24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 AĞUSTOS 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Uluslararası derecelendirme kuruluşundan Türkiye'ye, 'IMF'ye verdiğin sözü tut' mesajı S&P'den koşullu ııotFUAT KOZLUKLU VVASHEVGTON - Ülkelerin ulusla- rarası finans çevTeleriyle ilişkilerinin kadennı belırleyen kuruluşlardan biri olan Standard and Pour's (S&P), Türki- ye'nın kredi notunu 4 yıllık bir aradan sonra ılk kez yeniden düzenledi. 1994 Martı'nda 'BB' olan Türkiye nofunu, piyasada ciddi krizlere neden olan 5 Ni- san 1994 kararlannın ardından 'B sabh durumu'na düşüren uluslararası derece- lendirme şırketi, ekonominin bugünkü görûntûsünü 'pontiT olarak değerlen- dirdi. Standard and Pour's tarafindan be- lirlenen yenı not, ekonomı çevrelerinde, "işbaşındaki hükümetin yıl sonuna ka- dar enflasyonu yüzde 50'ye indirme he- dcfıne destek" dıye yorumlandı. Uluslararası finans derecelendirme kuruluşu Standard and Pour's, Türiri- ye'nin kredi notunu haziran ayında Ulus- lararası Para Fonu (IMF) ile yapılan an- laşmanın ardından alınan olumlu sin- yallernedeniyle 'pozhire çevirdi. Stan- dard and Pour's, Türkiye ekonomisi hak- kında 1994'ten bu yana verdiği ilk olum- lu karannı, IMF ile yapılan anlaşmada öngörülen hedeflere ve bu yönde atılmış adımlara bağladı. Türkiye içın hazırla- nanraporda,alınan erken seçim karan- na da değınilerek popülist politikalar uygulanmasının kaçınılmaz olacağı ve bu politikalann bazı sapmalan doğura- cağı da vurgulandı. Türkiye ekonomisi açısından yakın gelecektekı kuşkulara yer verilenraporda,"Bu tip politik bas- lalar,seçim periyodu içerisindegiiçlü bir kimliğe bürünmekte ve IMF'nin sun- rauş olduğu ve koşullannın sıkça tartt- şüdığı programa olan bağlılığı zedele- meye'kadar gftmektedir" görüşüne yer verildı. Kuruluş, koalısyon hükümetinin yakın dönem hedeflerini belirlerken açık ve şeffaf bir sistem belirlediğini, ancak buna karşın popülist politikalann haya- ta geçirilmesi yönündeki baskılan da engelleyemediğini bildirdi. Türkiye'nin kredi notunda olumlu sinyal diye nite- lendirilen Standard and Pour's'un rapo- runda ileriye yönelik hesaplar içeren mali gelişmenin seçimler öncesinde ger- çekleşmesi olasıhğınnı çok uzak bir ih- timal olduğu da vurgulandı. Türkiye'de siyasi ve ekonomik istik- rarsızhğın sürdüğü bildınlen raporda, bu durumun 1994 yılından beri enflas- yonun yüzde 80'lerin aJtına ınmemesi so- nucunu doğurduğu kaydedildı. Mesut Yümaz hükümetinin IMF yetkilılerine verdığı sözlere de deginılen raporda, "Eğer planlandığı gibi giderse Türki- ye'deenflasjon 1998 yılısonıında yüzde 50'ye düşecek, 1999 sonunda da yüzde 20'ye inecektir" denildi. Işçüerden Gökçek'e protestoANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - An- kara Büyükşehir Beledıyesı'nde toplu iş sözleşmesı görüşmelennde anlaşma sağ- lanamaması nedeniyle greve giden işçıler Halk Ekmek Fabrikası'nın ek tesislerinin açılış törenınde FP'li Belediye Başkanı Melih Gökçek'ı yuhalayarak tören alanı- nı terk ettiler. Gökçek, ışçi ücretlerinde yüzde 1.17 oranında artış önerdiğini, an- cak Hızmet-lş Sendikası'nın bunu kabul etmediğini savunurken, seçım yılında iş- çılerle karşı karşıya gelmeyi istemediğini söyledı. Halk Ekmek Fabrikasrrun ek tesisleri FP Genel Başkanı RecaiKutan, FP Grup Baş- kanvekılı Salih Kapusuz ile Ankara Büyük- şehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in katıldığı törenle hızmete açıldı. Belediye Başkanı Gökçek'in adının törene katılan- lar arasında okunmasıyla bırlıkte yaklaşık 400 kadar işçı yuhalayarak alandan aynl- dı Alkış ve ıslıklarla bir süre yürüyen grup, "Vur vur inlesin Gökçek dinlesin". "tşçiyiz. haklıyız. kazanacağız". "Anka- ra'nın başkanı işçi düşmanı" ve "Işçi bu- rada Meüh Gökçek nerede?" sloganlannı attı. Polısm müdahalede bulunmadıği gru- ba törende bulunanlardan bazılannm sal- dırmaya çahştığı ancak başanlı olamadı- ği gözlendı. Halkevleri yöneticüerine lyühapis ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hal- kevlen Derneğı yöneticileri, düzenledik- len konserde. "anlan stoganlarda ve yapı- lan konuşmalardaDerneklerYasası'na mu- balefet edildiğT gerekçesiyle 1 yıl hapis cezasına çarptınldılar. Mahkeme, derne- ğın Dıkmen şubesinin de kapatılmasına karar verdi. Ankara 10. Asliye Ceza Mah- kemesı'nde görülen davanvn dünkü dunış- masına. Halkevleri Derneği Dikmen Şu- besı Başkanı Şiikran Eken. Yönetım Ku- rulu üyesi HaBl Küreş ve avukatlan Cem Erkatkatıldı. Söz alan sanıklar, beraatla- nnı ıstedıler. Karan açıklayan yargıç Mustafa Danış- man, şube başkanı Şükran Eken ile Yöne- tim Kurulu üyeleri Halil Küreş, DemetTe- kin, Erkan Adıgüzei ve Fatma Ayteldn'in Dernekler Yasası'na muhalefet ettikleri gerekçesiyle 1 'eryıl hapis, 3 milyon 870'er bm lira ağır para cezalanna çarptınldığı- nı belirtti. Mahkeme. Halkevleri Dikmen Şubesi'nın kapatılmasma karar verirken sanıklann cezalan ertelendi. Karann hukuksal dayanaktan yoksun olduğunu savunan Halkevleri Genel Sek- reten Mustafa Coşar. "Baskılar, Halkev- cfleri banş, eşitlik ve özgürlük yohından döndüremeyecektir" şeklinde konuştu. 2000yılında tekli öğrenim tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Millı Efıtım Bakanı Hikmet Liuğbav, tek- li öğrenıme geçılebılmesı ve sınıf mevcut- lannın 30 kişiye inebilmesi için 190bin öğ- retmen ve 140 bin derslik açığının kapa- tılması gerektığını söyledı. Bakan Uluğ- bay. bunun da ancak 2000-2001 yılında gerçekleşebileceğıni bildirdi. Izmir'de gazetecılenn sorulannı yanıt- layan Milli Egıtım Bakanı Uluğbay, geçen yıl 12 bin 100 ek dershane yapıldığını, bu yıl yapılacaklarla 30 bin dershaneye ula- şılacagını bildirdi Dershane açığının 2000 yılında kapatılabileceğini kaydeden Hik- met Uluğbay. ancak yeterlı dershane ve öğrecneni bulunan okullarda tekli tedrisa- ta geçılebileceğmi söyledi. 8 Yıliık Temel Eğıtim Yasası'nın çıkma- sıyla fonlarda biriken paranın MEB hesa- bınageçmesınde "gedkme" olduğunu be- lirtea Lluğbay, bugüne kadar fonlardan MEB hesabına 80 trilyon lira aktanldığı- nı, bunun 71 trilyon lirasının 80 il ve 900 ılçede ınşaatı devam eden okullann ta- mamlaıanası ve 5 dersliği olan okullara ek 3 derslik daha yapılması içın harcandığı- nı söyledi. Fonlardan aktanlan paranın yüzde 65'ınin okullann yapirru ıçin har- canagnı. genye kalanmın ıse 31 Aralık taritae kadar harcanacağını kaydeden Ulufbay, 25 Agustos'ta 134 okulun mer- kezüen ıhalesının yapılacağım, yıl sonu- na kidarmerkezden ihale edıleceİcokul sa- yısraa 359'a ulaşacağını bildirdi. Kosova'ya yardım çağrısıGÜL ATMACA Kosova'dan Türkiye'ye göç eden çocuklan temsilen 15 çocuk, "Koso- va'da çocukJar ölmesin" toplantısıyla yardım kampanyası başlattılar. Koso- va Dayanışma Komitesi Başkaru Fah- ri Türkkan, "Aile reisi etinde silahı, ar- kasında çocuklan. önündeki düşman- lasmHşırkenkendisinisiptrediyür" dı- yerek kampanyaya öncelikle maddı yardım beklediklerini söyledi. Kosova Dayanışma Komitesi'nin başlattığı yardım kampanyası çerçe- ve sinde Çocuk Vakfı Kültürevi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Ko- mite Başkanı Fahri Türkkan, 38 der- negın bir araya gelmesiyle kurdukla- n 8 kışilik bir komite oluşturduklan- nı ve başta gıda, ilaç ve bannma mal- zemesi olmak üzere her türlü yardımı yapmayaçalişacaklannı belirtti "Ko- sova'da dağlarda yaşayan, evlerinden yurrtanndan uzaklaştınlan insanlann yiyeceği, ilacı, gryeceği ve bannacak yeri yok. Aile reisi elinde silahı, arka- smdaçocuklan, önündeki düşmanJa sa- vaşırken kendisini riperediyor" dı> en Türkkan, kampanyaya öncelikle mad- di yardım beklediklerini söyledı. Türk- kan. "Kosovanlar eylül aymdan sonra havalann soğumasıyla çadır, battani- ye ve yakacağa ihtiyaç duyacaklar" dedı. Türkiye'ye gelen Kosovalılara bir aylık vize verildiğini hatırlatan Türk- kan, bu sürenin uzatılması için bakan- lığa başvurduklannı kaydetti. Kırklareli'ndeki göçmen kampla- nnın tekrar açılması gerektığini belir- ten Türkkan, böylelikle buradaki in- sanlara sağlık ve eğitim hizmeti götü- rülebıleceğini ifade etti. Türkkan, u Kosova'dangetecekyara- hlarve Türkrye'de hastalanan Kosova- ldar için ayn hastaneye ihtiyaç var. Bu konuda lçişleri Bakanhğı'ndan söz al- Kosova'dan Türkiye'ye göç eden çocuklan temsilen 15 çocuk, "Kosova'daçocuklarölmesin" yardım kampanyası başlarti. dık" diye konuştu. lstanbul Çocuk Meclisi üyelerinin de katıldığı toplantıda söz alan Koso- va Türkiye Temsilcisi Enver Tali şun- lan söyledı: "Osmanta tmparatorluğu dönemin- de 97 bin kilomerre kare olan toprak- lardan bugün soykınmlar, katiiamla- nn ardından 28 bin kilometre kare kaldı elimizde. Sırplar kalanı da te- mizlemek istiyoriar. Kosova'nın ba- ğımsızlığını tanımamak için toprak bütünlüğünün bozulmamasını baha- ne göstenŞorlar. Hangi toprak bütün- lüğü? Sırbistan mı bozulmasm? Ben Sırbistan'ın egemenliği altında mı ya- şayacağırrT dedı. Talı, Kosova'nın bağımsızlığı ıçm Sırp güçlerine karşı mücadele veren Kosova Kurtuluş Ordusu'nu (UCK) "Sup zulmünün yaratöğmı" belirte- rek "Bu savaşı kazanacağız. Farurası ne olursa olsun. l manm Avrupa, in- sanlığı hatırlar da bu düğümü çözer" dıye konuştu. Toplantının mınık davet- lilen arasında yer alan ve Türkiye'ye 6 ay önce gelen Kosovalı Luhiyeta Osmanenin (9) "Kardeşlerim çokacı çektiler. Ben evime geri dönmek istiyo- rum.Okulumagitınekistiyorum" de- mesini göçmenler gözyaşlan içinde dmlediler. Toplantıya ev sahipliği ya- pan lstanbul Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin, dünyada her gün 35 bin, her yıl yaklaşık 12 milyon ço- cuğun öldüğünü belırterek Bosna'da 430'u çocuk olmak üzere 557 cesedin bulunduğu toplu mezann açilmasınuı ardından çocuklara yardım etmek için kollan sıvadıklannı söyledi. Kosova Dayanışma Komitesi'nin Kosova'ya yardım için açtığı banka he- sap numarası: Garantı Bankası Gü- neşli Şubesı. Hesap numarası: 6201- 139-0 İSTANBUL DGM^YE DÎLEKÇE VERİLDİ Dev-Sol davasının yenilenmesi istendi tstanbul Haber Senisi- Avrupa tnsan Haklan Mahkemesı'nın (AİHM) 9 Haziran'da aldığı "DGM'lerde adfl yarguama yapdmamaktadır" karannı gerekçe gösteren avukat Metin Narûı ve Behiç Aşa, FDiz Gencer ve arkadaşlannın yargılanarak ceza aldığı Dev-Sol davasının yenilenmesinı istedi. lstanbul 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesrne dılekçe veren Halkın Hukuk Bürosu avukatlanndan Narin ve Aşçı, Filiz Gencer ve 7 kişinin yargılandığı davada 3 Temmuz 1996'da karar verildiğini ve 27 Nisan 1998'de karann onandığını anımsattı. AİHM'nın 9 Haziran'daki karannda DGM'nin bağımsız ve tarafsız olmadığı, bu nedenle adil yargılama yapamayacaklan hüküm altına alındığı belirtilen açıklamada, Avrupa tnsan Haklan Sözleşmesi'nın adil yargılanmaya ilişkin hükümlerinin DGM'lerce ihlal edildiği vurgulandı. "CMUK 327/$. maddesi sonradan ortaya çıkan yeni olay lann varolması durumunda yargüamanın yenilenmesi gerektiği belirtilmektedir. Bu durumda müvekkilkrimizin usülüne uygun kurulmuş bir mahkemede, adil yargılanma ilkesi doğrultusunda, yeniden yargılanması gerekmektedir'' denılen dılekçede, AÎHM'nm karannın Türkiye açısından bağlayıcılığı bulunduğuna da dikkat çekildı. Nann ve Aşçı dılekçesinde, ınfazuı gen alınmasmın yanında müvekkıllerinın serbest bırakılmasını da istedi. CEZAEVİNDE YÎNE StLAHLAR KONUŞTU Polis vurmaktan sanık Deliktaş'a infaz girişimi AYKUT KÜÇÜKKAYA lstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü'nde görevli komiser yardımcısı Bora Banş Güter'in katıl zanlısı Nazmi Detiktaş, Metris Ceza ve Tutukevı'nde sılahla vurularak ağır yaralandı. Narkotik Şube Müdürlüğü'nde görevh polis memunı Güler'i, 2 Aralık 1997'de Bakırköy'de "uyuşnırucu" operasyonu sırasında silahla yaralayarak ölümüne neden olan Nazmı Delıktaş, dün akşam saat 16.00 sıralannda halen hapis yatüğı Metris Ceza ve Tutukevı'nde silahlı saldınya uğradı. C Blok'ta kalan Delıktaş'ın, A bloktakı zıyaret bölümüne gıttığı sırada 'D' Blok'ta kaldığı tespit edılen ikı hükümlü tarafindan yedı el ateş edilerek vurulduğu öğrenildi. Delıktaş lstanbul Üniversıtesı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldınlarak tedavı altına alındı. Hastane yetkılıleri, Delıktaş'ın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğunu bildirdi Delıktaş'ın avukaü Mehmet Oevedoğlu, Deliktaş'a iki hükümlünün yedı el ateş etn'ğini ve olaya lstanbul Cumhunyet Başsavcılığı'nın el koyduğunu beürtti. Deliktaş'ın eşı Esma Deliktaş ıse olayla ilgili herhangı bir açıklama yapmadı. Bu arada, Bayrampaşa Ceza ve Tutukevı'nde de 13 Temmuz 1998'de, Yeni Günaydın gazetesinin ortaklanndan Hasan Erkuş'un da aralannda bulunduğu ve 1 ton esrarla 190 kilo eroin tıcaretı yaptıklan gerekçesiyle yargılanan sanıklardan Erol Kabak, tstanbul DGM'de görülen duruşma sonrası adam öldürmek ve gasp suçundan hükümlü Metin Çekmez taraftndan vurularak öldürülmüştü. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Bip Uzıın Yüpüyüş... Sayın Nezihe Sanal üç çeyrek yüzyılhk bir cum- huriyet savaşçısı... Atatürk'ün eğitim ordusun- dan... ŞimdilerdeADD BursaŞubesi'nin başkanı. Mektubunda iki ilginç 'örnek olay' aktarıyor. Herkesin ve özellikle de cumhunyete sahıp çı- kanlann bilmesi ve üzerinde düşünmesı gereken iki olay. Geçen yıl kentin iki kenar semtinde yaz okulu açmak istemişler. 22 öğretmen gönüllü olmuş. Ya- zın boş olan okullarda kendilenne sadece üç ders- lik temin edilmesi için valiliğe başvurmuşlar. Koca Bursa'da bu olanağın bulunamadığı bil- dirilmiş kendilerine... "Ve yaz boyu çocuklanmız üzerinde etkili olma olanağı, resmi ellerie, yalnız- ca Kuran kurslanna bırakılmış!" Bu kez bir öğrenci yurdu kurmak için kollan sı- vamışlar. Hiç değilse biravuç öğrenciyi dinci yurt- lanndan kurtarabılmek ıçin. Bağışların hızlanma- sı için de bir hesap numarası ilan etmişler. Savcılık "usulsüz para toplamak"Xan dava aç- mış. Ama yargiç, derneği aklamış ve paraları ser- best bırakrnış. Buraya kadar iyi. Ama birden ne olmuş biliyor musunuz? Valilik, karann bozulması içın resmen başvurmuş! Sayın Sanal ve arkadaşlannın savaşımı sürüyor. Inançla, gerilemeden, umutsuzluğa kapılmadan. Devletin valilerine, kaymakamlarına, bilmem ne- lerine karşın sürüyor! Tıpkı Atatürk'ün 'Bursa Nutku'nda söylediği gı- bi... • • • "Demirel'in Isparta'sı" ile ilgili yazdıklarım bir- çok kişiye esin kaynağı olmuş. Aslında "Demi- rel'in Türkiye'si" deyışinin daha doğru olduğunu savunmak için sarılmışlar kaleme. Konya'dan yollanmış olan bir mektupta ilginç bil- giler var. Konya'ya çağdaş, cumhuriyetin temel ilkeleri- ne sahip çıkan bir milli eğitim müdürü atanmış. O da açıktan 'irtica'ya destek çıkan ve yolsuzluklar yapan birkaç okul müdürünü görevden almış. Sen misin bunu yapan? 'Şimdi iki bakanlık müfettişi bu ilimızde harıl ha- nl çalışıyormuş. Suçlananlan aklamak ve de on- lann üstüne gideni cezalandırmak için... Tıpkı Is- parta örneğindeki gibi! llkokul öğrencilerini namaz kılmaya zorlayan- lar... öğrencilere "ADD'den uzak durun, PKK ör- gütünden daha tehlikelıdir" diyenler... 8 yıllık zo- runlu temel eğıtıme açıktan karşı çıkanlar... Dın der- si kitabtnın başındaki Atatürk resmini yırtanlar... Ata- türk'e, cumhuriyete, orduya saldıran bir dergiyi okullarda dağıtanlar... Onlann hepsi suçsuz (!)• Ama onlann üzenne gı- denler suçlu (!). • • • Milli Eğitim Bakanı Sayın Uluğbay çağdaş bir insan. Cumhuriyetin temel değerlerine inandığına kuşku yok. Ama REFAHYOL döneminin müsteşarı gene koltuğunda oturuyor. Aynı dönemdeki birçok üst düzey bürokrat daha da önemli görevlere geldı. örneğin personel atama müdür yardımcısı, genel müdür yapıldı. Atama daire başkan yardımcısı, genel müdür yardımcısı oldu. Sonuç? Bakan gibi düşünenler eziliyor. Bakanın karşı olduğu çizgiyi savunanlar kollanıyor. Bir süre önce 'kaymakamlar kararnamesi' çık- tığında sevinç çığlıklan yükselmişti; "Irticacı kay- makamlann hiç değilse bir bölümü görevden alı- nıyor" diye... Sonunda anlaşıldı ki görevden alın- ma değil sadece yer değiştirme söz konusu. Herhalde irtica tohumlan biraz da başka tarla- lara serpilsin diye! • • • Başbakan Mesut Yıknaz, askeriere güvence ver- miş: - Irticayı siz bana bırakın! lçişleri Bakanı, Sayın Yılmaz'ın partisındendı. Milli Eğitim Bakanı ise Sayın Ecevit'in partisinden... ve işte 'manzara-i umumiye'l.. Anlaşılıyor kı, karanlık güçlerle savaşım sadece ona buna bırakılamayacak kadar cıddı bir ış ADD'lerin, ÇYDD'lerin uzun yürüyüşü sürmek zorunda. Nedemiş Atatürk, Bursa'da bir avuç gerici sesini yükseltince: "Bu memleketin polisi, savcısı, yargıcı var... demeyeceksin!" Özellikle de "Nasıl olsa bu memleketin baş- bakanı, bakanı, valisi, kaymakamı, müfettişi, falanı filanı var" demeyeceksin!.. Yürüyeceksin!.. Yolun çok uzun ve çok zahmetli olduğunu bılerek! Ve de yolun sonunun kesinkes aydınlık olduğuna inanarak! • • • Fikret Bila'ya hoş geldin!... Gazeteler mutsuz haberlerle dolu. Onca mutsuz- luğun içinde sevgili Fikret Bila'nın yeniden yazıla- nna başlaması büyük bir mutluluk oldu. Aalar paylaşıldıkça azalırken, sevinçler payla- şıldıkça artıyor. Ne güzel! n l r l l i l n r Ver: Eminönö Vapur tskelesi. Saat: 03.00. ts- O i a U t a r tan^geçeninün^rtcjsessiziiğineteslimolurç ken vapur iskelesinin kaldınmlannda "sokak çocuklan'' birbirine yastık olmuş y aüyor. Arkalann- dan yerde iki kişinin yarüğını sanıyorsunuz. Ancak çocuklann önüne geçince kaldınmın soğuk taş- lannda birbirine sokulmuş üç kişi olduğunu anhyorsunuz. Büyük olanı küçüğüne yorgan olmuş. Hava sıcak olmasına sıcak, ancak sokak çocuklarîmn hali içler acısı. \e ajaklannıız istemezcesine çocuklann yanından uzaklaşıyoruz. (Fotoğraf: AYKUT KÜÇÜKKAYA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle