Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 OCAK 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Vasıf Kortun'un küratörlüğünü üstlendiği 'Karma Resim Sergisi' Galatea Sanat Galerisi'nde
Birbirine karsılık veren işlerESRA ALİÇAVUŞOĞLU
Vasıf Kortun'un küratörlüğünü üst-
lendiği 'Karma Resim Sergisi', Gala-
tea Sanat Galerisi'nde, Neriman Polat,
Halil Albndere, Serkan Özkaya. Vahit
Tuna, Seiim BirseL Hakan Onur. Canan
ŞenoL, Aydan Murtezaoğlu, Gülçin Ak-
soy'un işlerini bır araya getınyor.
3 Şubat tarihine dek sürecek olan
serginin sanatçılanndan altısı ikili grup-
lar halinde çalıştılar. Toplam üç bölüm-
den oluşan sergide, çalışmanın biçım
ve yönü her ikili grubun kendi arasın-
da tayiniyle oluşru. Diğer üç sanatçtnm
sergiye katılımı ise, üç bölüme yaptık-
lan eklemelerle gerçekleşıyor. Sanat-
çılardan biri yapılan iş üzerine 'yonım
yapmak', biri 'çerçevelemek'. biri ise
'kesintiyeuğratmak' üzere katılımlan-
nı tarif ediyorlar.
'Aldatıcı bir başhk...'
Canan Şenol ve Vahit Tuna'nın üçün-
cü kişisi Hakan Onur; Serkan Özkaya
ve Halil Altındere'nin üçüncü kişi Se-
lim Birsel; Neriman Polat ve Gülçin
Aksoy'un üçüncü kişisını ise Aydan
Murtezaoğlu oluşturuyor.
Bu isimlerin gruplandınlmasıyla bir
tansiyon, gerilim ve değişik bir çalış-
mabiçimi yaratılmaya çalışılıyor. İki-
li gruplar halinde çahşmalannı gerçek-
leştiren genç sanatçılara, yaş ve bakış
açılan farklı sanatçılar eşlık ediyor.
Sergideki işlerin düşünülmesi sırasın-
da şeffaflık, açıklık ve paylaşma öngö-
rülüyor. Eklemeler de, bitmiş işler üze-
rine değil, düşünme süreçleri üzenne
kurulu... Sanatçıların ışleri arasında
herhangi bir ilinti olmadığını söyleyen
Vasıf Kortun, bunun için özel bır çaba
göstermediklerini belirtiyor. Aslında
sergi davetiyesiyle olduğu kadar adıy-
la da dikkat çekiyor. Vahit Tuna'mn ta-
sanmını yaptıgı davetiyede isimlerin
birbirine kanşması söz konusu. İsim-
lerin (imzalann) kanşmasıyla karma
bir durum ortaya çıkıyor. 'Karma Re-
siın Sergisi' başlığı ise belli bir ironiyi
• Bir tansiyon, gerilim ve değişik bir çalışma biçimi yaratılmaya çalışılan sergideki
işlerin düşünülmesi sırasında şefFaflık, açıklık ve paylaşma öngörülüyor. tstanbul güncel
sanat ortamında, atölyede son bulan yahtılmış, sanatçılann imza haline gelmiş üslubunu
taşıyan yapıtlardan oluşan bir sergi kurmak yerine, düşünce süreçlerine ve karşılık
ilişkilerine önem veren deneysel bir alan oluşturmak amaçlanıyor.
Vasıf Kortun, sanatçılann işleri arasında herhangi bir ilinti bulunmadığını söylüyor. (Fotograflar: KADER TUĞLA)
de içinde taşıyor. Vasıf Kortun 'Karma
Resim Sergisi' başlığını şöyle açıklı-
yor: "Sergiyte direk ilgisi olmayan ama
beylik, biraz da iğrenç bir başlık bulma-
ya çanşıyorduk. Aldatıcı bir başhk.»
Türk resminden nadide eserler gibi.
Düşünürken de buniann içindcn en kö-
tüsünü, 'Karma Resim Sergisi'ni seç-
tik. Ne demekse.J'
'Karma Resim Sergisi'ne katılan sa-
natçıların hemen hiçbiri daha önce bir-
likte çalışmamış sanatçılar.(Sadece bun-
dan bır süre önce Halil Altmdere ve
Serkan Özkaya. Burhan Doğançay'tn
bir tablosu üzerinde performans gerçek-
leştirmişlerdi.) Ancak içlerinde aynı
sergiye katılmış olan isimler yer alı-
yor. Kortun; bu sergide birlikte çalış-
mamış ama birlikte çalışması müm-
kün, konuşma alanını kolay kurabile-
cek sanatçılan seçtiğini belirtiyor Jki-
li grupların üçüncü kişilerinin seçimi-
ni ise şöyle açıkhyor Kortun: 'Neri-
man Polat \e Gülçin Aksoy'un işlerine
Aydan MurtezaoğhTnu düsündüm çün-
kü Aydan'ın yapacağı ek, yumuşak bir
müdahale olacaktı. Serkan Özkaya ve
Halil Altındere'nin yapacağı işler hem
yüksek tansiyonlu hem de oyunsuhığu
da içinde banndırdığı için Seİim Birsel'i
secrim. Selim apayn bir alandan geli\ or;
ayn bir duruşu, a> n bir sanat anlayışı
var. Aralanndaki gerilimin y üksck ola-
cağını düşünüyorum. Üç grubun da bir
arada konuşması gerekiyor."
'Serginin kendisi müdahale alanı'
Sergide çalışmalan yer alan sanatçı-
lar ışlenni kendi atölyelennde değil.
kendılenni dış dünyadan izok etmeden
olusturdular. Sanatçılar zaten klasik an-
lamda bir atölye fikrinden yola çıkmı-
yorlar.
"tlk bastan iribaren serginin kendisi
bir müdahale alanı olarak ortaya konul-
du. Benim beklentim dezaten izolasyon
içinde oluşan çalışmalar değildi. İşlerin
birbirine karşılık \ermesiydi önemli
olan. Bu tarz sergileri çok gördük dün-
yada. Örnegin sanatçı başlıvor. sonra bir
başka sanatçı gelip o işin üzerine kuru-
yor kendi çalışmasını. Bu küratörler
arasında da sürüyor. L sriine kurmak de-
ğiL yan yana kurmak, her birinin var-
lığını kabul ederek oluşturmak, onu bir
düşünme tartışma alanı olarak ortaya
koymak önemli.'
Projenin amaçlanndan biri ise Istan-
bul güncel sanat ortamında, atölyede son
bulan yahtılmış, sanatçılann imza ha-
line gelmiş üslubunu taşıyan yapıtlar-
dan oluşan bir sergi kurmak yerine, dü-
şünce süreçlerine ve karşılık ilişkileri-
ne önem veren deneysel bir alan oluş-
turmak.
Proje hakkında bilgi almak isteyen-
ler: http:/S www.konteyner.home.ml.
org adresinden yararlanabilirler.
Behzat Üsdikeny
in Akbank Yayınlany
ndan çıkan 'Pera 'dan
Beyoğluy
na adlı kitabı 1840-1955yılları arasındaki ortamı anlatıyor
Karaköy tramvay durağı, 1940.
GÜLERÇETİN
"Pera bir yaşam şeklidir. Bu-
raya gelmek ve orada hasbelka-
der oturmak Pera'yı anlamaya
yetmez. Pera'yı anlayabflmek için
kesûuikle 'Perah' gjbi düşünmek
ve Peralı gibi yaşamak lazundır"
diyor Behzat Üsdiken. Beyoğ-
lu'nun 1840-1955 yıllan arasın-
daki tarihi anlattıgı 'Beyoğiu'ndan
Pera'ya* adlı kitabında da Be-
yoğlu'nun yaşam biçimini özüm-
semiş, hatta biçimlendirmiş sa-
de vatandaşlann yaşamından yo-
la çıkıyor
Bugüne kadar yayımlanan pek
çok Beyoğlu kitabından farklı
olarak Usdiken'in kitabında baş-
rol bakkalm, kasabın, manavın ve
bu esnaftan veresiye alışveriş ya-
pan sade vatandaşın. Behzat Us-
diken'in evinin dört bir yanında
biriktirdiği belgelerle, görseller-
le oluşturduğu 377 sayfalık kap-
samlı kitap Akbank yayınlann-
dan çıktı.
Tam bir Perah gibi yaşanuş
Kitapta, Tarih içinde Pera baş-
lıklı Pera'nın kısa tarihinin ve-
rildiği giriş bölümünün ardın-
dan Pera'daki oteller, kulüpler,
kartpostal yayıncılan, meyha-
neler. restoranlar, casinolar, es-
ki sinemalar, bankerler ve ban-
kalar, Beyaz Ruslar, ünlü ma-
ğazalar, aileler, pasajlar. geçitler,
ünlü Levantenler, kitapçılar, ec-
zaneler, fotoğrafçılar, yabancı
okullar ve kiliseler tanıtıhyor
okura.
Tam bir koleksiyoncu Üsdi-
ken. On yaşından beri topluyor
arşivindekimalzemeleri. Beyoğ-
lu'nda yaşayan insanlar, yaşa-
nan mekânlar, olaylar, solunan
hava bir bir toplanmış onun ar-
şivinde. Kitabını yazmaya da
otuz yıl önce başlamış: "Keşke
daha fazla yazabüsey dim. Keşke
benden başka biri daha yazsa.
Ama benim gibi yaşayan biri yaz-
Bugunun
artistleri
Pera 'yı
oynayamaz Carden Bar artistierinden Sister's Rock, 1931.
sa" diyor.
Kendi deyişiyle tam bir Pera-
lı gibi yasamış Behzat Üsdiken.
Yurtdışmda eğitım gördüğü için
yabancı dil bilen. Beyoğlu'nda
yaşayan bir terzinin oğlu olarak
dünyaya gelmiş. Türkiye'de ya-
bancı lisan bilen insan sayısı çok
az olduğundan evlen elçilik üye-
lerinin sıkça uğradıklan bir me-
kâna dönüşmüş. Beyoğlu'nda
geçen çocukluk günlerinde ara-
ba çarpar, biri kaçtnr korkusu
olmadığından bütün günlerini
sokaklarda geçiriyorlarmış.
Bütün çocukluğu. çoğunluğu-
nu Rumlann oluşturduğu azın-
lıklann arasında geçiyor. Bu ne-
denle de orada bulunmanın de-
ğil. orada yaşamanın önemli ol-
duğunu düşünüyor. Beyoğlu'nda
geçirdiği gençliğını şöyle anla-
tıyor Behzat Üsdiken:"Bizim ço-
cukluğumuzda, gençliğimizde
dflşmanhk yokru. Rum kızlan
daha raharü o zamanlar. Bizim
kızlanmız öyle rahat dolaşamı-
yoıiardı.Ozamanneoluyordu?
Rum kızlanyla flört ediyorduk
biz de. Aramızdan evlenenlero\-
du. Hatta ben de bir Rum kızıy-
la evlenmeye karar vermiştim,
sonra nedeni biünmez.. olmadı.
Hep birlikte yaşıyorduk. Bizler
onlarla birlikte yaşadık. Sanki
bizonlann koyduğu bir anlaşma-
yı uyguladık.. onlar da bizim ko>-
duğumuz bir a nlaşmayı uy gula-
dılar. Birbirimize karşı değildik.
Birbirimizin yanındaydık biz."
'Beyoğlu, 6-7 Eylül
olaylanyla bitti'
Pera"da herkesin Rumca ko-
nuştuğu günlen görmüş Behzat
Bey "İsteyerekögrenmişolma-
sanız dahi. kulaktan dil öğrenen
çocuklargibi siz de öğreniyordu-
nuz Ruıncayı."
Onun Beyoğlu'na Beyoğlu de-
diği günlerde topluluklar birbir-
lerinın yaşamlanna karşı büyük
saygı gösteriyorlardı. Sokakla-
nnda oruç tutan tek kişi annean-
nesiydi. Caminin kandillerini
göremiyorlardı. Evin içinden de
ezanı duymalanna olanak yok-
tu. îftar vaktini sokakta oyna-
yan Rum çocuklan haber veri-
yorlardı.
Behzat Üsdiken 1950'dedog-
mus ınsanlann birden Beyoğlu
hakkında fikiryürütmeye başla-
malanna bir anlam veremiyor. 6-
7 Eylül olaylanyla Beyoğlu'nun
bittığini düşünüyor Bu neden-
le kitap da 1955'te bitiyor. Bu-
gün artık Beyoğlu diye bir şey
kalmadığını vurgulayan Üsdi-
ken'den bugünkü Beyoğlu'nu
değerlendirmesini ıstediğimizde
şunlan söylüyor:
"Ben bugünkü Beyoğlu hak-
kında fildr yürütemem. Çünkü
1955"ten sonra Beyoğlu'nun var-
lığına inanmıyorum. Şûndi her-
kesdiyorki Beyoğlu bugün de var.
Fiziksel olarak düşünürseniz var
elbette. Bir sahne var. Dekor da
var. Dekorlan değiştirdikr, mah-
vvttOer aslında. Başta Beyoğlu'nu
gûzeDeştirme derneğinin başka-
nı Vitali Hakko kendi binasıyla
yaptı yapacağını. Ancak en
önemlisi içindeki arristler yok.
Bugünün aktörleri Pera piyesi-
ni oynayamaz."
Bugün bile Beyoğlu hakkın-
da bir doküman bulursa hiç dü-
şünmeden alıyor Üsdiken. Ay-
dabirkereÇiçek Pasajı'ndatop-
lantı yapılarak Beyoğlu'nun kur-
tanlamayacağını, o günlerin an-
cak arşivlerde yaşayabileceğini
düşünüyor.
18. Grafik Ürünler Sergisi'nde 476 çalışma yer alıyor
Kültür Servisi - Grafıkerler Meslek
Kuruluşu'nun (GMK) düzenlediği
Grafik Ürünler Sergisi, Dolmabahçe
Kültür Merkezi'nde açıldı. 18.si
gerçekleşen sergi, 25 Ocak tarihine
dek izlenebilecek. Sergide 96 grafik
tasanmcısının 24 daldakı 476
çalışması yer alıyor. Serginin
açılışında GMK jürisinin 24 dalda
seçtiği 42 çalışmanın ödülleri de
sahiplenne verildı. 5 Aralık'ta
yapılan değerlendırme sonucunda
GMK başan ödüllerinin yanı sıra
Eczacıbaşı Yılın Genç Grafik
Tasanmcısı Özel Ödülü, thap
Hulusı Afiş Özel Ödülü, Emin
Bann Logotayp Özel Ödülü.
TÜYAP Kitap Kapağı Özel Ödülü
ve Şule Sönmez Ilüstirasyon Özel
Ödülü'nün sahipleri debelirlendi.
Yanşmanın seçici kurulu Deniz
Barlas, Serdar Benli. İlhan Bilge.
Gülizar Çepoğlu, Murat Giray
Kaya. Nazh Ongan, Şener Cnal ve
Timsal Ünsal'dan, Özel Ödül Seçici
Kurulu da Uğurcan Ataoglu, Ayşe
Bann, Onur Bayiç, Mesut Kayalar,
Hakkı Mısırlıoglu ve Haluk
Tuncay'dan oluşuyor.
Başlıklı kâğıt logo, tebrik- davetiye.
takvim, afiş, kitap kapağı. dergi
kapağı, kitap. süreli yayın, basın
ilanı. basın kampanyası, broşür,
faaliyet raporu. ambalaj, direct mail,
tanıtım eşyası, çevTe grafiği,
wessite, tipografı, etiket,
illüstrasyon, dergi ilanı. bıllboard
tasanmlannın yer aldığı sergide
ödüllu ve ödülsüz yapıtlar bölüm
aynmı olmadan bir arada
sergileniyor. Bunun amacı serginin
içeriğinın ödüller olarak
algılanmaması. Sergide 1998
yılında Türk grafik tasanmının
kayıplanndan Anf Tuna için de bir
bölüm var. Bu yıl ayncajüri
üyelerinin katılımıyla
değerlendirme knterlerinin
tartışılacağı ve '2000'lerde Grafik
Ürünler Sergisi'nin de
konuşulacağı bir söyleşinın
düzenlenmesı planlanıyor.
ADT 'Soytarüar' ile turnede
• ADANA (AA) - Adana De\ let Tıyatrosu (ADT)
'Soytanlar' adlı oyıınla 26 Ocak'ta Ankara
turnesine çıkıyor. Pravelkiç'in yazdığı ve Emre
Bozdoğan'ın yönettiği oyun. 26-31 Ocak tarihleri
arasında Yeni Sahne'de Ankara ızleyicısiyle
buluşacak. Aynca ADT'de 26 Ocak'tan ıtıbaren
Yusuf Köksaİ'ın yönettiğı "Oyun' sahnelenmeye
başlıyor. ADT'te geçen yıl başlayan \e Ayşenıl
Şamlıoğlu'nun yönettiğı 'V Frank ya da
Gangsterler Demokrasisi' adlı oyun da
sahnelenmeye devam ediyor.
Atatürk Fotoğrafları Sergisi'
Bodrum'da açıMı
• BODRLTVl (AA)- Kültür Bakanlığı tarafından
düzenlenen Atatürk Fotoğrafları Sergisi Bodrum
OASİS Kültür Merkezi'nde açıldı. Sergide
Atatürk'ün 1915-1936 tarihleri arasında çekilmiş
fotoğrafları yer alıyor. Kültür Bakanı Istemihan
Talay'ın 3 ay öncekı Bodrum ziyaretı sırasında
Bodrum Beledıyesı'nın talepte bulunması üzerine
oluşturulan sergi 25 Ocak tanhıne dek açık kalacak.
Hacettepe Ünivensitesi
öğrencileri Avrupa'da
• ANKARA (AA) - Hacettepe Üniversitesi Devlet
Konservatuvan Büyük Senfoni Orkestrası bir dizi
konser vermek üzere Avrupa'da bulunuyor Dün
Belçika Brüksel Kralıyet Konservatuvan'nda
konser veren orkestra. bugün Hollanda Rotterdam
De Deolan Salonu'nda, 22 Ocak günü de
Lüksemburg'da Dıekirch Lisesi Salonu'nda ve
Bissen Kültür Merkezi'nde konser verccek.
Şef Erol Erdinç ve şef Rengim Gökmen'ın
yöneteceği konserlere kemanda
Deniz Özasker ve Özgür Aydın solist olarak
katılıyorlar. Orkestra. konserlerde çağdaş
Türk müziği ve ünlü bestecilerin yapıtlanndan
örnekler sunuyor.
'Çin'den Peru'ya Dünya
ŞiiPinden Çeviriler'
• Kültür Servisi-llkbasımı 1966. ikinci basımı
1987 yılında yapılan 'Çin'den Peru'ya Dünya
Şiirinden Çeviriler' adh kitap. Cevat Çapan'ın
Türkçe çevirisi ile üçüncü kez yayımlandı.
Kitapta Sappho'dan Mabeyinci Pavlos'a. Cezare
Pavese'den Federico Garcıa Lorca'ya. Rafael
Albçrii'den W. H. Auden'e, Ezra Pound'dan^
Cezar Vallejo ve Octav ia Paz'a kadar bırçok ünlü
şairin şiirleri yer alıyor. Cevat Çapan bu kitapta, ilk
ıki basımdan farklı olarak \Vallace Stevens. Jorge
Luis Borges, Czslaw Milosz ve Gustavo Adolofoe
Becquer gbi şaırlerin şiirlerine de yer \ermiş.
'Çıkmaz Sokak' Sıvas'ta
sahnelenecek
• Kültür Servisi - Tuncer Cücenoğlu'nun yazdıgı
"Çıkmaz Sokak" adlı oyun Sıvas Devlet
Tıyatrosu'nda sahnelenecek. Ankara De\let
Tiyatrosu'ndan Cezmi Gökalp'in yönettiğı oyunu
Sıvas Devlet Tiyatrosu Müdürü Murat Çobangil.
Mine Haktanır ve Meliha Savaş sahneleyecek
lşkence kavramını ve baskı rejimlenni sorgulamayı
hedefleyen oyun 25 Ocak'tan itibaren Sıvas Atatürk
Kültür Merkezi'nde sahnelenecek.
Özden Akbaşoğlu'nun
resim sergisi
Kültür Servisi - Özden Akbaşoğlu'nun resimleri 26
Ocak'a dek 3K Güzel Sanatlar'da görülebilır. 1954
vılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisı resim
bölümünü bitiren Akbaşoğlu. Bedri Rahmi
Eyüboğlu atölyesınde sanat eğitimi gördü.
Suluboya. baskı. mozaık gibi değişik malzemeler
kullanan sanatçı bugüne dek birçok kişisel sergi
açtı. 1994 yılında Amerika'da Türk Ressamlan
Sergisi Ödülü'nü alan Akbaşoğlu, aynı zamanda
birçok ödülün sahıbı. (233 42 7"H
Peter Pan çocuk müzikali
Kültür Servisi - Levent Kırca & Oya Başar
Tiyatrosu, Peter Pan müzikalıni. Dolmabahçe
Küçük Çiftlik Parkf nda sahneliyor. Banvit'in
sponsorluğunda sahnelenen müzikalin yönetmenı,
Ankara Devlet Tiyatrosu'ndan Emin Olcay.
Müzıkalde konservatuvar mezunu 60 kişilik bir ekip
sahne alıyor.
'fiün Gördüm Yüzlep Gördüm'
• Kültür Servisi -
Remzi tnanç'ın "Gün
Gördüm Yüzler
Gördüm' adlı kitabı
Papirüs Yayınlan'ndan
çıktı. Gün Gördüm
Yüzler Gördüm,
Inanç'ınüç kitap
halinde yayımlamayı
düşündüğü
dosyalardan ilki. lnanç
bu kitapta yaşadığı
kişisel tanıklıklan,
izlenimleri, dostlanyla
yaptığı söyleşmeleri
bir araya getirmiş.
lnanç kitapta, ülkemizın az tanınan, çok tanınan,
ama güçlerince etkinliğı olan bir bölüm aydınımızın
rötuş istemeyen geçıt resminin ortaya çıktığmı ifade
ediyor.
Bir Akdenizfoku evlat edinin
Kültür Servisi - Doğal Hayatı Koruma Derneği.
yürütmekte olduğu projelerle ilgili slayi gösterileri
ve söyleşiler düzenliyor. 30 Ocak Cumartesi günü
saat I4.00-I5.30arası Sualtı Arastırmalan Derneği,
Akdenizfoku Araştırma Grubu Eğitim ve tletişim
Sorumlusu Nesimi Ozan Veryeri. Türkiye'de
Akdenizfoklannın karşı karşıya kaldığı problemler,
koruma çalışmalan ve 'Bir Akdenizfoku Evlat
Edınin" projesınin gelişmelerini slaytlareşliğinde
anlatacak.
•
B
REMZi
İNANC
^ » •
YÜZLER
GÖRDÜM