28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 OCAK -999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Prof. Tolga Yarman, Ikitelli'deki kazanın nükleer kültürümüzü ortaya koyduğunu söyledi 6 Kaza değüflkeDiğiıısonucu'• Nükleer fîzik uzmanı Prof. Dr. Tdga Yarman, meydana gtlen kazada Türkıye Atom Enerjisi Kurumu'nuı operasyonu başanyla ncktaladığını, ancak bu chırumun TAEK'in başanh oldığu anlamına gelmeyecegni de vurguladı. SAADETUSLL Nükleer Fizık Uzmanı Prof. Dr. Tolga Yarman, Ikitelli'deki radyoaktif kazanın nükleer kültürümüzü ortaya koyduğuna dik- kat çekti. Yarman. kazaya neden olan K.o- balt 60'ın fevkalade yararlı bır kaynak ol- duğunu da belirterek '•Alın kullanın, araş- ürmalannızda deferiendirin" dıyekonuş- tu. TAEK Başkanı Cengiz Yalçın i'se Kobalt 60'ın araştırmalarda kullanılması fikrini saçma olarak değerlendırdi. Tolga Yarman. Ikitellı'de ikı hurdacınm Ko- balt 60'ın çevresindekı kurşun zırhı kesme- si sonucu meydana gelen kazada Türkıye Atom Enerjisi K.urumu'nun (TAEK.) operas- yonu başanyla noktaladığını söyledi ve ça- İışanlan kutladı. Ancak bu durumun TA- EK1 in başanh olduğu anlamına gelmeyece- ğini de vurgulayan Yarman, "Şu >ar Id TA- EK yetkilileri binarun nasıl çöktüğüne ta- mamcn göz yumup. enkazın hangi başany- la ortadan kaldınldığına ağırlık veriyoriar. Bunu japarken teknik demeçlerinde sav- rukluk sergüi>uriar. Bunlan ayıpiftorum " dı- >e konuştu. Yetkililenn sorunu Kobalt kay- nağının hurdacıya gitmesi ve işçılenn bunu parçalaması olarak gördüğünü belirten Prof. Yarman, şöyle devam etti: "Devlet kabnda ayan bu kadar bozuk, al- Ikitelli'deki nükleer kazanın asıl nedeninin, 'kurallara uymama hastalığı' olduğu belirtildi Tabip Odası TAEKM sorumlu tııttııİstanbul Haber Servisi - Istanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi ve Küçükçek- mece Sağliı Grup Başkanı Doç. Dr. Mithat Kıyak, tkjtelli'de rneydana gelen radyasyon kazasında Türkiye Atom Enerjisi Kuru- mu'nun (TAEK) da sorumluhığu bulundu- gunu öne sürerek bu konuda TAEK'nin pa- yınm soruşturulmasım talep etti. tstanbu] Tabip Odası Yönetün Kurulu, dün Ikitelli'de meydana gelen kazayla ilgi- li olarak basın toplanüsı düzenledi. Doç. Mithat Kıyak, böylesine önemli bir kazanı- nın asıl nedeninin, "kuraBara uymama has- tabğT olduğuna işaret etti. Bu olayda birinci derecede sorumlulu- ğun. Kobalt 60 kaynağını ithal eden firma- ya ait olduğunu belirten Doç. Dr. Kıyak, "Ancak denetieyici birim olarak Türîdye Atom Enerjisi Kurumu'nun ihmalinin bu- lunduğunu düşünüyoruz ve bu konuda TA- EK'in sorumluluk payının soruştunılmaa- nı talepedryoruz'dedı TAEK'yı *Radyas- yonGü\«nliği YönetmeBğj"ndekı sorumlu- İuklarını ve yetkilerini kullanmaya davet eden Doç. Kıyak, meslektaşlanna da hasta muayene ederken artık radyasyon hastalığı olasılığını da düşünmelerini önerdi. Kıyak şövle devam etti: "Kobalt 60'tan kaynaklanan radyasyo- mın,e)ektromam«tikrad>as)ODoiduğunun, sadece kaynak çevresinde bulunanlara za- rar venfiğiııin ve kaynak ortadan kaldıni- dığında radyasyoo kaknadtğuunbflmmesi ge- rekir. Ayrıca Kobait 60'tan kaynaklanan radyasyona maruz kalan Itişiler radyasyon yaymaz ve yiyecek ve içeceklerte radyasyon yayılmaz. Radyasyona maruz kalan kişüer, hiçbir hastalık belirtileri olmasa da en az 5 yıl düzenli arahkJarla sağhk koDtroUerini yaptırmalan gcrekir." 'Nfikteer teknotoji güvenü değjT Çevxe lçjn Hekimler Dernegi Genel Sck- reteri Dr. Ûmit Şahin de, olayın nükler tek- nolojinin hiçbir şeklinın güvenü olmayaca- ğını bir kez daha gösterdiğini söyledi. Rad- yasyonun düşük dozu olmadığını ve en önemli sağlık etkisinin uzun vadede ortaya çıktığını söyleyen Şahin,olayın rneydana gel- diği yerde yaşayan insanlann bilgilendiril- mesı, sağlık taramasının düzenli aralıklar- la sürdürüleceği güvencesinin verilmesi ve olayın boyutlanm aşan panik havasmm en- gellenmesinm önemine dikkat çekti. Istanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Or- han Anoğul da kazada en önemli şeyin gö- revin ihmai edilmesi olduğunu belirterek yurda girişinden itibaren Kobalt 60 kayna- ğınm izlenmemişolmasının düşündürücü ol- duğunu söyledi. Trafik kazaları tkigunun bilançosu: 34ÖİÜ Haber Merkezi - Bayram tatıliyle birlikte yollar yine kan gölüne dön- dü. Dün ve önceki günkü kazalarda toplam 34 kişi hayatını kaybederken 65 kışi de yaralandı. Yurdun çeşitli yer- lerindekı kazalarda dün 9 kişi öldü. Bolu Gölyaka Hacıkadm mevki- indeki kazada, 1 kişi öldü. 2 kişi ya- ralandı. Niğde-Ulukışla yolunda kam- yonla otomobil çarpıştı. 1 kışi haya- tını kaybetti. Kayseri-Adana karayo- lunda takla atan otomobil yanınca 1 kişi öldü. Manisa'nın Kırkağaç ılçe- sindeki kazada 1 kişi öldü, 3 kişi ya- ralandı. Erzurum Pasinler'de mey- dana gelen kazada 5 kişi yaralandı. Er- zincan'ın Tercan ılçesindeki kazada ise 2 kişi yaralandı. Giresun'daki tra- fık kazasında da 1 kişi öldü. Kayse- ri'de devrilen kamyonetteki sürücü hayatını kaybetti. Ankara'da, özel halk otobüsü ya- yayaçarptı.yayakurtanlamadı. Kon- ya-Isparta karayolunda kamyon dev- rildi, 1 kişi öldü, 4 kişi yaralandı. Bayram trafiği eziyet oldu 9 giinlük bay ram tatilini kent dışında geçirmek isteyenler karayollannı ki- BtJedL İstanbul Ankara otobaıunda gişe giriş ve çıkişlannda uzun kuyruk- lar oluştu. Şeker Bayramı öneesinde Ankara genelinde yapılan asa>iş de- netimlerinde. 352 şüpheli şahıs yakalanırken, trafik kurallanna uymayan sürücülere toplam 1 mihar 690 mihon ceza kesildi. Çeşitli suçlardan ara- nan 18 kişinin vakalandiğı uygulamalarda. 19 işyerine de ceza kesildL Biri alkollü, diğeri ehli\etsiz araç kullanan 2 kişinin de yakalandığı denetimler- de, 17 araç trafikten men edildi, 258 araca ceza uygulandı. trafik kurallanna uymayan sürücülere 1 mihar 690 mihon 900 bin lira para cezası kesildi. gdama veyorumlama, kamuoyunadönük bir takdim şekli düşünemiyorum. Meseleier ora- da başlamıyor. Mesele radvoakrif maddenin hastaneden çıkıp TAEK'in dikkatinden kaçmasıyla >e korkanm kimse aksini söyle- yemcvccektir. iigililerin ağır ihmali uzantKm- da ortaya çıkı\or. Bana " Kurumu tümden niye eleştinyorsun" di>e soru>orlar. Kurum- daki değerli ekmanlan tümden eleştinniş değOim. Devletteki çeteJeri eleştirmek dev- letin kurumsalhğına sakün değildir. Hem kurumu bu halegetireceksin hem de bö>- leilkel birfacia karşcsuıda si- zi eleştirenleri sanki vanlış bir şe> \api\oiiarmis gibi göstereceksin. Böv lesi bir ta- vır facia\a neden olan, ilkel ve ehlhet özürlü bir yöae- tim anla>ışının dtvamıdır. Meseie sadece bugunün de- ğil. Yıllardır bövle gelmiş. Ama böyle gitnieyeceği an- iaşdıyor.*1 Tolga Yarman. TAEK yet- kılilerinın kendilennin ola- yı "skandal" olarak nitele- dıklennı de anımsatarak bır- çok kışının cıddi olarak ra- hatsızlanmasma yol açan bir maddeden 'işlevini bitirmiş' gibi bahsetmenin yanlışlı- ğma dikkat çekti. tlgililerin ehliyetlerınin eksiklığinin başka birboyutunu daha Vur- gulayan Prof. Yarman, şun- lan söyledi: "BuısjnkajTia- ğı halen benim yapnğım be- Brlemckrdoğrulhısunda yu- varlak 500 curie ci^annda birışın etkiniiktaşımaktadır. Bu ka> naktan işçikrin > al- nızca birkaç gün aldıklan ölümcül doza vakın. Bu bt- zim doğadan bir >ılda aldı- ğunızradyasyvnun bin, 2 bin belki de 3 bin kaüdır. Şimdi bu kaynak yetkililerin bo- zuk deyişiyle yan ömrü bit- tiği için ekden çıkarülmışnuş. Yıne \etkililerin devişh lc gö- mülüp bertaraf edikcekmiş. Gerçekten çok \adırgıyo- rum. Kaynak şimdi bulun- du ama 92'de elden çıkartü- nuş. Bundan 8 yıl önceki et- kinliği 1.500 curie've yakut- dır. Bu şiddette bir kavna- gın nasıl elden çıkartıidı^nı antamakihtiyaaiMafrım.» '•" ;r Yarariı bir madde' H U K U M E T L E R H A L K I K A N D I R D I Hepsi söz verdi5 YÖK'ü kaldırmadı YUSUFZfVAAY 12 Eylül'den bu yana kurulan tüm hükü- metler, YÖK'ün merkezi, bürokratik yapı- sını değiştirmeyı ve üniversiteleri özerkleş- tirmeyi vaat etmelerine karşın hiçbiri bu va- atlerini gerçekleştirmedi. YÖK'ün merke- zi yapısı nedeniyle 21. yüzyıla girmeye ha- zırlanan Türkiye'de üniversıteler, bilimsel özerkliğe uzaktan bakıyor. ANASOL-D ola- rak bilınen 55. hükümetın vaadi, üniversite- de "tamözerknk'' olmasına karşın YÖK Di- siplin Yönetmeliğf nde yaptığı değişiklikJe YÖKe"tamba|unnlık; i oluşturdu. 12 Eylül cuntası tarafından 6 Kasım 1981 "de kurulan YÖK sistemi. 12 Eylül hü- kümeti olan Bülent Ulusu'nun başbakanlı- ğındaki Türkiye Cumhuriyeti tarihinin 44. hükümeti ile 45. hükümet olan 1. Özal hü- kümeti tarafindan yerleştirildi. Türkij'e Cum- huriyeti'nin 46. hükümeti olan. zamanın ANAP Genel Başkanı Turgut Özal'm baş- bakanlığmda kurulan ve 21 Aralık 1987-9 Kasım 1989 tarihleri arasında iktıdarda ka- lan 2. Özal hükümeti, programında, YÖK Ka- nunu'nun günün koşullanna göre değiştiri- leceğini vaat etmişti. Ancak bu hükümet. • 12 Eylül cuntasının üniversitelerin bilimsel özerkliğini ortadan kaldıran ve üniversiteleri merkezi denetim altma alan YÖK, 12 Eylül'den sonra kurulan tüm hükümetlerin "yeniden düzenleyeceğini" ya da "kaldıracağı" vaatlerine karşın 21. >'üzyıla girerken varlığını sürdürüyor. YOK'ün yapısını değıştırmedi. Daha sonra gelen 47. hükümet, zamanın ANAP Genel Başkanı Yılduim Akbulut'un başbakanlığında kuruldu. Akbulut hüküme- ti 9 Kasım 1989-23 Hazıran 1991 tarihlen arasında ıktıdarda kahrken programında "Bugüne kadar yapüan u> gulamalar ve so- nuçlan değeriendirilerek. ^'ÖK Kanunu gü- nün şartianna göre değistirilecektir'' denit- mesıne karşın vaadını gerçekieştirmedı. ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz'ın başbakanlığında kurulan 48. hükümet 23 Hazıran 1991-20 Kasım 1991 tarihleri ara- sında iktidarda kaldı. Bu hükümetin prog- ramında da yıne "Bugüne kadar \apilan uy- gulamalarve sonuçlan ışığında YÖK Kanu- nu yeniden değerlendirikcekrjr" denilıyor- du. Ancak yine vaat tutulmadı. Zamanın DYP Genel Başkanı Sükvman Demirel' in kurduğu, 20 Kasım 1991 -25 Ha- ziran 1993 tarihleri arasında iktidarda kalan 49. hükümet de programına köklü bir üni- versıte reformu ıle ünıversitelere bilimsel ve yönetsel özerklık tanıma \aadinı koy- muştu. Programında YÖK sısteminı kaldı- rarak, yükseköğretım kurumlannın kendi ıçlennden seçtiklen organlareliyle yönetil- mesinı sağlayacağını ve üniversitenin özerk olacağını vaat etmesine karşın bu vaatler gerçekleştırilmedi. DYP Genel Başkanı Tan- su ÇiDer'in kurduğu ve 1. Çiller hükümeti olarak anılan 50. hükümet. 25 Haziran 1993- 6 Mart 1996 tarihleri arasında iktidarda kal- dı. Bu hükümetın de programında bilimsel kurumlann özerkliğinin. demokratikleşme ıçm kaçmılmaz oldugu vurgulanıyordu. An- cak buvaatleryinegerçekleştirilmedi. Tan- su Çiller'in başbakanlığında kurulan, ancak güvenoyu alamadığı için 5 Ekim 1995-30 Ekim 1995 tarihleri arasında kısa bir ömür süren 2. Çiller hükümetinın programında yalnızca YÖK Kanunu'nda rekabeti öngö- ren değişiklikler öngörülmüştü. Daha sonra kunilan 3. Çiller hükümeti 52. hükümet olurken, güvenoyu alamayan bir önceki Çiller hükümetinin programını sür- dürerek 30 Ekim 1995-6 Mart 1996 tarihle- ri arasında iktidarda kalabildi.Daha sonra Mesut Yılmaz'm başbakanlığında kurulan 53. hükümet 6 Mart 1996-28~Hazıran 1996 tarihleri arasında iktidarda kaldı. Bu hükü- metın programında da YÖK'ün sadece ko- ordınasyon işlevi görecek bir yapıya kavuş- turulacağı vaat edilmesıne karşuı vaat ger- çekleştinlmedi. Kapatılan RP'nın Genel Başkanı Necmet- tin Erbakan'ın başbakanlığında kurulan RE- FAHY'OL hükümetinin programında YÖK'ün sadece üniversıteler arasında koordinasyon ışlevı olan bir kuruma dönüştürüleceğı va- at edılmesine karşın yerine getırilmedı. Da- ha sonra Mesut Yılmaz'ın başbakanhğında kurulan 55. hükümet ANASOL-D'nin hü- kümet programında da YÖK'ün üniversite- ler arasında eşgüdüm kurumuna dönüştürü- leceğı ve üniversitelerin "tamözerküge" ka- vuşturulacağı vaat edildi. Ancak tam aksı- ne YÖK'ün Disiplin Yönetmeliği'nde yapı- lan değişiklıkle merkeziliği arttınlarak bilim- sel özerklık üniversıteden daha da uzaklaş- tınldı. Prof. Yarman, Kobalt 60'ın fevkalade yararlı bır kaynak olduğunu ileri süre- rek şunlan dedi: "Alın kullanın. arastırma- lannızda değerlendirin. Ey TAEK. bu hazine> i niye de\'- rahnı>orsun? Dahao zaman bundan >ararlannıa>ı dü- şünmüvorsun. Üsteiikkar- şılıksu edineceğin bir kay- nak. Öyle olsa bürün bu be- la başımıza geuneyecek. Ey bu kay nağı devTalan firma. Sen ticaret yapmıvor mu- sun? De\ raklığın define. Bu- nu neden depona atiyorsun, eskimeye bırakı\orsun. Bu defineyi hadi ruttunuz. bek- lettiniz. eskittiniz. Ama hâ- lâciddiölçüde para ederken, nasıl olup da dolarlaria öz- deş kürilerini 10 mil>ona hurdacıya bırakıvorsun?" tkıtellı'dekı kazanın nük- leer kültürümüzü ortaya koy- duğunu da ifade eden Tolga Yarman. sözlerini şöyle nok- taladı:"Böyle bir yönetim, böyle bir örgütknme. böyle birzihniyede biz(gerekli nü- dir, gereksiz midir sorusunu da bir tarafa buakarak söy- lüyorum) nükleersantral se- rüvenine sürükiensek,bu an- cak macera olur." TAEK Başkanı Cengiz Yalçın ise Kobalt 60' ın araş- tırmalarda kullanılması fik- nni "saçma" olarak değer- lendirdi. Yalçın. "Bu mad- denin yanına büe yaklaşa- mıyorsunuz. Kobalt60 stan- dartbiraraştırma araa deği. Ancak özel birdizaynla kul- larulabilir" dedi. AYDINLANMA EMRE KONGAR TÜPkiyeye Erdal İnönü İstanbula Oktay Ekinci Nereye gıtsem önümü kesiyorlar "Kime oyve- receğiz?" "Kime oy vereceğınizi bilemem ama yamyam- lara oy vermeytn" diyorum. "Bunlann hepsiyamyam" diye yanıt veriyoriar. Gerçekten de son günlerde gerek hükümetin kurulması gerekse belediye başkan adaylannın saptanması sırasında olup bitenler halkın "bunla- nn hepsi yamyam" kanısını pekiştirdi. Ben de sürekli olarak "Yamyamlara oy venve- yin" demekten sıkıldim ve hiç olmazsa olumlu bir- ıki isim soylemek ıstıyorum: Işte size oy verılebilecek iki kişi: Cumhurbaşkanlığı için Erdal inönü, Istanbul Belediye Başkanlığı için Oktay Ekinci. Erdal İnönü, her anlamda kırlenen bir toplum- da, hukukun egemenliğinden uzaklaşan kamu ya- şamında, "demokratik hukuk devletinin" ilkeleri- ni ödün vermeden uygulatacak ve elindeki gücü, bireysel çıkarları için kötüye kullanmayacak bir güzel insan. Doğanın ve toplumun "normal sınırlannı" zorla- mayacak denli akıllı bır fızikçi. Misyonunu tamamladığına inandığı anda politi- kadan çekilebilme erdemını gösterebilmiş bir lider. Üstelik artık siyasal bakımdan da çok deney ka- zanmış bir bilge. Gözü dünya malında olmayan bir siyasetçi. Siyasal yaşamı sırastnda kendısıne yönettilen, "ye- terince yönlendirici olmamak" ya da "hukuka ve demokrasiye fazla bağlı olmak" veya "gereğinden fazla yumuşak davranmak" gibi eleştiriler, paria- menter sistem içındekı Cumhurbaşkanlığı maka- mı söz konusu olduğunda. birdenbire birer "ilave erdem" haline geliyor. Çünkü bugün gereksinme duyduğumuz Cum- hurbaşkanı, "parlamenter sistemi işletecek olan " bir politikacı kimlığı ile, rejimi egip bükmeyecek, düzenı kilitleyerek "başkanlık sistemi" propagan- dasına alet etmeyecek bir kişi olmalı. Aynca, bunlara ek olarak, Erdal Inönü'nün Cum- hurbaşkanlığı, üzerımize bir karabasan gibi çöken "mafya-politikacı-deviet-tarikat-tıcaret"beşgeni- nin çözülmesinde, bugüne dek atılan bazı olumlu adımların sürmesini de sağlayacaktır diye düşü- nüyorum. Gelelim, dünyanın incisi olan ama, yağmalana yağmalana değersız bır çakıl taşına dönmekte olan Istanbul'urrıuza. Evren-Özal-Dalan döneminde doruğa çıkan "talan" ile yok olmakta olan. ama hâlâ sahip ol- duğu değerlerle ağızlarından salyalar akıtan poli- tikacılann ıştahlannı kabartmaya devam eden Is- tanbul'umuza. Bu kente, onu yağmalamak için değil, onu ko- rumak için başkan seçılmek isteyen birine gerek- sinmemiz var. Istanbul, sadeca Istanbullulann değil. Tüm Türkiye'ye, hatta dünyaya ait. Çünkü, böyle bir doğa ve tarih harikast, dünya- nın başka bir yerinde yok. Işte böyle bir mücevheri. sadece dürüstlükle yö- netmek de olanaklı değildir. Çünkü Istanbul şu anda sıstemin vahşi niteliğin- den gelen yağma dolayısıyla o denli karışık ve kar- maşık süreç ve olaylarla kördüğüm olmuş halde ki, buna müdahale, tam bir dürüstlük ve gerçek bir özverinin yanında ancak çok derin bir uzman- lık ile sonuca ulaşabilir. Oktay Ekinci, tüm yaşamını kentsel planlama sorunlanna ve mesleğiyle ilgili sıvıl toplum örgüt- lerinin yönetimine adamış genç, dinamik ve kent yönetimi alanında, hem ulusal hem de kentsel dü- zeyde inanılmaz birikim sahibi bir insandır. Bilgisi ve becerısi, pek çok projede kanıtlanmış- tır. Sadece hırsızlık karşıtlığı anlamında değil, aynı zamanda entelektüel alandakı namusu ve dürüst- lüğü, yıllarını verdiği sıvıl toplum örgütlerindeki yö- neticiliği döneminde defafarca sınavdan geçmiş- tir. • • • Şimdi diyeceksiniz ki, "Cumhurbaşkanı'nı biz seçmiyomz, Meclıs seçiyor. Belediye başkan aday- larını ise halk değil, partiler belirlıyor. Sen bize uy- gulanma olanağı olmayan önenlerde bulunuyor- sun." Işte işin sırn da zaten burada. Bana, "Bunlann hepsi yamyam, hangısıneoyve- relim" deyip kaderinize küseceğinize bıraz hare- ketlenin. Örgütlenin. Eyleme geçin. Batı'da bunun binlerce örneği var. "İnönü 'yü Cumhurbaşkanı seçtirme" komitele- ri kurun. "Oktay Ekinci Istanbul'a başkan olmalı" eylem- leri başlatın. Faks zincirleri oluşturun. llanlar verin. r » v Açıkhava ve kapalı salon toplantılan düzenleyin. Ve unutmayın, ya seçimtere maddi ve manevi ağır- lığınızı koyarsınız ya da oturup seçimlerden son- ra yamyamlann sizı çiğ çığ yemesıni beklersiniz. web sayfası: http://remzi.com.tr/yazar.html Yönetim Kurulu Üyemiz Değerli insan, sevgili arkadaşımız ERGUN BALCI yı yitirdik. Üzüntümüz büyüktür. Ailesine ve acısını paylaşan tüm dostlara başsağılığı dileriz. CUMHURİYET VAKFI YÖNETİM KURULU CAND1IZ ARKADAŞIMIZ YUSUF YEŞtLBAŞ 1974-... Geçici aynlık bizimkisi llk yaz çiçeğine gebesin Ağıtlar yakmayacağız adına Sen ölmedin ölmeyeceksin Can canım canımız Hazır koynumuzdaki yerin Gün olacak gecikmiş çocuk gibi Bağıra çağıra geleceksin... Seni unutmayacağız. Arkadaşların VEFAT ve TEŞEKKUR Aile büyüğümüz HAC1 MUSTAFA BANKAOĞLUnu kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Hastalığı esnasında her türlü tıbbi ve insani desteğini eksik etmeyen Yedikule Göğüs Hastahklan Hastanesi doktorlan, Doç Dr FjEDAİ BARCAN, Uzm Dr GÜLCİHAN ÖZKAY, As. Dr. ELİF ERCAN ve tüm personeli ile son günlerini geçirdiği VKV Amerikan Hastanesi Yoğun Bakım Servisi hemşire ve personeline Prof MOtZ BEHAR ve Uzm. Dr. İSMAİL HACFya sonsuz şükranlarımızı sunanz. BAİVKAOĞLU AİLESİ GEBZE1. ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1994 297 Karar No: 1998-325 Davacı Musa lldeş, Osman lldeş \es. vekılı A\ tlter Özdemır tarafından, davalılar Safaş SafPlastik San Tıc. A$. Gebze Belediye Başkanlıfı, Fatma Çi- ğıt. Mustafa Hoşsöz ve Firdevs Hossöz aleyhıne hâkımlıgımızde açılan müda- halenuı önlenmesı ve kal davasmın mahkememızde yapılan açık yargılaması sonunda. mahkememızee. davanın kabulü ıle Gebze Osman Yıldız Mah. pafla no 30 L- IV-b, ada 1874. 2 sayılı da\acılara ait parsel ûzennde bulunan davalı şırketın yapıtınm bır bölümü tapu fen memurunun dosyaya ıbraz etmış olduğu ölyeklı krokısinde kırmızı kalemle bo>alı A- harfi ıle ışaretlı 295.73 m2. yüzöl- çümlü \enn davacı tarafça depo edılmış olan 998.773.200 TL bedellı mukabı- lınde davacılara aıdiyetlennm tapu ka> ıtlanmn hısselen oranmda tespıtıne, y a- pıtm bedelının davalı şırket tarafindan müracaat haiinde ödenmesıne, hüküm fıkrasının bır suretımn tapu fen memuru bılırkışı ölçeklı krokısmın bır suretiv- le bırlikte karann kesınleşmesmın bekienmeksızın tapu sicıl müdürlû|ûne gön- denlerek tapu kaydma şerh konulmastna, 492 sayılı Harçlar Yasası uyannca pesın alınan harcm mahsubu ıle bakıve 35.395 83 7 .-lıra harcm davacıdan tah- sılıne. Davacı, kendısinı vekille temsıl ettırdığınden da\a tanhınde yürürlûkte bulunan avukatlık ücret tarifesı uyannca hesaplanan 19.637.732 TL nıspı har- cm davalıdanalmarakda\acı>a\enlmesıne. 35 595 837. TLharç ıle davacı ve- kıli larafindan budava sebebi)le >apılan toplam 10.647 OOO.-TL )argılama gı- denmn davalıdan alınarak da\ acıya \ enlmesıne Yargıta> yolu açık olmak üze- re karar venlmıştır. Osman Yılmaz Mahallesı. Gebze adresınde mükım \e Sa- fas Saf Plastik Sanayıı. Ankara Asfaltı. Çayıro\a Gebze adresmde bulunan da- valılar. Fatma Çıgit- Mustafa Hossöz \e Fırde\s Hoşsözün adresleri tûm ara- malara ragmen bulunamadıgından \e adreslen meçhul kalmıs. olduğundan. mahkeme ılammın bu davalılara teblıgat yenne kaım olmak üzere ılanen teblı- ğıne, Teblığın ılan tanhınden itibaren 7 gün sonra yapılmış savilmasına ve 15 gün ıçınde temyız edılmedığı takdırde hükmün kesınleşeceğı hususu ılan olunur. 29.9.1998 Basın: 1455
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle