Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 AĞUSTOS 1998 PAZAI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Anafartalar'da... (l)
HÜSNÜA.GÖKSEL
Y
arın 10 Ağustos 10
Agustosl9Î5 Sabah sa-
at 04 3ü Genç bır Turk
alba> ının tarıhın kapısı-
nı açıp ıçıne gırdıği, Ata-
rtirk olma yuruyuşunu
başlattığı gun
Bınncı Dunva Savaşı'nda Çanakkalece-
hennemı Kurmav Yarbay Mustafa Ke-
malBev Bolavır'da. Uçuncu Kolordu Ye-
değı olan 19 Tumen'ın komutanıdır 18
Mart Boğaz'ı geçme gınşımı muttefık
donanmanın felaketı ıle sonuçlanınca İs-
lanbııl volıınu karadan açma planı uygu-
lanarak 25 Nısan'da muttefık kuvvetlerçı-
karmavı ba'jlatir Artbunuı Kırte muha-
rebelen Seddulbahır, kumsal savaşlan,
sıperler galeııler. Uıkv ıvelı sıperler. kuşat-
ma sıperlerı, Idğını dehlızlen Ikı taraf
da oldukları vere yerleşıvordu ve sıper
savaşlan basjadı Hucumlar. karşi lıucum-
lar. alınan sıperler terk edılen sıperler ve
oluler. bınlerce bınlerce oluler varalılar
bınlercebınlerceyaralılar Sa\a^ kilıtlen-
mıştı, bır bataea saplanmıijtı ıstılacı guç-
ler
Rus>a dayanma gucunun sonuna gel-
mıştı Yardım vetışmezse saf dışı kala-
cak. oradakı Alman guçlen batı cephesı-
ne gıdeceklerdı Bunun tersıne. Batılılar
Çanakkale savdşını utku ıle bıtınrlerse
buradakı tümenlennı Batı Cephesı'ne AI-
manlann karşısına götureceklerdı Sava-
şın kaderı Gelıbolu'ya bağiı gıbı goraııu-
vordu
Turk hukumetı v e komutanlık da duru-
nıun bov le gıdemeyeceğını, ıstılacılann ya
bırakıp gıdeceğını vada ıkıncı bırcephe
dçacaklarını duşunuvorlardı Ikıncı olası-
lığı çok zavıf goruyorlardı
Bu jrada Mustafa Kemal Bey 1 Hazı-
ran 1915'tealbaylığayukselmiş.tı Ogun
kendisını kutlamaya gelen Ordu Kurmav
Başkanı'na.düşmanın Anburnukuzevın-
de Ağıldere bolgesınden çıkarmayapabı-
lecegını bunedenleAnburnu'ndakıkuv-
vetlerle, Anburnu'nun kuzeyınde ve gu-
nevınde bulunan kuvvetierın a>n avn bı-
rer komutanlık olması ve bu uç komutan-
lığın da "Kuzey Gnıbu"o!arak Bıgalı'dan
yonetılmesi gerektığını soyledı Bıgalfda
19 Tumen Komutanı olarak kendısı bu-
lunuyordu Boylece Mustafa Kemal Bey
Anafartalarçıkarmasını ıkı a> oncesınden
haber vermi!) oluyordu Fakat onun bu
onerısı onemsenmez ve ernnne bır pıya-
de taburu ıle bır suvan bolugu venlmek-
le yetınılır Mustafa Kemal Bey. Ordu Ko-
mutanı \on Sanders'e ve Kolordu Komu-
tanı Esat Paşa'v a 8 Hazıran 1915'tegon-
derdığı bırvazı ıle.onensıkabuledılme-
dığıne gore bu bolgelenn sorumluluğunu
taşıyamayacağını bıldınr Bu neredeyse
bır ısyandır Bunun uzenne General von
Sanders. Conkbayın nın kıyı bolgesı olan
Sazlıdere nınkuzevınebır Alman bınba-
şısı komutasında 2500 kışılık bır kuvvet
yerleştınr Mustafa Kemal Bey. Esat Pa-
şa'ya yazdığı uzun bır mektupla goruşun-
de dırenır ve bu Alman Bınbaşısı Ufl-
mer'ın kıme bağlı olduğunu oğrenmek
ıster Esat Paşa. Mustafa Kemal Bev ın bu
ısran uzenne onu bu ınadından vazgeçır-
mek ve planının yanhşlıgını gostermek ıçın
Kolordu Kurmay Başkanı ıle 19 Tumen
karargâhına gelır ve Albay Mustafa Ke-
mal Bey'den duşuncesını arazı ustunde
gostermesını ıster Tumobolgeyı kuşba-
kı>ı görebılen Duztepe'ye gıderler Mus-
tafa Kemal Bey ıkıncı bırçıkarmanın ne-
reye yapılacağını ve nereye ılerleyeceğı-
nı elı ıle gostenr Gösterdığı verler Suv-
la Koyu kıyıları ıle Kocaçımen Tepe ve
Conkbayın'dır Esat Paşaonunomuzunu
okşar, gulerek "Merak etme beyefendi,
gdmezler'" der Mustafa Kemal Bey tar-
tışmav ı gereksız gorur ve "İnşallah efen-
dim, sizin dediğiniz ulur" der
Karşı tarafta Mustafa Kemal Bey gıbı
duşunen bır başkası daha vardır Anzak
Kolordusu Komutanı Korgeneral Bird-
wood'durbu Bırdvvood 13 Mavıs'taMut-
tefık Ordulan Komutanı Korgeneral lan
Hamiltun'aduşuncelennı bıldıren bırva-
zı gondenr Duşünce Mustafa Kemal
Bey'ın Esat Paşa'va anlatmaya çahştığı du-
şunccnın aynıdır Bu plana gore ılk aşa-
ma surpnz bırgece baskını ıle Besımte-
pe ve Conkbavın nı ele geçırmektır Er-
tesı gun 29 Hınt Tugayı ıle takvıvelı ^n-
zak Kolordusu bır varma hareketı >apa-
cak. başka bır tumen de yanmadayı tama-
mıyla ıkıye ayıracaktır Boylece yanma-
danın guneyındekı Turk guçlen satdışı
edılecek, Istanbul yolu açılmış olacaktır
Çıkarma başlıyor
General Bırdvvood'un planı uvarınca
çıkarmanın Tumgeneral Sır FredrickStop-
ford'un komutasında uç tumenle 6 Ağus-
tos gecesı Anafartalar Körfezı'ne vapıl-
masına karar verıldı 6 Ağustos Naat
21 45'te bınncı kademe zıfırı karanlıkta
kıyıya yaklaştı Çıkarma dalgalar halın-
deoğlensaat 11 30'a kadar surdu Tumen-
ler karaya çıkar çıkmaz yayılmaya ve te-
pelere tırmanmaya başladılar Anafarta-
lar Korfezı"nınsavunması Alman Bınba-
şı Wılmer"ın komutasındakı Anafartalar
Mufrezesı denılen zayıf bır guce kalmış-
tı Çıkarma guçlerının komutanı General
Stopford dızını ıncıttıgı ıçın olaylardan
kopuk olarak Jonquıl gemısınde dınlenı-
yordu
7 Ağustos sabahı General von Sanders
ıkı tumenın Bolayır'dan Anafartalar'a gel-
mesını emrettı Ancak onların yuruyerek
gelmelen 30 saat alacaktı Bu da 8 Ağus-
tos akşamı va da 9 Ağustos sabahı demek-
tı VVılmer ıle uç kahraman Turk taburu
Hamılton un uzerlerıne saldığı orduya
karşı Anafartalar Korfezı nı tutmakta ba-
şanlı olmuşlardı 7-8-9 Ağustos gunlen
donanmanın bombardımanı, sahıle çıka-
nlan obuslenn Turk me\ zılennı allak bul-
laketmelen hucumlar karşı hucumlar. sun-
gu savaşlan ve sıperler ıçınde gırtlak gırt-
lağa boğuijmalarla ıkı taraftan bınlerce
yaralı.bınlerceoluvenlerekgeçtı 9Ağus-
tos sabahı General Stopford karaya çıktı
ve Istıhkam Boluğu'nu gorevlendırerek
kendısıne bır karargâh bınası yaptırdı Er-
tesı gunu 10 Ağustos'ta saat 6'da bır ta-
arruz emn dlmıştı 9 Ağustos akşamı ol-
duğunda 6 Ağustos'tan ben ağır kay ıplar
veren ıstıla bırlıklennın golgede 35 dere-
ceye çıkan sıcak. susuzluk. yorgunluk,
Turk keskın nışancılannın goz açtırma-
yan ateşlen ve emır-komuta karmaşası
ıle morallen gozle gorulıır derecede bo-
zulmuştu
6-7 Ağustos 1915 gecesı. 19 Tumen Ka-
rargâhf ndan şo>le gorulmektedır u
Tu-
men cephesi bütun geceşkktetUtopçu ate-
şı altına alındı. Duşmanın bu gece va da
fecırle beraber 19. Tumen cephesınetaar-
ruza geçeceğıne kesın olarak hukum ver-
dım." Mustata Kemal Bey o gece tüme-
nını saldınv a haar olarak uyanık tutar, "Su-
ba>lann ve eraön uvkulanna >enilmeme-
lerinı ıster. thişman gece vansından son-
ra \agh paça\ raiar, veraJü lağım padama-
lan. çeşirü bombalar, kara ve deniz topla-
n ile tumenın cephesinı sarsmava başlar.
Saat 04.45'te duşman tekmıl tumen cep-
hesine hucuma kalkar. Fakat asktnmı/jn
metanetı savesınde kâmılen ve huvuk te-
lafatia vok edılır. Sağcenah ve merkezde-
ki bazı sıperlere gırmev ı başaranlar da sı-
perler rçinde inıha edılir." Duşmanın bu-
radakı venılgısınden sonr? yenı bır tehlı-
ke başgostenr Duşmanın sol cenah kuv-
vetlen Conkbavın'na. tumenın arkasina
ılerlemektedır Bu durum tuın Anburnu
cephesinınçokmesı olacaktır Fakat rumen-
deCoııkbd\ın'naverleşecekkuv\et vok-
tur 7-8 Ağustos gecesı duşir.an 19 Tu-
men cephesıne top v e makmelı tufek atış-
lanndan sonra bırkaç kez hucuma kalkar,
hepsıgenyepuskurrulur Karşılıklıağırka-
> ıplar verılmektedır
8 Ağustos gunu duşman Conkbavın "nı
"anlatiiması olanaksız bir şiddetle kara-
daki obus vc sahra toplan ik ve sahil açık-
lanndaki harp gemıleri ile ateş alona aiır.
'" Bır Anzak en o gunu soyle anlatıyor
"TürkJerin bu bombardımanlara karşı
kovma>ı ve havatta kalmavı nasıl başar-
dıklannı bir turlü anlavamamışızdır." Ge-
len raporlara gore cephedekı alaylar ve tu-
menler bırbınne kanşmıştır Alay komu-
tanı şehıt olmuş subayların hemen hepsı
şehıt ya da yaralıdır Ortada hıçbır subav
gorulmuyor Conkbayın'ndabırtakımbır-
lıkler tahkımat yapmakta. fakat bunlann
dost mu duşman mı olduğu bıle bılınme-
mektedır Gelenraporlardanduşmanı pus-
kurtmek ıçın taarruza kalkan ıkı taburun
bu> uk zayıat vererek başansız kaldığı an-
laşılmıştır Mustafa Kemal Bey kendı ını-
sıyatıfi ıle tumenın bıralayını Conkbayı-
n'na gondermıştır Oysa o bolge "Şunal
GrubtTna baglıdır Artık bırlıkler bırbı-
nne gırmış, komutanlar emır almak ıste-
yen ast komutanlara belırsız, sert smırlı
yanıtlar vermektedırler Sorumluluktan
kaçma goruntusu vardır Duşman Conk-
bayın'naegemenolmuştur Albay Allan-
son,genel karargâha "bütün vanmadanın
anahtannı elinc aldığııu. Türk ordusunu
boğazından yakalairuşulduğumr bıldınr
Turk bırlıklen emır komuta zıncınnden
yoksun. olduklan yerden kıpırdayamaz
durumdadır Mustafa Kemal Bey Kolor-
du ve Ordu karargâhlanna durumun one-
mını anlatmaya çalışmaktadır Akşama
doğru ordu kurmav başkanı, Mustafa Ke-
mal Bey ı telefon başına çağınr Albay
Mustafa Kemal Bey, <\nafartalar'açıkmış
ve çıkmakta olan buyuk duşman kuv vet-
len olduğunu, Turk bırlrklennde komuta
karmaşası ve belırsızlık olduğunu anlatır
Kurmay başkanının "Yani çare kalmadı
mı?" sorusuna verdığı yanıtta, "bütun
mevcut kuvvetterin kendi komutas aJtına
verilmesinden başka çare kalmadtğnıı"
sovler Şukonuşmageçeraralannda "Çok
gelmez mi?" "Az gelir." Ve telefon kapa-
nır
8-9 Ağustos geceyansına doğru kendı-
sıne "AnafartalarGnıbu Komutanlığı"na
atandığı bıldınlır Tumenıne bır veda me-
sajı yayımlavarak yenı gorevını almak
uzereÇamlıtepe'yehareketeder Ertesısa-
bah fecırle taarruz emn almıştır
Gelıbolu savaşlarının mımarı olan
ChurchiU. bu atama dolav ısıvla şov le de-
mıştır "Von Sanders.Osmanhİmparator-
luğu'nun butün mukadderaonı. daha un-
ce adını duvmuş olduğumıu ve u andan
itibaren de v ıne hep adını duv acağımız bır
subav a emanet ettı."
Mustata Kemal Bev'ın 9 Ağustos sa-
bahı Conkbavın'na ılerleyen, donanma-
nın top atışlan ıle de destekledığı kuv vet-
lı bır Ingılız kolordusuna karşı zayıf bır
tumen ıle yaptıgı taarruz, lngılızlen Ana-
fartalar Koyu'nun sahılıne kadar genle-
tır Olavı gemısınden durbunle ızleyen
General Hamılton dettenne şu notu yazar
-\ ıkım değil fakat basansızlık. Dünyada
daha kotu olma>acak çok az kötu şe\ var-
dır."
Conkbayın duşman elınde ıken hıçbır
başan. başan sayılmayacaktır Duşman
karaya yenı Anzak tumenlen çıkarmak-
tadır Onlar yetışmeden Conkbayın'nın
alınması gerekmektedır Ovsa beklenen ıkı
alay henuzgelmemıştır Albay Mustrfa Ke-
mal Bey elındekı ıkı alayla ertesı sabah
saldınya karar verır Başta General von
Sanders olmak uzere boyle bır saldınnın
stratejı yonunden başansızlıga mahkûm
olduğuna ınananlar vardır Albay Musta-
fa Kemal Bey karannıonlarada anlatır ve
o bolgedekı ıkı tümen komutanına. komu-
tanlık hayatında stratejık olmayan belkı de
şu tek emnnı telefonla vazdınr
"Bu geceConkbavın'nda kendilerinden
büvuk faalivet talep edeceğım ıkı pivade
alayı ıçın orada bulunan kıtaiar vasrtasıile
hiç olmazsa sıcak bir çorba haarlatnıa>a
imkân bulmamzçok nıuvafik olur.9 Ağu.v
tos 1915. Anafartalar Gnıbu Kumanda-
nı M. Kemal"
Ve Conkbayın'na gıtmek ûzere yola
çıkar
10 Ağustos 1915, sabah saat dortolmuş,
duşmanın 20-30 metre karşısında 24
Alay sıperlennın ıçınde bıravcı hattı oluş-
turulmuştur Onun 20 metre kadar solu-
na ve gensıne ıkıncı bır hat olarak 23
Alay yerleştınlır Duşmana kesınlıkle tu-
tek ve top ateşı yapılmayacaktır Sungu
takılacak ve zamanı bıldınlınce her ıkı
hat hucuma kalkacaktır
Şafak sokmektedır Saatıne bakar, dort
buçuga gelmektedır Bıraz daha beklerse
gun ağaracak. duşman bızı gorecektır O
sırada yanına gelen tumen komutanı vebır-
kaç subayla sıperlenn onunden geçerken
askere son emırlennı verır **4skerler.'
Karşımızdakı duşmanı yeneceğûiizden hiç
şuphem voktur. Fakatsz aceJeetmeyia Ou-
ce ben ılerrye gideyım. Sız, ben kırbaam-
la işaret verdiğiın zaman hep birden ad-
lırsınız." Şoyle anlatıyor o anı Ataturk
"Bütun askeıier, subaylar, her şeyi unut-
muşlar, kalpferini veritecek ışarete bağla-
mışlardı. Hucum safının onunde bır vere
kadar ileıiedım. Kırbacımı vukanva kal-
dırarak hucum ışarvtını verdım. Sungu-
len ve bır avaklan ılenve uzanJmış olan as-
kerlenmiz ve onlann onunde tabancala-
n. kıbçlan ellennde subav lannıız kırba-
cımın aşağı mmesı ıle kava gıbı bır kitfe ha-
linde, aslanlar gibi üeri aökülar. Bir sani-
ye sonra duşman sıperten içinde gokleri
inleten bir gulguleden başka bir şey işitiJ-
mivordu: Vllah! Allah! \llah!... \llah!...
Duşman silah kullanmaya vakit bulama-
du boğaz boğaza kahramanca savaşsonun-
da ılk hattakı duşman tamamıv la vok edil-
di."
Bu yazımı, Anafartalar Zafen 'nın yıl-
donumu olan yann tamamlayacağım
âYurtdışmâ Sömürümüz^ '
DnHUNERTUNCER
ıçın bır ul-
kede bır
anne-baba,
çocuğuna
ayhk okul
gıden ola-
rak yuz mılyon lıra venrken,
vıne aynı ulkede yaşayan,
aynı dıle sahıp olan bır baş-
ka anne-baba ıse, çocuğuna
viflık okul gideri olarak bır
buçuk mılyon lıra vermekte
zorlanır
1
Bu soruya nasıl ya-
nıt vereceklennı acaba "de\-
let büvuklerimiz" hiç duşu-
nebıldıiermı' Başka bırde-
>ışle, yurtdışı gezılennden
başlannı alamayan "devlet
bü>ülderiıniz''ın, acaba bu
soruya yanıt v ermeyı duşun-
meye zamanları kaldı mı'
Ulkemızde yaşavan. ın-
sanlarımız arasındakı eşıt-
sizlık durumu gıderek art-
makta ve duşundurucu bo-
yutlara ulaşmakta Yurt ıçın-
de ve dışında sureklı olarak
"inceleme gezaeri"nde bu-
lunan cumhurbaşkanımız,
başbakanımız. bakanlanmız.
ust duzey bürokratlanmız,
nıılletvekıllerımız. ünıversı-
te ogretım uyelenmız ve ışa-
damlarımız bu durumun
ayırdındnlar mı acaba'
"Devlet büvuklerimiz"ı
makamlarında bulmak ı,ok
guç "De>Mâkm'*gezılen-
nı bır değıl bırkaç kez ger-
çekleştırdıler ama vıne de
gozlen "dışanda." Bu du-
rumda, çok doğaldır kı, ul-
ke sorunlannın ıncelenme-
sı ve çozume kav uşturul ma-
sı ıkıncı plana atılmakta ve
oncelık. ulkemızı "yurtdı-
şında ranıtma"ya verılmek-
tedır Pekı bınlerce sorunu
çozum bekleyen bırulkenın
vurtdışındatanıtımı nasıl ya-
pılmaktadır'Ben ulkemde
bunu sorgulayan bır basın
ve kamuoyunu goremıyo-
rum Bakıyorum, her şeyı
Müfettiş Yardımcılığı Sınavı
Her başannın ozunde ınsana venlen degenn yattığını
bılıyoruz Eksıksız hızmet sunmak \\n kapsamlı ve sureklı
egıtımın onemıne ınanıyoruz Sureklı gelışım ılkemızle her
alanda butunsel kalıte ıçın çahşıyoruz.
Eğer sız de kurumsal degerienmızı paytaşıyor, uzun vadelı
duşunuyorsanız Banka stzı ust duzey bankacılann hareket
noktasına davet edıyor Sızı kalıcı başanlann ılk ve degerlı
adımını atmaya, Mufettış Yandımcısı olmaya çagınyor
Adaylarda aranan koşuSor
1) Unıversrtelenn Hukuk. iktısat Sıyasal Btlgıler
Iktısadı ve Idan Bılımler Işletme Malıye ve Iş Idaresı
ogretımı yapan ve en az dört yıllık egıtım programı
olan fakulte ve yuksekokullardan ya da bunlann
yabancı ulkelendekı ejıtlennden bınnı brtırmış olmak.
2) Sınav tanhınde 30 yaşını doldumnamış olmak.
3) Askerlığını yapmış ya da tecıl ettırmış olmak,
4) lyı derecede ingılızce bılmek,
5) Herhangı bır daıre ve kuruma karşı hızmet akdı
veya yukumluluğu bulunmamak.
6) T C vatandaşı olmak,
7) Bankamızca daha once açılmış bulunan
Mufettış Yardımcılığı Sınavı na bır defadan fazla
katılmamış olmak,
8) Seyahat etmeyı engel/eyen sağlık sorunu
bulunmamak.
Sınov/or yabancı dıl ve bthm konulannda yazılı
ve soz/u olmak uzere ıkı aşornada yapılacakvr
Yazılı sınavlor 22-23 Ağustos 1998 tanhlennde
Ankara Istanbul ve Izmır de yapılacaktır
Boşyunj forrnunu ve sınav bılgılennı ıçeren kıtapçık
Isükhl Cad Odakuk Iş Merkezı Kat 6 Tepebaşı 80050
Istonbul odresınaek, Esbank TAŞ. Tefbş KunAı fioşkanigındon
ya da tum Esbank sube'ennden sağlanabılır
llglenen adaylann sınav kıtapçğında belırtılen be/geten
tamamlayarak, başvuru formlannı jahsen ya da
posta ıle en geç 14 Ağustos 1998 akşamına kadar
Tefbş Kunılu Başkanltğı na ulapjrmalon gerekmektedır
Postadakı geokmetef neöenıyie belımlen tonh sonrasmda tarafırruza
ukışacak baş/urj ar Ğkkate alrmayocakvr
B ESBANK
eleştıren ve sorgulayan ba-
sınımızda devletbuyuklen-
mızın. dunyanın başka hıç-
bır ulkesınde gorulmedığı
çoklukta ve sıklıkta gerçek-
leştırdıklen yurtdışı gezıle-
rını eleştıren ya da sorgula-
yan hıçbır yazı çıkmıyor
Çunku basın mensuplanmız
da, bu gezılerden paylannı al-
makta ve bu gezılerde yer
alabılmek ıçın. bınbır çaba
harcamaktadır
Turk ınsanının bu
u
yurt-
dışı sevdası" nereden kay-
naklanmaktadır
1
Tanhımı-
ze bır goz atacak olursak,
padışahlarımızın savaşlar
dışında, Lstanbul'un dışına
adım atmadıkları gorulur
Osmanlı Imparatorluğu,
uzunca bır sure yurtdışına
sureklı elçı gondermemede
de dıretır çünku yabancı ul-
keler nezdınde sureklı olarak
temsıl edılmeyı "küçiiklük"
olarak saymaktadır On se-
kızıncı yuzyılın sonlanna
değın yabancı devletler Os-
manlı lmparatorluğu'na sü-
reklı eiçı göndenrken, bu
yuce ımparatorluk, ancak
belırlı gorevlen yenne ge-
tırmek uzere, yabancı dev-
letlere geçıcı surelerle elçı
gondermekle yetınır
Osmanlı padışahlanndan
yalnızca Suttan Abdülaziz,
bırkez 1876 yılında Pans
Londra, Vıyana ve Alman-
ya'ya bır iyiniyet zıyaretın-
de bulunmuş ve onunla baş-
layan bu uygulama yıne
onunla son bulmuştu
Cumhunyetımızın kuru-
cusu Büyuk Atatürk. başka
devlet başkanlannı zıyaret
etmek yenne, onlann kendı
yurduna gelmelennı yeğle-
mış ve dunya üzennde "gü-
neşinbatmadığı" Buyuk Bn-
tanva Imparatorluğu'nun
Kra'h VIII Edvvard'ı dahı
Dolmabahçe Sarayı'nda ka-
bul etmıştı
Nereden nereye geldığı-
mızı gorebılıyonız. değıl mı°
Ben, bır vatandaş, olarak
devlet adamlanmızın bu den-
lı çok ve genellıkle de, uzun
surelerle başka devletlerın
ayağına gıtmelennden utanç
duyuyorum Bır başka utanç
duyduğum nokta da, bu ko-
nunun hıçelealınmaması ve
sorgulanmaması, denetlen-
memesı
Demek kı dıyorum ger-
çek demokrasının olmadığı
ulkelerde dev letı yonetenler
de, uzerlennde hıçbır dene-
tım mekanızması uygulan-
madığından, ıstedıklerını
yapmada kendılennı ozgur
hıssetmekteler Bu durum-
dan zararlı çıkan ve ıtıbar
kaybeden ıse. Turk devletı ve
Turk ulusu oluyor
Içınde yaşadığımız çağ-
da, doruk (zırve) dıploması-
sı vontemının kullanılması
gerektığının bılıncındeyım
Ancak. bu yontem. bızım ul-
kemızde olduğu gıbı gereğın-
den fazla ve hatta gereksız
durumlarda da kullanılırsa,
bundan varar yenne zarar
dogar
Ulkemız. çok sorunları
olan bır ulke Ytrmı bınncı
yuzyıla ıkı kala, ulkemız hal-
kının buyuk bır çoğunluğu
bılısızbılınçsız(cahıl) Hat-
ta şu ya da bu şekılde bır
dıploma almış olanlar dahı'
Bürokrası ışlememekte, dev-
letın ust makamlanna gel-
mış olanlar, buralara nıtelık-
lenyle değıl, "torpiTle gel-
mış olanlar
Herbakanlığın bunyesın-
de koklu reformlann yapıl-
ması \e burokrasmın gerek-
tığı şekılde ışletılmesı ge-
rekmekte <\ncak, bakanlık-
lann başındakı sayın bakan-
lanmız, "kotaıklan'ndaola-
bıldığınce uzun sure kala-
bılmek ve bu makamın sag-
ladıgı yararlardan mumkun
olduğu kadar fazla yararla-
nabılmek ıçın, yalnızca kı-
şısel çıkarlannı on plana ala-
rak, kendılennı düşunmek-
te ve dev let mekanızmamız
da "bovle gelmiş, böyle git-
mektedir."
Mılyarlarca lıra harcana-
rak gerçekleştmlen cumhur-
başkanının, başbakanın ve
bakanlann yurtdışı seyahat-
lennden ne gıbı somut sonuç-
lar sağladıklannı bılmek ıs-
tıyoruz Bu, "açıkdiploma-
si"nın gereğıdır yanı Turk
kamuoyu, polıtıkacılann ust-
lendığı dıploması ozgorevı-
nın (mısyonunun) sonuçla-
rını açıkça gorebılmelıdır
Her dev let nezdınde surek-
lı elçılıklenmız bulunuyor-
ken polıtıkacılanmız nıçın
bu kadar sık dıplomat rolu-
nu üstlenmekte ve gıttıklen
ulkelerdekı buyukelçılenn
gore\ lennı kendılen gerçek-
leştırmektedır
0
Bu sorula-
rın yanıtlannı "devlet bü-
yüklerimiz" her yurtdışı ge-
zılennın sonunda bızlere ver-
mek sorumluluğunu duyum-
samalıdır Aksıtakdırde.çok
değerlı olması gereken dev-
let harcamalan sorumsuzca
yapılmışolacak ve bu arada,
devletımız de hem ıtıbar
hem de zaman yıtırmış
olacaktır
PENCERE
Bopatav Arşlvi
Sen soylenceler derteyıcısı Anadolu'nun
Sen Anadolu'ya en uzak
Sen oralara gomulmuş
Gozlerım goğe donuk, bır damla yaş ucunda
Fazıl Hüsnü Dağlarca "Pertev Naılı Boratav'a
Ağıt" şıınyle omurboyu yurtdışında yaşamak ve
olmek zoaında bırakılan halkbılımcımızı edebıya-
tımıza hakkedıyor
Ne olursa olsun
Yeryuzu ulu ağaç
Ortak çıçekler açar nıce kuşaklara doğru
Butün dallann yavaş yavaş ucunda
Yurdundan uzak yaşamaya mahkûm edılmış
halktHİımci Pertev Naili Boratav yıne de Turkrye'de
halkbılımcılığın kurucusu, ustası, onderı oldu
•
Nasıl oldu bu?
Akılla
Yurekle
Sabı/ia
Arşrvle
1948'de Ankara Dıl Tanh Coğrafya Fakultesı'nde
"solcudur" dıye dışlanan Boratav, yaklaşık yarım
yuzyıl Fransa'da çalıştı Anadolu coğrafyasının en
çaplı arşıvını oluşturdu Daha lıse oğrencısıyken bu
ışe başlamıştı, surgundeyken bu zahmetlı ışlevı eşı
Hayrünnısa Boratav ustlendı
Sonuç ne oldu9
"50 bın sayfa belge, kupur, yazı. Yaklaşık 100
ses bandı ve kaset 1000 dolayında fotoğraf ve
yaklaşık 1000 kıtap "
Boratav doksan yaşındayken Turkıye'ye bır "çağ-
n mektubu" ıle seslendı
"Arşıvım benden sonra yıtıp gıtmesın, yurduma
kazandınlsın.."
•
Tanh Vakfı bu gorevı ustlendi..
"Cıddı" bır plan duzenlendı
Butçe yapıldı
Goruldu kı "Boratav Arşıvrnm Turkıye'ye getı-
nlmesı vearaştırmacılara açılması ıçın 750 bın do-
lara gerek var
Yaklaşık 200 mılyar lıra
Ne demek bu?
lstanbul'un Etıler kesımınde genış bır apartman
katının bugunku fiyatı
Ancak Tanh Vakfı bu parayı nereden bulacak?
Bır dıncı vakıf ıçın 200 mılyar sorun değıldır, ama,
o dunyanın kaynaklan ıbadullah
200 mılyar ulkemızdekı buyuk holdıngler ıçın de
onemlı bır para değıl
1
Pekj, kım boyle bır bılım ve
kultur yatınmına gırışır'?
Devlet baba bır omurboyu gurbette yaşattığı bı-
lım adamına karşı ışledığı gunahın kefaretını ode-
mekten kaçınıyor, Kultur Bakanlığı bu ışı ustlene-
mıyor
Ozel bır "sponsor" gerek
Ya da yurttaşlann ei ele vererek gereken deste-
ğı sağlamak yolunda seferberlığı yontemlenn en gu-
zelıdır, yeter kı halkbılımcının son çağnsı boşlukta
kalmasın
•
"Pans gomutluğundesın şımdı
Boşluğuna ışlenmış sanyla yeşıl
O masaHar kı baıtv eskıl gövdelenmız bekleye-
Senın 'Bınbır Gece'nı başucunda "
Boratav'ı Turkıye'ye getıremedık, Boratav Arşı-
vı'nı getırelım
ütancımızazalsın
TEŞEKKÜR
> apdgı ba^anlı operasyon ve sonrasmda gösterdığı yakın
ılgı ıle tekrar sağlığıma kavuşmamı sağlayan
Sn Prof Dr
CEYHAN'a
hastanede kaldığım surede yakın alakalannı esırgemeven
Acıbadem Hastanesı'nın guleryûzlu 3 kat hem^ıre ve
gorevlılenne
Amelıyatım ve sonrasmda dostluk ve vardımlarını esırge-
meyen tum tanıdıklanma teıjekkuru borç bılınm
NİHAL YENER
MUSTAFAKEMALPAŞA ASLİYE
HUKUK MAHKEMESt'NDEN
DosyaNo 1995 576
Davacılar Meryem Artık, Imren Durmuş. Sadnye Tut
ve Sabnye Ozgun vekılı tarafından davalılar Fatma tme
ve Sebıha Düzgün aleyhıne açılan tasarruflann ıptalı
davasmda
Mustafakemalpaşa ılçesı, Şeyhmuftu Mahaüesı, Ca-
mı Sokak No 2'de ıkamet etmekte ıken adresı meçhul-
de kalan ve tüm aramalara rağmen adresı tespıt edıle-
me>en davalı Fatma tme'ye ılan yolu ıle teblıgat yapıl-
masına karar venldıgınden. adı geçen davalının duruş-
manın bırakıldıgı 13 10 1998 gunu saat 09 45'te mah-
kememızde hazır bulunması veya kendısını bır vekılle
temsıl ettırmesı, aksı takdırde yargılamaya yokluğunda
devam edılerek karar venleceğı hususu davetıye yenne
kaım olmak ûzere ılan olunur Basın 21505
HATAY SULH HUKUK MAHKEMESİ
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Sa>ı 1997 1765
Davacı Alı Munoğlu ve Mehmet Munoğlu vekılı ta-
rafından davalılar Hamdan oğlu Hasan Munoğlu mı-
rasçılan aleyhıne açılan ızaleı şuyu davası nedenıyle
Davalılardan Mehmet Gazı Genç ve Sabn Genç'ın
Abacılar Carşısı No Haaresıne çıkartılan teblıgat ta-
nınmadığındân, adreslen tesbıt edılemedığınden
7 10 1998 günu saat 09'da mahkememızde hazır bulun-
malan, delıllennı ıbraz etmelen, aksı halde yargılama-
nın gıyaplannda >apılacağı HUMK'nun 509 maddesı
gereğınce teblığ yenne geçerlı olmak uzere ılanına ka-
rar venldı 20 7 1998 Basın 36644
KÜÇÜKÇEKMECE 1. ASLİYE
HUKUK MAHKEMESİ
DosyaNo 1997 410
Davacı Leman Nı>azıe\a Delıaheva tarafından dava-
lı Şaban Delıalıeva aleyhıne ıkame olunan boşanma da-
vasında
Davalıya yapılan teblıgata rağmen gelmedığı ve zabı-
ta tahkıkatına rağmen de adresı tespıt edılemedığınden
davalı Şaban Delıalıeva'ya duruşma gunu olan
219 1998 gunü saat 10 00'da bızzat duruşmaya gelme-
sıne ve kendısını bır vekıl ıle temsıl ettınp dıyeceklen-
nı ve delıllennı ıbraz etmesı aksı takdırde HUMK'nın
değışık 377 ve müteakıp maddelen gereğınce duruşma-
nın yokluğunda yapılacağı ve sonuçlandınlacağı ılan
olunur 31 7 1998 Basm 37307