Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S OCAK 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
ALLEGRO EVtN tLYASOĞLU
Carmina bu kez dansla coşuyorYenıyıla böylesi görkemli bir izleni-
min yazısıyla başladığım için mutlu-
yum Eski yılın son haftasinda Carl
Orffun parlak sahne kantatası Carmi-
na Bunna'nın danslı yorumuYıu mevsi-
min en özenli prodüksiyonu ^laı^k iz-
ledik ,
Carmina Burana, ortaçagdan Röne-
sans'a geçişin bir simgesi. Bir yanda
bağnaz kihse baskısı. öte yanda henüz
yemin etmemiş papazlann dizginlene-
meyengençlık çılgınlığı! Bu şiirlerbir
tarihsel belge. bir sos\o-külrürel göster-
ge. Carl Orffgibi bir yırminci yüzyil bes-
tecisi tüm orkestra-koro olanaklannı
kullanarak. (StravinsJd'nin sahne kan-
tatlanndaki. özellikle Düğün'dekı kur-
gusunu ve dinamizıni de katarak) 1930'lu
yıllarda yeniden bestelemış bu şarkıla-
n. Vebuçağınvazgeçilmezbaşyapıtla-
nndan birinı oluşrurmuş. Aslında Car-
mina Burana bir üçlü çalışmanm ılk ya-
pıtı. Catulli Carmina ve Afrodit'in Za-
feri olarak tamamlanıyor bu üçlü. Uma-
nz gün gelır o yapitlan da lstanbul sah-
nelerinde dinleyebiliriz.
Bu mevsim Carmina Burana'yı bir
başka zengınlıkte izledik. Insanı alıp
götüren o kamçılayıcı miizığe bir de
uçunıp götüren danslar eklenmiş. Düs-
seldorf balesinin başkoreografi Youri
Vamos Istanbullulann yabancısı değil.
Birkaç yıl önce onun Spartaküs balesi
yonımunu da hayranlıkla izlemiştik. Bu
kez koreografi. dansla birlikte dramatik
bir anlatımı da sergılıyor. Her bölüm
kendi ıçinde bir şiırsel öykü; her bölüm
kendi içinde bir suluboya tablo oluştu-
ruyor.
Gökçen Koray yönetimindeki koro
belli ki büyük bir keyifle söylüyor şar-
kılan. Çiğdem Erkaya'nın başdansçılı-
ğında Barrç AdiktL, Öktav Aksoy, Alkış
Peker, Tunca Bakan \ e Sibel Sürei ön-
cülüğündeki tüm dansçılar belli ki bü-
yük bir coşkuyla dans ediyorlar. Orkest-
ra şefi Serdar Yalçın'ın bu kez ışi ger-
çekten de çok zor Yalnız gözünün önün-
deki orkestra. koro ve solistler değil. bir
de arkasındaki dansçılar var yönetmesi
gereken. Solistlenn soluğunu, dansçıla-
nn adımını düşünürken o fırtına gibi
tempoyu da düşürmemesı gerekiyor.
Sahne önündegeniş bir dansçı grubu
olduğundan orkestra ve koro sahnenin
gerisinde yeralmış. Sesin salona ulaşa-
mayacağı kaygısı ile sahnenin üstüne
mikrofonlar yerleştirilmiş. Mikrofon-
lann yaran kadar sakıncalan da olmuş.
B'u mevsım
Carmina Burana'yı
bir başka zenginlikte
izledik. Insanı alıp
götüren o kamçılayıcı
müziğe bir de
uçurup götüren
danslar eklenmiş.
Düsseldorf balesinin
başkoreografi Youri
Vamos'un Spartaküs
balesi yorumumı da
hayranlıkla
izlemiştik.
Örneğin yalnız müziksel sesler değil, o
kalabalık sanatçı topluluğundaki öksü-
rüklerden nota sayfası çevirme sesine ka-
dar tüm sesleri salona aktanyorlar. Bu
ikileme nasıl bir çözüm bulunabılir bi-
lemiyorum.
Orkestra ve koro grubu ıle dansçılar
arasına gerilen tül perde ıkı ortamı bır-
birinden ayınp müziğı dumanlı bir gö-
rünüm ardından. dekorun bir parçası gi-
bi sunuvor. Belki de orkestra kendı çu-
kurunda kalıp koristler arka plandaki
basamaklarda v a da sahne arkasında ol-
saydı koreografı böylesi etkilı olmaya-
bilirdı. Danslann anlattığı öykü, şarkı-
lann içeriğinden bağımsız. Youri Va-
nos, yalnız Orff "un müzigınden esinlen-
mış; erotızm. gençlik coşkusu ve aşk
imgelerini danslarla yoğurmuş. Bu da
Carmına'ya yenı bir kımlik kazandırmış.
Soprano Nüzhet Öyken. banton Ke-
vork Tavityan ve tenor Timur Doğa-
nay'dan oluşan solistler. birerdeneyim-
li operacı olarak Carmina şarkılannı da
opcratık eğılimde söşlüvorlar. Aslında
oldukça uçan. yer yer falsetto'lanyla
opera öncesi bir döneme, Rönesans'm
biçeminedahayakınolmalı. Her bir sa-
natçısıyla. tüm emeğı geçenleri alkışlı-
yoruz. Carmina Burana'da. Aynntılar-
dakı emeğı lyice anlamak için bence bir
kez izlemek yetmez. mutlaka ikınci kez
de görülmelı.
Aynı uyarlamanın bu mevsim tstan-
bul Opera ve Balesi'nde izlediğimiz
Mavı Noktabaşlıklı yapıt için de geçer-
li olabileceğinı düşündüm. Neden ol-
masm? Sehnan Ada'nın müzik kurgu-
su da bir sahne kantatası biçeminde.
Mavi Nokta aynı sekilde bir koreogra-
fi ile birkaç kat zenginleşebilir. Konu-
ya, şarkılara bağımlı kalmak gerekmi-
yor. Youri Vamos'un yaptığı gibi yalnız
müzikten esinlenmek yeterli. Sahne ola-
naklannda imge gücünü zorlayarak el-
deki yapıtlar daha çok boyutlandınlabi-
lir.
Yeni operalara doğnı
Opera ve Bale Genel Müdürlüğü, ge-
çen yıl içinde yedi cografi bölgede ye-
ni operalar kurulması için girişimlerde
bulundu. Başta Antalya olmak üzere
Van, Gaziantep, Samsun, Sıvas gibi
kentlerde opera evleri kunılması kara-
n aldı, hattabu kuruluşlann çekirdek sa-
natçı kadrolan bile Maliye ve Kültür
bakanlıklan işbirliği sonucunda çıka-
nldı. Önceliğin Antalya Operası'na ve-
rilmesi, biryandan Aspendos'taki ope-
ra ve bale festivallerinden bu yörenin ha-
zır bir dinleyicisi olması, diğer yönden
de burada var olan Akdeniz Universite-
si'ne bağlı bir Güzel Sanatlar Fakülte-
si'ndeoperayı besleyerekbirkonserva-
tuvann kolayca kurulabileceği varsayıl-
dığından. Böylece konservatuvara yö-
re operasınm gerektirdiğı sayı ve nite-
likte öğrenci alınıp yetiştirilecek. Dola-
yısıyla o yöre insanı eğitilecek. Genel
Müdür Hasan Hüseyin Akbulırt bu gi-
rişimi "yeni bir halkevi anlayışı" olarak
niteliyor. "Biryöreyeoperaaçılmasıyal-
mz temsiUer verilmesi değil, bütün sanat
dallannda insan yetiştiribnesine yol aça-
caktır. Şancılar. orkestracılar kadar ta-
sanmcılar, dekorcular, tiyatrocular da bu
oluşumu destekleyecekler. Aynca suflö-
ründen kondivjtine, metinyazarmdan re-
alizatörüne kadar birçok sanatçıya iş
olanaklan yaratılacak" diyor.
Antalya Operası'nın sınavına 708 ki-
şi katılmış, 155 sanatçı için kadro çık-
mış. 35 korist. 30 orkestracı, 30 dansçı
ve 10 solist. Bundan sonra konservatu-
varlar yeni mevsim mezunlannı verir
vermez Gaziantep Operası için seçme
sınavlan yapılacak. Senfonik orkestra-
lanmızda nice kadro sorunu yaşanırken
opera alanmda böylesi bir girişimin ger-
çekleşmesı sevındirici. Gönül ister ki
her senfoni orkestrası, her opera kuru-
luşu ve her konservatuvar belli hedef-
lere göre, belli bir planlama içinde ku-
rulsun.
İstanbul ve İzmir'de müzik
ÎDSO'da
Viyana Haftası
konserleri
Kültür Servisi - lstanbul Devlet Senfoni Orkest-
rası, tzmir Devlet Senfoni Orkestrası. Akbank Oda
Orkestrası ve CRR Konser Salonu konserieri sürüyor.
lstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Viyana Haf-
tası konserleri çerçevesinde şef Erich Binderyöne-
timinde bir konser vereeek. 8-9 Ocak tanhlerinde ger-
çekleştirilecek olan konserlere solist olarak sopra-
no Heiga Graczoll katılacak. İDSO, önümüzdeki
hafta 15-16 Ocak tanhlerinde gerçekleştirilecek olan
'Barok haftası' kapsamında şef Emin Gü\en \aşb-
çam yönetiminde iki konser vereeek. Milan Turko-
vic (fagot). Gülden Turaiı (keman), Günay Yetiz
(flüt) ve LeyiaPınarııı solist olarak katılacağı kon-
serlerde Bach ve Haenddin yapıtlan yorumlanacak.
IDSO, ocak ayının son konserlerini ise şef Enrique
Batiz yönetiminde vereeek. Beethoven, Mozart Vi-
la-Lobos, Piazzola ve
Marquez'in yaprtlannm
yorumlanacağı konse-
rin solisti keman sanat-
çısı Ybon Kvvon.
Şef Cem Mansar yö-
netimindeki Akbank
Oda Orkestrası'nin 27
Ocak Çarşamba günü
saat 19.30'da Sabancı
Center'da vereceği kon-
serin solistleri arp sanat-
çısı Şirin Pancaroğlu ve
keman sanatçısı Hakan
Şensoy. Konserde Yal-
çm Tura, Debussy. Ra-
ııtavaara ve Respçhi nın
yapitlan yorumlanacak.
Cemal Reşit Rey Konser Salomı'nda ise bu ak-
şam saat 19.30'da Mustafa Sağ>aşarın vereceği
Tûrk müziği konseri izlenebiiir. Sanatçı, konserin-
de 3. Sdinı Han ve Hacı Sadullah Ağa'nın yapıtia-
nndan seçmeler sunacak. Viyolonsei sanatçısı Ser-
geiKalyanovvepiyanistStbdiAralyannsaat 19.30'da
müzikseverlerlebulusacak. Konserde Bach. Beetho-
ven. Scfaumann ve Brahms'ın yapıtlan yorumlana-
cak. 9 Ocak Cumartesi akşamı saat 19.30'da Prof.
Kaıt Rapf yönetimindeki Wiener Sinfonietta bir
konser vereeek. Konserin solisti soprano îküko Ra-
Don GiovannVninyarattığı muûuluk
İZDOB 'un sunduğu Mozart 'ın operasını Mehmet Ergüven sahneledi
Şîrın Pancaroğhı
tzmir Devlet Senfoni Orkestrasi ise 8-9 Ocak ta-
nhlerinde şef Jean Baily yönetiminde konser vere-
eek. Piyanist Ayşegül Sanca'nın solist olarak katı-
lacağı konserde Mendetesohn. G r i ^ ve Beetho-
ven'in yapıtlan seslendirilecek. 15-16 Ocak tanh-
lerinde kontrbas sanatçısı Franco FrtracchTnin so-
list olarak katılacağı konseri Marek Pljarm'sld yö-
netecek. Konserlerde Şostakoviç. Rota, Koussevitzky
ve Çaykovski'nin yapıtlan seslendirilecek. ÎZDSO,
ocak ayının son konserini 29-30 Ocak tarihlerinde
şef Vladimir Valek yönetiminde vereeek. Smetana,
Sijefiıts ve Dvorak'ın yapıtlannın seslendirileceği kon-
serin solisti keman sanatçısı Martin Vakk.
• Yoğun bir hazırlığm
ardından sunulan 'Don
Giovanni'de orkestrayı
Alexandr Samoila
yönetti. Koro şefi Ali
Hoca'ydı. Dekoru
Tayfun Çebi, kostümleri
Sevda Aksakoğlu
hazırladı. Koreografiyi
Neslihan Öztürk yaptı.
ÖNDER KÜTAHYALI
tZMtR - Bursa'da bulunduğu-
muz sırada dostum Abdullah Uz,
elime bir takvim yaprağı turuştur-
du; üzerinde 29.3.' 1997 tarihli Tür-
kiye gazetesinden ahnan bir yazi
vardı.
Prof. kmetMiroğlu'na göre biz-
deki yan aydınlar. külrürün evren-
sel olduğunu sanmaktadır. Oysa
kültürlerulusaldır. Başka bir anla-
tımla onlar, ulusların kimliğidir.
Batılılar, bizim gibi az gelişmiş ül-
kelerin ahlakını ve dın duygulan-
nı kendi külrürlenyle zayıf düşür-
mektedirler. Yazarın sözleriyle
"Opera. bale, Batı edebiyan, Batı
müziğL metres ha> atı. fuhuş. eşcin-
sellik. alkol. kumar gibi alışkanhk-
lar ile Hıristiyanlık, Batı kültiirü-
ne aittir." Bu Sayın profesörün ak-
lına uyup evrensellık kavramını
yadsıdığımız sürece uygarlık sa-
vaşmı kazanmamız, aynca e\Ten-
sel uygarlığın içinde yer almamız
söz konusu değildir; ama karam-
sar bir ortamda bile evrensel kül-
tür açısından sağlam adımlar at-
makta olduğumuzun son kanıtinı,
geçen hafta Izmir'de gördük.
İZDOB, yoğun bir hazırlığın ar-
dından W. A. Mozart'ın Don Gi-
ovanni operasını sanatseverlere sun-
du. Yapm Mehmet Ergüven sahne-
ledi. Orkestrayı AİCTandru Samo-
ila yönetti. Koro şefi Ali Hoca'ydı.
Dekoru Tayfun Çebi, kostümleri
Sevda Aksakoğlu hazırladı. Kore-
ografiyi Neslihan Öztürk yaptı.
Rolleri ise iki ayn kadro oynuyor-
du; ilk iki temsile göre \erelim:
Don Giovanni (Bariton): Gökhan
Koç, Tevfîk Rodos
Donna Anna (Soprano): Ayşe
Tek Vienal, Arses Yıldızca
Don Ottavio (Tenor): Aydın Uş-
ruk, Levent Gündüz
Don Pedro (Bas): Erdem Türk-
ba>, Mehmet Yıinuız(konuk sanat-
Çi)
Donna Elvira (Soprano): Nurgün
Eriş, Birgül Su Ariç
Leporello (Bas): Alpaslan Ma-
ter, Hasan Alptekin (konuk sanat-
vi)
Masetto |Bas): Ümit Tekinav.
Gökhan \arkan (konuk sanatçı),
Yunus Kınlmış
Zerlına (Soprano): Seza Agun
Taluğ. Linet Şaul
Altyaayla Tûrkçesi verildi
Opera. herhangı birkısaltmaya-
pılmaksızın bütünüyle oynandı.
Reçitatiflere. kurumun yenı aldığı
çembaloyla eşlik edildi. Italyanca
metnin Tûrkçesi, altyazı olarak per-
deye >ansıtıldı. Bizde operaların
Türkçe söylenmesi uzun yıllar sa-
vunulmuş ve uygulanmıştır; fakat
sanatçılann söylem bozukluğu yü-
zünden sözleri anlamada zorlanir-
dık. Yenı uygulama sayesmde. Lo-
renzoda Ponte'nin librettosunu gü-
zel bir çeviriyle ve bütünüyle oku-
ma fırsatını bulduk
Mozart'ın baş yapıtlanndan bi-
ri. büyük emeklerle sunulunca eleş-
tirı yersız görülebihr; ama sonra-
ki temsillere ışık tutması umuduy-
la kısaca söyleyelim: Gökhan Koç,
her yönden kusursuzdu. Bunakar-
şılık Te\ fik Rodos ve Don Giovan-
ni "nin uşağını oynayan Alpaslan
Mater ıle Hasan Alptekin, biraz
zayıf kaldı. Aydın Uştuk ile Le-
vent Gündüz, dinlemeye doyulma-
yan bir Don Ottavin rolünü sergi-
İediler. Arses Yıldızca ıle Birgül Su
Ariç heyecan vericiydi. Nurgün
Erişdebaşanlıydı. Herzamanbe-
ğenerek dinlediğimiz Ayşe Tek Ye-
nal'da ise neyin eksik olduguna bir
türlü karar veremedim. Genç yete-
nek Linet §aul, hem sesinin nite-
liği hem de kullandığı teknik açı-
sından kusursuzdu; ama müzik
yapma bakımından biraz daha ol-
gunlaşması gerek. Seza Agun Ta-
luğ. rolüne tutuk başladı; ama da-
ha sonra yumuşak ve müzik dolu
bir yorum ortaya koydu. Maset-
to'yu söyleyen Ümit Tekinay ile
Gökhan Varkan' ı da candan kutla-
mak gerek. Rol dağılımında adı
geçen Yunus Kınlmış ise ilk iki
temsilde sahneye çıkmadı.
Şef Samoil oya gibi işlemiş
Don Giovanni'ye aynı zamanda
senfoni gözüyle bakılabilir. Şef Sa-
moil, orkestra dokusunu oya gibi
işlemiş; her şey belirgindi. Yaylı
çalgılar dolgun, tahta üflemeler pı-
nltılıydı.
L«>la Pamir, "Müzik \« Edebi-
yaf" başlıklı ilginç kitabında şöy-
le diyor:
"Efsanevi aşk kahramanı Don
Juan'ın, aslında gerçek anlamda-
Id aşkla hiçbir ilgisi yoktur; çünkü
Don Juan, kendisini kadınlara sev-
dirin ama kendisi sevmez; alır, ama
vermez." (Sayfa 11). Yine Sayın
Pamir'in verdiği bilgiye göre bu
ünlü öykünün ilk metnini 10195'te
güldürü yazan Terentlus kaleme
almış, çağdaş yapıtlann kaynağı
olan Don Juan'ı ise 17'nci yüzyı-
lın başlannda lspanyol keşiş Gab-
rid Teiez, Triso de MoHna takma
adıyla yazmıştır.
Anımsayacaksmız; Beethoven,
Don Giovanni'yi bestelediği için
Mozart'ı bağışlamamıştı. Rahatça
söyleyebiliriz ki Mozart'ın amacı,
kadın peşinde koşan bir serüven-
ciyi sahneye getirmek değildi. Si-
yasadan ekonomiye, sanata ve gün-
İük yaşama dek her alanda ve dün-
yanın her köşesinde insanlan bin-
birdalavereyle aldatan, üzen, fakat
sonunda yaptığı körülüğün cezası-
nı yine bu dünyada çeken Don Ju-
an tipleri yok mudur? Öyle ise ya-
zının başında sözünü ettiğimiz Sa-
yın profesöre yanıt verelim: Ope-
ra sadece Batı'nın değil, evrensel
kültürün parçasıdır ve Don Giovan-
ni, Mozart'ın dehasından fışkıran
güzel ezgilerle. aryalarla ve toplu
bölümlerle dünya kültüründen na-
sibini almayı bilen herkesi mutlu
kılacak niteliklertaşımaktadır. Onu
binbir emekle sanatseverlerimize
sunan İZDOB yöneticilerine te-
şekkür borçluyuz.
Fransa Han Monet 'nin
tablosuna izin yok
Kültür Servisi - Emp-
resyonist akımın en önem-
li temsilcilerinden Cla-
udeMonet'nin Londra'da-
ki Royal Academy'de dü-
zenlenecek sergisine 20
günden az bir zaman kal-
dı.
Ancak Royal Aca-
demy'nin yetkilileri zor
bir durumla karşı karşıya.
Çünkü Fransa, kendi mü-
zelerinden birinin kolek-
siyonuna ait olan bir Mo-
net tablosunun lngilte-
re'de sergilenmesine ızin
vermiyor. Fransa. 2. Dün-
ya Savaşı sırasındaki bir
yağmalama sonucunda
Yahudi bir koleksiyoner-
den kaçınldığı iddia edi-
len tablonun. koleksiyo-
nerin ailesi tarafindan ge-
ri alınmak istenmesinden
endişe ediyor.
Aslında 'Water Lilies-
Nflüferter'(1904)adhsöz
konusu tablo, Fransız sa-
nat otoriteleriyle Yahudi
sanatsever Paul Rosen-
berg'intorunlan arasında
çok uzun yıllardır süre-
gelen bir tartışmanın odak
noktasında yeralıyor. Ro-
senberg'in Bordeaux ya-
kınlanndaki evinin 1940
yilında Nazilerce yağma-
lanmasımn ardından kay-
bolan tablo. savaş sonra-
sında Hamburg'daki de-
polardan bmnde bulun-
muş ve Almanya'nın Na-
zi Dışişleri Bakanı Joac-
him von Ribbentrop'un
adına ka>ıtlı olduğu tes-
bit edilmişti.
Tablo, 1974'tenbuya-
na Fransa'nın batısında
yer alan Caen'deki Güzel
Sanatlar Müzesi'nin ko-
leksiyonunakayıtlı. Fran-
sız yasalanna göre eğer
tablonun gerçekten bir
yağmalama sırasında sa-
hibinden çalındığı ıspat-
lanırsa muzenın tabloyu
gerçek sahibıne >a da
onun mırasçılanna \er-
mesı gerekıvor Şu anda
'20. Yü^-dUa Monet' ser-
gisi nedenıyle ABD'nin
Boston kentınde bulunan
tablo bu şehirde kaldığı
sürece. herhangi bir huku-
kı ışlemın konusu olama-
yacak.
Çünkü ABD yasalan-
na göre yağmalama so-
nucunda kaçmlan yapıt-
lar hakkında. ancak uzun
süreden beri bulundukla-
rı ülkede -bu durumda
Fransa "da- dava aç11abıIi-
yor. Ancak tngıliz yasa-
ları. tablo üzerinde hak
iddıa edenlerin Ingilte-
re'de da\a açmasına ola-
nak tanıyor Fransa. ger-
çek sahibi belli olana ka-
dar tablonun Londra"da
sergilenmesine izın \er-
me\r
ecek RovalAcademy
ise serginin açılış günü
olan 23 Ocak'a kadar
Fransa'nın fikrini değiş-
tirmesini umuyor.
Adana'da yeni yılın ilk oyunu
'Yusuf ile Menofis'
• ADANA (AA) -
Adana'da yenı şilın ilk
tiyarro ovunu. Ankara
Devlet Tiyatrosu
tarafindan
sahnelenecek olan
'Yusuf ile Menofis'
olacak Oyun. 9
Ocak'a kadar
sergıleneccfc.-Ankara '
De\let Tiyatrosu'nun ı
1998-1999 sezonu ilk
rur oyunlan arasında
yer alan NAzım
Hikmet'in 'Yusuf ile Menofis'inin rejisörlüğünü
Erhan Gökgücü. reji asıstanlığını Orkide Çivicıoğlu
ile Neşet Erdem üstleniyor. Oyunda. Levent Ülgen.
Tuncer Yığcı, Ahmet Türkoğlu. Nusret Şenay. Zafer
Günlü, Müge Izgi Sefercioğlu. Orkide Çivicıoğlu.
Edip Tümerkan, Neşet Erdem. Funda Gönlüşen
Gökgücü, Gönül Dögüşçü ve llhan Kantarcı rol
alıyor. Adana Devlet Ti>atrosu'nda 22 Aralık Salı
günü sahnelenmeye başlanan ' V Frank ya da
Gangsterler Demokrasisi" adlı oyunun gösterimı de
sürüyor. Oyun. pazar günleri hariç. hafta ıçi her gün
saat 20.00'de. cumartesi günleri ise saal 15 00 ve 20.
00'de Adana Devlet Tiyatrosu oyunculan tarafindan
17 Ocak 1999 "a kadar sahnelenecek.
Biilent Ortaçgil Jazz Caîe'de
H Kültür Servisi - Bülent Ortaçgil, bu akşam saat
22.30'da Jazz Cafe'de müzikseverlerle buluşacak.
Ortaçgil'e gitarda Erkan Oğur, basta Gürol Ağırbaş.
davulda Cem Aksel. perküsyonda Hakan Beşer eşlik
edecek. Yann akşam saat 23.00'te ise Gürol
Ağırbaş, Jazz Cafe'de sahne alacak. Gürol Ağırbaş'a
davulda Cem Aksel. pıyanoda Ozan Doğulu.
perküsyonda Birol Ağırbaş, vokalde ise V'ural
Şerifoğlu eşlik edecek. (245 05 16)
Şehir lîyatpoları Antalya turnesi
• KüHür Senisi - lstanbul Şehır Tıyatrolan yılın ilk
turnesini Antalya'ya yapıyor. Hübeyin Rahmi
Gürpınar'ın Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdıvaç ve
Kaynanam Nasıl Kudurdu adlı iki romanından
Güner Sümer'in oyunlaştırdığı. Savaş Dinçel'in
sahneye koyduğu "Kuyruklu Yıldız Altında" adlı
müzikal komedi bu akşam saat 20.30'da AntaKa
Kültür Merkezi'nde sahnelenecek. Hale Akınlı.
Murat Coşkuner. Yıldıray Şahinler. Kerem
Yılmazer, Binnur Uyar, Uğur Kıvılcım. Derya
Kurtuluş ve Erkan Sever'in rol aldığı o\unun
müzikleri Melih Kibar'a. dekor tasanmı Atıl
Yalkut'a, kostüm tasanmı Canan Göknil'e.
koreografisı ise Etfal Gülbudak'a aıt . ,
BBSO'dan yılın ilk konseri
• BURSA (AA) - Bursa Bölge Senfoni Orkestrası,
yılın ilk konserini 8 Ocak Currta akşamı Ta> yare
Kültür Merkezi'nde gerçekleştırecek. Orhan
Şallıel'in yöneteceği. Gonca Elitok'un (klarnet)
solist olarak katılacağı konserde orkestra.
Stravinsky'nin 'Pulcinella Cavetta". Mozart'ın
'Klarnet Konçertosu' ve Prokofiyev'in "Classıcal
Symphony'sini seslendirecek.
BUGÜN
• İDOB, saat 20.00'de AICM'de 'Kral \e Ben' adlı
yapttı sahneliyor. (251 10 2İ)
• AKSANAT'taCelineDionun TheColourofMy
Love' başlıklı konsen 12.30 \e 18.30"da \ideo'dan
izlenebiiir. (252 35 00)
• BORLSAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 12.30
ve 17.30 saatlerinde 'Vladimir Ashkenazj Moskova'da'
adlı film video'dan izlenebiiir. (292 06 55ı
• BELGESEL SlNEMAClLVR BtRLtĞİ nde Şehbal
Şenyurt'un yönettiğı 'Galatasaray Lisesi' adlı film 13.
OO'ten 19.00'a kadar her saat başi gosterilccek. (292 39
84)
• tLERİ GÖZETLEME EVİ'nde 18 00-20.00
saatleri arasında Cengiz Gündoğdu'nun eşliğinde
'Ahlak Felsefesi' konulu seminer >er alıyor. (251 76 81)
• BtLGİ ÜNtVERStTESİ'nde Paul Thomas
Anderson'm yönettiğı 'Boogie Nights' adlı film
19.30'da izlenebiiir. (216 00 00)