dicle, a Yetjm, Seher Bülbül, rttin Özcan Acar, Hasan Gülçin Başdemir, Osman Tekgil, Şerife Erişriren, , Hüseyin Yaşar, Mustafa Çetin Turan, Mehmet of. Gören Bulut, Hidayet îmal Çetin, Emin Öztürk, iwtecıir, Sadullah Varol, iyazi bykal, Süleyman icu, h Ali Vural, Nevzat Hak, K»hmet Kasapoğlu, -al, Kâiii Emiral, Fahri nçer ezgin, Hüseyin 4m Özürk, Mûcevher Al, ır, Muarrem Sültekin, , Mernet Ce)1an, Halil ikri lş>r, Recai Atalay, a AJdqan Alkan, Yüksel cgûl, hjseyin Gökbulut, usuf jya Doğan, Kâzım ci, Beri Barur, Kasım smaiSökdenir, Özdinç rsoy, îeyhan Özhan, =lemzYılmaz Nüfus cüz- tanımı. sağlık karnemi kaybettim. ŞAZİMET ÇIPLAK DiploDamı kaybtttim. Hûkûmsüzdüı. ZEERA EVIEN TOSGENELBAŞKANI öğretmen Hareketının önderi, edebiyatımızın unutulmaz kişisi, öğretmenimız, ortağımız (Köy Enstitüsü mezunu) FAKİR BAYKURTU kaybetmenın üzüntüsünü yüreöimizde duyarak, ailesine, sevenlerine, öğretmenlere, TÖYKO ortaklanna ve tüm halkjmıza başsaglığı diliyoruz. Tüm Öğretmenler Yardımlaşma Koop. TÖYKO.a. Avni Aytan - Mehmet Cihangir - Hulusi Gökçe - Rüştü Apaydın - Rıza Koçyiğtt IYILEŞTIRICITAO TAÖİST USTA Mantak Chia ilk defa Türkiye'de 2 ayrı Seminer/Grup Çalışması 1. Stresi Sağlıklı Enerjiye Donüştürmenin Yöntemleri 18Ekim99Pazartesi •'. 19.30/23.30 2. Evrenle Bağlantıya Geçme ve Uyum İçinde Yaşama - Kozmik Bilgelik 19Ekim99Salı 19.30/23.30 Adres: Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BURÇ) Boğaziçi Üniversitesi 6 no'lu Lojman Kapı Yanı 80815Bebek-ISTANBUL Aynntriı bilgi için: 05327164819-05327164820- 05422433633-02125286212 İLAN T.C. ANKARASEKİZtNCİ NOTERLİĞİ'NDEN İHTARNAME Keşideci: Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Samanpazan Şubesi/Ankara Muhataplar. 1-) öz Yapı Izolasyon İnşaat Malzemeleri Tic. ve San. Ltd. Şti. Rüzgâr- h Ege Sokak No: 1/G Ulus/Ankara 2-) Bülent Özal Rüzgârh Ege Sokak No: 1/G Ulus/Ankara 3-) Süleyman Karaca _ s Üç Yıldız Cad. No: 9/5 Kavacık Subayevleri/Ankara 1-) Muhatap Öz Yapı Izolasyon İnşaat Malzemeleri Tic. ve San. Ltd. Şti. ile banka- mız arasında aktedilen kredi sözleşmesine istinaden adı geçene kredi açılmış ve kul- landınlmıştır. 2-) Muhatap Bülent Özal sözleşmede müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatını ta- şıdığından borçtan sorumlu bulunmaktadır. 3-) Muhatap Süleyman Karaca gayrimenkulünü bankamıza ipotek ettiğinden borç- tan sorumlu bulunmaktadır. 4-) Sözleşmelerin bankamıza verdiği yetkiye istinaden yapılan hesaplamalarda 22.9.1999 tarihi itibariyle 62./ 966.289.293.-TL (altmış iki milyar dokuz yüz altmış al- tı milyon iki yüz seksen dokuz bin iki yüz doksan üç lira) kredi borcu tespit edilmiştir. Fazlaya dair haklanmız saklıdır. 5-) Sözleşme hükümlerine göre muhataplar muaccel olan iş bu borcu ihtarnamenin teblig tarihinden itibaren bir gün içinde ödemek zorundadırlar. Bu süre içinde borç ödenmediği takdirde takibe geçileceğini ihtar ederiz. Sonuç ve istek: Fazlaya dair talep haklanmız ile kanun, sözleşme ve saır mevzuattan doğacak talep haklanmız sakh kahnak üzere 22.9. 1999 tarihi itibariyle 62.966.289.293.-TL (altmış iki milyar dokuz yüz altmış altı milyon iki yüz seksen do- kuz bin iki yüz doksan üç lira) tutan borcun ödemenin yapılacağı güne kadar işleyecek yüzde 210 faiz, banka muamele vergisı, fon payı, komisyon ve masraflar vs. ile birlik- te ödenmediği takdirde muhataplar hakkında kanuni takibe geçileceğini ihtar ve ihtar ederiz. Basın: 48360 10212) 2*3 •* 7» (3 HAT SİNOP İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN İLANENTEBLİGAT DosyaNo: 1999/145 Esas Borçlu: Mustafa Peker, Çarşı Mah. Cumhuriyet Cad. No. 22/B Gerze Alacaklı tbrahim Karabulut vekili Av. Raci Onal tarafından masraflan hariç 4.500.000.000.- TL alacağın tahsili için aleyhinize yapılan icra takibinde gönderilen ödeme emri teblig edilememiş ve zabıta tahkikatı neticesinde de yeni adresinizin tes- pitine imkân bulunmadığından ödeme emrinin ilanen tebliğine karat verilmiştir. Yukanda yazılı borcunuzu masraflan ile birlikte kanuni süreye 15 gün ilavesiyle 25 gün içinde ödemenız, takibin dayanağı senet kambiyo senedi niteliğini haiz değilse 20 gün içinde mercie şikâyet etmeniz, takip dayanağı senet altındaki imza sıze ait değilse yine bu 20 gün içinde aynca ve açıkça bir dilekçe ile tetkik merciine bildirmeniz, aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın sizden sadır sayılacağı, imzanızı haksız yere in- kâr ederseniz takip konusu alacağın yüzde kırkı oranında para cezasına mahkûm edi- leceğiniz, borçlu obnadığınız veya borcun itfa veya imhal edildiği veya alacağın zama- naşımına uğradığı veya yetki hakkında itirazınız varsa bunu sebepleriyle birlikte 20 gün içinde tetkik merciine bir dilekçe ile bildirerek merciden itirazın kabulüne dair bir ka- rar getirmediğıniz takdirde cebri icraya devam olunacağı, itiraz edilmediğı ve borç ödenmediği takdirde 25 gün içinde 74. maddeye göre mal beyanında bulunmanız, mal beyanında bulunulmaz veya hakikate aykın beyanda bulunulursa hapisle cezalandın- lacağınız, borç ödenmez veya itiraz edilmezse cebri icraya devam edıleceği, ödeme em- rinin tebliği makamına kaim olmak üzere ilanen teblig olunur. 01.10.1999 Basın: 47987 GuıelSanaliaraHaz^bk RESİM 1CMİMARİMacintoshiu GRAFİK STİLİST MODELİSTÖSS 'ye Hazırlık İNGİLİZCE Kurs Kayıîkmmız la^lamı^hr ART.) :OU3U1 I I » 346 97 7S • M t 65 30 KADIKÖY S*3S8S4-S43U92 8AK1RKÖY 241 75 65 - 247 97 » WŞAWTAŞI 231 98 05 • 231 98 12 ANKARA 446 2S 98 • 446 29 99 İZMİft 230 84 57 - 230 21 $6 ESKİŞEHİR I.Ü.'den almış olduğum pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. CMÜTÇAKIR Ehliyetimi ve nüfus kâğıdımı kaybettim. Geçersizdir. ERSTN DOĞRU Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. EMtNTOĞMUŞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle