24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 OCAK1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP'nin sendika kökenli milletvekilleri sosyal güvenlik raporuna alternatif bir araştırma yaptı Kaçak işçilik önlenmeliANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'nin sendika kökenli millervekilleri, partinin tepkılere neden olan sosyal gü- venlik raporuna alternatıfbir çalışma ger- çekleştirdiler. Raporda, sosyal güvenlik- te can alıcı çözümûn yaş olmadığı. emek- lilik yaşının ancak işsizlık sigortası ve iş güvencesiyle birlikte ele ahnabileceği \ urgulanırken, "SSK, özeUeştirmeden başka yolu bulunmayan kriz içinde yüzen bir kurum degildir. SSK'yi. devlet adamı olamanuş taşra politikacılannın. seçmen- lerini memnun etmeye dönük popülist po- Htikalan göz göre göre krizin içine sok- muştur" denıldi. Raporda, sosyal güven- lik havuzundakı akışm sağlanabilmesı için kayıt dışı çalışanlann aktıf sigortalı yapılmalan. zorunlu tasarruf ve konut edindirme >ardımı gibi kaçak işçıliğı özendiren düzenlemelenn kaldınlması is- tendi. CHP'lı genel başkan yardımcısı Cevdet Sehi Mılletvekilı Bekir Yurda- güL, PM iiyesi Yaşar Seyman, Basın-lş Genel Başkanı AB EkbcrGüyenç, Harb- tş araştırma uzmanı Kemal Öke taraftn- dan hazırianan sosyal güvenlik raporu, partinin Araştırma ve Proje Merkezi'ne sunuldu. Rapordaki saptamalar şöyle: • SSK > önetiminde sigortalı ve hak sa- hiplerinintemsilcileri ağırhklı olmalı. Ge- nel kurullar. yönetim kurullannı denetle- yebilecek en büyük karar organı olmalı. Kurum çalışanlan memur statüsünden iş- çi kapsamına alınmalı. • Hükümetlerin savurgan politikalany- la entilen fonlar, reel getın sağlayacak alanlarda kullamlmalı. Fonlar üzerinde kamu müdahalesi sınırlandınlmalı. • Malı özerkliğın olmaması, sağlık hiz- metlerinde zaaf yarattı. Sağlık cihazlan- nın zamanında alınmaması, sağlık tesis- lerinin gereken yerde kurulmaması sonu- cunda, hastalann özel hastanelere sevki yoluyla zaten kısıtlı olan kaynaklar özel sektöre transfer ediliyor. • Prim karşılığı olmayan ödemeler dev- let tarafından karşılanmalı. Devlet katkı- sı prım sistemi içine alınmalı. • Topluluk sigortasma tabi olanlar da yüzde 5 sağlık sigortası prımi ödemeli. • Prım ve faizlerinı affeden tahkim va- salan, bu alacaklar kuruma Hazine tara- fından ödenmediği sürece çıkanlmamalı. • Ikincil sorun emeklilik yaşı, iş güven- cesi ya da işsizlık sigortasıyla birlikte dü- zerdenmeli. Son IOyıldırkaduüar47,er- kekler 50 yaşında emekli oluyorlar. DPT'nin 67.2'lik hayatta kaima beklenti- sine göre, kuramsal olarak kadınlann 20, erkeklerin 17 yıl emekli aylığı alma ola- naklan var. Batı'da oturmuş bir işgücü pi- yasası ve bunun sonucu olarak düzenli ödenen primler var. Ülkemizde ise özel sektörde \ e küçük ışyerlerinde bunun tam tersi bir uygulama olduğu gözden uzak tu- turmamalı. Emeklilik yaşının yükseltil- mesi can alıcı bir çözüm değildir. Yasa- daki yaş sınırlan korunmalı. • Işverenleri, primleri ucuz kredi ola- rak görüyorlar. Gecikme zammı faizi kre- di faizlerinin üstüne çekilsin. • Prim oranlannm arttınlması kaçak işçiliği ve işsizliği arttırabilir, yerli işlet- melerin yabancı işletmeler karşısmda re- kabet gücünü zayıflatır. Bu durumda ku- rum daha derin finansman sorunuyla kar- şı karşıya kalır. Devletin gerektiğinde kaynak aktanmı yerine düzenli bir katkı oluşturulmalı. • KlT'leri borç batağına iterek özel- leştirilmeleri gerekliliğine zemin hazırla- yan ıktidarlar, aynı uygulamayı SSK'ye yapıyorlar. Türkiye'de sosyal güvenliğe ulusal gelirin yüzde 6'sı aynlırken Batı Avrupa ülkelerinde yüzde 26 düzeyinde. Konfederasyonlar toplanıyor Ekonomik krize karşı ortak tavır havrlığı • Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, Hak- Iş Genel Başkanı Salim Uslu ve DtSK. Genel Başkanı Rıdvan Budak, DİSK Genel MeTkezi'nde bir araya gelerek tekstilde yaklaşan grev, kamu toplusözleşmeleri ve ekonomik krize karşı ortak tavır alınması konulannı görüşecek. İstanbul Haber Servisi - çercevedeözeUiklehaksızve Işçı sendikalan konfederas- yonlannın genel başkanla- n, toplusözleşme görüşme- leri ve ekonomik kriz karşı- smda ortak tavır alınması konulannı görüşmek üzere bugün bir araya gelecek. Türk-tş Genel Başkanı Bayram Mend, Hak-Iş Ge- nel Başkanı Salim Uslu ve DtSK Genel Başkanı Rıd- van Budak, DİSK Genel Merkezi'nde yapacaklan toplantıda tekstil sektörün- de yaklaşan grev. kamu iş- yerlerindeki toplusözleşme görüşmeleri ve ekonomik kriz karşısmda ortak tavır alınması konulannı görüşe- cek. DİSTC Genel Merke- zi'nden yapılan yazılı açık- lamada konfederasyon baş- kanlannın gündemınde M iş- verenterin, önemli hak ka- yıplanyla birlikte düşük üc- ret zammı dayatarak greve zorladıklan tekstil sektö- ründe tıkanan grup toplu- sözleşmesi" bulunduğu kaydedıldı. Açıklamadaay- nca toplantının bir diğer önemli konusunun görüş- meleri başlayan kamu ış- yerleri toplusözleşmeleri olacağı belirtildi. Toplantı- Jnın en önemli gündem jmaddelennin biri olarak ! ekonomik knzin ele alına- cağı ifade edilen açıklama- da şöyle denildi: "Toplantıda son olarak i ekonomik kriz gerekçesiyle dayaalmak istenen hak ka- yıplaruıa ilişkin ortak tav- nn belirlenmesi olacak. Bu hukuksuz yere başlatılan iş- ten çıkarmalara karşı işsiz- lik sigortası ve iş güvencesi yasalannın çıkarüması. sos- yal gfivenlik reformu adı al- tında kazanılmış haklan yok edecek sosyal güvenlik sitemine hiçbir katkısı ol- mayacak degişiklikierûı ön- lenmesi konulanndaki kon- federasyonların birliktelik biçimi ve yapılacak etkinlik- ler görüşükcekT Konfederasyon başkan- lannın gündemindeki teks- til sektöründe, Tekstil lşve- renleri Sendikası (TİS) ile üç işçı sendikası arasında ayn ayn sürdürülen toplu ış sözleşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlanmış ve grev kararı almmıştı. Anlaşma sağlanamazsa grev karan 12 Ocak'tan ıti- baren kadameli olarak uy- gulanacak. Başkanlann toplantıda ele alacağı kamu alanında ise 460 bin kamu ışçisinı ilgilendiren toplu- sözleşme görüşmelerinde geri sayım başlamış durum- da. Ekonomik kriz gerek- çesiyle işçı çıkarmalann başlamasından veya işçi çı- karma tehditlerinin konu- şulmasından iribaren kon- federasyon başkanlan kri- zin faturasının işçilere çı- kanlmaması yönünde ko- nuşmalar yapmışlardı. Budak. Meral ve Uslu, bugünkü toplantı öncesinde yaptıklan çahşmalar ve di- ğer hazırlıklarla ilgili o- larak basına bilgi verecek- ler. Kamu işçilerine zam görüşüldü Türk-Iş: Sözleşmeler seçimden önce bitecek • Kamuda toplu iş sözleşmesi görüşmelerine katılacak sendika yöneticilerinin dün yaptığı toplantıda, ücretlere birinci altı ay için 40 ! milyon iyileştirme ve yüzde 35'lik zam ı isteminde bulunulması kararlaştınldı. ! ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türk-lş, kamuda- ki toplu iş sözleşmesi gö- rüşmelerinde ilk altı ay için 40 milyon iyileştirme ve [yüzde 35 zam isteyecek. Görüşmelerin bütünlük içensinde yürütülmesini ısağlamak amacıyla Türk- 'Iş bünyesınde "Kamu Ko- ordinasyon Kurulu" oluş- turuldu. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral. kendilerini toplu iş sözleş- melenni seçimden önce bi- tirmek için ayarladıklannı, hükümeti kurması bekle- nen DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in de kendi- sinı buna göre ayarlaması gerektiğini söyledi. Kamuda toplu iş sözleş- mesi görüşmelerine katıla- cak sendika yöneticilerinin ' dün yaptığı toplantıda, üc- retlere birinci altı ay için 40 milyon iyileştirme ve yüz- de 35'lik zam isteminde bulunulması kararlaştınldı. 2.3 ve 4. altı aylar için enf- lasyon oranında bir zam ve yüzde 5 refah payı istemin- de bulunulmasında anlaşıl- dı. Türk-lş Genel Sekreteri Şemsi Denizer'in baskanlı- ğında Tek Gıda-lş, Teksıf, Petrol-lş, Türkiye Maden- Iş, Harb-lş, Türkiye HabeT- Iş ve Tes-tş'in katılımıyla Kamu Koordinasyon Ku- rulu oluşturuldu. Bayram Meral, görüş- melere katılacak sendika yetkililerinin bir araya gel- diği toplantının açılışmda yaptığı konuşmada, 199 7 yılında uygulanan aylık eşelmobil sisteminden iş- çinin toplam 346 trilyon za- rar ettiğini söyledi. Toplu- sözleşmeleri seçimlerden önce bitirmeyi amaçladık- lannı kaydeden Meral şöy- le konuştu: "Görüşmeleri seçimden sonraya bırakmayacağız. Toplu iş sözleşmeleri seçim- den sonraya kalırsa bu de- rin bir kuyuya taş atmaktır. Biz kendimizi toplu iş söz- leşmelerini seçimden önce bitirmeye ayariadık. Hükü- meti kuracak Sayın Ecevtt de buna kendini ayarlama- ladır. Hükümeti kim kura- caksa bunu iyi bilsin. Hü- kümete destek verecek par- tiler de bizim muhatabı- mızdır." Deri-tş Sendikası Genel Koordinatörü Selahattin Okur, bir grup işçi) le birlikte gazetemizi ziyaret etti. 505 işçi direniş çadırlarında İstanbul HaberServia-Deri sana- yü, 1 Mart 1999'da başlayacak top- lusözleşme dönemine işten atılan iş- çilerle sancıh giriyor. 120 işyeri ve 3400 işçiyi kapsayacak toplusözleş- me dönemi yaklaşırken Tuzla Orga- nize Deri Sanayi Bölgesi'nde 505 iş- çi direniş çadırlannda yaşıyor. Tuzla Organize Deri Sanayi Böl- gesi'nde çalışan Türk-lş'e bağlı Tür- kiye Deri-lş Sendikası Genel Koor- dinatörü Selabattin Okur ve direniş- teki bir grup işçi dün gazetemizi zı- yaret ederek sorunlarını anlattı. Toplusözleşme dönemi yaklaşır- ken işçilerin işten atılarak iş banşı- nın bozuldugunu anlatan işçiler, di- reniş çadırlanmn zaman zamanjan- darma ve polis tarafından yıkılma- sından yakındılar. Deri işverenlerinin, dünya gene- linde yaşanan ve Türkiye'de de etki- lı olan ekonomik krizi işçi kıyımına bahane olarak ileri sürdüğünü anla- tan işçiler, işten atmalann kriz önce- sinde başladığını, işverenlerin stok- lannı eritemediğini söylediler. Tür- kiye Deri-lş Sendikası'nın raporuna göre Tuzla Organize Deri Sanayi Bölgesi'nde halen 5 ışyeri kapalı gö- rünüyor.SendikaCTİara göre bazı iş- verenier Çorlu'da fason üretime gi- derek ucuz işçi çalıştınyor. Mayıs 1998'de başlayan ve çeşitli işyerle- rinden işten çıkarmalann neden ol- duğu direnişlerden bazılan sona er- di. 271 işçi direnişi sona erdirirken 505 işçi direnişi sürdürüyor. Eylem gerçekleştirmeyen 508 işçiyle bir- likte 1284 işçı işsiz kalmış durumda. Dünya ham deri stokunun yüzde 50'sinin Tuzla'da olduğunu belirten Okur, krizin plansız üretımden kay- naklandıgtru. ancak faturarun 3400 işçiye yüklenmek istendigıni söytedi. BU AKŞAM KANAL 6 DA GALATASARAY - ROSENBORG BU AKŞAftf 21:30'DA ŞAMPIYONLAR LIGININ KIRAN KIRANA RÖVANŞI BU AKŞAM 21:30' DA CANLIYAYINLA KANAL 6 ' DA... TÜRKİYE EKRANI Tekstil grevi İşverenden genel lokavt karan Istanbul Haber Servisi - Türkiye Tekstil Sanayii lş- verenleri Sendikası, tekstil sektöründe 12 ve 26 Ocak'ta başlayacak grevler öncesi, üye işyerlennin tümünde, 15 Ocak'ta genel lokavt başla- tılması karan aldı. Tekstil Sanayii Işverenle- ri Sendikası'nın lokavi kara- n, aralannda binlerce işçi- nin çalıştığı dev kuruluşla- nn da bulunduğu 99 işletme- yı kapsıyor. Lokavt kararla- n, borsada hisseleri işlem gören şirketler tarafından peş peşe açıklanmaya baş- landı. Işveren Sendikası Ge- nel Sekreteri Ercüment Ro- na, genel lokavt karannın, önceki gün yapılan yönetım kurulu toplantısında alındı- ğını bildırdi. işçı sendikası- nın ilk 6 ay için ıstedıği üc- ret oranının çok yüksek ol- duğunu, hatta yüzde 60 ora- nından aşağı inmediğini sa- vunan Rona, "Tekstil sektö- rü, bu krizde ilk6 ay için yüz- de 60 oranı kaldıramaz" de- dı. Geçen 6 ay içensinde enflasyon oranının yüzde 24.4 olduğunu belirten Ro- na, konuşulacak rakamlarda bunun baz alınması gerekti- ğini kaydetti. Ercüment Ro- na, "Uzlaşma ümidimiz ola- cak tabii. TeksnJin kaldıra- bOeceği makul bir miktar e- sas alınmalı" dive konuştu. Kısa bir zamanda sektö- rün önünün açılmasının mümkün görünmediğini öne süren Rona, dünya ölçüleri- ne göre yatınm fazlası bula- nan sektörün, talep eksikliği yanında krizden de olumsuz etkilendiğini savundu. Sektörde bugüne kadar çı- kanlan işçi sayısının 500 bi- ne yaklaştığını belirten Ro- na, "Yeni issizler yaratmak istemiyoruz. Türkive'ıün bu kriz ortamında grevler bir lükstür" dedı. KESK Başkanı 'Sahte sendika yasası kabul edilemez9 tstanbttl Haber Servisi - KESK Genel Başkanı Siy»- mi Erdem, 55. hükiimet ta- rafından mart ayında TB- MM'ye sunulan ve kamu emekçilerinin eylemleri so- nucu askıya alınan sendika yasasının yeniden gündeme getirilmeye çalışıldığını be- lirterek u Bu sahte sendika >^sası kabul edilemez" dedi. Erdem "Hükümet etme yetkisi eUerinden alınan siya- sal iktidann Çalışma Baka- nı, ölü bir yasa\ı yeniden hortlatmaya çalışıyor. Bu sahte sendika yasası kabul edilemez. Çünkü. kanun ta- sansının ülkemiz çauşma ya- şamında demokratikleşme adunı olarak değerlendirile- bilmesi için temel evrensel hak ve özgüriükleri icermesi gerekir. Sendikal haklar top- lusözleşme ve grev hakla da dahil olmak üzere bir bütün- dür. Oysa tasan. temel hak- larumzı içermedigi gibi sen- dikal faaliyerJeri verimlilik araşürmalan yapmaya, mes- leki kurslar düzenlemeye ve spor alanlan yapmaya indir- giyor." Erdem, tüm emek örgütle- rinin de bu yasa tasansma karşı olduğunu kaydetti. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ 'Model' Ne, Şarr Ne... Fıkrayı bilirsiniz. Adam hırsızlık yaparken suçüstü yakalanmış, çaldığı mallann bir kısmı üzerınden çık- mış. Ama "Avukat isterim" diye tutturuyor. Polislerden bıri, "Yahuavukatı neyapacaksın" di- ye sorar, "Her şey ortada. Suçüstü yakalandın. Avu- kat bu durumda ne diyecek?" Hırsızın güzel bir yanrtı vardır; "Ben de onu merak ediyorum." Bu fıkrayı aklıma getıren şey; ANAP Ge- nel Başkanı Sayın Mesut Yılmaz'ın, Erez'i "ortada bırakmasım" nasıl açıklayacağını merak ederken ile- ri sürdüğü gerekçe oldu. Sayın Yılmaz, (kendini din- leyenleri ve bizleri biraz da gerı zekâlı sandığı için), Sayın Erez'e olan desteklerinin, ilk aşamada sun- duklan model çerçevesinde geçerti olduğunu, fakat Sayın Baykal'ın ilerı sürdüğü şartlar nedeniyle, bu hükümetin kurulmasının imkânsız hale geldiğini söy- ledi. Ve ben de "Vallahibravo" dedim. Gerçekten "bra- vo". Kırkyıl düşünsem. aklıma böyle bir gerekçe gel- mezdi. Bizim siyasetçilenmiz, gerçekten "büyük adam"\ar... Çok güncel konutarda sıcağı sıcağına kalem oy- natmaktan hoşlanmadığımı bilirsiniz. Zaten siz bu satııian okurken, Türkiye'nın gündeminin nasıl değiş- miş olabileceğini de kestiremiyorum. Akşam yatıyor- sunuz bir başka Türkiye, sabah kalkıyorsunuz bam- başka bir Türkiye. Hemalde bizler Türkiye'yi ve Tür- kiye'de yaşamayı bu tür nedenlerden ötürü çok se- viyoruz. Her gün bir başka heyecan... Yalım Erez'in hükümet kuramamasının suçunu De- niz Baykal'a yıkmak dâhiyane bir buluş. Zaten 55. hü- kümeti de Deniz Baykal ve ellı kusur kişılik grubu yık- mıştı. Aynı biçimde Ecevit'in hükümet kuramaması- nın nedeni de oydu. Demek ki bu Baykal çok huy- suz bir adam... Bu türden yaklaşımlar kıtle ıletişim araçlannda da "pompalanıyor". Suret-i Hak'tan görünen bir dizi ya- zanmız, Baykal konusunda çok olumsuz şeyler ka- leme alıyorlar. Gerçekten nedenini anlamakta çok zorlanıyorum. CHP'ye, "Atatürk'ün partısi" olarak duygusal bir yakınlık ve sevgi duydugum açıktır. Ancak "sol" çiz- gideki hiçbir lidere, Deniz Baykal'dan daha yakın ya da daha uzak değilım. Yani, aralannda bir ayrım yap- mak istemiyorum. Fakat Baykal'a ve CHP'ye, ciddi biçimde haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Orneğin Doğan Taşdelen'in CHP'den ayrılarak DSP'ye geçmesi ve Ankara Büyükkent beledıye baş- kan adayı olmasını, hüzünle karşıladım. Sayın Taş- delen'le hiçbir yakınlığımız yoktu. Fakat yaptıklannı memnuniyetle izliyordum. Ve bir siyasetçi olarak; An- kara Büyükkent Belediye Başkanlığı'na aday olmak istemesini ve bunun mümkün olamayacağını hisset- tiği zaman, aynı kulvardaki bir başka partiye geçe- rek şansını orada denemek istemesini de doğal kar- şılanm. Fakat CHP'nin "antidemokratik" bir biçimde yönetildiğini dile getirerek "demokratik bir biçimde yönetildiğini" düşündüğü DSP saflanna geçiş biçi- mini çok ayıpladım. CHP yönetiminin hiç kuşkusuz büyük hataları var. Heie milletvekili genel seçimlerinde aday belirleme işini, merkez yoklamasıyla yapmaya kalkariarsa çok eleştinrim. Fakat her ne olursa olsun, CHP'nin "cfe- mokratlığı", DSP'nin "demokratlığından" biraz daha fazladır. Bunu görmemek için kör olmak gerekir. Ve bunu dile getirdiğıniz zaman, karşınızdakı insanlan budala yerine koymak durumunda kalırsınız. Sayın Ecevrt, hükümeti kurmak için ilk görevlen- dirildiği zaman, güvenoyu alabilecek bir hükümet kurma konusunda yaptığı girişimlerde haklıydı. Zira, merkez sağı birleştirme gibi birfonksiyon üstlenmiş görünse bile, Fazilet ve CHP'yi dışlayan bir model ge- liştirmek istemesi, kendi politikasına uygundu ve memleketi hükümetsiz bırakmamak gibi bir de zor- lanma attındaydı. Ancak Yalım Erez'in hükümeti kuracağı ve güve- noyu alacağı belli olmuş gibiyken (Mesut Yılmaz ne derse desin), Tansu Hanım'ın oyununa gelerek ye- ni bir maceraya atılması ya da atılmak istemesini yanlış ve kendine oy veren insanlann bir kısmı açı- sından, haksız buluyorum. Hem de üç aylık bir ikbal uğruna... Eğer görev Sayın Ecevit'e verılirse "Biz seçim hü- kümeti değil, icra hükümeti olacağe" gibisinden bir şeyler söylediği anda, Tansu Hanım'ın, "Bizim kavli- mizböyle değildi..." dıyerek yan çizeceğınden de hiç kuşku duymuyorum. Ama burası Türkiye. Ne olacağı, nasıl olacağı ve ne zaman olacağını kestirmek çok güç. Zaten yuka- nda da vurguladığım gibi sizler bu satırları okurken, bambaşka şeyler gündeme gelmiş olabilir. Fakat her ne olursa olsun, ciddi bir siyasetçinin, kendi ileri sürdüğü koşullan "model", başkalannın ile- ri sürdüğü koşullan "şartkoşmak" olarak ortaya koy- ması, insana hüzün veriyor. Gelecekle ilgili beklenti- lerimize gölge düşürüyor. DİSK, Türkiye'yi ILO'ya şikâyet edecek ANKARA (ANKA) - Devrimci İşçi Sendikala- n Konfederasyonu'nun (DtSK) ETUC ve AB'nin desteğı ile baş- lattığı 'Türkiye'de Sendi- kal Hak İhlalkri" ile ilgi- li araştırma raporu ta- mamlandL DİSK, Türkiye'nin Uluslararası Çalışma Ör- gütü'nün (ILO) sözleş- melerini imzalamış ol- masına karşın. ILO stan- dartlanna uymamasını gerekçe göstererek Tür- kiye'yi ILO'ya şikâyet edecek. Raporda, Türkiye'de 12 Eylül döneminde oluşturulan ve küçük ba- zı değişiklıklerle hâlâ yü- rürlükte olan yasal çerçe- venin örgütlenme hakkı- nın kullanılmasını garan- ti altına almadığı, aksine bunun kötü niyetli işve- renlerin en büyük silahı olduğu bildirildi. Yasal engellemelerin altı grupta toplandığı araştırmada. 'işkolu ba- rajı', 'işletme barajT, 'no- ter şartı", 'yetki prosedü- rü', 'is güvencesi' ve Mş- sizlik sigortasuun yoklu- ğu', 'grev yasaklan ve en- gelleri', *kamu çalışanla- nnın toplu pazaruk hak- lannın olmaması' ve 'uy- gulamadan kaynaklanan sendikal hak ihlalleri' olarak sıralandı. DİSK, ETUC ve AB'nın deste- ği ile hazırianan ve 174 işyerinı kapsayan rapo- run araştırma sonuçtan bölümünde. ihlal türleri- nin genel olarak oranı ve bu ıhlallerin işkollanna ve örgütlülük durumuna göre daSılımlan ıncelen- di. Araştırma sonucunda, en çok görülen ihlal türü yüzde 64.9 ile çalışma süresinin aşılması olarak saptandı. Fazla mesainin yüzde 51.1. ücretsiz faz- la mesainin yüzde 44.8 oranında yaşandığı belir- lendi. Genel olarak örgütlen- menin yüzde 59.2, yasal haklann ihlalinin yüzde 52.3. ışyerlerinde tehdit ve baskı uygulamasının ise yüzde 51.7 ile diğer önemli ihlal türleri oldu- ğu ifade edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle