17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 OCAK 1999 ÇARŞAMBA 10 DIŞ HABERLER Saddam'dan ayaklanma çağrısı • BAĞDAT (AA) - Irak Devlet Başkanı Saddam HLseyin, Arap halkına yaptığı çağnda, ABD ve lngiltere'yi destekleyen bazı Arap yöneticilerine karşı başkaldırmalannı istedi. Saddam Hüseyin, "ülkesıne yönelik saldınlara, bazı Arap yöneticilerinin de fiili olarak katıldıklanm" sö\ledi. Tüm Arap halkını bu yöneticilere karşı ayakianmaya çağıran Saddam Hüseyin, Suudi Arabistan'ın, "saldırganlann" uçaklan için bir askeri üsse dönüştüğünü öne sürdii. Irak lideri. bazı Arap ülkelerinin yabancılara, özellikle ABD ve Ingiltere'ye "'kölelik" yaptıklannı ve onlann emrinde hareket ettiklerini sö\ledi. UCK görüşmeyi kabul etti • TtRAN(AA)-Kosova Kurtuluş Ordusu'nun (UCK) siyasi temsilcisi Adem Demaçi'nin, Kosova'da banşı tesis etmek için oluşturulacak strateji konusunda Kosovalı Arnavut liderlerle görüşmeyi kabul ettiği bildirildi. Arnavutluk hükümeti tarafindan yapılan açıklamada, Demaçi'nin Arnavutluk Başbakanı Pandeli Macko ile görüşmesinin ardından dün de Cumhurbaşkanı Recep Meydani ve Dışişleri Bakanı Paskal Milo ile biraraya geldiği kaydedildi. Irafi'da suikast Ülkenin güneyindeki uçuşa yasak bölge üzerinde sıcak çatışma yaşandı ABD, Irak uçaldannı vurduDış HaberlerServisi-Irak'ın güneyinde- ki uçuşa yasak bölgede keşif uçuşu ya- pan ABD uçaklan ile yasak bölgeye giren Irak uçaklan arasında çatışma yaşandığı bildirildi. NBC televizyonu , Amerikan uçaklannın Irak uçaklanna füze attıkla- nnı bildırdi. Adının açıklanmasını istemeyen bir Amerikalı yetkili de, Irak'ın güneyindeki uçuşa yasak bölgede, 4 Amerikan uçağı- nm Irak uçaklanna ateş açtığı ve Irak uçak- lanndan bırinin düştüğünü iddiaetti. Irak saati ile 10.30'da (TSİ: 09.30) meydana gelen olayda. ABD Hava Kuv- vetleri'nden 2 adet F-l 5 ile Deniz Kuvvet- leri'ne aıt 2 F-I4'ün yer aldığı ve uçak- lann hasarsız geri döndüğü belirtildi. Pentagon'dan yapılan açıklamada ise, Irak'ın 14 uçak ile güneydeki uçuşa ya- • Irak'ın güneyindeki uçuşa yasak bölge üzerinde devriye uçuşu yapan ABD savaş uçaklan, bölgeye giren Irak jetlerine fîize saldınsında bulundu. Irak Hava Kuvvetleri Komutanı, Irak uçaklannın uçuşa yasak bölgelerde uçmaya hakkı olduğunu söyledi. sak bölgeyi ihlal etmesine karşilık veril- diğini bildirdi. Pentagon yetkilileri, Irak'ın Mig ve Mirage tipi uçaklanyla bölgeyi ihlal et- tiğini kaydettiler. Yetkililer, Irak uçakla- nnın bazılannın bölgede denetim yapan Amerikan uçaklanna doğru yüksekten, ba- zılannın ise alçaktan hareket ettiklerini ifade ettiler. Amerikalı yetkililer. bir Irak uçağının yakıtının biterek yere çakıldığı görünümünü verdığinı de belırttiler. Ame- rikalı pilotlann Irak uçaklanna füze fırlat- malanna ragmen, Irak uçaklannın isabet aldığı yolunda herhangi bir açıklamada bulunulmadı. Bölgede denetim yapan dört Amerikan uçağından iki F-l5'in Su- udi Arabistan'daki üssüne, iki F-14 uça- ğının da Basra Körfezi'ndeki Carl Vin- cennes uçak gemısıne döndüğü ıfade edil- di. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Kon- seyi Sözcüsü David Leavy, uçuşa yasak bölgelerin kararlı birşekilde denetlenece- ğinin Başkan Bill Clinton tarafindan açık- ça belırtildığini söyledi ve Irak'ın bölge- de ıhlallerdebulunarakbüyükbirriskegir- diğini kaydetti. Irak Hava Kuvvetleri Ko- mutanı General HaMun HattabOmer. Irak savaş uçaklannın uçuşa yasak bölgelerde uçmakta serbest olduğunu bildirdi. Gene- ral Ömer, "Iraksavaş uçaklan kuzeyde ve güneyde uçmakta serbesttir. L lkemizi sa- vunmaya haklan vardır ve onları kimse durduramaz" dedi. Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanlı- ği'ndan yapılan açıklamada, Irak lideri Saddam Hüsevin'in oğlu Kusa> Hüseyin liderliğindeki Özel Güvenlik Örgütü'nün Şiilere yönelik baskılan arttırdığı. yüzler- ce kişinin idam edildigi ve aralannda ka- dınlar, çocuklar ve yaşlılann da bulundu- ğu 2 bin kişinin tutuklandığı belirtildi. Bu arada. BM Irak'ın Amerikalı ve ln- giliz insani yardım görevlilerinin geri çe- kilmesi isteğini "BM görevlilerinin sa- dece BM belirler" diyerek reddetti. girişimi • TAHRAN (AA) - Tahran Adliye Başkanı Hüccetülislam Ali Razini, bombalı bir suikast ginşiminden yaralı olarak kurruldu Razini "nin arabasında bulunan bir bakanlık görevlisınin öldüğü bildirildi. ÎRNA'nın haberine göre. motorsikletli bir saldırgan, Tahran"ın merkezi caddelerinden birinde akşam saatlerinde. Razini'nin bulunduğu -Patrol tipi arabaya bir el bombası attı. Merkezi Adliye binasındaki işyerinden evine giderken uğradığı saldında bacağından hafif yaralanan Razıni'nin, halen bir hastanede tedavi gördüğü bildirildi. Dini lider Ayetullah Ali Hamaney'in en yakın adamlanndan Muhsin Refıkdost da, 13 Eylül 1998'debirsuikastten yara almadan kurtulmuş, geçen ay başlannda da 2 siyasetçi ve iki yazar Tahran'da öldurülmüştü. Şülerin gittiği camiye düzenfcnen bombalı saldında, 17 kişi vaşamıra yitirmişti. Pakistan 'da hüzünlü törenDtş Haberler Servisi - Pakistan'da, Başbakan Navaz Şe- rif ın geçeceği yola koyulan bombanm patlaması ve Şıile- rin gittiği camiye düzenlenen ve 17 kişinin ölümüne yol açan saldınlar hakkındaki soruşturmalar sürüyor. Karam Dad Kureşhı köyündeki camide vurulan 17 Şıinin dün gerçek- leştinlen cenaze törenine yaklaşık 10 bın Şıi ve Sünni Müs- lüman katıldı. Törene katılanlar Şii-Sünni birliğiyle ilgili sloganlar attılar ve hükümeti güvenlıği sağlayamadıgı için kınadılar. Yetkililer, Pakistan polisinin de Şiiler ve Sünniler arasında mezhep kavgasınm yayılmasını önlemek için alar- ma geçtiğını bildırirken, Başbakan Şerif 'in geçen pazargü- nü Pencap eyaletinin başkenti Lahor'da geçeceği yol üze- rinde patlayan bombayla ilgili olarak 3 araştırma ekibinin oluşturulduğunu belırttiler. Şimdiye kadar olaylarla ilgili olarak 10 şüphelinın gözal- tma alındığı, ancak bu kişilenn suçlu olduğunu söylemek için henüz çok erken olduğu bildirildi. Şiiler. Pencap eya- letindeki camiye yapılan saldınyı Sünni Sipah-a Sahaba grubunun düzenlediğini öne sürüyor. Örgüt ise bu iddıala- n yalanlıyor. Başbakan Navaz Şerifin siyasi kalesi sayılan Pencap eyaletinde çıkan mezhep kavgalannın son iki yılda yüzlerce kişinin hayatına mal olduğu bildirildi. Salman Rüşdü'ye rahat yokDış Haberler Servisi - Iran'da etkinlik gösteren yasadışı "lslam Fedaileri" örgütü- nün ŞeytanAyederi'nın yazan Salman Rüş- dü hakkında verilen ölüm fenasmı yerine getırmeye hazırlandığı bildirildi. Zen (Kadın) gazetesinde çıkan habere göre köktendinci Muhammed'inGercekts- tamı'nın Fedaileri örgütü. lran tslam Cum- hunyeti'nin kurucusu Ayetullah Humey- ni'nın Rüşdü'nün öldürülmesi için verdiği fetvayı uygulamak üzere tüm gücüyle ha- zırlıklar yapıyor. tran'ın eski Cumhurbaş- kanı .41i Ekber Haşimi Rafsancani'nin kızı Faize Haşimi'nin yönetimindekı Zen gaze- tesi. köktendinci grubun Iran'da son dönem- de işlenen aydın cinayetlerini de üstlendi- ğini yineledi. Bu arada, aşın muhafazakâr Ensari Hiz- bullah grubunun yayın organı olarak bilınen Şelemçe dergısı kapatıldı. İRNA'nın habe- rine göre Kültür ve lslami Irşad Bakanlığı tç Basın Genel Müdürü tsa Seberkiz. dün akşam yaptığı açıklamada, Basın Denetle- me Kurulu'nun dün yaptığı oturumda haf- tatık Fakur (Düşünür) ve Şelemçe dergile- nnin yayın izınlennı ıptal ertığinı bildirdi. Salman Riişdü israil seçimleri 17 Mayıs'ta Ortadoğu banşı başka bahara Dış HaberlerServisi-ls- rail Parlamentosu Knesset. erken seçimlerin 17 Ma- yıs'ta yapılmasını onayla- dı. rafa kaldınlacağını belirti- yor. ABD'nın denetiminde imzalanan Wye River An- laşması'nda öngörüldüğü halde Batı Şeria'dan çekil- Normalde 2000 yılında meyeceğinı açıklayan ls- yapılacak seçimlerin 17 rail yönetimi, önceki gün Mayıs'a alınması karany- Batı Şeria'da iki Israilli ka- la ülke seçım kampanyası dının vurulması üzerine, sürecine girerken Ortado- bu karannda haklı çıktığı- ğu banş sürecı de bu tan- nin görüldüğünü öne sür- he kadar fıilenaskıyaalın- dü. mış oldu. Netanyahunun sözcüsü tki turlu yapılacak se- DavidBartllan. "Busahb- çimlerin ilk turunda baş- n. İsrail hükümerinin Batı bakan adaylardan hiçbin- Şeria'dan daha fazla asker sinin oylann yüzde 50 smi çekmeme yönündeki poli- alamaması durumunda, ön- rikasının hakhhğını ortaya de gıden iki aday arasında kaymıışhır. Çünkü verilen 1 Hazıran tari- ' topraklar. hindeikincitur ^ . ] s r a j j teröristier seçimler ger- Pc,r1ampntn«îiı tarafindan çekleştınlecek. Jjarlamentosu, s a l d ı n ^ a n . tsraıi'deson erken seçımlenn lanmj^ yapılankamu- 17 Mayıs'ta amamla oyu yoklama- yapılmasını kuUanilabü- lan, adaylann ön&ftren karan mektedir" yüzde 50 oy ongoren toran d&h alamayacağını onaylaai. Netanya- gösteriyor.Ka- huda,Filis- muoyu yoklamalanna gö- t j n uderi Yaser Arafat'ı, re Başbakan Benyamin Ne- o ı a y ı n sorumlulannı tutuk- tanyahu'nun yenıden bu lamaya çağırdı. göreve secilme şansı da dü- A.BD Dışişlen Bakanlı- şük. Israilhler. şımdilık ter- ğ,, Dışişleri Bakanı Made- cihlerini muhalefetteki Iş- leineAlbright'ın bu ay içm- çi Partisi lideri Ehud Ba- de Ortadoğu'ya yapmayı rak'tan ve sıyaset sahnesı- planladığı turu ertelediğV ne yenı anlan eskı genelkur- n i ve İsrail Dışişleri Baka- may başkanı Aranon Lip- ra AridŞaron'la Washing- kin Şahak'tan yana kulla- ton ziyareti sırasmda gö- nıyor. rüşmeyeceğini doğruladı. Siyasi gözlemciler, Ne- Siyasi gözlemciler, Alb- tanyahu'nun Filistin yöne- nght'ın bu karannda, Was- timine yeni koşullar daya- hıngton yönetiminin lsra- tarak çıkmaza ittiği banş ü'in anlaşmaya uymama- sürecinın, erken seçim ka- sından duyduğu rahatsız- ran ile yeni bir hükümet lığınetkilı olduğunubelir- kurulana kadar tamamen tivor. MÜDAFAA-1 Hl KUK DERGİSt 5. sayı çıktı Bu *a>Hİa: BAŞKUMANDAN GAZİ \a'STÂFA KEMAL PAŞA: 1923 Izmır tktısat Kongresını Açış Konu^ması. Dr. Ayje AKKAYA: Yerel Ba.sın Gerçek L'lusal Basmdır Nejat BtROOĞAN: Ale\i Halk Hareketlennde llgınç BırDavıaıiış "Başını Alıp Gitmek". Demirtaş CEYHUN: Llus Olmak Kolay mı. Emin DEĞER: Düşük Yogunluklu Demokrası Çıkmazı: Semra ERDAL: Kıtaplarla De\n Alem (Şıır). Ha\ri GÜNEL: "O Saatı Sordu. Paşalar Cç" Dedıler". Prof. Dr. Fahir İZ: 0. Pamuk'takı Atatürk Anlayışı. Fikret OTYAM: Gazıpaşadan; Zeki SARIHAN: SevT'den Lozana: Doç. Dr. Ali SARIKOYINCU: Mıllı Mücadelede Din Adamlan-II. İlh.n SELÇIK: 2S Şubat: So Alp TİGİN: Lady Montegû'nün Şark Mektuplanndan; Vecihi TİMUROĞLl': Antoıne Zischkamn Önemli Tanıkiığı. Seyfettin Tl'RHAM: Kuru Temıziıkçıler: Prof. Dr. Korkut YALTKAYA: Içımızdeki Şıddet; Yunus YAŞAR: Toplumda Kımlıkleşme. Bırey Olma ve Dil. Orgeneral (E.) Kemal YAVL'Z: Gerçeklen Bılme Müsadelesı; Prof. Dr. Çetin YETKİN: Saflan "Sariaıjtırmak Gerek. Yenı Bir Se\T'e Dogru; Sadı Koças'ın 12 Mart tle İlgili Kıtaplan Üzenne P.K. 15. Kızıltoprak Postanesı-Anlalya Tel ve faks: 0 242 441 31 46 - 0 242 241 12 73 Abone KoşuBarı: 3 aylık. 1.500.000 - TL. 6 aylık 3 000.000.- TL; 1 yıllık. 6 000.000.- TL Abone bedelinin Vakıfbank Antaly'a Teomanpaşa şubesı. Bayram Atasov 5C4 15 21 no.'lu bankamatık hesabma yatınlıp makbuzun bir ömeğinin açık adresi ile birlikte posta veya faks ile ulaştınlması gerekmektedır DerginiD satın alınabileteği kitabe^leri: Bilgi Kitabevi. Sakarya Cad No. 8. Yenışehır-ANKARA Kabalcı Kitabevi. Ortabahce Cad. No. 22 4. Besıktaş-tSTANBUL Dergımtzı satışa sunmak ısteyen kıtabevlen P K 15 Kızıltoprak Postanesı-Antalya adresıne yazabılırler veya 0 242 441 31 46 no.'lu telefondan bızı arayabılırler. TURK HAVA KURUMU ıfm mmm MVHU mwftzawu>» ntıa BAĞIŞLARINIZl THK ŞUBELERİNE VEYA AŞAĞIDAKİ BANKA HESAP NUMARALARINA YATlRABIÜRSİNtZ BAHKAAOt HESAPMO: ZIRAAT BANKASI HEYKEL ŞB /ANKARA 154432 VAKFIAR BANKASI ANKARA ŞB /ANKARA 2006827 HALK BANKASt POSTA CAD ŞB /ANKARA 66042 0 IŞ BANKASI ANKARA ŞB /ANKARA 698 EMLAK BANKASI ANKARA ŞB./ANKARA 110419 AKBANK ANKARA ŞB /ANKARA 6297-6 GARANTI BANKASI ULUS ŞB /ANKARA 1201561 PAMUKBANK ÇANKAYA ŞB /ANKARA 13218003 YAPI KREDI BANKASI BALGAT ŞB /ANKARA 10287-1 Sayım nedeniyle kapalı olan Taksim ve Cağaloğlu Sergi Salonlarımız açıldı. Cumhuriyet kitap kulübü SAKARYA İŞ MAHKEMESİ'NDEN 1996/341 esas, 1998'628 karar Davacı: Bağkur Genel Müdürlüğü Ankara Davalı: Yakup Yıldız'a velayeten Müzeyyen Ayyıl- dız (Adresi meçhul) Dava: Rücu alacağı Davacı Bağkur Genel Müdürlüğü tarafindan davalı aleyhine açılan alacak davasınm yapılan yargılaması sonunda: Davanın kabulüne, hak sahibi Ediye Olunç'a bağla- nan gelırden doğan 73.661.689.- TL kurum zarannm, hak sahibi Şehsamil Olunç'a bağlanan gehrden doğan 26. 750.201.- TL kurum zarannm. hak sahibi Nadıya Olunç'a bağlanan gelirden doğan 24.203.591.- TL ku- rum zarannın, 27.7.1993 gelır onay tarihinden itibaren yürütülecek %30. 1.1.1998 tarihinden itibaren yürütü- lecek yıllık %50 yasal faızıyle bırhkte davalı Yakup Yıldız'dan alınıp davacı kuruma ödenmesine, davacı kurumun fazlaya ilişkin hakiarının saklı tutulmasma, yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar davalı Ya- kup Yıldız'a davetiye yenne geçmek üzere ilanen teb- liğ olunur. Basın: 68014 umhuriy bîrinançfa mhuriv^ •/ umhuriyet jandası YAYSAT B a y i l e r i n d e kitap k u l ü b ü Çağ Pazariama A.Ş TürkocağıCad No:39/41 (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96 Nüfus cüzdanımı ve ehliyetimi kaybettim, hükümsüzdür. OKŞAN OFLAZ Nüfus cüzdanımı ve ehliyetimi kaybettim, hükümsüzdür. C'MİT USTABAŞIOĞLU TRABZON 3. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1997/% Davacı Yaşar Aksu vekılı Av. Ibrahim Keskın tara- findan davalı Hülya Aksu aleyhine açılan boşanma da- vasının ara karan gereğince: Davalı Hülya Aksu'nun adresi tüm araştırmalara ragmen bulunamamış olup ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. Davalının duruşmanın atılı bulundu- ğu 16.3.1999 günü saat 09.00'da mahkememizde hazır bulunması veya kendisinı bir vekılle temsıl ettırmesı, duruşmalara gelmedigi takdirde duruşmaların yoklu- ğunda sonuçlandınlacağı hususu ilanen ve dava dilek- çesi yenne geçerlı olmak üzere tebliğ olunur. Basın: 39042 MERStN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ EsasNo: 1997-974 Davacı Fatma Özvural vekili Av. Nevzat Kuraloğlu tarafindan davalı Hamdi Öz- \iiral aleyhine açılan boşanma davasınm yargılaması sırasında daha evvel Mersin Bahçelievler mahallesı 43 sokak Yıldız Apt. Kat: 5 D: 13 adresinde ikâmet eden davalı Hamdi özvural'a. dava dilekçesi ve duruşma günü adreste bulunmadığm- dan tebliğ edilemediği. davahnm yeni adresi de tespit edilemediğinden, davaîıya dava dilekçesi ile duruşma gününûn ilanen tebliğine karar verilmiş olup, karar ge- reğince: Davacı vekili 24.10.1997 tarihli dava dilekçesinde ve duruşmada, taraflann uzun süreden beri evli olup, bu evliliklerinden ortak çocuklannın bulunmadığmı, dava- lının gerek bu sebeple ve gerekse geçimsiz mizacı sebebi ile müvekkiline çok ka- ba davranmaya başladığinı, en küçük olaylan dahi bahane ederek lüzumsuz kavga ve münakaşa çıkardığmı, son iki seneden beri müvekkiliyle ve müşterek yuvası ile hiç ilgilenmediğini, arayıp sormadığını, davacıyı sersefıl ortada bıraktığını, mü- vekkilinin komşulannın ve yakınlannın bakımına muhtaç duruma düştüğünü, bu nedenlerle evlilik birliğinin çekilmez bir hale geldiğını ve fiilen yıkıldığını ileri sürerek boşanmalanna karar verilmesini istediğinden, davalı Hamdi Özvural'ın bu dava ile ilgili ıbraz etmek istediği belgeleri var ise duruşma günü olan 18.2.1999 gününe kadar duruşmaya getirmesi veya göndermesi, duruşmaya gelmedigi ya da kendısini bir vekilk temsil ettirmediği takdirde HMUK'nin 213. maddesi uyann- ca duruşmaya yokluğunda devam edileceği ve karar verileceği hususu ilan olunur. 16.12.1998 Basın: 67662 BIÇAK SIRTI EROL MAMSALI Toplumsal Sermaye ve Türkiye "Toplumsal sermaye", bildiğimiz sermaye gibi değil, ne para, nefabrika, ne deteknoloji. Bu, top- lumsal fayda ve bütünleşmeye yönelik olarak, dü- şüncede, kültürde, davranışlarda görülen "birlik- te yaşamayeteneği". Bir sosyolog, James Cole- man böyle tanımlıyor. Toplumsal sermaye, bir ülkeyi ortak değerlerde bütünleştiren, yakınlaştıran bir "tutkal", bir yapış- tıncı gibi. Toplumdaki güven duygusundan, insan- lar arasında işbirliğine yönelik bütün "olumlu" et- kinlikleri kapsıyor. Ülke insanlarının benimsediği, bir çeşit "ortak değerler topluluğu". Sıvil toplum örgütlennin dikey ve yatay etkinlikleri, kültürel da- yanışma, ortak idealler hep bu tanım içinde yer al- maktadır. Bir toplumda parasal, fiziki, teknolojik birikim ve dinamizm gibi, toplumsal sermaye de en az bun- lar kadar, toplumsal gelışmede katkı sağlamakta- dır. Kiloyla, tonla, metreyle, dolarla ölçülemeyen, ancak yetenekleri ve varlığı gözlenebilen bir "ser- maye "dir. Dünyada "toplumsal sermayesi" güçlü olan top- lumlar, yeterli olan toplumlar ve zayıf olan ülkeler bulunmaktadır. Bir ülkede toplumsal sermaye güç- lü ise fiziki sermayenın yetersizliği ikinci planda kal- makta, toplumsal sermaye fiziki ve teknolojik dü- zeyin yeniden gelişmesine ortam hazırlamakta, iti- ci güç olmaktadır. Japonya ve Almanya, bunun ti- pik örnekleri olarak sunulur. ABD için ise 1970'li yıllardan başlayarak, güçlü toplumsal sermayenin hızla erimekte olduğu, strateji uzmanlan ve top- lumbilimciler tarafindan ileri sürülmektedir. Gelişmiş ya da gelişme yolunda bir ülke için ele alınan temel ölçü "toplumsal sermaye ile fiziki ser- maye arasındaki denge"d\r. Her ikisi de, hem be- lirli bir düzeyin üzerinde olmalı hem de aralannda denge bulunmalıdır. Buna da, petrol zengini bazı ülkeler örnek gösterilebilir. Para ve fiziki altyapı gelişmiş olsa bile "toplumsalsermaye" çok zayrf olduğu için "dengesiz" bir durumdadırlar. Toplum- sal sermayenin ülkelerin geleceği açısından, diğe- rinden çok daha önemli olduğu söylenebilir. Bu önemli konu, bir şeye de açıklık getirmış oluyor Türkiye'de bazı çevreler ülkeyi, adeta bir "hol- ding" gibi görüp değerlendirmekte ve sadece "ekonomik ve fiziki" gelişmeyı esas almaktadırlar. Yakın geçmişte yaşadığımız bu yanlış, 1990 son- rasında, biçim değıştirerek etkinliğini sürdürmek- tedir. Bu çevreler ya "toplumsal sermayeyi" anla- mamışlar ya da özellikle anlamak istememişlerdir. Küreselleşme yok ediyor Türkiye'de temelde, toplumsal sermayenin öğe- leri, kökleri sağlam ve yeterli düzeyde olmasına kar- şın "toplumsal sermayeye karşı" olan akım ve ge- lişmeler bu yapılanmayı zayıflatmıştır. Atatürkçü- lük ülkemizde toplumsal sermayenin en önemli öğelerinden birisı oldu ve halen de olmaktadır. Bu kapsam içinde laik-laık karşıtlığı, sağ ve sol ara- sında yaşanan karşıtlık, toplumsal sermayemizde aşınmalar yarattı. Kuşkusuz, "çağdaş ugaıiık", "Batılılaşma", "dış çevre ileiç çevre" algılamala- nndaki kavram kargaşası ve şaşırtmalan da eroz- yonu hızlandırmıştır. Çağdaş uygarlığı, "1950'ler- den beri, dış dayatmalarla kanştıran iktidaıiar", bu- gün de "küreselleşmenin" erozyonu arttırdığının farkında değildirler. İkinci Atatürkçüler, şeriatçılar, Türk-Kürt çatışmasına ortam hazırtayanlar, Türki- ye'deki toplumsal sermayenin erımesine en fazla katkıda bulunanlardır. 1990 sonrasında, gelişmiş dünyanın egemenliğini arttırmak için önerdiği "kü- reselleşmeye" dört elle sarılanlann da bir kısmı gerçekten ne yaptığının farkında bile değildir, ama diğerleri, bilinçli bir biçimde, Türkiye'de toplum- sal sermayenin tükenmesini istemektedirler. Bu ikinci grupta "misyonlar" farkh olmakla birlikte amaç aynıdır. Küreselleşme sadece ticari ve ekonomik bir ol- gu olarak gelişmelerin egemenliklerini arttırma- makta, aynı zamanda, "dil dahil, kültürel kimliğin de yok olmasına" ortam hazırlamaktadır. Atatürk devrimleri incelendiğinde, Atatürk'ün her şeyden çok "toplumsal sermayeye" önem verdiğini görüyoruz. Dil. tarih ve kültür alanındaki atılımlar, fabrikalardan daha fazla ağırlık gösterdi. O, en başta, toplumsal sermayeyi yaratmaya ça- lıştı. Çünkü bağımsızlık, "ancak toplumsal serma- ye ile" sürdürülebilirdi. Hatta, ekonomik gelişme de. Aşağıdan yukanya baktığımızdaTEMAörneğin- de olduğu gibi etkınlikler, bölücü ve yıkıcı olma- yan sivil toplum etkinlikleri, düşünce etkinlikleri toplumsal sermayeye katkı sağlayan etkinliklerdir. Burada, ulusallık ve bütünleştirıcı olma öğeleri esas olmakta ve demokrasi bunun üzerine otur- tulmaktadır. Kuşkusuz, çağdaş uygarlık ölçüleri- nin berabertiğinde. Ama. içerden ve dışardan ki- milerinin, arabayı atın önüne koşarak yaptığı "da- yatmalar" ile işi kanştırmamak gerekir. Özellikle dışandan, "demokrasiyi bir amaç değil de bir araç olarak kullanmak isteyenlerin" tuzağına düşmeden. Elimizi vicdanımıza koyup düşünelim: Bugün si- yasal partilerimiz, üniversitelerimiz, medyamız, si- vil toplum örgütlerimiz, işçi ve işveren çevrelerimiz Türkiye'de toplumsal sermayeye ne kazandırıyor- lar, ne kaybettiriyorlar? Kimler katkı sağlıyor, kim- ler ellerine baltayı almış sağa sola savuruyor? Gözümüzün önünde, bunlan görüyoruz. Teteviz- yonlarda seyrediyoruz. Evet galiba, sadece sey- rediyoruz. Susurluk'un altında daha neler var neler!.. Bir türlü sonuçlandınlamayan "Susurluk Olayı" hakkında TBMM'de kurulan Araştırma Komisyonu'nun tutanaklannda ilginç açıklamalar, ipuçlan ve sarsıcı iddialar yer alıyor. Tutanaklann 991 sayfalık ikinci cildinin metnini 6 Ocak Çarşambadan itibaren yayınlıyor. Başlıca bayilerde bulamayanlar için Tel: 0.212.511 08 75 Ismail Akgül 1998-1999 ögretım yılı açıköğretım kımlık kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. BAYHAK CELEP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle