18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15OCAK1999CUMA HABERLER DU1VYADA BUGUN ALt StRMEN BNmem ki Nasıl... ,.,....,.• 'Ülfet bela şey, uzlet sıkıntıh. Bilmem ki nasıl geçirmeli şu beş on yılı." TÜSlAD'ın Prof. Dr. Cem Behar başkanlığında, biliTi adamlarından oluşan bir heyete hazırlattığı "Tûrkiye'nin Fırsat Penceresı - DemografiDönü- şüm ve Izdüşümleri" adlı raporu okurken, takıldı aklma Yahya Kemal'ın bu dızeleri. Rapor çok ilginç olduğu kadar da, heyecan ve- rici Demografik dönüşüm gerçekten Tûrkiye'nin önünde yeni fırsatların açılmasını sağlayacak. A- ma tabıı kı. dönüşüm, tek başına yeni olanakları yaşama geçirmeyecek, yalnızca geçmesinin ola- naklarını sağlayacak, aynı zamanda da, yeni so- rumar doguracak. Tanh zaten toplumların sorun- ları ve onları çözme sürecinın öyküsü, incelenme- sidir. Sorunlar, ancak masallarda , "onlar ermiş muradına" diye başlayan tekerleme ile biter, bir de, tarihin sonunun geldiğıni söyleyen Fukuyama'nın analizlerinde. Araştırmalar göstermiştir ki, belirlı gelır düzeyi- nin üstündeki her toplumda, GSMH'deki her 10 dolarlık artış yeni sorunlar doğurmaktadır. Geliş- miştoplumları azgelişmişlerden ayıran ise, ikinci- lerin hep aynı sorunlar sarmalı içinde debelenme- lerine karşın. birincilerin yeni yeni sorunları göğüs- lemeye hazırlanmalarıdır. TÜSİAD raporunun en önemli yönü, demogra- fik değişimın Tûrkiye'nin çehresini bambaşka bır hale sokacağını göstermesidir. Önce, bir noktayı vurgulayalım. Türkiye'de ka- dınlann doğurganlık oranı, şu anda da düşmüş bulunmakta. Ancak şu anda doğurgan yaştaki ka- dınların çokluğu, nüfus artışının yıne de ekonomi- nin kaldırabileceği düzeyin üstünde seyretmesine yol açıyor. Ayrıca, ekonomik ve sosyal olarak ge- ri kalmış bölgelerde, doğurganlık gelişmiş yörele- re göre, daha yüksek. Bu durumun ardında kimi etnik tavsiyelerin yattığı da bilinmeyen bir gerçek değil. Doğurganlık oranının 2010 yılında yüzde 2'ye düşeceği ve bu düşüş trendinın ondan sonraki yarım yüzyıl içinde sıfıra doğru gideceği öngörü- lüyor. Bu durumda ortaya bambaşka bir Türkiye tab- losunun çıkması kaçınılmaz. Orneğin bugün Av- rupa'da gördüğümüz gibi yaşlı nüfus olacak 2000'lı yılların ortasında Tûrkiye'nin sorunu. Oysa şu anda büyük sorunumuz genç nüfus. Türkiye 2000'li yılların ilk çeyreğinden başlaya- rak nüfusu daha az artan, ama kalkınma hızı da daha düşük, başka bır deyişle. kalkınma hızı da gelişmiş ülkelerinki oranında bir ülke haline gele- bilecek. Pekı bu döneme hazırlıkh olmak için şimdiden yapılacak olanlar neler? Bu konuda her şeyden önce vurgulanması ge- reken nokta, gelişmenin, eskilerin deyimiyle kemi- yetten çok keyfiyeti, yani nicelikten (quantite) çok nıteliği ön plana çıkarmak zorunluluğudur. Evet nüfus artışını azaltma. hanl harıl artan nüfusa eği- tim ve iş olanakları hatta konut, hastane yatağı ya- ratma kaygısında olan Türkiye, büyük nüfus bas- kısı yüzünden doğrusu kaliteye yeterince önem verememektedir. Eğitimden sağlığa, kentyapısın- dan ulaşıma ve üretime kadar her alanda ülkemi- zin önde gelen sorunudur kalite düşüklüğü.. Ama söz konusu baskı ortadan kalktığında, da- ha şimdiden önemi anlaşılmış olan kalite konusu- na daha köklü ve geniş kapsamlı bir biçimde eği- lebilecektir Türkiye. Doğrusu rapor, içinde bulunduğumuz rubıkon döneminin büyük sorunlarına karşın, bu dönemı atlatmakta akılcı önlemler alınabildiği takdirde, ül- kenin geleceği konusunda iyimser olan benım gi- bi kışilerı hiç de şaşırtmamıştır. Ama bütün mese- le, her türlü değer yargısını ve kurumu allak bullak eden, yerine çağdaş yenilerini ikame edemeyen ve alt kültürü üst kültüre egemen kılan hızlı artış ve vahşi göçün egemen olduğu bu içinde yaşadı- ğımız dönemi nasıl atlatacağımız, hangi önlemle- ri bugünden yürürlüğe koyacağımız, hiçbir değer tanımayan, insan haklanna yaşama alanı bırakma- yan, bu vahşi kavimler göçü karşısında demokra- si ve çoğulculuğu nasıl koruyacağımızdır. işte bu yüzden anımsadım Yahya Kemal'in yu- kandaki dizelerini. Dilerseniz. "mısra benim haysiyetimdir" diyen şairin dizelerini veznin bozulması pahasına değiş- tirerek konumuza uygulayalım: "Göçler belalı şey, gelişme sıkıntıh. Bilmem nastl geçirmeli şu on beş-yirmi yılı?" Divriği Ulusal Güçler Meclisi kuruldu MEHMET AYDEN DİVRİĞİ-Divriği de. CHP, DSP. İP. ÖDP. Ba- nş Partisi, Emeğin Parti- si ve Atatürkçü Düşünce Derneği'nin katılımıyla Ulusal Güçler Meclisi oluşturuldu. Meclıs ılk bildirisinde, özelleşrirmeyi göklere çıkaran iktidarlann Tür- kiye'yi çıkmaza sürükle- diğine dikkat çekti. Kuruluşunu dün bir basın bildirisiyle duyu- ran Divriği Ulusal Güç- ler Mec lisi'nin açi klama- smda şu görüşlere yerve- rildi^ "Ülkemiz, günübiriik değişen ucuz siyasüerin belirlemeye çahştıkları süreçlerden geçiyor. Or- talama bir yıl süre Ue de- ğişen hükümetler ülke- mizi siyasi ve ekonomik krize sürüklüyor. Ülkede esas mücadele şeriatçı mafy a ile ilişkili tarikatçu özelleşrirmeci güçlerle, cumhuriyet devrimcisi ulusal bağımsızlığı savu- nan güçler arasında geç- mektedir." Divriği Ulusal Güçler Meclısi'nin açıklamasın- dâ özelleştirme çalışma- lan da eleştinlerek şöyle denildı: "Özelleştirmeyi gökle- re çıkaran iktidarlar, Türkiye'yi bir çıkmaza sürüklenıektedir. Özel- leştirme, emperyalist güçlerin, mafyanın çıka- ruıa dayalı ulusal ekono- miyi çökerten bir yağma ve talan politikasıdır. DevTİmci bir iktidar mü- cadelesi ile özeUeştirme- ye karşı çıkmak demek, dayatılan Sevr'e karşı gelmek demektir. Özel- leştirme ve ulusal anlam- da Sevr'e zemin hazırla- van ulusal bağımsızlığı- mızı çökertmek isteyen irticai faahyetlere karşı olarak sol güçbirliği şart- ür." Divriği Ulusal Güçler Meclisi açıklamasmda aynca, sol güçbirliği ya- pılmadığı için sol partile- rin, sağ iktidarlann kol- tuk değneği olduğuna da dikkat çekildi. Anadolu üniversitelerindeki ırkçı ve şeriatçı yapılanma seçimler nedeniyle su yüzüne çıkmaya başladı etiın üyesi MHPTiI-M • Selçuk Üniversitesi'nde görevlerinden ıstifa eden 11 öğretim üyesinden 9'u MHP'den, 2'si de FP'den milletvekili aday adayı oldu. • Anadolu'daki üniversiteler içinde Konya'daki Selçuk Üniversitesi şeriatçı ve ırkçı örgütlenmesiyle dikkat çekiyor. KONYA (Cumhuriyet) - Anadolu üniversıtelenndeki ırkçı ve şeriatçı ya- pılanma 18 Nısan'da yapılacak seçim- ler nedeniyle su yüzüne çıkmaya başla- dı. Faşıst saldınlann arttığı Konya Sel- çuk Üniversitesi'nde görevlerinden is- tifa eden 11 öğretim üyesinden 9'u MHP'den. 2'si de FP'den milletvekili a- day adayı oldu. Anadolu'dakı üniversiteler içinde Konya'daki Selçuk Üniversitesi şeriat- çı ve ırkçı örgütlenmesiyle dikkat çeki- yor. Son aylarda bu üniversitede de- mokrat ve sol görüşlü öğrencilerüzerin- de yoğun baskılar yaşanırken kampus- ta zorla Ülkü OcakJan'nın dergilerini satan faşistler kız ve erkek öğrencilerin el ele dolaşmasını da engelliyor. Üni\ersite yönetimi ise faşist baskı- lara karşı sessiz kalıyor. CHP Konya ll Başkanı Dr. Hüsnü Bozkurt. faşıst saldmlarla ılgili bir sü- re önce Cumhuriyet'e yaptığı açıkla- mada. olaylann endişe vericı boyutlara ulaştığından yakınmıştı. Bozkurt. "Türk- İslam sentezi olarak yürütülen politikalar üniversiteleri et- nik ve dinscl aynma yöneitmektedir. Bu kafa kız arkadaşıyla el eletutuşan bir ki- şinin namusunu sorguluyor. Kadının sosyal >aşamın içinde olmasına karşıdır. Laik ve demokrat öğrenimi yok etme anlayışıdır'" demişti. Selçuk Üniversitesi'ndeki ırkçı ve şe- riatçı örgütlenmenin üniversitenin tüm fakültelerinde nasıl odaklandığı, mil- letvekili adaylığı için istifa eden öğre- tim üyelerivle birlikte iyice açığa çıktı. Adaylann çoğu MHP'li Aday lık için görev lerinden ıstifa eden öğretim üyelerinın çoğunluğunun MHP'yı tercıh etmesi dikkat çekti. Sel- çuk Üniversitesi'ndeki görevlerinden istifa ederek MHP'den adav adavı olan 9 öüretim üyesi ve seçim bölgeleri şöy- le: Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Ramazan Mirzaoğlu (Kırşehir), Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Akif Akkuş (Mersin). İletişim Fakültesi Dekan Ve- kilı Doç. Dr. NurettinGüz(Konya). Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Metin Ergün (Konya). Hukuk Fakülte- si Dekan Vekıli Prof. Oktay Yazgan (Niğde). Hukuk Fakültesi Öğretim Üye- si Yrd. Doç. İbrahim Dülgerler (Uşak). Tıp Fakültesi Öğretim Üvesi Doç. Sait Gönenç (Konya), tktisadi ve Idari Bı- lımler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Se- lahattin Sarı (Afyon), Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Durmuş Vü- maz (Konya). Selçuk Üniversitesi İktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Osman Okka ve Mühendislık Mimar- lık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Ömer Halis Tombaklar da Konya'da FP'den milletvekili aday adayı oldukJannı açık- ladılar. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakül- tesi Sekreten Orhan Aydın'ın ise Ak- saray'dan ANAP milletvekili aday ada- yı olduğu belırlendi. Konya'da milletvekılliğı yanşında si- yasi parti ıl başkanlanndan 4"ü görev- lerinden ıstifa ederek milletvekili aday adaylıklannı açıkladı. CHP ll Başkanı Dr. Hüsnü Bozkurt ANAP tl Başkanı .NazmiSınt. DYP İl Başkanı SiUeyman Akdemir ve MHP İl Başkanı Yusuf İnanç'ın adaylığı kesinleşiricen, DSP'de il başkanının görev den alınması nede- nivle belirsizlik süriivor. Murat Karayalçın, CHP'den Ankara Anakent Belediye Başkanlığı'na aday adayı 6 Kent hakemliğl kurulacak' • Karayalçın, Ankara'nın yitirilen yıllannı geri almak, durdurulan büyük yatınmlan yeniden başlatmak için adaylığını koyduğunu belirtirken yatınm projelerinin hazırlanmasında varoşlar ve imarlı kesim ikilemini kaldıracaklannı söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHPGenel Başka- nı Deniz Baykal'm Anka- ra 'dan anakent belediye baş- kanı adayı olarak önseçime katılmasını istediği CHP Samsun Milletvekili Murat Karayalçın, adaylığını açık- ladı. İlk tasarılanndan bin olarak -kent hakemini (om- budsman)^ öngören Kara- yalçın. pröj'eTerine "destek vçrmeyen herkesi rakip ola- rak gördüğönü söyledi. Murat Karayalçın, dün CHP Ankara tl Başkanlı- ğı'nda basın toplantısı dü- zenleyerek Ankara anakent belediye başkanlığina aday adayı olduğunu bildirdi. Ka- rayalçın, Ankara anakent be- lediye başkan adaylığının kendisi için bir görev olma- sının yanı sıra, b ü ^ k onur, iddia ve coşku taşıdığını be- Murat Kara\alçın. Ankara Anakent Beledhe Başkan adaylığının kendisi için birgöre^ olma- sının yanı sıra büvük onur. iddia ve coşku taşıdığını belirtti. (Fotoğraf: AA) lirtti. Ankara'nın geçmişinden gelen misyonu gereği önder kent durumun- da olduğunu kaydeden Karayalçın. "Bu konumdaki bir kentin beledive başkanlığının sürekli tartışılır bir ma- kam ounaması gervkir" dedi. Murat Karayalçın. şu görüşleri aktardı: "Ne vank ki 1994-1999 dönemi. Ankara için vitirilmiş bir 5 >ıl olmuş- tur. Bu dönemde Ankara kimliği unutturulmaya çalışılmış, büvük .An- kara ufku ise göz ardı edilmiştir. Ge- ride kalan vıllar. süregelen projelerin de\ anı ettirilmesi >e venilerinin hazır- lanması yerine. birtakım anlamsız amblem tartışmalan. sonu gelmeven suçlamalar. çamur atmalar.fiskiye>a- pımlan ve konser savaşlanyla heba edilmiştir. Çalışanıyla ve hemşerisiy- le kavgalı. binlerce davası olan bir be- lediye yönetimi sergilenmiştir. Anka- ra bu kısır tartışmalan \e çapsız yö- netim anlayışuu hak eden bir kent de- ğiMir." Karayalçın, Ankara'nın yitirilen yıllannı gen almak. durdurulan büyük yatınmla- n yeniden başlatmak için adavlığını koyduğunu belir- tirken yatınm projelerinin hazırlanmasında varoşlar ve imarlı kesım ikilemini kaldı- racaklannı, belediye ve hem- şeriler arasındaki sorunlann çözümleri için kent hakemi (ombudsman) kurumu öne- risi getireceklerinı anlattı. Koşullann 1994 seçimlerin- den de belediye başkanı ol- duğu 1989 seçimlennden de ağır olduğunu söyleyen Ka- rayalçın. bunlann üstesınden geleceğine inandığını ıfade etti. Kara>alçın. solun ve sos- yal demokratlann bırlikteli- ğı konusunda son derece du- yarlı olduğunu vurguladı. Murat Karayalçın. konuma- sını "1989 yüına göre 10 yü daha yaşlanmış ve saçlan ak- laşmış olarak ama daha bü- yük bir coşku ve karaıiılıkla, deneyimle hemşerilerimden talep ediyorum: Ankara'oın yönetimini bana verin hep birlikte güzel Ankara'yı ya- ratalım" sözleriyle sonlan- dırdı. Karayalçın. bir gazeteci- nin FP'den Anakent Beledi- ye Başkanlığı'na adav gös- terilmesi beklenen Melih Gökçek'in "Benim rakibim, Taşdelen" sözlerini anımsat- ması üzerine "Bu ne büyük muhabbet" vanıtını verdi. Karayalçın'ın ses düzeni aracılı- ğıyla sokağa da verilen konuşması, il binasının önünü dolduran kalabalık tarafından da dinlendi. Yurttaşlar ba- sın toplantısı sırasında, "4nkara se- ninle gurur duyııyor", "Vur, vur üıle- sin Melih Gökçek dinlesin" sloganla- nattı. DSP'nin Ankara Anakent Belediye Başkanlığı adayı Taşdelen'in Cumhuriyet'e demeci 'Baykal beni yalmz bırakü' TÜREY KÖSE ANK.\RA - CHP'den istifa ederek DSP've geçen ve bu partiden anakent belediye başkan adavı göste- rılen Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen. "Cumhuriyet, laiklik karşın yapıya karşı y ürüttüğüm mücadelede Deniz Baykal beni yalmz bıraktı. Gerici- liğe karşı mücadeleme Bülent Ecevıt sahip çıktı" de- di. CHP'nın adayı Murat Karayalçın'ın "rakibi dcğiL dostur olduğunu vurgulayan Taşdelen. "Asıl rakibim. gerici güçler, cumhuriyet karşıtlan. 400 bin oy u gece- rekseçUeceğimeinanıyorum'' açıklamasını yaptı. Taş- delen, Ankara'da solun bölünmesı ve FP'li adayın önünün açılması tehlikesiyle ilgili olarak da "Bölenin adresi beBi. Baykal, 1994 seçimlerinde Alı Dınçer' i çı- kararak yapnğı yanhşı bugün de sürdürüyor" değer- lendirmesini yaptı. CHP'nin Gaziantep Belediye Başkanı Celal Do- gan'ı Ankara'dan aday göstereceği haberlen üzerine partısinden istifa eden Taşdelen, DSP'ye geçti ve Ece- vit'in "ısran'' üzerine bu partınm adayı oldu. Taşde- len, Cumhuriyet'in bu süreç ve önümüzdeki dönem- le ilgili sorulanna şu yanıtlan verdi: -Son daldkada DSP'H oldunuz. Secime gider- ken Ankaraulara bunun gerekçeterini anlata- bilecek misiniz? - 23 yıldır belediyeciyim, 10 yıldır belediye başkanıyım. Hakkımda bır tek dedikodu bile çıkmadı. Dürüst, üretken bırbelediyecilık yap- tım. RP'nin iktidara gelmesiyle yaşanan dep- rem sırasında, cumhuriyet karşıtı yapıya An- karahlarla bütünleşerek karşı çıktım. Anka- ra'nın sembolünü değiştirdiler, sokaklann ad- larını değiştirdiler, bayraklart indırdiler. Müca- dele ettik. Bayraklan kendi elimle astım. Bızim Ankara'da yaptığımızmücadelenin karşılığı Is- tanbul'da yürütülmedi. Bu mücadelede Baykal beni yalnız bıraktı, bana sahip çıkmadı. Küçük ayak oyunlanyla beni dışlamak istediler. Bız SHP'den seçıldık. Baykal o zaman karşımıza Ali Dinçer'i aday çı- karmıştı. Böylece Ankara RP'ye teslim edilmiştı. As- lında ben bir yıl önce CHP'den istifa etmiştım. Arkadaşlar gen aldırdı. CHP-Çillerhükümetine gıril- mesine karşı çıktım. son dönemde Ecevit'e koşulsuz destek verilmesinı istedim. Tüm bunlan aleyhime kul- landılar. Baykal. Taşdelen'i içine sindiremedı. - İstifanızın CHP'den aday gösterilmeyeceğinizi öğ- renmeni/Je bir ilgisi yok mu? - Adaylığa bağlı değil. Benim gerici. cumhuriyet karşıtı güçlere karşı yürüttüğüm mücadeleye Ecevit sahip çıktı. Ben göre\ talep etmedim. Ecevit, bu ülke görev idır. diye israr edınce aday oldum. - DSP sizi aday göstermeseydi de siyasal yaşamınızı bu partide mi sürdürecektiniz? Ya da 18 Nisan'da be- lediye başkanı seçilemeseniz de DSP'liüğiniz sürecek mi?" - Evet. kesınlikle - Siz. DSP've geçerken, Bay kal'ın kendisine biatedil- mesini istediğini söylediniz. DSP parti içi demokrasi açısından daha nıı iyi bir görünüm veriyor? - Geçmışı bırakalını. önümüze bakalım. Ben siya- sette en uzun dönemimi CHP'li olarak Ecevıt'le ge- çırdım. SHP'den belediye başkanı oldum. Benım ra- kibim gerici güçler. cumhuriyet karşıtlan. şeriat dü- zeninı getirmek isteyenler. CHP'debirçok dostum var. Rakibinin gerici ve cumhuriyet karşıtı güçler olduğunu vurgulayan Doğan Taşdelen, Karavalçın'ın rakibi değil. dostu olduğunu söyledi. Taşdelen-400 binoyugecerek seçileceğim" dedi. Şimdi, önümüze bakalım. Cumhunyet Ankara'da ku- ruldu, laik cumhuriyetin başkenti bu kent. Ankara hal- kı. dürüst bir lider ile, 10 yıldır dürüst bir beledıyeci- lik yürüten bir adayı değerlendirecektir. - DSP'nin ilk kez yerel seçimlere bu kadar iddialı girmesL solda iki güçlü adayın olması kay gı yarattı. Bu bölünmc nedeniyle seçimleri FP'nin adayının kazana- bileceği endişeleri var... - Benım adaylığımın açıklanmasından sonra, o gü- ne kadar Karayalçın ile hıç görüşmeyen Baykal. ken- disini genel merkeze çağınp görüştü ve adaylık öner- di. 1994 seçimlerinde Ali Dinçer'i çıkaran yanhşı, bugün başka yanlışlarla sürdürüyorlar. Bölenın adre- si belli. Tek güvencemız Ankara halkı, inanıyorum ki oylan bölmeyeceklerdir. -Asd rakibinizin kim olduğunu düşünüyorsunuz. FP adayı mı yoksa Karayalçın mı? - Rakibim FP adayı. Karayalçın rakibım değil, dos- tum. arkadaşım. Ankara'nın 5 yılı boşa gitti. Şu anda Tûrkiye'nin en borçlu belediyesi Ankara. 500 trilyon borç var. Bütçenin büyük bölümü boşa giden yatınm- laroldu. -Yanşagirerken nasıl bir Ankara vaatediyorsunuz? - 6 aydır öncelikli hedeflerimizi hazırlıyo- ruz. Toplu taşıma. raylı sistem yaygınlaştınla- cak. Kızılay-Cay^olu, Kızılay-Etlik metrolan öncelikle başlatılacak. Kent konseyi oluşturu- lacak. Tüm yetkiler padişah gibi kullanılma- yacak, katılımcı. şeffaf bir belediyecilik anla- yışıyla kentı yöneteceğız. fhale çetelerine, ran- tiyecılere teslim olmayacağız. Doğu-Kent'i ta- mamlayacağız. Dikmen Vadısı projesi taş yı- ğını haline geldi. Yeni etaplan hızla gerçek- leştinrken, hak sahiplerini mağdur etmeden yeşıl alanlan arttıracağız. .Ankara'yı kültür, sa- nat başkenti yapacağız. Ankara'nın etrafında- kı Hazine arsalannın büyük bölümünü rekre- asyon alanlanna dönüştüreceğiz. Çankaya'da başansı tartışılmaz olan gecekondudan çağdaş konuta geçiş projemizi sürdüreceğiz. Halk po- lisi görmeden, davulla zurnayla gecekondu yı- kacak. Aynca öğrenciler için yurtlar yapaca- ğız, sağlık hızmetlerini yaygınlaştıracağız. Cenelkurmay Askerlerden insan haklan raporu .ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel- kurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan in- san haklan başlıkîı raporda. yayın yoluyla iş- lendiğı sa\unulan eylemlerın zaman zaman "düşünce suçu şeklinde uyduruk bir ka\ra- ma" sığınılarak yansıtıldığı ıleri sürüldü. Raporda. terörle mücadelede karşılaşılan en önemli sorunun terönstle masum yurttaşı ayırt edememe olduğu belırtıldi. Genelkur- may Başkanlığı tarafından hazırlanan "İnsan Haklan'" raporunda ana hatlanyla şu değer- lendırmelere yer venldi: # TSK msan haklan konusuna büyük önem vermektedir. Temel politika, eksiklikler. sorun alanlan ve çözüm yöntemlerı "insan haklan dokümanı" adı altında ast komutanlıklara ya- yımlanmıştır. Olası insan haklan ihlallennin önlenebılmesi amacıyla yoğun bir eğitim \e bilgilendinne kampanyası başlatılmıştır. # TSK'de insan haklan eğitimi ve öğreti- mi konferans. seminer, çalışma grubu \e uz- man ekiplerce mahalline yapılan ziyaretler şeklindeki faaliyetlerden oluşmaktadır. # lç güvenlik harekâtında uygulanan dav- ranış kurallan şu ilkelere dayanmaktadır: "İnsan haklanna saygı. masum hatkı tfrö- risüerdcn ayırt etme. diğer hükümet kurum- lan ile PKK terör örgütünün yandaşı gibi ha- reket etmeyen hükümet dışı kuruluşlarla iş- birliği. bölge halkını koruma ve onlara hizmet yerel âdet ve aile hayatına saygı. tıbbı yardım ve tedavi destegi. her türlü hasar ve zarann za- manında tazmini, öğretim faaliyetlerinin des- tekknmesi." # tç güvenlik harekâtında en büyük sorun. teröristlerle masum halkın ayırt edilebilmesi sorunudur. Masum halkın ve teröristlerin bir- bırinden en iyi şekilde ayırt edilebilmesi için başlıca aşagıdaki unsurlardan yararlanılmak- tadır: "Bilgisayar ortamındaki istihbarat \eri tabanlan, güncel istihbarat olayın cereyan et- tiği yer ve zaman. giy im-donanım. silahlı olup olmanıa. geçmiş deneyimler. teröristlerin bili- nen hareket tar/Jan, mahaili kılavudann yar- dımı, Ueri hava gözetieyidleri." # Silahlı kuv-setlerin bölgedekı faaliyetle- ri salt askerı faaliyetlerden ibaret değildir. "Köyuygulamalan" adı altında sağlık hızme- ti. diş taraması-çekımi, aşı kampanyaları. okullara yardım. köy yolu bakım ve onanmı. muhtaçlara yardımlar sürdürülmektedir. # İnsan haklanmn bilınen yaşama doku- nulmazlığı ve diplomatık dokunulmazlık gibi fiılen bir nev i "terörist ayncalıklan ve bağışık- lıklan hukuku" haline dönüştürülmesine ızin verilmemelidır. 9 tfade özgürlüğünü irdelerken yasadışı bir silahlı grubun. organize suçun yapısı göz önünde bulundurulmalıdır. Smır aşan sulara 3 aşamalı plan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel- kurmay, sınır aşan sularla ilgili olarak 3 aşa- malı bir plan hazırladı. frak ve Sunye'nin su sonmunun "su azhğından" değil. "rasyt»nel" sulama yapamamaktan kaynaklandığını kay- deden Genelkurmay. Amık ovasına yetersiz su veren Suriye'nin Asi nehrini kırlettiğini de v ur- guladı. Genelkurmay Başkanlığı tarafindan şe- hit gazeteci adına kurulan "Hasan Tahsuı Ba- sın Bilgi Merkezi'r nde yer alan raporda Tûrki- ye'nin Yunanıstan. Bulgaristan. Gürcistan. Er- menistan ve İran ile arasında kalan sınır aşan ya da sınır oluşturan sulara ilişkin önemli bir sorun bulunmadığı vıırgulandı. Dünya ortala- malanna göre Tûrkiye'nin su zengini bir ülke olmadığtnın ortaya çıktığma dikkat çekilen ra- porda, Irak'ın su potansiyelinin Türkiye'den yüksek olduğu. Sunye ile Irak'ın su sorunu- nun sulannın azlığından değil, tanma elveriş- li topraklar üzerinde rasyonel bir sulama ya- pamadıklanndan kaynaklandığına ışaret edil- di. Türkiye, Irak ve Suriye arasında ortaya çı- kan anlaşmazlığın çözümü için 1992 yılına kadar "ortak teknik komite" toplantılannın gerçekleştinldıği belirtilen raporda. bu iki ül- kenin tamemen polıtık beyanlara dayalı su is- temlerinı ileri sürmesı v e buna karşılık Türkı- ye'nin makul ve hakça kullanıma dayalı "3 aşamalı pJanı" dile getırmesı üzerine bir an- laşmaya varılamadığı kaydedildi. Üç aşamalı planda yer alan önlemler şöyle: # Fırat-Dicle havzasındaki su kaynaklan ciddi ve bilimsel verilere göre saptanmalı. # İlgili ülkelerde toprak envanteri ve toprak sınıflaması yapılarak su gereksinimı belırlen- meli. 9 Bu iki grup bilgi ışığında su tahsisı yapılmalı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle