28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 OCAK 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 SiiPt'te kalkınma Siirt Valisi Osman Acar, sessiz sedasız çalışıyor. Bir yıldır sürdürülen toplumsal kalkınma projelerinden giderek sonuç alınıyor. Projeîerle, özellikle kadınların eğitim ve sağlık sorunlarına çözüm üretiliyor, sosyal statülerini geliştirmelerine yardımcı olunuyor; gençlere ancılık, seracılık gibi meslekler edindiriliyor. if genelinde 3 bin 500 çiftin resmi nikâhı kıyılıyor ve nüfus kaydı olmayan 15 bin kişi nüfus kütüğüne kaydediliyor. En çarpıcı çalışma 15 bin kişinin nüfus cüzdamna kavuşturulması olsa gerek. Güneydoğu'nun sadece bir ilinde 15 bin kişinin bugüne dek kimliksiz olması ve dolayısıyla yurttaş olamaması sanırım terörü besleyen kaynaklar hakkında da bazı ipuçları veriyor. Vali Acar'a yurttaşlar adına teşekkür. Ö M Ü R i L I K Dostunla kebapçıya gttme; acı söyter yiyemezsin! « Ömür E. Kurum Dektronik posta: som@posta.cumnuriyet.com.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Boğaz köprüleri para basma makinesi gibiymiş... "Cüzdan sovma makinesi olmasın!" D oğru Yol Partısi Genel Başkanı Tansu Çil- ler, pişmiş aşa soğuk su kattı, Yalım Erez'in önünü kesti. Gördü ki, Erez hükümeti ku- rarsa merkez sağda yeni dengeler oluşa- cak ve kendi koltuğu fena halde sallanacak. Erez'in başbakanlığı Anavatan Partisi Genel Başkanı Me- sut Yılmaz'ın karizmasını bozacak olmalı ki, Yılmaz da Erez'den desteğini çekti ve hükümeti kurma gö- revinin yeniden Demokratik Sol Parti Genel Başka- nı Bülent Ecevrt'e verilmesini öneren Çiller'in ya- nında yer aldı. Cumhunyet Halk Partisi Genel Baş- kanı Deniz Baykal ıse her yanda yer aldı, hiçbir yer- de olmadı. Siyasi partilerin başındakilere bakılırsa herkes bir hükümet kurulması ıçin elinden geleni yaptı, fakat Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in görevlendir- diği iki kişi de hükümeti kuramadı! Burada başarısızlık, hükümeti kuramayıp görevi iade eden Ecevit ve Erez'de olmamalı... Sağlı sollu Başarısızlık Demirel'de. Çünkü Demirel, her de- fasında liderleri çağırıp konuştu. nabız yokladı, tan- siyon ölçtü ve edindiği izlenime göre kamuoyunun önüne bir başbakan adayı çıkardı. Sokaktaki adam hükümeti "Sarı Çizmeli"ye kur- durabilirama Demirel, "Sarı Çizmeli"ye değil hükü- meti kurabilecek olana görev verdi. Ancak başaramadı. Demirel'in başarısızlığının al- tında ise hiç kuşkusuz Tansu Çiller'in imzası var. Demirel, politikayı kısa değil uzun vadeli oynar. Hem de çok uzun vadeli. Dünden bugüne gelişen olay- larda kazançlı çıkan Çiller görünüyorsa da, kaybe- denin Çiller olduğu yarın ortaya çıkacaktır. Çiller'i siyaset sahnesinden silmek isteyen rakip- lerinin yapamadığını vadesi gelince "baba"sının ya- pacağı şimdiden belli gibi! Ama yine de temkinli olmak gerek. Çünkü Türki- ye'de siyasetin sağı solu hiç belli olmuyor. Işte, Çankaya'nın CHP'li Belediye Başkanı Doğan Taşdelen... En demokrat ve en ilkeli politikacılardan... CHR büyükşehir belediye başkan adayını önse- çimle belirlemeyeceği, tepeden indireceği gerek- çesiyle Taşdelen partisinden istifa etti. Istifa eder- ken, DSP'ye geçip geçmeyeceği yolundaki sorula- ra kem küm etti. Ertesi gün DSP'ye geçti. Hem de Bülent Ecevit tarafından DSP'nin Ankara büyük- kent belediye başkan adayı olduğu açıkianarak. En demokrat ve ilkeli Doğan Taşdelen, DSP'den önseçimle mi aday oldu? Hayır. Peki ne oldu? Siyasetin merkezi Ankara'da, Ankara'nın göbeği Çankaya'da olması gereken oldu: 24 saat önce eleş- tirdiği şekilde tepeden iniverdi. Çünkü o da, kendisi için bir şey istemiyordu! SESSİZ SEDASIZ (l) NURtMUMJCEBB Adalet Bakanlığı mahkemelik olursa 1995 yılında karakoldan Taksim llk- yardım Hastanesi'ne sevk edilen altı kişi hakkında doktorlar işkence gör- düklerine dair rapor veriyor. Ancak, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Beyoğlu Adli Tıp Şube Mü- dürü Dr. Nur Birgen, Beyoğlu Ilçe Emniyet Müdürlüğü'ne gönderdiği kati raporda, bu kişileri muayene ettığini ve herhangi bir darp izine rastlamadığını bildiriyor Ne ki birkaç gün sonra, DGM Adli Tabibi de altı ki- şinin vücutlannda darp izleri saptıyor. Verdiği rapor nedeniyle Dr. Birgen Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Ku- rulu'na sevk ediliyor. 1998'de Yüksek Onur Kurulu, Dr. Birgen hakkında altı ay meslekten men cezası veriyor. Dr. Birgen, ceza- nın iptali için Danıştay'a dava açıyor fakat kaybediyor. Adalet Bakanlığı, Dr. Birgen'in cezasını uygulamayınca Türk Tabipleri Birliği, Adalet Bakanlı- ğı hakkında suç duyurusunda bulu- nuyor ve yeni bir dava açılıyor. Dava devam ediyor. Bu arada Dr. Birgen terfi ediyor ve Adli Tıp Kurumu'nda Ihtisas Daire Başkanı oluyor. Ote yandan, Dr. Birgen, Türki- ye'yi temsilen Ingiltere'de uluslarara- sı bir konferansa gönderiliyor. Yabancı gazeteler Dr. Birgen'in aldığı cezayı ha- ber yapınca konu uluslararası bir skan- dala dönüşüyor. Adalet Bakanlığı'nın mahkemelik olduğu Türkiye'nin adının böyle bir skandalda geçmesi yadırganmıyor, zaten iktidardakiler ülkede işkence olmadığını söylüyor! PALAS PANDIRAS Hayret! Ramazan geldi, geçiyor; hâlâ bir Davulcu Mafyası çıkaramadı bu ülke... MüfrtBozaa AYDINLANMA ATEŞt Ûetişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 Çağdoş değerler adına endişe duyan herkesin yapabüeceği birşeyler vardır New York'ta Cumhunyet okur- ian, AIi Rıza Ünal'ın oluştur- duğu "yazışma adresi"nde ha- berleşirken. toplantılanna da dü- zenli olarak devam ediyorlar. New York Cumok NY-Cumok (New York Cum- hunyet okurlan) düzenli olarak Sayın Ali Rıza Ünal'ın yöneti- minde toplanıyor. (e-posta: ana- sanat (â mindspring.com) Aynı zamanda Sayın Ünal, Internet'- te, NY-Cumok yazışma listesi oluşturdu. NY-Cumok, 7-8 aydan beri dü- zenli olarak toplanıyor. Şu ana ka- darbirçok öğretici ve interaktif toplantılardüzenlediler. Bu top- lantılar, New York'ta Türkiye'den gelen göçmenler için bir yıldız ışıgı gibi. Onümüzdeki günlerde yapı- lacak toplantılann konusu: "1) Anadolu uygarlıkları, 2) Göç- menlerde kültür şoku ve başa çıkma yöntemi." Edremit ÇYDD Birçok değişik meslek grubundan değerli kişilerin oluş- turduğu kurucular gırişimi. bir sü- redir yürüttüğü ÇYDD Edremit Şubesi'nin kuruluş çalışmalan- nı bitirmiştir. Mimar Vahit Büyüksaraç. muhasebeci Şükran Malav, tu- rizmci Mahmut Mahmutoğul- ları, eğıtımcı Birsen Bulut. dok- tor Namık Olurdağ, turizmci Vahap Güreli, eğitimci Fazile Yaşar, ziraat mühendisi Yurt Yıldınm, eğitimci Ayil Adıtar. muhasebeci Durmuş Ayçiçek, eğitimci Beyhan Bayındırlı. eği- timci Muammer Başkent. eği- timci Cemil Yavuz'dan oluşan kurucular kurulumuz. 1 Aralık'ta. kuruluşunu ve kamuoyuna duyu- ruluşunu. Bizim Tiyatro'dan Za- fer Diper'in oynadığı "Yargı" adli oyunla ve 4 yüz kişilik izle- yiciyle gerçekleştirmiştir. Çağdaş değerleri olan her ki- şi, kurum ve kuruluşunun, çağ- daş yaşama yönelik yükümlü- lükleri ve de sorumluluklan var- dır. Bu değerlerin hem bir hak hem de bir ödev olduğunu düşünü- yoruz. Bu doğrultuda. ülkemizin içinde bulundugu ortamdan. çağ- daş değerler adına endişe duyan herkesin, konumu ve durumu ne olursa olsun. kesinlikle yapabi- leceği bir şey vardır. Asla unutulmamalıdır ki çağ- daş yaşam. tıpkı oksijen gibidir. Varlığı anlaşılmaz, ancak yoklu- ğu yok edicidir. Tel: 0.662.373 85 33. Doğa Yürüyüşleri 10 Ocak'ta, Adapazan Gey- ve'de çam ormanı içinden dere boyuncayürüyüşyapıyoruz.. Yü- rüyüş bitiminde köy ev inde sıcak tarhana çorbası bize tüm yor- gunluğumuzu unutturacak. Yürüyüşlenmiz her yaş ve de- neyım grubundan okurlara açık olup. özel bir eğitim almayı ve teknik malzeme kullanmayı ge- rektirmez. Aradığınızda yanı- nızda neler getirmeniz gerekti- ğinı öğrenebilirsiniz. Son baş- vuru cumartçsı^aat 17.0(]'v,e ka- dar. Kayıtvebilgi için tel: 0.216.380 66 77 (Hakan Kıyat) Çanakkale ÇYDD Şubemiz. yaptığı genel kurul toplantısında yeni v önetim kuru- lunu belirledi. Buna göre; Filiz Tan (Başkan). Şeyma Gürsoy, Nilgün Çelik, Nejla Sakaltaş, Nimet El, Yusuf Ay, Cihat Erol. Cumhuriyetimizin 75. yıh kutla- malan etkinliklerinde: 0 tlköğretim öğrencilerine "Micro Cosmos" doğa filmı ızletildi. 0 ÇYDD'nin Ankara'da düzen- lediği "Cumhuriyet Yürü>ü- şü"ne katıldık, • 10 Kasım'da "Atatürk ve Mü- zik" dinletisi ve "Eserleriyle Atatürk'* saydam dia gösterisi- ni yaptık. 0 Avrupa Topluluğu'ndan ge- len "Jefira" müzik grubuyla Ak- deniz müzik dinletisini gerçek- leştirdik. 0 El sanatlan ve gıda kermesi düzenledik. 0 "Cumhuriyet'in Türk ka- dınına kazandırdıkları" ko- nulu ödüllü kompozisyon yanş- ması düzenledik. 'Bana ne demeyenlere* Çağdaş Eğitim Vakfı. Türki- ye Toplum Hizmetleri Vakfı (TTHV) işbirliğinde oluşturu- lan. 19 Mayıs Gençlik klüpleri. üniversiteli gençlere toplumsal hizmet ödevleri uygulatmak yo- luyla toplumsal sorumluluk bi- linci kazandırmak. başta Doğu v e Güneydoğu Anadolu olmak üze- re yoksul yörelerimizdeki okul- lann ve öğrencilerin kırtasiye, eğitim araçlan.donanım gibi ih- tiyaçlannı 'hak etme' ilkesi ve imece anlayışı içinde sağlamak gibi alanlarda ortak projeler üre- terek. bunlan uygulamak üzere ortak bir çalışma başlatmış bu- lunmaktadır. Bursiverlerimizin de haftada ıki saatlerini ayırarak katılacak- lan bu proje kapsamında ilk ola- rak. "Bana Ne Demeyenlere" sloganı ile yoksul yörelerimizde- ki okul çocuklarına dağıtılmak üzere, TTHV tarafından kırtasi- ye paketleri hazırlandı. Bu paketleri yerlerine ulaştır- mak üzere çalışmalarına başla- yan gruplar. yoksula yoksul ol- duğu için yardım yapmak, onun yoksulluğuna bir çivi çakmak anlamına geleceği düşüncesinden hareketle, bu paketleri çocukla- ra. yoksul oldukları ıçin değil. okulu boyamak, çevreyi çiçeklen- dirmek ve yeşillendirmek gibi yararlı işleryaptıklan için veri- vor. HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ KİM KİME DL M DUMA BEHIÇ AK l i i ı - - j ı ' ı ,. '•!• , . behjçakaturk.net OKS<X herhs fan^ lo yy. ÇİZGİLİK KÂMtL MASAKACI HARBİ SEMİH POROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 7Ocak MAGfNOT HATT/ /JŞ/LMA2 Ml? •1332. 'DE SUSÜM, ÛMLÜ FKAKJSIZ ÜEl/LSr^D^Ayf/ AMDRE /Mı4&Wor('M/1J-/A/o) ÖLOÜ. Z.DÜMYA SA- VAŞt'AJDA ÇAePÎ$MfÇ ISE &fZKAÇ ICeZ yAGA LAHMÇ OLAA/ MAGfMcrr, BıÇE &4LıU/?r/. SOPJ/eAK DÛZEY'ME KADA& YÜt^ELM/Ş, Z» AA//LAA/ "MAGIMOr HATT/'NtKT YAPtMI\JOA SOGUASILUUJĞU YÜICLEfiJM'/fr,/. ALM/)NLA£DAU GELEBiLeCStC SACDlGtLAGA KA/SŞ/ /ODyABil-- MEK AMACIYLA FG/IK/SA -ALAMMYA StfJllZtNA ETDILEM, YEIZALT' TTUMEU-ERİ VE 774MK ERİ Gİ8İ S/&ÇOK YAP<Y< tÇE/Z£A/ BU SAi/UMMA HATT/, BEKLSAjnl-ŞISjfJ TBRSİNE HİÇ İŞE YAZAAAAMIŞTf.' 2T. PÜMYA SAl/AŞ('NDA, AUMAA/LAR, BELÇÎKA Slfijr&tNDAN GELMiŞT-/ '. FfZAtJSA DÜZ ÇtZGİ UMİT ZİLELt Bizim Demokpasimiz İyidirL Hadi çekinmeyin, itiraf edin: Siz bu ülkenin demokrasiyle idare edildiğine hiç mi hiç inanmryorsunuz?.. Harta, adım gibi emi- nim; sık sık aranızda tartışıp, "böyle demokrasi mi olur?" diye veryansın ediyorsunuz. Kendinizi fren- leyemeyip, neden bu ülkede demokrasi olmadı- ğını, bu şartlar altında olamayacağını maddeler ha- linde birbirinize sıralryorsunuz. Bu ülkede yarım asırdan beri demokrasi oyunu oynandığını, demokrasinin yurttaşlara yalnızca seçimden seçime oy vemnek olarak yutturuldu- ğunu yana yakıla anlatryorsunuz. Bunun ancak bir "elitlerdemokrasisi" olduğunu, böylesi bir düzen- de oy isteyenlerin her türlü numarayı yapma hak- kına sahip sayıldığını, oy verenlerin ise ancak "çağdaş köle" sıfatına hak kazanabildiğini yaşan- mış olaylarla açıklıyorsunuz. Böyle bir "demokratik" düzende en hırsızın, en yüzsüzün, en namussuzun el üstündetutulduğu- nu, gerçek demokrasilerde suratına bile tükürül- meyecek, yeri ancak hapishane olabilecek bu tür- den yaratıklann bizim "demokrasimizde" eli öpü- lesi münevver insanlar olarak baştacı edildiğini, üstelik isim zikrederek söylüyorsunuz... - Kusura bakmayın, ama çok fesatsınız!.. -Tıpkı benim gibi... • • • Bizimkisi deyim yerindeyse, "al gülüm ver gü- lüm demokrasisi!.." Daha açık bir anlatımla, "rüşveti ver, oyu kap" demokrasisi. Parası ya da partide güçlü arkası olan aday gösterilecek, seçim döneminde deve yüküy- le para ya da olanağı etrafa hortumlayacak, se- çildikten sonra da lideri ne diyorsa o yönde par- mak kaldıracak. Namusuyla seçilenler ise zaten bıktınlacak ya da pasifize edilecek. - Yalan mı?.. Demokrasinin, "demirkırasi" olarak telaffuz edil- diği 1950'lerden bu yana böyle olmadı mı?.. Ad- nan Menderes o meşhur, "Odunu koysam seçi- lir" lafını latife olsun diye mi söylemişti?!. Bu mem- lekette mebus pazarları kurulmadı mı?.. Milletve- kili transferlerinde milyon dolarların açık artırma- ya çıktığı haberleri gazete manşetlerine çıkmadı mı?.. Aziz Nesin "Zübük" isimli o muhteşem ese- rinde Patagonya'yı mı anlatıyordu acaba?.. - Çuvaldızı birazcık da halkımıza batıralım... Bu memlekette, filan yöredeki halkımızın oyla- n, göstermelik yapılmış üç buçuk asfalt için, bir file dolusu zerzevat için, çeyrek altın için, hatta (Türk Lirası geçmiyor olsa gerek) üç-beş dolar için fi- lanca partiye akmadı mı?!. Söylemesi çok acı, ama gerçek; bu ülkeyi yö- netme hakkını kendinde bulanlar, ülkeyi tapulu malı olarakgörenler, "halkın oyunu"hep rüşvet ve- rerek alınacak bir meta olarak gördüler. Bastırdılar rüşveti, aldılar oyu, kuruldular iktida- ra. Açın bakın arşivlere, yolsuzluğu ayyuka çıkmış, siyasi kepazeliği fıkralara konu olmuş kişiler de- falarca milletvekili seçildiler, devleti tepe tepe yö- nettiler. - Işte bizim demokrasimiz!.. • • • Son günlerde yaşananlara hiç şaşırmıyorum. , Şaşıranlara, öfl<elenenlere şaşınyorum!.. Bizinî^ demokrasimizde bunlar sıradan olaylardır. Bizim-' ki gibi eşine rastlanmaz demokrasilerin vazgeçil- mez koşultan vardır: - Utanmazlık, yüzsüzlük, arsızlık, ilkesizlik, in- kâr, ihtiras!.. Bizim demokrasimizin olmazsa olmaz bu koşul- lannı özümsemeden, eşgüdüm içinde kullanma yeteneğine ulaşmadan yönetmeye talip olamaz- sınız. Yapacağınız en seviyesiz. en ilkesiz ve de ahlak dışı davranışlan, "demokrasilerde çare tü- kenmez" paravanının arkasına saklayabildiğiniz gi- bi tüm ikbal kapıları ardına kadar açıktır, hiç kuş- kunuz olmasın!.. - Tabii, bir de kifayetsiz olmanız gerekiyor!.. Bu ülkede belli sınırlar içinde her şeye göz yu- mulabilir, ama yetenekli olmaya asla!.. Mazallah, böyle bir şeye izin verilirse gün gelir "kifayetsiz muh- terisler" imparatorluğu yıkılabilir... - Burası Türkiye, yok öyle!.. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yer alan önem- li sayıda dürüst, yetenekli milletvekili işte bu ne- denlerden ötürü kalıplan kıramıyor. Kimi bırakıyor, kimi dışlanıyor, kimi bir sonraki seçimlerde diska- lifiye ediliyor!.. - Halkımız hem ağlıyor, hem gidip oyunu bu sis- temin baş aktörlerine veriyor!.. - Demokrasimiz, al gülüm ver gülüm sürüyor!.. - Demek ki yalandan ağlıyoruz... - Biz, "bizim demokrasiyi" çok seviyoruz!.. Email:ertac@superonline.com Faks ve mesaj: (0212) 287 42 41 BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6SOLDAN SAĞA: 1/ Icranın ılım- lı bir tempoda olması gerekti- ğini belirten müzikterimi.2/ Tembel, mıs- kin... Bizmut elementinın simgesi. 3/ Kadınlann omuzlanna ört- tüklen geniş at- kı... Kimi is- 8 kambil oyunla- g nnda istenilen kartın yerine kullanıla- bılen kart. 4/ Adın du- rum eklerinden biri... Dürülerek boru biçimi verilmiş deri ya da kâ- 3 ğıt tomar. 5/ Küçük 4 çocuklan korkutmak için uydurulmuş yara- tık... Ruh. 6/ Adlan sı- 6 fat yapmakta kullanılan bir yapım eki... Yunan abecesinde bırharf... Bir nota. 7/ Bir kimseyi ağır- lamak, ona saygı göstermek. 8/ Bir yağış şekli... "Güle- lim oynayalım — alalım dünyadan" (Nedim). 9/ Bir şeyin doğru olduğunu belirtmek için yapılan işaret... Çocuk, bebek. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Sevindirici bir haber getirene verilen armağan. 2/ "- - Baydar": Yazanmız... Muğla'nın bir ılçesı. 3/ Kuytu yer, siper... Sınır nişanı. 4/ Birbırinin aym olan ya da bir- birine çok benzeyen iki şeyden her bıri... " — büke be- limizi / Söyletmeye dilimizi • Hasta ıken halımizi ' So- ranlara selam olsun" (Yunus Emre). 5/ Dudak boyası... Köleyi azat etme. 6/ Müzikte armoni kurallanna göre üst üste bindinlmiş sesler... Erişilmek istenilen sonuç. II Uğur, talih... Gözleri görmeyen. 8/ Dikılitaş. 9/ Edebi- yatta etkiyi arttırmak ıçin bir şeyin tersini söyleyerek edi- İen alay... Eski Mısır'da güneş tannsı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle