Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 .AĞUSrOS 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI /cumek(?/ turk.net 11
ŞİRKETLERDEN
• PlYALE-
DR.OETICER, ağustos
ayında. siit tüketmenin
en lezzetli yolu
sloganıylau çocuk
mûşterilerine yönelik
pıı.dingi piyasaya
siireceğini bildırdı.
Çocuklann damak zevkı
göz önünde
bulundurularak
ha-zırlanmış yenı üriinün.
bilinçli ve dengeli
beslenmeye yönelik
olarak oluşturulduğu
belirtildı.
• PAMPER'S,ıslak
bebek mendili
kategorisinde Tiirk
tüketicisiyle buluşuyor.
Pamper's yumuşak nemli
mendiller. saklama
kutulu 80'lik paket,
80*lik yedek paket ve
4O'ük yedek paket
çeşitleriyle satışa
sunuluyor.
• RUMELİ
TELEKOVİ.
K.azakıstan"da, 3'ü Türk
olmak üzere 5 şırketın
katıldıgı ilk GSM lisans
ıhalesini kazanarak.
şebekenin işletmesini 15
yıl süreyle üstlenmış
oldu. Şirket ihaleyi 67.5
dolarlık teklifle kazandı.
Firmanm. KKTC'de
GSM senisi, Ürdün'de
de ankesörlü telefon
sistemı bulunuyor.
• PROFİLO'nun yeni
evlenecek çiftlere yönelik
kampanyası devam
ediyor. İlki geçen sene
gerçekleştirilen
kampanyada, 21 Ağustos
tarihine kadar.
tstanbul'da, Beyoğlu.
Şişli. Kadıköy, Kartal.
Eyiip, Bakırköy, Beşiktaş
ve Üsküdar e\ lendirme
dairelerine gerekli evrağı
tamamlayarak, başvuran
çiftlere yönelik
düzenlendi.
• JAVA. Sun
Mıcrosystems tarafından
Java teknolojisiyle
geliştinlen Jini ile.
netvvork hizmetlerı kolay
hale gelıyor. Her türlü
elektronık aygıtm
birbıriyle tanışmasını
sağlayan Jini yazılımı,
kablosuz ağ teknolojisi
geliştikçe telefon girişine
ihtiyaç duyulmadan
kullanılabılecek.
• PINAR, yeni porsiyon
üçgen peynirieri özel
ambalajında tiiketicilerin
beğenisine sundu. Pınar
üçgen peynirlerin, tam
yağlı, yanm >ağlı, light ve
afacan olmak üzere dört
çeşidi bulunuyor. 15 ve 25
gramlık iki ayn
seçenekte sekiz
porsiyonluk
ambalajlarda satışa
sunuluvor.
Hetas• NETAŞ.
Kazakistan"ın
Telekomünikasyon
şebekesinin
modernizasyonu ıçın
açılan ihaleyi kazandı.
Eylül ayı sonunda
inızalanması beklenen 20
mılyon dolarlık sözleşme
ile ülkenin çeşitli
şehirlerinde yapmayı
üstlendiğı santrallan 3
yı içinde tamamlamay ı
anaçlıyor.
• HARLEY
ÖVNERSGROUP
ü-eleri Sapanca'da
Ehteman Gölevi'nde bir
aaya geldi. Şenliğe
kıtilan Harley
tıtkunlan
motosikletleriyle
lıuıerlerini sergiledUer.
Bizenlenen şenlik, çeşitli
^ınşmalar. >emek ve
cjencelerin ardından
sn buldu.
IPORTERNOVELLİ,
«ınyanın dördüncü
fcyük halkla ilişkıler
sa, en büyük iletişim
-cnışmanlığı grubu
satını elde ederek
,-mpa'da bırinciliğini
ınetti Merkezi
•ııerika"da bulunan
îket 45 ülkede 79 ofıste
zmet \ eriyor. Porter
"ovelli, Türkıye'de de
ısal Porter Novelli
mıyle faaliyet
jsteriyor.
Beyaz eşyada, temmuz ayı başından bu yana satışlar yüzde 40 civannda düştü
Doğubank 94 kriziıii arıyorFATMA KOŞAR
Piyasadakı durgunluktan be-
yaz eş>a ve elektronık de nası-
bini alıyor. Beyaz eşya sektörü-
nün bu yıl sadece yüzde 10 ci-
varında büyümesi beklenırken.
temmuz ayı başından bu yana
satışlar yüzde 40 civannda düş-
tü.
Ucuzluğuyla Türkiye'nin her
ilınden müşten çeken ve pıya-
sanın durumunu en iyı şekilde
yansıtan Doğubank'ta bıle işler
kesat.
Öncelen fıyatı düşürme konu-
sunda pazarlığm işe yaramadı-
ğı Doğubank'ta. bugünlerde pa-
zarlık sonucunda çeşitli oran-
larda indırimleryapılıyor. Hazi-
ran ayından bu yana ışlen kötü
giden Doğubank esnafı, satışla-
n arttırmaya \e malını paraya
çevirmeye çalışıyor.
Türkiye'nin ve Istanbul'un en
hareketlı alışverış merkezi olan
Doğubank'ta kapısını çaldığı-
mız esnaf arasında 15-20 gün-
dürsıftah etmedığinı söyleyen-
ler oldu. Bırkaç ay öncesıne ka-
dar kalabalıktan rahat yürüme-
nin mümkün olmadığı Doğu-
bank'ta eskıve göre korıdorlar
bomboş.
Çahşanlara düşük zam
Doğubank esnafı yaşanan dur-
gunluktan dolayı giderıni kıs-
mayayöneldi. Piyasanınyakın-
da hareketleneceği umuduyla
çalışan sayısını azaltmak ıste-
meyen esnaf. çareyi zam oranı-
nı düşük tutmakta buldu.
Doğubank'ta esnaf 15-20gündürsiftahyapamadığınısöylüyor. (Fotoğraf: UĞURGÜNYÜZ)
Doğubank'ta çalışanların yüz-
de 80'nine verılen zam oranı
yüzde 20 ve altında kalırken, na-
kıt sıkıntısı çekıldığı için çek ve
senetler ödenemiyor.
Bu aylarda yaşanan durgun-
luk Doğubank esnafına Körfez
savaşı günleri ve 1994 krizini
bile aratıyor. Daha önce böyle bır
durgunluk yaşanmadığını belır-
ten Doğubank Yönetım Kurulu
Başkanı Rıza Kıryan. "İçerisi
üklım akhnı dolan iş merkezimiz-
de şimdi atari kasetleri gibi kü-
çük aktler dışında neredeyse sa-
nş gerçekleşmiyor. Yaz aylannın
etkki \ar. ancakdaha önceki yaz-
larla kıyaslandığında bunun et-
kisinin çok az olduğu ortaya çt-
kıyor" diyor.
Esnafın satışlarda aldığı kâr
oranının çok düştüğünü belır-
ten Kıryazı. "Fiyatîar yerinde
sayiyor. Esnaf maliyetine. hatta
bazı ürünlerde zaranna sabş ya-
pıyor. Nakit sıkıntısı çekmeyen-
ler ise en azından kâr oranını
düşürdiT diye konuşuyor.
Dükkânlar devrediliyor
Doğubank esnafı. lüks cad-
delerde y üksek kıra ödeyen es-
nafa göre çok avantajlı. İş mer-
kezinde dükkânlann yüzde 95'ı
esnafa ait olduğu ıçın kıra soru-
nu yok. Bu nedenle kepenk ın-
dirmediğinı belirten esnaf. bu-
na karşın dükkânını başkalanna
devrederek işten çekılenlerin ol-
duğunuda söylüyor.
Doğubank Yönetim Kurulu
Başkanı Kıryazı, devredilen dük-
kân sayısının çok arttığmı be-
lırterek. "Kimileri kira ödeme-
diği için dayanıyor. Ancak dük-
kânını de\ redenlerin sayısı bir-
kaç ay içinde yüzde 100 arttT
diyor.
Durgunluğa bir anlam \ ereme-
diklennı belirten Kıryazı. u
Ver-
gi Yasası'nın neler getireceği he-
nüz anlaşılmadı. Piyasalardaki
durgunlukta bunun ctkisi olabi-
lir. Dö\izde hareket yok, faizler
düşüvor Doğubank da ekono-
minin genel se> rinden çok etki-
leniyor. Başka bir neden bula-
mıyorum" diye konuşuyor. Si-
yası ıstikrarsızlığın da piyasa-
ları olumsuz etkiledığını anım-
satan Kıryazı, "Bundan sonra-
ki aylann nasıl olacağını kestire-
miyoruz" diye konuştu.
IMF İcra Direktörleri
'Programı
destekliyoruz'
• Icra direktörleri, hükümeti ekonomik
bilgi ve belgelerde uyguladığı ''şeffaflık"
politikası nedeniyle takdir ettiklerini
bildirdiler. Yetkililer. IMF Icra
Kurulu'nun desteğinin ahnmasıyla
Türkiye'nin uluslararası kredibilitesinin
daha da arttığını belirtiyorlar.
ANKARA (W) - Tür- de uyguladığı "şeffaflık"
kiye ile IMF arasında ge-
çen hazıran ayında vanlan
Yakın Izleme Anlaşması.
IMF icra Dırektörleri Ku-
rulu'nda görüşüldü.
Edınılen bılgiye göre.
"Yakın Izleme" anla^ma-
smın görüşülmesi sırasın-
da. IMF Icra Direktörle-
ri. Türkiye'nin ekonomik
programını cıddi bulduk-
larınıbelirterekbu prog-
ramı "destekledilderini"
ifade ettiler.
IMF Icra Kurulu top-
lantısında. icra direktörle-
ri; Türk hükümetini. eko-
nomik bilgi ve belgeler-
politikası nedeniyle tak-
dir ettiklerini bildirdiler.
Yetkililer, IMF İcra Ku-
rulu'nun desteğinin ahn-
masıyla Türkiye'nin ulus-
lararası kredibilitesinin
daha da arttığını belirti-
yorlar.
Daha önce Venezuela
v e Mısır gibi ülkelerle de
imzalanan Yakın tzleme
Anlaşması uyannca, IMF
uzmanları. Türkiye'nin
taahhüt ettiği ekonomik
programı uygulayıp uy-
gulamadığını. üçer aylık
dönemler itibanyla takip
edecekler.
BEDER
'Hedefler
tutmuyor'Beyaz eşya bayilennin de satışlannda
ciddi bir gerileme olduğunu belirten
Beyaz Eşya Satıcılan Demeği
(BEDER) Başkanı Ekrem Yağcı,
durgunluğun geçen aydan itibaren
iyice hissedilmeye başlandığını ifade
etti.
Gazete promosyonlannın bayilerin
işıni çok etkilediğinı vurgulayan
Yağcı, en önemli sorunun halkın alım
gücünün düşmesi olduğunu söyledi.
Yağcı, Uzakdoğu krizinin beyaz eşya
fırmalannın hedeflerinı değiştirmesine
neden olduğunu ifade ederek,
"Firmalar, yüzde 40-50 civannda
büyümeye göre hedef belirlemişlerdi.
Ancak Uzakdoğu krizinden sonra
döviz bazında fivatlann düşmesi
hedeflerin sapacağını gösterdi" diyor.
Yağcı. geçen yıl yüzde 30 civannda
büyüyen beyaz eşya pazannın bu yıl
beklenen oranda büyümeyeceğini
öngördükJerini söylüyor. Geçen yılki
rakamlara göre yüzde 10 civannda
büyüme gerçekleşmesinin
beklendiğini ifade eden BEDER
Başkanı Ekrem Yağcı, "Bu da geriye
girmek demektir. Geçen yıl yüzde 30
civannda büyüyen pazar bu yıl
hedeflerini tutturamayacak" diye
konuşuyor.
Özçelik, 'aralığa kadar durgıınluk sürerse bir çok işyeri kapanır' dedi
Nakfiyeciler zor durumdaİSTANBUL (MİHA) -
Türkiye Naklıyecıler Der-
neği Başkanı Erol Özçelik,
nakliyecilik sektöründe yüz-
de 50'lere varan düşüşler
yaşandığını söyledi.
Özçelik yaptığı açıklama-
da, karayolu taşımacılığın-
dakı son durum üzenne de-
ğerlendırmelerde bulundu.
Hükümetin ekonomi polıtı-
kasının nakliyecilik sektörü-
nü de etkilediğini belırten
Özçelik. "Bu yüın üçüncü
ayından itibaren 1994 krtd-
ne benzer bir kriz yaşadık.
Bu durum da işlerimizi ya-
n yanva azalttı" dedı.
Naklıyede pıyasanın açıl-
masını beklediklenni söy-
leyen Özçelik. aralık ayına
kadar durgunluğun devam
etmesı durumunda çok sa-
yıda işyerinın kapanabile-
ceğını kaydetti. Istanbul'dan
.^nadolu'ya yapılan mal sev-
kıyatı hakkında bilgi veren
Özçelik şov le konuştu:
"Sınır tkaretindc ve tica-
ri anıaçla gekn turist sayısın-
daki azalmadan dolav ı,özel-
likle Doğu ve Güneydoğu
bölgelerinıize yönelik mal
sevkıyahnda gözle görülür
bir azalma bulunuyor. Ön-
ceki yıllarda İstanbul'dan
Anadolu'va günde 1000
kamyon mal sevkıyatı yapt-
lırken bugün ise 300-350
kamyon maiı ancak gönde-
rebiliyoruz."' Yurtıçı karayo-
lu taşımacılığını düzenle-
yen yasal düzenleme yapıl-
madığını ifade eden Özçe-
lik. •'Yasal boşluk nedeniy-
le birçok tüccar ve esnaf za-
rara uğradı. Yükü ile birlik-
te çalınan kamyon için hiç-
bir kanuni yola başvuramı-
yoruz" diye konuştu.
Malıye Bakanlığf nın da
konu ile ilgili bır tasan çı-
kardığını kaydeden Özçe-
lik." Fakat bu tasan da y an-
lışlarla dolu. Meclis'ten geç-
mesini beklemiyoruz" şek-
lınde konuştu. Istanbul Va-
liliği'nin kamyonetlere ge-
tirdiği smırlamayı da eleşti-
ren Özçelik şunlan söyle-
di: "Budurumundüzettflme-
si için Başbakanlık ve vali-
lik nezdindeki girişimkri-
mizden birsonuç alamadık.
Mağdur olan bu insanlann
magduriyetini gidermek için
son çare olarak ağustos ayın-
da bir eylem yapmayı plan-
lıyoruz."
Son olarak hükümetin
vergi konusundakı tutumu-
nu da eleştiren Özçelik. Tür-
kiye"de v ergi kaçıran en bü-
yük ikı alanın "kargo" ve
"kurye" şirketleri olduğunu
iddıa etti.
Kaduüarın çoraba olan talebi yarı yarıya azaldı
l
NİLÜFERŞENSÖZ
Kadınlann çoraba olan
talebi azalıyor. Dünyada
kadın çorabı tüketiminde-
ki düşmeye paralel olarak
Türkiye'de de azalma yaşandığı
belirtiliyor. 90'lannbaşında 12-
14 milyon düzine çorap satılır-
ken son yıllarda bu rakamın ya-
n yanya azaldığı ifade edili-
yor.
Türkiye'dekı çorap pazan-
nın yüzde 70'ıne sahip Istan-
bul Çorap Sanayiı Genel Mü-
dürü îzi Doenyas. dünyada ço-
rap üretimi konusunda kapasite
fazlası olduğunu söyleyerek
lep
da
" Dünyadaki bueğUun
doğrultusunda Tür-
kiye'de de kadın ço-
rabına olan talep aza-
lıyor. Türkiy e'de 5 se-
nedir çorap makine-
si satılmadı" diye ko-
nuşuyor.
Çorap sektörünün
mevsimsel dalgalan-
malar yaşayan bir ya-
pıya sahip olduğu-
nu ifade eden Do-
enyas. "Yaz ay-
lannda tabii ki
çoraba olan ta-
azabyor. .Ancak bunun dışın-
genel olarak çorap tüketimi
düşüyor" diyor.
Doenyas. elastan iplikten üre-
tilen "•lycralı" çoraplara olan eğı-
limin arttığını kaydederek "Çün-
kü lycralı üriinler bacagı sanyor,
bilekte toplanmıyor ve sarkmı-
yor" şeklinde konuşuyor.
Düşük gelirülere 'Müjde''
Toplumun bütün kesımlerine
hitap eden ürünleri olduğunu be-
lirten tstanbul Çorap Sanayii Ge-
nel Müdürü Îzi Doenyas. "1980"li
yıllardan itibaren Türkiye'nin
ekonomikyapısındaki değişnıele-
re paralel olarak grubumuz da-
ha ait gelir gruplanna hitap eden
'Müjde' markasını yarattı.
Bugün Anadolu'nun en küçük
yeıieşim birimlerinde dahi sanlan
Müjde çoraplan.bazen para ola-
rak dahi kuUanüıyor." WL
İran'a ihracat •
Istanbul Çorap'ın bu
yıl 45 milyon dolar ıh-
racat gerçekleştireceği-
ni söyieyen Doenyas.
".\merika, İngiltere, İtalya
ye İran'a ihracat yapıyonız.
İran'a ince kadın çorabı üre-
timinde yasak kalktı. Bu se-
ne İran'a şeffaflığın sının olan
20 denye ipliklerden 500 ton
ihraç edeceğjz" diyor.
1994 krizinde. Çerkezköy
Altıniplik Fabnkası'nda yüzde
50 kapasiteyle çalışıp üretilenin
tamamını satarken bu yıl ağırlık-
lı olarak yüzde 25 ka-
pasiteyle çalış-
tıklarını ve
1000 tonun
üzerinde stok-
lan bulunduğu-
nu kaydeden Do-
enyas. piyasalarda
büyük durgunluk y aşan-
dığına işaret ediyor. Do-
enyas. piyasalann ey-
lül- ekim aylarında
normale dönmesini
beklediğini söy-
lüyor.
Tam bir şehir otomobili: Nissan Micra Magic
Nissan 1980 yılında üretimine baş-
ladığı Micra adlı küçük modelini 1992
yılında yenileyerek 1993 yılında Avru-
pa'da küçük otomobiller sınıfında yılın
otomobili seçilme başarısını göster-
miş. Geçen ay bir makyaj geçiren Mic-
ra, Magic adıyla üç ve beş kapılı iki ka-
roser versiyonu olmak üzere ithal edi-
liyor.
Sadece 1.3 litrelik 75 HP güç üreten
motor seçeneği sunan Micra'da iste-
ğe bağlı olarak N-CVT adı verilen oto-
matik şanzıman da alınabiliyor.
dik bir açı ile yükselen ön
cam ve yuksek tavan yapısı otomobı-
lin kutu gibi görünmesini sağlıyor. Yu-
varlak hatlardan oluşan Micra Magic'in
boyu yeni tamponlarıyla 25 mm uza-
yarak 3720 mm'ye ulaşmış. Micra'ya
yapılan makyaj dışta far, ön ve arka
tampon, yan çıtalar ve arka stop lam-
baları olarak kendisini gösteriyor. Içe-
rideyse kokpit yenilenmiş. Yeni gös-
terge tablosunun şık karakterleri oto-
mobile sportiflik kazandırmış.
Boyutlarına göre geniş sayılabılecek
bir iç mekân sunulan Micra Magic'in
problemi olarak görülen 206 litrelik kü-
çük bagaj hacmi, arka
koltuklann yatınlmasıyla
960 litreye kadar geniş-
leyebiliyor. Arka koltuk-
lann dış mesafesi sınırlı
olmasına karşı yüksek
tavan sayesinde büyük
bir sorun yaşanmıyor.
Konfor
Hidrolik direksiyonu
sayesinde kullanımı ko-
laylaşan Micra Magic tepkileri geciktir-
meden yerine getiriyor. Sert karakterli
süspansiyon sistemi darbe emişte ba-
şarılı. Viteslerin kolay geçıyor olması
Magic'in yol tutuşuna ve kontrolünü
emniyetli kılıyor.
Motorda değişiklik yok
Micra'nın motorunda bir değişiklik
yapılmamış. 1.3 litrelik 16 supaplı ve çok
noktadan enfeksiyonlu modern Nissan
motoru lyi performans değerleri sunu-
Model: Micra Magjc
Motor
Maksımum
güç
Maksimum
tork
Şanzıman
0-I00kms
hızlanma
Maksımum hız
Yakıt tüketimi
(lOOkmdeort )
4 sılındır 12
7
5 cc
DOHC. 16 V
75HP6O0Odd
103 Nm 4000 dd
5 ılen manuel
12 sn.
nOknvs
6.7 lt
Micro Magic N-CVT
4 sılındır 1275 cc
DOHC. 16 V
75 HP 6000 d'd
103 Nm 4000 dd
N-CVT degışken
oranlı otomatik
şanzıman
13.5 sn.
170 kms
7.8 lt
yor. Micra Magic'deki otomatik şanzıma-
nı diğer otomatik şanzımanlardan çok
farklı bir yapıya sahip. N-CVT (Nissan
Continuously Variable Transmission) adı
verilen bu otomatik şanzıman, sürekli
değişen bir vites oranı sistemine sahip.
Motorla diferansiyel arasındaki iki kas-
nağın genişleyip daralmasıyla güç te-
kerleklere farklı oranlarda iletiliyor. Diğer
otomatik viteslerde vites değişimi sıra-
sında yaşanan sarsıntı ve vakit kaybı N-
CVT'de yaşanmıyor.
İŞÇİMN EYRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Ama Biz...
"Yokbirbirimizden farkımız, ama biz... bankasıyız"
reklamı bilinçaltıma kazınmış. Sadece başarılı oldu-
ğu için değil, yaşamımızın pek çok alanına uyartana-
bildiği için. Siyasi partilerimizi, sendikalanmızı, kurum-J
lanmızı, medyamızı, kimi alışkanlıklanmızı, kafa kar|
maşamızı, kimlik erozyonumuzu anlatmaya yanyor.j
Oyle bir süreç yaşıyoruz ki maskeler çoğunlukla bi-
rilerinın çekmesine bile gerek kalmadan yüzlerden dü-
şüveriyor. 12 Eylül sonrası süreçte, hiç değilse "de^
mokrat olmakya da olmamak" gibi iki önemli cephe
vardı. Çok az insan, örgüt demokrasi cephesinde
kalma yürekliliğini gösterdi. Demokrasi sınavından
sınıf geçti. Kimileri 12 Eylül'ün doğrudan hedefi ol-
duklarından zorunlu demokrasi cephesinde oldular.
Gönlü demokraside olan çoğunluk suskun ve ses-
siz, durumun değişmesini bekledi. Ancak yıllar son^
ra bedel ödemek söz konusu olmadığında, demok;
ratlığını ilan etti.
Düzen çok ucuz demokrasi kahramanları üretti. 12
Eylül'ün ekonomisinin dümeninin başında iken Özal'ın
nasıl karşı tarafa, demokrasi cephesine geçtiğini an-
layamadan, şapkasını alıp gitmiş yeniden dönen De->
mirel'in liderliğine bıat ettik. Şimdilerde 12 Eylül'ün
başı Evren bile demokrasi cephesinde her yerde
saygı görüyor, boy gösteriyor. '
Demirel ve Özal, yaşamlan boyunca Islamın siya+
sallaşmasına, toplumsal ve siyasal yaşama yerieşme-
sine katkıda bulundular, tarikatlarla ittifaklar yaptılar,
12 Eylül'ün başı ve yönetimi, siyasal Islama ödün
vermede, şeriatı, tarikatları güçlendirmede, kendile-
rinden önceki, 1946 ruhu siyasetçılerle yarışır gibiy*
diler. Türkiye dünyadaki gelişmeleri, degişimleri ge-
cikmeli izlediğinden, bizde hâlâ sol başdüşman ve ba-
şı ezilecek olarak görülüyor, Islam ve ırkçılık, solu ez-
mek üzere beslenecek güçler olarak değerlendirili-
yordu.
Başta eğitim ve devlet yönetim kadroları, özellikle
de polis, adliye kadrolan, devietin bütün kurumlan Türk-
Islam sentezinin militanlarına teslim edilirken, mer-
kez sağın gelmiş geçmiş bütün partileri aynı kadro-
laria örgütlenmeyi büyümenin tek aracı olarak gön>
yorlardı. Doğal olarak 12 Eylül sonrasının bütün sağ
partileri de ırkçılan, tarikatlan paylaşarak büyümenin,
var olmanın yollarını aradılar.
Derken küreselleşme, 12 Eylül modeli ile iyice çar-
pıklaşan düzende, akıl almaz yasa, hukuk dışı, hak
J
sız kazanç, servet edinmeler ile yoksullaştırma bir-
likte yaşanınca, çeteleşme, vurgun düzeni devlet
içinde kök salınca.. dışlanan ve solsuz kalan kitleler
denetlenemez ölçülerde radikal ırkçılığa, şeriata, her
tür ayrışmaya, altkimliklere sığınmaya olan eğilimle-
rini artırdılar. Sol daha çok yenilgi, degerler erozyo-
nundan, sağ ise iktidar nimetlerini paylaşım ve çıkar
ittifaklannda parçalandıkça, ideoloji kaybı ile biıiikte
radikal altkimlikler güç kazandı.
Artık ANAP'ın, DYP'nin merkez sağ partiler içinde
her tür altkimliği, ırkçılığı, tarikatlan banndırmalan yet-
miyordu. Radikal altkimliklerin güçlü ötgütlenmeleri,
sınırsız iktidar tutkusu ile doyuma ulaşamıyor, "da-
ha, daha" diyorlardı. Refah'ın önlenemez yükselişi,
REFAHYOL iktidarı, şeriatçı, tarikatçı, çeteci, vur-
guncu örgütlenmelerin çıkar ittifaklannın, sınır tanı-
mazlıklannın göstergesi oldu. Rejim, 70 yıllık cumhu-
riyet, laiklik, hukuk devleti, demokrasi tehdit altıtv
daydı. Sesiz çoğunluğu, özellikle de askerieri korku-
tan gelişmeler, tepkiyi, özsavunmayı harekete geçt-
rince, görünen 28 Şubat MGK kararları, görünmeyen
bir toplumsal ittifak, büyük destek içinde frene basıl-
dı.
Demirel'in, ANAP'ın, DYP'den bu nedenle kop-
muş görüntüsü verilen DTP'nin demokrat, radikal, si-
yasal Islamı frenlemeye çalışan, rejime, Atatürkçülün
ğe sahip çıkıyor gözüken yüzleri ya da maskeleri öne;
çıktı. Daha önce bu maskeyi kullanarak öne çıkmış
Çiller'e ise bu maskesi düşüp bu anlamda kaybedi
j
lecek bir şeyi kalmadığından, şeriata, tarikatlara, çe^
telere, ırkçılığa oynamak rolü düştü. <
İktidar ortağı iken saldırganlaşan, laiklik, demok-
rasi, rejim karşrtı yüzünü açığa çıkaran siyasal Islam
ise bu kez mazlumu, demokrasi havariliği, bekçiliği-i
ni oyanayacaktı. İç strateji hesaplaşmalan içinde de
takıyyeciler, Atatürk. demokrasi ve laikliği kabul et-
miş görünmeyi savunanlar güç kazanacaktı.
Ideolojik anlamda toparianma, moral değerlerini ka-
zanma çabası içinde bile görülmeyen, darmadağınık
olmuş sol, merkez sağdan boşalmış alana, küresel-
leşmenin moda akımlarına, beyin yıkamasına teslim
olarak yerieşmeye bakıyor. Tabii gerek radikal sağ,
gerekse merkez sağda asıl sahipler dururken, kop-
yalar için fazla şans olmuyor. Herkes her şeyi biraz
daha fazla yüzüne gözüne bulaştınyor.
Işte böylece siyasi partiler ve liderlerin alabildiği-
ne yıprandığı, yüzde 20 oya ulaşmayı ancak rüyala-
nnda görebildikleri bir süreçte, daha da fazla erime^
mek, asıl liderier olarak yok olmamak üzere herkesin
seçime kaçmaya çalıştığı ve seçim kararının da bir1
garip, bu nedenle alındığı bir noktaya gelinmiş bulu-
nuyor. Herkesin, milletvekillerinin, liderlerin, demok-
ratikleştirilmiş yasalar, seçim düzeninden ödleri pat-
lıyor.
Halk seyirci, inançsız, bedel ödemeye, çabaya ha-
zıriıksız, bir şeyleri değiştiremeyeceğini bildiği seçim-
lerin ertelenmesini, kendiliğinden bir şeylerin düzel-
mesini, biraz daha demokratik birsiyasal yapılanmayı,
Godot'u bekler gibi bekliyor... ,
"Yok birbinmizden farkımız, ama biz..." !
Koç şirketine
gelişim ödülü
Ekonomi Servisi - Koç
Topluluğu'nun bünyesin-
de yer alan Türk Elektrik
Endüstrisi AŞ, bu yılın
"çalışanın mesleki geli-
şim ödülü"nü almaya hak
kazandı.
Daha önceki yıllarda
Motorola ve Texas Inst-
rument"ın almaya hak ka-
zandığı söz konusu ödül.
Türk Elektnk Endüstn-
si'ne4-7Kasım 1998 ta-
rihlerinde Phoenix Ari-
zona'da yapılacak bır tö-
renle verilecek.
Firmaya ödülü veren
ve merkezi Amerika Bir-
leşik Devletleri'ndebulu-
nun Uluslararası Elekt-
rik Elektronik Mühendis-
leri Enstitüsü'nün dün-
yada 400 bin üyesi bulu-
nuyor.
Dünyanın en büyük
meslek kuruluşlan arai
sında yer alan Uluslara-
rası Elektrik Elektronik
Mühendisleri Enstitüsü,
eğitim faaliyetleri ile ça-
lışanlannın mesleki ge-
lişme ve eğitimlerine katı
kılarından dolayı 1998
yılı ödülünün Türk Elekt-
rik Endüstrisf ne veril-
mesine karar verdi. |
Bu yılın ISO Çevre
Ödülü'nü de alan Türk
Elektrik Endüstrisi şirke4
tı. böylece yılın ıkincı bü^
yük ödülünü almış ola-ı
cak.
Türk Elektrik Endüst-.
risi. 6 Ağustos günü Ulus-
lararası Elektrik Elektro-ı
nik Mühendisleri Ensti-
tüsü Bölgc Müdürü Dr.
IVIaurioePapo tarafindan
bir takdir sertifıkası
mıştı. •J