Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 OCAK 1999 PAZARTESİ
12 EKONOM
'Reform' adı altında yasalaşmayı bekleyen tasarı, sorunları daha da büyütecek
Sosyal güvenlik açmazıŞÜKRAN SONER
Ecevit hükümetinin
gündeminde bekleyen
konulardan biri de, Tür-
kiye"nin kredi notunun
düşürülmesine ve
IMFnin dayatmasına
bağlı olarak yasalaşma-
sı istenen 'Sosyal Gmen-
lik Reformu!" yasa tasa-
nsı. Söz konusu yasata-
sansının. adında yer alan
'reform'la uzaktan ya-
kından bir ilişkisi yok.
Sadece emeklilik yaş sı-
nınnın daha önce taraf-
larca uzlaşmaya vanlmı-
şın da ötesinde yükseltil-
mesini, kimi kazanılmış
sosyal güvenlik haklan-
ran geri alınmasını öngö-
riiyor. Kilıtlenmiş sos-
yal güvenlik sorunlan-
na çözüm aramıyor. De-
mokrasi ayıbı olan işsiz-
lik sıgortası başta olmak
üzere, eksik sosyal gü-
venlik hizmetlerinin ta-
mamlanmasını öngör-
müyor.
Friednch Ebert Vak-
fı, yıllardır Türkiye'nin gündeminde
olan. sıcak krizle birlikte yenıden daya-
nlan konuya ilişkin. 'Türkiye Sosyal Gü-
venlik Sistemi Reformunun Biiyüme,
Birikim ve Kamu Maliyesi Üzerine Et-
kileri' konulu yuvarlak masa toplantısı
düzenledi. Bugüne kadar konuya ilişkin
yapılmış bütün bilımsel çalışma venle-
rinin ışığında uzmanlann ortaya koy-
duklan gerçekler, sosyal güvenlik hak-
lan üzerine yapılan propagandalann tam
tersinı ortaya koyuyor.
Türkiye'de aşın haklar değil, çok ge-
nde kalmış haklar söz konusu. Tek ile-
n hak gibi göıülen erken emeklilik de.
emeklilik sonrası sigortalılıktan yarar-
lanmada OECD ülkelerinin ilerisinde
bır sonuç yaratmıyor. Kaldı ki bır tek
emeklilik yaşının yükseltilmesi, sosyal
güvenlik sisteminin aktüaryel hesapla-
nndaki bozukluğun giderilmesinde önem-
lı sonuç getirmiyor Türkiye'de siste-
min öncelikli soninlan arasında, çalışan-
lann yan yanya kayıt dışı kalmalan,
özel sektörde bu oranm üçte ikiye ka-
dar varmasi, sigortalı olanlann prrrhle-
rinin ödenmemesi, çok kötü bir sîgorta
ışletmeciliği, devletin gehrlerine el koy-
ması, kötü yönlendirmesı, devletin doğ-
rudan katkı yapmaması... gibi nedenler
sayılıyor. Başta IMF. kriz reçetelerinde
dünya ülkelerine, özellikle de yoksul
ülkelere, sonuç olarak Türkiye'ye de
yönelik dayarmanın bir ideolojik saldı-
n olduğu ortaya çıkjyor. Her ülke öze-
ii için farklı gerekçelerle, sosyal devlet
ve sosyal güvenlik sistemlerindeki ka-
Emeklilikyaşı üzerindekitaroşmayülardır sürüyor. Oysa Çalışma Bakanlığı"nın yap-
tığı bir araşörmaya göre çakşanlann ömür boyu emekli olmamalan halinde dahi 750
trihon tutanndald açık ancak 60 trilyon aşağı çekilebilecek-
zanımlardan genye gidılmesı, paranın
çıkarlannı gözeten yeni ekonomik den-
gelerin oluşturulması öngörülüyor. Ge-
lirin yoksula yönelik yeniden paylaşıl-
ması olan sosyal devlet, sosyal güven-
lik anlayışından uzaklaşılıyor. Ücretin,
vahşi kapitalizmin ölçüleri ile çalışma
karşılığı ödenen 'çıplak ücret' olarak
uygulanması hedeflenıyor. Çalışılma-
yan, çalışılamayan haller (emeklilik,
yaşhlık, hastahk, özürlülük.. gibi durum-
lar) için 'sosyal ücret' yerine. kişinin
kendi parası ile ödedıgi özel sigorta sis-
temleri, paralı sağlık, özel emeklilik,
hatta paralı eğitim gibi kavramlar yer-
leştirilmek isteniyor.
Türkiye'de daha önce yapılmış bilım-
sel çalışmalann venlerinı de toplayan Fri-
ednch Ebert toplantısı için Prof. Erinç
Yeidan ve Ahmet Kösetarafından hazır-
lanan en son rapor. Türkiye'deki sosyal
güvenlik sistemine ilişkin gerçekleri,
kamuoyunun aldatılnıasının boyutlan-
nı sergiliyor
# 1997 yılı venleri ile sistemın na-
kit açığı, milli gelinn yüzde2.5'ine ulaş-
mış bulunuyor. 2050 yılına kadar da bu
açığın yüzde 10 l'e ulaşması beklenı-
yor. Kamuoyunda bu gerçeklik. bütçe
açıklannı, ekonomik krizi yaratan neden-
lerin başında gösteriliyor Oysabaşka ül-
kelerde dev let, bütçeden, doğrudan sos-
yal güvenlik sıstemlerine yardım yapı-
yor. Yani bu bir açık değil. yapılmayan
yardım. Sosyal güvenlik sistemlerine
devletin doğrudan katkısı Avrupa Bir-
liği'nde ortalama yüzde 27.9, ABD'de
yüzde 29.5, Ingiltere'de yüzde 55.1.
0 Türkiye'deki yaş dağılımı hesap-
lanna göre her bir emekli için 9 çalışa-
nın prim ödüyor olması gerekiyor. Oy-
sa sosyal güvenlik sistemlerimizin için-
de 1 emekliye 1.9 aktif sigortalı düşü-
yor. 15 yaş üstü çalışan toplam nüfus 22.8
milyon. aktif sigortalı ise 10.6 mılyon
kişi. Sistemde yan yanya bır kaçak söz
konusu. 10.5 mılyon sigortalı 4.4 mil-
yon emekliye, 37.3 milyon bağımlı nü-
fusa bakıyor. Özel sektörde daha da va-
him bir durum var. Sigortalı sayısı yüz-
de 47 olan Türkiye ortalamasından yüz-
de 37'ye düşüyor. Sadece üçte biri si-
gorta kapsamında çalışıyor. Türkiye sos-
yal güvenlik sisteminin sorunlannın ana
1 Avrupa'da sosyal güvenlik 1
| harcamalarının dağılımı (%) |
* Cllkeler
• Beiçifca^.
Danimarka
* Almanya
Yunanistan
Ispanya
Fransa
Irlanda
Italya
Löksembung
Hollanda
Portekiz
l Ingıltere
Sağlık
33.7
28 1
40.2
24.7
35.2
34 0
37.1
31.2
39.3
44 6
44.5
31 3
Yaşhlık
45.3
34.0
41.1
66 2
40.4
43.6
28.1
62.8
46.8
37.1
40.6
41.3
Aile, Analık
Lojman
7.9
14.3
8.3
1.7
2.3
12.6
15.7
3 8
12.9
6.5
5.4
18.5
Istihdam
11.6
18.9
7.6
34
21.1
8.3
17.1
2.2
1.0
9 2
6.5
7.3
Çeşitli f
1.5 1—-
4.7 *
2.8 k 1
401 y
i.o Vâ1
-5
1 i2.0 \^n" İ
0 0 ^L f
0.0 ^B ^m
2.6 • •
3.0 I ^L>
1.6 * ü > ^
M. MF'nin dayattığı tasannın yasalaşması
halinde emeğin hakkı kısıtlanacak. Tasan.
kilitlenmiş sosyal güvenlik sorunlanna çözüm
aramıyor îşsizlik sıgortası başta olmak üzere,
eKsîk sosyal güveriîîlc hizmetlerinin
tamamlanmasını öngörmüyor.
riedrich Ebert Vakfı tarafından düzenlenen
'Türkiye Sosyal Güvenlik Sistemi Reformunun
Büyüme, Birikim ve Kamu Maliyesi Üzerine
Etkileri' konulu yuvarlak masa toplantısında
uzmanlar, sosyal güvenlik haklan üzerine
yapıian propagandalann gerçeğin tam tersini
yansıttığını ortaya koydular.
kaynağmı kayıt dışıhk,
marjinalleşme oluşturu-
yor.
• Ortodoks yaklaşı-
ma göre, fınansal ser-
bestlik tasarruf ve yatı-
nmlan geliştirecekti. Do-
layısıyla kalkınma ger-
çekleşecekti. Türkiye so-
nuçlan, pek çok dünya ül-
kesinde olduğu üzere bu-
nu yalanlıyor.
Kamu harcanabilir re-
el geliri 1987 fiyatlan
ile 1990-94 arasında 4
yılda yüzde 40 gerilerken
cari harcamalar yüzde
30 artmıştır. Kamunun
tasarruf yahnm açığı 6
yılda 4 katı büyümüştür.
Kamu kesimi borçlan-
ma gereği her yıl ürkü-
tücü boyutlarda büyü-
mektedir. Bütçe açıkla-
nnın dış kaynaklı sıcak
para ile kapanabilmesi
yüksek reel faiz-aşın de-
ğerli döviz kuru politika-
lannı zorunlu kılmakta-
dır. Bu da cari işlemler
açığını sürekli büyüt-
mektedir. Sistem, düzen
kendi krizini yaratmaktadır.
# Türkiye"de işgücü maliyetleri sü-
rekli aşağı çekilmektedır. Bunun birso-
nucuolarak kayıt dışı çalışma gelişmek-
tedir. İşgücü malıyetlerinin katmadeğer
içindekı paylan 1980'li yıllarda yüzde
37'ler düzeyinde iken 1994'te yüzde
26'ya kadar düşmüştür. Sınıflar arası
bölüşüm. gelir dağılımı çarpıklığı gi-
derek büyümektedir.
# Bır de sosyal güvenlik sistemleri-
mizin yapısal sorunlan bunlara eklen-
mektedir. Kamuoyunda bu yapısal so-
runlardan bir tek erken emeklilik üze-
nnde tartışma yapılmaktadır. Oysa Ça-
lışma Bakanlığı'nın yaptığı birçalışma.
çahşanlann ömür boyu emekli olma-
malan halinde dahi, 750 trilyon tutann-
daki açığın ancak 60 trilyon aşağı çeki-
lebileceğinı göstermektedir. Dahası,
'emekliler cenneti, 37 yaşında emekli
olunurmu?'edebiyatına karşın özellik-
le özel sektörde çahşanlann sürekli si-
gortalı iş bulamamalan. prim günlerini
tamamlayamamalan ilebağlantılı böy-
le bir gerçekleşmö olrrruyor. Türkiye'de
efektif asgan ortalama emeklilik yaşı er-
keklerde 51, kadınlarda 47'ye çıkıyor.
Ortalama ömür de kısa olunca, efektif
asgari emeklilik yaşının yaşam beklen-
rilerine oranı, uluslararası normlardan
farklı çıkmıyor.
Sözün özü, sosyal güvenlik sistemle-
rinde bir reformdan söz edebilmek, ak-
tüaryel hesap dengelerini sağlayabil-
mek üzere dahi Meclis'teki hak kısttla-
yan yasa, bir işe yaramayacaktır.
YAPI KREDİ*DE
TELEFON
DEĞİŞİKLİĞt
Yapı Kredi Plaza "D Blok"un yapımı tamamlandı.
D Blok'ta. 22 Ocak 1999 tarihinden itibaren.
Yapı Kredı Genel Mudürlüğü, " /
Genel Sekreterlik. Kurumsal ve Ekonomik
Araştırmalar, lletişım, Dış llişkiler, Hukuk Işleri,
Kurumsal Krediler, Perakende Krediler,
Taahhüt Hizmetleri ve Proje Değerlendirme,
Kurumsal Bankacılık Satış/Pazarlama. Perakende Ticari
Bankacılık 1. ve 4. Satış Grupları. Fınansal Anaüz ve Risk,
Bireysel Bankacılık Satış/Pazarlama. Finansal Muhasebe.
Kredi Kartları Satış ve Pazarlama yönetimleri ile
Teftiş Kurulu Başkanlığı yer almaktadır.
Yeni Te l e f on
(0212)339 70 00
Yeni Faks
1EFECİLÎKANLAYIŞI 'SOSYAL GÜVENSÎZLİĞ1' BESLEDİ
Sistemdeki çarpıklık
katmerlenerek büyüyor
HAZALATEŞÇAK1R
Kamu mallannı yok pahasına özel-
leştirme adı altında elden çıkarmak,
kriz gerekçesiyle istihdamı daraltıp
çalışanlann işine son vermek, serma-
yeye teşvik adı altında kredi aktar-
mak Türkiye gündemıni belirlerken.
sosyal güvenlik sistemindekı denge-
sizlik katmerlenerek büyümeye de-
vam ediyor.
AB ülkelerinde; 1997 yılında sos-
yal güvenlik ve eğitim harcamalan
toplam vergi yükünün ortalama yüz-
de 73 'üne denk düşerken, Türkiye'de
ise bu oran sadece yüzde 34'lerde kal-
dı. Sıyasilerin yıllardır rantiyeliğe dö-
nük olarak çalıştığını \xırgulayan uz-
manlar. bunun Ozal döneminden son-
ra kamu maliyesinin tefecilik anlayı-
şıyla yönetilmesinden kaynaklandı-
ğını belirtiyorlar.
1990-1998 yıllan arasında sosyal si-
gortalar kapsamındaki nüfus oranı-
nın yüzde 63'ten yüzde 82'ye çıktı-
ğma dikkat çeken uzmanlar, bu ora-
nm yüzde 50'den fazlasının SSK şem-
siyesi altında bulunduğunu belirtiyor-
lar. Sosyal sistemin dengesinin bo-
zulduğunu söyleyen uzmanlar. "ts-
tihdam üzerindeki vergi ve benzeri ke-
sintiler, güvenlik reformu, Çahşankt-
,/m.İJ ülkelerinde;
1997 yılında sosyal
güvenlik ve eğitim
harcamalan, toplam vergi
yükünün ortalama yüzde
73'üne denk düşerken
Türkiye'de ise bu oran
sadece yüzde 34'lerde kaldı
ruı Tasarruftınu Teşvik Hesabı kesin-
risi agırlığı giderck büyüdü ve ka> rtdt-
şı çahşma ve kaçak işçilik bilinçli ola-
rak teşvik edildi" açıklamasını yaptı-
lar.
Sağlık hizmetleri, sosyal yardım ve
emeklilik sistemlen reformlannın bir
arada gerçekleştirilmesinin zorunlu
olduğunu kaydeden uzmanlar, mev cut
emeklilik sisteminin gelecekte sürdü-
rülemez olduğunu söylüyoriar. Emek-
lilik yaşının Türkiye koşullannda tes-
pıt edilmesinin önemine değinen uz-
manlar, yaşam oranınm düşüklüğü-
nün ve işsizlik düzeyinin hesaba ka-
tılmasını istiyorlar.
işsizlik sigortası?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanlığı tarafindan DİSK, Türk-lş, Hak-
(0212) 339 60 00
Hazine ve Fon, Reklam ve Tanıtım Faaliyetieri, Idari Işler,
Insan Kaynaklan İşe Alma ve Endüstriyel llişkiler,
Inşaat Işleri, Emlak Işleri ve Haberleşme yönetimleri
halen bulundukları Yapı Kredi Plaza "A Blok"ta
göreve devam edeceklerdir.
YAPINTKREDi
AB 'de esnek saat uygulaması
AB'nin 1993'te uygulamaya
başladığı esnek sisteme göre
günde 13 saate kadar
çahşılabiliyor. Çalışma saati
haftada da 48 saate kadar
çtkabiliyor.
• Çalışma ve izin dönemlerini
belirlemek için dengeleme süresi
belirleniyor. Bu, genel olarak 24
hafta olarak kullanılıyor, ancak 17
hafta da olabiliyor.
• Normal çahşma sistenü günde
8 saate göre bir işçi 24 hafta içinde
1152 saat veya 144 işgününü
çalışmış oluyor.
• Çalışma saati günde lO'a
çıkarsa, işçi 24 hafta içinde 115
gün çahşıyor. Buna karşıhk
normal hakîannm dışmda 29 gün
izin yapıyor.
• Yine bir işçinin gunde 13 saat
çalıştığı diişüniilürse, 24 hafta
içinde 88 gün çahşıyor, 56 gün izin
yapıyor.
İş ve TlSK'e değerlendirmeleri için
gönderilen İşsizlik Sigortası Yasa Tas-
lağı üzerindeki çalışmalarda sürüyor.
Taslakta, işsizlik sigortasının, bir hız-
met akdiyle bir ya da birden çok iş-
verene tabi olarak çahşanlan kapsa-
ması öngörülüyor. İşsizlik sigortasın-
dan yararlanabilmek için son 3 yıl
içinde en az 600 gün sigortalı olarak
çalışıp prim ödemiş olmak ve isten ay-
nlmadan önceki son 120 gün içinde
pnm ödeyerek sürekli çalışmış olmak
gerekiyor.
Işsız kalanlara verilecek ödenek tu-
tarı, sigortalının son 4 aylık prime
esas olan kazançlanna göre hesapla-
nacak günlük ortalama net kazancın
yüzde 50"si olarak öngörülüyor. tş-
sizlik sigortası hizmetleri için bir fon
oluşturulacak.
Fon gelirlerinın; primler, faiz gelir-
leri, idari para cezalan, diğer gelir-
lerle açık vermesi durumunda devlet
yardımlan oluşturulacak. İşsizlik si-
gortası pnmlen. ne işçi ne işveren ne
de devlete ek bır yük yükleyecek. Zo-
runlu tasarruf kesintileri işsizlik si-
gortası primine dönüşecek. Buna gö-
re, işçiden yüzde 2, işverenden yüz-
de 3 ve dev letten yüzde 2 oranmda ol-
mak üzere toplam yüzde 7 oranında
prim tahsil edilecek.
Maliye Bakanlığı,
Türkiye'nin sosyal gü-
venlik alanında yaşadı-
ğı açmazdan kurtulabil-
mesi için emeklilikte yaş
sınınnın yanı sıra ka-
muda 30-35, özel sektör-
de de 25-30 yıllık bir as-
gari çalışrna şartını uy-
gulamaya koymayı öne-
riyor.
Bakanlık tarafından
yapılan araşbrmada, yaş-
lılan korumak amacıy-
la kamu yönenminde bir
zorunlu sigorta sis-
teminin gerekli olduğu
da kaydediliyor.
GOZUCUYLA
TÜRKEL MİNİBAŞ
Emeklilik Özelleşiyor
19 yaş dendi mi akla çocukluğun bitımi gelir. On
dokuz ne 21'inci, ne de 30'uncu yaş dönümüne
benzer. Onca yılda öğretilenlerie biçimlenen yaşam
tarzı sihirli değnek değmişçesine birdenbire ortaya
çıkar.
CXin de Türkiye için böyle bir yaş dönümüydü. 80'in
24 Ocak'ında "ekonomik istikrar paketi" şeklinde
doğup 12 Eylül'de yürümeye başlayan "piyasa mo-
deli" 19'uncu yaşını bitirdi. Yani?
• Ekonomik istikrar paketlerinin sadece bozulan
ekonomik dengeleri düzenlemek adına uygulama-
ya konmadığını;
• Ekonomik istikrar paketleri ile otoriter rejim uy-
gulamalannın doğrudan ilişkili olduğunu;
• Piyasa modeli hedefine ulaşmak için kullanılan
ekonomi polttika araçlannın ekonomik yapıyla bir-
likte siyasal, sosyal ve kültürel yapıda yarattığı 19
yıllık dönüşümü bundan böyle daha somut bir şe-
kilde algılayacağız.
Kamuoyunun şimdilik dikkate almadığı "özel
emeklilik fonlan" tartışması da bunun birincil öme-
• Sosyal güvenlikteki birikmiş fonlann özelleşti-
rilmesi ve
• Özel emeklilik kurumlannın oluşturulması şek-
linde ikı ayak üzerine oturan tartışma, aslında
1980'den beri Türkiye'nin gündeminde.
• • •
Hatırlayacağınız gibi, 12 Eylül darbesiyle sendi-
kalar kapatılmış; mal, hizmet ve para piyasalannda
fiyatlar serbest rekabet koşullanna göre belirlenir-
ken, emek piyasası bu rekabet ortarrnnın dışmda tu-
tulmuştu. Böylelikle gelir dağılımı politikalannın yö-
nü de kendiligınden ortaya çıkmıştı. Nasıl mı?
• Sendikalar kapatıldığından emek kesimi ücret-
lerini belirleme olanağını yttirmişti. Dolayısıyla üre-
timde yer alan diğer girdilerin fiyatlan yükselirken üc-
retlerin ulusal gelırden aldıkları pay, kârfar lehine
azalmıştı. Kısacası, gelir dağılımı emek kesimi aley-
hine yenıden düzenlenmişti.
• Dar ve sab'ıt geliıiilerin beslenme ve giysi gibi
zorunlu gereksinımlerini düşük fiyattan karşıladık-
lan Kamu tktisadi Teşebbüsleri özelleştirilmeye baş-
lanmış... Böylelikle, devletin emek kesimi lehine ge-
lir dağılımını düzenleme görevi ortadan kaldınlmış-
tı. Özelleştirme, kamuoyuna "zarar eden KlT'lehn
satılması" şeklinde tanıtıldığından eş-anlı muhale-
fetin oluşması da önlenmişti.
• Aynı süreçte, bır yandan emek kesimine sağlık
ve emeklilik garantisi sağlayan Sosyal Sigortalar
Kurumu'naaktanlan fonlardaraltıimış. dîğer yandan
da kurumun iyi işlemediği. işlevlerini yitırdiği tema-
sı başta medya olmak üzere tüm toplantılarda ka-
muoyuna işlenmeye başlanmıştı.
Bu üç boyutlu tablo 19 yıl önce oluşturulmuştur,
19 yıldır da uygulanmaktadır. Türkiye'nin demokra-
si âşıklan günlük siyasetin kısır döngüsüne takılıp
kaldıklan, ekonomi-siyaset-toplumsal yaşam arasın-
daki bağlantılan kurmayayanaşmadıklan sürecede
yaşam biçimi haline gelecektir.
Oysa, buQç boyutlu tablonun oluşturulması, ka,-,
pitaÛet dünyanın 30 yıllık kriz «Cfrecinin tam ortasM
na.. kârlann artış hızının azalmasıyla başlayan kri-
zin gelişmiş ülkelerden azgelişmişlere sıkı para po-
litikalanyla aktanldığı yıllara rastlamaktadır.
Uygulama alanı bulması ise: Finans piyasalann-
da taze para kaynaklannın daralmasının da etkisiy-
le küresel krizin yaygınlaştığı, Türkiye'de sendika-
lann modasının geçtiği. SSK'nin özelleştirilmesi ge-
rektiği tartışmalannın alevlendiği, IMF'nin sosyal gü-
venlik reformu dayattığı 19'uncu yaş dönümüne
denk gelmektedir.
Kaldı ki, ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Gre-
enspan'ın Ciinton'ın "önümüzdekı dönemden baş-
lamak üzere bütçe fazlasının 1/3'ünü sosyal güven-
lik fonlanna aktarma" hedefinin siyasi bir manipü-
lasyon olduğu.. bütçeden aktanlan fonlarla zengin-
leşen sosyal güvenlik rezervleriyle aslında borsayı
desteklemeyi planladığını açıklaması da bunu doğ-
rulamaktadır. (Financial Times, 21 Ocak 1998).
Kısacası, azgelişmiş ülkelerin sosyal güvenlik fon-
lannı, özellikle de emeklilik fonlannı sermaye piya-
salanna aktarmak için gerekli objektif koşullar oluş-
muştur. İş, finansman piyasalannın taze para gerek-
sinimini sağlamak için yapılacak aktanmı gerçekleş-
tirecek kanallann oluşturulmasına kalmıştır. Yanı? Re-
form tanımlamasıyla sosyal guvenliğin özelleştiril-
mesine!
• • •
Sosyal güvenlik reformuyla "özgürieşecek" emek-
lilik fonlannı kurtancı gibi görenler ise, kamuoyunu
ikna etmek için:
• Sosyal güvenlik harcamalannın bütçe gideıie-
rinin ilk sırasını oluşturduğundan, devlete artan oran-
lı yük getirdiğini;
• Rezervler genellikle kamu kesimi borçlanma
gereksinimini karşılamak için kullanıldığından, ge-
tiri düzeylerinin düşük kaldığını;
• Fonlann verimli yatınm alanlannda değeriendi-
rilmesiyle başta bütçe açığının daraltılması olmak
üzere makro sorunlann çözümüne kaynak yaratıla-
cağını ileri sürmekte.. riskler vetamiri olanaksız so-
nuçlan irdelemek ise şimdilik kimsenin aklını kurca-
lamamaktadır. Hem de 19 yıllık 24 Ocak deneyimi-
ne rağmen!
Isterseniz, özetlemeyi emeklilik fonlannın borsa-
ya aktanmının iktidarerkinin yitirilme dönemlerinde
"s/yası bir manipülasyon olduğunu" söyleyen ABD
Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan'a bıraka-
lım. Ne de olsa o bir Amerikalı, dinleyeni boldurl.
Esnek çalışmaya
önce Almanlar geçti
AB ülkelennde son 6 yıl-
dır esnek çalışma uygulanı-
yor. 1993-1994 yılında ya-
şanan durgunluktan en çok
etkilenen otomotiv üretici-
lerinden Alman Volkswa-
gen, Avrupa'da esnek ça-
lışma süresini uygulayan
ilk şirket oldu.
Talep daralması üzerine
şirket işçileri o dönemde
haftada 4 gün çalışıp 3 gün
izin yaptı. Bu sürede daha
az kazandı. Ama kımse iş-
tençıkanlmadı Bıryılson-
rapazardüzelınce 5 günlük
normal çahşma süresine ge-
ri dönüldü. Uluslararası Ça-
lışma Örgütü (ILO) sözleş-
mesine göre çalışma süre-
si haftada 48 saat. AB, ILO
normlanna karşın birdirek-
tif yayımlayarak iş sürele-
rini değiştirdi. Böylece ış-
çiler pazar durumuna göre
haftada 60 ve günde 11 sa-
attenfazlaçahşabiliyor Es-
' nek çalışma saati uygulayan
Fransa'da amaç işten çıkar-
malara engel olmak değil,
yeni iş aianlan yaratmak.
Bu ülkede "çalışma süresi
cari hesaDi" adı verilen il-
ginç bir sistem daha var. Yıl
sonunda işçinin çalışma sa-
ati normal süreyi geçmişse,
işçiye, "ek izin giinü mü,
erken emeklilik mi, para
mı" diye sorularak seçenek
sunuluvor.