28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 OCAK 1999 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırne Kocaelı Çanakkale Izmır Manısa Aydın Denızlı Y Y PB PB Y Y Y Y 12 10 12 13 15 13 15 17 Sınop Samsun Trabzon Gıresun An kara Eskışehır Konya Sıvas HB PB PB PB PB PB PB PB 12 13 11 12 9 9 9 8 Zonguldak PB 11 Antalya PB 20 Kars Adana Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkarı Van PB PB B B B B B B 18 18 12 14 10 10 4 5 B -4 Yurdun batı kesımlerı parçalı ve çok bulutlu Maramara nın batısı Ege ve Batı Akdenız yağmur yer yer saga- nakyağışlı otekıyerier az bulutlu geçe- cek Yurdun ıç ve doğu kesımlennde sabah saatlermde yoğun ol- mak uzere yer yer sıs goaılecek Hava sı- caklığı bıraz daha ar- tacak DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Bruksel Parıs Bonn K K K Y Y Y Y Y 4 1 3 14 12 12 15 10 Munıh Berlın Budapeşte Madnd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına Y PB PB PB K K PB Y 10 4 10 4 c\ı 4 14 13 9 Zunh PB 5 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahıre FB PB PB PB PB PB PB PB -4 2 -8 -4 7 -8 5 18 B 16 Parçalı bulutlu Sslı Bjljtlu k Çok bulutlu ı Yagmjrtu *"*** Kariı Suljkar , Gok guruttulu CUMHURİYET'TEN OKURLARA ORHAN ERİNÇ I Baştarafı 2. Sayfada Boğazıçı Unıversıtesı Kandıllı Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstıtusu Anabılım Dalı'nın ta- rıhı yapılarda başlattığı deprem rıskı araştırması sonucunda 1500 yıllık Ayasofya Muzesı'nın temel- tenndezayıflık, SuleymanıyeCamısı'nın kubbesın- de çatlak, Mıhnmah Sultan Camısı'nın de tamır ve sağlamlaştırma ıhtıyacının ortaya çıktığını Ipek Yezdani haberleştırdı • Kerem llgaz, yankesıcılık yaptığı ıddıasıyla go- zaltına alınan Cengiz Süslü'nun Istanbul Emnıyet Mudurluğu Asayış Şubesı'nde makatına cop so- karak bağırsaklarını parçaladıklan ıddıasıyla 5 po- lıs hakkında toplam 25 yıla kadar ağır hapıs ceza- sı ıstemıyle dava açıldığını aktardı • İP, ODP, SİP ve EMEP'ın genel başkanlarıyla go- ruşen Istanbul Haber Servısı ıse erken seçım on- cesınde sosyalıstlerın seçımle ılgılı goruşlennı, ıt- tıfak tercıhlerını ve "solda butunleşme" arayışlarını duyurdu. • Onumuzdekı pazartesıye kadar gonlunuzce bır hafta geçırmenız dıleğı ve saygılanmızla oerinc(â cumhuriyetcom.tr. 'Çeteler ekonomide • Baştarafı 1. Sayfada len eleştıren Uslu, gerçek bunalımı yaşayanlann KO- Bl'ler oldugunu. ancak bunlann da gozardı edıldı- gını vurguladı Bunalımdı- ye ortaya konulan tablonun aslında 'ûrsat' tablosu ol- duğunu ka>deden Uslu, "Kriz diye. sorun çözmek- ten çok firsatçı yaklaşım gormekteyiz. Kamu sözleş- melerini şimdiden baskı al- tına almak. asgari ucreti baskı altında tutmak. esnek çalışma>a ilişkin duzenle- meleri fırsattan istifade gerçekleştirmek" dedı Bu nalımın boyutlannı ortaya ko>anlann ışçıye yıne fe- dakârhk dayattıklannı be- lırten Uslu. şunlan soyledı "Oysa sermayedann fe- dakârlığı kârdan olurken işçinin fedakârlığı hayatın- dan oluyor. Sermaye her zamanki gibi burada yine obur davrandı ve hiçbir sosyal kaygı taşınıadığını ortaya koydu. Kendisini kurtaracak tedbirier için hukümete dayatırken kriz- den ctkilenen \üz binlerce insanı tereddütsuz sokağa bırakmakta. posa gibi at- makta hiçbir beis gorme- di." Hukumetın, parasal değer ve dengelen gozete- yım derken ınsani değerler ve toplumsal dengelen 'sd- tûst' ettığını anlatan Uslu "Kapkaç ekonomisi kendi kurallannı işletme>e başla- dı. Çeteler ekonomide be- Iirle>ici etkinliklerini sür- dürmeyedevamettiler" de- dı Uslu, de\ letın ekonomı- den elını çekmesı konu- sunda kampanya surdüren- lenn çelışkı ıçmde oldukla- nnı belırterek şunlan soy- ledı "Ekonomide liberal ter- cihte bulunanlann, devle- tin sosyal niteliğini redde- denlerin. özeUeştirmenin çağdaşdevletin gereği oldu- gunu savunanların. zora duştuklerinde devlet bizi kurtarsın, işletmeleri kur- tarsın gibi yaman çelişki sergilediklerini, gerçekte serbest pazar ekonomisin- de kârlar ne kadar kişisel- se risk ve zararlan da o ka- dar kişisel görmek gerekti- ğı halde riskleri. zararlan ışçi\e ve topluma yukleyen bir hilkat garibesi liberal anlayışı tanınıa fırsatı bul- duk." Hak-İş Başkanı Uslu. yenı ekonomık polıtıkala- nn gozonunde bulundurul- maması durumunda Turkı- ye'nın 1999'da gerçekten ağırbunalım yaşayacagını belırterek "1998'i kaybet- tik, 1999'u da kaybedece- ğiz" dedı Uslu *1999 un seçım yılı olması nedenıy- le hukumet s>eçım sonuç- lan ve >enı hukumetın tar- tışmalanyla geçınleceğe benzedığıne dıkkat çeke- rek şunlan soyledı " Bugün ne yazık ki. par- lamento kendi iradesine ve inısiyarifine sahip çıkama- dığı için, inisiyatif kullana- madtgı için sh'asette ve eko- nomide yeni kurtancılar beklivioruz. Adeta kimi in- sanlar bize turbe gibi sunu- luyor\cumutbağlamamız isteniyor. Gerçek çozum demokrasiierde sandıkla mumkundur. Sandıksız de- mokrasi projelerinin ne si- yasette istikrarı sağiaması ne de ekonomide \akala- ması mümkün değiL" Polislik 'heyecanlı y bulunuyor EVTN GÖKTAŞ ANKARA - Polıs Aka- demısı oğretım uyesı Doç Dr Halilİbrahim Kavgacı tarafmdan yapılan ıncele- mede gençlenn "ekono- mik güvence ve hejecan** nedenıyle bu mesleğı yeğ- ledığı sonucuna vanldı Incelemede, ınsan hak- lanna uyma, toplum duze- nını sağlama \ e yenı çevre- ler edınmeyı on plana çıka- ran polıs modelının daha çok nıtbelı polıslertarafın- dan kabul gorduğu, alt rut- belıler arasında bu modele uygun hareket eden polıs say ısının ıse çok az olduğu ortaya çıktı Doç Dr Halıl Ibrahım Kavgacı hazırladığı ıncele- me raporunda. meslekı kulturun teşkılatta gorev yapan her polislik bınmı- nın rütbelenne gore farklı- lık gösterdığını vurguladı Halıl Jbrahım Kavgacı "Mesleki kültürfin farklı olmasının temel nedeni. bi- rimlerin görevierindeki ve gorev koşullanndaldfarklı- lıktır. Aynca rütbeler ara- sındaki farklılık polis alt kulturune de yansıyarak her rutbenin kendine ozgu davranışlar ortaya koyma- sına neden otmaktadır" de- dı Ceza kurahnın başlıca yorumlayıcılan olan polıs- lenn dav ranışlanna etkı e- den faktorlen de ınceleven Kavgacı, pohs alt kulturun- de ınsan haklannı on plana çıkaran modelın çatışma ıçinde oldugunu kaydettı TURK HAVA KURUMUTÜM HftUBMIZH WWWJ HflMAZMHAK BJİER BAĞIŞLARINIZI THK ŞUBELERINE VEYA AŞAĞIDAKİ BANKA HESAP NUIHARALARINA YATIRABILIRSIN1Z BANKAADI HESAP NO ZIRAAT BANKASI HEYKEL ŞB /ANKARA 154432 VAKIFLAR BANKASI ANKARA ŞB /ANKARA 2005827 HALK BANKASI POSTA CAD ŞB /ANKARA 66042 0 IŞ BANKASI ANKARA ŞB /ANKARA 698 EMLAK BANKASI ANKARA ŞB /ANKARA 110419 AKBANK ANKARA ŞB /ANKARA 6297-6 GARANTI BANKASI ULUSŞB/ANKARA 1201561 PAMUKBANK ÇANKAYA ŞB /ANKARA 13218003 YAPI KREDI BANKASI BALGAT S8/ANKARA 10287-1 Ekonomide zorlu yılI Baştarafı 1. Sayfada borçlanarak kaynak yaratacak A> nı donemde 500 mılvon dolarlık da dış kredı programlandı Yılın ılk 3 ayında2 8 katnhon lıralık gelıre karşın 3 kat- nKon hra faız dışı, 2 3 katrılvon lıra da faız har- caması sonucunda 2 5 katrılyon lıralık açık ven- lecek Ilk3aydagerçekleştırılecekborçlanmahe- defı, 11 katrılvon 889 tnlvon lıralık 6 aylık geçı- cı butçenın yansını oluşturuyor \ ıne. Turkıve'nın ılk 3 ayda odeveceğı ıç \e dış borç yüku de geçı- cı butçenın yarısına yaklaşıyor Yalnızca ocak ayında ^ermaye kesımıne faız \e anapara odeme- len voluyla yaklaşık 2 katnlyon lıra aktanlacak Turkıye 12 mılyar 452 mılyon dolar diş borç odedıgı 1998yılında4mıl>ardolaruluslararasıpı- yasalardan borçlanma hedefinı gerçekleştıremedı Yaklaşık 2 5 mılyar dolarlık dış borçlanmaya gı- den Turkıye. 1999 yılında da ulu^lararası pıvasa- lardan 3 mıl>ar dolar borçlanma ve 3 mılyar do- larlık dış proje kredı alınmasını hedeflıyor Gun- deme getınlen stand-by anlaşması yoluyla da 10- 15 mılyar dolarlık IMF'den kaynak saglanmava çalışılıyor 1998 sonunda toplam ıç borç stoğunun 12 katnlyon lıraya dayanması beklenırken bu vıl da ozellıkle dış borçlann bır kısmının da ıç borç- lanmay la karşılanacak olması nedenıyle 16 katnl- yon lıranın uzennde ıç pıyasalardan borç arayışı- nagınlecek Faizler: Yılın ılk 6 ayı sonunda duşmeye başla- >an faizler nedenıyle ekonomide pembe tablo çı- zıldı \ncak ozellıkle vergı yasasının çıkmasının ardmdan baskı aracı olarak kullanılan faizler. yuz- de 150"lere yukseldı Işadamlan ve bazı ekono- mıstler faızlenn yuksek seynnı koruyacağını be- lırtırken Uluslararası Para Fonu"nun (IMF) Turkı- >e ekonomisi anahzınde de 1999'un ılk aylannda Turkışe'nın toplam borcunun 3 te bınnı odevece- ğıne dıkkat çekılerek faızlenn duşurulmesı gerek- tığı \ urgulandı Raporda faızlenn pıvasalarınuv- gun olmaması, dış borçlanma gerçekleştınleme- mesı ve sıyası belırsızlığın etkısıyle yukseldığı be- lırtıldı \ncak bu koşullar. 1999'un en azından ılk 6 ayında değışmeveceğı gıbı ozellıkle ılk 3 avda- kı yoğun borç odemelen nedenıyle oluşan borç- lanma gereğının faızlen yukseltıcı etkı yapacağı kaydedıldı Hazme, 1998 ıç borç stoğundakı Ha- zıne bonolannın payınm. tahvıllenn uzenne çık- masıyla oluşan kısa vade agırlığını uzun vadeye donuşturmeyı hedeflıyor Bu amaçla, azalan vade yontemıyle satışlara başlayan Hazme, ocak ayın- da "2 yıL 13 ay ve 14 ay vadeü" 3 ıhale ıle 800 tnl- von lıra ıle 1 katnlyon 250 tnlyon lıra arasında 5 ay vadelı satımla da 550-700 tnlyon lıra arasında borçlanmaya çalışacak Uzun vade arayışının fa- ızlerdekı yukseklığı arttıncı etkı yapabıleceğı be- lırtıhyor Nakit sıkışıklığı-döviz rezervi'.Merkez Banka- sı'nın dovız rezervındekı enmeyı gozealarak fon- lama yapmasına karşın, pıyasalarda yaklaşık 2 ay- dır nakıt sıkışıklığı devam edıyor Ekonomık bu- nalıma karşı guvence olarak gostenlen dovız re- zervı, 18 Aralık 1998"de 20 mılyar dolann altına duştu Malı mılatla gıren paranın da sıstemde kal- madığına dıkkat çekıldı Ozellıkle Rusya bunalı- mından sonra Turkıye"den 4 5 mılyar dolarlık ser- maye çıkışı yaşandı Enflasyon: Hükumet 1998 yılındakı enflasyon hedefını yuzde50den yuzde 58 eçekmekzorun- dakaldı Ancak yıllık ortalama enflasyonun ara- lık av ı enflasyonun un açıklanmasıy la > uzde 84 ol- ması beklenıyor 1999 vıl sonu enflasyon hedefı, toptan eşya bazında yuzde 35"e ortalama enflas- von ıse vuzde 44 4'e çekıhrken ış çevTelen ve ekonomıstler bu oranı da gerçekçı bulmuyor Ozellıkle, >eçım ekonomisi ujgulanması, vuksek faizler ve uretım sektorundekı duiüşûn artarak de- vam etmesının enflasvon uzennde arttıncı bır et- kı yaratacağma dıkkaA çekıhvor Borç odemelen ve malı sıkışıklık nedenıv le para basmaya baş\ u- rulması durumunda hıperenflasyon yaşanacağı ekonomide durgunluğun artışıv la enflasvonun tır- manmaya başlaması durumunda stagflasyona gı- nleceğı savlan dılegetınlırkendışsatımcılardeva- lüasyona gıdıimesını ıstıyorlar Ancak yuksek oranlı bırdevaluasyona gıdılmesı duşunulmezken Merkez Bankası'nın aylık devalüasyon oranlannı 1999 yılında yukseltebıleceğı belırtılıyor Dünya Bankas.ı Turkıye Dırektoru Ajay Chhibber ıse "GefişmekteOlan Piyasalar. Tuıidye Farklı mı' ça- lışmasinda, Turk\ve"nın devaluasyona ızın verme- ven polıtıkasinın bunalım zamanlannda dış tıca- ret dengesını koruduğunu ancak bunalımın ıvme kaybettığı son zamanda bu dovız rejımı polıtıka- sının yogun rekabet gerektırmesı nedenıyle olum- suzluğa donuştuğunu ılen surdu Kısa donemde- kı borç ağırlığından kurtulabılmek ve borç sarma- lının kınlabılmesı ıçın. bazı kesımler de konsolı- dasyon onenvorlar Ancak pıyasalardan bır daha borçlanılmasını "olanaksi7" kılacak bu onenyı ekonomı burokratlan cıddıve almıyorlar Seçim ekonomisi: Hukumet kurma çalışmalan- nın uzaması ve genış tabanlı bır seçım hukumetı kurulması olasılıklan. seçım ekonomisi uygulana- cağı kaygılannı arttınyor Hukumetın. memurma- aşlanna yuzde 2 5"lık vergı ındınm artışı dışında enflasyon hedefıne gore yuksek gorunen vuzde 2 7 5'lık artışınm "seçim kaygılarT nedenıyle ya- pıldığı belırtıldı Ancak uretım sektorune yansıyan bunalıma karşı yalnızca dışsatımın arttınlmasına vonelık değıl, ıç pazardakı tuketım daralmasını da gıdencı duzenlemeler yapılması gerektıgı kayde- dılıyor Biıyiune: 1998 yılında ılk çevreğınde yuzde 9, ıkıncıçöyreğınde yuzde 4 olan buyume teraımız- ağustos- eylul donemınde yuzde 1 9'a kadar duş- tu Bu donemın ardından dışsatımcılar KOBİ'ler yuksek sesle ekonomıdekı durgunluk sıkıntısını gundeme getırdıler Ancak ışadamlannın bu sı- kıntıyı, ozellıkle toplusozleşme donemınde "fab- rikalann kapaülması ve tşçi çıkartılacağı" \ urgu- suvla çeşıtlı odunler alabılmek ıçın kullandıklan da belırtıldı Hukumet. IMF">le ımzaladığı yakın ızleme anlaşması çerçevesınde 1998 yılı buyume hedetınıyuzde4 5'eyükseltmıştı Ancak yılın son çeyreğınde buyumenın artarak yuzde 3 olması du- rumunda vıl ortalaması yuzde 4 olabılecek Dev- let Planlama Teşkılatı'nın aralık ayında yayımla- digı Ekonomık Gelışmeler Raporu'nda, v ılın ılk 9 ayındakı ortalama buyume hızının yuzde 4 4 ol- duğu. sektorler ıtıbany la yurtıçı gelırdekı artış hı- zının tanmda vuzde 4 4, sanaytde yuzde 3 7. hız- metlerde ıse yuzde 3 4 olduğu belırtıldı Tuketim-yannm-üretim: DPT'nın raporuna go- re Ocak-Eylul 1997 donemınde yuzde 9 olan ozel tuketım artış hızı, bu yıl aynı donemde yuzde 2 5'e duştü "Ozel tuketinıdeki yavaşlamada dayanıkb riıketim mallanna yöneKk harcamalardaki keskin duşuş önemliroloynamışrır" denılen raporda. 1998'ın 9 a> lık donemınde kamu yatınmlan artar- ken ozel sektor yatınmlannın yuzde 2 1 oranında genledığı kavdedıldı Raporda. "1998vriında ure- tim ve yurtiçi talepte gozlenen vavaşlamada. uygu- lanan gelir polirikalannın yanı sıra, uluslararası kri/in derinleşmesınin sonucundafinansmanim- kânlanndaki daralma,finansmanmaliyetlerinde- ki artış ve btlirsizlik ortamında tukericinin guveni- nc bağlı olarak ozel tuketim harcamalanndakı da- ralma etkilı olmaktadır" değerlendırmesı yapıldı Raporda. Ocak-Ekım 1998 donemınde sanayı ure- tım artış hızmın geçen yıla gore yüzde 5 8 puan azalarak yuzde 4 7'ye duştuğu, ımalat sanayı ka- pasıte kullanım oranlannın da a>nı donemde ge- çen yılın 1 6 puan altmda kalarak yuzde 79 3 ol- duğu ka>dedıldı "Toptam imalat sana\i kapasite kuüanım oranında gdzJenen bu duşuş buyüköiçüde ozel imalat sanayiınden kaynaklanmıştır" denıldı Kasım 1998de geçen yıl yuzde 8 6 olan uretım artışı, bu yıl eksı yuzde 2 3"e kadar duştu Bu ay- da. gıdadan. mensucata, kâğıttan kımyaya. metal- denmadencılıkalanlanna kadar uzanan sektorler- de geçen yılın aynı ayma gore yuzde 23-yuzde 0 4 oranlan arasında değışen duşuşler yaşandı Dev- let Istatıstık Enstıtusu (DİE) verılerıne gore de kasım ayı ıtıbanyla şırketlenn yuzde 58 6'sı tam kapasıte ıle çalışamama nedenlennı ~iç pazarda talep vetersizliğiyte" açıklıyorlar Odenıelerdengesi:DPT 1998 sonu ıtıbanyla 27 mılyar dolarlık dışsatıma karşın 48 mılyar dolar- lık dışalım gerçekleştığı tahmınınde bulunuyor Dışsatım pazarlarındakı daralmanın gelecek yılda devam edeceğıne dıkkat çeken DPT'nın raporuna göre ocak-kasım donemınde dışsatım yuzde 3 1 o- ranında artarak 25 5 mılyar doiar oldu Ancak ılk 8 aylık dönem ıtıbanyla ıhracat fiyatlannda geçen yılın aynı dönemme gore yuzde 5 4'lük genl«me yaşandı 1998 yılında nomınal ıhracat'artışının düşuk kalmasında buyuk olçude dış taleptekı olumsuz gelışmeler ve fiyatlardakı yuksek oranlı düşuşlenn etkilı olduğu belırtılen DPT raporunda, OECD'nın Turkıve'nın dışsatım pazanndakı buyume hızının 1998 yılında yuzde 5 3 yavaşladığı tahmınıne yer venldı Raporda 1998Ocak-Eylül donemındekı dışalımın geçen yıla ore yuzde 1 6 oranında azalarak 34 3 mılyar dolar olduğu ka>- dedıldı Tiirkiye'mıı irtica harltası • Baştarafı 1. Sayfada zırlık dershanelen ve ozel ünıver- sıtelere bıraktı Grubun butun ağır- lığı eğıtım alanında yoğunlaşmış- tır Eğıtım konusunda çalışmalan kapsammda ozel kolejler açmaya ba^layan soz konusu grup. bu alan- dakı faalıyetlennı, yurtdışınada ta- şıma ımkânı bulmuş ve boylece buyük çoğunluğu Orta Asya Cum- hunyetlen'nde olmak uzere 200'u aşkın ozel okulu faalıyete geçır- mıştır Ulkemız ıçensınde açmış olduğu ozel kolejlerın yanı sıra yaklaşık her ılde açılan unıversıte hazırlık dershanelenyle de yoğun bır eğıtım faahyetı ıçensınde olduğu gozlen- mektedır 1978 yılında yayın hayatına baş- lav an ve gunumuze kadar yayın po- lıtıkasını değıştırmeyen "Sızmtı" dergısı, bu gnıbun en eskı yayın or- ganıdır Buna ek olarak gunumüz- de çıkarmakta olduklan Zaman Gazetesı Yenı Umıt ve Aksıyon dergılen ıle ulusal duzeyde yayın yapan Samanyolu Televızyonu (STV) ve çeşıtlı radyo istasyonlan da yıne bu grubun gorûşlen doğrul- tusunda faalıyetlennı surdurmek- tedır "Fethullah Gülen Grubu"na aıt ulkemızde faalıyet gosteren eğıtım oğretım kurumlarından bazıları şunlardır "İzmir Vamanlar Fen Lisesi, İs- tanbul Farih Koleji, İstanbul Safiyc Sultan Kız Lisesi, Mersin Yıldınm- han LisesL Ankara Samanyolu Li- sesi, Van Serhat Lisesi, Denizli Ser- ver Lisesi. Emıruııı Azizive Lisesi, Erzincan Otlukbeli Lisesi, Eskişe- hir Ertuğrul Gazi Lisesi, Sakarya lşık Lisesi, Manisa Şehzade Meh- met Türk Lisesi, \ydm Nazmi Er- kek Lisesi." Unıversıte lstanbul'da bulunan Fatıh Unıversıtesı. Turk- menıstan'da bır ve Kazakıstan da bır unıversıte Yurtdışında, Ozbekıstan'da 17 eğıtım kurumu ve bır dıl merkezı- nın bulunduğu. Turkmemstan da 13 ortaoğretım kurumu ve bır dıl merkezının olduğu, Kazakıstan'da 30 üse, ABD, Kamboçya, Malezya. Bangladeş, Gurcıstan, Kırgızıstan. Irak, Romanya. ıMoldova, Urayna Azerbaycan, Tacıkıstan. Arnavut- luk, Fas ve Pakıstan gıbı ulkelerde okullannın bulunduğu bılınmekte- dır Süleymancılık Süleyman Hilmi Tunahan tarafından temellen atıl- mıştır Şahi5 kaynak olarak Nakşı- bendı tankatı ıçerısınde yetışmış bır kımlığe sahıptır 1950senesın- de Uskudar'da ılk olarak faalıyete geçırdığı Kuran kursunu açtıklan dığerkurslarızlemış ve gunumuze kadar devam edecek olan bır faalı- yetın de boylece temellen atılmış- tır Tunahan'ın olumunden sonra 1980'lere kadar daha zıyade bır lı- derler kadrosu tarafından yonetıldı- gı gorulmekle bırlıkte damadı Ke- mal Kaçar, bınncı lıder durumun- dadır Turkıye genelınde halen 800un uzennde demeklen bulunmaktadır Açmış olduklan yurt ve kurslarda. Kuranı Kenm ve dını bılgılen oğ- rermenın yanı sıra ozellıkle fakır ınsanlarabannma. yeme-ıçme gıbı kolay lıklar sağlayarak bu yolla ken- di fıkırlennın propagandasını yap- mak suretıyle taraftarlannı çoğalt- maya çalışmaktadırlar 1974 > ıl ında Almanya'nın çeşıt- lı şehırlennde kurdugu camıler ıle yurtdışı faalıyetlenne başlayan Su- leymancılar 1975 vılında Alman- va'nm Koln şehnnde Islam Kultur Merkezlen Bırlığı'nı (tKMB) kur- muşlardır Grubun Almanya'da 200'un uzennde, Avnıpa çapında ıse 400 cu annda şubesı bulunmak- tadır Suleymancılara mensup. aynı za- manda Turk vatandaşı ve henuz as- kerlık hızmetını yapmamış olan ba- zı şahıslann Almanya'da askerlık gorev ını sıvıl hızmetlı olarak anılan akımın bunyesındekı camı, yurt ve benzen bınmlerde yapabıldıklen- nın anlaşıldığı, uygulamanın Srut- tgart bolgesmde de hayata geçınl- mesı ıçın Alman makamları nez- dınde gınşımde bulunulduğu, Al- manya'da "Federal Hizmet Kanu- nu" uy annca. askerlık gorev ını red- deden ve bu talebı kabul edılen sı- vıl hızmetlılenn kanunuyannca ve oncelıkle sosyal alanldrda gorev yapmalannm mumkun olduğu. ge- çen > ıllarda Almanya da kamu ya- ranna çalışan kurum olarak tanın- malan amacıyla resmı makamlara başvurudabulunduklan. bu husus- ta bazı Hınstıyan Demokrat polıtı- kacılann yanı sıra Almanya Buyuk Mason Locası'ndan dadestek gor- duklen bıhnen hususlardandır Nakşibendiler Tarıkat, 1218 ta- nhınde Buhara yakınlannda dun- yaya gelen Bahaeddin Nakşibendi tarafından kurulmuştur Dunya ça- pında en yaygın tankatlardan bın- dır Menemen- Kubılay hadısesıne ısmı kanşan ve tutukluyken olen Esat Efendi. tankatın başlıca halı- felenndendı Oğlu Şeyh Ali Efendi de aynı hadısey le alakal ı gorulmuş, yargılanıp asılmıştır Bu tankatın mensupları gayet mutaassıpkımselerdır Kendılenn- den olmayan kımselerle konuşma- dıklan ve tankattan olmayan kım- selenn selamını almadıklan ıddıa olunmaktadır tskenderpaşa Cemaaü Nakşi- bendi şeyhı Ahmed Ziyaiiddin Gü- mıişhanevinın 185O'lı yıllarda kunnuş oluğu Gumuşhanevı der- gâhında yetışen ve Nakşibendi ta- nkatınm onde gelen ısımlennden bırı olarak btlınen Mehmet Zahit Kotku'nun kurucu ve ılk şeyhlığı- nı yaptığı gruprur Kotku'nun 1987 yılında ölmesı uzenne tankat lıder- lığını damadı Prof EsadCoşan ust- lenmıştır Coşan'mbaşagelmesıy- le bırlıkte grubun basin-yayın ala- nında atılımlar yaptığı gorülmuş- tur Gunumüzde çıkarmış olduğu mecmuavedergılenn açmış oldu- ğu radyo ıstasvonlannın yanı sıra son zamanlarda TV kanalı kurma çalışmalannı da hızlandırdıği goz- lenmektedır Islam. Kadın ve Aıle. Panzehır ve flım Sanat adlı dergı- len. Hak Yol Eğıtım ve Kultur Vak- fı gıbı kuruluşlan mev cuttur Erenköy Cemaatı Nakşiler ıçe- rısınde bır dığer kol ıse Mahmut Sami Ramazanoğlu'nun lıderlığin- de faalıyete başlamış ve gunumu- ze kadar gelmış olan Erenkoy Ce- maatı'dır Olumu uzenne onun ye- nne \lusa Topbaş geçmıştır Ce- maatın Altınoluk adlı bır dergısı va- rdır Muradıye Kultur ve Eğıtım Vakfı da cemaate yakınlığıyla bı- lınmektedır Adıyaman Menzıl Grubu' Adı- yaman'ın Menzıl Koyu'nde kendi- ne has faalıyetlenyle dıkkatlen çe- ken Sıırtlı Şeyh >luhammed Raşit Erol unkurduğutankattır Grubun lıderlığını Muhammed Raşıt Erol'un olumunden sonra yerıne geçen kardeşı Abdulbaki Erolyap- maktadır , • HaydarBaş Grubu Kadın şeyh- lerının onde gelen ısımlennden olan ve halen Bakû Devlet Unıver- sıtesı nde oğretım uyesı olan Prof Dr Haydar Baş ısımlı şahsın bu grubun lıderlığını yaptığı bılın- mektedır Şahsın aslen Trabzonlu olması munasebetıyle grup bu ilı- mız ve çevresınde etkınlığe sahıp- tır Dığer Kadın kollanna nazaran daha genış yelpazede faalıyetlennı surdürmekte olup, bılhassa basın yayın alanında etkın olduklan ve tıcan bazı faalıyetlerde bulunduk- lan bılınmektedır Grubun İcmal, Oğut, Yenı Me- saj, Yenı Mesaj TV', Sevgı TV gıbı dergı gazete ve televızyonlan, II- mı Araştırmalar Vakfı, Meltem Eğıtım Kurumlan gıbı kuruluşlan bulunmaktadır * * G U N D E M MLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Hukumetı kurmama çalışmalanndakı gıdış, kı- sır bır hafta sonu çalışması gorunumundeydı Baykal'la goruşen Erez, "Umutluyum" demek- le yetındı Baykal da "Önenmız geçerlı, bır adım gende ya da tlende değılız" değerlendırmesını yaptı. Haftaya yıne hukumet arayışıyla başlıyoruz. Bız, ekonomıyı masaya yatırmaya devam edelım Ekonomının bugun geldığı noktada pek çok "sonuç" var ama, "neden" yok. Herkes sonuç- lan ortaya koyuyor Bu sonuca neden olanlar bı- le! Gunluk gelışmemelerı bır kenara koyalım ve ekonomide konuşulan, raporlaştırılan, masaya yatırılan, raftan ındırılıp-rafa konan kımı durumla- ra ılışkın sorulan gundeme getırelım - Devlet malıyesını altust eden sorunlann başın- da uygulanmakta olan bankacılık sıstemının gel- dığı pek çok kesımce kabul edılıyor Ancak bu ko- nuda nedense cıddı bır onerıde bulunan yok. 1998 boyunca 12 banka, ıçmde bulunduğu du- rum nedenıyle gozetım altına alındı 10 aydır 12 banka, 64 madde kapsammda Bu bankalann adı "bankacılık sıstemıne guvenı sarsacağı" ge- rekçesıyle açıklanmıyor Ancak oyle bır sıstem kuruldu kı zor durumda olan bankalann sahıple- nnın lyı durumda bır başka bankası daha var Or- neğın bır kışıye aıt bankalardan bın her şeyı 'ya- pıp' edıyor, otekı 'yamuk' gıdıyor Aylardır bu gı- dışe neden dur denemıyor'' - Ekonomıdekı gelışmelerı yakından ızleyen çevreler bu durumu yorumlarken "örneğın ban- kasından bın tyı, bın kotu dunımda olan gnıba, ıkısını bırteştır, uç ay sure, yoksa şu yaptırım ge- tıniecek, dense enflasyon 20 puan bırden duşe- bılır" dıyorlar Bu önlemlen engelleyen kım? - Bu sorunun yanıtı doğal olarak sıyası ırade A- ma o alamıyorsa, başka bır temel ırade mı var' - Sıyası ırade deyınce akla yıne doğal olarak ha- len başbakanlık gorevını yurutmekte olan Mesut Yılmaz gelıyor Acaba bu alanda karar almak Yıl- maz'ı da aşan bır durum mu? - Iç borçlanma ortamından 20 gruba 9.2 mılyar dolar kaynak aktanldı Bu 20 grup kabaca 200 ka- dar aıleden, yaklaşık 2000 kışıden oluşuyor Bu parayı arasında boluşenlerın 500 mılyon dolarlık bır havuz oluşturdukları, ekonomı kulıslennde son gunlerde daha sık konuşulur oldu Parasal yonu oJuşturulmuş bır yapının berabennde sıyası adım- lar mı hesaplanıyor? - Turkıye gunluk yerınde saymalara buyuk ge- lışmeler gozuyle bakıp, "Dur bakalım ne olacak" sorusuyla Aziz Nesin'leşırken IMF yılbaşmın he- men oncesınde, "Radıka! onlemler alınmazsa sı- yasette ve ekonomide kırılmalar kaçınılmazdır" açıklamasını neden yaptı' Kovalama... 'kovalama'... Yukandakı sorulan kafa karıştırmak ıçın sormu- yoruz Gundemın ozenle gensınde tutulan ekono- mı kazanını kanştırmak ıçın soruyoruz Kazan bı- raz kanştırılmalı kı ıçmde ne var ne yok bılınsın Eksığı fazlası oğrenılsın Içıne kımler ne koydu, ıçınden kımler ne aldı, bılınsın Bu benzetmeyte devam etmek gerekırse surek- lı şu dayatılıyor - Ha gayret, bu kazanın altını yakalım. "Yanmazsa ne olur?" - Kazan kaynamaz "Kaynamazsa ne olur?" - Delı mısın sen' Bu da soru m u ' Çok kotu olur Fena olur Knz olur Berbat olur Kotu fena olur Berbat krız olur Kotu fena berbat olur.. Çalışanlar, sanayıcıler, ekonomının uretken kesımlerı kazanın altını yakmak ıçın çaba harcar- ken kazandan kımın ne aldığı bellı değıl Yukandakı soruiann ozu bu - Devlet kazanından kıme, ne, ne kadar, nasıl, kımın koruması altında dağıtılıyor"7 Turkıye 1998'ı yukandakı sorunun sadece "kıme" bolumunun yanıtını aramakla geçırdı. "Kım-kımler tarafından" yanıtsız . 1998'e 99'dan bakınca yolsuzlukların, ıhale kayırmalannın çok lyı kovalandığı goruluyor.. O kadar çok kışı 'kova'\anü\ kı ( Yoksa onlar doldururken kamuoyu dolduruşa mı gelıyor' TGS'den temiz medya çağrısı İstanbul Haber Servisi - Turkıye Gazetecıler Sendı- kası (TGS) Yonetım Kuru- lu, gazetecılere, yenı yılda "temiz medya" ve örgutlen- me çağnsı yaptı Gazetecılık sorumluluğu- na dıkkat çeken TGS, gaze- tecılerın kırlı ılışkılere "dur" demesını ıstedı TGS Yönetım Kurulu'nca >apılan yazılı açıklamada. medya dünyasının, 1999 yı- lına, kırlılıkten ve yozlaşma- dan mutlak surette temızlen- me ıhtıyacını duyarak gırdı- ğı belırtıldı Kırhlık ve yozlaşmamn. medyanm en üst duzeylenn- de yer tuttuğu ıfade edılen açıklamada, "Gazetecilik mesloğini içinde bulunduğu bu çıkmazdan, yine kendini mesleğe adamış emekçiler ile onların temsilcisi olan sendi- ka ve diğer basın örgıitleri kurtaracaktır. 1999 ynlında medyayı tcmizleme sorum- luluk ve görevi, bütiin basın emekçilerinin ve meslek ör- gütlerinin önünde en temel hedef olarak durmaktadır" denıldı Medvadakı kırhlığın 1998 yılında ıyıce gun yuzune çıktığı belırtılen açıklamada şoyle devam edıldı "Susurluk'taki trafik ka- zası sonrasında ülke günde- minin ilk sırasına yerleşen çetelerin bir uzantısı olan ka- ra para, med>a sektorune de el atö. Kara paranın medyaya girnıesL çeşitli çevrelerin tep- kisine yol açtığı gibi, TGS'nin çağnsıyla 21 Ekim 1998 tarinde bir araya gelen basın meslek kuruluşlan da tepkilerini ortak bir dekla- rasyonla ortaya koydular. Vlcdyay ı saran kara para ile mücadele henüz tam ola- rak başanya ulaşmış değil- dir. Bu mücadele 1999 yılın- da da devam edecektir." Telefon dinleme 1998 yılınm son av lannda ortaya çıkan telefon dinleme olayına da değınılen açıkla- mada, olay, basın meslek ıl- kelen ve ahlak kurallannın çığnenmesınm bır başka ör- neğı olarak nıtelendmldı Açıklamada, olayın dığer yonunun ıse temız, saygın, guvenılır ve dürust gazetecı- lık mücadelesıyle ılgılı ol- duğu ıfade edıldı ve "Gaze- teciler, artık iyice su yüzüne çıkan bu kirii ilişkilere dur demelL bu tür ilişkiler içine giren yöneticilerin vereceği her riirlü talimata karşı da direnmelidir*' denıldı SendlkaJı olmaya çağn TGS açıklamasında, kad- rosuz çalıştırma, muhabır, kameraman ve foto muha- bırlennın 212 sayıh yasa ye- nne 1475 sayıh yasa kapsa- mmda çalıştırılmaları, du- şuk ucretler. sendıkasızlaş- tırma gıbı sektör sorunlan- nın 1999 yılına da devrertı- ğı belırtıldı Açıklamada şoyle denıldı "Bütun bu gerçeklere rağ- men, basın emekçilerinin. so- runlann asıl ço/um yeri olan sendikal orgutlenme içine girmekten çekinmelerini an- lamak mümkün değildir. Basın emekçileri, artık sen- dika üyesi olmaktan kork- mamalı. 1999 yılında işve- renlerin karşısma sendikalı olarak cesaretle çıkmalıdır. Butun basın emekçilerini, sendikaya sahip çıkmaya ve sendika üyesi oimaya bir kez daha çağmyoruz."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle