Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yaym Yönetmenı Orhan Erinç
• Genel Yayın Koordınatörü HikmetÇe-
tinkaya # Yaznşlen Müdüru Ibrahim
Yıldız • Sorumiu Müdür Fikret tlkiz
0 Haber Merkezı Müdüru Hakan Kara
# Gdrsel Yonetmen. Fikret Eser
Istıhbarat Cengiz Yıldınm • Ekonomı Mehmet
Saraç # Kıiltür Handan Şenköken # Spor
Abdülkadir Yücebnan • Makalekr Sami Karaören
• Duzeltme Abdullah Yaacı • Fotoğraf Erdoğan
Köseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yun
Haberlen Mehmet Faraç
Yaym Kurulu îlhan Selçtık
(Başkan). Orhan Erinç, Okta>
Kurtbıike Hikmet Çetinkava,
Şükran Soner, Crgun Balcı,
Ibrahim Vıldız. Orhajı Bursalı,
Mustafa Balba\, Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav Atatürk Bulvan No-
125.Kaf4,Bakanlıklar-AnkaraTeJ.4195020(?haî), Faks:
4195027 • Izmır Temsılcısr Serdar Kızık, H. Ziya
BIv. 1352S 2 3 Tel. 4411220, Faks. 4419117# Adana
TemsıJcıa • Çetin Viğenoğhı, Inönu Cd 119 S No 1 Kaf 1.
Tel. 363 12 11, Faks: 363 12 15
Müessese Müdurü Cstfln Akmen 0
Koordınator Ahmet Konılsan 9
Muhasebe Büfenl Yener^Idare Hüseyin
Gürer • Işietme Önder Çelik • Bılgı-
Işlem Nail tnal 9 Bılgısavar Sıstem
Mürüvet Çiler • Sanş. FazÛet Kuza
MEDYA C: • Yönetun K
Başkaıu - Genel Mudûr G
Erduran • Koordınator
Işıtnıan # GeneJ Mudur Yardıı
SevdaÇoban Tel 514 07
5139580-5138460-61,Faks 51.
Yayımla\aD ve Basan: Venı Gun Haber Ajansı, Basuı \e Yayuıcılık A Ş
Türkocagı Cııi 3y 41 Cağaioglu 34334 Isl PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 5EYLÜL1998 Imsak: 4.56 Güneş: 6.27 Öğle: 13.10 îkindi: 16.46 Akşam: 19.39 Yatsı: 21.04 www.cumhuriyet.cor
Çevreyi kirletene
ceza
• ANK\RA (AA) - ÇevTe
Bakanhğı. Porsuk Çayı"nı
kirlettiğı vebalık
ölümlerine yol açtığı
gerekçesıyle Sarar Gıyim'e
ait basma fabrikasının
faaliyetinı durdurdu.
Eskişehır-Kütahva yolu
üzerinde faaliyetini
sürdiiren fabrikanın
kanalızasyon deşarjını
Por^uk Çayı'na yaparak
kirlıliğe ve balık ölümlerine
neden olduğu tespit edildi.
Fabrikanın baskı yıkama ve
kasar ünitelerinin
faaliyetınin olumsuzluk
giderilene kadar
durdurulmasına karar
verildi.
Uludağdaki doğa
zenginliği
• BIRSA(LBA)-Fransız
bilım adamı Alex Bijou
başkanlığındaki ekibin
yaptığı araştırmaya göre
Uludağ'da 10 tür kurbağa,
12 tür kertenkele, 11 tür
yılan. 3 tür kaplumbağa,
50'ye yakın kuş türü, birçok
kabuklu hayvan ve böcek
türü yaşıyor. Memelılerden
yabandomuzu, tilki, çakal.
sansar. sincap. tavşan, ayı,
kurt ve birçok küçük
kemirgenin de bulunduğunu
sapta\an Bijou, Uludağ'da
yaşayan "apollon kelebeği"
ve "sakallı akbaba"nın ise
neslinin tükenmekte olduğu
uyansında bulundu.
Karaciğer
hastalanna umut
• ANKARA (IBA)-
Türkiye'de karaciğer nakli
ameliyatına ıhtiyaç duyan
ve sayılan her yıl 5 bin daha
artan karaciğer nakli
hastalanna yurtdışında yenı
bir umut doğdu. Bır süreden
beri Türkiye'de
gerçekleştırilen yakın
akrabadan karaciğer lobu
naklıne tngıltere'den de
yeşıl ışık yakıldı.
Ingıltere'deki Cromwell
Hastanesi Karaciğer
Birimi'nden Profesör Dr.
Roger VVilliams,
Türkiye'nin Londra
Büyükelçiliği Tıbbi
Konsolosu Dr. Utku Ünsal'a
gönderdiğı mektupta, canlı
akrabadan karaciğer
naklinın artı birrisk
taşımadığı gibi maliyetının
de az olduğunu, bu tür nakil
yapılan hastalann
kadavradan karaciğer
alanfardan daha kısa sürede
taburcu oldugunu belirtti.
Türk kökenli
milletvekili derfli
• ANKARVSY DNEY
(UBA) - Av ustralya'nın
Victoria Eyaleti, Türk
kökenli milletvekıli Tayfun
Eren ve eşı Kanıtha'nm son
derece ilginç bir davasına
sahne oluyor. Türk kökenli
mılletvekili. eşi Kanitha'yı
"aştn cinsel istekte"
bulunmakla suçlarken,
bayan Eren de eşini aynı
>önde suçladı. Sydney
Mornıng Herald gazetesinin
habenne göre mahkeme
zabıtlannda Tayfun Eren'in
içki içtiği \e daha sonra
kansını sürekli dövdüğü yer
aldı. Tayfun Eren'in
danışmanı Stephen
De\vberry ıse Eren'in
parlamentodaki
performansını etkileyen
kansının "cinsel açlığı"
karşısında milletvekilinin
çareyi uyku ilacında
bulduğunu vurguladı.
Rusya'da yaşanan kriz, turizmcilerin sezon sonunda toparlanma umutlannı söndürdü
Türldye turizmde 19981 kaybettiMERİHAK
İZMİR - Turizmde 1998 'i kaybeden Türkiye,
1999'dan da umutlu değil. Turizmciler. 1998'in
kötü geçmesinin ardından uluslararası tur ope-
ratörlerinin 1999 yılı için fiyatlar üzerinde oy-
namaya başladığını belirtiyorlar. Rusya'da yaşa-
nan ekonomik krizin sezon sonunda Akdeniz'e
gelecek Rus rurist sayısını da önemli ölçüde et-
kilediği bildiriliyor.
Türkiye, büyük iddialarla başladığı 1998 fu-
rizim sezonunda "duvara çarptı". 10 milyar do-
lann üzerinde gelir beklenen turizmde gecen yıl-
ki hedefler güçlükle yakalandı.
Turizm BakanlıgVnın gelen rurist sayısında
azalma olmadığı yolunda açıklamalanna karşın,
sektörtemsilcileri aynı görüşü paylaşmıyor. Ge-
len turist sayısında düşüşün yanı sıra kalitenin
de dibe vurması. turizm gelınni olumsuz yönde
• Rusya'da yaşanan ekonomik kriz özellikle Antalya bölgesini vurdu.
Eylül-ekim döneminde Rusya'dan beklenen turistlerin kriz nedeniyle
rezervasyonlannı iptal ettirmeye başlaması, bölgede işletmeleri sıkıntıya soktu.
etkiledi. Bodrum, Marmaris, Fethiye. Kuşadası,
Didım. Alanya gibi tunstik merkezlerde turizm-
den beklenen gelirler sağlanamadı.
Kriz Antalya'yı etkiledi
Sezona Dünya Kupası 'yla başlanması ve Uzak-
doğu'da yaşanan ekonomik krizle sıkıntının sür-
mesi. bunlara karşı gerekli önlemlerin de alın-
maması nedeniyle darboğaza girildi. Son olarak
Rusya'da yaşanan ekonomik kriz özelfikle An-
talya bölgesini vurdu.
Eylül-ekim döneminde Rusya'dan beklenen
turistlerin kriz nedeniyle rezervasyonlannı iptal
ettirmeye başlaması, bölgede işletmeleri sıkın-
tıya soktu.
AJcdeniz Turistik Otelciler Birliği Genel Sek-
reteri Tiırgay AJp, Antalya bölgesinde doluluk ora-
nının düşmeye başladığını söyledi. Eylül ve ekim
ayında bu düşüşün hızla süreceğmi savunan Alp.
" Bunun nedeni ekonomik kriz. Otelciler zor du-
ruma girmek durumda. Rusya'nın para ödeme-
lerini durdurması, acenteleri kötü etkiledi. Acen-
telere bu ülkeden para gelmhor. E\lül, ekimde
Rusya'dan beklediğimiz bir turist girdisi olacak-
ü. Yaşanan ekonomik krizin ardından bu beklen-
tinıi/ boşa çıktı. Bölgemizin doluluğunda > üzde
30'u etkâeyen bir pazardı Rusya" dedi.
1998 sezonuna başlamadan önce gelirde yüz-
de 20'lik bir artış öngördüklerini belirten Turgay
Alp. şunlan söyledi:
"1997 sezonundaki rakamlan ancak yakala-
dık. Bundan sonraki artıslarda bir şey gözük-
müvor. Kötü bir sezon geçirdik. Şimdi 1999 için
çalışmalar başlatıldı. Kontenjan anlaşmalan ya-
pıh\T»r. Ancak acenteler fiyatlar üzerindeoyun o>-
nuyoriar. 1999*da ne olacak belü değil. Yatak ka-
pasitesi arttığı sürece, Türkiye'deki doluluk ora-
mnda artış \erine. a>nı \erde sayma söz konusu
olacak. Bu konuda >-atak kapasitesiyle birlikte ta-
nıtım bütçesi artınlınalı. Pazarfama için alterna-
tif ülkeler bulmak lazım. En az Antalya'da 2005
yıiına kadar tahsis aJanlan açUmamalı. Tesisleri
yenileme kredileri ucuz veriJmeli. A\nca İsrailli
turistiereönern verünıeli. Bu ülkeden gelen turist
sayısı 350 bindi. Yaklaşık btrim bölge için konu-
şu\orum, bu yüzde 12'lik oran. G«rekli önlem-
ier zaman vitirilmeden alınmak*
1
Ulusal Türk Plastik Cerrahi Derneği Kongresi
'Hastayı korumak için
etik kurul oluşturuldu
9
İstanbul HaberSenisi -Güzelleşmekten
sağlık sorunlanna kadargeruş bıryelpaze-
yı bünyesinde banndıran plastik cerrahi-
sinin uzmanlan, şarlatanlar konusunda dik-
katli davTanılmasını istediler. Türk Plastik
Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Onur
Erol. "Bir hekime gittiğinizde hastalannı
görnıek istiyor musunuz? İhtisasını soru-
yor musunuz" dedi
"1. Avrupa Katüımlı 20. UlusaJ Türk
Plastik Cerrahi Derneği Kongresi"' Çırağan
Oteli'nde başladı. Yerli ve yabancı çok sa-
yıda uzmanın katıldığı kongrede, estetik,
el cerrahisi, kaza sonucu oluşan bozuk-
luklargibi konulardaki yenılildertartışıla-
cak. Aynca, dünyada ilk kez plastik cerra-
hide bilgisayarlı sunum yapılacak.
Kongre öncesi düzenlenen basın top-
lantısında konuşan Prof. Dr. Onur Erol,
hastalan korumak amacı\ la Türk Plastik
Cerrahisi Derneği bünyesinde etik kurul
oluşturdukJannı sö> ledi. Işin ıçine ınsan fak-
törü gırınce dürüst olmayan davranışlar.
sadece para kaygısıyla hareket etme gibi
durumlann ortaya çıktığına dikkat çeken
Erol. "Bunlannönlenmesiiçinhekinılerin
çok iyi egitilmesi gerek" dedi.
Prof. Nicola Scuderi de Türkiye ve Ital-
ya'da bu tür şarlatanlara daha çok rastlan-
dığını belirtti. Türk Plastik Cerrahi Deme-
ği 2. Başkanı ve Etik Kurulu Başkanı Prof.
Dr. Arman Çağdaş ise yanlış uygulama-
lan tespit ettıklerinde önce uyardıklannı,
bunu dikkate almayanlan ıse Türk Tabip-
leri Birliği'ne (TTB) bildirdiklerini söyle-
di.
TenisteRus
rüzgân
ABD'de Kournikova
riizgân esmeye devam
ediyor. ABD'nin New
York eyaletinde dev«m
eden VS Open Tenis
Turnu\ası"nda
bavanlarda Rus Anna
Kournikova (solda) ikinci
turunda Çek rakibi
Radka Bobkova
karşısında rahat bir oyun
ortaya koyarak
karşılaşmadan 2-0 gaiip
a\rıldı. 17 yaşındaki Rus
raket, merkez kortu
dolduran binlerce
seyırciyi o\ nadığı oyunla
büyülerken güzelliği ile de
rüm dikkatleri üzerinde
topladı.(REUTERS)
Diaz'ın
sadeliği
-KnİviArkadaşım
Evleniyor"
fîhndekj rotüyle
dikkatleri üzerine çeken
ve Juöa Robcrts Ue eşit
performans sergilejen
Kfiba asıllı sanşu»
Cameron Diaz'ın
başansuun sırn
saddiğinde yatryor.
Vönetmenlerin
peşinden koştuğu
EHaz, 16 yaşında
fotomodelliğe
başlamış. Sürekli
gülen vûzü, derin
mavi gözleri ve uzan
düzgûn bacakJan ile
Ho0>ıwod'ıın yeai
sanşııu ohna
wlıuıdahızla "
İJerliyor.
k-
* I.
Banş Parkı'nın maliyeti 60 mflyon dolar
MLTLU SERELİ
ANKARA - Milli Güvenlik Kuru-
lu'nun (MGK) ağustos toplantısında ele
alınarak hızlandınlması ıstenen "Geli-
bolu Uluslararası Banş ParkT projesi-
nin yaşama geçirilmesinde son aşama-
ya gelındı. Dört yıldır TBMM'den ge-
çemeyen Gelibolu Uluslararası Banş
Parla Özel Yasası, MGK'nin de isteği
üzerine Bakanlar Kurulu'nun son top-
lantısında görüşülerek benimsendi.
Orman Bakaîu Ersin Taranoğlu. ba-
nş parkı ile ilgıli proje yanşmasında bi-
rinci olan Norveçli firmavla bır ön pro-
tokol imzalandığıru belirterek uzun dev-
reli gelışım planının da bu ay içinde ta-
mamlanacağını bildirdi.
Taranoğlu Cumhuriyet'e \ erdiği bil-
gide, Gelibolu Yanmadası'nda 33 bin
hektarlık bir alana tanhi milli park ya-
pılması konusunun ilk olarak 1994'te
gündeme geldiğini belirterek son MGK
toplantısında 4 yıllık sürecin ve gelecek
dönemde yapılacaklann değerlendiril-
diğıni söyledi. Parkın tasanm projesiy-
le ılgilı ilk aşamanın temmuz ayında so-
na erdiğini anlatan Taranoğlu, projenin
u> gulanmasına yönelık ikinci aşama-
nın da bu ay içinde başlayacağinı kay-
detti. Taranoğlu. MGK toplantısında bu
işi Orman Bakanlığı'nın sürdürmesıne
ve çalışmalan koordine etmek üzere
"idari ve teknik büro" oluşturulmasına
karar verildiğini aktardı. Taranoğlu şu
bilgileri verdı: "Yanşmayı kazanan Nor-
veçli fumayla bir ön protokol imzala-
dık. Milli parkiar kanununa göre, milli
parklaruı uzun devTeli gelişme planlan-
nın vapılması lazım. Milli parkta ne ya-
pnorsanız o uzun devTeü gelişme planı
size rebber oluyor. Bu ay içinde bu fir-
nıaya. o uzun de^TCİi gelişme planınıyap-
Drmava kararverdik. Şimdiunlaria ulus-
lararası ökçekte bir şartname hazırüğı
içindeyiz. Eylülün sonuna kadar yetişti-
ririzdK edüşünüyoruz.Norveçli fırmay-
la bu sözleşmeyi imzalayacağız. Dola>>
sıyla Gelibolu yarunadası tarihi parİu-
nın uzundevreligelişme planını 1 >ı)için-
de 1999'un sonuna gelmeden biürece-
ğiz."
Taranoğlu, parkın 2004 yılı içinde ta-
mamlanmasını planladıkJannı belirtir-
ken maliyetini de 60 milyon dolar ola-
rak tahmin ettiklerini söyledi. DPT'ye
başvurduklannı ve sarih ihale yetkisiy-
le bu projenin programa konmasıru ve
her yıl 10 milyon dolarlık ödenek aynl-
masmı istediklerini anlatan Orman Ba-
kanı, MGK'nin önerisi üzerine Bakan-
lar Kurulu'nun da bunu benimsediğini
kaydetti. Taranoğlu tasannm TBMM 'ye
gönderildiğini ve çe\Te komisyonunda
görüşülmekte oldugunu bildirdi.
Proje ilgi görüyor
Projeye dünya ülkelerinin de çok il-
gi gösterdiğini vurgulayan Taranoğlu,
"Onun için adının 'banş parkı' ounası-
nı istedik. Sa\aş olmuştopraklarda şim-
di banş öne çıkmış olsun. bir banş zi>a-
retgâhı oluşruralım istedik" diye konuş-
tu. Ersin Taranoğlu, yasa tasansında yer
alan bazı maddelerle ilgili olarak da şun-
lan anlattı:
"Orada bazı evler, tatil köyieri yapû-
mış, onlann alandan çıkanlmasına ka-
rar verdik. 33 bin hektarnk alandakiçok
sayıda izinsiz yapılan kaçak >apılann,
yazlık konut \illalannin yıkılnıasına, is-
timlak edilmesine karar veriklL Bunlar
daha önceden yapılmış. Şimdi oranın
böyle uluslararası bmırtta bir park ha-
line getirilmesi düşünülüyor. Tasanm-
daki isteklerle buradaki bu yapılaşma
örtüşmüyor. Bu nedenle bunlann vıkıl-
ması gerekiyor. Yapılacak boğaz köprü-
sü oradan geçecek mesela. Bununla ilgi-
li bir madde de kovduk. "
Oizinle aynı derdi paylaştığımızı sa-
kJ nıyoruz, bize de annemizden çı-
kın kalmadı. Oysa son zamanlara ka-
dar hiç değilse "anadan çıkın kal-
nıamasr kafamızı kurcalamıyordu.
hatta böyle bir şey olabileceğıni bi-
le düşünmemiştik. Bizim bildiğimi-
ze göre. anneden kalan çıkında biraz
makama. bir parçacık pirinç. bir pa-
ketçik tuz gibi şeyler olur. bu da ted-
birli analann "Arnan harp falan çı-
kar da çocuklarun aç kahr" korku-
sundan kaynaklanırdı. Kimi eski za-
man kadınlan da bir çıkına "kefen pa-
rası" dedikleri birkaç kuruşu koyar.
zor durumlar için çocukiannın sı-
kıntı çekmemesıni sağlamaya çalışır-
âı. Ama böyle dolarlı, marklı, altın-
lı "ana çıkını" doğrusu dostlar başı-
na. Özer Çiller Eniştemizin bu son
itirafı bütün ekonomi dünyasım sars-
mış olmalıdır. Zira. "döviz sepeti"
ya da "değerli kâğıtlar portfoyü" gi-
bi cebellezi terimleri tarihi geçmiş tak-
vim yapraklan gibi önemini kaybet-
ti.
u
ana çıkmj" birden hepsini solla-
yıp geçti. Işte bu olay, ekonomi tan-
hine çığır açan yeni bir buluş olarak
MESELA DEDİK ERDAL ATABEK
Anneden çıkın kalmadıysa...
geçmeli. tüm fakültelerin ekonomi bö-
lümlerinde ders olarak okurulmalı-
dır.
Enistenin doktora tezi...
T^niştemizin "Ana Çıkuu" tezi el-
J_> bette kendı buluşu değildir. Bu
tarihi ekonomi buluşu eşi Ekonomi
Profesörü Tansu Çiller'e aittir. Çün-
kü eşi Tansu Hanım, annesi valıde ha-
nımdan kalan bu çıkını ortaya çıka-
np da "AJ Özer, artık bu çıkını açık-
la,sen eümizin ka>nağınin nerede ol-
dugunugörsünler'" demesı üzerine bu
büyük aıle sırnnı açıklamak zorun-
da kalmıştır. Çıkın da sayılıp dökü-
lene bakılırsa çıkın olmaktan çık-
mış, bohçayı da geçmiş, yatak den-
gi, saman balyası gibi bir şey olmuş-
fur. Yatağın altına saklanacak hacmi
çoktan geçtiği için de belki yatağın
üzenne konmuş. hatta yatak yerine
kullanılmış olabilir. Bütün bunlar el-
bette ilerde ekonomi tarihçilerinin
yapacağı bilimsel etütlerle aydınla-
nacaktır. Ama bugünden ortaya çı-
kan gerçek, artık ailelerin servetle-
rinin kan-koca çalışmaktan geçme-
diğinin anlaşılması olmuştur. Kan-
koca sabahtan akşama kadar çaîışıp.
arada gece işi de bulup hayatlannı ça-
lışmakla geçiren insanlar artık ne-
den iki yakalannın bir araya gelme-
diğini anlama fırsatını bulmuşlardır.
Bu da
l4
anaçıkmı"na sahip olmama-
landır. Tansu Hanım da politikada
yükselirken ortaya attıgı "ild anah-
tar" formülünün yeni aşamasıru da
böylece açıklamıştır. O iki anahtar sa-
nıldığı gibi evin ve arabanın anahta-
n değildir, birisi sandık odasının
anahtandır, ötekisi de çıkının içinde
bulunduğu sandığın anahtan. Ama or-
tada çıkın yoksa iki anahtar da ışe ya-
ramayacaktır. Herhaldeyakında son
yıllann büyük zekâsı Tansu Çiller'i
Amerika'ya kaptıracağız. Zira. böy-
le bir ekonomi dehasını Amerikan
üniversiteleri bırakmazlar, parlak bir
kürsü vererek elimizden alırlar. Ame-
rikalılar bu çıkın meselesini öğren-
meden rahat edemezler, Rockefel-
ler'in, Ford'un hangi "anaçıkuu"yla
servetlerini elde ettiklerini öğrenme-
den içleri huzura kavuşmaz. Bunun
da sırn bizim büyük ikilide olduğu-
na göre, korkanz ki Amerika elinuz-
den bu ekonomi gurulannı alacaktır.
Babadan çıkın
kalmıyor mı?..
D u "çıkın" meselesinde insanm
-D aklı kanşıyor. neden çıkınlarana-
lardan kalıyor da babalardan kalmı-
yor. Hadi Ozer Bey'in annesiyle ba-
basının pek adlan sanlan geçmiyor,
anladık. Ama Tansu Hanım'ınbaba-
sından bir şey kalmıyor da annesin-
den neden "çıkın" kalıyor? Burda
siz de feminist bir yan tutuş görmü-
yor musunuz? Hadi Özer Bey, eşine
saygıda kusur etmemek için kendi
soyadından vazgeçmiş, hıç değilse çı-
kın konusunda biratak yapsaydı. Ne
çare ki ortada böyle bir şey görülmü-
yor, soyadlan gibi çıkın da Tansu
Hanım'ın ailesinden kalıyor. Böyle-
ce, baba mirası sözü de tarihin gerek-
siz şeyler sepetine atılıyor, "ana çı-
kMiı" parlak bir biçimde ekonomide-
ki yerini alıyor. Sizde artık yok "okul-
hı hesap", yok "nakit eğinın'' lafla-
nna aldınnayın da çıkına bir şeyler
koymaya bakın. Duyuyor musunuz
analar? Evlatlannız sizden artık çı-
kın bekliyor, ona göre.
Yoksa bizi işlettfler mf?..
7öksa Özer Bey'le Tansu Hanım
bizi işlettiler mı? Aralannda ko-
nuşup gülüşürken "Cannn, bunlar
ne versen yer, ne söylersen inanır.
Baksana. iki anahtar dedik,suya düş-
tü; gene peşimizden gekliler,dün söy-
ledik. ertesi gün söylemedik dedik,
gene inandüar. Ne yapsak seçiyoıiar,
ne etsek başlanndan indirmiyorlar.
Sempozyum
'Deniz
olmadaı
yaşam
olmaz5
TRABZON(Cumhuriy
-Canlı yasamın kaynağı ol
demzin korunmaması halı
de insanlığın çok büyük 1
felaketle karşı karşıya kal
cağı öne sürüldü. Besin ka
naklan içinde deniz ürünl
rinın yaşamsal bıryeri bulu
duğu vurgulandı ve denı
lerdeki eko-sistemin bozu
maması ve dengeye getiri
mesi için her türlü çabanı
zorunlu hale geldiği savı
nuldu.
Trabzon'da üç gün süren
Uluslararası Bahkçılık v
Ekoloji Sempozyumu, dü
sona erdi. 32 ülkeden 150 ci
vannda bilim adamı, uzmaı
ve çevrecinin katıldığı sem
pozyumun son gününde, de
nız urünlerinin doğai dengt
ve beslenme zınciri açısındar
yaşamsal bir önemi olduğı
\urgulandi. Denizdeki doğaJ
kaynaklann teknolojik ge-
lişmeye paralel olarak hızla
tüketildiği, diğer taraftan da
büyük bir kirlenmenin ve
ekolojik bozulmanın yaşan-
dığı ileri sürüldü.
Dünya nüfiısunun arttığı.
besın kaynaklanmn giderek
yetmez hale geldiği bir or-
tamda denizlerin çok daha
fazla önem kazandığı belir-
tilen sempozyumda, tek tek
ülkelerin göstermelik çaba-
lan yerine uluslararası çalış-
malann ivedilikleyapılması
gereği üzerinde duruldu.
Çamhhemşin
14Eylül'deki
mitingi
bekliyor
AHMETŞEFİK
TRABZON-Kimligi be-
lirsiz kişilerin, yöre halkı-
nın önemli bir kısmının ve
çevrecilerin yapımına karşı
çıktığı Dilek Gürbulak Hid-
roelektrik Santralı Şantiye-
si'ni basması ve bazı araç-
lan tahrip etmesiyle gergin
birbekleyişin başladığı Çam-
lıhemşin'de 14 Eylül'de ya-
pılacak olan mitingin hazır-
lıklan sürüyor. Çamhhem-
şinli çevreciler adına açıkla-
ma yapan avukat Yakup Şe-
kipOkumuşoglu. daha şim-
di den çevTe katliamının baş-
ladığını. mücadelelerinin bü-
tün platformlarda sürdürüle-
ceğini açıkladı. Okumuşoğ-
lu, insanlann sabırlannın
taştığını vurguladı.
Yakup Okumuşoğlu, şir-.
ketin çalışmaya başlamasıy-
la birlikte zaten çok kötü ha-
zırlanan ÇED raporuna bi-
le uymayan uygulamalann
gündeme geldiğini söyledi.
Raporda ağaç kesimi ve top-
rağm dereye dökülmesinin
bulunmadığını söyleyen
Okumuşoğlu, "İnsanlarhak-
lı olarak tepki koyuyorlar.
Bu iş gidebildiği verekadar
gidecek. Bu yanliş. bu katü-
am durdunıİana kadar mü-
cadelemiasürdüreceğiz'' di-
ye konuştu. Okumuşoğlu,
Trabzon Bölge tdare Mah-
kemesi'ne ÇED raporuylail-
gili yürütmenin durdurul-
ması talebiyle başvurduk-
lannı açıkladı.
Bu sefer de 'Annemizden çıkın kal-
dı' deriz, olur biter" derler mi der-
ler. Hem bu "çıkm" sözcüğü, Ame-
rikan dilindeki "çikm" gibi söylen-
miyor mu? O da "acemi, korkak pi-
liç" anlamına bile geliyor, argoda
söyleniyor. Çıkın desen ne olur? Çı-
kın tutmazsa bohça deriz. gene işi-
miz yürür, lafimız geçer. Hep öyle ol-
madı mı? Belki de böyledir, belki de
bizi işletmişlerdir. Bunca olup biten-
den sonra hâlâ olduklan yerde kal-
dıklanna bakılırsa, böyle olmalıdır.
Ne diyorsunuz DYP'liler?