Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 EYLUL 1998 CUMARTE
HABERLERIN DEVAMI
Istanbul PB 25 Sınop PB 23
Edıme PB 26 Samsun Y 22
Kocaelı PB 27 Trabzon Y 22
Çanakkale PB 27 Giresun Y 21
Izmir Â~ 29 Ankara PB 25
Manısa A 30 Eskişehir PB 24
Aydın A 32 Konya PB 25
Denizli A 31 Sıvas PB 24
Zonguldak PB 22 Antalya A 30 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
A
A
33
31
33
35
30
32
29
27
Y 24
Yurdun kuzeydoğu
kesımlerı parçalı ve
çok bulutlu, Orta Ka-
radeniz kıyıları, Doğu
Karadenız ile Doğu
Anadolu'nun kuzey-
doğusu sağanak ya-
ğışlı, ötekı yerler az
bulutlu ve açık geçe-
cek. Hava sıcaklığı
doğuda azalacak.
Batıda önemli bir de-
ğişiklik olmayacak.
IS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
MB
PB
PB
Y
Y
Y
PB
Y
14
16
17
24
18
18
23
20
Y 24 Zürih
Berlın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
y
Y
A
A
A
A
Y
A
22
23
33
29
29
29
30
32
Y 21 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
A
A
A
Y
PB
Y
A
13
39
29
36
28
32
27
34
A 38
0Açık Parçalı bulutlu Sıslı ^ Çok bulutlu Yağmurtu Karlı Sulukar . Gok gurült
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
ceriyorlar.
Örneğin, Meclis'in tatile girmesinden önceki gün-
leri anımsayınız.
Büyük ve gürültüJü tartışmalardan sonra seçim ka-
ran alındı, tarih saptandı: 18 Nisan 1999 !
Ne tarihe, ne de iki seçimin bir arada yapılması ka-
rarına -Ecevit dışında- Cumhurbaşkanı Demirel,
Başbakan Mesut Yılmaz, başta ANAP öteki siyasal
partiler, TÜSİAD, demokratik kurumlardan TOBB gı-
bileri karşı çıktı.
Seçim yasasına Çankaya imzayı bastı. Bir de ge-
rekçe bulundu: Seçim tarihini saptayarak ülkeyı be-
lirsizlikten kurtardık!
Herkes seçim havasına girdi.
Ama bizler, halkımız, toplum, demokrasinin dina-
mikleri, ülkeyi belirsizlikten kurtardık diyenlerin belir-
siz davranış ve söylemlerinden kurtulamadık!
Cumhurbaşkanrndan hükümete ve sayılan kurum-
lara kadar hemen her çevreden çifte ve erken seçi-
me bir itirazdır başladı.
Ülke hesabına yazılan kişisel ya da siyasal hesap-
lar Çankaya'dan uzantısı minik parti DTP'ye, sonra
Yılmaz'a yansıyor.
"Devletin tepesi" diye anılan küçük çevrede ülke-
ye zarar getireceği kaygısıyla erken ve çifte seçim-
den vazgeçilmesinde "görüş ve gönül birtiğine" va-
nlıyor.
Şimdi çevir kazı yanmasın dönemindeyiz. Önce
Cindoruk'un başlattığı erteleme görüşüne pek itibar
eden olmadı. Hatta, Başbakan karşı koydu. Seçimin
18 Nisan'da mutlaka yapılacağını söyledi.
Çankaya, Cindoruk'a verdiği ilhamı destekleyen
konuşmalaragiriştive... Bir debaktıki; Yılmaz dade-
ğişiyor. Hizaya geldi, geliyor. Urfa'da "zorunlu olarak
aldıklannı söylediği karan" değiştirmeye hazır!
"Zorunlu olarak alınan karar" ne demek? Şu de-
mek ki, -Mesut Yılmaz- söylüyor "hükümet karan al-
maya zoriandı".
Kim zortadı hükümeti? Kertıen destek veren CHP!
CHP, Yılmaz'ı zorlarken hangi aracı kullandı? Çif-
te seçim tarihini saptayıp Meclis'ten geçirmezse hü-
kümeti düşürecekti!
Bu oyunun adı siyaset sözlüğünde "manevra" söz-
cüğünün tam karşısında yer alıyor.
Oysa hükümet, sadece hükümet değil devlet, bal
gibi siyasal bir tehdide boyun eğmiş oluyor. Herke-
sin önünde gelişip sonuç veren tehdide; hükümet-
ten bir türlü gitmek istemeyen Yılmaz, boyun eğiyor.
Bugün de aynı noktada. Üstelik hevesli. Şimdi "Bi-
zi bu karan almaya zoıiayanlar, Türkiye'nin gelece-
ğini erken seçimde arayanlar bu karartanndan vaz-
geçerlerse bunu (erken seçimi ertelemeyi) yeniden
değeriendiririz" diyor.
., Ama dikkat: Erken seçime Curphurbaşkanı ye.hünı,
kümetten başka, TÜSİAD da, bankalar da ve de Sa-
kıp Sabancı da karşı!
CHP seçimden vazgeçsin, oturup konuşalım de-
mek; hükümetin sürmesini istemek. Hatta Baykal'ı da
içine alan yeni bir koalisyonla 2000 yılına kadar "hiz-
met vermeyi" bugünden önkoşul olarak kabul et-
mek demek!
Baskı ve tehdit sadece erken seçim konusunda
mı? Hayır! Hükümet, iş ve finans çevrelerinin istek-
lerine de boyun eğiyor.
Rus krizi, bir aylık ömrü olan vergi yasasını ve Ma-
liye Bakanı Temizel'i perişan ediyor.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı Agâh Oktay Gü-
ner açıklıyor: "Son alınan kararta finans kesimi 900
thlyon lira vergi ödemekten kurtuldu" diyor. Neyse
ki devlet bağışladı demiyor.
Her maddesi üzerine çetin savaşımlar vererek ver-
gi reformunu Meclis'ten geçiren, tek maddesine do-
kunulmasını istemeyen Maliye Bakanı Temizel ek-
randa ne diyor, biliyor musunuz:
"Yasanm 'bazı maddelerinin' değiştırilmesi gerek-
tığini!" söylüyor.
Erken seçim kararını CHP aldınyor. Vergi yasası-
na indirilen darbelerde finans çevrelerinin baskısı
biliniyor.
Peki ama; hükümeti kim yönetiyor?
3 bin kamu görevlisine soruşturma
BTK'nin çalışma
bilançosu çıkanldı
AMCARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Milli Güvenlik Ku-
rulu'nun (MGK) 28 Şubat
1997'de yapılan toplantısın-
da alınan kararlan izlemek
üzereoluşturulan Başbakan-
lık Takip Kurulu'nun çalış-
malannın bilançosu çıkanl-
dı. Edinilen bilgiye göre 3
bin kamu görevlisi hakkın-
da irtica soruşturması yürii-
tûlürken, bu faaliyetlere ka-
nştıklan belirlenen 100 per-
sonel görevden aynlmak zo-
runda kaldı.
Aluıan bilgiye göre Baş-
bakanlık Takip Kurulu ku-
rulduğu günden itibaren şu
konulan gündeme aldı:
- İrtica ile ilgili valiler. \ali
vardjmcıları, kaymakamlar,
İçişleri Bakanlığı merkez teş-
kilaü. İller İdaresi Genel Mü-
dürlüğü. Nüfiıs \e Vatandaş-
lık tşleri Genel Müdürlüğü,
Srvil Savunma Genel Mü-
düriüğü, Personel GenelMü-
düriüğüve mülkiye müfettiş-
leri.
- Hazine Müsteşarlığı,
Adalet ve Sağlık bakanlıkla-
n, Diyanet lşleri Başkanlığı,
üniversite öğretim görevlile-
ri. irticai yayın yapan kuru-
luşlar.
- Bakanlıklara yazılar ya-
zılarak 400 civarındaki irti-
caiolay vekişiyiaraştırmala-
n istendi. Olavlar arasında,
özel ve resmi okullarda kılık-
kıyafet genelgelerine uyul-
maması, siyasal İslamcı ser-
mayenin ticaret kurallanna
aykıngenislemesi; vakrf,der-
nek, Kuran kursu. dershane
ve devletdaireleri. basuıda ve
bazı kitaplarda laiklik ve
Atatürk aleyhine >er alan ya-
züann incelenmesi, aralann-
da din adamlannın da bu-
lunduğu bazı kişilerin devlet
ve TSK aleyhine konuşmala-
n yer akb.
- Kurul, bakanlıklara ve
valilere araştınlması ama-
cıyla gönderdiği yazılann
önemli bir bölümüne yanıt
aldı. Gelen yanıtlarda 3 bine
yakın kamu görevlisi hak-
kında soruşturma açıldığı.
bunlann birbölümüne uzak-
laştırma. memuriyetten çı-
karma, kademe ilerlemesi-
nin durdurulması, kınama.
maaş kesme. uyarmagibi ce-
zalann verildiği bildirildi.
BTK'ye ıletilen bilgilere
göre. tarikatlar üniversitele-
rin açılmasına kısa bir süre
kala, türban konusunu yeni-
den gündemde tutabilmek
için harekete geçti. Nakşi-
bendilerin, Iskenderpaşa ve
Erenköy dergâhlarının tür-
ban >asağının üniversiteler
ve devlet dairelerinde daha
yogıın uygulanacak olması-
nı. seçim kozu olarak gör-
dükleri belirlenirken. FP'nin
oylannı artırmak için yoğun
çalışmayı kararlaştırdıklan
kaydediidi.
'Şeriat kanla gelebilir'I Baştarafı 1. Sayfada
iahlı eylem çağnştıran sözleriyle Sevr'i hortlat-
maya çalışan hem bölücü hem de irticacı çev-
reler ile dış güçlere. "Sizin aradığımz adam be-
nim" imajını vermeye çalıştığını kaydetti.
Vural Savaş, Diyarbakır 3 N'o'lu DGM tarafın-
dan 10 ay hapis ve 716 milyon lira para cezasma
çarptınlan Recep Tayyip Erdoğan'ın mahkûmiyet
karannın bozulması istemiyle vaptığı temyiz baş-
\urusuna ilişkin tebliğnamesini tamamlayarak
dosyayı inceleyecek olan Yargıtay 8. Ceza Daire-
si"ne gönderdi. Daire, Erdoğan'ın cezasını onar-
sa, adı FP'nin lider adaylan arasında geçen Erdo-
gan 4 ay 12 gün cezaevinde yatacak ve belediye
başkanlığı görevi sona erecek. Erdogan seçilme
>eterliliğini de yitirecek.
Ceza davalannda tebligname başsavcı adına
savcılar tarafından hazırianırken Savaş. bizzat dev-
reye girmesinin nedenini şöyle açıkladı:
"Erdoğan'ın hakkında verilen karara bo>ıın eğ-
meyeceğini açıkça ilan edip ucuz kabadayıİık gös-
terüerine kalkışması: bu dâ\a>a ilişkin bazı millet-
vekiMeri ve gazetelerin anavasa »e >asa maddeleri-
ne uymak bir yana. sanığın suç say ılan sözleriıû de
içeren ve mahkeme karaıiannı kuiayan ilanlar. ma-
kale Ne söyleşiler yayımlayarak bu dava vesilesiyle
başta adliyemiz ve ordumuz olmak üzere cumliu-
riyetimizin en sağlam kurumlannı yıpratmaya,
baskı altina almaya. olaj lar çıkarmaya çalışmala-
n karşısında dava dosyası bizzat tarafimdan ince-
lemeje abnmıştır.''
Türk Ceza Vasası'nın 312. maddesinin "halkı;
sınıf, ırk. din ve mezhep veya bölge farkhlığı göze-
terek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik edenlerin"
cezalandınlmasını öngördüğıinü anımsatan Savaş,
bütün demokratik ülkelerin ceza yasalannda 3)2.
madde benzeri hükümlerin yer aldığını kaydetti.
Konuyla ilgili olarak Ordinaryüs Prof. Dr. Sulhi
Dönmezer ile Prof. Dr. Doğan Soyaslan'ın görüş-
lerine yer veren Savaş. aynı madde nedeniyle mah-
kûm olan eski Diyarbakır Belediye Başkanı Meh-
di Zana'yla ilgili başvnruyu görüşen Avrupa In-
san Haklan Mahkemesi'nin "bu maddenin ifade
özgürlüğünü ihlal anlamı taşımadığına" karar ver-
diğini anımsattı.
Savaş. dosyanm temyiz incelemesini yapacak
olan 8. Ceza Dairesi'nin bu maddeye ilişkin çağ-
daş ve demokratik ülkelerdeki yorum \e uygula-
malara uygun ilke niteliğinde kararlannın da bu-
lunduğunu anımsatarak, dairenin cezaevindekı es-
ki Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe'nin
mahkûmiyetini onama gerekçesini de tebliğname-
sine koydu.
Tebliğnamesine "Bayram değildir seyran değil-
dir. Ama sanık Erdoğan'ın Uderlerinden biri oldu-
ğu RP'nin kapaülma davası Anayasa Mahkeme-
si'nde kararaşamasına gelmişti" diye devam eden
Sa\aş. kapatılan RP'nin siyasi yasaklı Genel Baş-
kanı Necmettin Erbakan, Genel Başkan Yardım-
cısı Ahmet Tekdal. millet\ekilleri Şevki Yılmaz,
Hasan Hüseyin Ceylan. İbrahim Halil Çelik ile
Şükrü Karatepe ve eski Adalet Bakanı Şevket Ka-
zan'ın söz ve eylemlerini sıraladı. Savaş, Erdo-
gan'ın RP'nin kapatıldığı 16 Ocak 1998'den kısa
bir süre önce 6 Aralık 1997'de, Erdoğan'ın Siirt'te
Hizbullah örgütünün mensuplannm bulunduğu,
Türkiye'de din temeline dayalı bir devlet kurmak
isteyenlerin etkili olduğu ve cumhuriyetin ilk yıl-
lannda silahlı isyanlara katılmış kişilerin bulundu-
ğu bir yörede toplantı düzenlendiğine dikkat çek-
ti.
Erdoğan'ın konuşmasında "Minarekr süngü-
müz, kubbeter miğferûniz, camiler kışlanıız, mü-
minleraskerimiz. Hiçbirşe> bin andiremez_ Goğ-
sümü gere gere söyiüyorum. benim referansun İs-
lamdır» İnancımı rahaüıkla konuşamayacaksam.
Erdoğan: Kimseningücüyetmez
lSTANBUL/ANKARA(Cum-
huriyıet)- Istanbul BüyTikşehir Be-
lediye Başkanı Recep Tayyip Er-
doğan, Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcısı V^ıral Savaj'ın Yargitay 8.
Ceza Dairesi'ne gönderdiği teb-
cezanın onanma Lsîemını deger-
lendirdi ve "Hlç tdttSMııtofr ba$-
kasınm siyasi geleceğini bitirmeve
gûcü «tmez" dedi. FP Grup Baş-
kanvekili Salih Kapusuz ise Yargı-
tay Cumhuriyet Başsavcısı'nın ra-
porunun "ki)Tneti harbiyesi olma-
dığmı" öne sürdü.
Topkapı Şehir Parkı'nın 2. etap
projesinin temel atma töreninden
sonra gazetecilerin sorulannı ya-
nıtlayan Erdoğan, Savaş'ın tebliğ-
namesiyle ilgili yorum yapmak is-
temediğini söyledi. Savaş'm göre-
vini yaptığını, tebliğnamesiyle
yargı sürecinin bitmediğini, de-
vam ettiğini savunan Erdoğan,
"TebüğBaıneyi nasıl değcrlendi-
yorsımuz" sorusunu "O konuyu
milletim çok daha iyi değerlendire-
cektir" diye yanıtladı.
Yargilama süreci tamamlandık-
tan sonra karan değerlendirmeye
başlayacağını belirten Erdoğan, si-
yasi geleceği ile ilgili hiçbirhesap
yapmadığını kaydetti. Siyasi ya-
saklarla her şeyin bitmediğini,
Türkiye'de birçok insanın siyasi
geleceğinin geçmişte bitirildiğini,
ancakdaha sonra bu insaniann ge-
lip Cumhurbaşkanı olduğunu an-
Erdoğan şunlan söyledi:
"Hıç kimsenin, bir başkasıam
l J f f l f t ^ B Û
mez.KaJdjld, hiçbir insanın siyasi
geieceği bitmez, bu mümkün de-
ğildir. Yalnızca bir insanın siyaset-
teki}-eri,parlamentoda olmak, bir
beledivenin başındaolmakveyabir
siyasi partinin yönetim kadrolan-
nın içinde olmak değildir. Yaş^ryan
her insan siyasetin içindedir. Has-
sasbirdönemdengeçiyoruz. İnsan-
iann inançlanndan ve düşünceJe-
rinden dolajıyargdanmasımn kar-
SBindayim. Karşısındaydım, karşı-
smda da otacağnn."
FP'de Kızılcahamam toplantı-
sıyla ortaya çıkan parti içi çalkan-
tının, Erdoğan hakkındaki hapis
cezasının Yargıtay tarafından
onaylanması durumunda daha da
büyümesi bekleniyor. Savaş'ın,
Erdoğanhakkındaki cezanın onay-
lanması yönünde görüş bildirme-
si FP içindeki muhaliflerde pani-
ğe neden oldu. Cezanın onaylan-
ması ve Erdoğan'ın siyaset dışı
kaknası durumunda kendisine
destek veren millervekillerinin or-
tak hareket etmekte zorlanacakla-
n ve bölûnme yaşanacağı savımul-
du. Savaş'ın 8. daireye Erdoğan
hakkındaki cezanuı onaylanması
yönünde görüş bildirmesi FP ku-
lislerinde yeni tarû'şmalafa rieden
oldu. FP Grup Başkanvekili SaHh
Kapusuz, dûzenlediği basın top-
lanrısında Savaş'm görüşünün
"krymeti harbiyesi olmadığını ve
bağımsiz yarguun adaietü bir ka-
rar vereceği beklentisi içinde oi-
duklannı" söyledi. Ancak, Sa-
vaş'm raporu parti içi yanşta Er-
doğan'ın yanında yer alan millet-
vekillennin karann onaylanacagı
yönündeki endiselerini artnrdı.
Erdoğan'a destek veren ve genç
kuşak olarak nitelenen milletve-
killeri bir süreden beri, Yargıtay'ın
mahkûmiyet karannı onaylaması
durumunda izlenecek stratejiyi
tartışıyorlar. Cezanın kesinleşme-
si durumunda yapılacak ilk kong-
redc Genel Başkan Recai Kutan'a
alternatif bir aday çıkanp çıkar-
mamak konusunda kararsız olan
genç kuşağın bu nedenle bölüne-
bileceğine dikkat çekiliyor.
söyleytmeyeceksem, bu şehitler ülkesi Türkiye'de
benim ne işim var? Kardeşlerim diyor ki' Bu ezan-
lar susmayacak'. Bundan endiseniz mi var? tstik-
lal Marşı'nda yazacak ezanı susturacaklar. Sushı-
ramazlar... L niversitedeki bacıma başındaki ba-
şörtüyü çıkarmadıkça okuyamayacaksın deniyor-
sa, bu iilkede zulüm vardır... Biz dinle beraber ol-
maya mecbur muyuz? Evet mecburuz" dediğini
anımsatan Sa\aş. sözlerin etkisini gösterdiğini ve
"tekbir" seslerinin ortalığı kapladığını anlattı.
"Demokrasi amaç değil, araçür" diyen Belediye
Başkanı 'nın Makyavelist kişiliğini açıkça ortaya
koyduğunun bilinen bir gerçek olduğunu kayde-
den Savaş, şöyle devam etti:
"Amaa bellidir. RP kapatüırsa. aynı amaçlan
gerçekleştirmeye çahşacak yeni bir parti kurulaca-
ğını bilmekte ve o partiye lider olmak istemektedir.
Anay asa uyannca laikliği de içeren cumhuriyetimi-
zin niteliklerini değil değiştirmek. değiştiıilmesi-
nin teklifedilmesi dahi mümkün değildir. Ülkemiz-
de şeriatçüann emelleri ancak kanla ve iç harp çı-
kanlarak gerçekleştirilebilir. Sanık, silahlı ey lem
çağnştıran bu sözleriyle, SCVT'İ hortiatmaya çalı-
şan ve bu nedenle ülkemizde hem bölücü parti ve
kisfleri hem de siyasal İslamcı parti ve kişileri des-
tekleven paralı \e çok etkili dış güçlere aynca içi—
mizdeki siyasal İslamcılara' Sızin aradığımz adam
benim' imajını »ermektedir."
Savaş, Erdoğan"ın bu ımajı uzun zamandır ver-
meye çalıştığına. gazetemız yazan HikmetÇetin-
kaya'nın 8 Mayıs 1998'de yayımlanan yazısında-
ki şu ifadeleri dayanak gösterdi:
"Erdoğan'a sorujörlar:
- - Örneğin Kürtier, biz ayn yaşamak istiyonız,
diyebiiirler.
Erdoğan: Bu durumda belki Osmanlı eyaleder
sistemi benzeri bir şty yapılabilir_
- Bağunsızukisteıierse,tamamenaynlmak ister-
lerse_.
Erdoğan: Bu toprak üzerinde
böyle bir bağımsiz yapıyı kurma
kudreti varsa.. kurar."
Savaş, Erdoğan'ın Cmrarüye ilçe
teşkilatının açılışındaki konuşma-
sında dile getirdiği "Tutturmuşlar
laiklik eiden gidiyor. Bu millet iste-
dikten sonra tabii elden gidecek. sen
bunun önüne geçemezsin ki" sözle-
rine de gönderme yaparak "Ülke-
mizde olup bitenlerin bilincinde olup
da sanığın savunmasını samimi bul-
mak mümkün değildir. Ne demisti
Zıya Paşa; Hiç ummadığın kqfeder
esrârn derûnun/Sen herkesi kör, âle-
mi sersem mi sanırsın
w
diye ekledi.
taKaDenizKuwetieri'nebağlıyel-
k
enii'AmerigoVespucci'okulgemİ-
si tstanbul'u zivarete geldi. Dolmabahçe Saravı önünde demirie>en gemide 13 suba>. 200 astsubav
ve er ile 100 öğrenci bulunuyor. 1931 yıhndan beri hizmette bulunan gemi ile LKorno Deniz Harp
Okulu birinci sırufina giden öğrencüerin eğjtim seferierinin gerçekleştirildigi bildirUdi. "Amerigo
Vespucci', 8 Eylül'e kadar tstanbul'da kalacak. (Fotoğraf: IPEK YEZDANI)
4
Serbest piyasa' ateş hatbnda
• Baştarafı 1. Sayfada
Kriz uzadıkça. küreselleşmenin
ve Goldman Sachs Yönetim Kuru-
lu Başkanı Robert Hormnat's'm
dediği gibi "piyasaların istediğine
uygun da> ranmanın siyasi fatura-
sınm ne kadar yüksek olduğu anla-
şılmaya başlandı." Özellikle az ge-
lişmiş ülkelerde, serbest piyasa fik-
rinden ve IMF tavsiyelerinden
uzaklaşma eğilimi giderek güçleni-
>or.
Bir süredir, Japonya, Hong Kong
ve Tayvan hükümetleri. serbest pi-
yasanın işleyişine müdahale edi-
yorlardı. Ancak Malezya'da Baş-
bakan Mahatir Muhanuned'in,
serbest piyasa yanlısı Maliye Baka-
m Enveribrahim'ı görevden aldık-
tan sonra. ringitt'in convertibilite-
sini durdurması ve IMF'nin büyük
bankalann önerilerin sırt çevirme-
si mali piyasalarda büyük endişe
yarattı. Küresel para piyasalannın
spekülatif basıncı ve gittikçe artan
dış borç >nükü altında ezilen birçok
az gelişmiş ülkenin benzer bir ru-
rum içine girmesinden korkuluyor.
Wall Street Journal, krizin "döviz
kontroUannın cazip bir seçenek ha-
line getirdiğini' yazarken Institute
of International Economics'in di-
rektörü Fred Bergsten Washington
Post'a "Bunun küreselleşmeye bir
tepki olduğunu düşünüyorum...
Krizin bu aşaması çok endişe veri-
ci" diyordu. Bush yönetimi döne-
minde üst düzey bir yetkili olan Ro-
bert ZoeUickde yeni dünya düzeni
ve küreselleşme üzerine "Kaybe-
dilmişfirsatlaraşamasından gerile-
me riski aşamasma girdik" diyor.
The Economist'in bu hafta eri-
yen bir dünya resmini kapak yap-
mış olmasının da gösterdiği gibi
kriz derinleşiyor ve kriz yönetme
biçimi olarak dayatılan, ancak ar-
tık sonınlan çözmekten ziyade
ağırlaştırdığı düşünülmeye başla-
yan 'serbestpiyasa' modeli ve IMF
reçeteleri de hızla prestij yitiriyor.
Zaman, ortam, kitie
Atatürk'ün bazı sözleriyle Nu-
tuk'taki anlatımlanna da yer \eren
Savaş, Erdoğan'ın savunmasında di-
le getirdiği "Ziya Gokalp'e ah bir şi-
iri okumarun suç oluşrurmayacağı'*
iddiasını da anımsatarak şu görüşle-
ri dile getirdi: "Söylenen sözlerin,
açıkça tahrik mahiyetinde olup ol-
madığımn saptanmasında, bu sözle-
rin, hangi tarihte, hangi mahalde, ne
çeşit bir Idtie bedef ahnarak ve han-
gi amaçla söylendiği: sanığın kişiliği.
eğersanık birsiyasi parti mensubuy-
saopartinin amaçlanbirtiktedeğer-
lendirilerek hükme vanhr. Mesela,
Kurtuluş Savaşınuz sırasında, milli
ordulanmızı hedefalarak, "Ordular,
ilkhedefiniz.\J<deniz'dir. 1leri' söz-
lerinin Atatürk tarafından söylen-
miş oünası; bu sözlerin, günümüzde
ve bölücü eylemier devam ederken
PKK liderleri tarafından tekrartan-
ması, suçun oluşmasuıı engeilemez."
'Tûrkiye işgal altında mı?'
"Balkan sa>ası sırasında yazılan
bir şiirin son kısmı siyasi içerikü bir
açıkhava toplannsmda binlerce kişi-
ye karşı niçin okunur" dıyen Savaş,
şöyle devam etti:
"Sanırsınız ki Türkiye'yi 'küffar
ordusu' işgaletmiş.Kabe'yi>ikuran,
Kuran"ı yaküran. ezanı susturmaya
kalkışan kişiler mi var ülkemizde?
Halkımıan neredeyse tamamının
Müslümanolduğu bu ülkedelaikdü-
zen taraftarlanndan ve o düzeni ko-
rumaya çahşan anayasal kurumlan-
mızdan başka kimler için minareter
süngü. kubbeler miğfer, camiler kış-
la. müminler asker haline getirile-
cek?"
Din istismarcılannın genellikle el
attıklan her şeyi kirlettilderine işaret
eden Savaş, "Erdoğan'ın, yanhş an-
laşılmasına neden olacakbirkaç mıs-
rasınj okumakla Ziya Gokalp'e de
sakünda bulunduğunu" belirterek,
şairin Türkçe ezan ve Kuran'ı savu-
nan şiirine yer verdi. "Şeriatçüar,
asırlar boyunca bep aynı taktiği uy-
gulamışlardır" diyen Yargıtay Cum-
huriyet Başsavcısı, şeriatçılann dev-
let organlanna sızmayı başaramadık-
lan zamanlarda "Din elden gjdjyor"
yaygarasını kopardıklannı, devlet or-
ganlarında etkili duruma geçme ola-
sılığı belirince ise "dinsel özgürlük-
leri savunan, her düşünceye saygıh
kişiler" gibi görünmeye çalıştıklan-
nı. daima Türkiye'yi parçalamak is-
teyen etkili dış güçlerle işbirliği yap-
tıklarını anlattı.
Bilirkişinin, çözümü özel ve tek-
nik bir bilgiyi gerektiren hallerde.
olayın izi. parçası durumunda olan
delilleri değerlendirmek, bunlara bir
anlam \ermek amacıyla >argıç tara-
fından görevlendirildiğini anımsatan
Savaş, Erdoğan'ın avukatlanmn dos-
yaya koyduklan bilirkişi raporunun
temelsiz olduğunu kaydetti.
G U N D E M MUSTAFA BALBA1
• Baştarafı 1. Sayfada
- Siz neyin ertelenmesinden yanasınız?
"Bence vergiler ertelensin..."
- Çok doğru, verginin yanı sıra seçimler de erte
lensin...
"Eyet ikisi birden daha güzel olur..."
- Üstüne bir de yargı ertelemesi olursa hoş olur.
"Haaa evet. Ama, bari biri ertelenmese, yargıyı er
telenmemiş gibi göstersek?"
- Bak bu da güzel. Devlet çetelerden anndırılıyor-
muş gibi olur. Işe başlanmış olur ama, araya bir şe}
girerertelenir...
"Tabii tabii, ertelenir..."
- Birdediyorum...
"Ne diyorsunuz?"
- Hani şu irticayla mücadeleyi de biraz ertelesek...
Nasıl olsa, ciddi bir sorun olursa askerler çözer. O
kesimdeki sermayeden de yararlanmak lazım. Ama
onlarla hem mücadele etmek hem sermayelerinden
yararlanmak biraz zor oluyor...
Sözü uzatmayalım... Biz, soaınlann çözümü için
çok yaşamsal kararlar alıyoruz. Ardından da yine so-
runların çözümü için aldığımız kararian erteliyoruz!
Ekonomiden girelim, öteki ertelemeleri yazının alt
bölümüne erteleyelim.
Alınan son kararlann teknisyeni Hazine Müsteşa-
n Yener Dinçmen iyımser. Siyasetin dışında değer-
lendirme yaptığını söylüyor, "Kararlar Vergi Yasası'nı
delmeyecek. Borçlanma yükümüzü azaltacak" di-
yor. Dinçmen'e göre, işin yumuşak karnı bankalar.
Onlan zafiyete uğratmamak gerekiyor. Değeriendir-
meyi Türkçeye çevirdiğimizde şu ortaya çıkıyor
"Türkiye'de bankalann istemediği bir adımı at-
mak çok zordur."
Maliye Bakanı Zekeriya Temizel de sürekli yasa-
nın henüz uygulanmaya başlanmadığını, özüne do-
kunmadan değişiklikler yapılabilecegini söylüyor.
Yasa, 1999 başında yürürlüğe girecek. Bakalım,
1999 başına kadar hangi bölümleri ertelenecek!
Nasıl bir hükümet?
Seçim konusu da özünde ekonomiyle bağlantılı.
Hükümetin, iş âleminin istediği düzenlemeleri yap-
masından hemen sonra TÜSİAD, "Seçim ertelen-
sin" önerisi getirdi. Neden?
;
Şu yanıt geçerli:
"Kardeşim, seçim tartışması ne zaman yapılmı-
yor ki? Ayda ortaJama iki defa ertelenmesi, bir de-
fa öne çekilmesi, arada bir zamanında yapılması
öneriliyor. Bu da onlardan biri..."
Mi acaba?
TÜSİAD, siyasi parti liderierini ziyaret programı
hazırlarken bu degerlendirmeyi yapıyor. TÜSİAD
üyeleri, 11 Eylül'de Cindoruk'u, 15 Eylül'de Ku-
tan'ı, 25 Eylül'de Baykal'ı, 2 Ekim'de Çiller'i, 9
Ekim'de Yılmaz'ı ziyaretLeçfecekler.
Görüşme sırasında şu düşüncenin-mâsaya yatı-
nlacağı anlaşılıyor:
"Ekonomiyi rayına oturtalım, erken seçim bu ça-
balann başarısız sonuçlanmasına neden olabilir."
önümüzdeki günlerde konu değişik yönleriyle
gündeme gelecek. Bugün şu soruya yanıt arayalım:
"İş âlemi nasıl bir hükümet ister?"
Sözü eğip bükmeyelim, görüneni aktaralım:
- Karar alma yetkisine sahip ama güçsüz bir hü-
kümet ister.
Neden?
- Güçlü bir hükümet, arada bir de olsa, iş âlemi-
ne kafa tutabilir. Gerçi haddi bildirilir ama niye uğ-
raşılsın...
Bu süreçte bir başka gündem daha işliyor. Yargı-
tay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Istanbul
Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkın-
da Diyarbakır DGM'nin verdiği karann bir an önce
onanmasını istedi. Fazilet Partililer de Kızılcaha-
mam'da havuzda boğulma, tenis kortunda kafa yar-
ma tehlikeleri arasında şu mesajı verdiler:
- Baltalan gömüyoruz...
Anlaşılan Fazilet'te balta çok. Daha önce de gö-
melim demişlerdi...
Bu konuyu aynca değerlendirmek gerekiyor...
Sonraki yazıya erteleyelim!
Doğal Hayatı Koruma vakfı Başkanı
Mehmet Yakuter'e
sflahlı saldırı
RECEPBULUT
KAYSERİ - Türkiye Do-
ğal Hayatı Koruma Vakfı
Başkanı Nuh MehmetYaku-
ter. önceki akşam Cumhuri-
yet Meydanı'nda kimliği be-
lirlenemeyen bir kişinin si-
lahlı saldınsına uğradı. Sal-
dırganın ateşlediği 7 mermi-
den 4'ü Yakuter'in sag baca-
ğına isabet etti. Saldınnın
arazi mafyasınm işi olduğu-
nu iddia eden Yakuter. Emi-
nönü Belediye Başkanı Ah-
met Çetinsaya'yı suçladı.
Yakuter, önceki gece saat
21.10 sıralarında Cumhuri-
yet Meydanf ndaki bir işye-
rinde, kendisiyle görüşmek
isteyen biri olduğu bildirile-
rek dışan çağnldı. Yakuter
dışan çıktığında, kimliği be-
lirlenemeyen, siyah panto-
lonlu, mavi gömlekli ve sa-
kallı bir kişinin silahlı saldı-
nsına uğradı.
4 kurşunla bacağından
yaralanan Yakuter, Erciyes
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesi Acil Servisi'nde
tedavi altina alındı. Yaku-
ter'in hayati tehlikesi olma-
dığını söyleyen doktorlar,
bacağından 4 kurşun çekir-
değı çıkanldığını bildirdiler.
Olayla ilgili 4 kişi gözaltma
alındı.
Saldırganı tanımadığını
belirten Yakuter, saldınnın,
Kayseri'nin Tavlusun köyü
sınırlan içinde bulunan 6.5
milyon metrekarelik trilyon-
luk Hazine arazisini kapat-
mak isteyen kişilerce tez-
gâhlandığını iddia etti. Ya-
kuter şunlan söyledi: "Bu
saldınnın ucu Eminönü Be-
lediye Başkanı Say ın Ahmet
Çetinsaya'ya kadar uzanı-
yor. Bunlann kapaönak is-
tediği arsa konusunda bazı
belgeler başında yer ahnca
beni hedefsectiJer."
Çetinsaya ise yaptığı yazı-
lı açıklamada şunlan söyle-
di: "Ayağından vunılduğu-
nu öğrendiğim Mehmet Ya-
kuter adlı kişinin, ifadesinde
utanç verici bir iftira atarak
kendisini vuranlarla Uişidm
olduğunu öne siirdüğünü öğ-
rendim. Kendisine geçmişol-
sun derim. Ancak iftirası
kendi günahı olarak kala-
cakür. Bu kişi bir süre önce.
herhalde kisisel çıkarlanyla
ilgili bir hesap nedeniyleadı-
mı bir arazi işine kanşnr-
makistemişti. Kayseri Tavlu-
sun'daki geni; bir Hazine
arazisinin benim tarafimdan
yok pahasma alınıp arsa ola-
rak saniacağuıa dair bir ya-
lan uydurmuş ve bunu da
Kayseri Gündem gazetesine
bildirerek yayunlanmasım
sağlamıştı. Bütün bunlann
bir siyasi hesapla yapılmış
olacağınısanıyorum. Hakla-
nnda yasal takibat için de
hazuiığun sürüyor."