27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 .AĞUSrOS 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI /cumek(?/ turk.net 11 ŞİRKETLERDEN • PlYALE- DR.OETICER, ağustos ayında. siit tüketmenin en lezzetli yolu sloganıylau çocuk mûşterilerine yönelik pıı.dingi piyasaya siireceğini bildırdı. Çocuklann damak zevkı göz önünde bulundurularak ha-zırlanmış yenı üriinün. bilinçli ve dengeli beslenmeye yönelik olarak oluşturulduğu belirtildı. • PAMPER'S,ıslak bebek mendili kategorisinde Tiirk tüketicisiyle buluşuyor. Pamper's yumuşak nemli mendiller. saklama kutulu 80'lik paket, 80*lik yedek paket ve 4O'ük yedek paket çeşitleriyle satışa sunuluyor. • RUMELİ TELEKOVİ. K.azakıstan"da, 3'ü Türk olmak üzere 5 şırketın katıldıgı ilk GSM lisans ıhalesini kazanarak. şebekenin işletmesini 15 yıl süreyle üstlenmış oldu. Şirket ihaleyi 67.5 dolarlık teklifle kazandı. Firmanm. KKTC'de GSM senisi, Ürdün'de de ankesörlü telefon sistemı bulunuyor. • PROFİLO'nun yeni evlenecek çiftlere yönelik kampanyası devam ediyor. İlki geçen sene gerçekleştirilen kampanyada, 21 Ağustos tarihine kadar. tstanbul'da, Beyoğlu. Şişli. Kadıköy, Kartal. Eyiip, Bakırköy, Beşiktaş ve Üsküdar e\ lendirme dairelerine gerekli evrağı tamamlayarak, başvuran çiftlere yönelik düzenlendi. • JAVA. Sun Mıcrosystems tarafından Java teknolojisiyle geliştinlen Jini ile. netvvork hizmetlerı kolay hale gelıyor. Her türlü elektronık aygıtm birbıriyle tanışmasını sağlayan Jini yazılımı, kablosuz ağ teknolojisi geliştikçe telefon girişine ihtiyaç duyulmadan kullanılabılecek. • PINAR, yeni porsiyon üçgen peynirieri özel ambalajında tiiketicilerin beğenisine sundu. Pınar üçgen peynirlerin, tam yağlı, yanm >ağlı, light ve afacan olmak üzere dört çeşidi bulunuyor. 15 ve 25 gramlık iki ayn seçenekte sekiz porsiyonluk ambalajlarda satışa sunuluvor. Hetas• NETAŞ. Kazakistan"ın Telekomünikasyon şebekesinin modernizasyonu ıçın açılan ihaleyi kazandı. Eylül ayı sonunda inızalanması beklenen 20 mılyon dolarlık sözleşme ile ülkenin çeşitli şehirlerinde yapmayı üstlendiğı santrallan 3 yı içinde tamamlamay ı anaçlıyor. • HARLEY ÖVNERSGROUP ü-eleri Sapanca'da Ehteman Gölevi'nde bir aaya geldi. Şenliğe kıtilan Harley tıtkunlan motosikletleriyle lıuıerlerini sergiledUer. Bizenlenen şenlik, çeşitli ^ınşmalar. >emek ve cjencelerin ardından sn buldu. IPORTERNOVELLİ, «ınyanın dördüncü fcyük halkla ilişkıler sa, en büyük iletişim -cnışmanlığı grubu satını elde ederek ,-mpa'da bırinciliğini ınetti Merkezi •ııerika"da bulunan îket 45 ülkede 79 ofıste zmet \ eriyor. Porter "ovelli, Türkıye'de de ısal Porter Novelli mıyle faaliyet jsteriyor. Beyaz eşyada, temmuz ayı başından bu yana satışlar yüzde 40 civannda düştü Doğubank 94 kriziıii arıyorFATMA KOŞAR Piyasadakı durgunluktan be- yaz eş>a ve elektronık de nası- bini alıyor. Beyaz eşya sektörü- nün bu yıl sadece yüzde 10 ci- varında büyümesi beklenırken. temmuz ayı başından bu yana satışlar yüzde 40 civannda düş- tü. Ucuzluğuyla Türkiye'nin her ilınden müşten çeken ve pıya- sanın durumunu en iyı şekilde yansıtan Doğubank'ta bıle işler kesat. Öncelen fıyatı düşürme konu- sunda pazarlığm işe yaramadı- ğı Doğubank'ta. bugünlerde pa- zarlık sonucunda çeşitli oran- larda indırimleryapılıyor. Hazi- ran ayından bu yana ışlen kötü giden Doğubank esnafı, satışla- n arttırmaya \e malını paraya çevirmeye çalışıyor. Türkiye'nin ve Istanbul'un en hareketlı alışverış merkezi olan Doğubank'ta kapısını çaldığı- mız esnaf arasında 15-20 gün- dürsıftah etmedığinı söyleyen- ler oldu. Bırkaç ay öncesıne ka- dar kalabalıktan rahat yürüme- nin mümkün olmadığı Doğu- bank'ta eskıve göre korıdorlar bomboş. Çahşanlara düşük zam Doğubank esnafı yaşanan dur- gunluktan dolayı giderıni kıs- mayayöneldi. Piyasanınyakın- da hareketleneceği umuduyla çalışan sayısını azaltmak ıste- meyen esnaf. çareyi zam oranı- nı düşük tutmakta buldu. Doğubank'ta esnaf 15-20gündürsiftahyapamadığınısöylüyor. (Fotoğraf: UĞURGÜNYÜZ) Doğubank'ta çalışanların yüz- de 80'nine verılen zam oranı yüzde 20 ve altında kalırken, na- kıt sıkıntısı çekıldığı için çek ve senetler ödenemiyor. Bu aylarda yaşanan durgun- luk Doğubank esnafına Körfez savaşı günleri ve 1994 krizini bile aratıyor. Daha önce böyle bır durgunluk yaşanmadığını belır- ten Doğubank Yönetım Kurulu Başkanı Rıza Kıryan. "İçerisi üklım akhnı dolan iş merkezimiz- de şimdi atari kasetleri gibi kü- çük aktler dışında neredeyse sa- nş gerçekleşmiyor. Yaz aylannın etkki \ar. ancakdaha önceki yaz- larla kıyaslandığında bunun et- kisinin çok az olduğu ortaya çt- kıyor" diyor. Esnafın satışlarda aldığı kâr oranının çok düştüğünü belır- ten Kıryazı. "Fiyatîar yerinde sayiyor. Esnaf maliyetine. hatta bazı ürünlerde zaranna sabş ya- pıyor. Nakit sıkıntısı çekmeyen- ler ise en azından kâr oranını düşürdiT diye konuşuyor. Dükkânlar devrediliyor Doğubank esnafı. lüks cad- delerde y üksek kıra ödeyen es- nafa göre çok avantajlı. İş mer- kezinde dükkânlann yüzde 95'ı esnafa ait olduğu ıçın kıra soru- nu yok. Bu nedenle kepenk ın- dirmediğinı belirten esnaf. bu- na karşın dükkânını başkalanna devrederek işten çekılenlerin ol- duğunuda söylüyor. Doğubank Yönetim Kurulu Başkanı Kıryazı, devredilen dük- kân sayısının çok arttığmı be- lırterek. "Kimileri kira ödeme- diği için dayanıyor. Ancak dük- kânını de\ redenlerin sayısı bir- kaç ay içinde yüzde 100 arttT diyor. Durgunluğa bir anlam \ ereme- diklennı belirten Kıryazı. u Ver- gi Yasası'nın neler getireceği he- nüz anlaşılmadı. Piyasalardaki durgunlukta bunun ctkisi olabi- lir. Dö\izde hareket yok, faizler düşüvor Doğubank da ekono- minin genel se> rinden çok etki- leniyor. Başka bir neden bula- mıyorum" diye konuşuyor. Si- yası ıstikrarsızlığın da piyasa- ları olumsuz etkiledığını anım- satan Kıryazı, "Bundan sonra- ki aylann nasıl olacağını kestire- miyoruz" diye konuştu. IMF İcra Direktörleri 'Programı destekliyoruz' • Icra direktörleri, hükümeti ekonomik bilgi ve belgelerde uyguladığı ''şeffaflık" politikası nedeniyle takdir ettiklerini bildirdiler. Yetkililer. IMF Icra Kurulu'nun desteğinin ahnmasıyla Türkiye'nin uluslararası kredibilitesinin daha da arttığını belirtiyorlar. ANKARA (W) - Tür- de uyguladığı "şeffaflık" kiye ile IMF arasında ge- çen hazıran ayında vanlan Yakın Izleme Anlaşması. IMF icra Dırektörleri Ku- rulu'nda görüşüldü. Edınılen bılgiye göre. "Yakın Izleme" anla^ma- smın görüşülmesi sırasın- da. IMF Icra Direktörle- ri. Türkiye'nin ekonomik programını cıddi bulduk- larınıbelirterekbu prog- ramı "destekledilderini" ifade ettiler. IMF Icra Kurulu top- lantısında. icra direktörle- ri; Türk hükümetini. eko- nomik bilgi ve belgeler- politikası nedeniyle tak- dir ettiklerini bildirdiler. Yetkililer, IMF İcra Ku- rulu'nun desteğinin ahn- masıyla Türkiye'nin ulus- lararası kredibilitesinin daha da arttığını belirti- yorlar. Daha önce Venezuela v e Mısır gibi ülkelerle de imzalanan Yakın tzleme Anlaşması uyannca, IMF uzmanları. Türkiye'nin taahhüt ettiği ekonomik programı uygulayıp uy- gulamadığını. üçer aylık dönemler itibanyla takip edecekler. BEDER 'Hedefler tutmuyor'Beyaz eşya bayilennin de satışlannda ciddi bir gerileme olduğunu belirten Beyaz Eşya Satıcılan Demeği (BEDER) Başkanı Ekrem Yağcı, durgunluğun geçen aydan itibaren iyice hissedilmeye başlandığını ifade etti. Gazete promosyonlannın bayilerin işıni çok etkilediğinı vurgulayan Yağcı, en önemli sorunun halkın alım gücünün düşmesi olduğunu söyledi. Yağcı, Uzakdoğu krizinin beyaz eşya fırmalannın hedeflerinı değiştirmesine neden olduğunu ifade ederek, "Firmalar, yüzde 40-50 civannda büyümeye göre hedef belirlemişlerdi. Ancak Uzakdoğu krizinden sonra döviz bazında fivatlann düşmesi hedeflerin sapacağını gösterdi" diyor. Yağcı. geçen yıl yüzde 30 civannda büyüyen beyaz eşya pazannın bu yıl beklenen oranda büyümeyeceğini öngördükJerini söylüyor. Geçen yılki rakamlara göre yüzde 10 civannda büyüme gerçekleşmesinin beklendiğini ifade eden BEDER Başkanı Ekrem Yağcı, "Bu da geriye girmek demektir. Geçen yıl yüzde 30 civannda büyüyen pazar bu yıl hedeflerini tutturamayacak" diye konuşuyor. Özçelik, 'aralığa kadar durgıınluk sürerse bir çok işyeri kapanır' dedi Nakfiyeciler zor durumdaİSTANBUL (MİHA) - Türkiye Naklıyecıler Der- neği Başkanı Erol Özçelik, nakliyecilik sektöründe yüz- de 50'lere varan düşüşler yaşandığını söyledi. Özçelik yaptığı açıklama- da, karayolu taşımacılığın- dakı son durum üzenne de- ğerlendırmelerde bulundu. Hükümetin ekonomi polıtı- kasının nakliyecilik sektörü- nü de etkilediğini belırten Özçelik. "Bu yüın üçüncü ayından itibaren 1994 krtd- ne benzer bir kriz yaşadık. Bu durum da işlerimizi ya- n yanva azalttı" dedı. Naklıyede pıyasanın açıl- masını beklediklenni söy- leyen Özçelik. aralık ayına kadar durgunluğun devam etmesı durumunda çok sa- yıda işyerinın kapanabile- ceğını kaydetti. Istanbul'dan .^nadolu'ya yapılan mal sev- kıyatı hakkında bilgi veren Özçelik şov le konuştu: "Sınır tkaretindc ve tica- ri anıaçla gekn turist sayısın- daki azalmadan dolav ı,özel- likle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinıize yönelik mal sevkıyahnda gözle görülür bir azalma bulunuyor. Ön- ceki yıllarda İstanbul'dan Anadolu'va günde 1000 kamyon mal sevkıyatı yapt- lırken bugün ise 300-350 kamyon maiı ancak gönde- rebiliyoruz."' Yurtıçı karayo- lu taşımacılığını düzenle- yen yasal düzenleme yapıl- madığını ifade eden Özçe- lik. •'Yasal boşluk nedeniy- le birçok tüccar ve esnaf za- rara uğradı. Yükü ile birlik- te çalınan kamyon için hiç- bir kanuni yola başvuramı- yoruz" diye konuştu. Malıye Bakanlığf nın da konu ile ilgili bır tasan çı- kardığını kaydeden Özçe- lik." Fakat bu tasan da y an- lışlarla dolu. Meclis'ten geç- mesini beklemiyoruz" şek- lınde konuştu. Istanbul Va- liliği'nin kamyonetlere ge- tirdiği smırlamayı da eleşti- ren Özçelik şunlan söyle- di: "Budurumundüzettflme- si için Başbakanlık ve vali- lik nezdindeki girişimkri- mizden birsonuç alamadık. Mağdur olan bu insanlann magduriyetini gidermek için son çare olarak ağustos ayın- da bir eylem yapmayı plan- lıyoruz." Son olarak hükümetin vergi konusundakı tutumu- nu da eleştiren Özçelik. Tür- kiye"de v ergi kaçıran en bü- yük ikı alanın "kargo" ve "kurye" şirketleri olduğunu iddıa etti. Kaduüarın çoraba olan talebi yarı yarıya azaldı l NİLÜFERŞENSÖZ Kadınlann çoraba olan talebi azalıyor. Dünyada kadın çorabı tüketiminde- ki düşmeye paralel olarak Türkiye'de de azalma yaşandığı belirtiliyor. 90'lannbaşında 12- 14 milyon düzine çorap satılır- ken son yıllarda bu rakamın ya- n yanya azaldığı ifade edili- yor. Türkiye'dekı çorap pazan- nın yüzde 70'ıne sahip Istan- bul Çorap Sanayiı Genel Mü- dürü îzi Doenyas. dünyada ço- rap üretimi konusunda kapasite fazlası olduğunu söyleyerek lep da " Dünyadaki bueğUun doğrultusunda Tür- kiye'de de kadın ço- rabına olan talep aza- lıyor. Türkiy e'de 5 se- nedir çorap makine- si satılmadı" diye ko- nuşuyor. Çorap sektörünün mevsimsel dalgalan- malar yaşayan bir ya- pıya sahip olduğu- nu ifade eden Do- enyas. "Yaz ay- lannda tabii ki çoraba olan ta- azabyor. .Ancak bunun dışın- genel olarak çorap tüketimi düşüyor" diyor. Doenyas. elastan iplikten üre- tilen "•lycralı" çoraplara olan eğı- limin arttığını kaydederek "Çün- kü lycralı üriinler bacagı sanyor, bilekte toplanmıyor ve sarkmı- yor" şeklinde konuşuyor. Düşük gelirülere 'Müjde'' Toplumun bütün kesımlerine hitap eden ürünleri olduğunu be- lirten tstanbul Çorap Sanayii Ge- nel Müdürü Îzi Doenyas. "1980"li yıllardan itibaren Türkiye'nin ekonomikyapısındaki değişnıele- re paralel olarak grubumuz da- ha ait gelir gruplanna hitap eden 'Müjde' markasını yarattı. Bugün Anadolu'nun en küçük yeıieşim birimlerinde dahi sanlan Müjde çoraplan.bazen para ola- rak dahi kuUanüıyor." WL İran'a ihracat • Istanbul Çorap'ın bu yıl 45 milyon dolar ıh- racat gerçekleştireceği- ni söyieyen Doenyas. ".\merika, İngiltere, İtalya ye İran'a ihracat yapıyonız. İran'a ince kadın çorabı üre- timinde yasak kalktı. Bu se- ne İran'a şeffaflığın sının olan 20 denye ipliklerden 500 ton ihraç edeceğjz" diyor. 1994 krizinde. Çerkezköy Altıniplik Fabnkası'nda yüzde 50 kapasiteyle çalışıp üretilenin tamamını satarken bu yıl ağırlık- lı olarak yüzde 25 ka- pasiteyle çalış- tıklarını ve 1000 tonun üzerinde stok- lan bulunduğu- nu kaydeden Do- enyas. piyasalarda büyük durgunluk y aşan- dığına işaret ediyor. Do- enyas. piyasalann ey- lül- ekim aylarında normale dönmesini beklediğini söy- lüyor. Tam bir şehir otomobili: Nissan Micra Magic Nissan 1980 yılında üretimine baş- ladığı Micra adlı küçük modelini 1992 yılında yenileyerek 1993 yılında Avru- pa'da küçük otomobiller sınıfında yılın otomobili seçilme başarısını göster- miş. Geçen ay bir makyaj geçiren Mic- ra, Magic adıyla üç ve beş kapılı iki ka- roser versiyonu olmak üzere ithal edi- liyor. Sadece 1.3 litrelik 75 HP güç üreten motor seçeneği sunan Micra'da iste- ğe bağlı olarak N-CVT adı verilen oto- matik şanzıman da alınabiliyor. dik bir açı ile yükselen ön cam ve yuksek tavan yapısı otomobı- lin kutu gibi görünmesini sağlıyor. Yu- varlak hatlardan oluşan Micra Magic'in boyu yeni tamponlarıyla 25 mm uza- yarak 3720 mm'ye ulaşmış. Micra'ya yapılan makyaj dışta far, ön ve arka tampon, yan çıtalar ve arka stop lam- baları olarak kendisini gösteriyor. Içe- rideyse kokpit yenilenmiş. Yeni gös- terge tablosunun şık karakterleri oto- mobile sportiflik kazandırmış. Boyutlarına göre geniş sayılabılecek bir iç mekân sunulan Micra Magic'in problemi olarak görülen 206 litrelik kü- çük bagaj hacmi, arka koltuklann yatınlmasıyla 960 litreye kadar geniş- leyebiliyor. Arka koltuk- lann dış mesafesi sınırlı olmasına karşı yüksek tavan sayesinde büyük bir sorun yaşanmıyor. Konfor Hidrolik direksiyonu sayesinde kullanımı ko- laylaşan Micra Magic tepkileri geciktir- meden yerine getiriyor. Sert karakterli süspansiyon sistemi darbe emişte ba- şarılı. Viteslerin kolay geçıyor olması Magic'in yol tutuşuna ve kontrolünü emniyetli kılıyor. Motorda değişiklik yok Micra'nın motorunda bir değişiklik yapılmamış. 1.3 litrelik 16 supaplı ve çok noktadan enfeksiyonlu modern Nissan motoru lyi performans değerleri sunu- Model: Micra Magjc Motor Maksımum güç Maksimum tork Şanzıman 0-I00kms hızlanma Maksımum hız Yakıt tüketimi (lOOkmdeort ) 4 sılındır 12 7 5 cc DOHC. 16 V 75HP6O0Odd 103 Nm 4000 dd 5 ılen manuel 12 sn. nOknvs 6.7 lt Micro Magic N-CVT 4 sılındır 1275 cc DOHC. 16 V 75 HP 6000 d'd 103 Nm 4000 dd N-CVT degışken oranlı otomatik şanzıman 13.5 sn. 170 kms 7.8 lt yor. Micra Magic'deki otomatik şanzıma- nı diğer otomatik şanzımanlardan çok farklı bir yapıya sahip. N-CVT (Nissan Continuously Variable Transmission) adı verilen bu otomatik şanzıman, sürekli değişen bir vites oranı sistemine sahip. Motorla diferansiyel arasındaki iki kas- nağın genişleyip daralmasıyla güç te- kerleklere farklı oranlarda iletiliyor. Diğer otomatik viteslerde vites değişimi sıra- sında yaşanan sarsıntı ve vakit kaybı N- CVT'de yaşanmıyor. İŞÇİMN EYRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Ama Biz... "Yokbirbirimizden farkımız, ama biz... bankasıyız" reklamı bilinçaltıma kazınmış. Sadece başarılı oldu- ğu için değil, yaşamımızın pek çok alanına uyartana- bildiği için. Siyasi partilerimizi, sendikalanmızı, kurum-J lanmızı, medyamızı, kimi alışkanlıklanmızı, kafa kar| maşamızı, kimlik erozyonumuzu anlatmaya yanyor.j Oyle bir süreç yaşıyoruz ki maskeler çoğunlukla bi- rilerinın çekmesine bile gerek kalmadan yüzlerden dü- şüveriyor. 12 Eylül sonrası süreçte, hiç değilse "de^ mokrat olmakya da olmamak" gibi iki önemli cephe vardı. Çok az insan, örgüt demokrasi cephesinde kalma yürekliliğini gösterdi. Demokrasi sınavından sınıf geçti. Kimileri 12 Eylül'ün doğrudan hedefi ol- duklarından zorunlu demokrasi cephesinde oldular. Gönlü demokraside olan çoğunluk suskun ve ses- siz, durumun değişmesini bekledi. Ancak yıllar son^ ra bedel ödemek söz konusu olmadığında, demok; ratlığını ilan etti. Düzen çok ucuz demokrasi kahramanları üretti. 12 Eylül'ün ekonomisinin dümeninin başında iken Özal'ın nasıl karşı tarafa, demokrasi cephesine geçtiğini an- layamadan, şapkasını alıp gitmiş yeniden dönen De-> mirel'in liderliğine bıat ettik. Şimdilerde 12 Eylül'ün başı Evren bile demokrasi cephesinde her yerde saygı görüyor, boy gösteriyor. ' Demirel ve Özal, yaşamlan boyunca Islamın siya+ sallaşmasına, toplumsal ve siyasal yaşama yerieşme- sine katkıda bulundular, tarikatlarla ittifaklar yaptılar, 12 Eylül'ün başı ve yönetimi, siyasal Islama ödün vermede, şeriatı, tarikatları güçlendirmede, kendile- rinden önceki, 1946 ruhu siyasetçılerle yarışır gibiy* diler. Türkiye dünyadaki gelişmeleri, degişimleri ge- cikmeli izlediğinden, bizde hâlâ sol başdüşman ve ba- şı ezilecek olarak görülüyor, Islam ve ırkçılık, solu ez- mek üzere beslenecek güçler olarak değerlendirili- yordu. Başta eğitim ve devlet yönetim kadroları, özellikle de polis, adliye kadrolan, devietin bütün kurumlan Türk- Islam sentezinin militanlarına teslim edilirken, mer- kez sağın gelmiş geçmiş bütün partileri aynı kadro- laria örgütlenmeyi büyümenin tek aracı olarak gön> yorlardı. Doğal olarak 12 Eylül sonrasının bütün sağ partileri de ırkçılan, tarikatlan paylaşarak büyümenin, var olmanın yollarını aradılar. Derken küreselleşme, 12 Eylül modeli ile iyice çar- pıklaşan düzende, akıl almaz yasa, hukuk dışı, hak J sız kazanç, servet edinmeler ile yoksullaştırma bir- likte yaşanınca, çeteleşme, vurgun düzeni devlet içinde kök salınca.. dışlanan ve solsuz kalan kitleler denetlenemez ölçülerde radikal ırkçılığa, şeriata, her tür ayrışmaya, altkimliklere sığınmaya olan eğilimle- rini artırdılar. Sol daha çok yenilgi, degerler erozyo- nundan, sağ ise iktidar nimetlerini paylaşım ve çıkar ittifaklannda parçalandıkça, ideoloji kaybı ile biıiikte radikal altkimlikler güç kazandı. Artık ANAP'ın, DYP'nin merkez sağ partiler içinde her tür altkimliği, ırkçılığı, tarikatlan banndırmalan yet- miyordu. Radikal altkimliklerin güçlü ötgütlenmeleri, sınırsız iktidar tutkusu ile doyuma ulaşamıyor, "da- ha, daha" diyorlardı. Refah'ın önlenemez yükselişi, REFAHYOL iktidarı, şeriatçı, tarikatçı, çeteci, vur- guncu örgütlenmelerin çıkar ittifaklannın, sınır tanı- mazlıklannın göstergesi oldu. Rejim, 70 yıllık cumhu- riyet, laiklik, hukuk devleti, demokrasi tehdit altıtv daydı. Sesiz çoğunluğu, özellikle de askerieri korku- tan gelişmeler, tepkiyi, özsavunmayı harekete geçt- rince, görünen 28 Şubat MGK kararları, görünmeyen bir toplumsal ittifak, büyük destek içinde frene basıl- dı. Demirel'in, ANAP'ın, DYP'den bu nedenle kop- muş görüntüsü verilen DTP'nin demokrat, radikal, si- yasal Islamı frenlemeye çalışan, rejime, Atatürkçülün ğe sahip çıkıyor gözüken yüzleri ya da maskeleri öne; çıktı. Daha önce bu maskeyi kullanarak öne çıkmış Çiller'e ise bu maskesi düşüp bu anlamda kaybedi j lecek bir şeyi kalmadığından, şeriata, tarikatlara, çe^ telere, ırkçılığa oynamak rolü düştü. < İktidar ortağı iken saldırganlaşan, laiklik, demok- rasi, rejim karşrtı yüzünü açığa çıkaran siyasal Islam ise bu kez mazlumu, demokrasi havariliği, bekçiliği-i ni oyanayacaktı. İç strateji hesaplaşmalan içinde de takıyyeciler, Atatürk. demokrasi ve laikliği kabul et- miş görünmeyi savunanlar güç kazanacaktı. Ideolojik anlamda toparianma, moral değerlerini ka- zanma çabası içinde bile görülmeyen, darmadağınık olmuş sol, merkez sağdan boşalmış alana, küresel- leşmenin moda akımlarına, beyin yıkamasına teslim olarak yerieşmeye bakıyor. Tabii gerek radikal sağ, gerekse merkez sağda asıl sahipler dururken, kop- yalar için fazla şans olmuyor. Herkes her şeyi biraz daha fazla yüzüne gözüne bulaştınyor. Işte böylece siyasi partiler ve liderlerin alabildiği- ne yıprandığı, yüzde 20 oya ulaşmayı ancak rüyala- nnda görebildikleri bir süreçte, daha da fazla erime^ mek, asıl liderier olarak yok olmamak üzere herkesin seçime kaçmaya çalıştığı ve seçim kararının da bir1 garip, bu nedenle alındığı bir noktaya gelinmiş bulu- nuyor. Herkesin, milletvekillerinin, liderlerin, demok- ratikleştirilmiş yasalar, seçim düzeninden ödleri pat- lıyor. Halk seyirci, inançsız, bedel ödemeye, çabaya ha- zıriıksız, bir şeyleri değiştiremeyeceğini bildiği seçim- lerin ertelenmesini, kendiliğinden bir şeylerin düzel- mesini, biraz daha demokratik birsiyasal yapılanmayı, Godot'u bekler gibi bekliyor... , "Yok birbinmizden farkımız, ama biz..." ! Koç şirketine gelişim ödülü Ekonomi Servisi - Koç Topluluğu'nun bünyesin- de yer alan Türk Elektrik Endüstrisi AŞ, bu yılın "çalışanın mesleki geli- şim ödülü"nü almaya hak kazandı. Daha önceki yıllarda Motorola ve Texas Inst- rument"ın almaya hak ka- zandığı söz konusu ödül. Türk Elektnk Endüstn- si'ne4-7Kasım 1998 ta- rihlerinde Phoenix Ari- zona'da yapılacak bır tö- renle verilecek. Firmaya ödülü veren ve merkezi Amerika Bir- leşik Devletleri'ndebulu- nun Uluslararası Elekt- rik Elektronik Mühendis- leri Enstitüsü'nün dün- yada 400 bin üyesi bulu- nuyor. Dünyanın en büyük meslek kuruluşlan arai sında yer alan Uluslara- rası Elektrik Elektronik Mühendisleri Enstitüsü, eğitim faaliyetleri ile ça- lışanlannın mesleki ge- lişme ve eğitimlerine katı kılarından dolayı 1998 yılı ödülünün Türk Elekt- rik Endüstrisf ne veril- mesine karar verdi. | Bu yılın ISO Çevre Ödülü'nü de alan Türk Elektrik Endüstrisi şirke4 tı. böylece yılın ıkincı bü^ yük ödülünü almış ola-ı cak. Türk Elektrik Endüst-. risi. 6 Ağustos günü Ulus- lararası Elektrik Elektro-ı nik Mühendisleri Ensti- tüsü Bölgc Müdürü Dr. IVIaurioePapo tarafindan bir takdir sertifıkası mıştı. •J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle