Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15OCAK 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
6
Seni çok arzuhıyorum...9
Yönetmen Michael Winterbottom'ım bugün gösterime giren son filmi, dilsiz, yalnız bir
yeniyetmenin gözünden ve kulağından anlatılmış, Ingiliz usulü, saplantılı bir aşk öyküsü
Bugün orijinal ismıyle göstenme gi-
ren, 1998 Ingiliz yapımı I VVant You, or-
tak geçmışlen karanlık Martin ve He-
len çifti arasındakı. uzun yıllara yayıl-
mış, zorunlu aynlıklarla küllenmiş, ka-
zaen ve kasti cinayetlere. göz yaşartıcı
fedakârlıklara bulanmış ve sonunda on-
ca tutkuyla saplantının ateşlenerek kan
olup aktıgı. çağdaş bir aşk trajedisini hi-
kâye ediyor, hayli buhranlı ve gergin ta-
rafından.
Kulak röntgencisi bir oğlan...
Son çeyrek yüzyılın Ingiliz soundun-
da, besteleri, güftelen ve kendine özgü
sesı ve benzersız söyleyışiyle nicedir seç-
kınleşmiş, yıllann usta müzısyeni Ervis
CosteUo'nun ınsanın içine işleyen san-
cılı sesiyle yaKanp yakardığı ve fîlme
de adını veren I Want You adlı 'derin'
aşk şarkısından esinlenen film. daha
bıyıklan terlememış, Slav goçmenı, dil-
siz. röntgenci bir yeniyetmenin 'çocuk
bakışı'v la anlatıyor. dişıliğiyle yörenın
erkeklerini etkileyen, esrarengız ve ce-
kici bir genç kadının çev resinde gelişen
hikâyesini. Dekor; İngıltere'nin güne-
yinde, ıssız, çorak. küçük bir sahıl ken-
ti. Bu iç karartıcı kentin can sıkıntısı>-
la mutsuzluk arasında salınan sakınle-
rine yörenin kasvetı de sinmiş.
Intihar etmiş annesinin ölüsünü bul-
duğundan beri konuşmaktan kesilmiş,
14 yaşlanndaki dilsiz, yalnız ve garip
göçmen çocuğu Honda (Luka Petru-
sfc), martı bağırtılanndan başka sesın du-
yulmadığı, tenha kumsalda koşuşturup
duruyor tek başına. Çakıltaşı toplayıp
gerzekçe koşuşturmaktan fırsat buldu-
ğundaysa, çevresindekilenn mahrenıı-
yetlerine uzatıyor mikrofon kulaklan-
nı. Hatta bu kimi 'mahrem' anlan giz-
lice dinleme uğraşı. bütün ötekı merak-
lanna üstün geliyor. KieskKvski'nin unu-
tulmaz 'Aşk listüne Küçük Bir Film' baş-
yapıtının röntgencı delikanlı kahrama-
nınını çagrıştıran bu dilsiz oğlanm.
Örnegin. her akşam diskoda rock şar-
kılan söyledikten sonra eve attıklany-
la erkek koleksiyonu yapan, aşın özgür
ve rahat tavırlı. seksi, 'san kafa' ablası
Smokey'nin (meraklısjn.^ 'Yafinmr-.
dan önce' başyapıtmdan animsayaca-
ğı Makedon oyuncu Labina \Iitevska)
tüm yatak âlemlenni (.bılumum seviş-
me seslenyle), önceden kurduğu mik-
rofonla kaydedip (anında ya da sonra-
dan) dinlemede iyice uzmanlaşmış sus-
kun yenivetmemiz. Fazla meraklı bir
'kulak röntgencisi' sayılacak bu dilsiz
\e öksüz oğlan. günün bırinde ona bi-
sikletiyle çarpan ablası yaşındaki He-
len"e tutuluyor gizliden gizliye. Ber-
berlik yapan. 20'li yaşlanndaki Helen'se
(Ingiliz sınemasinın umut \aat eden.
seksi ve dolgun. yeni yeteneklerinden
Rachel VVieisz). yöre erkeklerini kendi-
ne kul köle eden, fettan ve gizemli bir
kasaba dilberi. Israrla *Seni istiyorum'
diyerek peşinde koşan, arzudan kıvra-
nan. azmış radyo programcısı abaza
Bob'u otomobil koltugunda tersliyor
aklı geçmişe (ve hapisten çıkmış Mar-
tin'e) takılı Helen, sevişmenin kalori
yakmak içın en elverişli ve zevkli bir
oyun otduğunu bilmesine karşın!
Hikâye geliştikçe nıye hapse düştü-
günü anlayacagımız bir de Martin (Aİtes-
sandro Nivolaı karakteri var I VVant
r^JHHİja öne çıkan. Hapiste geçen 8 yı-
lın ardından şartlı tahliyeyle salıverilip
fılmin başında. büyüdüğü bu geri kal-
mış, tutucu \e kas\etli yöreye dönen
Martin'in yıllanmış saplantılı aşkıdır
Want YOU / Yönetmen:
Michael VVinterbottom /
Senaryo: Eoin McNamee /
Kamera: Slavvomir Idziak /
Müzik: Adrian Johnstone /
Oyuncular: Rachel VVeisz,
Alessandro Nivola, Luka
Petrusic, Labina Mitevska,
Ben Daniels, Graham
Crovvden, Kenny Doughty /
1998 Ingıltere (özen Film)
aslmda Helen. özgürlügüne kavuşma-
sına karşın hiç de memnun mutlu gö-
rünmeyen Martin, 9 yıl önce 14 yaşın-
daki gencecik Helen'le sevişirken üst-
lerine gelen kızın babasını kazayla öl-
dürmekten suçlu bulunup 15 ytllık ağır
hapse mahkûm edilmiş, dolayısıyla ha-
yatı kaymış bir eski 'hükümlü'. Daha
dogrusu kaza sonucu babasının ölümü-
ne sebcp olan Hclenın suçunu kimse-
ye tek laf etmeden üstlenmiş bir şöval-
ye o. Helen de sevdigı Martin'i, çıka-
na kadar bekleyeceğine sözler vererek
yolcu etmiş hapishaneye. Ama sonra-
dan, ziyaret günlerinde Helen' i görme-
yi reddettiği gibi mektuplannı da yanıt-
İamamış Martin.
Düzenli ve sürekli görüşüp durumu-
nu aynntısıyla naklettiği, tahliyesinden
sorumlu bir sanşın kadın görevlinin aşı-
n ilgisine de maruz kalan Martin'e, Do-
lores Riordan havalannda şarkı söyle-
yen, işveli, yırtık çocuksu kadın Smo-
key de asılıyor.
Kararsız Martin'in, neden sonra te-
lefonla ulaşıp saçını da kestirdigi He-
len'le yeniden tazeledigi eski tutkulu
aşkı gittikçe kızışıp ateşlenirken genç
kadının bir numaralı küçük hayranı
Honda da Helen'i izliyor sürekli. Bü-
yü sonda bozuluyor ve Helen için kâ-
bus gibi bir geçmişi, saplantılı bir aşkı
ve kötü anılan ifade eden Martin'den ka-
fasına vura vura kurtulmasına tanık
olup her zamanki gibi bu cınayeti de kay-
deden Honda, finalde gemiyle kentten
kaçan 'meşum kadın'ın etkısinden sıy-
nlarak yine koşuşturuyor yalnız başı-
na sahilde...
TV'ye çektigi filmlerden sonra
1995 te 'Butterfly Kiss' ve 'Go Novv'la
sinemaya geçıp bizde de göstenlen 'Ju-
de' (1996) ve 'Saraybosna'ya Hoşgeldi-
niz'le (1997) parlayarak 1990'lann ye-
ni kuşak Ingiliz yönetmenleri arasında
öne çıkan Michael VVlnterbottom, sine-
ma tarihinde çok sayıda bulunmayan
'bir şarkıdan doğmuş nimler'e bir ye-
nisini katıyor bu seyrettigimız saplan-
tılı. buhranlı son eseri I VVant You"yla.
Helen'in, tannçasıolduğu dilsiz oglan-
la abla-anne-sevgiliyi çağnştıran ilişki-
sinden kaybetmeye yargılı Martin'le
arapsaçına dönmüş beraberliğine ka-
dar aşk ve saplantı üstüne çok yüklü
hikâyesinin giderek yinelenıp duran bir
nakarata dönüşmesini önleyemeyen yö-
netmen Winterbottom, Elvis Costello
şarkısından yoia çıkarak aşka ilişkin
sakız gıbı çignenmiş kımi bildik tema-
lan, duygulan, coşkulan görüntüleyen
ve yer yer ağır. dokunaklı bir atmosfer
yaratarak erotik bir tansiyon da sağla-
yan, ancak gitgide hantallaşan, karan-
lık, gizemli ve öldüren. modern bir aşk
melo'su imzalamış bu kez.
Melankolik bir şarkının filmi
Kieslowskı ustanın 'Aşk Üzerine Kü-
çük Bir Film'inden Atom F.goyan'ın
*Exotica'sına kadar uzatılacak bazı et-
kiler içeren filmin yer yer renk ve ışık
seline dönüşen nefıs görüntülenyse Ki-
eslowski'nın 'Mavi-Beyaz-Kınnızı' üç-
lemesinı çeken. değişik filtreler kulla-
nan, Polonyalı usta kameraman Slawo-
mir Idziak'ın.
Yürek paralayıcı bir şarkıdan yürek
paralayıcı bir aşk filmi çıkaran Winter-
bottom'un bildik ölçülü. yalın anlatımı,
müzık ve görüntüleri ve özellikle kla-
sik bir güzelliğe sahip Londralı genç yıl-
dız Rachel Weisz' m başını çektigi oyun-
cu kadrosunun çabalan, sonuçta çok
başanlı bulmadıgımız I Wfcnt You'yu
sadece izlenebilir, ilginç bir film yapı-
yor sonuçta. 1996'da Bertolucd'nin 'Ça-
lınmış GüzelUk'inde ilk kez gözümüze
çarpOktan sonra 1997 büyük stüdyo ya-
pımı, o felaket 'Chain Reaction'da Ke-
anu Reeves'le, Morgan Freeman'la eş-
leşen, David Leland'ın 'The Landgiris"
ve kadın yönetmen Beabon Kidron'un
Joseph Conrad hikâyesınden uyarladı-
gı 'Amy Foster-Svvept from the Sea'de
da oynayan Rachel Weisz'ın, I VVant
You'nun arzu nesnesi olarak bayagı göz
doldurdugunu da eklemeli.
Sürmeli kapılarSon haftalann yazmakta gecıktiğimiz
bir başka Ingiliz yapımı da oyuncu Pe-
terHowitt'in senaryosunu yazıp yönet-
menliğe atıldığı, son dönemde yeni bir
Audrey Hepburn ya da Grace Kelh rüz-
gârlan estirdiğı Holly\vood'da özellikle
kadın seyircinin saçını başını. tarzını
taklit ettiği, yeni kuşak genç kadın yıl-
dızlardan başa güreşen Gwyneth Palt-
row'un başrolünü üstlendığı 'SüdingDo-
ors-Rasrlantının Böylesi".
Amenkan sinemasının şimdiye dek
ıcıgını cıcığını çıkardığı. Ingilizlerin de
'4 Nikâh Bir Cenaze' gibi gişe rekortme-
ni filmlerle son yıllarda katkıda bulun-
duğu romantik komedi türüne el atan
'Rastlanünın Böylesi', halkla ilişkiler
uzmanı olarak çalıştığı ışyerınden bir
sabah kapı önüne konan ve bir türlü ya-
zamadıgı bir roman üstündekı çapİcın
bir yazar müsveddesiyle (John Lynch)
yaşadıgı evme dönen, Londralı Helen'in
hikâyesini anlatıyor. Senarist ve taze yö-
netmen Peter Hovvitt. tıpkı Alain Resna-
is ustanın birkaç yıl öncesinde 'Smo-
Idng'le 'NoSmoking'de yaptıgı gibi ma-
dah/onun hem yüzünü, hem de tersmi gös-
termek yoluna başvurarak Helen'in met-
royu kaçırmadığı durumu da anlatıyor.
Gwyneth-Helen'in saç modelini değiş-
tirerek. Bu ikinci olasılıkta. sevgilisini.
kızışmış bir Lady Godiva pozundakı.
Sliding Doors /
Yönetmen, senaryo: Peter
Hovvitt / Kamera: Remi
Aderfarasin / Müzik: David
Hirschfelder / Oyuncular:
Gwyneth Paltrovv, John
Lynch, John Hannah,
Jeanne Tripplehorn /
1998lngiltere(Pinema)
ABD'den dönmüş eski gözagnsıyla (Je-
anne Tripplehorn) basıyor kendi yata-
gında. Ve kibarca asılap, centilmen Ja-
mes'le (John Hannah) kınştınyor.
Hayatımızın rastlantılarca nasıl yön-
lendirildiğınin altmı çizen ve kur yapma
yollanndan sadakate kadar uzanıp gönül
oyunlanndaki kimi mane\Talan, yalan-
lan, kaçamaklan, ihanetleri sergileye-
rek günümüzdekı kadın-erkek ilişkisine
yoğunlaşan bu düzeyli romantik kome-
dıde Helen'le James sempatik kılınır-
ken,Gerrj'yle L>dia daantipatik gös-
tenlmiş.
Eddie Murphy ve Hayvanlar Şovu
Çocukken hayvanlarla sıkı
fıkı oluşu babasmca engellen-
mış, büyüyüp doktor çıkmış,
işinde başanlı. kendi halınde-
ki aıle babası Dr. John Dolitte
(Eddie Murphy). bir gece vak-
tı arabasıyla çarptığı bir sokak
köpeğinden küfirü yıyince hay-
vanlann dilinden anladığını
fark ediyor ha>Tetle.
Tesadüfen keşfettiği bu ye-
teneği doktorun sakin. huzur-
lu v aşamını kaosa çe\ irecek v e
yörenın tüm dört ayaklıları.
sağlık sorunlannı anlatabildik-
leri, dillerinı anlayan bu kara de-
rilı insanoglunun ev ıne doluşa-
rak havatını allak bullak ede-
ceklerdir kısa sürede. Çalıştı-
ğı hastaneje maddi destek sağ-
layacak bü\-ükbir şırketin pim-
pirikli müdürii. çalışma arka-
daşlan ve eşi dostunca 'keçfle-
ri kacırdı' olarak bakılan dok-
torun komik senivenlerini an-
latıvor "Dr. DoBttJe."
L'zakdoğu'nun ünlü dövüş
cambazı Charlk Chan'la Ed-
die Murphy'nin izıni süren,
"ayaküstü gırgır"cı çalçene.
komedyen. yeni zenci fırlama
Chris Tucker ıkilısinin sürük-
ledıği aksiyon-komedı çorba-
sı "Rush Hour-BMrim hdliye
tercih ederek bubereketsiz haf-
tada biraz da mecburen seyret-
tigimiz "Doktor Dolittfc". bü-
tün gücünü Eddie Murphy'den
alan, özellikle çocuk-aile se-
yirci kesimine yönelik tezgâh-
lanmış şirin birmasal. Son yıl-
larda sık sık eski fılmlere baş-
vuran Hollyvvood'daki Rema-
ke yeniden çevrim modasınm
>eni bir örneği sayılacak bu
komedi. Richard Fleischer'in
1967'de. Hugh Lofting'in ço-
cu kromanından uyarladığı ve
Rex Harrison'ın silindir şapka-
h, papyonlu bir doktor Dolitt-
le oldugu fılmin Remake'i. Ge-
çen yıl yine eski bir Jerry Le-
wis klasiği olan "The Nutty
Professor"un çok iyı hasılat
getiren yeniden çevrimınde 8
ayn karakteri canlandırarak bir
kez daha belıni dogrultan Ed-
die Murphy'nin yanı sıra kö-
pek, sıncap, fare, baykuş, gü-
vercin, ördekten; koyun, keçi,
domuz, kedi, at ve kaplana ka-
dar uzatılacak bir yığın hayva-
nm gösterisme dönüşen "Dok-
tor Doüttk'da komik sahneler.
espriler. sözcük oyunlan, gön-
dermeler gırla. ama kendini ço-
ban köpeği zannederek koyun
güden pembe domuzcuğun hi-
kâyesine day anan. konuşan haş-
vanlı filmlerden bir a
Babe"in
sev imliliginden. çekiciliginden
çok uzak bu yeni Dolittle fil-
mi. Aslında hayvanlan pek sev-
meyen, hastalanyla da yeterin-
ce ilgilenmeyen, ailesine za-
man ayıramayan bencil biriy-
ken hayvanlara yardım ederek
daha iyi bir insan olan dokto-
run komik senivenlerini akta-
ran "Doktor Dolittle"ı, 1995 'te
1970'lerin TV dizilerini hic-
v eden "The Brady Bunch Mo-
vie" parodisiyle yönetmenlige
başlayan eski oyunculardan
Betty Thoraas imzalamış.
İnsanoglunun yeryüzünde-
ki varlıgını sınırlandınp yaşa-
mmı kısıtladığı bütün canlıla-
ra koııuşma hakkını tanıması ve
hayvan sevgisi içermesi bakı-
Doctor Dolittle /
Yönetmen: Betty
Thomas / Senaryo:
Nat Mauldin, Larry
Levin / Kamera:
Russel Boyd /
Müzik: Richard
Gibbs / Oyuncular:
Eddie Murphy,
Ossie Davis,
Oliver Platt, Peter
Boyle, Richard
Schiff, Kristen
Wilson/1998ABD
(Özen Film)
mında yine de hoşgörüyle ba-
kılacak fılmin dramatik kur-
gusu oldukça zayıf, karakter-
leri çok beylik, ama özel efekt-
çılerle hayvan egiticılerinin de
katkılanyla bu gevşek ve skeç-
lerhalindeki Eddie Murphy ve
hayvanlar şovu çekilir hale ge-
liyor sonuçta. Hatta Kayser Sö-
ze. Jurassic Park. The Exor-
cıst-Şe)1an göndermelerine ya
da intihara meyleden bezgin
sirk kaplanının tedavisi vs. gi-
bi sahnelerde gülümsememek
ne mürnkün? Hayvanlardan ör-
neklergetirerek insanlan anla-
tan Lafontaine masallanndan
sonra. hayv anı, dünyayı ve ha-
yatı çaglardan ben ona zindan
etmiş ınsanla konuşturan "Dok-
tor Dolittle", önemsiz, başan-
sız birkomedi masalfilmi,ama
son tahlilde çocuklara ögütle-
nebilir; doktorumuzun fareye
hayat öpücügü verdigi gibi sah-
nelerine karşın.
YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR...
Meet Joe Black-Joe Black
VVılliam Parrish (Anthon> Hop-
kins) adlı nıedya patronunun düzen-
li hayatı. güzel kızı Susan'a (Claire
Fortani) âşık olan Joe Black (Brad Piö)
adındaki esrarengız bir genç adamın
ortayaçıkışıylabozuluverir. Ansızın
gelişen bu ılişkının sonuçlan hem
baba VVilliam. hem kızı Susan, hem
de öteki aile bıreyleri içinacı ve kar-
maşık sonuçlardoguracaktır. Çünkü
son derece yakışıklı ve büyüleyıci
bir erkek olan esrarengız Joe Black.
Susan'ın canını almak üzere Tan-
n'nın gönderdiği Ölüm Meleği'nin
ta kendisidir.
Brad Pitt'in canlandırdığı ölüm
melegi rolünü. gencecik bir Fredric
March'ın ojıiadığı. yönetmen Mıtc-
hell Leisen'in 1934 yapımı Death
Takes A Holliday adlı Amenkan kla-
sığınin yeniden çevrimi olan "Joe
Black"i Martin Brest yönetmiş.
The Mask Of Zorro-
Maskeli Kahraman zorro
İspanya'ya karşı bagımsızlık mü-
cadelesi veren Meksika'da 19. yüz-
yılda geçen romantik bır aşk. onur.
zafer macerası niteliğındeki Zorro
efsanesi bir kez daha beyazperdeye
aktanldı. Sessızsınemadöneminden
bu yana sürevenleri birçok kez per-
deye aktanlan kılıçlı kahraman Zor-
ro efsanesine yeniden el atan yönet-
men Martin Campbell, adı Ispanyol-
cada *rilki' anlamına gelen Zorro">f
u
zayıflan. sömürülenleri koruyan ve
onlara yapılan haksızlıklann intika-
mını alan bir Meksikalı Robin Hood
gibi yorumlamış, bu 1998 yapımı,
yepyeni Zorro fılmınde.
KEDÎ GOZU
VECDİ SAYAR
Kızma Birader
Sevgilı Onat,
eski güzel günlerde olduğu gibi politikadan söz
etmeye ne dersin? Ne zamandır olup bitenleri sa-
na anlatamadım. Bakanlık dedikodulannı özlemiş
olmalısın! Özetın özeti şu: Eski tas, eski hamam...
Tabii, tas iyice eskidi, hamamın çatısı çöktü çöke-
cek...
Ne güzel söylemiştin: "Bu KüttürBakanlığı, ken-
dini ısıtan soba gibi. Bir faaliyet varmış gibi görü-
nüyor ama, ortada sonuç yok..."
Oysa ne umutlarla başlamıştık (yıl: 1978). Kül-
tür Bakanlığı'na çağnlmamız, Sinema Dairesi'nin
kuruluşu, senin Istanbul'da, benim Ankara'da gö-
rev almam ve hızla Sinema Yasası hazırlıklanna gi-
rişmemiz, özerk bir sinema kurumu oluşturma ha-
yallerimiz...
Sonra, biliyorsun, bir maceraya daha giriştim. Bu
kez, Fikri Sağlar'ın çağnsıyla, Kültür Bakanlığı
Müşavirliği, ardından Paris Kültür Müşavırtiğı... An-
layacağın "umutsuz bir umut'un peşindeyiz hâ-
lâ... Kültür- Sanat alanının politikacıların keyfı yö-
netiminden kurtulması, kültür alanının gerçek sa-
hiplerince üstlenilmesi yönündeki projelerimiz da-
ha da somutlaştı. Sanat kuruluşları kendi davala-
rına sahıp çıktı. Ama politikacılann bakışında de-
ğşen bir şey yok... Bu konuda atılan en somut adım,
"Özerk Sanat Konseyı" Girişim Kurulu ile Fikri Sağ-
lar arasında ımzalanan protokol oldu. Sivil toplum
kuruluşları ile ışbiriiğine açık bır başka CHP'Iİ ba-
kan da Ercan Karakaş oldu. Ne var ki, onun da
bakanlığı çok kısa sürdü.
Tabii, sonraki bakanlar, Agah Oktay Güner ve
Ismail Kahraman zamanında yeniden başladığı-
mız noktaya döndük.
Tıpkı "kızma birader" oyunundaki gibi...
Asıl ilginç olan, DSP'Iİ Kültür Bakanı Istemihan
Talay dönemi. Bu dönemde, "beklemede" bile
kalmadık, "cezalı" konumadüştük...
Bana kalırsa, bakanlık, bırak dışarıyı ısıtmayı,
kendini bile ısıtamayan bir soba görünümünü al-
dı şu son yıllarda. Artık Devlet Operası bile özel ku-
ruluşlann "sponsoriuk" desteği ile sürdürebilıyor
yaşamını.
Ama şair Başbakanımız Kültür Bakanı'nı çok
başarılı buluyor olmalı ki, yeni kabinede Talay'ı ye-
niden görevlendirdi.
Istemihan Talay, bakanlığı sırasında sivil toplum
kuruluşları ile diyaloğa girmekten ısrarla kaçındı.
"Vıtrin"e hizmet eden birkaç olay dışında...
Bilirsin, politikacılar için (birkaç istisna dışında)
"vithn" her şeyden önemlidir. Iş yapmak değil, iş
yapıyor görünmektir amaçları.
Birkaç örnek vereyim dilersen: Kuruculan ara-
sında yer aldığın TURSAK Vakfı, Atatürk Kültür
Merkezi'nın yıllardır işlevsiz duran ve tabii perso-
nei ve bakım giderleri bakanlıkça sürekli ödenen
sinema salonunu işletme önerisine bir yanıt bile ala-
madı.
Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği'nin bir ser-
gısi için müthiş bir kira talep edildi. Mımarlar Oda-
sı'nın, tüm uyarılanna kulak tıkandı, müteahhitle-
rin çıkarları doğrultusunda Koruma Kurullan'na
baskı yapıldı. Sinema örgütlerinın seçtiği film ye-
rine bakanlığın tercih ettiği film Oscar'a gönderil-
di. Diğer sivil toplum kuruluşları ile ilişkiler de üç
aşağı, beş yukan aynı...
Yapılan birkaç olumlu iş ise kişisel reklam adı-
na yapıldı. örnegin, AST'ın salonunun tamiratı için
verilen destek kişisel reklama alet edildi (tıpkı, Can-
nes'da devlet parası ile verilen ılanda, Cannes'a
katılan Türk filmleri yerine bakan fotoğrafı konul-
ması gibi). Tiyatronun girişine, bakanlığa teşekkür
eden bir plaket konulması yetersiz bulunarak Is-
temihan Talay'ın adının yazılması ıstendi. (Inan-
mayan gider bakar!)
Ayıplar bu kadarla da kalmıyor. Kültür Bakanlı-
ğı'nın muhtaç sanatçılara yaptığı 50'şer milyon li-
ralık "komik" yardım bile reklam aracı olarak kul-
lanıldı. Yardım yapılan sanatçıların adlan gazete-
lerde açıklandı. (Ihale verilen müteahhitlerin adla-
nnı da açıklasalar ya!)
Işte böyle. sevgili Onat, sen gideli işler iyice kö-
tüledi. Buradaolsaydın, kimbilir nasıl kızardın olup
bıtenlere.
Seni çok özlüyoruz.
Ve her zaman olduğu gibi "hayallerimiziyaktp oda-
yı ısıtmak"\an başka çare göremiyoruz.
Nâzım Hikmet 97 yaşında
• Kültür Servisi - Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat
Vakfı bugün saat 18.00'de büyük ozanın 97. yaşını
vakıf merkezınde üyeleri ve Nâzım sevenlerle
kutlayacak. Yann ise saat 11.00'de yine vakıf
merkezinde yapılacak yuvarlak masa toplantısında
•'20. Yüzyıl Türk Şiirinde Nâzım Hikmet" konusu
tartışılacak. Enis Batur. Ataol Behramoğlu. Cevat
Çapan. Mehmet H. Doğan, Konur Enop. Turgay
Fişekçi. Memet Fuat, Dogan Hızlan ve Selahattin
Hilav'ın bildirileriyle katılacaklan toplanh
izleyenlere açık olacak. Daha sonra bildiriler. sonuç
bildireesiyle birlikte kitap olarak da yayımlanacak.
(292 09 69)
BUGÜN
• CRR KONSER SALONU'nda saat 20.00'de
Emin Fındıkoğlu & Detant konseri dinlenebilir.
(232 98 30)
• BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT
MERKEZİ'nde saat 10.00-13.00 arası Leyla
Sakpmar, Sonja Bohlander Tannsever'in katılacagı
atölye çalışması, saat 18.30'da ise John Cook'un
Geçmişten Günümflze Dans ve Müzik konulu
söyleşisı yer alıyor. (252 45 91)
• TARIK ZAFER TL'NAYA KÜLTÜR
MERKEZt'nde saat 19.00"da tasanm ve
düzenlemesini Menpare Aksoy Yiğtt'in yaptıgı
'Gökyûzüne Bensiz Doğma' adlı çok boyutlu gölge
oyunu görülebilir. Kültür Merkezi'nin sinema
bölümünde ise saat 14.00 ve 19.00'da
yönetmenliğinı Claude Nuridsany'nın yaptığı
'Micro Cosmos (Çayınn Sakinleri)* adlı film
gösteriliyor. (293 12 70)
• BELGESEL StNEMACILAR BİRLİĞİ'nde saat
13.00-19.00 arası her saat başı. yönetmenliğini
Ethem Özgüven'in yaptığı 'Köle' adlı film
izlenebilir. (292 39 84)
CUMHURİYET KİTAP KULUBU'NDE BUGUN
• Taksim Sergi Salonu'nda saat 17.00-19.00 arası
Öner Yağcı'nın söyleşisi yer alıyor. Yağcı kitaplannı
da imzalayacak.