Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 OCAK 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 13
DK ticaret
yühetmetiü
) - Dış
ticarette uygulanacak
tekıik rse\zuat,
spesifikısyon ve
standart ardan oluşan ve
Ocak ay. içınde
yay-mlaıacak Dış
Ticirette Teknık
Düzenlemder ve
Staıdardizasjon
YöEetmeliği' ıle bazı
sartsyi irünleri ithalatında
test ve cfenetimler kaldınldı.
Dış- Ticaret
Mü-şteşarlığTndan yapıian
yazılı açıklamaya görc,
Ocauc ay. içmde
yayTmlaamak üzere revize
edilen yönetmelikle
ithalatçıara uygunluk
değcrlendirmesinde bazı
muafîyetler getirildi.
Madender
patron ohıyor
• ZONGLLDAK (AA)-
Türkiye Taşkömürleri
Kurumu'nda çalışan maden
işçilerinın üye olduğu
Amele Birliği Yardımlaşma
ve Bıriktinme Sandığı,
sağlık malzemeleri üretımi
gerçekleştirecek bir fabrika
kurmayı planlıyor. Birlik
başkanı Sait Arman
Güneşi. sandığm
bankalarda yaklaşık 6
trilyon lira tutannda parası
olduğunu ve bunu yatinma
yönelik olarak kullanmayı
planladıklannı bildirdi.
Enflasyon
yonımlan
• tSTANBUL (AA) -1998
yılı enflasyon rakamlanna
ilişkın oda ve demek
başkanlanndan farklı
yorumlar geldi. İTO
Başkanı Mehmet Yıldınm,
ekonomıdeki durgunluk
nedeniyle enflasyonun
düştüğünü belirtırken ISO
Başkanı Hüsamettin Kavi
ise faizler yüzde 140'larda
seyrederken toptan eşya
Fıyat endeksinın yüzde
54.3'e inmesinin bir anlamı
olmadığını söyledi. Türkiye
Giyim Sanayicileri Derneği
Başkanı tsmet Özcan da,
reel faiz oranlannın yüzde
140 olduğu bir dönemde
yüzde 54.3 enflasyondan
bahsetmenin yanlış
olduğunu vurguladı.
destek beküyor
• SAMSUN (Cumhuıiyet)
- Ondokuz Mayıs
Üniversitesı Ziraat
Fakültesi tarafından
düzenlenen Karadeniz
Bölgesi Tanm
Sempozyumu'nda bölge
tanmı tartışıldı. Iki gün
süren sempozyumda kırsal
kalkınraa konusunda 49,
hayvansal kalkınma
konusunda da 22 bildiri
sunuldu. Türkiye Ziraat
Mühendislen Başkanı Nail
Çelebi, yanlış politikalar
yüzünden tanmın
geriledigini belirterek Doğu
ve Güneydoğu
Anadolu'nun yanı sıra
Karadeniz Bölgesi'ne
yatınm yapılması
gerektiğini söyledi.
Gübrede destek
oramdüştü
• ANKARA (AA)-
Geçen yıl sabit tutarlara
dönüştürülen gübre
sübvansiyonu, fıyatlardaki
artış nedeniyle yüzde 24.3-
35.4"e geriledi. Türkiye
Ziraat Odalan Birliği
verilerine göre, geçen yıl
kasım ayında yüzde 50
düzeyınde olan gübrede
sübvansıyon oranı, gübre
fıyatlan arttınlmasına
karşm sübvansıyon
miktannın sabit tutulması
nedeniyle oldukça geriledi.
MESS kitapları
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye Metal
Sanayicileri Sendikası,
iki yeni kitap
yayımladı. MESS
Genel Sekreteri Ismet
Sipahi, yeni
yayınlanndan Gareth
Morgan'ın '"Yönetim ve
Örgüt Teorilennde
Metafor" adlı kitabının
ufkunu genişletmek isteyen
yöneticilere yönelik
olduğunu söyledi. MESS,
ABD Standford
Oniversitesi Tıp Fakültesi
öğretim üyelerinden
Michael Jacobs
başkanlığındaki grup
tarafından hazırlanan
"Ailenizin Sağlık Klavuzu"
adlı başvuru kitabını da üye
işyerlerinde çalışan 120bin
kişiye yeni yıl armağanı
olarak sundu.
Kayıt dışını kontrolu amaçlayan KDV'de vergi iadesinin dar alanı kapsaması çalışanı kızdınyor
KDV'yi ödüyor, îade alamıyoruz
FATMAKOŞAR
Mih/onlarca çalışanın "vergiiadesrala-
rak yararlandığı özel gider ındinmı sıstemi-
nin çok dar bir alanı kapsaması tepkilere yol
açıyor. Yapıian alışverişlerde beyaz eşya.
oyuncak, su, tüpgaz, temızlik maddeleri gi-
bi ürünlere K.DV ödenmesine karşın bu har-
camalann özel gider ındinmine konu edil-
memesi çalışanlan kızdınrken yetkililer.
söz konusu uygulamanın "Çataşanlann gi-
derierini vergiden düşmeyi değiL fiş alımını
özendirm«yi ve kayıt dısını kontrol altına al-
mayı amaçladığuu" belırtıyorlar.
Ote yandan bu yıl başlatılan uygulamay-
la vergi iadesinin 2 ayn vergı oranı üzerin-
den hesaplanması çalışanlann aleyhine ol-
du. Asgari ücretlirun bu uygulamadan do-
layı kaybı 5 milyon lıra. Daha önceki uygu-
lamaya göre 320 milyon 925 bin 780 lira bel-
ge tutanyla eline 27 milyon 702 bin lira
"vergi iadesi" geçen asgari ücretli, yeni uy-
gulamada aynı oranda gider belgesi karşı-
lığında 23 milyon 602 bin lira alabilecek.
Bu arada, özel gider indınmine giren har-
camalann böylesine sınırlandmlmasının,
sahte fiş ve fatura kullanımmı da arttırdığı
ifade ediliyor. Söz konusu sınırlandırma
sektörlerin "kayıtto-kayıtsız" çalışmasına
bağlı olarak yapılıyor. Ancak Türkiye"de
vergi kaçırmanın en "kolay" yolunun "0$
Kim ne kadar alacak?
Aylık Net Ücret Toplanabitecek
ASGARİ ÜCRET BekjeTutan
50.000.000
60.000.000
70.000.000
80.000.000
90.000.000
100.000.000
120.000.000
150.000.000
200.000.000
250.000.000
300.000.000
350.000.000
320 925.780
669.217.819
829.506.234
993.350.577
1 175.948.730
1.331.602.467
1 516 798.206
1.872.467.799
3.358 966.433
4.316.790.329
5.345.173.344
6.399.774.201
ladeAlmacak ^ ~
Tutar ^ fl
23.602.808 ^Z £*
53.068.670 JMLJMk
62.437.247 i S f l H ]
74.769.221 M * ^ H
102.576.922 gL ^ T
108.000.119 | T •
138.225.766 I ^ - \ J |
185.694.572 . ^ C ^ P ^
4 1 1 . 7 2 0 . 5 0 3 ^ ^ ^ ^
556.894.382 j § Ş < £ İ P ,
749.942.303 - f c â j Ş ^
952.796.234 ^ ^ * j
ve fatura kesmemek" olduğu göz önüne
alındığında uygulamanın amacına ulaşma-
sı için kapsamının genış tutulması gerekti-
ği ortaya çıkıyor.
'Kapsam genişletilmelT
lstanbul Defterdan Mehmet Akif Ham-
zaçebi 1980'li yıllarda yaşama geçırilen. fiş
ve fatura alımını özendirme amacını taşıyan
"vergi iadesinin" sadece kayıt dışı faaliyet-
lerin fazla olduğu sektörlerde uygulandığı-
nı bildirdi. Hamzaçebi, indinme konu olma-
yan alanlarda piyasaya farurasız mal sürii-
İerek kayıtsız çalışılmasının mümkün ol-
• Bu yıl
başlatılan yeni
uygulamayla vergi
iadesinin 2 ayn
vergi oranı
üzerinden
hesaplanmasının
çalışanlann
aleyhine olduğu
ve asgari
ücretlinin en az 5
milyon lira kayba
uğrayacağı ifade
ediliyor.
madığını ifade ederek "ÖzelHkk kayrtdışı
çalışılan alanlarda faruralı ahşveriş önem
kazanıyor" dedi:
Söz konusu sınırlandırmaya ilişkin gös-
terilen gerekçelerin. çalışanlar açısından
"kabuledilemez" olduğunu beiirten İSMM-
MO Başkanı Yahya Ankan ıse "Birçok har-
camanın kapsam drşı bırakılması mantıklı
değfl. Harcamalann indirimden \-arariandı-
nlması. vergi düzeninin oturtulması ve ka-
yıflı çalışmanın sağlanması açısından bü-
yiik önem taşıyor" diye konuşru. Ankan,
aynca. smırlandımanın sonucunda sahte fiş
ve fatura kullanimının da arttığını belirtti.
Yılda 600 milyon lira gelir elde eden bir
çalışandan, 700 milyon lira civannda gider
belgelenmesinin istendiğinı beiirten An-
kan, söz konusu çalışanın sadece gıda. sağ-
lık, eğitim, kira ve gıdaya, elde ettiği geli-
rin üstünde harcama yapmasuıın olanaksız
olduğunu ifade etti.
Ankan, bu nedenle çalışanlann "başka-
sına ait harcamalan belgetemeye yönekfiği-
ni, hatta saolan sahte ftş vefaturaJaraflgjgös-
terüdiğini'' vurguladı.
Ankan, yeni uygulamayla hesaplamanm
2 ayn vergi oranı üzerinden yapılacağını
belirterek "Bügisavariar esld sisteme göre
ayarlanmış durumda. Bu nedenle bu uygu-
lama büyük kûlfet getiriyor. Çahşanlann da
akyhine" dedi. Hesaplamanm yılın ilk altı
ayı için yüzde 20, sonrası yüzde 25 vergi ora-
nı üzerinden yapılacağını beiirten Ankan "5
rnUyon lira eksik vermek için böyte bir uy-
gulama getirdik'r. Bunun düzeltümesini is-
tiyonız" diye konuştu.
Odemeler şubatta
Bu arada, çalışanlann 1998 yılına aıt sağ-
lık, gıda, eğitim, kira ve giyım harcama bel-
gelerini 20 Ocak tarihıne kadar işverene
teslim etmesi gerekıyor. Işveren de ocak ayı
sonuna kadar gerekJi belgelen düzenleye-
rek şubat ayında vergi ıadelenni ödemeye
başlayacak.
ÎNGlLlZLERÎN YÜZDE 52'Sî TEK AVRUPA PARASI ÎSTEMİYOR
Euro'nun yaşama
geçmesi ABD ve
Asya ülkelerinde
sevinçle
karşılanırken.
İngiliz ekonomistler,
sisteme girişin
\ üksek olan
\ergileridahada
yükseltecek ve
işsizliği artnracak
oimasının halkı
olumsuz
etkilediğini
söylüyorlar.
(Fotoğraf:
REUTERS)
Euro kendnıi Ingîlîzlere sevdiremedi
Ekooomi Servisi - Av rupa ış ve siyaset çev-
relennde "çağ acantarihi birobç" olarak gö-
rülen Euro'nun doğuşuna ABD Başkanı Bill
CBnton destek verirken İngiliz halkının yüz-
de 52 sinin ortak para birimine karşı çıktığı
belirlendi.
Avrupa Birliği"nin ortak para birimi Eu-
ro'ya geçişi dünya piyasalannı etkilemeye de-
vam ediyor. lngiltere Başba-
kanı Blair'in, sterlinın Euro
karşısında değer kaybetmesin-
den sonra "lngiltere Euro'nun
merkez pazan olacak" sozle-
riyle halka cesaret \erme gin-
şimlerinin etkili olmadığı orta-
ya çıktı. lngiltere"de yapıian
kamuoyu araştırmasmda halkın
sadece yüzde 29'unun Euro'ya
geçişe destek verdiğinı ortaya
çikardı. tngiliz ekonomistler,
sisteme girişinyüksek olan\er-
gileri daha da yükselteceği \e
işsizliği arttıracağı konusunun
halkı büyük ölçüde "Eurokar-
şıb kıküfmı" söylüyor
\Vashington muhabirimiz Fuat Kozluk-
lu'nun haberine göre, ABD Başkanı Bill Clin-
ton, Avrupa'nın ortak para birimine geçme-
sini memnunlukla karşıladığını açıkladı.
Wall Streefin dev şirketleri ile ABD ban-
kalan. Euro'ya güven duyduklannı belırtır-
lerken Dovv Jones Sanayi Endeksi, yılm işlem
Ortak para kur sepetinde
EkonomiSefvisi-Merkez Ban-
kası, mevcm kur sepetini bundan
böyle 1 dolar+0.77 Euro olarak
izleyecek.
Merkez Bankası'ndan yapı-
ian açıklamada, Türkiye'de dö-
viz piyasalan kur sepeti olarak
1 dolar-t-1.5 mark olarak takip
edilirken, 1 Ocak'tan itibaren
Euro kullanımına başlandığı ve
markdahil 11 ülkeparasınınde-
ğerinin ortak para binmine kar-
şı geri dönülmez olarak sabit-
lendiğine dikkat çekildi. Açık-
lamada. 1 Euro'nun 1.955830
mark olarak sabitlenmesi göz
önüne alınarak, mevcut kur se-
petinin bundan böyle 1 do-
İar+0.77 Euro olarak izleneceği
ifade edildi.
gününü 2.84 puanlık bir artışla rekor düzeye
çıkararak 9 bin 374.27'den kapattı. Aynca,
ABD Hazine Bakanı James Rubin. uluslara-
rası maliye ve ekonomi çe\Telerinde dolan zor-
layacak bir rakip olarak değerlendirilen bu
yeni para birimine karşı ülkesınin tutumunu
değerlendirdı. Rubin. "Bu Avrupa için Ki ola-
caksa bizim için de ryi olacaktır. Güçlii Avrn-
pa' mn \arhğı ABDiçin Kidir* yo-
rumunu yantı.
Ankara Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi öğretim üye-
si Prof. Dr. Korkırt Boratav da
Euro'nun dolar karşısında yük-
selmesinin, reel ekonomi açı-
sından ABD'nin çıkanna olaca-
ğını, sennaye açısından da Av-
rupa'nın ilgi odağı haline gele-
bileceğini söyledi. Boratav, Eu-
ro ile birlikte Türkiye açısından
Avrupa paralan arasında kur oy-
namalannın yarattığı ıstikrarsız-
lık ve belirsizliklerin ortadan
kalkacağını belirtti.
İhracatta
frene
basıldı
• AB'nin Türkiye'den su
ürünleri ithalatma getirdiği
kısıtlamanın yansıması
görüldü. Canlı hayvan ve su
ürünleri yüzde 24.2 ile ihracatı
en çok gerileyen sektör oldu.
Ekonomi Servisi - Türkiye Ihra-
catçılar Meclisi (TİM), aralık ayın-
da ıhracatın yüzde 6.1 geriledigi-
ni açıkladı. TIM'in hesaplanna gö-
re 1998 yılındaihracat 28.1 milyar
dolar olarak gerçekleşti. Buna gö-
re para bazında 1997 yılına oran-
la ihracatta yüzde 2.2 artış kayde-
dildi. Gerçekleşmelerde, bildirim-
lerden kaynaklanan 2-3 puanlık ha-
talann olabileceğı belirtildi. TtM
Başkanı Ofcan Oğuz, 1998 yılına
ilişkin ihracat rakamlannın 'tat-
min edki olmadığınr ifade etti.
Oğuz, 1998 yılı sonunda alınan ka-
rarlann hızla hayata geçirilmesi
gerektiğini söyleyerek sorunlann
çözülmesi durumunda yılın ancak
ikinci yansında ihracatta toparlan-
ma yaşanabileceğine işaret etti.
İhracatı artanlar
Maddeler
Elekrık. mak.
Otomotiv ve yan san.
Tekstil ve hammad.
Hazır giyim ve konf.
Çimento ve toprak ür.
(%)
17.4
13.8
9.4
6.5
0.9
İhracatı azalanlar
Maddeler
Canlı hayvan ve su ür.
Fındık ve mamulleri
Tütün
Zeytin ve zeytinyağı
(%)
-24.2
-17.6
-14.9
-14.3
Deri ve deri mamulleri -11.4
Maden -10.9
Merkez Bankası ve Hazine, Özelleştirme Idaresi tahvillerine 'karşılık'getiriyor
Ekonomide nakit operasyonuBA\U SALMAN
ANKARA - Merkez
Bankasf mn piyasaya dü-
şük faizle para vermesine
karşm. yaklaşık 2 aydır sü-
ren nakit sıkışıklığına çö-
züm aranıyor. Özelleştirme Idaresi Baş-
kanlığı'nın (ÖİB) tahvillerinin kullanım
alanı genişlerilerek nakit sıkışıklığını aş-
ma planlan yapılıyor. Merkez Bankası'nca
karşılık olarak kabul edilmeyen ÖtB tah-
villerinin. mevduat munzam karşılığı. dis-
ponibilite, bankalararası işlemler. ikinci el
piyasasmda kullanılabihr hale getirilme-
si gündeme getirildi. Ancak bu tahville-
rin de "spekûlatir' oldukla-
nna dikkat çekildi.
Türkiye, enflasyonun yüz-
de 54'lere indiğı iddialanna
karşın yüzde 140'lan aşan fa-
izlerle borçlanma çelişkisini
yaşıyor. Bu durumun sürdü-
rülemez olduğu vurgulanır-
ken: Uluslararası Para Fo-
nu'nun (IMF) Türkiye anali-
zinde de reel faizlenn düşü-
rülmesi istenmişti. IMF, Mer-
kez Bankası'nın nakit sıkı-
şıklıği nedenıy le pıy asaya dü-
şük faizli para vermesini eleş-
tinrken, bunun yapılmak zo-
runda olduğunu kabui etmiş-
ti. Ancak Merkez Bankası'nın
döviz rezervi güvencesiyle
piyasayı fonlaması nakit sıkı-
şıklığının giderilmesini sağ-
lamadı.
• Özelleştirme îdaresi Başkanlığrnın (ÖtB) tahvillerinin kullanım alanı genişletilerek nakit
sıkışıklığını aşma planlan yapılıyor. Merkez Bankası'nca karşılık olarak kabul edilmeyen
ÖİB tahvillerinin, mevduat munzam karşılığı, disponibilite, bankalararası işlemler, ikinci el
piyasasmda kullanılabilir hale getirilmesi gündeme getirildi. Ancak bu tahvillerin de
"spekülatif" olduklanna dikkat çekildi.
Merkez Bankası, Hazine ve Bankalar
Birliği yetkililerinin yaptıklan toplantı-
larda piyasalann fonlama gereksinıminin
azaltılarak, reel faizlerin düşüriilmesinin
yollan arandı.
lç Borç Danışma Kurulu'nda "parasal-
cı" polirika ızlenmeyeceğı kamuoyuna
açıklanmıştı. Daha önce de bankalar Mer-
kez Bankası'na baş\aırarak nakit sıkışık-
lığı yaşadıklannı, bu nedenle mevduat
munzam karşılıklan (toplanan mevduatın
Merkez Bankası'nablokeedilenbölümü)
ile disponibilite (hemenparaya çevrilebi-
lecek değer bulundurma zorunluluğu) yü-
kümlülüklerinin azaltılmasını ya da kal-
dmlmasını istemfşlerdi.
Üretım sektörüne yönelik önlemler kap-
samında bankalann bu yükümlülüklerinin
Bütçeninyüzde 84'ü borçlanma
ANKARA (Cumhuriyet Bûro-
SB)-Türkiye. 1998yılında 12kat-
rilyon 890 trilyon lira iç, 2 katril-
yon 388 trilyon lıra dış borç öde-
mesini gerçekleştirebilmek için
11 katrilyon 836 trilyon lira iç, 2
milyar 800 milyon dolar (315 bin
liradan 882 trilyon lira) dış borç-
lanmaya gitti.
Böylece, Türkiye, 15 katrilyon
liralık 1998 yılı bütçesinin yüzde
84*ü düzeyinde borclandı.
Hazine Müsteşarhğı, dün Tem-
muz-Aralık 1998 borçlanma prog-
ramı gerçekleşmelerini açıkladı.
Hazine, aralık ayında 1 katrilyon
7 trilyon lira gelire karşılık, 1 kar-
• 12 katrilyon 890 trilyon
liralık iç borç ödemesi için
11 katrilyon 836 trilyon lira
iç borçlanma yapıldı.
rilyon 135 trilyon lira faiz dışı, 494
trilyon lira da faiz harcaması yap-
tı. Böytece aralık ayında 622 tril-
yon liralık açık verilirken, 315 tril-
yon lira dış, 456 trilyon lira iç borç
ödemesi gerçekkştirildi.
Açıklamada. 1998 yıhnda II
katrilyon 373 triîyon lira gelire
karşılık, 8 katrilyon 694 trilyon li-
ra faiz dışı harcama, 6 katrilyon 184
trilyon lira faiz ödemesi sonucun-
da, 3 katrilyon 505 trilyon lira açık
verildiği bildirildi.
Temmuz-arahk 1998dönemin-
de 3.8-4.8 katrilyon lira borçlan-
ma hedefı koyan Hazine, bu dö-
nerhde 4 katrilyon 825 trilyon li-
ralık borçlanma gerçekleştirdi. Yi-
ne bu dönemde 609 trilyon liralık
da ortalamadan satış gerçekleşti-
rildiği kSydedilen açıklamada, TAP
yöntemiyle de net 84.6 trilyon li-
ra, halka arz yöntemi ile de net
194.3 trilyon lira borçlanıldığı be-
lirtildi. Açıklamada, 1998'in ikin-
ci 6 ayında programlanan 2.4-2.5
katrilyon liralık yıl sonu faiz dışı
fazlarun 2.7 katrilyon lira olarak
gerçekleştiği bildirildi.
azaltılarak firmalara kredi
olanağı sağlanabileceği id-
dia edilmişti. Mevduat mun-
zam ve disponobilite yü-
kümlülüklerinde azaltma
yapılmazken, bankalann na-
kit sıkışıklığını aşmaya yö-
nelik karşılık olarak kullanabilecekleri
enstrürnanlann genişletilmesi gündeme
geldi. ÖİB'nin "özeUeştirme yapılacağı
öngörüsüyle'' çıkardığı tahvillerin mevdu-
at munzam karşılığı, disponibilite, banka-
lararası işlemlerde karşılık, repo karşılı-
ğı, Takasbank. ikinci el piyasası işlemle-
rinde kullanılabilmesinin olanaklı hale
getirilebileceği belirtiliyor.
Daha önce Merkez Banka-
sı'nca ve bankalararası işlem-
lerde kabul edilmeyen, ancak
küçük çaptaki repo ışlemlerin-
de karşılık olduğu belirtılen
ÖİB tahvillerinin atıl durum-
da tutulduklan kaydedildi.
Uzmanlar, ÖİB tahvillerinin
kullanım alanınm genişletil-
mesini. "çoklasıdıalaiKİakul-
lanüan kıymetin Bkiditesinin
arttınlmasr olarak değerlen-
dirdiler. Uzmanlar. "Böylece
fonlama ihriyacının kalma-
masnla reel faizlerin düşürül-
mesi öngörülebilir. Tabii ida-
renin tahvükri de spekülatif.
Yıllık şu kadar özelleştirme
yapacagım diye tahvil çıkar-
tryor. Bu, yüzde 50 reei faiz
farkını kapatmak için önem-
li bir koz" diye konuşrular.
ÇİFTÇİDOSTU
SADULLAH USUMİ
Zeytinyağı Üreticisi
Kaderine Terk Edilemez
1998 yılı ürünü zeytinyağında verim ve kalıte ol-
dukça yüksek. Rekoltenin 200 ıle 220 milyon kilo
arasında gerçekleşmesi bekleniyor. Ancak Avrupa
Birliği'nin koyduğu bir nevi ambargo yüzünden ıh-
racat yollanmız tamamen kapandı. En azından şim-
dilik.
İç tüketimimiz son yıllarda 50 milyon kilonun çok
altına düştü. TARİŞ de, yapıian bir açıklamaya gö-
re 25 milyon kılo civarında alım yapacakmış. Geri-
ye kalan 125 milyon kılo zeytinyağı ne olacak? Kim
yiyecek, kime satılacak?
Türkiye bu soruların yanıtını çok kısa sürede bul-
mak zorunda. Aksi halde, hem Türk ekonomisi bü-
yük bir yara alacak hem de geçimini zeytin ve zey-
tinyağına bağlayan 2 milyondan fazla insanımız
ekonomik bunalıma sürüklenecek. Belki de iflas
edenler, aç kalanlar olacak.
Üreticiler ve üretici birliklen hükümeti bu konuda
aylarca bıkmadan, usanmadan uyardılar. Ege böl-
gesinin çeşitli yerlerinde açık hava ve kapalı salon
toplantıları yapıldı. Devlet yetkilileri davet edildi.
Tehlikenin kapımıza dayandığı belirtildi. Aynca TA-
RİŞ yetkilileri durumu ilgili makamlara iletti. Ticaret
odalan, ziraat odalan raporlar verdiler.
Ama üzülerek belirtmek gerekir ki, üretici kesimin
çırpınmasına rağmen bugüne kadar tenlikeyi geçiş-
tirecek birtek önlem alınmadı. Aksine, tüccar vesa-
nayicinin etkisi altında kalarak alınan ters kararlar
sıkıntılan biraz daha arttırdı.
*••
Önceki iki yazımızda da belirttiğimiz gibi, en bü-
yük soaın ihracatta. Avrupa Birliği, Türkiye'den it-
hal edilecek zeytinyağına fiyatının yarısından fazla
"fon" koydu. Avrupa Bıriiği'ne üye ülkelerden btrı-
si bizden yağ almaya kalktığı zaman, ton başına 2
bin dolar fon ödeyecek. Italya, ispanya veya Yuna-
nistan'dan ithal ederse ne gümrük ne de fon öde-
yecek.
Bu nedenle Avrupalı tüccar bıze 2 bin dolan fi-
yattan keserek teklifte bulunuyor. Kabul etmezsek
ihtiyacını başka ülkelerden karşılıyor. Biz 2 bin do-
lann kesilmesine razı olursak, bu kez de iç piyasa-
lanmızda fıyatlar düşüyor ve üreticiler yağlarını ma-
liyetinin çok altında satmak zorunda bırakılryorlar.
Bu duruma düşmemizin nedenlerinden bir kıs-
mı, kendi hatalarımızdan kaynaklanıyor.- Örneğin,
Gümrük Birliği görüşmeleri sırasında yetkilılerimiz,
bu tür sorunları akıllarının kenarından bile geçirme-
miş. Belli garantiler alınmamış. Aynca sorunlar pat-
lak verdikten sonra da Avrupa Biriiğı'ne cıddi bir öne-
ri götürülmemış.
Daha da acısı, Türk zeytinyağının kaderi ıhraca-
ta bağlı olduğu halde dünya piyasalannda etkın bir
kuruluş olan Uluslararası Zeytinyağı Konseyi üye-
liğinden çıkmışız. Hiçbir ülke bize "G/f" dememış.
Hatta, yardım elıni uzatanlar olmuş. İç tüketimimi-
zi arttırmak için mali kaynak önermışler. Ama biz bü-
tün bu iyi niyetli önerileri elimizin tersi ile itmişiz ve
konseyi terk etmışiz. Bugüne kadar da bizden baş-
ka böylesine bir hata yapan ülke olmamış. Böyle-
ce, kendi kuyumuzu kendimiz kazarak dünyada
zeytinyağı üreten veya alım satımında etkili olan
tüm ülkelerden soyutlanmışız.
•••
Avrupa Birliği dışındaki zeytinyağı alıcısı ülkeler-
le temasımız tamamen kesildi. Orneğin, Amerika,
Avustralya pazarlan bizim için büyük bir şans oia-
bilirdi. Ama konseyi terk ederek aralanan kapılan
bile kendi ellerimizle kapattık.
Nitekim, geçenlerde bir toplantı nedeni ile Türki-
ye'ye gelen Kuzey Amerika Zeytinyağı Birliği Baş-
kanı Richard Sullrvan ile Avustralyalı Zeytinyağı Bir-
liği temsiicisi Adrian Rossi, uluslararası konseyden
çıkmamızın büyük bir hata olduğunu ve bu karann
Türkiye'ye pahalıya mal olacağını, ihracatçılanmı-
zın ve devlet yetkililerimizin yüzüne karşı söyledi-
ler. Richard Sullivan "Konsey'den aynldığınız için
Türkiye 1 Ocak 1999'dan itibaren program dışı ka-
lacak" dedi. Adnan Rossi de Konsey'in dışında ka-
larak Avustralya pazartanna girmemizin mümkün ola-
mayacağını söyledi.
Her şeyi çok iyi bildiklerıni iddıa eden ıhracatçı-
lanmızın hatalı tutumlan yüzünden iki büyük zey-
tinyağı pazannı birden kaybetmış olduk.
Ne yazık ki, bu hataların faturasını gene iki mil-
yondan fazla üreticımiz ödeyecek. Ihracatçı tüccar
ve sanayicinin kaybı ise, belki sadece kârdan za-
rar olacak.
• • •
İhracatı beceremedik. Hiç olmazsa ıç tüketimi
arttıncı önlemler almalıyız. Türk halkı yılda 100 mil-
yon kilo, hatta 150 milyon kılo zeytinyağı yıyebilir.
Şu anda kişi başına iç tüketim 700 gram. Italya'da,
Ispanya'da, Yunanistan'da ise 20 kilonun çok üs-
tünde.
20 yıl önce bizde de bu rakam 3 kiloydu. Eğer
hükümet, tüccar ve sanayicilerin maddı katkısını sağ-
layarak bir kampanya başlatırsa halkımıza değil
100 milyon kilo, 150 milyon kilo zeytinyağı bile yet-
mez.
Aynca Türkıye'nin yıllık sıvı yağ açığı 800 milyon
kilo. Bu açığı ithalatla kapatıyoruz. Milyonlarca do-
lar döviz veriyoruz. Yabancı ülkelerin üreticilerini
kalkındınyoruz. Zeytinyağı tüketimımizi arttınrsak sı-
vı yağ ithalatımız en azından 100 veya 150 milyon
kilo azalmış olacaktır. Üstelik zeytinyağımızın tama-
mını iç piyasalanmızda tüketmemizin sayılamaya-
cak kadar faydası var.
NET KÂR
3OOÛN
90GÛN
180 Q O N
360 GÜN
HER
1OO.OOOTL
İÇİH
5.098
16.618
33.009
86.918
HER
1OOO USD
İÇİN
6.16
20.12
39.59
80.72
HER
1O0O DM
İÇİN
5.76
18.67
37.57
76.25
1 Ocak 1998de
Ihtas Flnans'a 100.000 TL
yatıranlann paralan
1 Ocak 1999'de
187.000 TL okkı. 10!
f İhlasFinans
ŞUBELERIMİZ 6ĞLE TATİLİ VE CUMARTESİLERİ {1230-17:00) AÇIKTtR.