28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 OCAK 1999 PAZARTESİ 12 EKONOM 'Reform' adı altında yasalaşmayı bekleyen tasarı, sorunları daha da büyütecek Sosyal güvenlik açmazıŞÜKRAN SONER Ecevit hükümetinin gündeminde bekleyen konulardan biri de, Tür- kiye"nin kredi notunun düşürülmesine ve IMFnin dayatmasına bağlı olarak yasalaşma- sı istenen 'Sosyal Gmen- lik Reformu!" yasa tasa- nsı. Söz konusu yasata- sansının. adında yer alan 'reform'la uzaktan ya- kından bir ilişkisi yok. Sadece emeklilik yaş sı- nınnın daha önce taraf- larca uzlaşmaya vanlmı- şın da ötesinde yükseltil- mesini, kimi kazanılmış sosyal güvenlik haklan- ran geri alınmasını öngö- riiyor. Kilıtlenmiş sos- yal güvenlik sorunlan- na çözüm aramıyor. De- mokrasi ayıbı olan işsiz- lik sıgortası başta olmak üzere, eksik sosyal gü- venlik hizmetlerinin ta- mamlanmasını öngör- müyor. Friednch Ebert Vak- fı, yıllardır Türkiye'nin gündeminde olan. sıcak krizle birlikte yenıden daya- nlan konuya ilişkin. 'Türkiye Sosyal Gü- venlik Sistemi Reformunun Biiyüme, Birikim ve Kamu Maliyesi Üzerine Et- kileri' konulu yuvarlak masa toplantısı düzenledi. Bugüne kadar konuya ilişkin yapılmış bütün bilımsel çalışma venle- rinin ışığında uzmanlann ortaya koy- duklan gerçekler, sosyal güvenlik hak- lan üzerine yapılan propagandalann tam tersinı ortaya koyuyor. Türkiye'de aşın haklar değil, çok ge- nde kalmış haklar söz konusu. Tek ile- n hak gibi göıülen erken emeklilik de. emeklilik sonrası sigortalılıktan yarar- lanmada OECD ülkelerinin ilerisinde bır sonuç yaratmıyor. Kaldı ki bır tek emeklilik yaşının yükseltilmesi, sosyal güvenlik sisteminin aktüaryel hesapla- nndaki bozukluğun giderilmesinde önem- lı sonuç getirmiyor Türkiye'de siste- min öncelikli soninlan arasında, çalışan- lann yan yanya kayıt dışı kalmalan, özel sektörde bu oranm üçte ikiye ka- dar varmasi, sigortalı olanlann prrrhle- rinin ödenmemesi, çok kötü bir sîgorta ışletmeciliği, devletin gehrlerine el koy- ması, kötü yönlendirmesı, devletin doğ- rudan katkı yapmaması... gibi nedenler sayılıyor. Başta IMF. kriz reçetelerinde dünya ülkelerine, özellikle de yoksul ülkelere, sonuç olarak Türkiye'ye de yönelik dayarmanın bir ideolojik saldı- n olduğu ortaya çıkjyor. Her ülke öze- ii için farklı gerekçelerle, sosyal devlet ve sosyal güvenlik sistemlerindeki ka- Emeklilikyaşı üzerindekitaroşmayülardır sürüyor. Oysa Çalışma Bakanlığı"nın yap- tığı bir araşörmaya göre çakşanlann ömür boyu emekli olmamalan halinde dahi 750 trihon tutanndald açık ancak 60 trilyon aşağı çekilebilecek- zanımlardan genye gidılmesı, paranın çıkarlannı gözeten yeni ekonomik den- gelerin oluşturulması öngörülüyor. Ge- lirin yoksula yönelik yeniden paylaşıl- ması olan sosyal devlet, sosyal güven- lik anlayışından uzaklaşılıyor. Ücretin, vahşi kapitalizmin ölçüleri ile çalışma karşılığı ödenen 'çıplak ücret' olarak uygulanması hedeflenıyor. Çalışılma- yan, çalışılamayan haller (emeklilik, yaşhlık, hastahk, özürlülük.. gibi durum- lar) için 'sosyal ücret' yerine. kişinin kendi parası ile ödedıgi özel sigorta sis- temleri, paralı sağlık, özel emeklilik, hatta paralı eğitim gibi kavramlar yer- leştirilmek isteniyor. Türkiye'de daha önce yapılmış bilım- sel çalışmalann venlerinı de toplayan Fri- ednch Ebert toplantısı için Prof. Erinç Yeidan ve Ahmet Kösetarafından hazır- lanan en son rapor. Türkiye'deki sosyal güvenlik sistemine ilişkin gerçekleri, kamuoyunun aldatılnıasının boyutlan- nı sergiliyor # 1997 yılı venleri ile sistemın na- kit açığı, milli gelinn yüzde2.5'ine ulaş- mış bulunuyor. 2050 yılına kadar da bu açığın yüzde 10 l'e ulaşması beklenı- yor. Kamuoyunda bu gerçeklik. bütçe açıklannı, ekonomik krizi yaratan neden- lerin başında gösteriliyor Oysabaşka ül- kelerde dev let, bütçeden, doğrudan sos- yal güvenlik sıstemlerine yardım yapı- yor. Yani bu bir açık değil. yapılmayan yardım. Sosyal güvenlik sistemlerine devletin doğrudan katkısı Avrupa Bir- liği'nde ortalama yüzde 27.9, ABD'de yüzde 29.5, Ingiltere'de yüzde 55.1. 0 Türkiye'deki yaş dağılımı hesap- lanna göre her bir emekli için 9 çalışa- nın prim ödüyor olması gerekiyor. Oy- sa sosyal güvenlik sistemlerimizin için- de 1 emekliye 1.9 aktif sigortalı düşü- yor. 15 yaş üstü çalışan toplam nüfus 22.8 milyon. aktif sigortalı ise 10.6 mılyon kişi. Sistemde yan yanya bır kaçak söz konusu. 10.5 mılyon sigortalı 4.4 mil- yon emekliye, 37.3 milyon bağımlı nü- fusa bakıyor. Özel sektörde daha da va- him bir durum var. Sigortalı sayısı yüz- de 47 olan Türkiye ortalamasından yüz- de 37'ye düşüyor. Sadece üçte biri si- gorta kapsamında çalışıyor. Türkiye sos- yal güvenlik sisteminin sorunlannın ana 1 Avrupa'da sosyal güvenlik 1 | harcamalarının dağılımı (%) | * Cllkeler • Beiçifca^. Danimarka * Almanya Yunanistan Ispanya Fransa Irlanda Italya Löksembung Hollanda Portekiz l Ingıltere Sağlık 33.7 28 1 40.2 24.7 35.2 34 0 37.1 31.2 39.3 44 6 44.5 31 3 Yaşhlık 45.3 34.0 41.1 66 2 40.4 43.6 28.1 62.8 46.8 37.1 40.6 41.3 Aile, Analık Lojman 7.9 14.3 8.3 1.7 2.3 12.6 15.7 3 8 12.9 6.5 5.4 18.5 Istihdam 11.6 18.9 7.6 34 21.1 8.3 17.1 2.2 1.0 9 2 6.5 7.3 Çeşitli f 1.5 1—- 4.7 * 2.8 k 1 401 y i.o Vâ1 -5 1 i2.0 \^n" İ 0 0 ^L f 0.0 ^B ^m 2.6 • • 3.0 I ^L> 1.6 * ü > ^ M. MF'nin dayattığı tasannın yasalaşması halinde emeğin hakkı kısıtlanacak. Tasan. kilitlenmiş sosyal güvenlik sorunlanna çözüm aramıyor îşsizlik sıgortası başta olmak üzere, eKsîk sosyal güveriîîlc hizmetlerinin tamamlanmasını öngörmüyor. riedrich Ebert Vakfı tarafından düzenlenen 'Türkiye Sosyal Güvenlik Sistemi Reformunun Büyüme, Birikim ve Kamu Maliyesi Üzerine Etkileri' konulu yuvarlak masa toplantısında uzmanlar, sosyal güvenlik haklan üzerine yapıian propagandalann gerçeğin tam tersini yansıttığını ortaya koydular. kaynağmı kayıt dışıhk, marjinalleşme oluşturu- yor. • Ortodoks yaklaşı- ma göre, fınansal ser- bestlik tasarruf ve yatı- nmlan geliştirecekti. Do- layısıyla kalkınma ger- çekleşecekti. Türkiye so- nuçlan, pek çok dünya ül- kesinde olduğu üzere bu- nu yalanlıyor. Kamu harcanabilir re- el geliri 1987 fiyatlan ile 1990-94 arasında 4 yılda yüzde 40 gerilerken cari harcamalar yüzde 30 artmıştır. Kamunun tasarruf yahnm açığı 6 yılda 4 katı büyümüştür. Kamu kesimi borçlan- ma gereği her yıl ürkü- tücü boyutlarda büyü- mektedir. Bütçe açıkla- nnın dış kaynaklı sıcak para ile kapanabilmesi yüksek reel faiz-aşın de- ğerli döviz kuru politika- lannı zorunlu kılmakta- dır. Bu da cari işlemler açığını sürekli büyüt- mektedir. Sistem, düzen kendi krizini yaratmaktadır. # Türkiye"de işgücü maliyetleri sü- rekli aşağı çekilmektedır. Bunun birso- nucuolarak kayıt dışı çalışma gelişmek- tedir. İşgücü malıyetlerinin katmadeğer içindekı paylan 1980'li yıllarda yüzde 37'ler düzeyinde iken 1994'te yüzde 26'ya kadar düşmüştür. Sınıflar arası bölüşüm. gelir dağılımı çarpıklığı gi- derek büyümektedir. # Bır de sosyal güvenlik sistemleri- mizin yapısal sorunlan bunlara eklen- mektedir. Kamuoyunda bu yapısal so- runlardan bir tek erken emeklilik üze- nnde tartışma yapılmaktadır. Oysa Ça- lışma Bakanlığı'nın yaptığı birçalışma. çahşanlann ömür boyu emekli olma- malan halinde dahi, 750 trilyon tutann- daki açığın ancak 60 trilyon aşağı çeki- lebileceğinı göstermektedir. Dahası, 'emekliler cenneti, 37 yaşında emekli olunurmu?'edebiyatına karşın özellik- le özel sektörde çahşanlann sürekli si- gortalı iş bulamamalan. prim günlerini tamamlayamamalan ilebağlantılı böy- le bir gerçekleşmö olrrruyor. Türkiye'de efektif asgan ortalama emeklilik yaşı er- keklerde 51, kadınlarda 47'ye çıkıyor. Ortalama ömür de kısa olunca, efektif asgari emeklilik yaşının yaşam beklen- rilerine oranı, uluslararası normlardan farklı çıkmıyor. Sözün özü, sosyal güvenlik sistemle- rinde bir reformdan söz edebilmek, ak- tüaryel hesap dengelerini sağlayabil- mek üzere dahi Meclis'teki hak kısttla- yan yasa, bir işe yaramayacaktır. YAPI KREDİ*DE TELEFON DEĞİŞİKLİĞt Yapı Kredi Plaza "D Blok"un yapımı tamamlandı. D Blok'ta. 22 Ocak 1999 tarihinden itibaren. Yapı Kredı Genel Mudürlüğü, " / Genel Sekreterlik. Kurumsal ve Ekonomik Araştırmalar, lletişım, Dış llişkiler, Hukuk Işleri, Kurumsal Krediler, Perakende Krediler, Taahhüt Hizmetleri ve Proje Değerlendirme, Kurumsal Bankacılık Satış/Pazarlama. Perakende Ticari Bankacılık 1. ve 4. Satış Grupları. Fınansal Anaüz ve Risk, Bireysel Bankacılık Satış/Pazarlama. Finansal Muhasebe. Kredi Kartları Satış ve Pazarlama yönetimleri ile Teftiş Kurulu Başkanlığı yer almaktadır. Yeni Te l e f on (0212)339 70 00 Yeni Faks 1EFECİLÎKANLAYIŞI 'SOSYAL GÜVENSÎZLİĞ1' BESLEDİ Sistemdeki çarpıklık katmerlenerek büyüyor HAZALATEŞÇAK1R Kamu mallannı yok pahasına özel- leştirme adı altında elden çıkarmak, kriz gerekçesiyle istihdamı daraltıp çalışanlann işine son vermek, serma- yeye teşvik adı altında kredi aktar- mak Türkiye gündemıni belirlerken. sosyal güvenlik sistemindekı denge- sizlik katmerlenerek büyümeye de- vam ediyor. AB ülkelerinde; 1997 yılında sos- yal güvenlik ve eğitim harcamalan toplam vergi yükünün ortalama yüz- de 73 'üne denk düşerken, Türkiye'de ise bu oran sadece yüzde 34'lerde kal- dı. Sıyasilerin yıllardır rantiyeliğe dö- nük olarak çalıştığını \xırgulayan uz- manlar. bunun Ozal döneminden son- ra kamu maliyesinin tefecilik anlayı- şıyla yönetilmesinden kaynaklandı- ğını belirtiyorlar. 1990-1998 yıllan arasında sosyal si- gortalar kapsamındaki nüfus oranı- nın yüzde 63'ten yüzde 82'ye çıktı- ğma dikkat çeken uzmanlar, bu ora- nm yüzde 50'den fazlasının SSK şem- siyesi altında bulunduğunu belirtiyor- lar. Sosyal sistemin dengesinin bo- zulduğunu söyleyen uzmanlar. "ts- tihdam üzerindeki vergi ve benzeri ke- sintiler, güvenlik reformu, Çahşankt- ,/m.İJ ülkelerinde; 1997 yılında sosyal güvenlik ve eğitim harcamalan, toplam vergi yükünün ortalama yüzde 73'üne denk düşerken Türkiye'de ise bu oran sadece yüzde 34'lerde kaldı ruı Tasarruftınu Teşvik Hesabı kesin- risi agırlığı giderck büyüdü ve ka> rtdt- şı çahşma ve kaçak işçilik bilinçli ola- rak teşvik edildi" açıklamasını yaptı- lar. Sağlık hizmetleri, sosyal yardım ve emeklilik sistemlen reformlannın bir arada gerçekleştirilmesinin zorunlu olduğunu kaydeden uzmanlar, mev cut emeklilik sisteminin gelecekte sürdü- rülemez olduğunu söylüyoriar. Emek- lilik yaşının Türkiye koşullannda tes- pıt edilmesinin önemine değinen uz- manlar, yaşam oranınm düşüklüğü- nün ve işsizlik düzeyinin hesaba ka- tılmasını istiyorlar. işsizlik sigortası? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanlığı tarafindan DİSK, Türk-lş, Hak- (0212) 339 60 00 Hazine ve Fon, Reklam ve Tanıtım Faaliyetieri, Idari Işler, Insan Kaynaklan İşe Alma ve Endüstriyel llişkiler, Inşaat Işleri, Emlak Işleri ve Haberleşme yönetimleri halen bulundukları Yapı Kredi Plaza "A Blok"ta göreve devam edeceklerdir. YAPINTKREDi AB 'de esnek saat uygulaması AB'nin 1993'te uygulamaya başladığı esnek sisteme göre günde 13 saate kadar çahşılabiliyor. Çalışma saati haftada da 48 saate kadar çtkabiliyor. • Çalışma ve izin dönemlerini belirlemek için dengeleme süresi belirleniyor. Bu, genel olarak 24 hafta olarak kullanılıyor, ancak 17 hafta da olabiliyor. • Normal çahşma sistenü günde 8 saate göre bir işçi 24 hafta içinde 1152 saat veya 144 işgününü çalışmış oluyor. • Çalışma saati günde lO'a çıkarsa, işçi 24 hafta içinde 115 gün çahşıyor. Buna karşıhk normal hakîannm dışmda 29 gün izin yapıyor. • Yine bir işçinin gunde 13 saat çalıştığı diişüniilürse, 24 hafta içinde 88 gün çahşıyor, 56 gün izin yapıyor. İş ve TlSK'e değerlendirmeleri için gönderilen İşsizlik Sigortası Yasa Tas- lağı üzerindeki çalışmalarda sürüyor. Taslakta, işsizlik sigortasının, bir hız- met akdiyle bir ya da birden çok iş- verene tabi olarak çahşanlan kapsa- ması öngörülüyor. İşsizlik sigortasın- dan yararlanabilmek için son 3 yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak çalışıp prim ödemiş olmak ve isten ay- nlmadan önceki son 120 gün içinde pnm ödeyerek sürekli çalışmış olmak gerekiyor. Işsız kalanlara verilecek ödenek tu- tarı, sigortalının son 4 aylık prime esas olan kazançlanna göre hesapla- nacak günlük ortalama net kazancın yüzde 50"si olarak öngörülüyor. tş- sizlik sigortası hizmetleri için bir fon oluşturulacak. Fon gelirlerinın; primler, faiz gelir- leri, idari para cezalan, diğer gelir- lerle açık vermesi durumunda devlet yardımlan oluşturulacak. İşsizlik si- gortası pnmlen. ne işçi ne işveren ne de devlete ek bır yük yükleyecek. Zo- runlu tasarruf kesintileri işsizlik si- gortası primine dönüşecek. Buna gö- re, işçiden yüzde 2, işverenden yüz- de 3 ve dev letten yüzde 2 oranmda ol- mak üzere toplam yüzde 7 oranında prim tahsil edilecek. Maliye Bakanlığı, Türkiye'nin sosyal gü- venlik alanında yaşadı- ğı açmazdan kurtulabil- mesi için emeklilikte yaş sınınnın yanı sıra ka- muda 30-35, özel sektör- de de 25-30 yıllık bir as- gari çalışrna şartını uy- gulamaya koymayı öne- riyor. Bakanlık tarafından yapılan araşbrmada, yaş- lılan korumak amacıy- la kamu yönenminde bir zorunlu sigorta sis- teminin gerekli olduğu da kaydediliyor. GOZUCUYLA TÜRKEL MİNİBAŞ Emeklilik Özelleşiyor 19 yaş dendi mi akla çocukluğun bitımi gelir. On dokuz ne 21'inci, ne de 30'uncu yaş dönümüne benzer. Onca yılda öğretilenlerie biçimlenen yaşam tarzı sihirli değnek değmişçesine birdenbire ortaya çıkar. CXin de Türkiye için böyle bir yaş dönümüydü. 80'in 24 Ocak'ında "ekonomik istikrar paketi" şeklinde doğup 12 Eylül'de yürümeye başlayan "piyasa mo- deli" 19'uncu yaşını bitirdi. Yani? • Ekonomik istikrar paketlerinin sadece bozulan ekonomik dengeleri düzenlemek adına uygulama- ya konmadığını; • Ekonomik istikrar paketleri ile otoriter rejim uy- gulamalannın doğrudan ilişkili olduğunu; • Piyasa modeli hedefine ulaşmak için kullanılan ekonomi polttika araçlannın ekonomik yapıyla bir- likte siyasal, sosyal ve kültürel yapıda yarattığı 19 yıllık dönüşümü bundan böyle daha somut bir şe- kilde algılayacağız. Kamuoyunun şimdilik dikkate almadığı "özel emeklilik fonlan" tartışması da bunun birincil öme- • Sosyal güvenlikteki birikmiş fonlann özelleşti- rilmesi ve • Özel emeklilik kurumlannın oluşturulması şek- linde ikı ayak üzerine oturan tartışma, aslında 1980'den beri Türkiye'nin gündeminde. • • • Hatırlayacağınız gibi, 12 Eylül darbesiyle sendi- kalar kapatılmış; mal, hizmet ve para piyasalannda fiyatlar serbest rekabet koşullanna göre belirlenir- ken, emek piyasası bu rekabet ortarrnnın dışmda tu- tulmuştu. Böylelikle gelir dağılımı politikalannın yö- nü de kendiligınden ortaya çıkmıştı. Nasıl mı? • Sendikalar kapatıldığından emek kesimi ücret- lerini belirleme olanağını yttirmişti. Dolayısıyla üre- timde yer alan diğer girdilerin fiyatlan yükselirken üc- retlerin ulusal gelırden aldıkları pay, kârfar lehine azalmıştı. Kısacası, gelir dağılımı emek kesimi aley- hine yenıden düzenlenmişti. • Dar ve sab'ıt geliıiilerin beslenme ve giysi gibi zorunlu gereksinımlerini düşük fiyattan karşıladık- lan Kamu tktisadi Teşebbüsleri özelleştirilmeye baş- lanmış... Böylelikle, devletin emek kesimi lehine ge- lir dağılımını düzenleme görevi ortadan kaldınlmış- tı. Özelleştirme, kamuoyuna "zarar eden KlT'lehn satılması" şeklinde tanıtıldığından eş-anlı muhale- fetin oluşması da önlenmişti. • Aynı süreçte, bır yandan emek kesimine sağlık ve emeklilik garantisi sağlayan Sosyal Sigortalar Kurumu'naaktanlan fonlardaraltıimış. dîğer yandan da kurumun iyi işlemediği. işlevlerini yitırdiği tema- sı başta medya olmak üzere tüm toplantılarda ka- muoyuna işlenmeye başlanmıştı. Bu üç boyutlu tablo 19 yıl önce oluşturulmuştur, 19 yıldır da uygulanmaktadır. Türkiye'nin demokra- si âşıklan günlük siyasetin kısır döngüsüne takılıp kaldıklan, ekonomi-siyaset-toplumsal yaşam arasın- daki bağlantılan kurmayayanaşmadıklan sürecede yaşam biçimi haline gelecektir. Oysa, buQç boyutlu tablonun oluşturulması, ka,-, pitaÛet dünyanın 30 yıllık kriz «Cfrecinin tam ortasM na.. kârlann artış hızının azalmasıyla başlayan kri- zin gelişmiş ülkelerden azgelişmişlere sıkı para po- litikalanyla aktanldığı yıllara rastlamaktadır. Uygulama alanı bulması ise: Finans piyasalann- da taze para kaynaklannın daralmasının da etkisiy- le küresel krizin yaygınlaştığı, Türkiye'de sendika- lann modasının geçtiği. SSK'nin özelleştirilmesi ge- rektiği tartışmalannın alevlendiği, IMF'nin sosyal gü- venlik reformu dayattığı 19'uncu yaş dönümüne denk gelmektedir. Kaldı ki, ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Gre- enspan'ın Ciinton'ın "önümüzdekı dönemden baş- lamak üzere bütçe fazlasının 1/3'ünü sosyal güven- lik fonlanna aktarma" hedefinin siyasi bir manipü- lasyon olduğu.. bütçeden aktanlan fonlarla zengin- leşen sosyal güvenlik rezervleriyle aslında borsayı desteklemeyi planladığını açıklaması da bunu doğ- rulamaktadır. (Financial Times, 21 Ocak 1998). Kısacası, azgelişmiş ülkelerin sosyal güvenlik fon- lannı, özellikle de emeklilik fonlannı sermaye piya- salanna aktarmak için gerekli objektif koşullar oluş- muştur. İş, finansman piyasalannın taze para gerek- sinimini sağlamak için yapılacak aktanmı gerçekleş- tirecek kanallann oluşturulmasına kalmıştır. Yanı? Re- form tanımlamasıyla sosyal guvenliğin özelleştiril- mesine! • • • Sosyal güvenlik reformuyla "özgürieşecek" emek- lilik fonlannı kurtancı gibi görenler ise, kamuoyunu ikna etmek için: • Sosyal güvenlik harcamalannın bütçe gideıie- rinin ilk sırasını oluşturduğundan, devlete artan oran- lı yük getirdiğini; • Rezervler genellikle kamu kesimi borçlanma gereksinimini karşılamak için kullanıldığından, ge- tiri düzeylerinin düşük kaldığını; • Fonlann verimli yatınm alanlannda değeriendi- rilmesiyle başta bütçe açığının daraltılması olmak üzere makro sorunlann çözümüne kaynak yaratıla- cağını ileri sürmekte.. riskler vetamiri olanaksız so- nuçlan irdelemek ise şimdilik kimsenin aklını kurca- lamamaktadır. Hem de 19 yıllık 24 Ocak deneyimi- ne rağmen! Isterseniz, özetlemeyi emeklilik fonlannın borsa- ya aktanmının iktidarerkinin yitirilme dönemlerinde "s/yası bir manipülasyon olduğunu" söyleyen ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan'a bıraka- lım. Ne de olsa o bir Amerikalı, dinleyeni boldurl. Esnek çalışmaya önce Almanlar geçti AB ülkelennde son 6 yıl- dır esnek çalışma uygulanı- yor. 1993-1994 yılında ya- şanan durgunluktan en çok etkilenen otomotiv üretici- lerinden Alman Volkswa- gen, Avrupa'da esnek ça- lışma süresini uygulayan ilk şirket oldu. Talep daralması üzerine şirket işçileri o dönemde haftada 4 gün çalışıp 3 gün izin yaptı. Bu sürede daha az kazandı. Ama kımse iş- tençıkanlmadı Bıryılson- rapazardüzelınce 5 günlük normal çahşma süresine ge- ri dönüldü. Uluslararası Ça- lışma Örgütü (ILO) sözleş- mesine göre çalışma süre- si haftada 48 saat. AB, ILO normlanna karşın birdirek- tif yayımlayarak iş sürele- rini değiştirdi. Böylece ış- çiler pazar durumuna göre haftada 60 ve günde 11 sa- attenfazlaçahşabiliyor Es- ' nek çalışma saati uygulayan Fransa'da amaç işten çıkar- malara engel olmak değil, yeni iş aianlan yaratmak. Bu ülkede "çalışma süresi cari hesaDi" adı verilen il- ginç bir sistem daha var. Yıl sonunda işçinin çalışma sa- ati normal süreyi geçmişse, işçiye, "ek izin giinü mü, erken emeklilik mi, para mı" diye sorularak seçenek sunuluvor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle