Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30AĞUSTOS1998 PA
12 PAZAR KONUGU
Türkiye-lsrail Iş Konseyi Başkanı Ekrem Güvendiren iki ülke arasındaki işbirliğini değerlendirdi
'Araplarakarşı birhareket değil'S UJSLJIS Türkiye-lsrail ilişkileri 50 yıla yaklaşan bir zaman dilimi içinde
neredeyse dondurulmuştu. Hatta Türkiye, îsrail'le olan ilişkilerini her alanda
küçültmüş, diplomatik olarak da ikinci kâtip düzeyine kadar indirmişti. Türk
hükümetlerinin bunu yapmaktaki amacı, kendilerine yakın bildikleri Arap
ülkelerini gücendirmemekti. Oysa Ortadoğu'da bütün ülkeler, bu uzak ve soğuk
siyasetten etkileniyorlardı. Bunun en çok acısını çekenler de Filistinlilerdi.
Türkiye. İsraiJ'deki varlığını en aza indirdiği zaman bundan, kendilerine olan en
büyük desteği kaybeden Filistinliler etkilenmişti. Ancak Ortadoğu banş
sürecinin gelişmesi çerçevesinde Türkiye de bu siyasetini bir yana bıraktı;
îsrail'le yakınlaşma, diplomatik ilişkileri yükseltme, tıcaretini arttırma yolunu
seçti. Iki ülke arasında bugün gittikçe gelişen bir ticaret, vanlan askeri ve ticari
anlaşmalar var. Türkiye'deki kumarhanelerin kapanması, gelen İsrailli rurist
sayısını pek de etkilemedi. Özetle, yıllarca birbirlerine uzak duran bu iki ülke
artık bölgede sırt sırta verdiler. Bütün bu gelişmeleri. Türkiye'nin ilk Israil
büyükelçisi olan ve bugün de Türk-Israil Iş Konseyi Başkanhğı'nı yürüten
Ekrem Güvendiren'le konuştuk.
SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU
Başbakan Mesut Yılmaz eylül başında
L'rdün, Israil ve Filistin 7 ziyaret edecek. Bu zi-
yaretin anlamı ve amacı nedir?
GÜVENDİREN-Anlamı şu: Türkiye ile tsra-
il arasındakı ılişkilerin düzeyini göstermesi ba-
kımından kanımca çok önemlidir. Türkiye'nin
konuya atfettiği önem bakımından da önemlidir.
Biliyorsunuz Türkiye ile Israil arasında Ser-
best Ticaret Anlaşması bir yıldır yürürlükte. Bu
konuda önemli ilerlemeJer kaydettik. Belki bu
göriişmelerde bu ilerlemelerin daha da yolunun
açılması içın yeni düşüncelerde görüşülecektir.
tsrail'le Araplar arasındaki banş süreci ne ya-
zik ki çok durgun ve kritik bir döneme girdi. Bu
da tsrail'in dış ekonomik ilişkilerini etkiliyor.
Türkiye'yle Israil arasındaki yakın ticari ve eko-
nomik ilişkileraçısından bizi de etkiliyor.
Onun için Sayın Başbakan, bu ziyareti sırasın-
da Türk dış politikasına her zaman uygun bir şe-
kilde fazla dillendirmeden Israil Başbakanı Ne-
tanvahu'vla konuyu ele alır, Türkiye her iki ta-
rafın da dostu olarak perde arkasında yardımda
bulunursa bütün Ortadoğu'nun çıkanna büyük
katkısı olacağına ınanıyorum. Sayın Başbakanın
da bu görevi yerine getirecek yeteneklere fazla-
sıyla sahıp olduğunu düşünüyorum.
•••••••• Türk-İsrail Iş Konseyi ne zaman ku-
ruldu ve hangi noktadan bugün nereye gelindi?
GÜVENDİREN - Protokol 1992 yılında imza-
landı. Hemen arkasından da iş konseyi kuruldu.
Bu konsey kurulduğu sırada Türkiye'yle Israil
arasında hıçbir ticari anlaşma yoktu. •
^" 'Ö'baamdan ilk Türk Dışişteri Bakam olarak
HiknMtÇetin, Israil'ı ziyaret ettıfinde beraberin-
de işadamlarından oluşan bir heyetin de bulun-
masını ıstedı. Ben de Türk-İsrail Iş Konseyi Baş-
kanı olarak o heyete başkanlık ettim. Sayın Hik-
met Çetin'e bızim o zaman telkinımiz şu oldu:
Madem ki Türkiye ile Israil arasındaki siyasi iliş-
kıler artık normalleştı ve ekonomik ve ticari iliş-
kilerön plana çıktı, o zaman iki devletin yapma-
sı gereken bazı girişimler vardır. Bunlann başın-
da Serbest Ticaret Anlaşması, yabancı sermaye-
nm teşviki \ekorunması, çıfte vergilendirmenin
önlenmesi gelmektedir. Ancak bu şekilde ikili ti-
caretın gelişebıleceğini, aksi halde başıboşluk
ve dağtnıklık içinde olacağını söyledik.
Hikmet Çetın eskı bir ekonomisttir. Bu görü-
şümüzü paylaştığını bildirerek lsraillilere bu öne-
rilen götürdü. Ve İsraıl tarafı da bunlan kabul et-
ti. Bürokrasiler arasında görüşmeler başladı. A-
ma bu görüşmeler biraz uzun sürdü.
HHiHa .\eden?
GÜVENDtREN-Çünkü özellikle Serbest Ti-
caret Aniaşmasfna ısrail tekstil lobisinden mu-
halefet geldı. "Türkiye buraya serbestçe tekstil
ürünlerini ihraç ederse bizi baOnr" dediler.
Bu. siyasi etkinlıği olan bir lobidir. O arada ce-
şitli bakanlanmız lsraıl'i ziyaret ettı. Bunlardan
birisı de Sayın Çiller'di. Bu konuda Sayın Çil-
ler'in de katkısı oldu. O sıradaki Israil başbaka-
nı İzak Rabin'Ie görüşerek onun da desteğini
sağladı Şimon Peres bunu zaten destekliyordu.
Böylece Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyareti sı-
rasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalandı. A-
ma yürürlüğe gırmesı zaman aldı. O sırada Re-
fah Partısi ayak sürüdü. Fakat buna rağmen TB-
MM'den geçtı. Siyasi ortam bunu gerektiriyor-
du. Bu kez de yürürlüğe girmesini bazı Refah
Partili bakanlarönlediler; çekmecelerinde ruttu-
lar, imzalamadılar. Ama bu hükümet iktidara ge-
lirgeimez kararname imzalandı ve anlaşma yü-
rürlüğe girdi. Bunun yürürlüğe giriş tarihi de 10
Mayıs 1997'dir. Daha sonra öbür iki anlaşma da
imzalandı.
* m m m m
Bu anlaşmalarınyürürlüğe girişleriy-
le ilgili bir değeriendirmeyapar mısınız?
GÜVENDİREN - Mayıs 1996'dan Nisan
1997 ye kadarkı dönemde tsrail'e ihracatımız
255 mılyon dolar. İsraıl'den ıthalatımız da 193
mılyon dolardı. Yani toplam 448 milyon dolar.
Buanlaşmalann yürürlüğe girmesinden, yani
Mayıs 1997'den Nisan 1998'e kadar olan dö-
nemde ıse ihracatımız 402 milyon dolara, itha-
latımızda 256 milyon dolara yükseldi. Yani top-
lam ticari ilişkimiz 658 milyon dolara çıktı. Bu,
iki önemli kalemi içermiyor.
M^MMM Bu iki önemli kalem neler?
GÜVENDİREN - Bunlardan birisi Savunma
Anlaşması'dır. Savunma Anlaşması'nın Türk
uçaklannın modernizasyonu kısmı hayata geçi-
rildı. Bunun tutan 605 milyon dolardır. Obür
önemli kalem ise turizm. Turizm konusunda çe-
şitli rakamlar var. Ne yazık kı bu konuda devlet
sektörümüzden sağlıklı bilgi almak mümkün de-
ğil. Bunlar daha fazla tahmini rakamlar. Ama
bunlar önemli rakamlar olduğu içın bunlan size
verecek ve takdirinize bırakacağım. Bir değer-
lendirmeye göre gecen yıl Israil'den Türkıye'ye
200 ile 300 bin arası rurist geldı. Bunlann kişi
basına harcadıklan para 700 ile 800 dolardı. Do-
layısıyla bu, toplam 2 milyar dolar e-der. Bazı-
lanna göre ise bu çok abartılmış bir rakamdır.
Türkiye ile İsraıl arasındaki tunzm potansıyeli
300 milyon dolardır. Ama bana sorarsanız Tür-
kiye iJe Israil arasındaki turizm potansiyelini 1.5
milyar dolarolarak kabul etmemizın sağlıklı ola-
cağını söyleyebiiirim. Amayinelıyorum. Ne ya-
zık ki bu konuda saglam veriler yok.
• • ^ • ^ Türkiye 'de kumarhaneler açıkken İs-
rail'den sadece kumar turizmi için pek çok tu-
ristgeliyordu. Bu kumarhaneler kapanınca h-
EKREM
GÜVENDİREN1931, Kıbns doğumlu. Ortaöğrenimini
Bursa Erkek Lisesi, vükseköğrenimini
Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve
Londra C'niversitesi Hukuk Fakültesi nde
tamamladı. Londra Barosu 'na kayıtlı ilk
Türk vatandaşı oldu. Basınta yakından
ilgilendi. 1959 sonunda Dışişleri Bakanlığı
Enformasvon Daıresı ne girdi. Daha sonra
Dışişleri Bakanhğı Ortadoğu Dairesi
Başkanı oldu. CENTO 'da Türkive 'yi tem.sil
etti. H'ashington Büviikelçiliği nde
müsteşarlıkyaptı. Ankara ya 1982 de orta
elçi payesiyle döndii Türkiye 'nin AGİK
(Avrupa Güvenlik ve lşbirliği Konferansı)
temsilciliğiniyaptı. Ankara'da Kıbrıs-
Yunanistan Dairesi Başkanhğı 'nı yürüitü.
1986 da maslahatgüzar olarak Tel Aviv 'e
atandı Böylece Türkiye 'nin fsrail 'le
ilişkilerinin normalizasyonu süreci başladı.
1991 de Türkive nin ilk fsrail büyükelçisi
olarak atandt. 1992'deAnkara 'ya dönerek
emekliliğini istedi. Altı yıldır Türkiye-lsrail
Iş Konseyi başkanhğı göreviıü vüriitüyor
letini tanıdı. Burada görüyorsunuz ki Türkiye
prensıplerinın aksıne hareket etmedi. Evet, doğ-
rudur. Türkiye bir ara, belkı de aşın baskılar al-
tında İsrairie olan ilişkilerini anormal derecede
küçültfü. Bu doğru muydu, yanlış mıydı? Buna
tarih karar verecek. Türkiye. o dönem, ilk etap-
ta Kudüs'teki konsolosluğunu kapattı. Amaç, fs-
rail'e bir tepki göstermekti. Ama bu tepki ne ya-
zık ki Filistinlılenn aleyhine oldu. 1986'dagirti-
ğimde Fılıstinlilerin liderlerinin bana söyledik-
len şu oldu' "Evet bilivoruz. Siz bunu bu amaç-
la yaptuuz. Ama bize karşı da haksıziık ettiniz.
Çünkü siz Kudüs'te konsoiosluğunuzu kapat-
makla İsraillilere beyaz bayrak kaJdırdınız. Siz
sahneden çeküdiniz. Bizi koruyacak başka kim-
se kalınadt Onun için konsoloslugu kapatmanız
hataydı." Oysa Ankara'da Türk hükümetlen bu-
nu yaparken Arap davasına hızmet ettiklennı dü-
şünüyorlardı. Bu görüş, bana öyle geliyorki, ba-
zı sağcı ülkelerin telkini altında Ankara tarafın-
dan benimsendi. Buyanlışbırkarardı. Bunundü-
zeltilmesi lazımdı. Daha sonra düzeltildi.
Bazı sağcı ülkeler derken kimi kastet-
tiniz
GÜVENDİREN - Suudi Arabistan'ı kastedi-
yorum. Türkiye'nin o dönemdeki sıkıntılan ma-
lum. Petrol, para sorunlan var... O dönemde Su-
udi Arabistan'dan bu baskılar gelmiştir. Ve TB-
MM'dede. "BizİsraiTteilişkiJerimiziduşüriirsek
Araplarla olan ilişkilerimiz yüksetir" kanısı var-
dı. Hatta TBMM'de bununla da kalınmadı ne ya-
zık ki... Bazı siyasi partiler Türkiye'nin lsrail'le
siyasi ilişkilerinin de kesilmesini istediler.
îsrail'le ilişküeri ikinci kâtip düzeyine indir-
mek Siileyman Demirel hükümeti tarafından mı,
yoksa Evren hükümeti tarafından mı alındı? Ora-
sı pek de belli değil. Ama hangisi bu karan al-
mışsa büyük hatayapmıştır. Çünkü Ortadoğu'da
bu kadar kilit, nükleergücü olan bir ülkeyle si-
yasi ilişkilerinızi ikinci kâtip düzeyine indirmek
suretiyle tsrail'le tüm ilişkileri kestiniz. Hatta ti-
cari ilişkilerde kesıldi. 1986'daben Israil'egit-
tiğimde ticari ilişkiler 18 milyon dolardı. Fıstık
fındık satar. onlardan boya alırdık. Üniversite-
ler arası kültürel çok derin ilişkilerimiz vardı.
Onlann hepsi de tamamen kesilmişti. Bir 8 Ey-
lül sabahı bana Israil gazetelerinin tercümeleri-
ni getirdiler. Baktım, Tel Aviv.Üniversitesi Hu-
kuk Fakültesi dekanının sözleri manşet olmuş.
Dekan. "Biz uyuz hastalığına uğramış insanlar
mıyız ki Türk nükümeti bir Türk meslektaşımı-
zın buraya gelmesini engelüyor" dıyordu.
rail'le olan turizm darbe yedi mi?
GÜVENDİREN - Ben Türk Hava Yollan ile
yakın ilişki içındeyim. Türk Hava Yollan'nın ba-
na verdiği bilgiye göre yolcu sayısında önemli bir
gerileme olmadı. Aksine 'business class' uçan
yolcu sayısında bü>oik bir artış oldu. Buyıl Bod-
rum seferleri de başlayacağı için rakamın Türk
Hava Yollan açısından düşüş gösterme\eceğini
söylüyorlar. Ama ben bir bakıma kumar tunz-
mini de başlatan kişi olarak, kumar turizminin or-
tadan kalkmasının özellikle Antalya ve Istan-
bul'da bir turizm düşüşünü beraberinde getirece-
ğini düşünüyorum. Ama bunun ne kadar olaca-
ğını bilemem.
• ^ • • ^ Türkiye'nin yıllarsüren ve Arap ülke-
lerineyakınlaşmayı hedefleyen belli bir Ortado-
ğu politikası vardL Ama zaman içinde İsrail'le
daha yakınlaşma yolu seçildi; İsrail 'le diploma-
tik ilişkilerin düzeyiyükseltildi, ticari ve ekono-
mik ilişkiler canlandırüdu Sizce Türkiye Orta-
doğu'da Arap ülkelerine karşı neden İsrail'le
dahafazla yakınlaşma siyaseti izlemeyiyeğledi?
GÜVENDİREN - Bu ilişkilerin en kritik dö-
nemi olan 1986-1992 arası zamanda kritik görev-
de olduğum için bunun sağlıklı bir değerlendir-
mesini yapma olanaf ını buluyorum.
Şunu hemen belirteyim: Türk hükümeti hiçbir
zaman bu dönem Araplara karşı bir politika iz-
lemedi. Aucak, İsrail'le olan ilişkilerindeki o
anormal düşüşün Türkiye'nin Ortadoğu polıtika-
sındakı dengelen tamamıyla bozduğunu da gör-
dü. israil'le ikili ilişkileri düzeltmenin yalnız ken-
disi açısından değil. Araplar açısından da yarar #
sağlayacağı sonucuna vardı. Bu sonuca varmak-
ta. başta Filistinliler olmak üzere Araplann da
katkısı oldu. Filistinliler Türk-İsrail ilişkilerinin
normalleşmesinın kendilen açısından bir çıkar
görmüş olmalan gerektığıni düşünüyorum. Za-
ten bunu bana birçok kereler ıfade ettiler. Onun
içın. v ıne bu dönemde Türkıye'nin Arap ülkele-
rinden de önce bağımsız Filistin Devleti'ni tanı-
mış olması ciddı bırdönüm noktasıdır. Türk-İs-
rail ilişkilen açısından.. Türkiye'nin Filistin
Devleti'ni tanıması Israil kamuoyunda bazı tep-
kilereyol açmıştı. Ama bunun nedenini anlamak
için konunun başlangıcına gıtmek lazım.
1947'de Ingilızlerbölgeden çekilıp konu Birleş-
mış Milletler'egıttiğı zaman Türkiye. Fılıstin'in
bölünmemesı. üniter bir devlet olarak kalmasıve
ıki toplumun bir arada vaşaması tezını savundu.
Ancak. Birleşmış Milletler Genel Kurulu'nda
karar Fılıstın'ın bölünmesi bıçıminde çıktı. Ya-
ni bir tarafta Israıl devletı. öbür tarafta Filistin
devleti olacaktı Durum böyle olunca Türkiye.
Birleşmiş Milletler kararlanna u>an yeni bir üye
olarak şu prensip karannı aldı: Madem ki Birleş-
mış Milletler o iki toplumdan bırisinin kendi ka-
derinı tayin hakkını kullanmasını kabul ediyor.
bız bu yeni kurulan devletı tanıyacağız. Ancak
unufulmaması lazım ki. ajnı prensipten hareket-
le kendı devletlerini kuracaklannı açıkladıklan
zaman Türkiye Filıstınlilerin de bağımsızlığını
tanıyacaktır. O nedenle de Türkiye. Filistin dev-
Olayı öğrenmek istedim. Meğer Prof. Orhan
Aldıkaçtı Tel Aviv'egidecekmiş. Anayasayla il-
gili bir semınerdüzenlenmiş. Prof. Aldıkaçtı ora-
da Türkiye'nin deneyımlerini anlatacakmış. Bu-
na YÖK itiraz etmiş ve Aldıkaçtı'nın gitmesine
izin vermemiş. Anlayın. olay bu hale gelmişti.
Bundan gerek Israil, gerek Filistinliler, gerekse
de Türkiye büyük zarar gördü. İlişkilerin normal-
leştirilmesi karan alındığı zaman işin boyutu da
ortaya çıktı. Her alanda kapatılmış olan ilişkile-
nn yenıden başlatılması zorunluluğu doğdu.
Ortadoğu'daki durumun incelikleri de göz
önüne alınarak bu konuyu fazla dillendirmeme-
ye çalıştık. Banş sürecinin başanlı bir biçimde
başlaması da Ortadoğu'daki ortamı değiştirdi.
Bundan dayararlanılarak ilişkiler normalleştiril-
dı. Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum: İs-
rail'le Türkiye arasındaki ilişkilenn normalleş-
tirilmesi ve geliştirilmesi Araplara karşı bir ha-
reket değıldır. Aksine... Ekonomik açıdan konu-
ya bakarsanız. eğerbu siyasi açıdan desteklenir-
se. Şımon Peres'in savunduğu gerekçelerle ba-
nş süreci yenıden rayına oturtulursa israil'le Fi-
listinliler arasındaki ihtilaflar var olan anlaşma-
lara göre yeniden ele alınırsa Serbest Ticaret An-
laşması Ortadoğu'da bir Ortak Pazar'm başlan-
gıcı olarak değerlendinlebilir. İsrail'le Filistinli-
ler arasında vanlan anlaşmaya göre Israil'e gi-
ren mallardan. Filistin'e geçilırken yeniden ver-
gi alınmıyor. O nedenle Türkiye. Filistin'le tica-
n ilişkileri geliştirmek istiyor. buna çalışıyor.
Başbakanın ziyareti sırasında Filistin yetkilile-
riyle yapacağı görüşmede bunun ele aiınacağını
tahmin ediyorum. Bu çok >ararlı olacaktır.
Bunun ardından Ürdün 'le îsrail arasındaki an-
laşmanın içinde de çok önemli projeler vardır.
•••••^ Bu projeler neler?
GÜVENDfREN - Burada 16 tane mega proje
var. Akdeniz'den Amman'a gelecek karayolu,
havaalanlan. barajlar yapılması gibı projeler...
Bütün bu projelerde Türk firmalannın önemli
katkılan olabilır. Bu şekilde Ürdün de. şimdi baş-
layan ekonomik birlığin içine girebilir. Bu anlaş-
maların tüm Ortadoğu ülkelenyle olması en
önemli düeğimizdir. Başta Mısır, Körfez ülkele-
ri, Lübnan, Suriye, Irak'la da ekonomik ilişkile-
nn gelişmesıni istiyoruz. Ancak bu şekilde Or-
tadoğu'da banşın sağlam temellere oturacağını
düşünüyorum.
^••••^ Bir de su konusu var. Türkiye Ktbrıs 'a
balonla su taşıma projesini hayata geçirdi. Bu-
nun önümüzdekıyıllar içinde genişletilerek İs-
rail'e de uygulanacağı belirtiliyor. Bu konuda
ne düşünüyorsunuz?
GÜVENDİREN - Bu yeni bir konu değil. Pek
çok kez göriişüldü. Hatta Turgut Ozal buna ek
olarak bir de banş suyu boru hattı yapılmasını
önermişti. Bunun iki koldan gıtmesi planlanı-
yordu. Birisi Irak üzerinden Suudi Arabistan'a.
öbürüde Suriye'den Ürdün'e, Israil'c gidecekti.
•^•^™ Peki, o proje neden geliştirilemedi?
GÜVENDİREN - Bunun nedeni siyasi değil.
ekonomiktir. Geçen yıllarda mevsimlenn de iyi
geçmiş olması nedeniyle israil 'in su sıkıntısı bı-
raz azalmış olmalı ki pazarlık yapma gücünü el-
de ettiği sonucuna vardı. îsrail'in teklif ettiğı fi-
yat bizim öngördüğümüz fiyatın altında kaldığı
için proje gerçekleşemedi. Ama istediğimiz fi-
yatı verirlerse gerçekleşmemesi için bir neden
yok. Kıbnslı Rumlarasattıktan sonra israil 'e ne-
den sarmayalım? O nedenle ben burada siyasi
hiçbir sakınca görmüyorum. Teknoloji mevcut-
tur. Bunun gerçekleşmesi için finansmana ihti-
yaç vardır.
^ • • • ^ Türkiye bölgede bir Kudüs-Moskova
eksenine oturmuş görünüyor. Siz bu konumu
nasıl değerlendiriyorsunuz?
GÜVENDİREN - Bence bunu değerlendirir-
ken Türkiye'nin bu çok nazik coğrafi konumu-
nu da göz önünde bulundurmak lazım. tsrail'le
ilişkilerinde Ortadoğu konusu ağır basıyor. Bu-
rada örıemli nokta Ortadoğu'daki Türkçjkarları.
Rusya'ylaolanilişkide ise sadece jküi.Uişki-
ler değil, Rusya'nın coğrafi konumu nedeniyle
Türkiye'nin Kafkasya ve Orta Asya'ylaolan iliş-
kileri de gündeme geliyor. O nedenle ben kişisel
olarak bunlann birbinyle çok da bağlantılı oldu-
ğunu düşünmüyorum. Asyapetrolünün. Kafkas
petrolünün Türkiye'ye ithali sözkonusudur. Bu-
rada Rusya ağırlığı olan bir ülkedir. Onun da çı-
karlan söz konusu. Petrolün Rus ekonomisinde-
ki rolü ortada. Karadeniz'in altından doğalgazın
Türkiye'ye getirilmesi konusunda Rusya'yla bir
anlaşma yapıldı. O açıdan Kudüs-Moskova ek-
senini gündeme getıriyorsanız o zaman size hak
veririm. Çünkü Türkıye'ye gelecek olan doğal-
gaz ve petrolden İsraillilerde haklı olarak yarar-
lanmak isteyeceklerdir. Serbest pazar ekonomı-
sine göre de bence burada herhangi bir sakınca
yoktur.
" • • ^ ^ Asya veRusya'dapatlak veren ekono-
mik krizlerin ardından günün birinde Türki-
ye 'de de bir ekonomik krizpatlak verirse bunun
İsrail açısından etkileri ne olur?
GÜVENDİREN -Dünyamngloballeşmesinin
ekonomik bakımdan da olduğu ortadadır. Gayet
tabii Türkiye etkilenirse Türkiye'yle yakın eko-
nomik ilişki içinde bulunan her ülke de etkilene-
cektir. Kaldı ki hem Israil bem de Türkiye zaten
Asya'daki ekonomik krizden etkilenmiş durum-
dadırlar. Nedense bizde bu konuya fazla eğilme-
diler. Bugün tsrail'in en önemli ihraç maddesi
'teknik know-how'dur. Ve Asya ülkelerine sattı-
ğıdabudur. Îsrail'in ihracatındaartıklımon. por-
takal önemli rol o>namıyor. Uzakdoğu krizi bu
bakımdan Israil'i etkiledi. Türkiye ise bu ülke-
lerle birlikte hemen hemen aynı mallan ihraç
ediyor. Başta da tekstil geliyor. Ülkelerdeki eko-
nomik bunalım sonucu yapılan devalüasyon ül-
kelere fıyat avantajı getirdi. Onun için de Türki-
ye de Asya krizinden etkilendi. Türkiye bugün
Rusya'yla olan ilişkilennden dolayı da etkilene-
cektir. Ancak Türkiye'nin sağlam bir ekonomı-
si olduğu da bir gerçektir. O nedenle de ben bü-
yük bir telaş ve paniğe kapılmak için bir neden
görmüyorum. Aksine, Türkiye'nin kendi gücü-
ne güvenip şimdiye kadar yaptığı gibi bunu da
daha da arttırarak yeni pazarlar. ürünlerine yeni
alıcılar bulması lazım. fsraıl'le ılişkılerimizin
bence en önemli boyutu da budur. İsrail'le tıca-
retimiz öyle küçümsenecek gibi değil Rakam-
lan size verdım. Benceyeterli değil. Türkiye'nin
Israil'le işbirliği içinde. ABD'ye olan ıhracatını
da muazzam ölçüde arttırabilmesi. Afrika ülke-
lerine olan ıhracatını arttırabilmesi, Latin Ame-
rika ülkelerine de arttırabilmesi gerektiğini
düşünüyorum.
ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI
Satılnasma karar venlen gayrunekulün cınsı. kıymeti, adedı. evsafı:
Anka-a. V enımahaile ılçesı. Demet Mahaüesı'nde 8 Cadde. 49 Sokak. 3 numaraiı Gdkhan Apartmanfnın bulunduğu yere rastla>an ve ımann 15905 ada. 1 numaralı parselını teşkıl eden 1151 m2 mıktanndakı kargır apartmanın. - ",
54 1151'erarsapaylı. 3er oda salon ve müştemılalından ıbaret95'erm2*kullanım alanlı zemın kat 3 ile 2 normal kat 9,10,11,12 numaralı meskenler bir borç nedenıvleavrı ayrı. açık arttırma suretiyle satılacaktır
Genıs evsaflan dos>ada mevcut şartnameye ılışık bılırkışı raporunda açıklanmıştır.
Bığ.h't. lakdiredyfBbBfti l.Stö} ginDreıaıti
"OOOOOOODOTL 610199815 00-1510
9 9mmmn. 610.19981510-15 20
-.0 90OO00O000TL 610199815 20-15.30
! 9OOO00O00CTI 610199815 30-1540 • ;
'2 9 000 OflO (MO TL 6 10199815 40-15.50
M KDV bedelı alıcıya aıttır
Sjtış>artlan.
1- Satış. ' . 19. günüsaat 'den 'e kadar Adlıye Mezat Salonu'nda açık arttırma suretiyle yapılacaktır Bu arttırmada tahmin edılen kıymetın yüzde 75'ını ve niçhanlı alacaklılar varsaalacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ıhale olunur Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, ençok arttıra-
nınisahiüdü bakı kalmak şartıyla 16 10'1998 günüaynı yerve saatlerde ıkmcı aıttırmayaçıkanlacaktır. Buarttırmada dabu mıktar eldeedılememışse ga>nmenkul en çok arttıranın taahhudiı saklı kalmak üzere arttırma ılanmdagöstenlen müddet sonunda en çok arttırana ıhale edılecektır Şu kadar kı arttırma bedehnın malın
tahr.n cJılen kıvmetınınyuzde40'mı bulması ve satış ısteyenın alacağına ruçham olan alacakJann toplamından fazla olması ve bundan başkapara>a çevırme ve paylaştırma mabraflarını geçmesı lazımdır Boyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebı düşecektır 2- Arttırmaya ıştırak edeceklerın. tahmin edılen kıvmelın yuz-
de 2'»sınıspenndepe> akçesı veya bu rruktar kadar mıllı bir bankanın temınat mektubunu vsrtnelen lazımdır Satış. peşm para ıledır. alıcı ıstedığınde 20 gunu geçmemek uzere mehıl venlebılır Tellalıye resmı, ıhale pulu. tapu harç ve masraflan alıcıya aıttır Bınkmış vergıler sat^bedelınden ödenır 3- tpotek sahıbı alacak-
lılaradıjer ılgılılennı'ıbu gaynmenkul uzenndekı hakjarını hususıyle faız ve masrafa daır olan ıddıalannı dayanağı belgelen ıleon beşgıin ıçmde daıremıze bıldırmelen lazımdır Aksı takdırde hakları tapusıcılı ile sabıt olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır 4- Ihaleyekatılıp daha sonra ıhale bedehnı yatırmamak
sureüylcıhalenm feshme sebep olan tüm alıcılar ve kefilien, teklif ettıklen bedel ile son ıhale bedelı arasındaki farktan ve dığer zararlardan ve aynca temerrüt faızınden muteselsılen mesul olacaklardır Ihale farkı ve temerrüt faızı aynca hükme hacet kalmaksızın daıremızce tahsıl olunacak. bu fark, varsa oncelıkle temınat be-
delııJenalınacaktır 5Şartname. ılan tanhınden ıtıbaren herkesm görebıUnesı ıçındaırede açıkolup masrafı verıldıği takdırde ısteyen aJıcıya bırömeğı göndenlebılır 6- Satışa ıştırak edenlenn şartnameyı gormüş ve munderecatını kabul etmış sayılacaklan, başkacabılgı almak ıseyenlenn 1998 299 sayılı dosya numarasıy-
la rrjjdüıluğurnüze başMirmalan ılan olunur. 138,1998 (*) llgılıler tabınne ırtıfak hakkı sahıplen de dahıldır Basın: 40297