Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AĞUSTOS 1998 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
w w
J U N C E L C Ü N E Y T ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
Kıyıda köşede kalmış bir haber olduğu için bel-
ı dikkatinizi çekmedi.
DTP; oy pekliğini gidermek için bakanlık karşılı-
ı tarikat oylarını cezbetmeye çalışıyor, gönlü se-
ime pek razı gelmiyor.
Bu durum göz önüne alınırsa, Cindoruk'un ye-
;l ve genel seçimleri ayrı tarihlerde yapmayı içe-
jn önerisindeki espri kendiliğinden ortaya çıkıyor.
Mabildiğince seçimi geriye atmak!
Ne var ki, DTP lideri galiba kimi gerçekleri unu-
jyor.
Genel seçimle yerel seçimleri aynı güne alan
neriyi ortağı olduğu hükümetin TBMM'ye getir-
iğini unutmuş görünüyor.
30 Temmuz'da alınan kararın Resmi Gazete'de
ayımlanmasının üzerinden ancak yedi gün, evet
adece yedi gün geçiyor.
DTP, yerelle genel seçimin birbirinden ayrılma-
ını isteyen tutarsız bir öneriyle karşımıza çıkıyor.
Insaf! Hükümet partileri dizi dizi zirveleryaptı. Di-
i dizi nutuklar atıldı. Dizi dizi söylemlerde ortak
•artiler ülkenin geleceği için yerelle geneli birleş-
rmenin kaçınılmazlığından söz ettiler.
Hukuk ve siyaset bilgisi geniş, deneyimli devlet
ıdamımız Cindoruk, o dünyanın içinde... Değil
niydi acaba?
Yoksa, o günlere imzasını atan bir başka Cindo-
uk muydu? iki seçimi bir arada yapma girişimin-
le başı çeken hükümetin dışında, Fizan'da mıy-
lı? Neredeydi?
Her şey olmuş bitmiş. O kadar ki Yüksek Seçim
(urulu, eksik sandık varmış, "tedarik ediyor" şu
lünlerde. Oy pusulaları bile baskı makinelerine gir-
nek üzere.
Seçim sonuçlarını -9 ay önceden- kestirmeye
:alışan aceleci -örneğin Milliyet- gazeteler sokak-
aradüşmüş. "Nabızyokluyor."
Tam bu ortamda ve 1946'lardan kalma benzet-
neyle ülke; "seçim sath-ı mailine" girmiş...
Cindoruk çıkıyor basın önüne. "Ekimde parla-
nentonun alacağı erteleme karan ile 'iki seçim
ırasına' makul birsüre konulmasmı" istiyor.
önerinin gerekçesini taa Hindistan'dan getiri-
-or:
"Aksi takdirde" diyor, "Hindistan 'da yapılan se-
umlergibi, seçim kâğıtlannın tasnifi aylar sürecek-
ir".
3erçeğe bakahm
Nedense Cindoruk, 500 milyon nüfuslu Hindis-
an'ın bünyesinde çok değişik dinleri, inanışları ve
siyasal farklılıkları barındırmasına karşın Asya'da
/e hatta dünyada "demokrasiyi kurallanyla arıza-
•>ız işleten sayılı ülkelerden biri" olduğunu anım-
jamıyor.
Kuşkusuz ülkemizde Cindoruk kadar işbilir, hat-
a siyaset kurnazı başka partilerle sözcüleri de ya-
jıyor.
RP'den doğma FP'nin sözcülüğüne soyunan
viilli Gazete, son başyazısında Cindoruk'a siyasal
«jlislere inmeden gereken yanıtı veriyor:
"Meclis 'in kararına en çok saygı duyması gere-
cen kişilerin başında Sayın Cindoruk gelmeliydi.
D ise bugün 'Seçim kararına dokunmayalım ama,
arihi erteleyelim' demeye başladı.
Aslında Cindorykşunu söylemek istiyor: Mahal-
i seçimleri yaparak FP'nin gücünü görelim. Kaçı-
nız bir araya gelirsek durumu kurtarabiliriz, anla-
/alım. Genel seçime böyle bir oluşumla gitmenin
/ollannı arayalım."
Sözcü gazete "böylesine bir tavnn" Cindoruk'a
/akışmadığını yazıyor ama; bu ilginç yorumuyla
jaha kurnaz olduğunu göstermeye çabalıyor.
Oysa, hükümet ortakları "serüven senaryolar"
jretecekleri yerde, örneğin ANAP'lı bir bakanın,
3AP'tan sorumlu Devlet Bakanı Salih YıJdınm'ın
5on irdelemelerine bir göz atsınlar.
Bakan'ın Diyarbakırlı olması gerçekleri değiştir-
nez.
Ne yazık ki; Bakan. 1991 'den sonra gelen hükü-
netlerin yıllardır Güneydoğu insanını yalan dolan-
a oyaladığını bir kez daha anımsatıyor.
Salih Yıldırım şöyle diyor: "Güneydoğu için söy-
ediklerimizi yapamadık. Açtığımız paketi yürüte-
rıedik. Başbakan ve Cumhurbaşkanı bunlan açık-
ayarak yükümlülük altına girdi. Halk devlete gü-
/enmek istiyor. Itiraf ediyorum. Açıklanan şeyle-
•ın hemen tümü hedefınden saptı. Güneydoğu'ya
izür borçluyuz."
Çıplak gerçeklere ellerini değdirmeyecekler...
Sonra... 18 Nisan'da bölgeden oy isteyecekler!
ECazalarda bir günlük
3İlanço: 26 ölü
Haber Merkezi - Yurdun
eşitli yerlerinde dün mey-
ana gelen kazalarda 26 ki-
i öldü. 24 kişi de yaralandı.
Iatay"ın Belen ilçesinde iki
tomobilin hatalı sollama
edeniyle çarpışması sonu-
u Yiiksel Aşkaroğullan
>8). Ali Güzelmansur (26).
ievfel Gök (26) ve Kadir
îaplan (50) olay yerinde öl-
üler.
\ aralanan Hiknıet Güzel-
ıansur, Bilal Çapar v e Beh-
jtTuran ise Antakya Dev-
•t Hastanesi'nde tedavi al-
na alındılar. Konya'nın Al-
nekin ilçesinde. iki traktö-
in çarpışması sonucu da
JiOztürk öldü. Manisa'mn
ırkağaç ılçesi. İlyaslarbel-
;si. Deve konağı mevkiin-
; 06 ACS 61 plakalı oto-
lobil hatalı şerit değiştirme
>nucu. 41 H 0275 plakalı
imyonla çarpıştı. Kamyo-
in altına gıren otomobilde-
5 kişi olay yerinde öldü.
Çanakkale"nin Çan ilçesi-
: bağlı Kulfal Köyü'nde.
\ yaşındaki Ayhan Işık'ın
jll'andığı M HA 417 pla-
ılı buğday yüklü traktör
kkatsizlık sonucu devrildi.
azada sürücü öldü. İbra-
m Çalışkan ise ağır yara-
ndı.
Afyon'un Değirenayvalı
;ldesınde meydana gelen
ıfik kazasında ise 3 kişi öl-
i. 10 kişi yaralandı. Ahmet
ırak'ın kullandığı traktö-
ndevrildiği kazada, Afyon
Dev let Hastanesi "ne kaldın-
lan Hasan Çırak (70) kurta-
nlamadı. Kazada yaralanan-
lar Afyon Devlet Hastane-
si'nde tedavi altına alındılar.
Ankara "dan Samsun yö-
nüne giden yolcu otobüsü ile
özel bir otomobil çarpıştı.
Kazada. otomobiî sürücüsü
Sedat Gezer (29) ile aynı
araçtakı Fatih Kara (19) o-
la> yerinde yaşamını vitirdi-
ler. Otomobilde bulunan Ve-
dat ve Binnur Gezer ile Ali
ve Levent Temiz yaralı ola-
rak Samsun Devlet Hastane-
si'nde tedav i altına almdı.
Kayseri'nin Develi ilçesi-
ne bağlı Çataloluk Kö-
yü'nde ise Cemil Can (52).
yönetimindeki 38 TE 302
plakalı traktörün devrilmesi
sonucu öldü.
Samsun'un Vezirköprü il-
çesinde, Ali Tüz yönetimin-
deki 05 AZ 012 plakalı oto-
mobil, aşın hız nedeniyle şa-
rampole devrildi. Kazada.
Pelin Şahin (22) öldü. Yara-
lanan Ali Tüz ve Keriman
Murat Samsun Devlet Has-
tanesi'ne kaldırıldılar.
Balıkesir-Bursa karayo-
lunda. Hüseyin Demir yöne-
timindeki 60 ZA 743 plaka-
lı kamyon, Ali Özpelit'in
kullandığı NU0 25 yabancı
plakalı otomobile çarptı.
Kazada. Nagihan Özpelit
(21) öldü. Yurdun çeşitli yer-
lerinde meydana gelen ka-
zalarda 6 kişi yaşamını yitir-
di.
DemirePden bir kaçak temel daha
ÖNDERBALOĞLU
ESKİŞEHİR - Son zamanlarda
tartışma konusu olmaya başlayan
"ruhsatsız" temel atma törenlerin-
den biri yine Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel'in katıhmıyla yarın
Eskişehir'de yapılacak.
Toplu Konut tdaresi (TOKt) mül-
kiyetindeki 92 hektarlık ticaret ala-
mnda yapımı tasarlanan tesisler için
Imar Yasası gereğince zorunlu olan
"uygulama planı onayı" bulunma-
masına karşın, ınşaat hazırlıklan da
bu törenle birlikte cumhurbaşkanı-
nın "himayesine" girmiş olacak.
Eskişehir'de yeni otogann karşı-
sındaki alan için l/5000ölçekliNâ-
zım Plan değişikliği Eskişehir Bü-
yükşehirBelediyeMeclisi'nden an-
cak 30 Temmuz 1998'de geçti.
Imar Yasası'na göre bu planın bi-
le kesinleşebilmesi için en az 1 ay
askıda ilan edilip. gelecek itirazla-
nn yeni bir meclis karanyla sonuç-
landmlması gerekiyor. tnşaat rühsa-
tının ise aynı 1 5000 ölçekli planın
son şekline göre üretilecek 1 1000
ölçekli planlann da yine meclis ka-
ran ve bir aylık askı süreleriyle ke-
sinleşmesini takiben buna dayalı ha-
zırlanacak projelerle venlmesi gere-
kiyor.
Yasal prosedüre göre ruhsat alı-
nabilmesi için en az 5-6 ay sürecek
planlama ve projelendirme aşama-
lan beklenmeden. kaçak olarak ve
üstelik Cumhurbaşkanı'nın da katı-
hmıyla temel atılması ise söz konu-
su imar planlama sürecindeki olası
diger yasal engellere karşı "fiili du-
rum"1
yaratmak anlamma geliyor.
Çünkü tesislerin kurulacağı ara-
zi içinde Anıtlar Kurulu'nca "do-
ğal SİT" ilan edilmiş bulunan Por-
suk Çayı'na ait 100 metrelik koru-
ma kuşağı da var. Temeli Demirefe
attınlacak olan proje ise bu doğal
SÎT içinde de yapılaşma öngördü-
ğü için, Koruma Kurulu'nca onayı
mümkün olmayan bir proje.
Böylece Eskişehir, hukuk dışı bir
yöntemle imar ve kent dengelerini
altüst edecek yeni bir uygulamaya
daha tanık olmak üzere.
Ticaret bölgesinin planı yapılır-
ken halkın istemlerinin dikkate ahn-
madığını belirten DSP'li meclis
üyelen Atilla V ücelal. Hüseyin
Erdemir ve Engin Çamoğlu da iki
nâzım imar planmın Büyükşehir
Belediye Meclisi'nce kabul edilme-
sini Eskişehir halkı adına bir dayat-
ma olarak gördüklerini viarguladı-
lar.
Meclis üyeleri. "Böyle iki biiyiik
arazinin betonlaştınlması Eskişehir
için büyük ka>ıp olacaktır. Çünkü
konut ve ticaret dışında daha başka
kentsel ihti>açlanmızı karşıla>acak
kent içinde bu özeüikleri tasıv an baş-
ka boşalanlar kalmannşor" dedıler.
Meclis üyelen. ruhsatı almmadan
temeli atılacak olan ticaret alanının
özellikle Tepebaşı Belediyesi'nin
başını ağntacağını belirttiler.
'Atina'ya
fiize
DTP Genel Başkanı'na 'seçim tarihi' tepkisi
satmayın' KÜÇÜk Olİdk
I Baştarafı 1. Sayfada
mesi olduğunu vurguladı-
lar.
Türkiye'nin VVashington
Büyükelçiliği kanalıyla
başlatılan girişim çerçeve-
sinde. Türkiye'nin elindeki
Yunanistan-PKK ilişkisini
kanıtlayan belgeler bir kez
daha ÂBD'li yetkililerin
dikJcatine sunulacak. Füze-
lerin Yunanistan'a satılma-
sı için ABD Kongresi'nin
satışı onaylaması gereki-
yor. Satış çerçevesinde
ABD Savunma Bakanlığı
(Pentagon) Yunanistan'a
1322 Stinger füzesi ile 188
fırlatıcı ve destek malze-
mesi satılmasma onay ver-
mişti. Stinger füzeleri.Cru-
ise filzelerinin yanı sıra al-
çaktan uçan uçaklar ve he-
likopterlere karşı son dere-
ce etkili olarak biliniyor.
Pentagon tarafından.
"fuzelerin satışının bölge-
deki güç dengesini bozma-
yacağı ve NATO üyesi olan
Vunanistan'ın askeri kapa-
sitesini arttırarak ABD'nin
dış politikası ve ulusal gü-
veniiğini tak\iye edeceği"
savunulmuştu.
BülentEcevitHşaşırttı
ANKARA (Cuınhuriyet Bürosu) -
DSP Genel Başkanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Büient Ecevit, hükümet ortağı
DTP'nin Genel Başkanı Hüsamettin
Cindorukun, "Genel seçimler erteten-
sin'' önerisini şaşkınlıkla karşıladığını
söyledi. Ecevit, Cındoruk'un da katılı-
mıyla koaüsyon ortaklan olarak fstan-
bul'da yaptıkları zirvede, erken seçimin
18 Nisan 1999'da yapılmasında uzlaştık-
larını anımsatarak. "Seçim karan bu ka-
dar yüksek oylaMechYten gectikten son-
ra, bu tür tarbşmalann mantığını anla-
makta güçlfik çekivorunr dedi
Ecevit, dün "Alevi BektaşiMği ve Haa
BayTam VeB" ile ilgili araştırma ve tanı-
tım çalışmaları konusunda düzenlediği
basın toplantısında gazetecilerin, Cindo-
ruk'un çıkışıyla ilgili sorulannı da ya-
nıtladı. Cindoruk'un erken seçim tarihi
ile ilgili sözlerinin anımsatılması üzeri-
ne Ecevit Türkiye'de seçim tarihiyle il-
gili belirsizliğin, 25 Temmuz'daki koalis-
yon ortaklan zirvesinde vanlan uzlaşma
doğrultusunda, Meclis'ten çıkan seçim
karanyla aşıldığına dikkat çekti. Cindo-
ruk 'la bu topiantıda i 8 ya da 25 Nisan'da
genel ve yerel seçimlerin birlikte yapıl-
ması konusunda tam uzlaşmaya vardık-
lanm aktaran Ecevit, "Doğnısu Sajın
Cındoruk'un demeci şaşırocı. Çünkü o
toplantıda seçim tarihi konusunda tam
uzlaşmaya vardık. Meclis'te belki de iik
kez bu kadar yüksek oyla seçim karan
alındı. Seçim karan aiındıktan 1 hafta
sonra tarih konusundaki bu tartışmala-
nn manüğım anlamakta güçlûk çeki>t>-
nım" dedi.
Ecevit. Cindoruk'un ertelemeye ge-
rekçe olarak uyum yasalannm çıkmama-
sını gösterdiği yönöndeki bir soruyu ise
şöyle yanıtladı: "Istanbul'daki zirvede
neyin çdap neyin cıkmadığı belliydi. Biz
erken seçimin kasım va da aralık a> mda
olabileceğini söykmiştik. Ama koalisvon
adabı gereği ısrarlı olmadık."
Cindoaık'un, "Ecevit de erken seçimi
zoraki kabuietti" değerlendirmesinin so-
rulması üzerine de Ecevit. "Bu tür spe-
külasyonlarveyalan haberlerüzerine bir
şej söylemek istemiyorum" karşılığını
verdi. Ecevit, genel seçimlerde ülke ba-
rajının indirilmesi konusundaki bir so-
ruya ise "Biz baştan beri nispi temsil sis-
teminde\1izde lfl'lukülkt barajınınvük-
sek olduğunu söylüyoruz. Ama bu konu-
da MechVte bir mutabakat yok. Artık,
seçim karan abndigı için de bu konuda
şimdilik yapıiabilecek bir şe> >t>k" yanı-
nnı verdi.
Gülen'e vize
verilmedi
M Baştarafı 1. Sayfada
Diyanet Işleri Başkanlı-
ğı'nın, Abant'ta düzenlenen
toplantının sonuç bildirgesi
ile ilgili olarak kamuoyuna
ya da vakıf yöneticilerine
herhangi bir görüş bildirme-
sinin söz konusu olmadığı
öğrenildi. Din Işleri Yüksek
Kurulu'nun din ile ilgili tüm
konulan inceliyorolması ne-
deniyle konunun kurula gel-
diği. ancak vakıf yöneticile-
rinin beklentisinde olduğu
gibi bildiriyi "onaylama"nın
söz konusu olmadığı belir-
tildi. Harun Tokak. kendile-
rinin *ona\ istedigjne" iliş-
kın haberlerin doğru olmadı-
ğını, Zaman gazetesinin bu
yöndeki haberlerini başlan-
gıçta "önemsemedikleri"
için hemen bir açıklama
yapma gereksinimi duyma-
dıklannı iddıa etti.
Tokak. ancak ileride Din
fşien Yüksek Kurulu'natek-
rar başvurarak konuyla ilgi-
li hangi sonuçlara vanldığı-
nı sorabileceklerini biidirdi.
Bildiride dine ve laikliğe
uymayan maddelerin bulu-
nabileceğini kabul eden Ha-
run Tokak,
u
Biz bildirinin ta-
mamı hem laikliğe hem
Müslümanlığa tıpatıp muta-
bık diye bir şev demiyoruz"
diye konuştu.
ABD'yi Afrika <da vurdularI Baştarafı 1. Sayfada
zarar gördü. Kenya'dakı patlama, ABD Büyükel-
çiliği'nin hemen bitişiğindeki bir binada meyda-
na geldi. Ancak bombanın binanın içine mi yok-
sa dışma mı yerleştirildiği tespit edilemedi. Bom-
ba bu binayı tamamen tahrip ederken ABD
Büyükelçilik binası da büyük zarar gördü.
Kenya televızyonu Nairobi'deki patla-
mada en az 60 kişinin öldüğünü duyurur-
ken. polis yetkilileri ölü sayısının 80 ola-
bileceğini bildirdiler. Bir emniyet yetkili-
si. "Şu andaonaylanmış resmiölü savısı 20,
ancak binada (ABD Büyükelçiliği'nin ya-
nındaki bina)mahsurkalmış çok sayıdain-
san var, belki60 kişi" dedi. Yaralı sayısı ise
binin üzerinde olarak açıklandı. ABD'nin
Kenya Büyükelçisi Prudence Bushnell'in
de yaralılar arasında olduğu bildirildi. Bü-
yükelçilik sözcüsü ChrisSharf. ölenler ara-
smda ABD vatandaşlannm da bulundugu-
nu açıklarken. CNN televizyonu Nairo-
bi'deki patlamada birisi çocuk 6 ABD'linin
öldüğünü, 6'sının da kayıp olduğunu muh-
temelen ölmüş olabileceklerini biidirdi.
Patlamadan kısa bir süre sonra polis şüp-
heli bir şahsı tutukladı. Görgü tanıklarının
bıldirdiğine göre, tutuklama ABD Büyü-
kelçilik binasının korumalarından bir
Amerikan subayının, geleneksel Arap kı-
yafetleri içerisindeki şahsın dav ranışlann-
dan şüphelenerek polisi uyarmasınuı ar-
dından gerçekleşti.
Tanzanya'nın Darüsselam kentindeki
patlamaya da ABD Büyükelçiliği yanına
ya Dışişleri Bakanlığı'ndan bir sözcü dün Bonn'da
yaptığı açıklamada. bombanın patladığı binanın
yanında bulunan büyükelçiliğe ait iki hizmet bi-
nasının da zarar gördüğünü belirtti. Sözcünün
açıklamasına göre. patlamadan etkilenen büyükel-
park etmiş bomba yüklü bir araba yol açtı. Polis.
olay da 6 kişinin öldüğünü duyurdu.
Şiddetli patlamada ABD Büyükelçilik binasının
üçte ikisi büyük zarar görürken Alman Büyükel-
çilik binasının da hasargördüğü bildirildi. Alman-
Her iki patlamada da ABD büyükelçilikleri zarar gördü.
çilik rezidansmda ölen ya da yaralanan olmadı.
ABD Dışişleri Bakanlığı patlamalara üç bom-
banın yol açtığını açıklarken. bakanlık sözcüsü
LeeMcOenny, ikizpatlamalarla ilgili olarak "Bu,
açıkça terörist bir saldjndır" dedi. Olay üzerine
ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright. Dışiş-
leri Bakanlığı sözcülerinden JamesRubin ın nikâ-
hı için gittiği ttalya'nın başkenti Roma'ya yaptığı
geziyi yanda keserek Washington'a döndü.
ABD Başkanı BillClinton'ın Kenya ve Tanzan-
ya'daki ABD büyükelçiliklerinde meyda-
na gelen patlamalar nedeniyle "çok kaygı-
h" olduğu bildirildi. Clinton'ın. Ulusal Gü-
venlik Danışmanı Sandj Berger tarafından
olaydan haberdaredildiği ve "durumuçok
yakından iztediğT kaydedildi.
ABD'nin BM nezdindeki Büyükelçisi
Bill Richardson ise CNN televizyonuna
verdiği demeçte. iki ülkenin de kanşıklık
çıkması beklenen bölgeler olmadığını kay -
dederek "Her iki ülkeylede ilişldlerimizçok
iyi" dedi. Yakında görevini eski Dışişleri
Bakan Yardımcısı Richard Holbrooke'a bı-
rakması beklenen Richardson. "Yinede va-
tandaşlanmız.elçiliklerimizözellikle mi be-
def seçildi diye çok kaygüıyız. Buna rnüsa-
mahagöstermemizsöz konusuolamaz. Du-
rumu çok yakından takip edeceği/" diye
konuştu
CNN telev izyonuna konuşan Afrika'da-
ki bir diplomatik kaynak. her iki ülke için
de "ABD'ye saldın düzenleme olasılığı en
düşükolan ülkeler" tanımlamasını kullan-
dı.
Bu arada, ABD Federal Araştırma Bü-
rosu (FBI) ajanlanndan oluşan özel bir he-
yetle birlikte. haberleşme personelinin de
Kenya ve Tanzanya'ya gönderileceği bil-
dirildi. Pentagon Sözcüsü Albay Nancy
Hurt, bu tür acil olaylar için hazır rutulan özel
Acil Dış Destek Grubu'nun da bölgeye gönderi-
leceğini söyledi. Hurt. ABD ordusunun 40'ı aşkın
kişıden oluşan Donanma Anti-TerörGüvenlikTi-
mi'nin bölgeye gönderildiğini kaydetti.
Nııri Yılmaz: Camiler dergâh olamaz
• Baştarafı 1. Sayfada
4-5 Agustos tarihleri arasında Bo-
lu Abant'ta düzenlenen "tl Müftü-
leri Toplantısı"nda alınan kararlan
değerlendirdi. Toplantıda müftüle-
rin istekleri ve Diyanet'in çeşitli
konulardaki talimatlannın ele alın-
dığını belirten Yılmaz, ağırlıklı
olarak çeşitli vakıf ve derneklere
bağlı olan camilerin Diyanet'e dev-
rinin konuşulduğunu anlattı. Yıl-
maz. yeni camiler yapılmış olması
olasılığını göz önünde bulundura-
rak Diyanet'e bağlı olmayan cami
sayısını 200 civannda tahmin et-
tiklerini söyledi. Camilerin Diya-
net Işleri Başkanlıgf na devrinin 3
ay içinde tamamlanması gerektiği-
ni anımsatan Yılmaz. öncelikle ye-
ni yapılan camilerin belirlenmesi-
ne çalışılacağını biidirdi. Yılmaz.
"Bu camilerönce bulunduklan yer-
lerin müftülüklerine bildirilecek,
onlar da bize başvuracaklar ve de-
vir işlemi gerçekleştirilecek" dedi.
Diyanet'e bağlı olmayan camilenn
genellikle çeşitli vakıflar ve der-
nekler tarafından yaptınldığına
dikkat çeken Yılmaz. "Şu ana ka-
dar bize başvurma zorunluluğu
yoktu. Şimdiden sonra bize başvur-
mak zorunda kalacaklar. Bundan
sonra yurttaşlar ya da dernekler,
kendi kafasma göre istediği yerde
cami yaptu-amayacak" diye konuş-
tu. Yılmaz. yeni düzenlemeye gö-
re işleyecek süreci şöyle anlattı:
"İsteyen özel ya da tüzelkişiler,
müftülüğe başvuracaklar. Biz gere-
kirse buradan teknik eleman gön-
derecefiz. Orada cami yapıbnası-
na ihtiyaç var mı yok mu? Varsa
kaç kişiükcamiyeihtiyaç var? Bun-
lar rapor edilecek. Ona göre yapıl-
nıasına izin verilecek. Camiler
İmar Kanunu'na göre vapılacak-
lar. Bazı camiler estetikten uzak,
bunlar da önlenmiş olacak. Estetik
standartlar getirilecelc 500 kişiiik,
300 kişilik camilere göre projeler
üretilecek. Bir mahailede bir cami
varsa, yetiyorsa, ikinci bir cami ya-
pılmayacak orada. Her sokak ba-
şında cami olmasına gerek yok. Ya-
pılmtş olan camiler için yeni bir dü-
zenleme getirmedik. onları yıkmak
mümkün değil."
Diyanet'e bağlı olmayan camile-
rin büyük çoğunluğunun Istan-
bul'da bulunduğunu. bunlann sa-
yısının 100 civannda olduğunu bil-
diren Yılmaz, benzın istasyonlann-
da ya da alış-veriş merkezlerinde
namaz kılmak için aynlan ve mes-
cit olarak anılan yerlerin Diyanet'e
devir kapsamında bulunmadığını
kaydetti.
Yılmaz, Diyanet İşleri Başkanh-
ğı'na bağlı 74 bin 300 caminin dü-
zenli olarak il müftülüklerince de-
netlendiğini, aynca Diyanet müfet-
tişlerinin de zaman zaman gidip
denetlemeler yaptıklannı söyledi.
630 sayılı yasanın 1. ve 35. mad-
deleri arasında ibadet yerlerinin
yönetiminin Diyanet'e venlmesi
konusunda çelişki bulunduğuna
işaret eden Yılmaz. yeni düzenle-
meyle bu çelişkinin de ortadan kal-
kacağını söyledi. Yılmaz. "Cami
toplamak. bir araya getirmek de-
mektir. Bütünleştirir, ayırmaz. A-
ma her şahıs, her grup, her toplu-
luk, her cemaat kendine göre bir
cami yaptınr, orayı istediği şekilde
kullanırsa, o zaman da birtik ve be-
raberlik bozulur" diye konuştu.
Bazı kesimlerin bu uygulamaya
karşı çıktıklanna dikkat çeken Yıl-
maz şunlan söyledi:
"Onlar herhalde bu işin ciddiye-
öm kavramış değiller. Bir camide,
ibadet, namazın dışında başka şey
yapılırsa buna nasıl müsaade ede-
riz. Camiler dergâh değil. Camile-
ri dergâha dönüştürmeye de kimse-
nin hakkı yoktur. Onun için, nıa-
dem Türkiye'de din hizmetlerini
yürüten bir kurum var, bu camile-
rin oraya bağlı olması gerekir. Din
adına başka şeyler anlatüırsa hem
din zarar görür, hem de ülke zarar
görür."
• •
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
H Baştarafı 1. Sayfada
ğunun seçim bölgesinde olduğunu öğreniyoruz.
Gerçekten seçim bölgesinde olan da var, seçim
bölgesi deyip plaj kumlarını saymaya giden de!
Büyük kentlerde ise seçim bölgeleri daha çok
gecekondu semtleri. Zira, başta Istanbul. Ankara,
Izmir olmak üzere büyük kentlerin en az yarısı, ba-
zılannda üçte ikisi gecekondu bölgesi...
Siyasiler bu bölgeleri genellikle seçim zaman-
larında anımsarlar. O gün gelince. salondan kah-
veye, anacaddedendarsokaklaragideıier... Ama
seçmen artık eskisi gibi değil. Her gelene inanmı-
yor ama, korkarım ki değerleri de biraz değişmiş
görünüyor...
Arada bir başkentin gecekondu semtlerinden
birine gider, çay içer sohbet ederim. Kimilerine sık
gidince artık tanış olduk. Geçen gün bu kahveler-
den birindeydim... Önceden tanıdıklarım da var-
dı, yenilerle tanıştık. Genel görünüm şu;
Başkentin göbeğindeki hır gür, hemen kıyısın-
daki varoşları aynı dozda etkilemiyor. Gecekondu-
daki yurttaşın eğilimlerinde olağanüstü bir deği-
şiklik görünmüyor. Seçime az kala karar verme
eğilimi var ama, konu kararsızlıktan öte bir durum.
Biraz isteksizlik, biraz bezginlik, biraz umut yor-
gunluğu...
Emekli memur anlatıyor:
"Yahu gazeteci, bu enflasyon düştü diyorlar.
Nerede düştüyseyazın, bize de söyleyin, oraya gi-
delim..."
Takıldım:
"Sen devlet büyüklerine inanmıyor musun? Ra-
kamlar düşüyormuş... Sen de ekmek değil rakam
ye..."
"O rakamı..." diye başladı. Konuyu değiştire-
lim...
22 yaşında genç işsiz anlatıyor:
"Abi, biz gecekondudayız ya, polis de farklı ba-
kıyor... Şimdi ben şurada bira içsem, 'Ne oluyo-
nuz lan' diye geliyorlar. Botanik Parkı'nda içenle-
re, 'İyi akşamlar gençler' diyorlar... "
Yüzüne bakınca 30, dişlerine bakınca 50-60
yaşlarında bir başkası geldi. Dişleri sarı-kahveren-
gi... Hatta kahverengi daha yoğun... Oturmadı,
duvar dibinde ayakta bizi izliyor.
Sordum;
- Senin mesleğin ne?
Sıradan işlermiş gibi anlatmaya başladı:
"Arada uyuşturucu satıyorum... Denk gelirse
çarpıyoruz... Başka bir şey yok."
Önce dalga geçiyor sandım. "Değil" dediler,
"zafen çalışmayı da sevmez o"...
Bir memur... 40 kadar gecekondusu var. Baba-
sından kalmış. Baba, yıllar önce gelip tepenin ete-
ğineyerleşmiş. Zaman buldukça gecekondu yap-
mış. Eliyle gösteriyor, "Şu tarafbizim olur"... Ama
yaşamından memnun değil. Kira verenlerin sayı-
sı azalmış. "Babam bazılarını hoş gör diyor, baka-
lım nereye kadar..."
Sandıktan ne çıkar?
Konu döndü dolaştı, siyasete geldi. Daha önce
eğilimini bildiklerim vardı. Hemen hiçbiri değiştir-
memiş. Az yoğun ya da çok yoğun aynı yönde par-
tilerini savunuyorlar. Fazilet-Refah adı birbirine ka-
rışıyor. Bazen Fazilet, bazen Refah diyorlar. Erba-
kan adı geri planda ama, partinın ağırlığı deyam
ediyor.
Daha önce bölgede kim belediye başkanlığı
yapmışsa, onların bugün ne yaptıklannı tek tek ta-
kip ediyoriar:
"Belediye başkanlığından aynlırken çulsuz gi-
biydi, duydukki otelyaptırmış..."
Siyasi tartışma "sandıktan ne çıkar"a dönüştü.
Özeti şu:
Çıkar çıkar...
Hemen yanımda oturan iki çocuk sahibi, "Ço-
cuklanmı niçin okuttuğumu bilmiyorum" diyen
sessiz kişi o an sessizliğini bozdu:
"Mesela bana deseler ki, bir hafta her öğün ye-
mek var, şu partiye oy ver, veririm arkadaş..."
Genç ve işsiz olan araya girdi:
"Ne bir haftası yaaa... Öğün de öğün..."
Aktardıklanmız saptama değil sadece gözlem...
Bakmak isteyene veri olsun diye...
Corüşmelerden sonuc cıkmadı
Incirlik'tegrev
17. gününde
ADANA (Cumhurhet
Güney İlleri Bürosu) -
ABD üs ve
işyerlerindeki grev 17.
gününe girerken önceki
gün yapılan ve 9 saat
süren görüşmeden de
sonuç alınamadı.
Sendika yöneticileri ile
işveren temsilcilerinin
bir araya geldiği
toplantıda sözleşme
maddelerinin tamamı
üzerinde yine anlaşma
sağlanamazken Harb-lş
Genel Başkanı Izzet
Çetin "Sözleşmeyi bir
an önce bitirmek
istiyoruz. Ancak
işverenin katı rurumu
yolumuzu tıkıyor*' dedi.
lncirlik Hava Üssü ile
Ankara \ e Izmir'dekı
ABD işyerlerinde
çalışan bın 400 işçinin
23 Temmuz'da
başlattığı gre\r
sürüyor.
ABDTi işveren
temsilcileri ile
görüşmek üzere önceki
gün Adana'ya gelen
Çetin "İşveren ile 9 saat
süren
görüşmelerimizden de
bir sonuç eide
edemedik. Masaya
yatırdığımız
sözleşmenin para ile
ilgili bölümlerinde
belirli bir gelişme
sağlandı. Ancak bu da
tatmin edici olmaktan
uzak. Çalışma ve idari
konulardaki diğer
maddelerde ise hiç bir
yakınlaşma görmedik.
O yüzden görüşoıeler
yemden durdu" diye
konuştu.
tşveren yetkililerinin
kendileriyle yaptıklan
görüşmenin ardından
konuyu Ankara'ya
taşıyacaklannı ve ABD
Büyükelçiliği ile
Genelkurmay
Başkanhğı'na
ileteceklerini belirten
Izzet Çetin sözlerini
şöyle sürdürdü: "Biz
Adana'dayız. İşverenin
getireceği önerileri
görüşmeye hazınz.
Onemli olan işçinin
hakkını korumak.
Sözleşmede
anlaşabileceğimiz çok '
madde var. \eter ki -''
işveren katı
rutumundan vazgecsin.
Biz sözleşmenin bir an
önce imzalanmasından
yanayız. Grevimiz illt • ,
günkü gibi coşkulu .;;.
sürüyor. İşçilerin
hakkını alana kadar da
mücadelemiz -1
-
sürecektir." V>'-
Çetin. bugün saat '•>,'
10.00'da lncirlik Hava
Üssü önünde
düzenleyeceği
toplantıda grev v e toplu
sözleşme , "~
görüşmeleriyle ilgili ,-
geniş bir değerlendirme
yapacağını sözlerine
ekledi.