28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 OCAK 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER TÜGİAD'a göre ekonomik büyüme için insan kaynaklan geliştirilmeli 'İnsaııa yatırım şart'İstanbul Haber Servisi - Ekonomide hızlı ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi gerçekleştirecek insan kaynaklannın geliştinlmesi ve ülke genelinde beşeri gelışmışlik düzeyine ulaşılması gereküğı vurgulanarak "Bu iki öğe birbirini tamamlay ıcı nheHktedir" denildi. Türkiye Genç tşadamlan Derneğı (TÜGlAD) tarafından Dr. Can Fuat Gürtesel başkanlığında bir grup akademisyene hazırlatılan 'Sosyal Yapısal Dönüşümler' adlı çalışmada, 21. yüzyılda en önemli üretim faktörünün bilgı olacagı, bilginin kullanımının da çok önemli olduğu vurgulandı. Sosyal yapısal dönüşümler vizyonunun insan üzerinde odaklaştığı. emeğin en önemli üretim faktörü olduğu anımsatılarak "Gerek ekonomik, gerekse sosyal yapısal dönüşümlerde toplumsal ve bireysel refahın arttınlması temel hedef oiarak almmaktadır. tnsan kaynaklanna dayata rekabet üsriinlükleri vizyonu, beşeri gelişmişliği beraberinde getirecek ekonomik gücii oluşturacaktır" denildi. Gelişme endeksınde Türkiye'yi aşağı çeken en önemli faktörün egitim düzeyi olduğu ıfade edilerek, ülkemızde en zengin yüzde 20'Iik dilim ile en yoksul yüzde 20'lik dilim arasında 11 kat tutannda bir gelir uçurumu olduğuna dikkat çekildi. İnsan kaynaklannın geliştırilmesınin çok önemli olduğu kaydedilen raporda eğitim ve öğretime büyük önem \erilmesi istendi. Türkiye'nin gerekli bilim ve teknoloji politikalannı oluşturmasının önemine dikkat çekilerek araştırma-gelıştirme çalışmalan ve bu konudaki ağlann önemi vurgulandı. Çalışmada şu görüşlere yer \enldi- "Üniversite- sanayi işbirliğinin desteklenmesi ve kummsallaştınlmasına özen gösterilmelidir. Bilim, teknoloji, mühendislik alanlanna vönelik ulusal akreditasvon ve sertinkasvon kurum ve kurallanna, kalite ve standartlar konusuna, kunımsal yapının çagın gereklerini yerine getirecek biçimde yeniden diizenlenmesine önem verilmelidir. Bilim ve teknolojideki atdunın önünü açacak hukuki mevzuat yeniden dü/enlenmelidir. Teknoloji envanterinin çıkanlmasına ve envanterdeki değişimin sûrekli izlenerek güncel hale getirilmesine çalışılmalıdır." Teknoloji transferinin. teknolojide yeni olanı edinmenin en önemli aracı olduğu ifade edilerek bilgi ekonomisine geçişin önemi üzerinde duruldu. TÜGtAD'ın raporunda, etkin bir ulusal sağlık politikasının oluşturulması gerektiği savunuldu ve toplumda sağlık bilincinin geliştirilmesi istendi. Ulusal sağlık konusunda fiziki altyapı, insangücü ve kunımsal altyapının önemine dikkat çekilerek u Hızlı nüfus arüşını düşürebilmek amacıyla düşük doğurganbğuı amaçlandığı bir nüfus polirikasu devtetçe desteklenen aile planlamasryla birlikte yüriitülmeUdir" denildi. Sağlıklı bir kentleşme politikasının önemine değinilen çalışmada, çevre kirlenmesinin toplumun tüm kesimini kapsadığı ve çevre yasalannın ışlerlik kazanmasının önemli olduğu vurgulandı. VEREM SAVAŞ HAFTASI Tüberküloz giderek arttyor • Dünyada her yıl 8 milyon kişi tüberküloz hastalığına yakalanıyor ve 3 milyonun üzerinde insan yaşamını yitiriyor. Türkiye'de yılda 30-40 bin arasında yeni hasta bildirilirken yaklaşık 20 milyon kişinin mikrobu aldığı belirtildi. SAADET USLU Dünyada her yıl 8 mil- yon kişi tüberküloz hasta- lığına yakalanıyor ve 3 mil- yonun üzerinde insan yaşa- mını yitiriyor. Türkiye'de de yılda 30-40 bin arasın- da yeni hasta bildirilirken. mikrobu almış insan sayı- sının yaklaşık 20 milyon olduğuna dikkat çekiliyor. Tüberkülozun tüm dünya- da olduğu gibi Türkiye'de de arttığına dikkat çeken uzmanlar, ülke şartlanna uygun yeni bir düzenteme- hiffbır an önce yapılması- nı istedıler. Verem Eğitim ve Propa- gaoda Haftası nın 51 'ncısı başladı. 1948 yılından beri ocağın ılk haftası düzenle- nen hafta boyunca verem konusunda yapılması gere- kenler anlatılacak. Tüber- külozun son yıllarda bütün dünyada arttığına dikkat çeken uzmanlar, dünya nü- fusunun üçte birinin tüber- küloz basili ile enfekte ol- duğunu vurguluyor. Toraks Derneği Başkanı Prof Dr. Tuğrul Çav dar. A\ rupa üI- kelerinde verem savaşının iyi yapılması nedeniyle hastalığırı büyük oranda al- tedilebildiğinı söyledi. Türkiye'de ise tedavinin ta- mamlanmaması nedeniyle yeni hasta sayısının arttığı- na dikkat çeken Çavdar. "tvüeşme öiüm oranında oidtT dedi. Hastalığm ür- kütücü boyutlarda olmadı- gını ıleri süren Prof. Çav- dar, şöyle devam ettı: "Aneak önlem almaıru- zın da vakti geldi. Yeni bir program vapılmalı. Kamu- oyunu uyarmak istiyonız. Dünya Sağlık Örgütü, teda- vide başarüı olabilmck. vc- remin önüne geçebilmek için yeni \akalann yüzde 85-9Ö'ını tespit edebilecek çalışmalar yapıyor. Bizim de bunu gerçekleştirecek bir çalışma yapmamız la- zım. tyi hastanefcr var. An- cak uzun sürmesi gereken tedaviyanm bırakılıyor. Te- davinin denetimi şart Tür- kiye'de bir iç göç var. Varoş- lar ve kentler ayn ayn ele ahnarak her yere uygun te- davi şckilleri belirtenmeli." Son zamanlarda hasta- nelere gelen hastalann genç hammiar'okhığunu •belirten Tuğml Çavdar. bu- nun hastalığın yeniden can- landığının göstergesi oldu- ğunu söyledi. Veremin da- ha çok göçün ve endüstri- leşmenin yaşandığı yerler- de olduğunu ifade eden Çavdar. "1850-1900 arası Avrupa'nın zamanını yaşı- yonız. Ancak bizim silah- larunız çok kuvvetiT dedı. İstanbul Tıp Fakültesi Gö- ğüs Hastalıklan Anabilim Dah'ndan Prof. Dr. Zeki Kıbçaslan da, günümüzde etkiü ilaçlann bulunmuş olmasıyla hastalığın ihmal edildiğini belırttı. Kılıças- lan. "Hastahktakienönem- li sorun ilaçlara dirençli ve tedavisi çok zor veya im- kânsız hastalık şekillerinin ortava çıkması. Bunlarda tedavi masraflan normal tüberküloz hastalaruun 100-150 kahnı bulmakta- dır. Çoğu zaman tedavi edi- lemeven hastalar başkala- nna da bu kötü hastalık ti- pi bulaşdrmakta. Oysa baş- tan itibaren ryitedaviedilen tüberküloz hem yüzde 100'e varan oranlarda iyi- leşmekte. hem de büyük te- davi masraflan gerekme- mekte" diye konuştu. Cumhuriyef k i t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkaya TÜRKİYE'NtN ŞEYTAN ÜÇGENİ hamur Laık demokratik cumhuriyete saldıran gözü dönmüş şeriatçı çetelerin korkulu rüyâsı, güçlü bir yazann olgun gözlemleri... Maskclcri düşüren, tezgâhlanan oyunlan bozan bir gazetccinin soluk aldırmadan sürdürdüğü kutsal uğraşımn doyurucu ürünleri... Bir solukta okumayı sevenler için. BÜTUN KİTAPÇILARDA ultanahmet şenliği Buram buram tarih kokan Sultanahmet geçmişin tüm güzelliklerini giinümüz insanma sunuyor şu günlerde. Eminönü Belediyesi'nin düzenledigi Ramazan ŞenliğL, her akşam olanca coşkusuyla süriiyor. Zaman içinde kaybolan veya kay bedilen değerlerin ideri sürülüyor her akşam Sultanahmet'te._ Işıl ışd olan ağaçlann arasında talaş böreğL, rurşu, pamuk herva. boza, Türkistan manüsı saüyor sadcdar» Çocuklar, Karagöz Se Hacivat'ı iziiyor kahkahalar atarak~ Ve bir çocuk, elini tuttuğu annesinin gö/Jerine bakarak "Yann bunlar yine burada olacaklar rru" diye soruyor. (Fotoğraf:ÖZKAN GÜVEN) SAĞLIK BAKANLIĞI ÖNERİLERİ: 'Verem en öııeıııli enfeksiyon hastahğı 9 İstanbul Haber Servisi - Insan- lık tarihinin en eski hastalıklann- dan biri olan verem, hâlâ dünyanın en önemli enfeksiyon hastalığı ol- ma özelliğini koruyor. Dünya Sağ- lık Örgütü'nün verilerin göre her yıl ortaya çıkan 8 milyon yeni has- tanın yüzde 95'i ve ölümlerin yüz- de 98'ı azgelişmiş ülkelerde yaşa- nıyor. Hastalığın en az görüldüğü bölgeler ise Batı Avrupa ve Kuzey Amerika. Sağlık Bakanlığfndan verilen bilgiye göre etkin bir mü- cadele yapılmaması durumunda 2004 yılında her yıl ortaya çıkan yeni hasta sayısı 10 mılyona, ölüm- ler ise 4 milyona ulaşacak. Bu ra- kamlann bütün ülkeler için alarm nıtelegı taşıdığını belirten bakan- lık, AIDS ve göçlenn artması. ve- remle ilgıli çalışmalann bırakılma- smın bu sonucu doğurduğuna dik- kat çekti. Sağlık Bakanlığı'ndan verilen bilgilere göre 20'ncı yüzyılın ba- şında Anadolu'nun en yaygın ve öldürücü hastalıklanndan bıri olan verem için o yıllardagönüllü kuru- luşlann çabalan vardı. 1918 yılın- da ilk Verem Savaş Derneği oiarak kabul edilen Veremle Mücadele Osmanlı Çemiyeti kuruldu. Refık Saydam Hıfzıssıhha Merkezi'nde BCG aşı üretimi başlatıldı. Sağlık Bakanlığfnın etkin bir şekilde devreye girmesi ise 1952 yıllan so- nudur. 1960 yıllarından sonra ise gezıci röntgen ekipleri ile tüm yurt- ta sağlık taramalan başladı. Bu dö- nemde ülke genelinde sanatoryum- lar ve verem savaş dispanserleri kuruldu. Çalışmalar sonucu verem ciddi oiarak azaldı. Örneğın 1945 yılında yüz binde 262 olan verem ölüm oranı bugün yüz binde 2.5. Hastalığa yakalanma oranı ise 1965 yılında yüz binde 172 iken bugün yüz binde 34 civannda Veremle mücadelenin hiçbirdö- nemde kesintiye uğramadığinı sa- vunan bakanlık açıklamasında. "Ancak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de konuya olan ilginin azalması ve hastalann tedavi edil- memesi halinde ne gibi ciddi du- rumlann olabileceğinin göz ardı edilmesi. bu konudaki en önemli probiemi oluşturuyor" denildi. İSTANBUL 11 ayda 3 bin 610 yeni hasta tstanbul Haber Servisi - ts- tanbul Verem Savaşı Derneği Baskanı Dr. Ahmet Refik Erem. 1998 yılınm 11 ayında 3 bin 610 yeni hasta tespit edildiğini bildir- di. Erem, tstanbul'da halen 4 bin 328 hastanın tedavilerinin devam ettiğine dikkat çekti. Veremle sa- vaşm daha çok dispanserlerde yü- rütüldüğünü belirten Ahmet Erem, Türkiye'de bulunan 253 dispanserden 32'sinin gönüllü ol- duğunu söyledi. 1927yıhndanbu yana faaliyette olan tstanbul Ve- rem Savaş Dispanseri'nin de 12 dispanseri olduğunu belirten Erem. bazı rakamlan şöyle sıra- ladı: "1998 yılırun 11 ayında derne- ğimizin 12 ve Sağlık Bakanlığ'mn 11 dispanserine 305 bin 439 kişi müracaat erti. 85 bin 874 çocuğa verem aşısı uygulandı. 98 yılında tstanbulda yeni 3 bin 610 hasta tespit edildi. Gecmiş yıllardan ka- lanlarla toplam hasta sayısı 9 bin 183oldu. Bunlardan 4 bin 855'i te- davi edildi. Halen tedavisi devam eden hasta sayısı 4 bin 328. Ayn- ca 11 ayda 8 bin 394 akciğer has- tası tespit edildi. Halen korumada olan çocuk sayısı ise 2 bin 688." Verem tedavisinin en az 6 ay sürmesi gerektiğini vurgulayan Ahmet Erem, yetersiz tedavinin hastalığı kronikleştireceğini söy- ledi. Hastalığın dirençli olması durumunda tedavinin 18-24 ay arasında sürdüğünü belirten Dr. Erem, şu bilgileri verdi: "Son yıl- larda AIDS ile birlikte tüberküloz öldürücü bir ikili oiarak gelişmiş ülkelerde de önemli sağlık sorunu haline geimistir. HIV ile birlikte görülen tüberküloz hastalannın çoğu ilaçlara dirençlidir. Ülkemiz- de gelecek yıllarda bu iki hastab- ğın biHikteüği ve sonınlan günde- me getebiür. Onerilen yöntem göz- lem altında tedavinin uygulanma- sıdır. Hastanın yaşam ve iş koşul- lan göz önüne ahnarak ona ulaş- mak. hasta ve yakın temaslannın, çevresinin, sağlık çalışanlannın eğitimi, motivasyonunun sağlan- ması, tüberküloz savaşını başar- manın ana ilkelerini oluşrurmak- todır." AYDINLANMA EMRE KONGAR 1998in Dört Önemli Olayı 1998, esas oiarak, "çok olumsuz geçmedi" denilebilir. Geride bıraktığımız yıl en azından, clemokrasi karşrtı şe- riatçılığı besleyen din eğitiminı destekleyenler için bir ka- zanım yılı olmamıştır. Aynca 1998, devlet-mafya- sıyaset-tıcaret-tarikat beş- geninin önlenmesi açısından bazı olumlu gelışmelere de tanık olmuştur. Ama yine de iyimser olmak olanaklı değildir. Çünkü eğitimde de, siyasette de, medyada da yapısal anlamda olumlu değişiklikler yoktur. ••• 1998'de dört önemli olay var ki, bunlann üçu, gele- ceğe yönelik oiarak olumlu yorumlanabılecek bazı süreç- leri belırliyor. önce hemen bir noktayı belirteyim: Benim için tekil olayların fazla bir önemi yok. Benim bakış ve çözümleyiş açım bakımından heıtıan- gi bir olayın "önemli" sayılabilmesi için, mutlaka belli bir "süreci", yani belli bir "oluşumu", bir "eğılimi" belirleme- sı gerekıyor. Işte bu çerçevede 1998'in önemli isimleri ve olayları şunlar: Birinci olay Akın Birdal suıkastı. Bu olayın önemi, "devlet destekli çefeter" olgusunun artık (büyük bir olasılıkla) sona ermekte olduğunu vurgu- lamasındadır. Içlerinde sivil ve askerlerin birlikte çalıştığı bir çete, "va- tan-millet" uğruna olduğu iddıa edilen bir bıçımde Akın Birdal'a bir suikast düzenlemış, fakat hem suıkast ama- cına ulaşamamış hem de çete, asker ve sivil bütün ele- manlanyla birlikte kıskıvrak ele geçirilmiştir. Üstelik de bu basan, suikasttan hemen sonra, Başba- kan Yılmaz'a yaptınlan "Bu bir ıç hesaplaşmaya benzi- yor" biçimindeki yanıltıcı ve talihsiz açıklamaya karş4n gerçekleşmiştir. Bu olay, devtetin "katil çete bağlantılanndan" temızlen- meye başladığının ve bu sürecin ardında sılahh kuvvetle- rin de desteğinin bulunduğunun bir kanıtı, dolayısıyla, bir "temizlenme sürecinin" başlangıcı oiarak algılanabilir. Ikinci olay PKK'nin liden Abdullah Öcalan'ın komşu- muz Suriye'deki karargâhından çıkartılmış olmasıdır. Bihndiği gibi, bir terör örgütü, doğrudan bir komşu ül- keden yönetildiği zaman onunla başa çıkmak çok, ama çok zordur. Bu açıdan Öcalan'ın Surıye dışına çıkartılmış olması önemli bir gelişmedir. Üçüncü olay devlet-çete ve ticaret ilışkisıni simgeleyen Korkmaz Yiğit skandalıdır. Bu olayın önemi de, devlet- sıyaset-mafya-ticaret iliş- kisinin, tam medyanın büyük bir bölümüyle bir bankayı ele geçiımek üzereyken teşhis edılmış ve durdurulmuş, üstelik de bunun bedelınin siyaseten Mesut Yılmaz'a ödettirilmiş olmasındadır. Buradaki ılginç nokta, Yılmaz Hükümeti'nin, bizzat mü- cadele ettiğini öne sürdüğü ve gerçekten de bu savaşım- da bazı başanlı adımlar atmış olduğu "devlet-mafya-si- yaset-ticaret" ilişkilerine kurban gitmiş olmasıdır. Hiç kuşkusuz bu husus, "temiz toplum" adına önemli bir sürecin başlamış olduğunun ışareti oiarak da algıla- nabilir. Her ne kadar hem Akın Birdal hem de Korkmaz Yiğit olaylannın ardında aslında Sılahlı Kuvvetler'in desteği- nin, hatta yöntendırmesinin yattığı öne sürülüyorsa da, ben bütün bu kazanımlan demokrasi adına sıvil politika- cılar tarafından atılmış önemli adımlar oiarak yorurnluy©- ;ruırt .a. 1998'in dördüncü önemli olayı, Serdar Turgut'urvtMF heyeti hakkında yazdığı mızahı bir eleştmnın gerçek sa- nılarak, Öncü gazetesinde manşet bıçımınde kullanılma- sı ve CHP'Iİ bir milletvekıli tarafından da soru önergesı ha- line getirilerek Meclis'e taşınmış olmasıdır. Hürriyet'in köşe yazarlanndan Serdar Turgut, 1998'ın son aylannda, IMF heyetinin Türkiye'ye gelıp inceleme- lerde bulunduktan sonra ekonomi hakkında olumlu bir ra- por vermesini hicvetmek için, "Biz herhalde bu adamla- n en lüks semtlerde dolaştırıp, emirlerine de telekızlar fî- lan verdikki, ekonominin bu berbat durumunda bile böy- le olumlu birraporyazabildiler" espnsı üzerine hoş bir mi- zahi eteştiri yazısı yayımlandı. Tümüyle hayali olan ve uydurma olduğu ilkokul çocuk- lan tarafından bile anlaşılabilecek bu mizahı yazı üzerine, seçkin medyamız ve vatansever mılletvekillerimiz derhal harekete geçti: Öncü gazetesi manşet yaptığı bu yazı ile iktidardan "iddia edilen yolsuzluğun" hesabını sorarken. bir sayın milletvekilımız de bunu hükümet aleyhıne bir soru ile Mec- lis'e yansıttı. Bu olayın önemi nerede diye sorarsanız, olayın önemi, ne medyamızın ne de siyasetimizın "seviyesini" işaretet- mesinde. Serdar Turgut olayının önemi, Türkıye'nın gerek med- yasındaki, gerekse siyasetindeki işlerin, artık gerçek ile gerçeküstü aynmını olanaksız kılan garip bir aşamaya u- iaşmış olduğunu işaret etmesinde. Gerçek ile gerçeküstü birbinne kanşmamış olsaydı, sa- dece farklı partilerdeki yamyamlar arasında bir tercih ya- pacağımız seçimlerin adına demokrasi der mı idik? Unutmayın, gerçek demokrasıden yanaysanız yam- yamlara oy vermeyin. web sayfası: http^/remzi.com.tr/yazar.html Cumhurtyâj Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No'39/41 kitap kuiûbu (34334JCaöatoğlu-lstanbui Tel: (212)514 01 96 Cumhuri^ k i t a p 1 a r ı İlhan Selçuk ENEL HAKK'IN HAKKI 391 sayfa,1. hamur, Alcvi - Bektaşi toplumunun kör ku>Tilardan yüksclcn çığhğına u PENCERE"sini ardına dck açan İlhan Selçuk'un son yapıa. Bu kitapta resmi ıdeolojiylc av-nı paralelde dcbclenen aydın duyarsızbğına yüz verilmiyor. Halk dalkavTikluğu da yok. Bu kitap, konuya yakından tutulan bir ışıldak. BÜTÜN KİTAPÇIL\RDA CumhurtyBJ Çağ Pazariama A Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 kitap kuIuEü (34334)Cagaloğlu-lstanbul Tel (2121514 0196 Çağdaş Yaşam Destekleme Derneği - 021Z 252.09.46 Hesap No. Yapı Kredı Bankası - Etıler Şubesi / 2726-8 ÇAĞDAŞ A YAYINLARI Mehmet Faraç TÖRE KISKACINDA KADIN ME^lET FARAÇ TÖRE KISKACINDA KADIN Sevda'lar, Rabia'lar ve dığerlen... Suçlan sevmek olan Urfalı kadınlar.. Onlar yok olup gittiler, töreler ise yaşıyor... Bu kitap töre kurbanı kadınlann ibret verici öykülerini anlatıvor. Cumhurryet ^ kitap kulübü Cod Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/4l (34334}Coğt3İoğlu-ls1onbul Tel:(212)514 0196 TLRKK.\LPVAKn 19 Mayıs Cd. No: 8 ŞışlıtlSTANBUL Tel. (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat Faks: (0 212) 212 68 35 ÇAĞDAŞ ^ f c YAYINLARI ToktamışAteş TOPLUMLARIN BELLEĞI VE MEDYA TOKTAMIŞATEŞ : TOPLUMLARIN ! BELLEĞİ VE MEDYA Bu kitaptaki yazılar; genellikle toplumumuzun belleğıni "din tutma" çabasının ürünü. Birtakım "guçlerin'" unutturmaya çabaladıklannı, unutturmama gayretiyle kaleme alınmış yazılar bunlar. Cumhuriyet kitap kulübü Coi PozariaiM A.S. Türkocağı Cad. No:39/41 (â4334)Cağologhı-lstonbul Tel:(212)514 01 96 Romanlannız ve ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel: 554 08 04 SAMSUN3.ASÜYE HLKUK MAHKEMESİNDEN Sayı: 1998/607 Davacı Salih Tozlu ve- kılı Av. Ali Türkmen ta- rafından, davah Ahmet Kesım, Mehmet Kesim. Sahha Turgut. Saadet II- gır, Dursun Kumaş, Ha- san Şenol aleyhine açılan tazminat davasının veri- len ara karan gereğınce: Davacı Salıh Tozlu ve- kili Av Ali Türkmen ta- rafından açılan tazminat davasmda Salih Tozlu'ya satılan. bedelini ödediği, 8 yıldan bu yana zılyetli- ği ve kullanım alanı altın- da bulunan, tapusu venl- meyen. iki daire ile bir dükkânın rayiç bedeli olan 18 milyar lira tazmi- nat oiarak tarafina öden- mesine karar verılmesıni ıstemiştır. Davalılardan Hasan Şenol'un adresi buluna- madığından. kendısine teblıgat yapılamamış bu nedenle ilanen yapılma- sma karar verilmiştu. Bu davah Hasan Şe- nol'un duruşma günü olan 2.3.1999 günü saat 9.25'te mahkeme salo- nunda hazır bulunması veya kendisıni bir vekil ile temsil ettirmesı çağn kâğıdı yerine geçmek üzere ilanen teblığ olu- nur. 14.9.1998 Basın: 67913
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle