24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyetİmtivaz Sahibi: Berin Nadi ûenel ^ j_\ın \ onctmenı Orhan Erinç • Gaıel Yjun Koordındtonı HikmetÇe- tinka;.a # > azıı^lerı \fuduru Ibrahim Yıldız 0 Scrurrlu Mudur Fikret İlkiz # Habeı Merkezı Vtuduru. Hakan Kara • Gor^el Yurctmen Fikret Eser Dt, Haberler Şinasi Danışoğlu • Ktıhharat Cengiz V ıldırım # Ekonomı Mehmet Saraç # Kultur Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir \ ücelman # Makalder Sami karaören # Duzeltme AbdulLah ^ aiKi • Fotograf Erdoğan Köseoğlu •Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yavtn Kuruju ilban Seiçuk (Ba^kaıı) Orhan Erinç, Okta> Kurtboke. Hikmel Çetinka>a. Şükran Soner, Ergun Balcı, lbrahim V ıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balba\. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı. Mustafa Balbay Ataturk Bul\arı No 125.Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Fakv 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kı/ık. H Zıya Blv 1352S 2-3Tel 4411220. Faks. 4419117#Adana Temsılcısı.ÇMiııYiğenoğlu, InonüCd 119S No.l Katl. Tel 363 12 li.Falc, 363 12 15 Muessese Muduni Cstûn Akmen # Koordınatör Ahmet korulsan • NMıasete Bülent Yener«Id3re Hüsevin Gürer • tştetme Önder ÇeUk • Bügı- Işlenı Nail tnal 4 Bılgisavar Sıstem Vtünhet Çiler#Satış Fazilet Kuza MEDVA C: • Yonetım 1< Başkanı - Genel Mudur G Erduran 0 Koordınatör f;ırman # Genel Mudur Yardı SevdaÇoban Tel 514 07 513958O-5I3S46O-61.Faks 51 \a*ımla*an *e Basaıı: *! ,TI ÜUD H-bt-ı VJ.IV Basın *e Yavmcıhk T u r k i K j s ı ı t j d ' ' 1 4 1 1 ısjaloC'lu .-4334 i.ı P k 246 Utanbul f el (0 2 1 2 ı 5\2 0 9AĞUSTOS1998 lmsak:4.18 Güneş: 6.00 Öğle; 13.17 Ikindi: 17.07 Akşam:20.19 Yatsı: 21.54 www.cumhunyet.coi Dünya standartlarında tabiat miizesi • ANKARA (AA)- Maden Tetkık Arama (1UTA) Genel Müdürlüğ'ü bünyesınde 1968 yılından bu yana hizmet \eren Tabiat Tanhi Müzesı'nın şetersız kaimaM üzcrıne dünya standartlannda yapılması öngörülen müzenın tenıelı >ann Başbakan Mesut Yılmaz tarafından atılacak MTA Genel Müdurlüğü'nden yapılan açıklamada. bugüne kadar mıljonlarca zıyaretçne hizmet veren müzenın. artan örnek \e zıyaretçı >a\ı>ı bakımından gehşmeye \e genışlemeye ınıkân \ermedığı belırtıldı. Balık çiftlikleriyle mücadele • İZ\1İR(IBA)-Çe\re drgütlen. denızı kırleten balık çıftlıklerıne de savaş açtı. Çevrecı kuruluşlar fzmır \e Muğla vaİJİıklerıne yaptıkları baş\urularda. "Balık çiftlikleri denizlerde ekolojık dengeyi bozu>or. Kopek balıklarına da\etıye çıkanyorlar" dıyerek balık çırtlıklerının vıkılmasını iNtediler Muğla Valılığı de Hodrum sahıllerındeki ruhsatsız çiftlikleri sökmeM kararlaştırdı. İzmır Balıklıo\a sakinlen de balık çıftlıklerinin bölgede ınantar gıbı çogalması yüzünden ekmek teknelerının ellerınden gittığini bclırtcrek ruhsatsız olanların yıkılmasını istedıler Fabrikaya mühüp • MANİSA(AA)- Manısa 3'üncü Organıze Sanayi Bölgesı'nde vapımı süreıı Vestel Fabrıkası'nın inşaatı. ruh>atı olmadıgı gerekçesıy le muhürlendı. Manisa Beledıve Başkanı Adıl Aygül. yaptıfı açıklamada "Izınsiz yapılan V'estel Fabnkası'nın ınşaatı muhürlendı. Belediye Eneümenı de kaçak durumdakı ınşaata 1 mıl>ar lıra para cezası • kesti" dedi. Cengiz Yalçın TAEK Başkanı • .ANKARA (ANKA)- Türkıye Atom Enerjısı Kurumu Başkanlığı'na Prof Dı C'engız Yalçın atandı Resmi Gazete'de yayımlanan atama kararlarına göre, Cengiz Yalçın Orta Doğu Tekııık Üni\ersıte!,ı Fen-Edebıvat Fakültesı Fizık Bölümü Öğretım C\eliği göre\ınden alınarak Atonı Enerjısı Kurumu Başkanlıgrna getirildi. Çocuk felci zirvesi Şam'da • < >ANLII İ RFA(AA)- Dün\a Sağlık Örgütü (\\'HO) tarafından çocuk felcıne karşı alınacak ortak onlemler \e çalışmalarla ılgilı zir\e. Surı\e"nin başkentı Şam'da vapılacak Şanlıurfa Sağhk Müdürii Dr. Azız Akıl. Türkı\e'nin 6 kı^ılık hevetle katılacagı toplantının. Şamda 25-28 Ağustos tanhleri arasında yapılacağını bildırdı Güneşin çoğu zarar • ANKARA (ANKA)- Çocuklann gelışımı ıçın D Mtamınının önemli olduğunu \ urgulayan uzmarılar. D vitamıninin bü\uk ölçüde güneşten sağlandığını ve güneş ışığını çocuğun veten kadar alması gerektığinı belırttıler. Uzmanlar. ultra\ı\ole ışınlannın ozon tabakası tarafından lyi süzülmedığınden güneş altında uzun süre kalmanın fayda yerine zarar vereceğıni de bildirdiler. Ultra\i>cle ışınları ağır güneş vanıklarına, derinın zamanından dnce yaşlanmasına \e kırışıklann oluşmasına yol açıyor. derıde kahverengi benekler oluşturuv or ve deri kanseri nskini arttınyor. 5. Akkuyu Anti-Nükleer Şenliği Büyükeceli'de geniş güvenlik önlemleri altında yapıldı ^Niikleer santral bombachr'SABİTÖZKESER BÜYÜKECELİ/AKKL VV- Nükleer kar şıtlan. çe\reciler, \eşıller. sıyası partıler \e çok sav ıda demokratık kıtle örgütü temsılcı- si. Büyükecelı beldesınde bır ara\a gelerek Akkuyu">a nükleer sanfral yapma gırişımı- ni protesto ettiler Bu yıl beşincisı düzenle- nen protesto şenliği. polis ve iandarmanın aldığı geniş gü\ enlik önlemi altında gerçek- leştirilırken sık sık "NükleersantraJa hajir" sloganı atıldı Gülnar Kaymakamı ıle Bele- diye Başkanf nın jandarma eşliğinde kö\ le- ri gezerek halkın şenliğe katılmamasını ıste- dikleri savunuldu. Şenlikte okunan Doğu Ak- denızÇe\recileri(DAÇEP)bildırisınde"Her nükleer sanfral bir nükleer bombadır" denil- • Akkuyu'da nükleer santral kurulmasını engellemek amacıyla dün 5. şenliği gerçekleştiren çevreciler, "Her nükleer santral bir nükleer bombadır" uyansı yaptılar. Gülnar Kaymakamı ve Belediye Başkanı'nın köyleri gezerek şenlik karşıtı propaganda yapması tepkiye yol açtı. dı. Bü>ükeceli Merkez Kıraathane önünde- kı alanda düzenlenen şenliğe katılmak iste- yenler. polıs \ejandarmanın kimlik kontro- lünden geçtıkten sonra meydana alındılar. "Bergama'dan .Akkuju'>a Türkiye'je Sahip Çık" Nürüyüşünü gerçekleştiren Işçi Partisi Oncü Gençlık üyelerı ile kefen gıyerek pro- testo eylemi yapan Nükleer Karşıtı Platform yönetıcileri. Büyükecelı beldesı girişinde bir süre tutulduktan sonra köve girebildiler. "Bergama'da kazandık sıra Akkuyu'da", "Nükleer santrala geçit yok", "Atom santra- lına evet de, hormonJu domates gibi bebele- rinolsun!". "Atom sanrralına hajır". "Nük- leer değil, yenttenebilir enerji", "Akkuyu te- mizkalsın" yazıh pankartlann taşındığı şen- likte, bir de nükleer santrala karşı eylem ya- panların fotoğraflarından oluşan bir sergi açıldı. Gülnar Kaymakamı Murat Zorluoğlu ve ANAP'lı Belediye Başkanı KemaJGüdüJün jandarmalar eşliğinden şenlikten bir hafta Dünyada nükleere tepki dinmiyor Hiroşima'da yaşanan facianın >ıJdönümü nedeniyle düzenlenen eylenılcr sürü\or. Pakistan ile Hindistan'ın nükleer inatlaşması kendi halklannı tedirgin ediyor. Pakistan ın Karaçi kentinde önceki gün bir gösteri düzenleyen nükleer karşıtlan "Nükleer denemelere hayır" sloganı atarak, nükleer silah yanşını protesto ettiler. Pakistanlı Banş İçin \urttaşfar Komitesi tarafından düzenlenen Hiroşima Günü' eylemine kitlelerin yoğun karılımı oldu. Hindistan geçen ma\ıs a\ı içinde nükleer denemeler gerçeklestirmiş. Pakistan hükümeti de komşusuna misilleme anıacnla nükleer bonıba patlatnuşa (Fotograf: AP) önce Büjükeceli beldesine gelerek yurttaş- lara "Şenliklere katümaym. Pnnokasyon or- tamı yarahlnor. Bu oyuna gelmeyin. Dikkat- li olun" dıye uyanda bulunması nedeniyle köylülerin katılımının önceki yıllara oranla düşük olduğu gözlendi. Şenliğın açılış konuşmasmı yapan Büyü- keceli Çe\reyı Koruma Dernegi Başkanı Ah- met Budak. nükleer santralın yararlan ve za- rarlannı tartışmadıkJannı belirterek "Bun- dan sonra Akkuyu'ya nükleer santralın ku- rulmaması için nasıl daha çok güçbirüği oluş- tururuz, onu beürleyeceğiz'' dedi. Doğu Akdeniz Çevrecilen (DAÇE) adına açıklama >apan Arkadaş Çe\re Grubu'ndan Yaşar Oztürk, "Her nükleer santral bir nük- leer bombadır" diyerek başladığı konuşma- sını şöyle surdürdü: "Bombalann tetiğinin çekileceğini az çok sezebilirsiniz. Ama nükle- er santrallann ne zaman kazaya uğrayacağı- nı kestiremezsiniz. Radyasyon bir kurşun gi- bi ama ö\le bir kurşun ki vurduğu canlının gelecek kuşaklannı da s uruvor. Kurşun vur- duğu zaman huı kesili\or ama rad>asyon hız kazanıyor. Akkuyu NükleerSantralı büimsel değil, sivasi bir tercihrir." 'Santral siyasi tercih' Yöre halkının yakından tanıdığı çevre sa- vaşımcısı Taşucu Eğitim ve Doğal Hayatı Koruma Derneği Başkanı Aslan Eyce de Be- lediye Başkanı Kemal Güdül'ün iki yıl önce buraya santral kurulmasına karşı çıktığını ve bu konuda o dönemın Başbakanı Necmettin Erbakan'a mektup yazdığını anımsatarak "Ancak başkan şimdi santral kurulmasmın si- >asi bir tercih olduğunu ifade ederek destek- livor. Bu yanlışbğından ^azgeçmesini ve hal- kın yanında olmasını istiyorum" dedi. Çeşitlı çe\Te kuruluşlan temsilcilerinin ko- nuşmalannm ardından söz alan CHP Içel Milletvekili Fikri Saglar da Susurluk çetele- rinin Akkuyu"ya el atamayacağım vurgula- yarak şunlan soyledı: "Bugün bura>a el atmak isteyen işbirlikçi- ler sadece kendilerine değil, kendi bağımsız- lıklanna da el atıyorlar. Bü>ükecelililer hem kendilerine hem deülkeye sahipçıkıyorkr. An- kara ya geldiklerinde Ataturk'e santral kur- durtmayacaklan konusunda söz verdiler. Ül- kemi/in bağımsulığına el ko\mak iste>enler bunda başarılı olanıa>acak. Siyasileri buradan uyanyorum, kendinize gelin. Türkiye özgür kalacak, Türkiye emeğe, yeşile, cana, düşün- ceye saygılı olan bir ülke olacaktır. Daha ye- şiLdaha ayduıhk bir Türkiy e>i biriikte yaşa- tacağız." Af şakaya gelmez IŞtLÖZGENTÜRK IçeTdeki için: Af avlunun dışmda da gökyüzünü seyredebılmek, demektır. Af çocuğunu doyasıya öpebilmek, demektir. Af sevdiğine sarılıp \ atmak. demektir. Af hasmını öldürebilme şansını yeniden elde etmek. demektir. Af evın arka bahçesinde yeniden domates. biber yetiştirmek. demektir. Af bir süre için sahipsiz kalan güvercinlen teker teker toplamak, sonra onlann gökyüzunde takla atmalannı bırer bırer saymak, demektir. Af verıîmış bır söz gereğı Şanlıurfa'ya gıtmek, Balıklı Göl'deki balıklara okunmuş \em atmak. demektir Af ünıversite seçme sınavlarına girme hakkını yeniden elde etmek. demektir. Af pencere aralığından komşu kızını sevretmek, demektir. Af insanlarla ışbaşında, ka\gada biriikte olmak. demektir. Af kalabahk yollarda yapayalnız volta atmak. demektir Af komşunun gönderdıği kurban etıvle patlıcanlı kebap yapmak, demektir. Af "Ben namusumu temizledim" dıye kentın ana caddesinde afılı afilı gezmek demektir. Af Istanbul >a da Izmir genelevinde yeniden sermaye olmak. demektir. Af otobüslerde. dolmuşlarda çanta kollamak. cepten cüzdanı usulüne göre yürütmek, demektir. Af kiiçük Deniz'in o güne kadar sadece telev izyonda gördüğü denize sevinç çığlıklan içinde ayaklannı sokması, demektir. Af gece yansı uyanıp menemen yapmak, demektir. Af sabaha kadar deniz kıyısında oturup saz çalmak, demektir. Af arkadaş düğününde esaslı bır harmandalı oynamak. demektir. Af yenı dolandıncılık planlan yapmak, demektir. Af bir yerlerden bulunan bir miktar parayla bir seyyar araba alıp. korku içinde mahalle mahalle dolaşıp soğan- patates satmak. demektir. Af morarmjş ayaklann hanım tarafından ovula ovula bır güzel yıkanması, demektir. Af deniz kıyısında teneke içinde midye patlatıp rakıya meze yapmak, demektir. Af evin damına uzanıp Ay"ı göz kıpmadan batana kadar izlemek, demektir. Af aç, çıplak yeniden Surlar'ı mekân tutmak. demektir. Af bol bol ana-baba nasihatı dinlemek. demektir. Af, artık dev bır köpek olan Pito'yla alt alta üst üste dövüşmek, demektir. Kısaca af. yeni bir hayat için kurulan düşlerin toplamı, demektir. Bu nedenle binlerce insanın cezaevlennde yattığı bu ülkede "Af" üstüne şaka yapılamaz. Bu. kanayan yaraya tuz basmaya benzer. Bu arada herkes bilir ki. "devlet adamüğı"' cıddi bir iştir. "Sayın 1 " demekle. "gûvercin uçurtmayla" olmaz. Birdenbire küme düşersiniz. lsozS0(a hotmaiLcom. Turiziîîciler özeleştiri yapü Turizm Derneği'nin raporunda 'Turizm bilinci istenen düzeye ulaşamadı' denildi LATİF SANSl'R KIŞADASI-Turızmcıler. bu se- zon panık \aratan durgunluğun or- tadan kalkmasının ardından. yaşanan olumsuzluklann bır kez daha tekrar- lanmaması ıçın gınşımlere başladı- lar. Sorunlan değeriendıren bır ra- por hazırla>an Tunzm Derneği, tu- rizm bilıncının istenen düzeye ula- şamadığını, bunda >erel esnafın ol- duğu kadar de\!etin diş poîıtikası- nındaetkılı olduğunu açıkladı. Der- nek Başkanı Mustafa Oğuzkaan, ra- poru ılgıli bakanlıklara gönderdık- lennı belirterek. bunun bıranlamda özeleştın olduğunu söyledı. Raporda, turizmi etkiley en "iç ve dış etkenleri'" iki başlık altında top- layan Turizm Derneği. en önemli dış etkenleri, "Turizm ileDışişleri ba- kanlıklannın ortak çalışma \apma- nıası, üJkealahine vapılan propagan- dalara anında \e etkin cc\ap \eril- memesi. dış tanıtımın beceriksiz el- lere terilmesi, hedef kideye ulaşıla- maması" oiarak sıraladı. Raporda. turizmi olumsuz etkıle- ven ıç etkenlere ilişkin ıse şu görüş- lere ver \enldı: "Turizm yatınmcılannmyaptık- lan yatınmı bir >üda geri almak is- ti>orlar. A> nı mal ve hizmet degişik nerlerde değişik fiyatlara saniı>or. -Müşteri temini için aracılara öde- nen komisyon (hanut). fiyatlara yüz- de 100etki yapıy or. İş sahipleri ya da tezgahtârlar flyah müşteri cinsine göre belirliyorlar. Aynı mal Alman müşterhe başka, İngiliz müşteri)e başka fiyata satılıvor. Turisrin ken- di işj erinde alışveriş>apmasını sağ- lamak için kollanndan. saçlarından çekuerek zoıia işyerlerine sokulmak Turizm sektörü olusumdan kaygılı Konsey oluşturulacak BAHAR TANRISEV 7 ER ANKARA - Turizm Bakanlı- ğı, turist sayısında yıhn ilk yan- sında yaşanan azalma üzerine gûndeme getırilen öneriler doğ- rultusunda kamu ve özel sektör kuruluşlan temsilcilerinin yer alacağı ulusal turizm konseyi oluşturacak. Türkiye Seyahat Acentalan Birliği (TÜRSAB) Başkanı Talha Çamaş. kamu ve özel sektörün eşit ağırhkta tem- sil edilmesini ıstediği konseyin, aldığı kararlarla hükümeteyön ve- recek sağlıklı bir yapıya kavuş- turulması gerektigini söyledi. Türkiye Otel Işletmecileri Birli- ği (TUROB) Başkanı ABGüre- U, konsityin karar gücü ve katı- lımcı kurumlann tanımlanmadı- ğına işaret etti. Turizm Bakanlığt Müsteşan Fermani Uygun, ulusal turizm konseyinin altyapısının oluştu- rulduğunu, sektörden istenen gö- rüşün gelmesinin ardından ha- zırlanaeak önerinin Bakanlar Ku- rulu'na sunuJacağını bildirdi. Konseyin kamu ve özel sektö- rü bir araya getireceğini belirten Uygun "Konseyde kültür,turizm, çevre,orman gibi ilgiJi bakanhk- ların ve kuruluşların yetkilileri yer alacak.Turizm politikalannı konsey belirle\ecek.20I0vıbna ka- dar belirlediğimu poütikalar kon- seyde gözden geçirifccek" dedi. istenmesi,içeriginne>enlerinküfiir- le taciz edilmeleri... Yetkili oimayan- lann sektörde korsan hizmet\erme- si, hizmetlerin kalitesine bakılma- dan işletmelerin keyfı fîyat \e hizmet politikası izlemeleri... Bir işkolunda gereğinden fazla işyeri açtlmasına izin verilmesL." Iç etkenler bölümünde sıralanan olumsuzluklann ortadan kaldınlma- sı amacıyla sektörel anlamda ışbir- lığinin gerekli olduğuna dikkat çe- kilen raporda. Turizm Bakanlığı'nın sektör somnlanna önem vermediği de vurgulandı. Turizm Bakanlığı'nın, kendi dışında otorite tanımaması ne- deniyle sezon başında toplamak ıs- tedikleri "Turizm Meelisi''ni engel- lediğı de kaydedilen raporda. "Sivil toplum örgütlerinden bazılan da tu- rizmi kendi tekellerinde görüyor. Bunlar da yeni önerilere kapah. Ba- kanhkisetûrizmegerekli önemi ver- miyor. Turizmde kendisinden baş- ka otorite tanımıyor" denildi. Bakanlıklann, etkın ve koordıne- lı bir çalışma içıne gıreceklen bir dış politika izlemeleri gerektiğı be- lırtilen raporda, ıçte de Turizm Ba- kanlığı. sı\ ıl toplum örgütleri ile tu- nzm kuruluşlannın ortak strateji uy- gulamalannın önemine dikkat çe- kıldı. Cençler dönüyor Bergama buhışması sonaerdi OZAIV YAYMAN BERGAMA - Yörelerinde siyanürlü yc temle işletilmek istenen altın madenine k, şı direnen Bergama halkına destek amacı; gerçekleştirilen "Dûnya Gençlerinin Berç ma Buluşması" sona erdi. Gençler on gün süren kamp boyunca B( gama köylüleri ile dayanışmada bulundul ve "Geleceğe sahip çıkaiım" mesajını verc ler. Son gün Istanbul ve Bursa'dan gelen ziy retçilerle kamp en yoğun gününü yaşarke öldürülen gazetecı Metin Göktepe'nın anrn si Fadime Göktepe de gençlenn arasındayd Türkiye'den ve dünyanın farklı ülkelennde öğrencı birlıkleriyle gençlık temsilcilerinin oı taklaşa düzenledığı etkınlığe pek çok sanai çı ve aydın da destek verdı. Kampa katılan s£ natçılar. gençlenn heyecanına ortak oldulaı Barış mesajı "Dünyagençleri kardeştir" söylemıyleger çekleşen Bergama buluşması, tüm dünyay; banşçı mesajlar verdıği gibi, Bergama halkı nın yalnız olmadığını da gösterdı. Kamp sü resınce "Siyanürcü şirket Bergama"vı teri et", "Neredezulüm orada gençlik", "İnadına hepimizBergamabyız" sloganlan hep birağız- dan söylendı. 8 aylık bır çalışmanın sonu- cunda gerçekleşen buluşmada, gençler pay- laşmak için ürettiler ve emek harcadılar. Bu süre içinde yöre halkıyla kaynaşan 22 ülke- den iki bın genç. yetenekleri doğrultusunda kendılerıni ıfade ettiler. Gençlere vöre halkı da büyük ilgi göster- dı ve yardıma ıhtıyaçlan olduğunda kendi- lenni aralannda göreceklerine dair söz aldı- lar. Kampın son günü köylülenn gençlerle be- rabersahnelediği altın madenını anlatan oyun da dayanışmanın doruğa çıktığı anlardı. lz- leyenler sahnelenen oyunu uzun süre ayakta alkışladılar. Kampın son gününde Merter Işçi Tiyatro- su'nun göstensı, Dost Ezgi Müzik Grubu'nun dinletısı, kamp değerlendırmesı, gece de Kar- deş Türküleri Evrensel Korosu konseri var- dı. Gençler bu sabah otobüslerle geldıkleri ül- kelerine ve kentlere gen dönecekler. Söylev'i elle \azmaya başlayan ressam vegazeteci K.tem Çalışkan, "Atatürk'ün sa- at gibi işleyen bir kafası var ve onun hızına uiasmak olanaksız" diyor. Elyazması Söylev BAJR1ŞDOSTER Gazetecı, ressam ve güzel yazı sanatçı- sı Etem Çaltşkan. Cumhuriyetin 75. ve Ya- zı Devrimi'nin 70. yılı nedeniyle Ata- türk'ün 'Söylev'ini elle yazmaya başladı. Yazarken bile Atatürk"ün düşünce ve ey- lemlerindeki hıza yetişemediğini söyleyen Çalışkan "Atatürk'ün saat gibi işleyen bir kafası var ve onun hızına ulaşmak olanak- sız" dedi. Ethem Çalışkan. Gumhuriyetin kurulu- şunun 75.yılının, Yazı Devrimi'nin 70. yı- lıyla çakjşması üzerine Söylev'i Latin harf- leriyle kaleme almaya karar vermiş. Bu fikrini aslında yıllarönce, yakın dostu Şe- rif Ercan Devlet Bakanı iken ona açmış. Ama o gün bu proje yaşama geçmemış. Bu kez ise Ercan, Interbank Yönetim Kurulu üyesi oiarak projeyi sahip- lendiklerinı söylemiş Çalış- kan'a. Çünkü bu yıl Inter- bank'm da 110. kuruluş yılı ve Selanik'te kurulan banka- nın eski adı da Selanik Ban- kası. Çalışkan, 15 Ekim'de Ankara'da ilk Meclis bina- sında, yazabildiği kadanyla Söylev'i basına ve kamuoyu- na tanıtmayı amaçlıyor ve yaklaşık 700 sayfa tutacak olan 28 cm'ye 38 cm'lik pro- jenin tamamının 2 \ ılda ta- mamlanacağını belirtiyor. Ça- lışkan, çalışmalanyla ilgili sorumuzu yanıtladı: - Gazetedlikyaşamınız na- sıl başladı? Akademıden arkadaşım Ayhan Erer Yeni Sabah ga- zetesinde resimli roman çizi- yordu. O beni Yeni Sabah'ın yazıişlen müdürü Azmi Ni- hatErman'a görürdü ve ben bir fotoromanın yazı işini al- dım. O zaman 400 lira alıyor- dum ve bu çok iyi paraydı. Okul bitene ka- dar da orada çalıştım. Daha sonra Baha- dır Dülger'in isteğiyle Ankara'ya gıdip Demokrat Parti'nin yayın organı olan Za- fer gazetesinde çalıştım. 27 Mayıs Jhtilali sonrasında Öncü'de çalıştım. Ardından Ha- reket"te. Tas\ir'de ve Dünya'da çalıştım. 1962 yılında gırdiğım Akşam'da 5 yıl kal- dım. Akşam'ı sırasıyla MıIIıyet ve Hürri- yet izledi. Hürriyet'ın grafık servisini kur- dum. 1982 yılında meslekten aynldun. Ga- zetecilikyaşamımdaki en onurludönem 10 Kasımlarda Milliyet gazetesinde Abdi Ipek- çi ile aynı sayfayı paylaştığımız dönemdir. Türk basmı Ipekçi'nin ölümüyle çok şey kaybetti. 194O'Iı yıllarda köye Gumhuriyet gazetesi gelsin isterlerdi. Şimdi de bır tek Cumhuriyet gazete veriyor. Ötekiler tabak çanak ışiyle gazeteciliği kanştınyorlar Yazı Devrimi'nin öyküsü MustafâKemaU928yıliAgustosayımn8'ini9'una . bağlayan perşembe gecesı Istanbul'da Sarayburnu . (Gülhane) Parkı'nda CHP'nin dûzenlediği ve halkın da katıldıgı bıreğlencede, gösterileri izJedikten bir süre sonra ayaga kalkmış ve "Harf Devrimi'"nm , başladığmı bildiren ünlü konuşmasmı yapmıştır: "Arkadaşkr. güzel difimizi ifade etmekiçin>wıiTürk harflerini kabol ediyoruz. Biam güzeL ahenktar.zen- gin lisanımız. yeni Türk harfleriyk kendini göstere- cektir. Asuiardan beri kafaianmın demir çerçeve içinde bulunduran. anlaşilmayan ve anfamadığımE işareâerden kendimizi kurtarmak ve bu Kizumu an- lamak mecburijetindeyiz.LJsaıııınız} muhakkak an- lamak istiyoroz. Buyeni harfleric behemehalpekça- buk bir zamaoda miikemmei bir surette anlayac«- ip." Bu konuşmadan kısa süre sonra 1 Kasım 1928'de TBMM'de kabui edilen ve 3 Kasım'da Resmi Gaze- te'de yayımlanan 1353 sayılı "TürkHarflerininKa- bul ve Tatbiki Hakkında Kanun" ile yasada "Türk Harfleri" olarak amlan Latin harfleri Arap harfleri- nin yerini aldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle