Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
' OCAK 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Tekstil sanayicisine destek için birlik stoklarındaki pamuğun peşkeş çekilmesi onaylandı
Çiftçhıhı parasi sanayiciye
13
ŞİRKETLERDEN
• LCW, bayanlar içın
hazırladığı 'Girl
Koleksiyonu'nu
tüketicinin beğenisine
sunuyor. Günlük
giyilebilecek tarzda
tasarlanan LCW, genç
kızlann ve çalışan genç
bayanlann beklentilerini
karşılamayı amaçlıyor.
• BANKKapital,
uygulamaya soktuğu
MesajBank ve FotoÇek
hizmetlerini tanıttı.
FotoÇek'in üzerinde
kullanıcının fotoğrafı
bulunuyor ve çalınmaya
karşı güvence venyor.
MesajBank ise müşterilere
cep telefonlannın mesaj
servisi aracılığıyla bilgi
ulastınyor.
• ORACLE,
üniversitelerin ıdan ve
öğrencı işleri ıle ders
programlannı tnternet
ortamına taşıyor. Oracle,
Internet tabanlı self-servis
eğitim uvgulamalan ile
üniversıtelerde akademik
verimlilik, yüksek
yönetim ve düşük maliyeti
hedefliyor.
• ANAMLR Belediye
Baskanlıgı'nca
' 1 .Uluslararası Turfanda
Şûrası' düzenlendi.
Uluslararası Turfanda
bılgiler ve basında yer
alan haberler derlenerek
kitapcık haline getirildı.
• VİTRA'nın ürettiğı
Bergama banyo
mobilyalan satışa
çıkanldı. Standart beyaz
renldi gövde üzerine altı
renk kapak çeşitleri olan
Bergama banyo
mobilyalan, çeşitli
zevklere hitap ediyor.
• EGS Bank, Master
Kart kullanan
müşterilerine hediye çeki
veriyor. EGS Bank, 1-31
Ocak tarihleri arasında
gerçekleştireceği 'Nokta
Hediye Çeki'
kampanyasında
444 kişiye 6 milyar 400
milyon tutannda hediye
çeki verecek.
• LUCENT
Technologies. Teleos
tarafindan yapılan 'En
Çok Beğenılen Bilgi
Şirketleri' araştırmasında
ilk 5'e girdi. Araştırmada
bilgi üretım ve kullanım
performansma ilişkin
özellikler dikkate alındı.
• AYMOD "99 Fuan
(Uluslararası Ayakkabı
Moda Fuan),
Beylikdüzü TÜYAP
Fuar ve Kongre
Merkezi"nde bugün açıldi.
AYMOD'99 Fuan 7-10
Ocak 1999 tarihleri
arasında açık kalacak.
• KOLEKSİYON
Mobilya. Domus
dergisinin aralık sayısında
tanıtıldı. Dergide,
Koleksiyon Mobilya'nın
üç yeni grubunun
tasanmlan anlatılarak
firma profiline yer verildi.
• Çukobirlik, Antbirlik ve
Tariş'in elinde bulunan 500 bin
ton kütlü pamuk, üreticinin
bütün itirazlarına karşın
tekstilciye aktanlacak.
HACERGEMİCt
ADANA-Tekstilcıye ucuz hammadde te-
min etmek üzere hiikümetin hazırladığı
pamuk kararnamesı cumhurbaşkanmdan
geçti. Bu kararname ile Çukobirlik. Ant-
bırlik ve Tariş'in elınde bulunan 500 bin
ton kütlü pamuk, üreticinin bütün itirazla-
nna karşın tekstilciye aktanlacak.
Tekstilde yükselen knz çığlıklannı çöz-
mek üzere birliklerde toplanan pamuğun
6 ay vadeli \e faizsız olarak aktanlmasını
öngören kararname dünkü Resmi Gaze-
te'de yayımlanarak yürürlüğe girdı. Bu ka-
rarnameyle birlikte üreticilerin Çukobir-
lik, Antbirlik ve Taris,"e sattıgı pamuk, teks-
tilciye hammadde olarak gidecek. Bu ara-
da geçen hafta Sanav i ve Ticaret Bakanlı-
ğı 'na giderek tasannın hazırlanması aşama-
sında görüşlerini ileten birlik yöneticileri-
nin, tekstilci kurtanlırken kendilerinin mağ-
dur edilmemesini istedikleri öğrenildi.
Tekstilciye verilecek pamuk için "teminat
mektubu"nda direten birlik yöneticileri,
pamuğun dünya fiyatlanndan verilmesı ve
işlemın döviz üzerinden yapılması konu-
sundaki önerilerini sundular. Kararname-
nin henüz kendilerine ulaşmadığını. ancak
taleplerinin kabul edıldıği yönünde duyum
aldıklannı dile getıren Çukobirlik yöneti-
cileri, birliklerin çok daha büyük bir çık-
maza sürükleneceğini öne sürüyorlar.
Tekstilciye pamuk aktaracak olan üç bir-
liğin elinde toplam 500 bin ton kütlü pa-
muk bulunduğu ve bunun lif haline geri-
rilmesi ile birlikte 120 bin ton işlenmiş pa-
muk elde edıleceği belirtiliyor. Birliklerin
işlenmiş pamuğun 50 bin tonunu kendi te-
sislerinde işleyeceği. kalan 70 bin tonun da
tekstilciye 6 ay vadeli satılacağı ifade edi-
liyor. Bu arada konuyla ılgili kararname ha-
zırlıklan sürerken tekstilcilerin 6 ay vade-
li pamuk için sıraya girdıği gözleniyor.
Hükümetin tekstil sanayicisine destek kararnamesı üreticiyi zor duruma sokacak.
Haune'ye maliyeti 'şimdilik
9
8 trilyon
Sanayiciye alu ay vade ve sıfır faizle
satılacak pamuğun birlik alım fiyah ile
dünya fiyatı arasındaki farkı, Destekle-
me ve Fiyat îstikrar Fonu'ndan (DFİF)
ödeyecek olan Hazine'nin bu uygulama
nedeniyle yükü "şimdilik'' 8 triryon lira
gözükse de gerçek maliyet oldukça fark-
lı olacak.
Bırlıklere yüzde 50 faiz ile sağlanan
DFİF kredisinin yüzde 100'lercivannda
faizle borçlanılarak fuıanse edilmesi ve
yine birlik borçlannın en az 6 ay sürcy-
leertelenmesi nedeniyle bu maliyetin sa-
nayiciye verilecek pamuk miktanna bağ-
h olarak değiseceğine dikkat çekiliyor.
Destekleme kapsamındaki ürün sayı-
smın azaltılması nedeniyle bütçe kay-
naklanndan yararlanamayan birliklere
DFİF kaynaklanndan yüzde 50 faiz ile
kaynak sağlayan Hazine, bu uygulama-
nın uzun süre devam etmesine karşı çı-
luyor. DFlF'ten yüzde 50 faiz ile birlik-
lere aktanlan kaynagı. piyasadan yüzde
150'ye varan faiz ile finanse eden Hazi-
ne. geçen yıl bu faizi yüzde 65'e çıkar-
mak istemiş, ancak geri dönüşü zorlaşü-
racağı gerekçesiyle birlikler karşı çık-
mıştı.
ÇİFTÇİ AÇ KALACAK
Üreticinin
zaran
250 trilyon
SADULLAH USUMİ
Sanayicılere 6 ay vadeli ve faizsiz sa-
tılacak pamuktan çiftçi kesiminin zara-
n en azindan 200 ila 250 trilyon lirayı bu-
lacak. Uygulamaya giren kararnamey-
le, bu yılı zaten kötü geçiren pamuk üre-
ticisi. sürekli yakınan büyük sanayicile-
re kaynak aktaracak.
Pamuk üreticisi bu vıl 250 bin liraya
mal ettiği pamuğu 80 ile 150 bin lira ara-
sında satarak tarihinin en kötü yılını ya-
şarken, çiftçiyi sürekli göz ardı eden hü-
kümetler yasalarda ufak bir değişiklik
yaparak yüz binlerce ortağı bulunan ta-
nm satış kooperatiflerinin mahnı, mül-
künü kullanma hakkını çiftçînin elinden
aldı.
Cumhurbaşkanı'nın onayından geçen
kararname ile çiftçinin kendi malı olan
500 milyon kiloya yakın pamuğuna el ko-
nuluyor. Hükümet pamuğun fiyatını tes-
pit etmekle kalmayıp sanayicilere satış
koşullannı bile belirliyor. TARİŞ, ÇU-
KOBIRLİK ve ANTBİRLÎK'in hükü-
metlerle hiç ilgisi olmadığı göz önüne alın-
dığında çiftçinin ne denlı zor durumda
bırakıldığı ortaya çıkıyor.
Uzun süredir krizden yakınarak hü-
kümetten 'ödünler' isteyen tekstil ve kon-
feksiyon sanayicisi bu kararname ile ıs-
tediğini büyük ölçüde alırken söz konu-
su uygulama 10 milyon pamuk çiftçisini
açlığa sürükleyecek.
Destek yok, ama tarım yüzümüzü güldürdüANKARA (AA) - Üreticinin yeterli des-
tek almamasma karşın tanm ürünleri üre-
timinde 1998 yılında. bırönceki yıla göre
yüzde 10.5 oranında artış oldu.
Türkiye Zıraatçılar Derneği'nin (TZD)
"Tanm 98" raporuna göre. en büyük artış.
üretimi 10 tondan 300 tona yükselen kol-
zada yaşanırken bunu zeytin izledi.
Raporda, ürün gruplan itibanyla 1998
vılı rekoltesinin genel toplamda 1997 yılı-
na göre 10.5, 1996 yılına göre ise yüzde
13.2 oranında arttığı belırtılerek şöyle de-
nildi: "Tarla bitkileri üretimi 1997>ıhna gö-
re yüzde 8.9, sebzeler yiizde 12.9, meyveler
iseyüzde 15.1 oranında arüşgösterdi. En bü-
yiikartışUrkotı zeytin veafyondaoldu. Bu-
nun yanı sıra kivi, kayısı, nane. kimyon, nn-
dık. zerdali, limon. muz ve çay arüş gfiste-
rirken kenevir. antephstığu tere, şalgam, be-
zehe. kereviz, keten üretimi, düşen üriinler
arasında."
Raporda. tanma verilen girdi ve alım des-
teğinin bütçenin yüzde 6-7'si dolayında ol-
duğu belirtilerek şunlara yer verildi: "Tanm
alanında çahşanlar, kcndileri dısında42 mil-
yon insanımızın temel besin maddelerini
üreten üreticibu emeğinin karşılığnı çokada-
letsizce ahnaktadır. Bu adaletsizliğin bir bo-
yutu, tanmsal alanda kişi başına düşen ge-
lirin kentterdekinin üçte biri olnıastdır. Di-
ğer boyutu ise tanm gelirlerinin kendi için-
de çok adaletsizce dağılmış otmasKhr"
1/1
Reklamda Özdenetime
ÇAĞR
Aşağıdakiler, Rekiam Özdenetim Kurulu'nun reklamlann
denetiminde uyguladığı
"Uluslararası Rekiam Uygulama Esaslan"nın
belli başh kural özetleridir.
Bu kurallara aykın bulduğunuz reklamları
(0212) 257 88 70 numaralı faksa bildirin.
Mutlaka değerlendirilecek, gerekırse düzelttirilecektir.
Reklamlar yasalara ve genel ahlâk kurallanna uygun, dünjst ve dogoı olmalıdır.
• Reklamlar tüketicinin tecrübe ve bılgı eksıklıklerını ıstısmar edemez.
Reklamlanda kullanılan tanıklann gerçek ve tanıkiık yaptıklan konuda tecrübeh
ya da uzman kışıler olması gerekır.
Reklamlarda hıçbır rakıp ürün, fırma, ticari faalıyet aşagılanarak ya da alay konusu
yapılarak kötulenemez
• RekJamlar korku duygusundan, batıl ınançlardan yararlanamaz, ırk, dın ve cınsıyet
aynmalığına dayanamaz. şıddetı destekteyemez.
R.eklanr>larda araştrma sonuçlan, ıstatıstıkler ve bılımsel tertmler yanıltıcı bıçımde
kul'anılarpaz.
• Rek'amlar çocuklann doğal saflıklannı 'Stısmar edemez onlara zıhınsel ahiâkî
ya da fızıksel zarar verecek ıfade ve görüntüler ıçeremez.
• Reklamlarda kullanılan dogrulanabilır nıtelıktekı ıddıalann mutlaka kanıtı olmalı
ve bunlar ıstendığınde Özdenetım Kuaılu'na göstenlmelıdır
Bir urunün yapısı, bıleşımı, amaca uygunlugu. kullanım alan ve olanaklan. mıktan,
fiyatı, satış koşütan ve benzen özellıkleri konusunda eksık bılgı venlerek, anlaTi
kanşıkiığına yol açılarak. abartılı ıddıalar ılen surülerek tüketıcıyı yanırtıcı şekılde
rekJamı yapılamaz
R E K L A M
ÖZDENETİM
K U R U L U i |
AŞBAKAN^IN AÇIKLAMALARITATMİN ETMEDÎ
Iktisatçdar Yılmaz'ı
inandırıcı bulmadıEkonomi Servisi - Başbakan Mesut Yü-
maz, 1999 yılı başında Türkiye ekonomı-
sini
l4
pembebirtablo\ia**değerlendirirken
iktisatçılar başta enflas>on olmak üzere
1998 yılına ılişkin açıklamalan inandırıcı
bulmadı. Prof. Dr. Osman Alruğ. Başba-
kan'ın çizdiğı tablonun halkın cebındekı
alım gücü ıle orantılı olmadığına dikkat
çekerken Prof. Dr. Taner Berksoy. Mesut
Yümazhükümetınin en kötü performansı-
nı bankacılık alanında sergilediğini söyle-
di. Prof. Dr. Ünal Zenginobu/ ise memur
ücretlerini. geçmış değil gelecek enflas-
yona göre belirleme karan alan hüküme-
tin bu karan ıle tutarsız bir zam açıkladı-
ğının altını çizdi.
Marmara Üni%'ersitesı Iktısat Fakültesi öğ-
retim ü>esi Prof. Dr. Osman Alruğ. halkın
gündemiyle siyasetçinin gündeminin ta-
mamen farklı olduğunu belirterek "Halk
iş istiyor, sosvai güvenük istrvor. AkJığı üc-
retle gecjnmesi mümkün
değil. Başbakan'ın çizdi-
ği tablovla benim cebim-
deki paranın alım gücü
orantılı değil. Bu ülkenin
borçları. bütçe açıkları,
faizler, gıda maddelerinin
fiyatlan artı>or, enflasyon
düşüwr" dedi.
Altuğ. Türkiye"de eko-
nomik banşın bozuldu-
ğunu. Başbakan Mesut
Yılmaz'ın ise ekonomik
tablo>aı "güllük gülistan-
hk'olarak nitelendirdiğı-
ni kaydettı. Enflasyon için
tüketici fıyatlannın esas
ahnması gerektiğinı ifade
eden Altuğ. hükümetin
bunun yerine sürekli düş-
me eğilıminde olan toptan
fıyat endeksini almayı ter-
cih ettığini dile getirdi.
Osman Altuğ. toptan eş-
ya fıyatlanndaki artış hı-
zının düşmesinin ise top-
tancı esnafin mahnı satma
kajgısı ile fı> at kırmasından kaynaklandı-
ğım anlattı.
Prof. Dr. Altuğ. Türkiye'nin sermayeye
dayalı kalkınma modeli ile düzlüğe çıka-
mayacağmı da sözlenne ekledi.
'Kriz yok diyen bu işten anlamıyor'
İstanbul Ünıversitesi Iktisat Fakültesi öğ-
retim üyesi Prof. Dr. Taner Berksoy ise enf-
lasyondaki düşüşün ülkeyi etkisi altına
alan knz nedeniyle. istihdamın daralma-
sı ve ışgücü kaybı gibi nedenlere dayan-
dığını belirttı. Yılmaz hükümetınin diğer
hükümetlere göre enflasyon kaygısı taşı-
dığını kaydeden Berksoy. uygulanan en
önemli politıkanın kamu mallarının fı-
JTrof. Osman Altuğ,
Başbakan'm çizdiği
tablonun halkın
cebindeki alım gücü ile
orantılı olmadığına
dikkat çekerken Prof.
Taner Berksoy, Yılmaz
hükümetınin en kötü
performansını
bankacılık alanında
sergilediğini söyledi.
Prof. Ünol Zenginobuz
ise memur ücretlerini.
geçmiş değil geîecek
enflasyona göre
belirleme karan alan
hükümetin bu karan ile
tutarsız bir zam
açıkladığını kaydetti.
yatlannın dondurulması olduğunu dile
getirdi. Berksoy. bütün dünyada hammad-
de Fiyatlan düşerken Türkiye'nin bu olum-
lu konjonktürden yeterince yararlanama-
dığını ifade erti.
Hükümetin en kötü performansını ban-
kacılık sektöründe sergilediğini söyleyen
Prof. Berksoy. Yılmaz kabinesinin bu alan-
da 'ne yapmak istediğini büemez' bir tavır
içinde olduğunu ve Türk Ticaret Bankası'nm
özelleştinlmesinde de bunun iyice ortaya
çıktığını dile getirdi.
'Kamu bankalannda iyileştirmevx)k'
Başbakan'ın dediği gibı kamu bankala-
nnda bir rehabilitasyon olmadığına dikkat
çeken Berksov. bu konuda şunlan söv ledi:
"Bunlar kârb hak getirilecekse niye özet-
leştiriyorsunuz? Özel kesim çok düzgün,
kurallanna uygun,etkin çauşıyor obaözel-
leştirme ile etkin hale getirin dersiniz. An-
cak özel bankalar da
probiemlL Sektöriin yeni-
den yapılanması lazrnı."
55. hükümetin dış tica-
ret dengesini sağlayama-
dığını, sadece bir önce-
ki seneye göre dengeyi
çok fazla bozmamayı ba-
şardığını belırten Prof.
Berksoy, bu durumu itha-
latın azalmasına ve Tür-
kiye'nin dış ticaretinde
büyük payı olan Avru-
pa'da durgunluk olma-
masına bağladı.
Berksoy Yılmaz'ın
açıklamalarına ilişkin
olarak şunlan söyledi:
"Likede kriz yok di-
yen bu işten anlamıyor
demektir. Siyaseten gö-
nüUere ferah vcnnek tçin-
dir. Bütün rakamlar onu
gösteriyor. 1999 yılında
kriz olmayacak demek
sivaseten doğru bir ifa-
de. Ancak ciddi bir kriz
potansiyeü var."
Boğaziçi Ünıversitesi öğretim üyesi Prof.
Dr.Ünal Zenginobuz, enflasyondaki düşü-
şün kamu zamlannın düşük tutulması ve
geciktirilmesinden kaynaklandığını vur-
guladı. Hükümetin. memur ücretlerini,
'geçmiş değil gelecek enflasyona göre' be-
lirleme karan aldığını. yüzde 70 enflasyon
beklemesine karşılık 6 aylık yüzde 30 gi-
bi bir zam yaptığını söyleyen Zenginobuz,
bu durumda büyük bir tutarsızlık olduğu-
nu dile getirdi. •'Türkiye'de özel bankala-
nn da özelleştirilmesi lazun" diyen Zengi-
nobuz. kamu bankalannın da hatalan ol-
duğuna, ancak özel bankalann zarannın
kamunun üzerine yıkıldığına işaret etti.
İŞÇİNİN EYRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Kime Oy Vereceğiz?
Birkaç gündür yine sanki söyleyecek sözümüz
olabilirmiş gibi, "Merhaba" dediğimizden, "Kime
oy vereceğiz" sorusuna hedef oluyoruz. Seçim
hükümetinin kurulması aşamasında gözler önün-
de oynanan oyunların düzeysizliğı, liderlerin ken-
dilerini kurtarma, rakiplerini yeme adına yapabil-
dikleri, toplumun en iyimserlerinin, "kötünün iyi-
si" olarak gördüklerine yönelik güven kınntılannı
da yok etti.
Böylesıne duzeysiz siyaset yapmanın, liderlerin
"olmak ya da olmamak" noktasında olduklannı
görmelerinden kaynaklandığı yargısı dogru olabi-
lir. Ürettikleri, olumlu işleri ile var olamayanlar, al-
ternatiflerini yok ederek var olmaya savaşırken sa-
dece kendilenni değil, onlara bağımlı pariamenter-
leri, partı yönetimlerini, partilenni, partililerıni de de-
ğil, en geniş anlamda ülkeyi gittikçe daha büyük
bir bataklığa, çıkmaza sürüklüyorlar.
Çiller'in bu kadar "şaibe"den sonra, bütün li-
derleri parmağında oynatan, dize getiren havalar-
da televizyon ekranlarından yüzümüze doğru gü-
lümseyebılmesi toplumsal yaşamımızda nasıl bir
deprem yaratıyordur?
Yaşamın her alanında her tür haksızlık, insan
hakkı ihlali, rüşvet, hırsızlık suçlannda ınsanlann bi-
raz daha rahat, pervasız olmalannda, suç işleme
eğilimlerinin artmasında katkısı olduğuna eminim.
Bu kirli düzene teslim olmamak için direnenlerin
umutsuzluğunu beslediği de kesin.
Yalım Erez'li ya da Ecevit'li bir hükümetin, bu
saatten sonra gelecek seçimlere ılişkin bir şeyle-
ri değiştirme, fark yapma şansı elbette ki yoktu.
Mesut Yılmaz hükümeti düşürülmüş olarak ikti-
darı sürdürse de değişen bir şey olmayacaktı. Bi2
nasıl bir hükümet kurulacağı, seçimlerde kime oy
vereceğimizin, kimin kime nasıl oyun oynadığının
aynntılannda boğulurken, Hazine günlük faiz borç-
lannı ödeyebilmek için birkaç yıllık en yüksek oran-
lı yeni borçlanmaları gerçekleştiriyor. Geleceği-
miz, "Bundan kötüsü olamaz" derken algılama
gücümüzü aşan daha büyük borç yüklerinin altın-
da ipotek ediliyor.
Yıne biz hıç algılamasına varamadan, sermaye-
yi krizden kurtarma adına, önümüzdeki yıl teşvik
kredisi alacaklann, geçmiş yıla ait vergi borçlan-
nın alınmaması kararlan çıkıyor. Emek cephesine
yönelik yeni yeni kazıklann haberleri satır aralann-
da kayboluyor.
Bir de bakıyoruz yıla girerken, "Birumut olabi-
lirmi?" diye heveslendiğimiz işçi sendikaları kon-
federasyonlarını, emek cephesini bir araya getiren
girişimlerden, düzenin işleyişine "dur" diyecek çı-
kışlar yerine, "Erez'li, Ecevit'li" hükümet kurdur-
ma çalışmalan üretiliyor. Emek cephesinin liderle-
n, oluşacak hükümeti kurduranlar olmanın derdi-
ne düşmüşler.
Aptallıklanndan değil elbette. Emeğin lideri ol-
ma kimliğini çoktan yitirip kendi çıkarlannı kolla-
ma kimliğinde, siyasi liderlerle aynı durumda ol-
duklanndan tabii ki. Hükümeti kurduran rolünde
olabilirlerse kurulan hükümetin başından isteye-
cekleri diyet borçları olabilir. Günlük vaziyeti, da-.
ha doğrusu koltuklarını, kendilerini kurtarabilirler..:
Ne de olsa yüz binlerce işçi ışini kaybederken bir
o kadan sendikasızlaştınlır; bütün emekçilerin üc-
retleri, yaşam koşullan aşağı çekilirken dipten ge-
lecek dalganın, sosyal patlamanın altında kalabi-
lirler.
Insanlar hangi sınıf, siyasi inanç, kültür düzeyin-
de olurlarsa olsunlar, gelecek seçimlerde oy kul-
lanacak lider, parti bulamıyorlarsa, işçi, üyesi ol-
duğu sendikaya, liderin yüzünden güvenini yitir-
mişse, toplumsal örgütlenmeler umut olamıyorsa,
hiçbir yerden bir çıkış görülemiyorsa durum "va-
him"öen de öte demektir. Ya da tam tersi, en di-
be vurulmuş, yukanya çıkış için hareketin başla-
dığı noktaya gelinmıştir.
Her yerde, yaşamın her alanında önemli deği-
şikliklere gebe günler yaşıyoruz. Topluma umut
olamamış, siyasi, sendikal liderlerde, işlevierini yi-
tirmiş örgütlenmelerde panik boşuna değil. Gözü-
müzün önünde bu kadar saçmalamalan, her kirli
oyunu kendilerine hak görmeleri, iktidarlannı uza-
tabilmek için yapmayacaklannın olmayacağı nok-
talara gelmiş olmalan hiç de boşuna değil. Hele
bir yerlerden bir kıvılcım patlasın, arka arkaya
gidecekler.
Batıkalara
vergi muııarası
gecildyor
• Bankalardaki teknolojik eksiklikler
nedeniyle bu alanda bazı sorunlar
yaşanabileceği ortaya çıktı. Özellikle - •
sorunun Ziraat Bankası'nın bazı
şubelerinin on-line sistemine
geçmemesinden kaynaklandığı öğrenildi.
ANKARA(AA)-
Bankacılık işlemlerine
de vergi numarası
uygulaması, siyasi
belirsizlik ve
bankalardaki teknolojik
eksiklikkr nedeniyle
rötaryaptı. 1 Ocak
1998'deçek vesenet
işlemlerinde de devreye
girmesi planlanan vergi
numarası uygulaması,
siyasi belirsizlik ve
bankalar engeline
takıldı. Gelirler Genel
Müdürlüğü, ekım
ayında vergi
numarasının bankalar
ve diğer fınans
kuruluşlannda da
başlatılması için tebliğ
hazırladı. Bu tebliğde
vergi numarasmm hangi
işlemlerde ne zaman
uygulamaya konulacağı
konusu takvime
bağlandı. Ancak
hükümetin düşürülmesi,
bununla birlikte ortaya
çıkan siyasi belirsizlik
vergi numarası
uygulamasını da
sekteye uğrattı. Aynı
şekilde bankacılık
sektöründe de bu alanda
bazı sorunlar
yaşanabileceği ortaya
çıktı. Bu durumun
özellikle Ziraat
Bankası'nın bazı
şubelerinin on-line
sistemine
geçmemesinden
kaynaklandığı öğrenildi.
Takvim yenilenecek
Gelirler Genel
Müdürlüğü'nden birüst
düzey yetkili, bu
gelişme sonrası vergi
numarası tebliği ile
uygulama takviminin
yeniden
düzenleneceğini
bildirdi. Yetkili, Vergide
Tam Otomasyon Projesi
ile birlikte bilgi işlem
merkezinin de
güçlendirileceğini
kaydetti.