24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 OCAK 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Vasıf Kortun'un küratörlüğünü üstlendiği 'Karma Resim Sergisi' Galatea Sanat Galerisi'nde Birbirine karsılık veren işlerESRA ALİÇAVUŞOĞLU Vasıf Kortun'un küratörlüğünü üst- lendiği 'Karma Resim Sergisi', Gala- tea Sanat Galerisi'nde, Neriman Polat, Halil Albndere, Serkan Özkaya. Vahit Tuna, Seiim BirseL Hakan Onur. Canan ŞenoL, Aydan Murtezaoğlu, Gülçin Ak- soy'un işlerini bır araya getınyor. 3 Şubat tarihine dek sürecek olan serginin sanatçılanndan altısı ikili grup- lar halinde çalıştılar. Toplam üç bölüm- den oluşan sergide, çalışmanın biçım ve yönü her ikili grubun kendi arasın- da tayiniyle oluşru. Diğer üç sanatçtnm sergiye katılımı ise, üç bölüme yaptık- lan eklemelerle gerçekleşıyor. Sanat- çılardan biri yapılan iş üzerine 'yonım yapmak', biri 'çerçevelemek'. biri ise 'kesintiyeuğratmak' üzere katılımlan- nı tarif ediyorlar. 'Aldatıcı bir başhk...' Canan Şenol ve Vahit Tuna'nın üçün- cü kişisi Hakan Onur; Serkan Özkaya ve Halil Altındere'nin üçüncü kişi Se- lim Birsel; Neriman Polat ve Gülçin Aksoy'un üçüncü kişisını ise Aydan Murtezaoğlu oluşturuyor. Bu isimlerin gruplandınlmasıyla bir tansiyon, gerilim ve değişik bir çalış- mabiçimi yaratılmaya çalışılıyor. İki- li gruplar halinde çahşmalannı gerçek- leştiren genç sanatçılara, yaş ve bakış açılan farklı sanatçılar eşlık ediyor. Sergideki işlerin düşünülmesi sırasın- da şeffaflık, açıklık ve paylaşma öngö- rülüyor. Eklemeler de, bitmiş işler üze- rine değil, düşünme süreçleri üzenne kurulu... Sanatçıların ışleri arasında herhangi bir ilinti olmadığını söyleyen Vasıf Kortun, bunun için özel bır çaba göstermediklerini belirtiyor. Aslında sergi davetiyesiyle olduğu kadar adıy- la da dikkat çekiyor. Vahit Tuna'mn ta- sanmını yaptıgı davetiyede isimlerin birbirine kanşması söz konusu. İsim- lerin (imzalann) kanşmasıyla karma bir durum ortaya çıkıyor. 'Karma Re- siın Sergisi' başlığı ise belli bir ironiyi • Bir tansiyon, gerilim ve değişik bir çalışma biçimi yaratılmaya çalışılan sergideki işlerin düşünülmesi sırasında şefFaflık, açıklık ve paylaşma öngörülüyor. tstanbul güncel sanat ortamında, atölyede son bulan yahtılmış, sanatçılann imza haline gelmiş üslubunu taşıyan yapıtlardan oluşan bir sergi kurmak yerine, düşünce süreçlerine ve karşılık ilişkilerine önem veren deneysel bir alan oluşturmak amaçlanıyor. Vasıf Kortun, sanatçılann işleri arasında herhangi bir ilinti bulunmadığını söylüyor. (Fotograflar: KADER TUĞLA) de içinde taşıyor. Vasıf Kortun 'Karma Resim Sergisi' başlığını şöyle açıklı- yor: "Sergiyte direk ilgisi olmayan ama beylik, biraz da iğrenç bir başlık bulma- ya çanşıyorduk. Aldatıcı bir başhk.» Türk resminden nadide eserler gibi. Düşünürken de buniann içindcn en kö- tüsünü, 'Karma Resim Sergisi'ni seç- tik. Ne demekse.J' 'Karma Resim Sergisi'ne katılan sa- natçıların hemen hiçbiri daha önce bir- likte çalışmamış sanatçılar.(Sadece bun- dan bır süre önce Halil Altmdere ve Serkan Özkaya. Burhan Doğançay'tn bir tablosu üzerinde performans gerçek- leştirmişlerdi.) Ancak içlerinde aynı sergiye katılmış olan isimler yer alı- yor. Kortun; bu sergide birlikte çalış- mamış ama birlikte çalışması müm- kün, konuşma alanını kolay kurabile- cek sanatçılan seçtiğini belirtiyor Jki- li grupların üçüncü kişilerinin seçimi- ni ise şöyle açıkhyor Kortun: 'Neri- man Polat \e Gülçin Aksoy'un işlerine Aydan MurtezaoğhTnu düsündüm çün- kü Aydan'ın yapacağı ek, yumuşak bir müdahale olacaktı. Serkan Özkaya ve Halil Altındere'nin yapacağı işler hem yüksek tansiyonlu hem de oyunsuhığu da içinde banndırdığı için Seİim Birsel'i secrim. Selim apayn bir alandan geli\ or; ayn bir duruşu, a> n bir sanat anlayışı var. Aralanndaki gerilimin y üksck ola- cağını düşünüyorum. Üç grubun da bir arada konuşması gerekiyor." 'Serginin kendisi müdahale alanı' Sergide çalışmalan yer alan sanatçı- lar ışlenni kendi atölyelennde değil. kendılenni dış dünyadan izok etmeden olusturdular. Sanatçılar zaten klasik an- lamda bir atölye fikrinden yola çıkmı- yorlar. "tlk bastan iribaren serginin kendisi bir müdahale alanı olarak ortaya konul- du. Benim beklentim dezaten izolasyon içinde oluşan çalışmalar değildi. İşlerin birbirine karşılık \ermesiydi önemli olan. Bu tarz sergileri çok gördük dün- yada. Örnegin sanatçı başlıvor. sonra bir başka sanatçı gelip o işin üzerine kuru- yor kendi çalışmasını. Bu küratörler arasında da sürüyor. L sriine kurmak de- ğiL yan yana kurmak, her birinin var- lığını kabul ederek oluşturmak, onu bir düşünme tartışma alanı olarak ortaya koymak önemli.' Projenin amaçlanndan biri ise Istan- bul güncel sanat ortamında, atölyede son bulan yahtılmış, sanatçılann imza ha- line gelmiş üslubunu taşıyan yapıtlar- dan oluşan bir sergi kurmak yerine, dü- şünce süreçlerine ve karşılık ilişkileri- ne önem veren deneysel bir alan oluş- turmak. Proje hakkında bilgi almak isteyen- ler: http:/S www.konteyner.home.ml. org adresinden yararlanabilirler. Behzat Üsdikeny in Akbank Yayınlany ndan çıkan 'Pera 'dan Beyoğluy na adlı kitabı 1840-1955yılları arasındaki ortamı anlatıyor Karaköy tramvay durağı, 1940. GÜLERÇETİN "Pera bir yaşam şeklidir. Bu- raya gelmek ve orada hasbelka- der oturmak Pera'yı anlamaya yetmez. Pera'yı anlayabflmek için kesûuikle 'Perah' gjbi düşünmek ve Peralı gibi yaşamak lazundır" diyor Behzat Üsdiken. Beyoğ- lu'nun 1840-1955 yıllan arasın- daki tarihi anlattıgı 'Beyoğiu'ndan Pera'ya* adlı kitabında da Be- yoğlu'nun yaşam biçimini özüm- semiş, hatta biçimlendirmiş sa- de vatandaşlann yaşamından yo- la çıkıyor Bugüne kadar yayımlanan pek çok Beyoğlu kitabından farklı olarak Usdiken'in kitabında baş- rol bakkalm, kasabın, manavın ve bu esnaftan veresiye alışveriş ya- pan sade vatandaşın. Behzat Us- diken'in evinin dört bir yanında biriktirdiği belgelerle, görseller- le oluşturduğu 377 sayfalık kap- samlı kitap Akbank yayınlann- dan çıktı. Tam bir Perah gibi yaşanuş Kitapta, Tarih içinde Pera baş- lıklı Pera'nın kısa tarihinin ve- rildiği giriş bölümünün ardın- dan Pera'daki oteller, kulüpler, kartpostal yayıncılan, meyha- neler. restoranlar, casinolar, es- ki sinemalar, bankerler ve ban- kalar, Beyaz Ruslar, ünlü ma- ğazalar, aileler, pasajlar. geçitler, ünlü Levantenler, kitapçılar, ec- zaneler, fotoğrafçılar, yabancı okullar ve kiliseler tanıtıhyor okura. Tam bir koleksiyoncu Üsdi- ken. On yaşından beri topluyor arşivindekimalzemeleri. Beyoğ- lu'nda yaşayan insanlar, yaşa- nan mekânlar, olaylar, solunan hava bir bir toplanmış onun ar- şivinde. Kitabını yazmaya da otuz yıl önce başlamış: "Keşke daha fazla yazabüsey dim. Keşke benden başka biri daha yazsa. Ama benim gibi yaşayan biri yaz- Bugunun artistleri Pera 'yı oynayamaz Carden Bar artistierinden Sister's Rock, 1931. sa" diyor. Kendi deyişiyle tam bir Pera- lı gibi yasamış Behzat Üsdiken. Yurtdışmda eğitım gördüğü için yabancı dil bilen. Beyoğlu'nda yaşayan bir terzinin oğlu olarak dünyaya gelmiş. Türkiye'de ya- bancı lisan bilen insan sayısı çok az olduğundan evlen elçilik üye- lerinin sıkça uğradıklan bir me- kâna dönüşmüş. Beyoğlu'nda geçen çocukluk günlerinde ara- ba çarpar, biri kaçtnr korkusu olmadığından bütün günlerini sokaklarda geçiriyorlarmış. Bütün çocukluğu. çoğunluğu- nu Rumlann oluşturduğu azın- lıklann arasında geçiyor. Bu ne- denle de orada bulunmanın de- ğil. orada yaşamanın önemli ol- duğunu düşünüyor. Beyoğlu'nda geçirdiği gençliğını şöyle anla- tıyor Behzat Üsdiken:"Bizim ço- cukluğumuzda, gençliğimizde dflşmanhk yokru. Rum kızlan daha raharü o zamanlar. Bizim kızlanmız öyle rahat dolaşamı- yoıiardı.Ozamanneoluyordu? Rum kızlanyla flört ediyorduk biz de. Aramızdan evlenenlero\- du. Hatta ben de bir Rum kızıy- la evlenmeye karar vermiştim, sonra nedeni biünmez.. olmadı. Hep birlikte yaşıyorduk. Bizler onlarla birlikte yaşadık. Sanki bizonlann koyduğu bir anlaşma- yı uyguladık.. onlar da bizim ko>- duğumuz bir a nlaşmayı uy gula- dılar. Birbirimize karşı değildik. Birbirimizin yanındaydık biz." 'Beyoğlu, 6-7 Eylül olaylanyla bitti' Pera"da herkesin Rumca ko- nuştuğu günlen görmüş Behzat Bey "İsteyerekögrenmişolma- sanız dahi. kulaktan dil öğrenen çocuklargibi siz de öğreniyordu- nuz Ruıncayı." Onun Beyoğlu'na Beyoğlu de- diği günlerde topluluklar birbir- lerinın yaşamlanna karşı büyük saygı gösteriyorlardı. Sokakla- nnda oruç tutan tek kişi annean- nesiydi. Caminin kandillerini göremiyorlardı. Evin içinden de ezanı duymalanna olanak yok- tu. îftar vaktini sokakta oyna- yan Rum çocuklan haber veri- yorlardı. Behzat Üsdiken 1950'dedog- mus ınsanlann birden Beyoğlu hakkında fikiryürütmeye başla- malanna bir anlam veremiyor. 6- 7 Eylül olaylanyla Beyoğlu'nun bittığini düşünüyor Bu neden- le kitap da 1955'te bitiyor. Bu- gün artık Beyoğlu diye bir şey kalmadığını vurgulayan Üsdi- ken'den bugünkü Beyoğlu'nu değerlendirmesini ıstediğimizde şunlan söylüyor: "Ben bugünkü Beyoğlu hak- kında fildr yürütemem. Çünkü 1955"ten sonra Beyoğlu'nun var- lığına inanmıyorum. Şûndi her- kesdiyorki Beyoğlu bugün de var. Fiziksel olarak düşünürseniz var elbette. Bir sahne var. Dekor da var. Dekorlan değiştirdikr, mah- vvttOer aslında. Başta Beyoğlu'nu gûzeDeştirme derneğinin başka- nı Vitali Hakko kendi binasıyla yaptı yapacağını. Ancak en önemlisi içindeki arristler yok. Bugünün aktörleri Pera piyesi- ni oynayamaz." Bugün bile Beyoğlu hakkın- da bir doküman bulursa hiç dü- şünmeden alıyor Üsdiken. Ay- dabirkereÇiçek Pasajı'ndatop- lantı yapılarak Beyoğlu'nun kur- tanlamayacağını, o günlerin an- cak arşivlerde yaşayabileceğini düşünüyor. 18. Grafik Ürünler Sergisi'nde 476 çalışma yer alıyor Kültür Servisi - Grafıkerler Meslek Kuruluşu'nun (GMK) düzenlediği Grafik Ürünler Sergisi, Dolmabahçe Kültür Merkezi'nde açıldı. 18.si gerçekleşen sergi, 25 Ocak tarihine dek izlenebilecek. Sergide 96 grafik tasanmcısının 24 daldakı 476 çalışması yer alıyor. Serginin açılışında GMK jürisinin 24 dalda seçtiği 42 çalışmanın ödülleri de sahiplenne verildı. 5 Aralık'ta yapılan değerlendırme sonucunda GMK başan ödüllerinin yanı sıra Eczacıbaşı Yılın Genç Grafik Tasanmcısı Özel Ödülü, thap Hulusı Afiş Özel Ödülü, Emin Bann Logotayp Özel Ödülü. TÜYAP Kitap Kapağı Özel Ödülü ve Şule Sönmez Ilüstirasyon Özel Ödülü'nün sahipleri debelirlendi. Yanşmanın seçici kurulu Deniz Barlas, Serdar Benli. İlhan Bilge. Gülizar Çepoğlu, Murat Giray Kaya. Nazh Ongan, Şener Cnal ve Timsal Ünsal'dan, Özel Ödül Seçici Kurulu da Uğurcan Ataoglu, Ayşe Bann, Onur Bayiç, Mesut Kayalar, Hakkı Mısırlıoglu ve Haluk Tuncay'dan oluşuyor. Başlıklı kâğıt logo, tebrik- davetiye. takvim, afiş, kitap kapağı. dergi kapağı, kitap. süreli yayın, basın ilanı. basın kampanyası, broşür, faaliyet raporu. ambalaj, direct mail, tanıtım eşyası, çevTe grafiği, wessite, tipografı, etiket, illüstrasyon, dergi ilanı. bıllboard tasanmlannın yer aldığı sergide ödüllu ve ödülsüz yapıtlar bölüm aynmı olmadan bir arada sergileniyor. Bunun amacı serginin içeriğinın ödüller olarak algılanmaması. Sergide 1998 yılında Türk grafik tasanmının kayıplanndan Anf Tuna için de bir bölüm var. Bu yıl ayncajüri üyelerinin katılımıyla değerlendirme knterlerinin tartışılacağı ve '2000'lerde Grafik Ürünler Sergisi'nin de konuşulacağı bir söyleşinın düzenlenmesı planlanıyor. ADT 'Soytarüar' ile turnede • ADANA (AA) - Adana De\ let Tıyatrosu (ADT) 'Soytanlar' adlı oyıınla 26 Ocak'ta Ankara turnesine çıkıyor. Pravelkiç'in yazdığı ve Emre Bozdoğan'ın yönettiği oyun. 26-31 Ocak tarihleri arasında Yeni Sahne'de Ankara ızleyicısiyle buluşacak. Aynca ADT'de 26 Ocak'tan ıtıbaren Yusuf Köksaİ'ın yönettiğı "Oyun' sahnelenmeye başlıyor. ADT'te geçen yıl başlayan \e Ayşenıl Şamlıoğlu'nun yönettiğı 'V Frank ya da Gangsterler Demokrasisi' adlı oyun da sahnelenmeye devam ediyor. Atatürk Fotoğrafları Sergisi' Bodrum'da açıMı • BODRLTVl (AA)- Kültür Bakanlığı tarafından düzenlenen Atatürk Fotoğrafları Sergisi Bodrum OASİS Kültür Merkezi'nde açıldı. Sergide Atatürk'ün 1915-1936 tarihleri arasında çekilmiş fotoğrafları yer alıyor. Kültür Bakanı Istemihan Talay'ın 3 ay öncekı Bodrum ziyaretı sırasında Bodrum Beledıyesı'nın talepte bulunması üzerine oluşturulan sergi 25 Ocak tanhıne dek açık kalacak. Hacettepe Ünivensitesi öğrencileri Avrupa'da • ANKARA (AA) - Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvan Büyük Senfoni Orkestrası bir dizi konser vermek üzere Avrupa'da bulunuyor Dün Belçika Brüksel Kralıyet Konservatuvan'nda konser veren orkestra. bugün Hollanda Rotterdam De Deolan Salonu'nda, 22 Ocak günü de Lüksemburg'da Dıekirch Lisesi Salonu'nda ve Bissen Kültür Merkezi'nde konser verccek. Şef Erol Erdinç ve şef Rengim Gökmen'ın yöneteceği konserlere kemanda Deniz Özasker ve Özgür Aydın solist olarak katılıyorlar. Orkestra. konserlerde çağdaş Türk müziği ve ünlü bestecilerin yapıtlanndan örnekler sunuyor. 'Çin'den Peru'ya Dünya ŞiiPinden Çeviriler' • Kültür Servisi-llkbasımı 1966. ikinci basımı 1987 yılında yapılan 'Çin'den Peru'ya Dünya Şiirinden Çeviriler' adh kitap. Cevat Çapan'ın Türkçe çevirisi ile üçüncü kez yayımlandı. Kitapta Sappho'dan Mabeyinci Pavlos'a. Cezare Pavese'den Federico Garcıa Lorca'ya. Rafael Albçrii'den W. H. Auden'e, Ezra Pound'dan^ Cezar Vallejo ve Octav ia Paz'a kadar bırçok ünlü şairin şiirleri yer alıyor. Cevat Çapan bu kitapta, ilk ıki basımdan farklı olarak \Vallace Stevens. Jorge Luis Borges, Czslaw Milosz ve Gustavo Adolofoe Becquer gbi şaırlerin şiirlerine de yer \ermiş. 'Çıkmaz Sokak' Sıvas'ta sahnelenecek • Kültür Servisi - Tuncer Cücenoğlu'nun yazdıgı "Çıkmaz Sokak" adlı oyun Sıvas Devlet Tıyatrosu'nda sahnelenecek. Ankara De\let Tiyatrosu'ndan Cezmi Gökalp'in yönettiğı oyunu Sıvas Devlet Tiyatrosu Müdürü Murat Çobangil. Mine Haktanır ve Meliha Savaş sahneleyecek lşkence kavramını ve baskı rejimlenni sorgulamayı hedefleyen oyun 25 Ocak'tan itibaren Sıvas Atatürk Kültür Merkezi'nde sahnelenecek. Özden Akbaşoğlu'nun resim sergisi Kültür Servisi - Özden Akbaşoğlu'nun resimleri 26 Ocak'a dek 3K Güzel Sanatlar'da görülebilır. 1954 vılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisı resim bölümünü bitiren Akbaşoğlu. Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyesınde sanat eğitimi gördü. Suluboya. baskı. mozaık gibi değişik malzemeler kullanan sanatçı bugüne dek birçok kişisel sergi açtı. 1994 yılında Amerika'da Türk Ressamlan Sergisi Ödülü'nü alan Akbaşoğlu, aynı zamanda birçok ödülün sahıbı. (233 42 7"H Peter Pan çocuk müzikali Kültür Servisi - Levent Kırca & Oya Başar Tiyatrosu, Peter Pan müzikalıni. Dolmabahçe Küçük Çiftlik Parkf nda sahneliyor. Banvit'in sponsorluğunda sahnelenen müzikalin yönetmenı, Ankara Devlet Tiyatrosu'ndan Emin Olcay. Müzıkalde konservatuvar mezunu 60 kişilik bir ekip sahne alıyor. 'fiün Gördüm Yüzlep Gördüm' • Kültür Servisi - Remzi tnanç'ın "Gün Gördüm Yüzler Gördüm' adlı kitabı Papirüs Yayınlan'ndan çıktı. Gün Gördüm Yüzler Gördüm, Inanç'ınüç kitap halinde yayımlamayı düşündüğü dosyalardan ilki. lnanç bu kitapta yaşadığı kişisel tanıklıklan, izlenimleri, dostlanyla yaptığı söyleşmeleri bir araya getirmiş. lnanç kitapta, ülkemizın az tanınan, çok tanınan, ama güçlerince etkinliğı olan bir bölüm aydınımızın rötuş istemeyen geçıt resminin ortaya çıktığmı ifade ediyor. Bir Akdenizfoku evlat edinin Kültür Servisi - Doğal Hayatı Koruma Derneği. yürütmekte olduğu projelerle ilgili slayi gösterileri ve söyleşiler düzenliyor. 30 Ocak Cumartesi günü saat I4.00-I5.30arası Sualtı Arastırmalan Derneği, Akdenizfoku Araştırma Grubu Eğitim ve tletişim Sorumlusu Nesimi Ozan Veryeri. Türkiye'de Akdenizfoklannın karşı karşıya kaldığı problemler, koruma çalışmalan ve 'Bir Akdenizfoku Evlat Edınin" projesınin gelişmelerini slaytlareşliğinde anlatacak. • B REMZi İNANC ^ » • YÜZLER GÖRDÜM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle