Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15OCAK1999CUMA
HABERLER
DU1VYADA BUGUN
ALt StRMEN
BNmem ki Nasıl... ,.,....,.•
'Ülfet bela şey, uzlet sıkıntıh.
Bilmem ki nasıl geçirmeli şu beş on yılı."
TÜSlAD'ın Prof. Dr. Cem Behar başkanlığında,
biliTi adamlarından oluşan bir heyete hazırlattığı
"Tûrkiye'nin Fırsat Penceresı - DemografiDönü-
şüm ve Izdüşümleri" adlı raporu okurken, takıldı
aklma Yahya Kemal'ın bu dızeleri.
Rapor çok ilginç olduğu kadar da, heyecan ve-
rici Demografik dönüşüm gerçekten Tûrkiye'nin
önünde yeni fırsatların açılmasını sağlayacak. A-
ma tabıı kı. dönüşüm, tek başına yeni olanakları
yaşama geçirmeyecek, yalnızca geçmesinin ola-
naklarını sağlayacak, aynı zamanda da, yeni so-
rumar doguracak. Tanh zaten toplumların sorun-
ları ve onları çözme sürecinın öyküsü, incelenme-
sidir. Sorunlar, ancak masallarda , "onlar ermiş
muradına" diye başlayan tekerleme ile biter, bir de,
tarihin sonunun geldiğıni söyleyen Fukuyama'nın
analizlerinde.
Araştırmalar göstermiştir ki, belirlı gelır düzeyi-
nin üstündeki her toplumda, GSMH'deki her 10
dolarlık artış yeni sorunlar doğurmaktadır. Geliş-
miştoplumları azgelişmişlerden ayıran ise, ikinci-
lerin hep aynı sorunlar sarmalı içinde debelenme-
lerine karşın. birincilerin yeni yeni sorunları göğüs-
lemeye hazırlanmalarıdır.
TÜSİAD raporunun en önemli yönü, demogra-
fik değişimın Tûrkiye'nin çehresini bambaşka bır
hale sokacağını göstermesidir.
Önce, bir noktayı vurgulayalım. Türkiye'de ka-
dınlann doğurganlık oranı, şu anda da düşmüş
bulunmakta. Ancak şu anda doğurgan yaştaki ka-
dınların çokluğu, nüfus artışının yıne de ekonomi-
nin kaldırabileceği düzeyin üstünde seyretmesine
yol açıyor. Ayrıca, ekonomik ve sosyal olarak ge-
ri kalmış bölgelerde, doğurganlık gelişmiş yörele-
re göre, daha yüksek. Bu durumun ardında kimi
etnik tavsiyelerin yattığı da bilinmeyen bir gerçek
değil.
Doğurganlık oranının 2010 yılında yüzde 2'ye
düşeceği ve bu düşüş trendinın ondan sonraki
yarım yüzyıl içinde sıfıra doğru gideceği öngörü-
lüyor.
Bu durumda ortaya bambaşka bir Türkiye tab-
losunun çıkması kaçınılmaz. Orneğin bugün Av-
rupa'da gördüğümüz gibi yaşlı nüfus olacak
2000'lı yılların ortasında Tûrkiye'nin sorunu. Oysa
şu anda büyük sorunumuz genç nüfus.
Türkiye 2000'li yılların ilk çeyreğinden başlaya-
rak nüfusu daha az artan, ama kalkınma hızı da
daha düşük, başka bır deyişle. kalkınma hızı da
gelişmiş ülkelerinki oranında bir ülke haline gele-
bilecek.
Pekı bu döneme hazırlıkh olmak için şimdiden
yapılacak olanlar neler?
Bu konuda her şeyden önce vurgulanması ge-
reken nokta, gelişmenin, eskilerin deyimiyle kemi-
yetten çok keyfiyeti, yani nicelikten (quantite) çok
nıteliği ön plana çıkarmak zorunluluğudur. Evet
nüfus artışını azaltma. hanl harıl artan nüfusa eği-
tim ve iş olanakları hatta konut, hastane yatağı ya-
ratma kaygısında olan Türkiye, büyük nüfus bas-
kısı yüzünden doğrusu kaliteye yeterince önem
verememektedir. Eğitimden sağlığa, kentyapısın-
dan ulaşıma ve üretime kadar her alanda ülkemi-
zin önde gelen sorunudur kalite düşüklüğü..
Ama söz konusu baskı ortadan kalktığında, da-
ha şimdiden önemi anlaşılmış olan kalite konusu-
na daha köklü ve geniş kapsamlı bir biçimde eği-
lebilecektir Türkiye.
Doğrusu rapor, içinde bulunduğumuz rubıkon
döneminin büyük sorunlarına karşın, bu dönemı
atlatmakta akılcı önlemler alınabildiği takdirde, ül-
kenin geleceği konusunda iyimser olan benım gi-
bi kışilerı hiç de şaşırtmamıştır. Ama bütün mese-
le, her türlü değer yargısını ve kurumu allak bullak
eden, yerine çağdaş yenilerini ikame edemeyen
ve alt kültürü üst kültüre egemen kılan hızlı artış
ve vahşi göçün egemen olduğu bu içinde yaşadı-
ğımız dönemi nasıl atlatacağımız, hangi önlemle-
ri bugünden yürürlüğe koyacağımız, hiçbir değer
tanımayan, insan haklanna yaşama alanı bırakma-
yan, bu vahşi kavimler göçü karşısında demokra-
si ve çoğulculuğu nasıl koruyacağımızdır.
işte bu yüzden anımsadım Yahya Kemal'in yu-
kandaki dizelerini.
Dilerseniz. "mısra benim haysiyetimdir" diyen
şairin dizelerini veznin bozulması pahasına değiş-
tirerek konumuza uygulayalım:
"Göçler belalı şey, gelişme sıkıntıh.
Bilmem nastl geçirmeli şu on beş-yirmi yılı?"
Divriği
Ulusal Güçler
Meclisi kuruldu
MEHMET AYDEN
DİVRİĞİ-Divriği de.
CHP, DSP. İP. ÖDP. Ba-
nş Partisi, Emeğin Parti-
si ve Atatürkçü Düşünce
Derneği'nin katılımıyla
Ulusal Güçler Meclisi
oluşturuldu.
Meclıs ılk bildirisinde,
özelleşrirmeyi göklere
çıkaran iktidarlann Tür-
kiye'yi çıkmaza sürükle-
diğine dikkat çekti.
Kuruluşunu dün bir
basın bildirisiyle duyu-
ran Divriği Ulusal Güç-
ler Mec lisi'nin açi klama-
smda şu görüşlere yerve-
rildi^
"Ülkemiz, günübiriik
değişen ucuz siyasüerin
belirlemeye çahştıkları
süreçlerden geçiyor. Or-
talama bir yıl süre Ue de-
ğişen hükümetler ülke-
mizi siyasi ve ekonomik
krize sürüklüyor. Ülkede
esas mücadele şeriatçı
mafy a ile ilişkili tarikatçu
özelleşrirmeci güçlerle,
cumhuriyet devrimcisi
ulusal bağımsızlığı savu-
nan güçler arasında geç-
mektedir."
Divriği Ulusal Güçler
Meclısi'nin açıklamasın-
dâ özelleştirme çalışma-
lan da eleştinlerek şöyle
denildı:
"Özelleştirmeyi gökle-
re çıkaran iktidarlar,
Türkiye'yi bir çıkmaza
sürüklenıektedir. Özel-
leştirme, emperyalist
güçlerin, mafyanın çıka-
ruıa dayalı ulusal ekono-
miyi çökerten bir yağma
ve talan politikasıdır.
DevTİmci bir iktidar mü-
cadelesi ile özeUeştirme-
ye karşı çıkmak demek,
dayatılan Sevr'e karşı
gelmek demektir. Özel-
leştirme ve ulusal anlam-
da Sevr'e zemin hazırla-
van ulusal bağımsızlığı-
mızı çökertmek isteyen
irticai faahyetlere karşı
olarak sol güçbirliği şart-
ür."
Divriği Ulusal Güçler
Meclisi açıklamasmda
aynca, sol güçbirliği ya-
pılmadığı için sol partile-
rin, sağ iktidarlann kol-
tuk değneği olduğuna da
dikkat çekildi.
Anadolu üniversitelerindeki ırkçı ve şeriatçı yapılanma seçimler nedeniyle su yüzüne çıkmaya başladı
etiın üyesi MHPTiI-M
• Selçuk Üniversitesi'nde görevlerinden ıstifa eden 11 öğretim
üyesinden 9'u MHP'den, 2'si de FP'den milletvekili aday adayı oldu.
• Anadolu'daki üniversiteler içinde Konya'daki Selçuk Üniversitesi
şeriatçı ve ırkçı örgütlenmesiyle dikkat çekiyor.
KONYA (Cumhuriyet) - Anadolu
üniversıtelenndeki ırkçı ve şeriatçı ya-
pılanma 18 Nısan'da yapılacak seçim-
ler nedeniyle su yüzüne çıkmaya başla-
dı. Faşıst saldınlann arttığı Konya Sel-
çuk Üniversitesi'nde görevlerinden is-
tifa eden 11 öğretim üyesinden 9'u
MHP'den. 2'si de FP'den milletvekili a-
day adayı oldu.
Anadolu'dakı üniversiteler içinde
Konya'daki Selçuk Üniversitesi şeriat-
çı ve ırkçı örgütlenmesiyle dikkat çeki-
yor. Son aylarda bu üniversitede de-
mokrat ve sol görüşlü öğrencilerüzerin-
de yoğun baskılar yaşanırken kampus-
ta zorla Ülkü OcakJan'nın dergilerini
satan faşistler kız ve erkek öğrencilerin
el ele dolaşmasını da engelliyor.
Üni\ersite yönetimi ise faşist baskı-
lara karşı sessiz kalıyor.
CHP Konya ll Başkanı Dr. Hüsnü
Bozkurt. faşıst saldmlarla ılgili bir sü-
re önce Cumhuriyet'e yaptığı açıkla-
mada. olaylann endişe vericı boyutlara
ulaştığından yakınmıştı.
Bozkurt. "Türk- İslam sentezi olarak
yürütülen politikalar üniversiteleri et-
nik ve dinscl aynma yöneitmektedir. Bu
kafa kız arkadaşıyla el eletutuşan bir ki-
şinin namusunu sorguluyor. Kadının
sosyal >aşamın içinde olmasına karşıdır.
Laik ve demokrat öğrenimi yok etme
anlayışıdır'" demişti.
Selçuk Üniversitesi'ndeki ırkçı ve şe-
riatçı örgütlenmenin üniversitenin tüm
fakültelerinde nasıl odaklandığı, mil-
letvekili adaylığı için istifa eden öğre-
tim üyelerivle birlikte iyice açığa çıktı.
Adaylann çoğu MHP'li
Aday lık için görev lerinden ıstifa eden
öğretim üyelerinın çoğunluğunun
MHP'yı tercıh etmesi dikkat çekti. Sel-
çuk Üniversitesi'ndeki görevlerinden
istifa ederek MHP'den adav adavı olan
9 öüretim üyesi ve seçim bölgeleri şöy-
le:
Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof.
Ramazan Mirzaoğlu (Kırşehir), Eğitim
Fakültesi Dekanı Prof. Akif Akkuş
(Mersin). İletişim Fakültesi Dekan Ve-
kilı Doç. Dr. NurettinGüz(Konya). Fen
Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.
Metin Ergün (Konya). Hukuk Fakülte-
si Dekan Vekıli Prof. Oktay Yazgan
(Niğde). Hukuk Fakültesi Öğretim Üye-
si Yrd. Doç. İbrahim Dülgerler (Uşak).
Tıp Fakültesi Öğretim Üvesi Doç. Sait
Gönenç (Konya), tktisadi ve Idari Bı-
lımler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Se-
lahattin Sarı (Afyon), Eğitim Fakültesi
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Durmuş Vü-
maz (Konya).
Selçuk Üniversitesi İktisadi ve Idari
Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.
Osman Okka ve Mühendislık Mimar-
lık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Ömer
Halis Tombaklar da Konya'da FP'den
milletvekili aday adayı oldukJannı açık-
ladılar. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakül-
tesi Sekreten Orhan Aydın'ın ise Ak-
saray'dan ANAP milletvekili aday ada-
yı olduğu belırlendi.
Konya'da milletvekılliğı yanşında si-
yasi parti ıl başkanlanndan 4"ü görev-
lerinden ıstifa ederek milletvekili aday
adaylıklannı açıkladı. CHP ll Başkanı
Dr. Hüsnü Bozkurt ANAP tl Başkanı
.NazmiSınt. DYP İl Başkanı SiUeyman
Akdemir ve MHP İl Başkanı Yusuf
İnanç'ın adaylığı kesinleşiricen, DSP'de
il başkanının görev den alınması nede-
nivle belirsizlik süriivor.
Murat Karayalçın, CHP'den Ankara Anakent Belediye Başkanlığı'na aday adayı
6
Kent hakemliğl kurulacak'
• Karayalçın,
Ankara'nın yitirilen
yıllannı geri almak,
durdurulan büyük
yatınmlan yeniden
başlatmak için
adaylığını koyduğunu
belirtirken yatınm
projelerinin
hazırlanmasında
varoşlar ve imarlı
kesim ikilemini
kaldıracaklannı
söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHPGenel Başka-
nı Deniz Baykal'm Anka-
ra 'dan anakent belediye baş-
kanı adayı olarak önseçime
katılmasını istediği CHP
Samsun Milletvekili Murat
Karayalçın, adaylığını açık-
ladı. İlk tasarılanndan bin
olarak -kent hakemini (om-
budsman)^ öngören Kara-
yalçın. pröj'eTerine "destek
vçrmeyen herkesi rakip ola-
rak gördüğönü söyledi.
Murat Karayalçın, dün
CHP Ankara tl Başkanlı-
ğı'nda basın toplantısı dü-
zenleyerek Ankara anakent
belediye başkanlığina aday
adayı olduğunu bildirdi. Ka-
rayalçın, Ankara anakent be-
lediye başkan adaylığının
kendisi için bir görev olma-
sının yanı sıra, b ü ^ k onur,
iddia ve coşku taşıdığını be-
Murat Kara\alçın. Ankara Anakent Beledhe Başkan adaylığının kendisi için birgöre^ olma-
sının yanı sıra büvük onur. iddia ve coşku taşıdığını belirtti. (Fotoğraf: AA)
lirtti. Ankara'nın geçmişinden gelen
misyonu gereği önder kent durumun-
da olduğunu kaydeden Karayalçın.
"Bu konumdaki bir kentin beledive
başkanlığının sürekli tartışılır bir ma-
kam ounaması gervkir" dedi. Murat
Karayalçın. şu görüşleri aktardı:
"Ne vank ki 1994-1999 dönemi.
Ankara için vitirilmiş bir 5 >ıl olmuş-
tur. Bu dönemde Ankara kimliği
unutturulmaya çalışılmış, büvük .An-
kara ufku ise göz ardı edilmiştir. Ge-
ride kalan vıllar. süregelen projelerin
de\ anı ettirilmesi >e venilerinin hazır-
lanması yerine. birtakım anlamsız
amblem tartışmalan. sonu gelmeven
suçlamalar. çamur atmalar.fiskiye>a-
pımlan ve konser savaşlanyla heba
edilmiştir. Çalışanıyla ve hemşerisiy-
le kavgalı. binlerce davası olan bir be-
lediye yönetimi sergilenmiştir. Anka-
ra bu kısır tartışmalan \e çapsız yö-
netim anlayışuu hak eden bir kent de-
ğiMir."
Karayalçın, Ankara'nın
yitirilen yıllannı gen almak.
durdurulan büyük yatınmla-
n yeniden başlatmak için
adavlığını koyduğunu belir-
tirken yatınm projelerinin
hazırlanmasında varoşlar ve
imarlı kesım ikilemini kaldı-
racaklannı, belediye ve hem-
şeriler arasındaki sorunlann
çözümleri için kent hakemi
(ombudsman) kurumu öne-
risi getireceklerinı anlattı.
Koşullann 1994 seçimlerin-
den de belediye başkanı ol-
duğu 1989 seçimlennden de
ağır olduğunu söyleyen Ka-
rayalçın. bunlann üstesınden
geleceğine inandığını ıfade
etti.
Kara>alçın. solun ve sos-
yal demokratlann bırlikteli-
ğı konusunda son derece du-
yarlı olduğunu vurguladı.
Murat Karayalçın. konuma-
sını "1989 yüına göre 10 yü
daha yaşlanmış ve saçlan ak-
laşmış olarak ama daha bü-
yük bir coşku ve karaıiılıkla,
deneyimle hemşerilerimden
talep ediyorum: Ankara'oın
yönetimini bana verin hep
birlikte güzel Ankara'yı ya-
ratalım" sözleriyle sonlan-
dırdı.
Karayalçın. bir gazeteci-
nin FP'den Anakent Beledi-
ye Başkanlığı'na adav gös-
terilmesi beklenen Melih
Gökçek'in "Benim rakibim,
Taşdelen" sözlerini anımsat-
ması üzerine "Bu ne büyük
muhabbet" vanıtını verdi.
Karayalçın'ın ses düzeni aracılı-
ğıyla sokağa da verilen konuşması, il
binasının önünü dolduran kalabalık
tarafından da dinlendi. Yurttaşlar ba-
sın toplantısı sırasında, "4nkara se-
ninle gurur duyııyor", "Vur, vur üıle-
sin Melih Gökçek dinlesin" sloganla-
nattı.
DSP'nin Ankara Anakent Belediye Başkanlığı adayı Taşdelen'in Cumhuriyet'e demeci
'Baykal beni yalmz bırakü'
TÜREY KÖSE
ANK.\RA - CHP'den istifa ederek DSP've geçen
ve bu partiden anakent belediye başkan adavı göste-
rılen Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen.
"Cumhuriyet, laiklik karşın yapıya karşı y ürüttüğüm
mücadelede Deniz Baykal beni yalmz bıraktı. Gerici-
liğe karşı mücadeleme Bülent Ecevıt sahip çıktı" de-
di. CHP'nın adayı Murat Karayalçın'ın "rakibi dcğiL
dostur
olduğunu vurgulayan Taşdelen. "Asıl rakibim.
gerici güçler, cumhuriyet karşıtlan. 400 bin oy u gece-
rekseçUeceğimeinanıyorum'' açıklamasını yaptı. Taş-
delen, Ankara'da solun bölünmesı ve FP'li adayın
önünün açılması tehlikesiyle ilgili olarak da "Bölenin
adresi beBi. Baykal, 1994 seçimlerinde Alı Dınçer' i çı-
kararak yapnğı yanhşı bugün de sürdürüyor" değer-
lendirmesini yaptı.
CHP'nin Gaziantep Belediye Başkanı Celal Do-
gan'ı Ankara'dan aday göstereceği haberlen üzerine
partısinden istifa eden Taşdelen, DSP'ye geçti ve Ece-
vit'in "ısran'' üzerine bu partınm adayı oldu. Taşde-
len, Cumhuriyet'in bu süreç ve önümüzdeki dönem-
le ilgili sorulanna şu yanıtlan verdi:
-Son daldkada DSP'H oldunuz. Secime gider-
ken Ankaraulara bunun gerekçeterini anlata-
bilecek misiniz?
- 23 yıldır belediyeciyim, 10 yıldır belediye
başkanıyım. Hakkımda bır tek dedikodu bile
çıkmadı. Dürüst, üretken bırbelediyecilık yap-
tım. RP'nin iktidara gelmesiyle yaşanan dep-
rem sırasında, cumhuriyet karşıtı yapıya An-
karahlarla bütünleşerek karşı çıktım. Anka-
ra'nın sembolünü değiştirdiler, sokaklann ad-
larını değiştirdiler, bayraklart indırdiler. Müca-
dele ettik. Bayraklan kendi elimle astım. Bızim
Ankara'da yaptığımızmücadelenin karşılığı Is-
tanbul'da yürütülmedi.
Bu mücadelede Baykal beni yalnız bıraktı,
bana sahip çıkmadı. Küçük ayak oyunlanyla
beni dışlamak istediler. Bız SHP'den seçıldık.
Baykal o zaman karşımıza Ali Dinçer'i aday çı-
karmıştı.
Böylece Ankara RP'ye teslim edilmiştı. As-
lında ben bir yıl önce CHP'den istifa etmiştım.
Arkadaşlar gen aldırdı. CHP-Çillerhükümetine gıril-
mesine karşı çıktım. son dönemde Ecevit'e koşulsuz
destek verilmesinı istedim. Tüm bunlan aleyhime kul-
landılar. Baykal. Taşdelen'i içine sindiremedı.
- İstifanızın CHP'den aday gösterilmeyeceğinizi öğ-
renmeni/Je bir ilgisi yok mu?
- Adaylığa bağlı değil. Benim gerici. cumhuriyet
karşıtı güçlere karşı yürüttüğüm mücadeleye Ecevit
sahip çıktı. Ben göre\ talep etmedim. Ecevit, bu ülke
görev idır. diye israr edınce aday oldum.
- DSP sizi aday göstermeseydi de siyasal yaşamınızı
bu partide mi sürdürecektiniz? Ya da 18 Nisan'da be-
lediye başkanı seçilemeseniz de DSP'liüğiniz sürecek
mi?"
- Evet. kesınlikle
- Siz. DSP've geçerken, Bay kal'ın kendisine biatedil-
mesini istediğini söylediniz. DSP parti içi demokrasi
açısından daha nıı iyi bir görünüm veriyor?
- Geçmışı bırakalını. önümüze bakalım. Ben siya-
sette en uzun dönemimi CHP'li olarak Ecevıt'le ge-
çırdım. SHP'den belediye başkanı oldum. Benım ra-
kibim gerici güçler. cumhuriyet karşıtlan. şeriat dü-
zeninı getirmek isteyenler. CHP'debirçok dostum var.
Rakibinin gerici
ve cumhuriyet
karşıtı güçler
olduğunu
vurgulayan
Doğan Taşdelen,
Karavalçın'ın
rakibi değil. dostu
olduğunu söyledi.
Taşdelen-400
binoyugecerek
seçileceğim" dedi.
Şimdi, önümüze bakalım. Cumhunyet Ankara'da ku-
ruldu, laik cumhuriyetin başkenti bu kent. Ankara hal-
kı. dürüst bir lider ile, 10 yıldır dürüst bir beledıyeci-
lik yürüten bir adayı değerlendirecektir.
- DSP'nin ilk kez yerel seçimlere bu kadar iddialı
girmesL solda iki güçlü adayın olması kay gı yarattı. Bu
bölünmc nedeniyle seçimleri FP'nin adayının kazana-
bileceği endişeleri var...
- Benım adaylığımın açıklanmasından sonra, o gü-
ne kadar Karayalçın ile hıç görüşmeyen Baykal. ken-
disini genel merkeze çağınp görüştü ve adaylık öner-
di. 1994 seçimlerinde Ali Dinçer'i çıkaran yanhşı,
bugün başka yanlışlarla sürdürüyorlar. Bölenın adre-
si belli. Tek güvencemız Ankara halkı, inanıyorum ki
oylan bölmeyeceklerdir.
-Asd rakibinizin kim olduğunu düşünüyorsunuz. FP
adayı mı yoksa Karayalçın mı?
- Rakibim FP adayı. Karayalçın rakibım değil, dos-
tum. arkadaşım. Ankara'nın 5 yılı boşa gitti. Şu anda
Tûrkiye'nin en borçlu belediyesi Ankara. 500 trilyon
borç var. Bütçenin büyük bölümü boşa giden yatınm-
laroldu.
-Yanşagirerken nasıl bir Ankara vaatediyorsunuz?
- 6 aydır öncelikli hedeflerimizi hazırlıyo-
ruz. Toplu taşıma. raylı sistem yaygınlaştınla-
cak. Kızılay-Cay^olu, Kızılay-Etlik metrolan
öncelikle başlatılacak. Kent konseyi oluşturu-
lacak. Tüm yetkiler padişah gibi kullanılma-
yacak, katılımcı. şeffaf bir belediyecilik anla-
yışıyla kentı yöneteceğız. fhale çetelerine, ran-
tiyecılere teslim olmayacağız. Doğu-Kent'i ta-
mamlayacağız. Dikmen Vadısı projesi taş yı-
ğını haline geldi. Yeni etaplan hızla gerçek-
leştinrken, hak sahiplerini mağdur etmeden
yeşıl alanlan arttıracağız. .Ankara'yı kültür, sa-
nat başkenti yapacağız. Ankara'nın etrafında-
kı Hazine arsalannın büyük bölümünü rekre-
asyon alanlanna dönüştüreceğiz. Çankaya'da
başansı tartışılmaz olan gecekondudan çağdaş
konuta geçiş projemizi sürdüreceğiz. Halk po-
lisi görmeden, davulla zurnayla gecekondu yı-
kacak. Aynca öğrenciler için yurtlar yapaca-
ğız, sağlık hızmetlerini yaygınlaştıracağız.
Cenelkurmay
Askerlerden
insan haklan
raporu
.ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel-
kurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan in-
san haklan başlıkîı raporda. yayın yoluyla iş-
lendiğı sa\unulan eylemlerın zaman zaman
"düşünce suçu şeklinde uyduruk bir ka\ra-
ma" sığınılarak yansıtıldığı ıleri sürüldü.
Raporda. terörle mücadelede karşılaşılan
en önemli sorunun terönstle masum yurttaşı
ayırt edememe olduğu belırtıldi. Genelkur-
may Başkanlığı tarafından hazırlanan "İnsan
Haklan'" raporunda ana hatlanyla şu değer-
lendırmelere yer venldi:
# TSK msan haklan konusuna büyük önem
vermektedir. Temel politika, eksiklikler. sorun
alanlan ve çözüm yöntemlerı "insan haklan
dokümanı" adı altında ast komutanlıklara ya-
yımlanmıştır. Olası insan haklan ihlallennin
önlenebılmesi amacıyla yoğun bir eğitim \e
bilgilendinne kampanyası başlatılmıştır.
# TSK'de insan haklan eğitimi ve öğreti-
mi konferans. seminer, çalışma grubu \e uz-
man ekiplerce mahalline yapılan ziyaretler
şeklindeki faaliyetlerden oluşmaktadır.
# lç güvenlik harekâtında uygulanan dav-
ranış kurallan şu ilkelere dayanmaktadır:
"İnsan haklanna saygı. masum hatkı tfrö-
risüerdcn ayırt etme. diğer hükümet kurum-
lan ile PKK terör örgütünün yandaşı gibi ha-
reket etmeyen hükümet dışı kuruluşlarla iş-
birliği. bölge halkını koruma ve onlara hizmet
yerel âdet ve aile hayatına saygı. tıbbı yardım
ve tedavi destegi. her türlü hasar ve zarann za-
manında tazmini, öğretim faaliyetlerinin des-
tekknmesi."
# tç güvenlik harekâtında en büyük sorun.
teröristlerle masum halkın ayırt edilebilmesi
sorunudur. Masum halkın ve teröristlerin bir-
bırinden en iyi şekilde ayırt edilebilmesi için
başlıca aşagıdaki unsurlardan yararlanılmak-
tadır: "Bilgisayar ortamındaki istihbarat \eri
tabanlan, güncel istihbarat olayın cereyan et-
tiği yer ve zaman. giy im-donanım. silahlı olup
olmanıa. geçmiş deneyimler. teröristlerin bili-
nen hareket tar/Jan, mahaili kılavudann yar-
dımı, Ueri hava gözetieyidleri."
# Silahlı kuv-setlerin bölgedekı faaliyetle-
ri salt askerı faaliyetlerden ibaret değildir.
"Köyuygulamalan" adı altında sağlık hızme-
ti. diş taraması-çekımi, aşı kampanyaları.
okullara yardım. köy yolu bakım ve onanmı.
muhtaçlara yardımlar sürdürülmektedir.
# İnsan haklanmn bilınen yaşama doku-
nulmazlığı ve diplomatık dokunulmazlık gibi
fiılen bir nev i "terörist ayncalıklan ve bağışık-
lıklan hukuku" haline dönüştürülmesine ızin
verilmemelidır.
9 tfade özgürlüğünü irdelerken yasadışı
bir silahlı grubun. organize suçun yapısı göz
önünde bulundurulmalıdır.
Smır aşan sulara
3 aşamalı plan
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel-
kurmay, sınır aşan sularla ilgili olarak 3 aşa-
malı bir plan hazırladı. frak ve Sunye'nin su
sonmunun "su azhğından" değil. "rasyt»nel"
sulama yapamamaktan kaynaklandığını kay-
deden Genelkurmay. Amık ovasına yetersiz su
veren Suriye'nin Asi nehrini kırlettiğini de v ur-
guladı. Genelkurmay Başkanlığı tarafindan şe-
hit gazeteci adına kurulan "Hasan Tahsuı Ba-
sın Bilgi Merkezi'r
nde yer alan raporda Tûrki-
ye'nin Yunanıstan. Bulgaristan. Gürcistan. Er-
menistan ve İran ile arasında kalan sınır aşan
ya da sınır oluşturan sulara ilişkin önemli bir
sorun bulunmadığı vıırgulandı. Dünya ortala-
malanna göre Tûrkiye'nin su zengini bir ülke
olmadığtnın ortaya çıktığma dikkat çekilen ra-
porda, Irak'ın su potansiyelinin Türkiye'den
yüksek olduğu. Sunye ile Irak'ın su sorunu-
nun sulannın azlığından değil, tanma elveriş-
li topraklar üzerinde rasyonel bir sulama ya-
pamadıklanndan kaynaklandığına ışaret edil-
di. Türkiye, Irak ve Suriye arasında ortaya çı-
kan anlaşmazlığın çözümü için 1992 yılına
kadar "ortak teknik komite" toplantılannın
gerçekleştinldıği belirtilen raporda. bu iki ül-
kenin tamemen polıtık beyanlara dayalı su is-
temlerinı ileri sürmesı v e buna karşılık Türkı-
ye'nin makul ve hakça kullanıma dayalı "3
aşamalı pJanı" dile getırmesı üzerine bir an-
laşmaya varılamadığı kaydedildi. Üç aşamalı
planda yer alan önlemler şöyle:
# Fırat-Dicle havzasındaki su kaynaklan
ciddi ve bilimsel verilere göre saptanmalı.
# İlgili ülkelerde toprak envanteri ve toprak
sınıflaması yapılarak su gereksinimı belırlen-
meli. 9 Bu iki grup bilgi ışığında su tahsisı
yapılmalı.