Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 AĞUSTOS 1998 PAZAI
HABERLERİN DEVAM
TURKIYE
istanbul Y 27 Sinop Y 29
Edırne PB 28 Samsun PB 31
Kocaelı Y 29 Trabzon PB 30
le PB 29 Giresun PB 29
A 30 Ankara PB 33
Manısa A 34 Eskışehir PB 29
Aydın A 34 Konya PB 35
Denızlı A 32 Sıvas PB 36
Zonguldak Y 24 Antalya A 32 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
A
A
36
33
42
40
39
41
35
32
A 36
Yurdun kuzey ke-
simleri parçalı bulut-
lu, Marmara'nın do-
ğusu ile Batı Kara-
denız sağanak ya-
ğışlı, öteki yerler az
bulutlu ve açık ge-
çecek. Hava sıcaklı-
ğı yurdun kuzeybatı
kesimterinde azala-
cak, diğer yerlerde
değışmeyecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
Y
Y
PB
Y
PB
A
Y
18
17
15
21
19
19
16
19
Münih
£ 3 p
arça»ı bolutKj Sısh Buluttu L Çok bulutlu
Y 15
dBfc» Y
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
Y
A
Y
Y
Y
PB
Y
19
22
32
18
20
27
26
31
Zünh A 16 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahire
Y
A
PB
PB
A
Y
A
A
19
40
31
34
33
31
39
36
A 39
Moskova
Taskefi
•Tahran
Kahıre»
Kariı ı Gok gurultuii
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Buştarafi l. Sayfada
sı New York Times, Kıvnkoğlu dönemindeTSK'nin din-
ci partilere ve hareketlere - eskiye oranla - daha "yu-
muşak" davranacağını yazdı.
Gazete, ABD dışişlerinde kümelenmiş "ılırhlı Islam
yanlılannın" adeta Türkiye'den sözcülüğünü yapıyor.
ABD gazetesınden esinlenen şenatçı tayfa ile onla-
ra destek veren "büyük demokrat" yazar çizerter, bir
siıre aynı havaya kendilenni kaptırdılar. Onlara göre
TSK'nin irticaya karşı izlediği politika değışiyor, en azın-
dan yıımuşuyordu.
Koktenci basın neredeyse bayram edecek. Kıvn-
koğlu'nu öve öve bitiremiyortar.
Oysa Orgeneral Kıvnkoğlu, Orgeneral Karadayı gibi
"şenat getırmek ısteyenlere" hak ettikleri öyie bir ya-
nıt verdi ki...
Zaten Kıvnkoğlu bir aya yakın zamandır Nevv York
Tımes ve buradaki uzantılanmn haber ve yorumlanna
gereken yanıtı verememenin sıkıntısını çekiyordu. 28
Ağustos günü yapuğı konuşmayla sanmz Kıvnkoğlu ra-
hatladı.
Gelen, gidenden aldığı bayrağı aynı inanç vedirenç-
le taş/yor, taşıyacak. Saptanan ılkeler çerçevesindeki
uygulamalan eksiksiz surdürüyor. sürdürecek!
fki demeç, bir tezat
Odu, 28 Şubat 1997'de ve sonraki süreçte anaya-
sadan, yasalardan doğan bir hakkı kullandı. Laik cum-
huriyeti korumayı emreden ulusai görevi yerine getır-
di.
Cumhuriyetin temel ilkelerini siyasete alet etmedi.
Tersine temel ilkelerden sapan siyaseti doğru yörün-
geye çekti. Askeri siyasete alet etmek isteyenlere as-
ker karşı çıktı.
İrticaya karşı savaş verirken, ilkelenyle siyaseti ka-
rıştırsaydı - bir komutanın söyledıği gıbı - şimdı Çan-
kaya'da Demirei'in koltuğunda belki de Karadayı otu-
racaktı.
Genelkurmay'daki törende eski-yeni komutanlar
TSK adına "şeriata karşı" engin duyarlılıkiannı açıkla-
dılar.
Ancak bir nokta var ki, dikkatli gözlerden kaçmıyor.
Anayasa gereği TSK'nin başkomutanı okJuğunu tö-
rendeki konuşmasında bir kez daha yineteyen Demi-
rel'in orduyla ılgili hemen her konuya değinirken, irti-
caya karşı ayn bir özen göstermeyişı ilginç değil mi?
Demirel törende "laik, demokratik ve sosyal hukuk
devleti'ne değinirken komutanlann irtica konusunda-
ki duyarlı rfadeferini tamamlayıcı ve destekleyici tek
cümle kullanmıyor
25 Ağustos'ta verdiği demecin hâlâ etkisinde miydi
acaba? Hani şu; "bir bilen" olarak konuştuğu demeç.
"Türkiye'de laiklik ve ordu düşmaniığına yer olma-
dığını" söyledikten sonra, "bu seçımde ordu düşman-
lığı ve din istismanyapılırsa 'devîetin yine harekete' ge-
çeceğini" özenle vurguladığ! malum demeci.
O demeçte 28 Şubat'ı da yineliyordu doğal olarak.
Cumhurbaşkanı, söylediği çerçeventn dışına çıkılırsa
"öarbe" olacağını anımsatmak istıyordu. toplu olarak
25 Ağustos'taki sözleri bu yargınm duşmasına ve pe-
kişmesine yol açtı.
Köktendincilerle Fazılyol düşü gorenlerin dışındaki
çevrelerde de Demirel tepkiyle karşılandı. 4 gün sağ-
dan sola medyanın her çeşidi DemireTı eieştirdi. Hat-
ta orduyu irdeleyen "eskidefterien"yeniden açıldı.
Ama teiaşa gerek yok! 29 Ağustos'ta (dün) "beWe-
nen" gerçekleştı.
Demireiin ıç seferlerindeki uçak arkadaşı yazara
verdığı uzuuun yenı ve son demeçte, "meşrûiyet ara-
dığım" vurguluyor amma...
4 gün önce din istisman ve ordu düşmanlığı yapilır-
sa devletın harekete geçeceğini söyleyen Cumhur-
başkanı...
4 gün sonra özel uçağının harem-i ismetınden eksik
etmediğı yazanmıza harekete geçecek olan devlet ku-
rumunu açıkJıyor.
Sakın ha; aklınıza bir guçlü kurumdan soz edeceği
gelmesin.
Hukuk devfetiytzya; Demirel "Savcılarharekete ge-
çecek" diyor.
Dtn ıstısmarcılanyla ordu düşmanlarına karşı, kim
harekete geçecekmiş, kim?
Sav-cı-lar!
Bu soyleminin bir uyan görevi olduğunu özenle açık-
lıyor.
lyi ama 25 Ağustos'ta, 29 Ağustos'ta söylediklerini
neden söylemiyor? Eleştiriler, Demiret'i zorluyor. Ne ki
izlenım:
4 gün önce başka, 4 gün sonra başka!
Öcalanın ateşkes çağrısı
Yılmaz: Teslim
olursa bakarızANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Başbakan Mesut
Yılmaz. PKK lıderi Abdul-
lah Ocalan'ın ateşkes ilanı
ile ilgili açıklamasını değer-
lendirirken '•Teslim olmak
için bir adım anvorsa ohım-
lu görürüm. Bir oyun peşin-
cfpyd' rıiçbir zaman muhatap
almayız* dedı. Başbakan
Yılmaz, dün Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Hüseyin
Kıvnkoğhı ile yaptığı görüş-
menın ardından gazetecile-
rin Ocalan'ın ateşkes ilanı ile
ılgıli snnılannı yanıtladı.
Yılmaz şu açıklamayı yaptı:
"Eğer Türk devletiflesavaş-
makta çaresizliğini anla>ıp
da teslim olmak için biradım
atıyorsa btn bunu ohımlugö-
rürüm. Devamının gelmesini
bekteriz. Ama eğer kendinc
Vv rupa'da siyasi plarfbrmda
yer ka/anmak için bîr oyun
peşuıdeyst' boşıuıadır. Hiçbir
zaman muhatap almayız. A-
ma eğerçaresizkaJdıysa, tes-
limolmakistiyorsa,onun için
deyumuşak geçiş>apmakis-
tnursa bence bu olumludur.
Devam etsin."
Saraybosna'da gazetecıle-
rin sorulannı yanıtlayan
Ba5b.ik3n Yardımcısı Bülent
Eceût de "Zaman zaman
bunu gündeme getiriyor, a-
ma bir yandan da eylemleri
sürüyor.Adamlan dağlarda.
Sonra biz kendi ülkemizin
sonmlannı bir bölücü terör
örgiitin le görüşmeyiz" dedı.
HADEPGenel Başkanve-
kili Bahattin Günel,
u
Bu
çağma kulak vermek gere-
Idr. Çünkü. ister asker ister
gerillaobun, buölen insanlar
bizim insanlanmızdır. Bu
destekTürk ve Kürthalkmın
kardeşçc bir arada jaşama
anla>işına katkı koymak an-
lamına gelir" dive konuştu.
PKK, örgütiin askeri ka-
nat sorumlusu Şemdin Sa-
kık'ın yakalanması ve
TSK'nin an arda gerçekleş-
tırdiği operas>onlar nede-
nî>le sılahlı mücadelede
önemli güç kaybetti. Genel-
kurmay ve Dışişleri Bakan-
lığı'nda, bir süredir Abdul-
lah Ocalan'ın, faaliyetlerini
Avrupa'daki PKK'nin yan
kurulu^ları aracıhğıyla siya-
sı tdnınmaya yonelteceğı
tahnunleri yürütiilüyordu.
Zafer Bayraını kutlanıyor• Baştarafi 1. Sayfada
Demirel yayımladığı mesajda, 30
Ağustos zaferinin ulusun gücünü,
vatan sevgisi, özgürlük ve bağımsız-
lığını koruma azim ve kararlılığını.
bayragı ve onuru için neler yapabi-
leceğini tüm dûnyaya bir kez daha
gösterdiğini kaydetti. Demirel şöyle
dedi:
"Böykce Türkiye'nin devleti ve
milletiyle ebed var olacagının. tarih
önünde irade ve inançla kanıdandıgı
mucizevi bir destan yaalmıştır. Tiir-
Idye Cumhuriyeti'nin geçen 75 yilda
ber alanda kaydettiği olağanüstü ba-
şarüann temelinde bu irade ve inanç
vardır. 75. kuruluşyilını kurjadığımız
Türldye Cumhuriyeti, demokratik,
laik ve sosyal bir hukuk devleti ola-
rak çağdaş uygaruk yanşına yine bu
inanç ve arimie devam edecektir."
TBMM Başkanı Hikmet Çetin,
Kıvnkoğlu'na gönderdiği kutlama
mesajında. Atatürk'ün önderligmde
Silahlı Kuvvetler'in halkın büyük
destegi ile tarihte benzeri bulunma-
yan bir mücadele, azim ve irade ile
çok değerli bir vatan armagan ettik-
lerini kaydetti. Çetin, "Kazanılan bu
büyük zaferte,bağunstz,özgür>«soy-
lu bir ulus olduğumuzu bütün dün-
yaya bir kere daha gösterdik" dedi.
Başbakan Mesut Ydnuz yayımla-
dığı mesajda, 76 yıl önce Türk ulu-
sunun ordusuyla bütünleşerek tarih-
te eşi görülmemiş bir mücadele ör-
nefi verdiğini ve özgürlüğünü son-
suza kadar güvence altında aldıgını
belirtti. Büyük önder Atatürk'ün ku-
mandanlığında Türk ordusunun yük-
sek kudret ve kahramanlığını tarihe
bir kez daha geçıren bu zaferin "Türk
ulusunun özgürlük ve bağımsızJık
düşüncesininöiümsüz birabidesi' ol-
duğunu kaydetti. Yılmaz, "İnancın
zafere ulaştıgı. dünyadaki esaret aJ-
önda kalmıs mazJum millederin ba-
ğunsıziık veegemenlik haklaruıı elde
etme mücadelelerinde onlara şevk ve
güç kaynağı olan 76. yıldönümünü
kutJadığımız bu büyük zafer, dünya
konjonktüründe ülkemiz ve miUeti-
mizin haklı gurur vesilesidir" görü-
şünü dile getirdı Atatürk'ün "Türk
milleti güçlükleri milli birtik ve bera-
beıükle her zaman yenmesini bilmiş-
tir" sözünderi güç aldıklannı belirten
Yılmaz, u
Her bir taşı aaz şehitteri-
mizin kanlan ile sulanmış ve bize
emanet edilmiş bu \atan topraklan-
nın böJünmez bütünlüğü her koşul-
da sonuna kadar savunulacak vc ko-
nınacakur" dedı.
Kıvnkoğlu, mesajında, 30 Ağus-
tos'un yalnızca büyük devletlere kar-
şı kazanılan herhangi birzafer değil,
benzer bağımsızlık hareketlerine ör-
nek olan bir mücadele, bir ulusun öz-
gürlük yolundaki sarsılmaz azim ve
iradesinın gücü, büyük fedakârlıkla-
nnın bir ödülü olduğunu kaydetti.
Kıvnkoğlu, "Bu zafer, sadece sa-
vaşa son veren bir olay değil, yüz yü-
hk bir uykudan uyantş, modern ça-
ğıngerektirdigi siyasL hukuld,ekono-
mik ve sosyal reformlan başlatmak
için ilkatestir" dedı.
Kıvnkoğlu, Türk ordusunun tari-
hin her döneminde olduğu gibi bu-
gün de Türk ulusunun ve Türkiye
Cumhuriyeti devletinin hızmetınde
kendisıne verilen görevlen üstün bir
vazife bilinci, sarsılmaz bir disiplın
ve büyük bir özveri ile yenne getir-
diğini belirtti. Kıvnkoğlu, Türkiye
Cumhuriyeti devletinı parçalamaya
ve devîetin laik ve demokratik yapı-
sını değiştirmeye çalışan her türlü gi-
rişimin TSK'nin azim ve iradesi kar-
şısında mutlaka hüsrana uğrayacağı-
nı bildirdi.
Başbakan Yardımcısı ve Devlet
Bakanı Bülent Ecevit son zamanlar-
da Sevr Antlaşmasf nı tarihin çöplü-
ğünden çıkarma hevesine kapılanla-
nn hüsrana mahkûm oldukiannı kay-
detti. Türkiye Cumhunyeti devleti-
nin ulusai birliği ve güçlü ordusuyla
aşamayacağı engel olmadığına dik-
kat çekerken Atatürk'e, şehit ve ga-
zilere olan şükran ve minnet borcu-
nun, Atatürk'ün aydınlık yolunda
sımsıkı kenetlenerek ödenebıleceği-
ni belirtti. Ecevit, "Türk ulusu.ordu-
suyla bütünJeşerek bağımsulıgını ve
toprak bütünlüğünü güvence albna
alırken emperyalizme ve sömürgeci-
liğe karşı insanlığın başkaldınsını da
başlatmıstır'' dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Bay-
kal. mesajında, 30 Ağustos'un ulu-
sun kendi kaderini kendi iradesiyle
değıştirme kararlılığının zaferi oldu-
ğunu vurguladı. 30 Ağustos'u *
Büyük Taarruzz&ferlesonuçlanmışti
İstanbul Haber Servisi- 30 Agustos Zaferi, 76 yıl
önce Başkomutan Mustafa Kemal'in emnyle 26
Ağustos'ta Büyük Taarruz'la başlamış; Dumlupınar
Meydan Muharebesi'yle kazanılmıştı
Ankara hükümeti, Yunan kuvvetierinin aidığı Sa-
karya yenilgisinin ardından dûşmanı tam yenilgıye
ugratmak için 1922 yılının ilk aylannda çalışmalara
giriştiicr. Yurtanülar crfdu bittiyle Istanbul'u işgal et-
mck isterken, Ankara hükümeti 27-28 Temmuz'da
Akşem'r'de yaptıklan toplanhyla karşı satdın hazır-
lıklanna başladılar. Hazırlıklar 1S Ağustos'ta tamam-
landı.
Başkomutanlık karargâhi 24 Ağustos'ta Akşe-
hir'den Afyon'un Şuhut Kasabasrna taşındı. Hazır-
lıklar sonunda Büyük Taarruz, Başkomutan Musta-
fcKen«y'inemriyle 26Ağustos'ta başladı. DörtTürk
tümeni iki gün süren yoğun çarpışmalardan sonra
Yunanlılann Türkmentepe'deki direnişini kırdı ve Yu-
nan birlikleri Kütahya'ya doğru geri çekilmeye baş-
ladL Yunan karargâhi Dumlnpmar'a ulaşıp. orada
mevzilenmeyi planlıyorlardı. Batı Cephesi Komu-
tanlığı bu durumu saptayarak, geri çekilme yoilannı
kesmck ûzere bütün kuvvetlerini Dumlupmar'a doğ-
ru harekete geçirdi. tki ordu, 28-29 Ağustos'ta Aslı-
haalar. Başkimse ve Arpagediği mevzilerde karşılaş-
tı ve saatlerce süren çarpışmalar oldu. Türk birlikle-
ri Yunan kuvvetlerini kuzey. güney ve batıdan kuşat-
ö. Artık topyekûn bir saidırı için bütün koşullar oluş-
muştu. Başkomutanlık karargâhi 30 Ağustos sabahı
Büyük ve Küçûk Adatepe bölgesine yoğun birtopçu
ateşi başlattı. Uzun süren çarpışmalardan sonra Yu-
nan ordusu büyük bir yenilgiye uğradı. Kütahya'nın
kurtuluşuyla sonuçlanan Ba^komutanbk MeydanSa-
vap'ndan sonra Yunanlılar Gediz ve Uşak yönünde
hızla geri çekilmeye başladılar.
31 Ağustos'ta savaşkurmayıyla Adatepe'ye ulaşan
Mustafa Kemal. Yunanlılann Izmir'isavunacakkuv-
vetlen kalmadıgmı saptadı. Aynı gün Calköy'e geç-
rikten sonra izleme harekâtmm sürdürüimesi ania-
mmda
u
(>dular,ükhedefıniz.\kdeniz'dir.İleri!" buy-
ruğunu verdi.
Türk ordusunun Izmir ve Bursa yönünde sürdür-
düğü bu harekât sonunda 9 Eylül'de Izmir. ardından
da Bursa Yunanlılardan geri alındı. Böylece Kurtu-
luş Savaşı'nın askeri sürecı esasolarak tamamlanrruş
oldu.
4
Çetelerin kökü 70'lere dayanıyor'
• Baştarafi 1. Sayfada
dular, ben de olmadığını söyledim.
- Çakıcı'nın yargılanma sürecine
ne öiçüde etkiniz olacak?
- Onemli olan biz orada sorgula-
ma yapabilecek miyiz..'. Biliyorsu-
nuz, Çakıcı Fransa'daki yasayla ilgi-
li olarak tutuklandı. Önce Fransız
mahkemesinin işi var. Sıra bize ge-
linceye kadar vakitgeçebilir. Birfor-
mül bulunabilirse, buradan eleman-
lar gidip orada sorgulama yaparsa
zamanında sonuç alınabilir.
- Çakıcı olayın bir boyutu. Bir de,
devlet içindeki uzanölan var. Bunu
nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Korkunç efendim... Açıklanan
kadanyla bile korkunç. Birde önem-
li kişilerin onu kahraman ilan etme-
leri, övgüler düzmeleri... Büyük bir
yozlaşma var. Değer ölçüleri çok
yozlaşmış. Çîller bir zamanlar, dev-
let için "Kurşun atan da kurşun yi-
yen de_" deyip övgüler düzmüştü.
Bu mantığın ne kadar yaygınlaştığı
ortaya çıkıyor.
- Çakıcı için pek çok kesim deli-
kanlı adam diyor»
- Evet. adam kendi hanımını öl-
dürtmüş, delikanlı diyorlar, pırıl pı-
nl diyorlar. Delikanlılık kavramı da
ilginç hale gelmiş.
- Peki devlet içindeki bu yapı ann-
dınlabUirmi?
- Şu aşamada üzücü bir tablo.
Açıklamalan okuyorum, adama öv-
güler düzülebiliyor. öyle ilişkilerku-
rulmuş. Birtakım muteber işadam-
lan, muteber bildiğimiz firmalartah-
silatlannı Sedat Peker'e yaptırmış-
lar. Bu tabii Türkiye'de yargının doğ-
ru dürüst işlememesinden de kay-
naklanıyor. Hakkı olan. parayı ala-
m:yor. Bunlardan binne başvuruyor.
Onların da tetikçıleri var. Sadece
devletle ilgili değil, toplumun belli
katlanyla, üst katlanyla ilgili yozlaş-
ma söz konusu.
-Siz 1970'liyıllarda Özel Harp Da-
iresi'ne ilişkin açıklamalar yapmışh-
nız. O günlerde atılan adımlann bu-
günkü fabJov la baglantısı var mı?
- O zamandan beri kullanılmışlar.
Ben Özel Harp Dairesi'nin sivil
uzantılanmn tehlikelerine dikkat
çekmiştim. Askerin belli birdisipli-
ni vardır. Belli kurallan vardır. Ama
birtakım siviller hiçbir kurala, yasa-
ya dayanmaksızm kullanılmaya baş-
lanınca bunun tehlikeli olabileceği-
ni söylemiştim. O kişilere ömür bo-
yu vatansever olarak bakılıyordu.
Böylece birtakım karanlık ilişkilerin
tohumlan ekilmiş oldu. 1980'lerde
bu daha da yayginlaştmldı. Tabii pa-
zar ekonomisinin çok yoz biçimde
algılanması. bu tür ilişkilerin adeta
pazar ekonomisinin olağan durumla-
n olarak görülmesi de olumsuzluk-
lan beraberinde getirdi. Halbuki pa-
zar ekonomisinin de etik kurallan
vardır. Yoksa kargaşa gelir.
- Bugün için ne yapılabilir?
- Her şeyden önce yargının etkili
işler hale getirilmesi gerekir. Emni-
yet'teolumlugelişmelervar. Pek çok
çeteyi ortaya çıkardılar. Bazı failleri
hemen yakalayabilir hale geldiler.
Yabancı ülkeler de ciddi bir yöne-
timle muhatap oldukiannı anlayınca
bize yardım etmeye başladılar. Em-
niyet'le MİT ilişkileri kopuktu. Bu ı-
ki kurumun kendi içindeki ilişkileri
kopuktu. Bunlarsağlamlaşmaya baş-
ladı. Tabii yargı aşaması çok önem-
li. O nasıl işler, hükümetin dışında
bir durum.
- Kimi bakanlann saatlerce Çakı-
cı'yia konuşmalan hükümeti rahat-
stz eden bir durum değil mi?
- Kimin kimi aradığı önemli. Eyüp
Aşık anyorsa tatsız bir durum. Sizi
de arasa, merak eder ne diyecek di-
ye dinlersiniz. Ama ne konuştular,
konuştuklannı bile bildırdiler, bunu
bilmiyorum.
- Bir bakanın aranan bir mafya ba-
şıyla saatlerce görüşmesi hükümet
açısından onur kıncı değil mi, bunu
Başbakan'la hiç konuştunuz mu?
- Sayın Başbakan'la bunu konuş-
madım. Çok hassas bir konu...
- Hassasiyetinizi Yılmaz'a bildir-
diniz mi ya da Yılmaz size bilgi verdi
mi?
- Olmadı. Başbakan gerekli görür-
se bana bildirmesi lazım. Bir de
Doğru Yol'Iu bakan var. Adı heniiz
açıklanmadı. O zaman Çakıcı'ya,
"Yerini tespit ettfler, kaç" dedi.
Yılmaz: Hiçbir pislik
örtüJmeyecek
Başbakan Mesut Yıbnazda dün ga-
zetecılenn. Alaattin ÇakKi'nın bazı
siyasıler ve bürokratlarla bağlantıla-
nna ilişkin sorulannı yanıtladı. Yıl-
maz, konunun soruşturma aşamasın-
da olduğunu, öncekilerden farklı ola-
rak soruşturmayı yürütenlerin konu-
nun bütün açıklığıyla ortaya çıkması
için çaba içinde oldukiannı belirtti.
Yılmaz. "Onun için herkes müsterih
olsun. Hiçbir pislikörtülmey ecek, hiç-
bir suç kapatılmayacaktır. Hiçbir suç-
lu takipsiz kaünayacakur"" dedi.
Çakıcı'nın. bazı ANAP'lı millet-
vekilleriyle ilişki içinde olduğu yö-
nündeki iddianın anımsatılması üze-
rine Yılmaz, "AJNAP içinde uzantısı
varsa bir başka parti ve örgütlerdeki
uzanûlardan farklı bir muameie gör-
mez" diye konuştu. Yılmaz, "Yeram
dünyasıyla ilişki birkaç bürokratın
inisiyatifiyle gelişmiş bir olay mıdır?
Yoksa daha geniş boyutlu mu?" soru-
su üzerine şu açıklamayı yaptı:
" Ben de o sonınun cev-abının peşin-
deyim. Bazı kişiler devîetin bu konu-
da kendilerine görev verdiğini iddia
ediyorlar. O, kendilerine devlet adına
görev veren kişileri de araştınyorum.
Devlet adına bazı insanlar görevini kö-
tüye kullanmışlarsa onlar da suçlular
listesine ilave edilirler."
himizden gelen, geleceği aydmlatan
mesalemiz" diye nıteleyen Baykal.
zaferi yaratan ilkeler ve mücadele
anlayışı ile demokratik, laik cumhu-
nyetin kazanımlannın korunabılece-
ği, büyük atılımlann gerçekleştırile-
bileceğı. ülke bütünlüğü ve toplum-
sal banşın sürdürülebileceğını belirt-
ti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bah-
çeli de. 30 Ağustos zaferinin Türk
milletınin topyekûn silkinişi olduğu-
nu belirterek. "30 Ağustosdestanuun
gelecek nesiDereaktanhnası birzaru-
ret ve görevdir" dedı. DP Genel Baş-
kanı Korkut Ozal yayımladığı me-
sajda, bu zaferin ebediyete kadar kut-
lanmaya devam edeceğını ifade etti.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denk-
ta$ ıse 30 Ağustos Zafer Bayramı do-
layısıyla Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel ile diğer yetkılılere kutlama
mesajı gönderdi. Atatürkçü Düşün-
ce Derneği (ADD) Genel Başkanı
Yekta GüngörÖzden. 30 Ağustos za-
fennin 76. yıldönümünü sonsuz ay-
dınlığa yürüyen Atatürk Türkıye-
si'nin kuruluş günü olarak kutladık-
lannı belirtti. Ozden, ulusai onurun
çağdaş ölçütünün, Türk devrimi ve
Atatürk ilkelerinın yaşam felsefesi
ve varlık nedeni olarak içtenlikle be-
nimsenip ödünsüz korunması oldu-
ğunu kaydetti.
IstanbuTdaki etkinlikler
30 Ağustos Zafer Bayramı için İs-
tanbul'da ilk tören saat 09.00'da Tak-
sim'dekı Atatürk Anıtı'na çelenk ko-
nulması ve saygı duruşu ile başlaya-
cak. Aynı saatlerde çeşitli ilçelerde-
ki Atatürk anıtlanna da çelenk koy-
ma törenleri yapılırken Edirnekapı
Şehıtlıgı'nebir ziyaret gerçekleştiri-
lecek. Taksim'deki törenın ardından
Aksaray Vatan Caddesı ile Mahmut-
bey Köprüsü arasında geçıt törenı
yapılacak. Tören nedeniyle Vatan
Caddesi ile Mahmutbey Köprüsü
arasındaki güzergâh. 7 saat süreyle
trafiğe kapatılacak.
30 Ağustos Zafer Bayramı ve
'Türk Silahlı KuvvetJeri Günü' kut-
lamaları kapsamında Donanma Ko-
mutanlığı'na aıt 7 fırkateyn, 1 muh-
rip, 6hücumbot, 4 denizaltı, SAS ve
SAT timleri. 6 uçak ile 3 helıkopter
14.00-17.00 saatleri arasında İstan-
bul Boğazı'nda resmi geçıt töreni
gerçekleştirecek. Siv il ve askeri pro-
tokol. töreni Donanma Komutanı
Sancak Gemisi TCG Oruç Reis Fir-
kateyni'nden izleyecek. Denızde res-
mı geçit töreni gerçekleştırilirken
Üsküdar Mevdam'nda da Kuzey De-
niz Saha Komutanlığı Bandosu'nca
bir konser verilecek. Bando konser-
len 15.30-16.00'da Kadıköy İskeie
Meydanı'nda, 17.00-18.00
saatleri arasında Beyazıt ve
Bakırköy meydanlannda da
devam edecek.
1. Ordu Komutanlığf nca
da saat 20.30'da Fenerbahçe
Orduev i'nde bir resepsıyon
verılecek.
Atatürkçü Düşünce Der-
neği'nin İstanbul şubeleri,
30 Ağustos Zafer Bayra-
mı'nı "irticai yapılanmanın
yoğun olması" nedeni) le bu
yıl Sullanbeyli'de görkemlı
bir şekilde kutlayacaklannı
bildirdi.
G U N D E M ifLSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
diyorlar. Bütün kavramlaryozlaşmış..."
Gerçekten de, milletvekilinden eski bakanına, işa-
damından sanatçısına kadar geniş bir kepaze, affe-
dersiniz yelpaze yarışa girdi:
"Onlar iyi çocuklar..."
- Vatansever...
"Pınl pırıl..."
- Benim canım cığerim... ~:
-
AJaattin Çakıcı'dan Sedat Peker'e dosyalanna
bakıyorsunuz, maşallah koleksiyon gibi, her suçtan
var. Artık bütün kavramlar altüst oldu. Dosyanız ne
kadar kabarıksa, göğsünüz o kadar kabanyor.
Bıkmadan usanmadan şu noktanın altını çizmek
gerekiyor:
Çakıcı, Peker aynntıdır. Asıl olan, onlan devlet için-
de kullanan, devlet içinde onlaria iş yapan kişilerdir.
kurumlardır.
Olaylar netleştikçe bu daha iyi ortaya çıkıyor. Zira
para musluklanndan pasaport kaynaklanna kadar
neredeyse tüm gereksinimleri devlet içindeki uzan-
tılan tarafından karşılanmış. Bu bağlamda Çakıcı'nın
Türkiye'ye getirilip getirilmemesi, yargılama süreci
ikinci durum. Birinci durum, devlet aygıtının temiz-
lenmesi. Temizlenmeli ki, yeni Çakıcı'lar filizlenme-
sin. Eğer olaya, salt Çakıcı adlı her işe bulaşmış bi-
rinin yargılanması gözüyle bakılırsa, yarın Çakıcı'nın
yerini Bıçakçı alır, Peker'in yerini Teker alır.
27 Ağustos'ta güncel krizin tüm ayaklarını say-
mıştık:
Bir çete başı, yeterli miktarda devlet organı, bir-
kaç dernek kuracak kadar işadamı, bazılan bilinen
bazılan bilinmeyen birkaç bakan ve bir kadın...
Bu sıralamadaki eksikleri hemen gidermek gere-
kiyor. Öncelikle, bilinen-bilınmeyen birkaç bakan ta-
nımlaması yanlış. Bir hükümet oiuşturacak kadar es-
ki-yeni bakan, demek gerekiyor.
Bir de olayın "sanatçı" ayağını eksik bırakmıştık.
Bizim mafyanın, Amerikan, Sicilya mafyasından
önemli bir ayrıcalığı da sanattan anlaması, sanat
dünyasıyla iyi ilişkiler içine girmesi... Yakında yepye-
ni bir müzik dalı da yaratırsak şaşmamak gerekir
Mafyabesk...
Bu dalda ilerlemek isteyen ne para sıkıntısı çeker
netanıtım...
Derinlemesine sonuna kadar...
Ciddi araştırma yapılması gereken durumlarda "en
sonuçsuz" demeçlerın başında şunlar gelir:
"Sonuna kadar gidiyoruz."
"Çok derin soruşturuyoruz."
Başta Başbakan Mesut Yılmaz olmak üzere, so-
amlu-sorumlu pek çok yetkiH son dönemde bu de-
mecı veriyor. Sonuna kadar diye yota çıkan, soruş-
turmayı bitirmek bilmıyor; çok derine iniyorum diye
başlayan, ortaya çıkmak bilmiyor...
Çakıcı ve Peker olayı bir bakıma, Türkiye'nin te-
mizlenmesı ıçın şans. Yukanda sözünü ettiğimiz gi-
bi, öncelikle devlet içindeki uzantılardan başlayarak
işe girişılirse, Cumhuriyet'in 75. yılını kutlamayıhak
edebiliriz.
Ama yaşananlar, bu konuda kısa vadede umutlu
olmayı güçleştiriyor. Örneğin, Sedat Peker cezaevı-
ne giriyor, aşçısı Bülent Yalçın ve berberi Ahmet
Mustafa Erdem de onunla birlikte aynı cezaevine
konuyor. Hanı neredeyse mafya üyelerine sorulacak:
- Cezaeviniz nasıl olsun?
Batı, Türkiye'de ınsan haklarını sorunca, mafya
üyelerine sağlanan olanakları listeleyip göndersek,
Avrupa birincisi seçiliriz.
Yazıyı örnek bir yargılamayla noktalayalım...
Eze Zeytıncilik olayı kamuoyuna mal oldu. İş Ban-
kası'nın uğradığı zarar 41 trilyonu buluyor. 41 kere
maşallah!
Krediyi alan kişi. Çakıcı ile "kader birliği" yaptığı
söylenen Bursalı işadamı Erol Evcil...
Olayın boyutları geniş ve önümüzdeki günlerde
daha ayrıntılı işleyeceğiz. Ancak bir durum var: Olay
mahkemede. Evet, yargılama süreci devam ediyor.
Kim mi yargılanıyor?
Bankanın Bursa Şubesi'nin emekli müdürü Meh-
met Ertaş.
Bütün fatura emekli müdüre kesilmiş durumda.
Emekli müdür bence de çok suçlu. Niye payını alıp,
adam gibi düzenleme yapmadı!
Sayısal Loto'da 6'yı bir kişi bildi
ANKARA (AA) - Milli Piyango
ldaresi tarafından düzenlenen Sayı-
sal Loto'nun bu haftaki çekilişi yapıl-
dı. Çekilişte kazanan numaralar 20,
23, 37, 39, 41 ve 42 olarak belirlen-
di. 6bilen 1 kişi,361 milyar 185mil-
yon 880 bin lira ikramiye kazanırken
5 bilen 454 kişi 412 milyon 550'şer
bin lira, 4 bilen 25 bin 557 kişi 3 mil-
yon 735'er bin lira. 3 bilen 446 bin
603 kışı ise415'şerbin lira ikramiye
kazandı.
MEHMET BOZISIK
1901-1998
Asırlık Ömrünü Barış, Demokrasi ve Sosyalizm
ideallerine adayan,
TKP MK üyesi, TBKP kurucusu,
SBP GYK üyesi, BSP kurucusu
savaşsız ve sömürüsüz bir dünya mücadelesinin
inatçı ve inançlı insanı;
Anısı önünde sevgiyle ve saygıyla eğiliyoruz.
Başımız Sağolsun.
30 Ağustos 1998 Pazar Saat 15.00'te Feriköy Mezarhğı,
(Feriköy Son Durak) Uğurluvoruz.
DAYANIŞMA
PARTİSİI