Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 AĞUSTOS 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Barış Şenliği
coşkulu geçti
• İstanbuJ Haber Servisi -
Özgürlük ve Dayanışma
Partisi'nin (ÖDP)
düzenlediği "Daha da Geç
Olmadan Banş" adlı şenlik,
dün Bakırköy Fıldamı
Gösteri Sanatlan
Merkezi 'nde
gerçekleştirildi. Yaklaşık 3
bin kişinın katıldığı ve
sunuculuğunu Orhan
Aydın'ın yaptığı Banş
Şenliği'ne Moğollar, Yavuz
Bingöl, Sevinç Eratalay,
Koma Denge Azadi ve
Koma Amed adlı müzik
grupları katıldı.
16. şûraya
doğru
• AıNKARA (AA) -
Mesleki ve teknık eğıtimin
ele almacağı, 16. Milli
Eğitim Şûrası'nın ön
komisyon çalışmalannın
yann başlayacağı bildirildi.
Milli Eğitim
Bakanlığı'ndan yapılan
yazılı açıklamada, ön
komisyonun çalışmalanna,
Başkent Öğretmenevi'nde
Bakan Hikrnet Uluğbay'ın
açış konuşmasıyla
başlayacağı belirtildi.
Açıklamada, komisyon
toplantılannda şûra
konulan olan mesleki ve
teknik eğıtimin ortaöğretim
sistemi ıçinde ağırlıklı
olarak yeniden
yapılandınlması. okul ve
işletmelerde meslek egıtimi
ve istıhdam. mesleki ve
teknık eğitim alanına
öğretmen ve yönetici
yetiştirme, mesleki ve
teknik eğitimde sınavsız
yükseköğretınıe geçiş ile
mesleki ve teknik eğitimde
finansman konularının ele
alınacağı kaydedildi.
1052 toplu
sözleşme
• ANKARA (L BA) - Bu
yılın ılk altı aylık
bölümünde 1052 toplu iş
sözleşmesı imzalandığı
belırlendi. Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı
venlerine göre. 1998 yılının
Haziran ayı sonuna kadar 4
bin 534 ışyennde
ımzalanan toplu iş
sözleşmeleri ile 95 bin 521
işçinin yeni ücretlen
saptandı. Yılın ılk altı
ayında, toplusözleşme
görüşmelerinin
anlaşmazlıkla sonuçlanması
üzenne 25 grev
uvgulanırken 4 bin 441
ışçınin katıldığı bu
grevlerde 78 bin 962 işgünü
kayboldu. 1998 yılında
hiçbir işyerinde lokavi ılan
edilmedi.
'Sürülen'lere
uyarı
• ANKARA(UBA)-
Yargıtay 9. Hukuk Daıresi,
görev yerleri istekleri
dışında değiştirilen
çalışanlar için uyan
niteliğinde bir karar verdi,
Bir belediyenın Fen Işlen
Müdürlüğü'nde hızmet
akdiyle çalışırken temizlık
işlerine nakledilen ve bu
işlemin nzası olmadan
yapıldığını belirterek
mahkemeye başvuran bir
işçi, toplusözleşmenın ilgili
maddelennden doğan cezaı
şart alacağının ödetilmesini
istedi. Yerel mahkeme,
işçinin isteğini kjsmen
hüküm altına alırken davalı.
karan temyiz etti. Temyız
başvurusunu inceleyen
Yargıtay 9. Hukuk Daıresi
verdığı kararda. davacı
işçinin, görev değişikliğine.
dava tarihınden önce hemen
itirazda bulunmadığına ve
nakJedıldiğı >eni görevde
üç ay süreyle çalıştıktan
sonra dava açma yoluna
gittiğine değinerek bu
durumda işçinin. yeni
görev ine nakline "zımni
muvafakat" gösterdiğinin
kabulünün gerektıgıne
hükmetti.
Şahin görevine
geri döndü
• KOCAELİ (AA) - On ay
önce üçlü kararnameyle
görevinden alınarak
Emniyet Genel Müdürlüğü
bünyesınde başmüfettiş
olarak görev lendirilen eski
Kocaeli Emniyet Müdürü
Süleyman Şahin. yürütmeyi
durdurmak için açtığı
davayı kazanınca, Danıştay
tarafından görev ine iade
edıidi. Şahin görevine
başladı. Istanbul Anadolu
yakası sommlu emniyet
müdür yardımcısıv ken
Kocaeli Emniyet
Müdürlüğü'ne atanan
Erdinç Sanalp ise genel
müdürlük ba^müfettişlığı
görevine getirildi.
RP'nin kayıp trilyonu için parti kurmaylanndan çelişkili açıklamalar
Inkaritirafa dönüştüANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- RP'nin kapatılmasından son-
ra Hazine'ye devTedilmeyen ka-
yıp 1.2 trilyon lira için Ankara
Cumhuriyet Başsav cılığı "nca baş-
latılan soruşturma devam eder-
ken, köşeye sıkışan eski RP'lıler
sürekli taktik değıştirerek yargı-
dan kurtulmanın yollannı anyor.
Başlangıçta 1.2 trilvonluk kaybı
reddetme politikası izlenırken,
Maliye Bakanlığı müfettışlerince
hazırlanan rapordakı delillerin or-
tava çıkması üzenne ^Hazine'ye
• Köşeye sıkışan eski RP'liler sürekli taktik değiştirerek yargıdan kurtulmanın
yollannı anyor. Kayıp 1.2 trilyonu reddetme politikası birkenara bırakılırken
"Hazine'ye paranm ödenmesi ya da RP'nin 1997 yılında alamadığı Hazine
yardımından mahsup edilmesi" formüllerinden söz edilmeye başlandı.
kayıp paranın ödenmesi >a da
RP'nin kapatma davası devam
ederken ihtiyau tedbir konulduğu
için 1997 yılından Hazine'den ala-
madığı yardımdan kayıp paranın
mahsupedilmesi" formüllerinden
söz edilmeye başlandı.
Anayasa Mahkemesfnin ka-
patma karannın ardından mallan-
na el konulan RP'nin kasasından
sadece 50 milyon lira çıkması
üzenne Maliye Bakanlığı müfet-
tışlerince yapılan incelemede 1.2
trilyon lıralık bir açık saptanma-
sıyla başlayan yargılama süreci
nedenıyle panığe kapılan RP'nın
ve bu partinın devamı nıtelığın-
deki FP'nın yönetım kadrolan çe-
lişkili açıklamalar yapmaya başla-
dılar. Yargıtay Cumhunyet Baş-
savcısı Vural Savaş tarafından
Maliye Bakanlığı denetçilerının
hazırladıklan rapor doğrultusun-
da "Özel evrakta sahtecilik ve ka-
yıtlarda tahrifat" yapmakla suçla-
nan ve Asliye Ceza Mahkeme-
si'nde dava açılması durumunda 7
Batman
Havan
topu
canakh
BATMA> (Cumhu-
riyet) - Kozluk ilçesıne
bağlı Yanıkkaya köyü-
nün ÇevTecik mezrası-
na havan topu mermi-
sinin düşmesi sonucu 1
çocuk yaşamını yitırdi,
1 kişi de ağıryaralandı.
Öncekı gece 21.00
sulannda Acar Jandar-
ma Karakolu'ndan atıl-
dığı ileri sürülen havan
topu mermisi Çevrecik
mezrasına düştü. Olay-
da Banş Adnan Yavuz
(2) adlı çocuk ölürken
YakupYavuz(27), Bed-
rettin Yavuz (15). Emin
Yavuz (12), Beraae Ya-
vuz (32), Halime Taş
(18) ile HaşimTekbaş
(25) ağır yaralanarak
Batman Devlet Hasta-
nesi'nde tedavi altına
alındılar.
Hav an topu mermısı-
nin parçalanyla köyde-
ki 200 küçük ve büyük
baş hayvan da telef
olurken Ebedin Bağıs/a
ait 72 N 0211 plakalı
minibüs de büyük ha-
sar gördü.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
BAAJK4LAGA&AS/
Devlet Bakanı Yıldınm geriye dönüşleri Cumhuriyet'e değerlendirdi
'Köyedönüş için300 trilyongerekli9
IŞIKKANSü
ANKARA-GAP'tan sorumlu
Devlet Bakanı Salih YıMınm,
Dogu ve Güneydoğu'da
yaşadıklan bölgelerden göç
etmek zorunda kalanlanh
tüketici olarak. gittıkleri
kentlerde uzun süre ayakta
tutulamayacağını belirterek
"Bölgede güvenliği sağtanmış
olan alaniara dönmek
iste>
r
enJere sosyal, ekonomik,
kırsal altyapı oluşturmak,
istihdamlanna olanak tanımak
koşuluyla geri dönüş imkânı
vennemiz gerekiyor" dedi.
Yıldınm. tüm göç zorunda
kalanlann geriye dönüşü için
yaklaşık 300 trilyon lira
gerektiğini bıldirdı.
Devlet Bakanı Yıldınm. son 15
yıllık süreç içinde. güvenlik
nedeniyle Doğu ve
Güneydoğu'da 3 binin
üzerinde yerleşim
biriminin boşaltıldığını. 380
bin kişinin kendi yurdunda
göçmen durumunda kaldığını
anımsattı. Yörenin güvenliği ve
sosyal. ekonomik yapısının
korunması. göç etmek zorunda
kalan insanlann gittiklen her
yere sorunlannı da birlikte
taşımalan açısmdan genye
• "Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nde güvenliği
sağlanmış olan alaniara geri
dönmek isteyenlere sosyal,
ekonomik, kırsal altyapı
oluşturmak, istihdamlanna
olanak tanımak koşuluyla geriye
dönüş imkânı vermemiz
gerekiyor."
dönüşün sağlanmasının
zorunluluğuna değınen Salih
Yıldınm. göçün durdurulması
ve geriye dönüşün koşullannı
şöyledilegetirdi.
"Her şeyden önce güvenliğin
sağlanması gerekivor. Bölgede
güvenliği sağjanmış alanlarda
geri dönmek isteyenlere sosyal.
ekonomik, kırsal altyapı
oluşturmak, istihdamlanna
olanak tanımak koşuluyla
geriye dönüş imkânı vermemiz
gerekiyor. Başlangıçta üretken
olan, kendilerine vetecek kadar
bir şeyler üreten bu insanlan,
tüketici bir sınıf olarak.
gittikJeri şehirierde uzun süre
avakta tutamazsutız. Hiçbir
güç. hiçbir ekonomik sektör
bunu yapamaz. Bir süre
taşırsınız, sonra sistemi
çökertirsiniz. tşte bu noktava
gelmeden, insanlan tekrar
üretken kılacak, oradaki sosyal
vapıya katkı sağlayacak, orada
güvenliğe, sorumluluğa ortak
olacak şekle dönüştürmek
zorundasınız. Psikolojik zinciri
bir halkada kırdığımız
takdirde, geriye dönüş
beklenenin çok üstünde
hızlanacaktır. Bu başladığı
takdirde çark kendiliğinden
dönecektir."
Yıldınm, yöre insanının, bilgi, •
birikim ve becerisinin tanma
endeksli ekonomiye ayarlı
olduğuna dikkat çekerek,
başlattıklan tasanma ilişkin
gelişmeleri şöyle anlartı:
^Geriye dönülecek alanlarda
okuL, sağlık ocağı. saglık evi, köy
evlerinin oluşturulması
gerekiyor. Kırsal altyapıda su,
kanalizasvon. yol gerekiyor.
İstihdam için hayvancıuk,
seracılık. bahçecilik, balıkçılık,
ancılık gibi ekonomiyi ayakta
tutabüecek tasanmlar
gerekiyor. Bunlan sağlamadan
insanlan oraya götürmenüı
zaten bir anlamı yok. Buradan
hareketle 4 vilayette 23 köyü
pilot bölge olarak seçtik. 1
trilyon 74 mihar liraya
ihtiyacunız \ardı. Ama karau
maliyesinden sağlayabildiğimiz
çok büyük bir kavnak olmadı.
Projeyi başlattık, ama çok dar
alanda u>guluyoruz. Kaynak
sorununu rahat aşmamamızın
bazı nedenleri oldu. Türkiye,
özellikle son 6 ayda hesapta
olmayan olumsuzluklaria
karşılaştı. Seller, depremkr gibL
Bu felaketler, kamuya hesapta
olmayan yükler gerirdi. Bu
bakımdan acil destek
progranundan ve para
sağlabilecek diğer
kay naklardan vcterince
yararlanamadık.'*
Dev let Bakanı Salih
Yıldınm, aynı projenin tüm
Doğu ve Güneydoğu'da
boşaltılan yerleşim
birimlerinde uygulanabilmesi
için yaklaşık 300 trilyon
lira gerektiğini de sözlerine
ekledi.
yıla kadar varan hapis cezası alma
riskiylekarşı karşıya bulunan >ö-
neticileri kurtarmak için harekete
geçen FP'li hukukçuların çalış-
malan devam edıyor. Yöneticıler
bu suçlamayla mahkûm olurlar-
sa, milletvekili de seçılemeyecek-
ler.
RP'nin kapatılmasıyla birlikte
dokunulmazlıklan kalkan ve 5 v ıl
süreyle siyasi yasaklı durumuna
düşen Necmettin Erbakan ile bu
partide Başkanlık Dıvanı üyesı
olarak görev yapmış olan Ahmet
Tekdal ve Şevket Kazan'ın
dava açılır açılmaz hemen
yargı önüne çıkacak olma-
lan nedenıyle çalışmalar
hızlandınlırdı. Halen
FP'nin Başkanlık Dıvanı
üyesi yada milletvekili olan
diğer RP Genei Merkez yö-
neticileri de dokunulmaz-
lıklannın riske gırmesi pa-
niğiyle kendilerını kurtar-
maya yönelik formüller an-
yorlar. Yasal olarak yetkilı
olmadığı halde RP'de oldu-
ğu gıbi FP'nın de parasal iş-
lerini yöneten FP Ankara
Milletvekili Rıza llucak
başlangıçta partinin kasa-
sında para bulunmadığını
öne sürerken, daha sonra
Maliye Bakanlığı'nın ınce-
leme yapma >etkıt,i bulun-
madığını, konunun Anaya-
sa Mahkemesi'nce incelen-
mesi gerektiğini savunma-
ya başladı. Ulucak bu doğ-
rultudakı bir dilekçeyi de
soruşturmayı yürüten An-
kara Cumhuriyet Başsavcı-
lığı'na iletti.
Açıklanan delıller üzen-
ne "ret" polıtikasıyla bir ye-
re vanlamayacağını gören
FP'li hukukçular, 1.2tril>on
lirayı Hazine'ye ödeyerek
dava açılmasını önlemeye
yönelik bir formül üzennde
durmaya başladılar. FP'nın
hukukçulanndan Mustafa
Kamalak dışında, kapatılan
RP'nin Genel Başkan Yar-
dımcısı ve eski Adalet Ba-
kanı Şevket Kazan tarafın-
dan da dile getirilen bu for-
mül tartışılırken, Altıno-
luk'taki yazlığında tatıline
devam eden Erbakan'ın
yaptığı açıklama çelişkılere
bir yenjsini ekledi.
RP kapatıldığı için partı
örgütlerinm aldıklan yar-
dımla ilgili belgelerin gön-
derilemediğini öne süren
Erbakan, "Şimdi ortada ne
RP di>e bir parti ne de par-
ti genel merkezi var. İl teşki-
ladarının harcamalannı \e
evrakını incclemekde münı-
kün değildir. Çünkü bunlar
devlete teslim edilmiştir.
Eğer herhangi bir teşkilat.
harcamalannda hukuki bir
e\Tak gösteremivorsa, yapı-
lacak iş, sö/ konusu paranın
Hazine'je geri ödenmesidir.
Ceza verilemez, zimmet ka-
bul edikmez" diyerek ''öde
kurtul" formülüne destek
verdi. Ancak Erbakan bu
formölün dışında başka bir
bneride de bulundu. RP'nin
kapatılmasından önce ihtı-
yati tedbir konulduğu ıçın
alamadığı Hazine yardımı-
na dikkat çeken Erbakan.
kapatma karanndan önce 1
trilyon 380 mılyar lira Hazi-
ne yardımını hak ettiklerini
öne sürdü. Erbakan. "Veril-
meyen bu paradan 1 trilyon
lirayı RP hesabına mahsu-
ben kessinler'' dedı.
FP'lı hukukçulann, so-
ruşturmanın seyrine göre
önümüzdeki günlerde başka
bazı formülleri dahagünde-
me getirmelen bekleniyor.
Jfr TlRMIK I AYDIN ENGİN aengin (« posta. cumhuriyet. com. tr
Çöküşle birlikte yükselen zafer
böğürtüleri hâlâ kulaklarımızda.
"Tarihin sonuna geldik, Artık libe-
ralizmin sonsuz dönemi başladı"
fetvalannı yazanlar, çevirenler, al-
kış tutanlar belleğimizde.
Insanoğlunun daha haklı, daha
adil bir dünya yaratmak için kal-
kıştığı yiğit, gözü kara bir serüven
yenilgiyle sonuçlanmıştı. Önce
"Duvar" delindi. Duvarın delikle-
rınden tüketime susamış yığınlar
Batı'ya, kâra doymayan ulusla-
rarası seımaye Doğu'ya akmaya
başladı.
Kapitalizmden sosyalizme ge-
çış denemelerinden biri daha ba-
şarısız kalmıştı. Kapıtalizm, ad
hatta kılık değiştirip sosyalızm
kuruculuğunun yenik başkentle-
rine çullandı: PaxAmericana, Ye-
ni Dünya Dûzeni, Serbest Piya-
sa Ekonomisi...
Geri dönmez sanılan tarihin
çarkı geri döndü. Kapitalizmden
sosyalizme geçişin zorlu sorun-
lannın üstesinden gelinemeyince
sosyalizmden kapitalizme dönül-
dü.
1917 Ekim'inde "birşafak vak-
Rusya'nın Aynasında...
ti bahtlan değişrniş kentler",
1989 Ekim'inde "bır uğursuz ge-
cenın karanlığında" serbest pi-
yasa ekonomisi denen büyülü re-
çeteden medet umacakları bir
burgacın ıçine düştüler. Dom/no
taşlan gibı yıkıldılar ve sonunda
Leningrad'ın adını Petersburg'a
çevırip Moskova'nın Kızıl Mey-
dan'ında "piroşky"yerineMcDo-
nalds yutup üstüne "coca cola "yı
boca ederoldular. Devrimin baş-
kentı. 70 yıl sonra. "serbestpiya-
sa ekonomisi" kod adlı kapita-
lizmle bir kez daha tanıştı.
Neredeyse on yıl geçti. On yıl-
dır çok inatçı, çok yorgun, çok
kederli bırtakım adamlar ve ka-
dınlar, yeryüzünün yedi iklim dört
bucağmda gece ve günöüz, ak-
şam ve sabah aynı zorlu soruya
yanıt anyorlar. Bir on yıl, bır yırm't,
yüz yıl daha geçse sorgulama sü-
recek. Yanıt bulunana kadar so-
rulacak:
- Neredeyanlış yapıldı? Yanlış
neredeydi?
• • •
On yıt boyunca serbest piyasa
ekonomisi köpeksız köyde değ-
neksiz dolandı. Kızıl başkentler-
de yeşil dolann kısıtşız egemen-
liği huküm sürdü. Özelleştirme
dendi, özelleştirildi. Verimsiz ka-
mu işietmelerini kapatın dendi,
kapatıldı; atın dendi, atıldı; yıkın
dendi, yıkıldı. Sendikalan çöker-
tin dendi, çökertildi. Borsa den-
di, açıldı. Reçete dendı, yazıldı.
IMF'nin, Dünya Bankası'nın her
boydan ve soydan serbest piya-
sa ekonomisi uzmanlan bırbin ar-
dına Moskova, Leningrad, Prag,
Budapeşte, Varşova havaalanla-
rına iner oldular. Reçeteler reçe-
telerı ızledi. Kapitalizm, kucağına
düşmüş, uçsuz bucaksız Rusya
pazarını diri tutmak, Sovyetler
Bırliği'nin hantal mirası üstünde
yükselen kapıtalızmı başanya u-
laştırmak için dolar ırmaklan akıt-
tı.
Sonuç?
Sonuç üç gündür gazetelerin
birinci sayfalannda.
Ajansfar felaket tellallığından
örnekler venyoriar: "Rusya, dün-
yayı da sürükleyerek çöküyor",
"Rusya'da önce borsa, sonra
ekonomi çöktü. Sıra rejimde
mi?"...
Açın, gazetelerin serbest piya-
sa ekonomisine "âşık" ekonomi
ulemasının yazdıklarını okuyun.
Ortada sorgulanan bır sistem
yok. "Nerede yanlış yapıldı" so-
rusuna bula bula "ekonomınin
mafyalaşması" yanıtını verebili-
yorlar.
Kendı kendilenne "Allah allah,
serbest piyasa ekonomisınin
gönlünce atoynattığı bütün ülke-
lerde, ekonominin ve ardından
siyasetin mafyalaşmasının sebe-
bi ne ola" diye sorduklan yok.
Moskova, Prag, Varşova, Bu-
dapeşte, Sofya, Bükreş, Lening-
rad, Taşkent, Bakû, Tiran, Santi-
ago, Sao Paula, Rio de Janeiro
ve...
Ve Istanbul'da, Ankara'da
mafyalaşmanın ekonomiyi ve sı-
yaseti teslim alması bir rastlantı
olabilır mı? Bu uğursuz canavar
hangi rahimde döllendı, büyüdü,
doğdu ve her yana kol attı? Döl-
leyen kim ve ne?
• • •
Duvannyıkılışının ardından ne-
redeyse 10 yıl geçti. On yıldır ve
belkı bir on yıl, yirmı yıl, gerekir-
se yüz yıl daha bırtakım çok ınat-
çı adamlar ve kadınlar soruyor ve
soracaklar: - Neredeyanlışyapıl-
dı? Yanlış neredeydi?
Peki zafer böğürtüleri hâlâ ku-
laklarımızda çınlayan serbest pi-
yasa ekonomisinin silahşörleri
Rusya aynasında hangı soruyu
soruyor, neyi sorguluyorlar?
Yoksa, yangından mal kaçırma
derdine düşüp, kapıtalizmin o
çok bildik "altta kalanın canı çık-
sın" oyununu mu oynuyortar?
Rusya'nın aynasında kendini
görecek, geleceğını okuyacak ül-
keleri şöyle bır eldengeçırin. Bel-
ki bildik, çok bildik bir ülkeye de
rastlarsınız.
Ekonomisi ve siyaseti mafya-
laşmış bir ülkeye...
POLflİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
'Gölgeli Gözler../
Umudun, umutsuzluğun ve sevincin resmidir öy-
kümüz; sonbahann bize ulaştırdığı bir sevdadır an-
latacaklanmız...
Hep çocuk kal. büyüme ne olur!..
Hiç 'ya/a^'söyleme!-
Açması zor bir tomurcuk gülün, ellerinin ayasıyla
dolaşan, kadmın bakışlarıdır ayışığında konuşan!...
Takiguşi Masako'dan Arun Metra'ya değin ay-
dınlık bir sabahı kucaklıyorum...
Martılar ve deniz!..
Bir çocuğun gülümseyişi...
Sandallarının başında türkü söyleyen balıkçılar...
Az sonra ağaçların yaprakları üzerinde bildik yağ--
muru görüyorum...
Yağmurdan sonra nasılsa öyle yeşil ve kırmızı; av-
luda toprağın düzensiz oyunu...
Bitmez tükenmez bir kımıltı...
Utkunun yanan coşkusu...
Birazyorgunluk...
Aşk bu mu?
Gözlerindeki sevinç nedense birden hüzne dönü-
şüyor...
Ağlıyorsun!..
Usulca kulağına eğiliyorum...
Diyorum ki:
"Seni siyahlığın için seviyorum
Şu göğsünü saran karanlık için
Seni efkâriı sesin için seviyorum
Gölgeli gözlenn için."
Bennett'in gizemli yoüarda yürüyoruz bir akşa-
müstü... Biraz Henrik Nordbradt'ın. John Fuller'in
düşleri gibi...
Biraz sen, biraz ben!..
Sesler çoğalıyor, farkında bile değiliz...
Yazınbittiğiyerdeyiz...
Durgun bir sevişmenin, ölü bir denizin ortasında-
yız...
Körfezin ufuk çızgisıni geçen kuşları seyrediyoruz,
hiç bilmediğimiz şarkılan dinliyoruz...
Bazen çok keyifli buluyorum seni, gülümseyip du-
ruyorsun saatler boyu; hiç dinlemiyorsun söyledik-
lerimi, gülüp kaçırıyorsun benden gözlerini...
Sonra gözlerimizı yumuyoruz, bir şiirie avunuyo-
ruz belirsiz saatte...
• • •
Birrüzgâresti...
Bir sevda mavi güneşin ısıttığı iklimlere götürdü be-
rti...
Gökyüzündekı umudun kilidini bir gün mutlaka
açacak mıydık?
Dedim ki:
"Tohum nasıl sabıria boy veriyorsa toprakta; dal
ucunda nasıl patlıyorsa karanfil, işte öyle gel; ey kı-
zıl güneş, öylesine gel ısıt dünyamızı..."
Ellerimizin erişemediği yerierde belki aydınlanmak
istiyordu yüreğımiz: belki kaçan sevdalan yakalamak
istiyordu yüreğimiz...
Olümden korkmuyorduk!..
Lavvrence'ın dizelerindeki gibi kıpır kıpırdı yürek-
lerimiz!..
Ülkü Tamer'den okuyorduk o sabah...
Ufukta turuncu bir aydınlık göz kırpıyordu bize...
Eleteydik, yiirekyüreğe... •. _. .
Çığlıkçığlığaydık... ,ıy> >.;.».
"Heryerde yaztn bittıği söylenir . ,)t , ..
Çürür çiçeklere yapışan kanlar;
Belki uzaktan ikı atlı yaklaşır.
Belki yakından ikı yaprak kalkar;
Akşamın örtüsü derelerde yıkanır,
Gökyüzünü görünce gecenin devi
Çıkanp şapkasından yıldızlar saçar,
Cüceler bunu bilır, gürgenler bilir,
Aşkın uyumadığı her yerde söylenir."
Son yazın şafağmdaydık...
Ayak seslerinin yankısı saçlarının rüzgânyla bulu-
şuyordu, gözlerin sevda aleviyle tutuşuyordu...
Ruhunda vakitsiz sevişmeler, ruhunda hüzün var-
dı...
Kirpiklerinde çiy damlalan ansızın!..
• • •
Bir yüreğin çarpışı, hüzün, sevda ve coşku...
Açması zor bir tomurcuk gül...
Bitmez tükenmez bir kımıltı...
Umut paramparça degil. yabanıl değil sevişmeler...
Jose Marti'den oku, Lorca'yı anlat bu akşam!..
Konuşmalıyız o suskun ve yalnız olan yüzyıllık çı-
naria...
Inan sessizlık bize göre değil!..
"Söyle aşk mıdır kış gelince başlayan
Beyaz bir kılıçla yürüyen aşka...
Bırakmaz olur kuşlannı ülkeler
Yazın her yerde bittiğı söylenir;
Yorgunluklar çoğalır silahlardan sonra;
Kardan mezaıian görülür ıssızlığın
Ölü öpüşlerin koyuluğunda...
Aşk kalmıştır otlarda, yılı götüren
Cesur savaşçılan taşıyan kışa."
Haydi götgeli gözlerini yum!
Yalan söyleme ne olur!..
Ihanetin adını koy!
hckaya « posta.cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
İP Cenel Sekreteri Cültekin
TKK eylemlerini
CIA destekliyor'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - İşçi Partısı
Genel Sekreteri Mehmet
Bedri Gültekin. Bakû-
Ceyhan boru hattı konu-
sunda PKK eylemlerini
desteklemekle suçladığı
CIA'nın, Türkiye">e karşı
komplo hazırlığında oldıı-
ğunu ilen sürdü.
Gültekin. düzenlediği
basın toplantısında.
ABD'nin PKK'ye Bakû-
Ceyhan kartmı ovnaması-
nı önerdiğini savundu.
İP Genel Sekreteri Gül-
tekin. Türkiye"de uzun yıl-
lar istasyon şefi olarak gö-
rev yapan eski CIA Ulusal
Istihbarat Konseyi Başkan
Yardımcısı Graham Ful-
ler'in Washington Kürt
Enstitüsü'nce temmuz
ayında düzenlenen "Kürt
Sorununa Çözüm Foru-
mu"nun kapanış konuş-
masında PKK'ye açıkça
boru hatlanna yönelik ey-
lem çağrısı yaptığını sa-
\undu. Gültekin'in verdi-
ği bilgiye^öre Fuller şöy-
le dedi:
"Kürtler perrolşirkede-
riyle iş adanılan\la tema-
sa geçmefidir, Amerikah ve
Avrupalı şirketlere, boru
hatlannın güvenliğiiçin is-
rikrann gerekli olduğunu
hatırlatmalılar. Böylece,
Bakû-Ce>han boru hattı
tartışmasına dahil olabilir-
ler. Kürt sorunu bir boru
hatları sorununa dönüştü-
rülebilir. Şirketler, boru
hatlanyla Kürt sorunu
arasındaki ilişkivi göriir-
lerse o zaman Kürtler için
otonomi isteyeceklerdir.
Boru hatlannın güvenliği-
ni sağlamanuı yolu olarak
bunu gerekli görecekler-
dir."