19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 AĞUSTOS 1998 ÇARŞAMI 8 DIŞ HABERLER ABD Büyükelçiliği'ne bombalı saldınyla ilgili olarak 14 yabancı uyruklu zan altında Tanzanya'da bir Türk tutukluDış Haberler Servisi - Tanzan- ya"nın başkentı Dar Es Selam'da- İcı ABD Büyükelçılığrne düzen- lenen bombah saldınnın ardından tutuklanan şüpheliler arasında bir Türkün bulunduğu bildirildi. Tanzanya poiisi, dün cuma gü: nü düzenlenen saldınyla ilgili ola- rak yabancı uyruklu 14 kişiyi ya- kaladıklannı duyurdu. Poiisten yapılan açıklamada, 14 şüpheli arasında 6 Iraklı, 6 Sudanlı. 1 So- malili ve 1 Türkün bulunduğu kay- dedildi. Tanzanya polis yetkilileri, dii- zenledikleri basm toplantısında, söz konusu kişüerin gözaltına alın- ma nedenlennın. "Bu kişilerin şüpheli karakterleri ve bomba- lı saldında yer almış olabilecek- leri >önündekjistihbaratoldu- ğunu" söyledi. Gözaltına alınan Sudanlılar'dan birinin Dar Es Se- lam'daki Suudi Arabistan Büyü- kelçiüği'ndeçalıştığını. diğerbe- şinin ise turist olduklannı iddıa ettiklennı belırten yetkililer, bir kişinin 15 yaşında olduğunu söy- lediğini ifade etti. Gözaltına alı- nan Iraklılar arasında, bırmemur, bir mühendıs, bir öğretmen, bir telekomünikasvon teknisyeni ve bir ziraat mühendisi olduğu be- lırtildi. Somalili zanlının, BM Mültecıler Yüksek Komıserliği ıçın çalıştığmı öne sürdüğü kay- dedilirken, gözaltına alınan Türk ile ilgili bilgı verilmedi. • Iraklı, Sudanlı, Somalili ve Türk zanlılar hakkında aynntılı bilgi verilmedi. Saldınlara hazırlıksız yakalanan CIA'nın geçen yıl beş benzer saldınyı önlediği iddia edildi. Kenya'daki patlamada ölenlerin sayısı 220'ye yükseldi. Kenya'daki ABD'H uzmanlar, patiamanın etkisiyle parçalaıunış eşyalan inceliyoriar. Dar Es Selam'daki patlamada 10 kişi ölmüş, 75 kişi yaraJanmıştı. Dar Es Selam'daki bombalı saldı- rıyla eşzamanlı olarak Kenya'nın başkenti Nairobi'deki ABD bü- yükelçiliginde meydana gelen pat- lamada ölenlerin sayısı da 220'ye yükseldi. Nairobi'de 5 binden faz- la kişinin yara Olay sırasında Nairobi'deki ABD Elçilifi'nde görevli bulu- nan Kenya vatandaşı bir güvenlik görevlisi, saldjrganlann, bomba- yı patlatmadan önce ABD deniz piyadeleriyle birçatışmaya girdi- ğini, ardından binaya bir el bom- bası firlattıklannı söyledi. Nairo- bi'de enkaz altında kalanlann kur- tarma çalışmalan sürüyor. tki şehirdeki ABD elçililderine yönelik bombalı saldınlan, üslenen Müslümanlann K'utsai Yerlerinin Kurtulmasj içm tslam Ordusu ad- lı örgüt, önceki gün yayımladığı bir bildiride de bir takım istekle- ri yerine getirilmediği takdirde ABD'yi hedef alan saldınlanna devam edeceğini âçıklamıştı. Hamas: Meşnı mûdafaa Öte yandan, Hamas örgütü liderı Şeyh Ahmed Yasin, saldınlan "Haksız Amerikan politikasına ve bu politikanın ülkelerinde yol açtığı tahribata karşı insanlann meşru müdafa amacıyla intikam alması olarak değeriendıriyorum" diye konuştu. Buarada, ABD'de yayımlanan Washington Post gazetesi, CIA'in, terörörgütlerine adam sızdırarak ve elektronik haberleşme cihazla- nnı kontrol ederek ABD büyü- kelçiliklerine yönelik 5 saldın pla- nını bozduğunu yazdı. Gazete, CIA'nin bu başansının terör örgütlerini güvenlik açısın- dan daha az riskli olan Nairobi ve Dar Es Selam gibi şehirlere itmiş olabileceğini kaydetti. Washing- ton Post'a göre CIA, 5 saldın pla- nını önlemenin yanı sıra 1993'ten beri şüpheli 40 teröristin yakalan- masına da öncülük etti. Gazeteye konuşan üst düzey bir ABD'H yetkili de Tanzanya ve Kenya'da eşzamanlı olarak düzen- lenen saldınlardan sonra. dünya- nın çeşitli ülkelerindeki ABD bü- yükelçiliklerinin saldın tehtidi al- maya başladığını bildirdi. Idari iş- lerden sorumlu devlet bakanı yar- dımcısı PalrickKennedy,cumadan bu yana ABD binalanna 20'nin üzerinde tehdit telefonu geldiği- ni söyledi. Öte yandan, Wall Street Jour- nal gazetesi "Elçilikleri kim bom- baladı?" başlıklı makalesinde şüpheliler arasında Irak, Suriye ve Libya'nın bulunabileceğini, an- cak Iran'ın bu ülkelerden daha- çok şüphe çektiğini savundu. Margarat Papandreu 'Kadınlar barış istiyor'Dış Haberler Servisi - Yunanistan'ın eskı başbakanlanndan Andreas Papand- reu'nun ABD asıllı eski eşı Margaret Papandreu, Türkiye ile Yunanistan'ın arasındakı gerginliğın arttığı bir dö- nemde başlattığı banş girişımiyle gün- deme geldı. Bayan Papandreu, iki yıl ön- ce. Türkıye'yle Yunanistan arasında Kardak bunalımı yaşanırken Türk-Yu- nan Kadmlan Banş Girişimi'ni kurdu. ABD'de yayımlanan Newsweek dergi- si, Margaret Papandreu'yla banş giri- şimi üzenne bir söyleşi yaptı: Türkiye ve Yunanistan arasındald gerginliğin arttığı bir dönemde kadın- lann banş girişimi etkili olabilecek mi? Örgütümüzü büyütmeyı hedefliyo- ruz. Bunu gerçekleştirdigimizde siya- sal bir güç olacağız. Bugün dünyanın pek çok ülkesınde hükümet öncülüğün- deki kurumlara yönelik bir güvensizlik var. Biz bir banş kültürii oluşturmak istiyoruz. Dd ülkenin gerginliklerle doiu tari- hinden kaynaklanan karmaşık sorun- lar önünüzde bir engel oiuştunnuyor mu? Türkıye'mn dünyadakı yerinı yeni- den tanımlamaya çalıştığına inanıyo- rum. Yunanistan kimliğini belirledi ama Türkiye'den korkuyor. Taraflara öner- diğimiz ilk şey beş lılda bir yeniden gözden geçirmek üzere iki ülkenin de savunma bütçelerinde yüzde 5'lık bir azaltıma gıtmeleriydi. Sizce ild ülke arasında gerçek bir ça- üşma tebJikesi var mı? Bövle bir tehlike olduğuna inanıyo- rum fyimserolmakisterniyorurn.çün- kü çatışma çıkmayacağına inanmak in- sanlann eyleme geçmelenni önleyebi- lır. Banş eylemleri çerçevesinJe yapı- lacak en ıvı şey önleyicı Önlemler. ön- leyici diplomasıdır. Savaştan sonra da çalısabilınz. Ama ben savaştan önce çalışmayı veğlerim. Türkiye « Yunanistan erkek egemen toplumlar. Bu durum sizi nasu etküeye- cek? Sa\aş gerçeğıyle toplumlan erkekle- nn \arattıgı gerçe|ı arasında bir ilişkı olduğunu düşünüyorum. Kadınlann et- kisuün büyük bir degişım yaratacağı- na inanıyorum. Tansu ÇDler'in başbakanlığı döne- minde büyük bir ilerleme sağlanama- dı. >eden? BJ. kadmlann büyük birdeğişim ya- ratabıleceğıne ınanan bizlerin önünde bûyik bir engel. Ama bu bazı kadınla- nn hedeflenne ulaşmak erkeksi davTa- nış biçimlen bemmsemelerinden kay- naklanıyor \e ıyi bir ömek değil. Siaceiki ükevi de memmuıedecekbir çözûm bulunabilir mi? Bırlikte \aşadığımıza inanıyorum, ama bazı sûrtüşmeler var. BU durum böye sürdürüliir ve politikacılar bunu kendi çıkarlan ıçin kullanmazsa, birbi- rimızı daha ıyi tanımak için girişımler- de bulunurve ırkçı eğilimlere girmez- sek çok iyı sonuçlara varacağımLza ina- nıycrum. şerfatçı örgütün Mezar-ı Şerffi aldıktan sonra Talokan'ı da ele geçirmesi endiselendirdi Rıısya'dan Taleban'a uyarıDış Haberler Servisi - Afganistan'ın dörtte üçünün denetimıni elinde bulun- duran köktendincı Taleban'ın Mezar-ı Şerif'in ardından dün de irrifak güçleri- nin üslerinden Takhar eyaletinin başken- ti Talokan kentini aldığı bildirildi. Rus- ya, Taleban'ın ilerlemesinin Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri için tehdit oluşturduğunu açıkladı. Afgan Islamı Basını (AIP) ve lran'ın resmi haber ajansı IRNA, sayılan 3-4 bi- ni bulan Taleban milisinin ittifak liderle- nnden Ahmed Şah Mesud'un denetimin- dekı Talokan'a dün sabah erken saatler- de saldın düzenledığıni belirtti. Kentin dü- şüşü, Mesud'un Sözcüsü Zabit Salih ta- rafından doğrulandı. Taleban mılısleri- nin başkent Kâbil'e 240 kilometre kuze- yindekı Talokan yakınlannda yer alan Cüney Kore Sel, mayın söküyor Dış Haberler Servisi - Güney Kore'yi günlerdır etkisi altına alan sel, bu kez de 10 tona yakın mayın, el bombası ve diğer silahlan süriiklüyor. Seul yakınlanndaki Inchon adasında bir kışı dün mayına basarak yaralandı. 45 yaşındaki Şin Doog-Sun ayak parmaklannın 4'ünü kaybetti. Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada başkent Seul ve Kyonggi bölgesmi etkileyen selde 300 mayının ve çok sayıda el bombasınrn sürüklendiği. sel sonrasında kaybolan 98 bin merminin sadece 43 bininin bulunabildiği bildirildi. Savunma bakanlığı da mayınlann Kyonggi bölgesınm kuzeyi ve doğusuna ulaştığuıı düşündüklenni açıklayarak bölge halkından sigara paketi büyüklüğündeki maymlara karşı dikkatli olinalanru istedi. Sel nedeniyle en az 274 kişi hayatını kaybederken 2 bine yakın kişinin ishal ve cilt hastahklanna yakanlandığı kaydedildi. Çin'deyse Yangçe nehrinin yan kollan olan Dasi ve Kiciang'm taşması sonucu ülkenin baüsmdaki Çongking kentini sel bastı. Yan resmi Çin Haber Ajansı, 90 kişinin öldügünü, 39'unun da kaybolduğunu bildirdi. Ülkenin güneyindeki Guangdong bölgesini de dün yeni bir tayfun vurdu. Penny adı verilen tayfun, Şenjen ve nüfus yoğunluğuna sahip Pearl nehri deltasını etkisi altına aldı. Yangçe havzasına etkisi olmayan tayfunun. batı yönünde hareket ederek Guangsi bölgesini de etkisi altına alması bekleniyor. Bu arada Yangçe havzasındaki Siçuan bölgesine dün sabah yağan yağmur, Wuhan kentinin sular altında kalması endişesini arttırdı. • Moskova, Afganistan'da nihai zafere yaklaşan Taleban'ın ilerlemesinin Bağımsız Devletler Topluluğu için tehdit oluşturduğunu bildirdi Bangi 'deki savunma hattını yararak ken- te girdikleri öğrenildi. Bölgedeki yardım görevlileri, büyük bir direnişle karşılaş- mayan Taleban'ın kentteki ana yollann ve önemli binalann denetimini ele geçirdi- fini söylediler. Taleban, Şii Hizb-i Vahdet örgütünün kalelerinden sayılan Bamiyan bölgesin- deki çeşitli köylerin de ele geçırildiğıni bildirdi. IRNA, geçen cumartesi günü Tale- ban'ın eline geçen Mezar-ı Şerif te Ta- leban milisleriyİe ittifak güçleri arasında şiddetli çarpışmalann yaşandiğmı belirt- ti. Iran yarılısı Şii Hizb-i Vahdet örgü- tünden bir yetkili, gerilla savaşı sürdüren ittifak güçlerinin kentin önemli bir bölü- münü denetim altında tuttuklannı söyle- di. Rusya, Taleban'ın ilerlemesinin BDT için bir tehdit oluşturduğunu açıkladı. Dı- şişleri Bakanlığı Sözcüsü ValeriNesteruş- Idn "Taleban BDT'nin güney' suuriannı tehdit edhor. Rusya ve diğer BDT ülkele- rinin smırlannı korumak için beüi adım- lar atma haklan vardır" dedi. Nesteruş- kin, Pakistan'ı Taleban'a destek vermek- le suçlayarak Pakistan'ın yardımının ulus- lararası banş ve istikrara yönelik bir teh- dit oluşturduğu uyansında bulundu. Bir Taleban yetkilisı, Taleban yöneti- minin uluslararası topluluk tarafindan ta- nınmasını ve iki milyar dolarlık doğalgaz ve petrol boru hattı projesinın onaylan- masını istedi. Enformasyon Bakan Yardımcısı Abdur- rahman Hotaki "Mezarn Şerif ve Talo- kan''ın ele geçirilmesinden çok önce ulus- brarası tanmma için gereken nitetikleri ka- zanmıştık. Tanınmamamızınve boru hat- taıun onajlanmamasınıngerekçesi rttifak- ü, ama arük bu gerekçe de ortadan kalk- ü" dedı. Hotaki, Taleban'ın tanınmasmın, Or- taasya petrolü ve doğalgazının Afganis- tan üzerinden Pakistan ve Hindıstan'a aktanlmasını öngören milyarlarca dolar- lık boru hatö projesinin de onayianmasının yolunu açacağını söyledi. 10 yılda 2000 niikleer kaza KKW ülheim-Kârlictı INükJeersarrtralannteMkefcrizarnajıladaharvianlaşıfayor. BONN(AFP)-A]manya'da nükleer santrallara yönelik tepkiler artıyor. Almanya'da yayımlanan Bild gazetesinde dün yayım- lanan birhaberegöre ülkede- ki 19 nükleer santraldason 10 yılda 2.030 kaza meydana geldi. Gazetenin konuyla il- gili hükümete sunulan bir ra- pora dayandırdığı haberde, kaza olarak yalnızca ulusla- rarası anlaşmalara göre belir- lenmiş kategorilere giren olaylann açıklandığı anlaş- malar kapsamına girmeyen olaylannsa rapor dışı bıra- kıldığı belirtildi. Almanya'da meydana ge- len kazalardan 2'si, acil alar- ma geçilmesini gerektiren A kategorisine, 51 'iyse teknik güvenliğin korunması için 24 saat içinde alarma geçil- mesini gerektiren B katego- risine girdi. A ve B katego- rileri en tehlikeli smıflar ola- rak nitelendiriliyor. Son 10 yılda meydana ge- len 1971 olay, teknik güven- liği dolayh etkileyen ve 5 gün içensinde sorunun bildiril- mesini öngören C kategori- sine dabil edildi. Reaktörle- re nükleer yakıt verilmeden önce meydana gelen ve en az tehlikeli olarak kabul edi- len D kategorisine giren olay sayısıysa 6 olarak bildirildi. Başbakan HehnutKotaTün başkanlığında dün yapılan bakanlar kurulu toplantısın- da nükleer güvenlik sorunu- nun da ele aluıdığı bildirildi. Geçen aylarda yayımlanan birbaşka rapordaysa Alman- ya'dan Fransa'ya işlenmek üzeregönderilen nükleeraük- lann üçte binnden fazlasın- da yasal seviyenin üstünde radyoaktivite olduğu kayde- dildi. Raporun yayımlanma- sının ardından federal hükü- metin Çevre Bakanı Angela Merkd,muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti ile Yeşüler'in sert eleştirilerine hedef ol- muştu. Heryıl 11 milyon çocukölüyor Dış HaberlerServM-Birleşmiş Millet- ler'e bağlı Dünya Sağlık Orgürü'nün (WH0) yeni Başkanı GroHarlem Brundt- land, her yıl 5 yaşından küçük yaklaşık 11 milyon çocuğun öldügünü, ölümlerin çoğunun da aşın yoksulluktan kaynak- landığıru söyledi. Amsterdam'da düzenlenenÇocuk Has- talıklan Konferansı 'nda konuşan Brundt- land, bebek ölümlerindeki yüksek oran- lann, yoksullukla sağlıksız arasındakı "kısırdöngüyü" ortaya koydugunu söy- ledi. Brundtland, yoksulluğun hastalığa, hastalığın da dahafazla yoksullaşmaya yol açhğınadikkatçekti. 21 temmuzdaWHO başkanlığına getırilen Brundtland, bütün dünyada solunum yolu enfeksiyonlann- dan ölenlerin yansını, ishal, sıtma ve kı- zamıktan ölenlerin de yüzde 90'ını 5 ya- şm altındaki çocuklann oluşturduğunu söyledi. Brundtland, yoksul çocuklann 5 yaşından önce ölme olasılıklannın, daha iyi koşullarda yaşayan çocuklara göre 5 kat daha fazla olduğuna da dikkat çekti. Afrika'da her 15 çocuktanbiri dogumun birinci ayuıda hayatını kaybederken, Af- rika'run bazı ülkelerinde her beş çocuk- tan biri, 5 yaşına varamadan ölüyor. Ço- cuk ölümlerinin yansı, kötü beslenme- den kaynaklaruyor. Washington9 Bağdat ile kriz istemiyor Dış Haberier Servisi-ABD'nin Irak'la yeni bir askeri kriz yaşanmasmdan en- dişe ettiği, hatta bu yüzden Birleşmiş Milletler silah teftiş ekibinin geçen yıl- ki çahşmalannı Bağdat'tan daha fazla en- gellediği öne sürüldü. Diplomatik kaynaklar \Vashington yö- netiminin, BM'nin Irak'taki kitle imha silahlanmn tasfiyesinden sorumlu eki- binin (UNSCOM) "provTÜtatir 1 olabile- cek çahşmalanna sürekli müdahale et- tiğini söylediler. Ingiltere'de yayımlanan Times gaze- tesinin haberine göre Clinton yönetimi, BM ekibinin Bağdat'layaşanan son kri- zin merkezinde yer alan bir başkanlık sa- rayını yeniden denetlemek isteğine kar- şı çıkt. ABD Dışişleri Bakaru Madele- ineAlbright'ın, UNSCOM Başkanı Ric- hard Butler'la yakın zaman önce yaptı- ğı birtelefon konuşmasında Butler'ı iti- dalli olmaya çağırdığı da kaydedildi. Washington yönetiminin, Irak'ın ABD'yi askeri bir sürtüşmeye itmeye çalıştığı, böylelikle bu ülkeye uygulanan BM ambargosunun kaldınlması için ze- min yaratmak istedigini düşündügü be- lirtiliyor. Uluslararası toplululukta, Irak'a uygulanan ekonomik ambargonun kal- dınlması yönünde bir eğilim giderek ağırlık kazanıyor. ABD'nin, Irak'la BM arasında geçen hafta yaşanan son gerginlikte "askeri mfidahaleye başvrulmayacağr şeklin- deki açıklamasının da bu endişeden kay- naklandığı belirtiliyor. ABD'nin BM Temsilcisi Bill Richardson geçen hafta yaptığı açıklamada, ısrarla ülkesinin "Inık'iB oyuouna gelmeyecegmi" vur- gulamıştı. BIÇAKSIRTI EROL MANİSALI Kürese» ve UusaM Kavranriarnda Btonon* Boyıı ABD bugün küresel bir güç, küreselliği savunuyor. AE aynı zamanda en katı bir "ulusal devlet." Kendi toplı munun çıkariannın gerektirdiklerini ekonomik, askeri, p< litik ve küttürel alanlarda zorlayarak, dayatarak yapılmj sını sağlıyor. Gerçek anlamda bir küresellik, yerküre oluşturan devletlerin (toplumlann) eşit ve demokrat yöntemlerde oluşturacakları politikalar ve uygulamala la ortaya çıkabilir. Oysa bugün küresellik dendiği zama ABD'nin veABD'ye yakın bazı devletlerin belirledikleri kı rallar ve uygulamalaranlaşılmaktadır. Peki, bu kurallarv uygulamalar "neye göre" belirleniyor? ABD ve onunla a^ nı politikayı benimseyen devletlerin (ve de çevrelerin) ç karlanna yardımcı olan kurallar ve uygulamalar. - Uluslararası sermaye hareketleri nastl olacak? - Uluslararası ticaret nasıl şekillenecek? - Teknolojınin transferi ve denetimi nasıl olacak? - Uluslararası ekonomik ve mali kuruluşlann yapısı na sıl olacak? Bunlar işlevlerini nasıl yürütecekler? Bu alanlarda politikalar ve uygulamalar ABD önderli ğinde birkaç ülke tarafindan belirleniyor. ABD'nin vı AB'nin dünya ekonomisine ilişkin, belirli uzun vadeli po litikalan var. Işler ABD'nin güdümünde. ABD ve bazı Av rupa ülkeleri uluslararası mali, ticari, ekonomik kurum lan tekellerindetutuyorlar. ABD güdümlü sistem bu ulus lararası kurumlan kullanarak istedikleri mali, ticari, eko nomik, teknolojik politikayı sürdürüyor. Bu kimsenin yad sıyamayacağı bir gerçek. Peki o zaman şu sorunun kar- şılığını aramamız ve vereceğimiz yanıta göre değerien- dirme yapmamız gerekmez mi? Soru; ABD güdümlü ekonomik sistem kimin ekono- mik çıkarlannı sağlamak için ortaya konuyor? Yanıt: Ame- rika'nın ve birkaç büyük ülkenin. ABD küreselliğin değil, ulusallığın önderi ABD kuşkusuz kendi toplumuna hizmet edecek poli- tikalan, uygulamalan öneriyor, dayatıyor. Bu çok doğal Kendi ekonomisini büyütecek, istihdamını arttıracak, ih- racatını yükseltecek, teknolojik gelişmesinin önünü açık tutacak, yani kendi toplumsal refahını yükseltecek ku- ral ve uygulamalar. Bugün "küresellik" ABD'ye, bu hfr deflerine ulaşmada yardımcı olduğu için ekonomik kü- reselliğin politik ve küttürel pazariamasını yapmaktadır Almanya, Fransa ve Japonya gibi ülkeler, üstün güç ABD ile "aynı safta" bulundukları için ABD'nin bu poli- tikasını desteklerier. Amerikan üstünlüğünü ve tekelcili ğini, sevmeseler de bu politikaya karşı çıkamazlar, köp- rüleri atamazlar, çünkü ABD tek üstün güçtür. Fransa'da Almanya'da, Japonya'da ekonomik yönü ile "en ulusal' politikaları, bu genel çerçeve içinde uygularlar. O halde küresellik, başta ABD olmak üzere, ulusa ekonomik politikalanna yardımcı olduğu için önerilmek te, savunulmaktadır. Küresellik "ulusal ekonomik poli- tikanın birarao" olmaktadır. O halde ABD ve birkaç bü- yük devlet, küresel olduklan oranda ulusal olmaktadır lar. llginç bir sonuç çıkıyor; hâkim ve üstün ekonomiler de "küresellik ile ulusal çıkariar arasında mutlak bir öz deşlik" bulunmaktadır. Buna karşılık hâkim ve üstün ekonomiler safında bu- lunmayanlar için küresellik ile ulusallık arasında bir ta mamlaşma, bir özdeşlik bulunmamaktadır. Çünkü kü- reselleşme Amerika'nın (ve bazı büyüklerin) ulusal çıkar larına yarüımcı olurken, onlann toplumsal refahını arttı nrken bu grupta olmayanlar, zarar görmekte, ulusal çı- karlan ile uyuşmayan konuma düşmektedirler. BM'nir birçok kuruluşu tarafindan, 1990 sonrasının gelişmele- rine yönelik olarak yapılan projeksiyonlar ve elde ediler istatistikler, - Dünya gelir bölüşümünün bozulmakta olduğunu, - Teknolojide, üstün ve hâkim ekonomilerin tekelinir arttığını, - Uluslararası ekonomik kuruluşlarda Amerika ve ba zı büyük ülkelerin denetim ve yönlendirmelerinin dahi da tekelci bir konuma gelmekte olduğunu açıkça gös tennektedir. O zaman eğri otursak da doğru konuşalım; küresel leşme çok güzeldir, iyidir. Kimin için? ABD ve bazı Bat ülkeleri için. Çünkü onlann ulusal ekonomik çıkarlannj hizmet etmektedir. Iyi değildir, kimin için; kurallann ya pılmasına, sistemin oluşmasına katkıda bulunmayar (bulundurulmayan) ülkeler için. Bazı "düşünürierimiz" y< bu gerçeği göremedikleri için ya da görmek istemedik leri için, kavramsal olarak küresellik ile ulusallığı farklı saf lara koymaktadır. Hâkim ve üstün ekonomiler için iki po litika (ve kavram) aynı saftadır, diğerleri içinse farklı yer lerdedir. Amerika dışardakilere "Siz küresel olun, sakın ulusa polika izlemeyin " diyerek en katmerti ulusal politikayı iz Iryor. Bizim bazı düşünürierimiz herhalde kendilerini Ame rika'da (ya da Amerikalı) sanıyorlar. Bence Amerikar vatandaşı olup görüşlerini orada savunmalılar, o zamar kimsenin söyleyecek sözü olmaz. KDP Türkmenlepe saktoW • ANKARA(AA)- Türkmen Cephesi. Kuzey Irak'taki DCDP güçlerinin bölgedeki Türkmenlere karşı önceki akşam bir saldın düzenlediğini öne sürdü. Türkmen Cephesi'nin Türkiye temsilcisi Mustafa Ziya, AA'ya yaptıgı açıklamada, Kuzey Irak'ta Erbil ve Dohuk kentlerinde IKDP güçlerinin Türkmenlere aıt evlere ve bürolara saldırdığını söyledi. Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili konuyu araştırdıİdanm kaydederken IKDP'nin Türkiye temsilci yardımcısı Faik Narvai. iddialan yalanladı. halya'da 71 kaçak Kürt göçmen • ANCONA (AA) - Italya'nın Adriyatik kıyılanndaki Ancona limanında önceki akşam Kürt kökenli 71 kaçak göçmen yakalandı. Polis kaynaklanna göre hepsi erkek olan göçmenler. Ancona'nın liman bölgesinde demiryolunun kenannda gara doğru yürürken durduruldu. Polis, göçrnenlerin muhtemelen eski Yugoslavya'dan gelen bir geminin içindeki kamyona gizlendiklerini sanıyor. Geceyi emniyet müdürlüğüne ait bir merkezde geçiren kaçak göçmenler bugün sorgulanmaya başladı. Göçrnenlerin hang ülke ya da ülkelerden geldikleri hakkmda bilgi verilmedi. Kongo DC'de Ruanda askerleri • KEVŞASA (AA)- Kongo Demokratik Cumhunyeti Devle Başkanı Laurent Kabila'ya bağlı güçler ile Ruandalı askerler arasında devam eden çatışmalarda, 18 Ruanda askerinin öidüğü bildirildi. Devlet radyosu, başkent Kinşasa'nın 40 kilometre batısındaki Kasangulu'da meydana gelen çatışmalarda, Kongo nehrinden Kongo Cumhuriyeti'ne geçmeye çahşan 18 Ruanda askerinin öldürüldüğünü, 100 kadar askerin de kaçnğını duyurdu. Angola'da katMam • LUA.NDA (AA) - Angola'da son üç hafta içinde yapılan ikinci katliamda 150'den fazla kişinin öldürüldüğü bildirildi. Angola Devlet Radyosu haberinde katlıamın, başkent Luanda'run 400 kilometre doğusundaki Caombo kasabası yakınında cumartesi günü yapıldığını belirterek katliamdan Angola'run Tam Bağımsızlığı için Ulusal Birlik (UNÎTA) militanlannı sorumlu tuttu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle