Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AĞUSTOS 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
tsrailli ünlü orkestra şefi Zubin Mehta, İtalya turnesinde üç ayn festivale konuk oldu
4
Notalanm banşa eşlik edecek'Külriir Servisi - Ünlü orkestra
şefi Zubin Mehta, turne nedeniy-
le geçen hafta Italya'ya konuk ol-
du. Mehta"nın Italya'da bulun-
maktan duyduğu mutluluk, 25
yıldır yönettığı Tel Aviv Filar-
moni Orkestrası'na da noımalin
üzerinde bır enerjı biçımınde
yansıdı.
Aşagıda sizlere Italyan La
Stampa gazetesinin Mehta ile
yaptığı söyleşiden kesitler sunu-
yoruz.
- ftalya'da olmaktan mutluluk
duydugunuzu görüyoruz...
Benim için İtalya bır müzik
ülkesi. Yaşamsal bir ilham peri-
si var burada. Sözgelımı Israil,
oluşmakta olan bir volkan. sürek-
li gelişmekte olan bir toprak par-
çası ve bana ihtıvacı var. Oysa kı
italya benım bulunmaya. beslen-
meye ihtiyaç duydugum bıryer.
Buraya geldiğim zaman ruhu-
mun dolup taştığını hıssediyo-
rum. Gördüğüm. dinlediğim, hat-
ta yediğim şeylerle bile dolduru-
yorum ruhumu. Eylülde ve
1999'un ilk ayında yeniden ge-
lecegım. EylüldeayrıcaPekin'de
Turandofuyöneteceğım. Biran-
lamda İtalya"da kültür elçiliğinı
yaptığımdasöylenebiliraslında.
Bu durumdan da gayet memnu-
num.
- İtalya turneniz üç duraktan
oluşuyordu...
Evet. üç ayn festı\ale konuk ol-
duk. Sıena'da Mahler. Taormi-
na'da ve Ravello'da BeethoveıTın
7 ve 8 numaralı senfonilenni çal-
dık. Üç büyülü yer kısacası. .
- Neden Beethoven ağıruklıy-
dı program?
Çünkü tsrail'de gerçekleştir-
diğimiz bir uygulama var. Bir
sanatçının tüm senfonilenni ay-
nı seri içerisinde sunmaya çalı-
şıyoruz dinleyicıye. Bu hıç de
kolay degil tabii. Yeterince iyi
olabilmekiçin Beethoven'ıntüm
yaşamının. tüm yapıtlannın ge-
nel panoramasını ka\ramamızı
sağlayacak aynntılı bır çalışma
süreci geçirdik. Hem orkestra
hem de halk için egitici bir ha-
reket oldu bu. Siena'da Mahler
çalmayı yeğledim; çünkü onun
müziğinde Haydn'dan günümü-
ze dek ulaşan bir evrim ve armo-
ni duygusu var.
-Siena'nınsizin için özel bir an-
lamı mı var?
Daha da ötesi... Yirmili yaşla-
nmdayken Chigiana Akademi-
si'nde eğitim gördüm. 1956 ve
57 yıllannda o özel ve konsant-
re atmosferde geçirdiğim herda-
kikayı hatırlıyorum. CarloZecc-
hi,Segovia, Na\t
arra'nın rehber-
liğinde Claudio Abbado ve Da-
nkl Bahremboün'le birlikte ça-
lışıyorduk. Çok önemli ve bü-
yülüyıllardı. 196 l'de önemli bir
şefin yerini doldurmak üzere ts-
rail'e çağnldım ve geri döndüm.
- Böyie rafine bir deneyimin
ardından o çalkantılı ortanıa
uyum sağlamakta güçlük çekti-
niznti?
Israil benım için Doğu demek-
ti. En azından ağaçlann ve çiçek
kokulannın kokusunu duyabili-
yordum yeniden.
- Birlikte çahştığınız müzisyen-
lerin çoğu Rus \a da Polonyalıv-
dı sanınm...
Onlarbirer Israilliydi... tçlerin-
de de çok özel bir müzik duygu-
su taşıyorlardı. Hepsi heyecan
ve tutku doluydu. Avnıpa kültü-
rünü yansıtıyorlardı.
- Böyle zorbir dönemde bile İs-
rail'e olan aşkmızı >itirmediği-
nizi görüyorunu.
Biliyorum ki biz direnirsek,
bir gün ülkemizin topraklarını
lslami terörden kurtaracağız. Ba-
nş güneşi geç de olsa Israil se-
malannda yükselecek ve benim
müziğimin notalan da bu banş
rüzgânna eşlik edecekler.
ner
Birkan 'ın
'1996 Onur
Ödülü Altın
Madalya
Sahibi idil
Biret'e
Armağan'
başlıklı kitabı
1950*1}yıllann
izlenimlerinin
yanı sıra ünlü
piyanistin
çeşitli
açıklamalannı
da içeren
değerli bir İdil
Biret belgeseli
ortaya
koyuyor.
Proî. Koral Çalgan'n Bırsa'da konservatuvar kurma çahsmafan
Dokunduğu yerden
müzik fişkırır
Güzel bir kitap ve
düşündürdükleriÖNDER KÜTAmALI
İZMİR - Masamın üzerinde de-
ğerli bir kitap var: ayiardır kendı-
smden söz etmem için beklemek-
tedir. Sevgili t nerBirkan'm "1996
Onur Ödülü Ahuı Madalya Sahibi
İdil Biret'e Armağan" başlıklı ki-
tabı, "Sevda-Cenap And Müzik
VakfTnın ya\ ımlanndan, "Onur
Ödülü Alön Madalya Sahipteri" dı-
zisı içinde çıktı.
Yapıt, "İdil Efsanesinin Başlan-
jpcı" olarak 1950'li yıllann izle-
nimlerini. Birefin çeşitli açıklama-
laruu, özellikle de Cbopin ile ilgi-
lı görüşlerini, ıç ve dış basında ya-
yımlanan açıklamalarla eleştirile-
rintümünü içermektedir. Aynca bir
diskografı, bir de ek var. Böylece
ortaya değerli bir İdil Biret belge-
seli çıkıyor.
Yazann. büyük sanatçımızla Ha-
ziran-Ağustos 1997 tarihlerinde
yaptığı ikı konuşma, ilginç ve ay-
dınlatıcıdır. Hem bunlardanhemde
öbür belgelerden, Biret'in geçirdi-
ğı gelişim aşamalannı adıpı adım iz-
leyebiliyoruz.
19401ı yıllarda, beş yaşınday-
ken rahatça piyano çalan, işitriği
her parçayı kolayca öğrenen olağa-
nüstü yeteneklı küçük bır kız var-
dır. Nota okumayı ve müzik kuram-
lannı daha sonra öğrenir. Dünya
büyüklerinden aldığı eğitim, kendi-
sini zaman içinde çok değerli birdin-
leti piyanisti yapar. Yıllann akışıy-
la bu büyük piyanist olgunlaşır, bil-
getnr sanatçıya dönüşür: tükenme-
yen bir güçle büyük bestecilerin
tüm yapıtlannı içeren albümler dol-
durur, gençlere piyano ögretir, dün-
yanın yanında güzel Anadolumuza
da sanatmı sunarve müzik konusun-
da değerli şeyler söyler. Örneğin
konçerto çalan solocunun orkest-
raya eşlik eden sanatçı olduğu yo-
lundakı görüşü, senfoni orkestrala-
nmızın dinletilerini. solocuya ağır-
lık vererek izleyen gençlere iyi bir
derstir.
Şu \ar kı kitapta, "Önsöz" ile Bi-
ret'e yöneltilen sorular dıştnda sa-
dece belgeler konuşmaktadır. Sa-
natçımızın öyküsünü biraz da Bir-
kan'm kıvrak kaleminden okumak
isterdim. Umanm günün birinde bu
da olur.
Kitabm başında, TBMMnin 7
Temmuz 1948 tarihinde yaptığı 84.
birleşim, 3. oturumunda görüşülen
"Yabancı Memleketlere Gönderi-
leceköğrencfler Hakkmda 1416Sa-
>ih Kanuna EkKanun Tasansı'n
nın
zabıtlan yer alıyor. Bilindıgi gibi
bu yasa, sonralan "İdil Biret-Suna
Kan Kanunu" oiarak anılmıştır.
Dönemın sayın milletv ekillerinden
biri şöyle diyor:
"~ Burada, Numune Hastane-
si'nde dört tane insan bir yatakta
yatarken beşyaşındaki İdil Hanun'ı
Amerika'va göndereceğiz. Ne öfre-
necekAmerika'da? Pi>"ano. Ne ola-
cakmış. deha imiş efendim. deha
imiş. Ben acım yahu. bana piyano
lazun mı? İdil. onun yanında Su-
na'yı Amerika'ya gönderivoruz,
ama tuhaf iş bu >ahu. Oradân bet-
ki bir de enişte gedrecektir."
Aradan ellı yıl geçti ve müzik ta-
nhımıze altın satırlann yazıldığını
gördük. îdil Biret ile Suna Kan, or-
taya koyduklan sanatla, dünyaya
karşı yüzümüzü ak ettiler, ama yu-
kandaki düzeysiz konuşmanın yan-
sıtüğı görüş pekişti; sanatçılanmız-
la sanat kurıfmlanmızı olumsuz
yönde etkiledi.
E\TenseI müziğin karşısma diki-
len böyle bir anlayış, müzikle ilgi-
li sorunlanmızın birikmesine yol
açmaktadır. Eskiyen yasaların de-
ğiştirilememesi. kadro tıkamklığı
ve yurdun çeşitli köşelerinde hızla
hizmete sokulması gereken yeni sa-
nat kurumlannın açılmasmdakı ge-
cikmeler, bunlann başında gelir.
Son yıllarda sorunlanmıza bir
yenisi daha eklenmiş bulunuyor.
Bilindıgi gibi senfoni orkestraları-
mızla opera- bale kunımlanmızın
bir görevi de ülkemizi dünyaya ta-
nıtmaktır. Fırsat çıktıkça dış ülke-
lere sanat gezileri yapüır. Yunus
Emre Oratoryosu'nun Pans seslen-
dirmesinden başlayarak bu tür ge-
zilerin birçoğuna ödenek yokluğu
gerekçesiyle izin verilmemektedir.
Son ömek, IZDSO'nun temmuz
ayında yapmayt planladığı Kana-
da-ABD gezisidir. Orkestramızın.
söz konusu gezi sırasında bir din-
letiyle katılacağı Brüksel FesTivali'ne
ise izin verilmiştir. Cumhuri>et bu
başanlı dınletiyle ilgili haberleri
yayımladığında, Türk'ün güzel sa-
natlan olan sevgisine ve ondaki
yükselişine bir kez daha gönülden
inandık.
Açık konuşalım: Türkiye'nin dün-
yaya söyleyebileceği en doğru söz
sanat. özellikle de müzik alanında-
dır. Bunun dı^ındaki dallarda ev-
rensel uygarlığa verebilecek fazla
birşeyimiz yoktur. Müzikteki avan-
tajımız, bestelemeyle birlikte yo-
rumun da yaratıcılığın kapsamına
girmesidir. Eğer Cumhuriyet'in 75.
yılı nedeniyle basında yayımlan-
makta olan bir projeksiyonda söy-
lendiği gibi 2023 yıhnda Şanlıurfa
konservatuvanndan yüzlerce sanat-
çı mezun olacaksa, müzikte yaşa-
dığımız durgunluktan kurtulmanm
ve büyük atılımlar yapmanm yolu-
nu ivedilikle bulmahyız.
AHMETSAY
A.\KARA-Bunca ahlaksızlıgın, yolsuzluğun
' r
"Tt4rgczffiğı bir tâplfoas'fenld Mç oa$ka derı
yokmuş gibi, senfoni orkestralannın açılması-
nı ıstemek komık mi kaçıyor? Neyın komık ve
neyin dramatik olduğunu ayırt etmek için şunu
söyleyelım: Çırkm işlere karşı biz güzel işlen
savunuyoruz. Dönüp dolaşıp yine Bursa'da bir
devlet senfoni orkestrasınm kurulması konusu-
na gelmemizin nedenı budur.
Böige orkestrası
Bursa Senfonı'nin kışiliğinde orkestralan-
mtzın ıki temel sorunu vardır; şimdi onlara de-
ğınmek ıstıyorum. Anımsattığı için Hikmet
Şimşeköğretmenimize teşekkür ediyorum.
Biz bu kurumu bir "bÖlge orkestrası" olarak
tasarlıvoruz. Bursa Senfoni sadece bu kentin de-
ğil, "bölgenin" orkestrası olmahdır. Sözgelışi,
Yalova'nm, Balıkesir'in. Gemlik'in. Erdek"in.
Mudanya'nm, Çanakkale'nin... Böylece konser
etkinlikleri vaygınlaştınlacak, orkestranın veri-
mi yükselecek, temel işle\ ı yaşama geçirile-
cektir. Bir müzik kurumunun temel görevi "halk-
la bütünleşmek" değil midir? Bunu gerçekleş-
tirecek olan orkestra da devingen olmahdır.
Adından da bellı olduğu üzere. "Çukurova
DevietSeıuonTnın bu dev ıngen özellığı taşıma-
sı beklenıyordu. Adana'daki bu orkestramız,
kendi ılindekı ılçelere. Antakya. Kahramanma-
raş, Gaziantep gıbı komşu ıllere neden gıtme-
sın? Etkinlıklerinı neden taşımasın?
Cumhurbaşkanhğı Senfoni, Istanbul ve îz-
mır'deki "devlet senfoni" orkestralan, bölge or-
kestrası niteliğinde değildır. Oysa unutmaya-
lım. Cumhurbaşkanhğı Senfoni. eskiden "yur-
tiçi turneler" yapardı.
Bursa Senfonı've dönelim... Yerel olanaklar-
la kurulmuş olan ve bır yıl içinde başanlı bir top-
luluk olduğunu kanıtlayan bu orkestramızın ku-
ruculan da "böJge orkestrası" özelliğini benim-
semişlerdir.
lkıncı nokta. "kanlııncıluVtır. Bölge orkest-
rası. yörenın öteki kentlerince de desteklenme-
lidir. Diyelim ki Bursa Senfoni'nin, Yalova. Ba-
Iıkesir ve öteki kentlerde sunacağı konserlerin
getıreceğı ulaşım. konaklama ve benzeri gıder-
ler; bu yerleşim binmleri tarafından karşılanma-
lı, katılımcı yaklaşım esas ahnmalıdır.
"Bötge orkestrası'' niteliğj, müzik etkınjikle-
rinin yaygıniaşması açfsından devlete yük ğe*
tirmeyecektir. Yaygınlaşma sorunu, kabuğundan
çıkmayan orkestralara bırakılırsa belki 30-40 or-
kestranın kurulması gerekecektir. Oysa ülke-
mizin yedi bölgesinde kurulacak devingen mü-
zik birimleriyle bu sorun çözümlenebilir. Uy-
gar ülkelerdeki uygulama bu yöndedir. Klasik
müzikte 1945 yılı sonrasında anlmı yapmaya baş-
layan Japonya ve Kore'de orkestralar, neredey-
se "gezgin" diyebileceğimiz özelliktedir. Tür-
kiye'de ise devingen anlayıştan yola çıkan mü-
zik kurumlannı mumla anyoruz. Mersin Dev-
let Opera ve Balesi. bu konuda olumlu adımlar
atıyor: Sıkça >Tartîçi turneler yapan bu kurum,
geçen yıl Gümüşhane'nin ilçelerine bile gitti.
Dokunsa gûl bher
Uludag Üniversitesi Devlet Konservatuva-
n'nın 1998-99 öğretim yıhnda açılması bekle-
niyor. Bursa'da sanat ve müzik tutkunu, yapıcı,
yaratıcı iki aydınımız var: Rektör Prof. Dr. Ay-
han Kızıl ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan
Oğul. Bursa Senfoni'nin kurulmasına da Büyük-
şehir Belediye Başkanı Erdem Saker'le birlik-
te bu ıki aydınımız öncülük etmışlerdir.
Bursa Senfoni "nin bölge orkestrası özelliğin-
de bir "devlet senfonTye dönüşmesi şimdi şart
olmuştur. Çünkü konservatuvarda öğretim ele-
manı olarak görev alan çalgı sanatçılarına aynı
zamanda orkestrada çalışma olanağı tanınacak-
tır. Bu formülün "mucidi'' değerli viyola solis-
timiz ve orkestra şefı Prof. Dr. KoralÇalgan'dır
Ankara Konservatuvan'ndaki görevinin yanı
sıra Çalgan, Eskişehir"dekı Anadolu Üniversi-
tesi Devlet Konservatuvan'nın kuruculan ara-
sında yer almış, bu başanh konservatuvarda
genç öğretim elemanlanndan oluşan "Anado-
lu Oda Orkestrası"nı kurmuştur. Çalgan şımdı
de L'ludağ Üniversitesi 'nde konservatuvar kur-
mak üzere danışmanlık yapmaktadır. Onun eli-
ni attığı yerden müzik fişkınr.
Dernek başkanının kendi derneğini soyduğu
bir ülke hâlâ ayakta durabiliyorsa üç konserva-
tuvara birden hızır gibi yetişen Çalgan'lann sa-
yesindedir.
Kodo, Rivepside Tennace'de halka açık bir konser verecek
Japon davulları Ingiltere 'de
Kültür Senisi-5. Uluslara-
rası Caz Festivali'ne katılan
Japon davullan topluluğu Ko-
do. bu akşam Ingiltere'deki
Festivaİ Hall'da konuk sanatçı
perküsyonist E\«l>n Glennie
ile birlikte müziksev erlerle bu-
luşacak. Topluluk. cumartesi ve
pazar günü de Riverside Ter-
race'de halka açık btr konser ve-
recek.
Kodo'nun Japon kültürün-
den kaynaklanan özellikleri ikı
anlam taşıyor: Öncelikle 'kalp
vuruşlan' anlamına geliyor
sözcük. Kodo"nun çaldığı ta-
iko dav ulundan çıkan sesin ana
rahmindekı çocuğun duyduğu
kalp atışını andırdığına ınanı-
lıyor. Sözcük aynca 'davnhın
çocuklan' anlamına geliyor.
Bundan da Kodo'nun arzusu-
nun, davulu bir çocuğun kalbi
gibi basıtçe çalmak olduğu an-
laşılıyor. tnsanlann birarada,
uyum içinde yaşamasının yol-
lannı arayan Kodo üyeleri, do-
ğayla bütünleşme yoluna gir-
diklen üç yıllık eğitim süreç-
lerinin ardından 'Tek-Dünya
Turu'dedikleri turnelerine çı-
kıyorlar.
Turnelenn amacı isedünya-
nın her köşesindeki dınleyıcı-
lere ortak bırtakım değerlere sa-
hip olduklannın aynmına var-
malan konusundayardımcı ol-
mak.
Topluluk, repertuvannı be-
lirlerken sadece eski Japon mü-
ziği ve tiyatrosunu değil aynı
zamanda Türk, Ç in, Yunan mü-
ziklerini de ırdeleyerek hepsı-
ni bir arada harmanhyor.
Arif Damap'dan Seçme Şifrler
• Kültür Servisi - Arif
Damar'dan Seçme Şiirler,
Adam Yayınlan'ndan çıktı.
Kitapta, Damar'ın
şiirlerinin yanı sıra şiir
üzerine düşünceleri,
yaşamı, yapıtlanyla ilgili
bilgiler de bulunuyor.
Şiirlerindeki titiz işçiliğiyle
toplumcu şairler arasında
kendine özel bir yer
edinmiş olan sanatçının, şıir dışında öykü ve roman
dalında da eserleri bulunuyor.
Uluslararası heykel sempozyumu
• Kültür Servisi- Safa/Genius sanat etkinliklen
çerçevesinde Çeşme'de düzenlenen heykel
sempozyumunun ikincisi 17 Ağustos'ta başlıyor.
Çeşme Belediyesi'nin de desteğiyle
gerçekleştirilecek 'Dalga' konulu sempozyumda,
mermerden yapılmış heykeller sergilenecek. Çeşme
Cumhuriyet Meydanı'nda Grup Mare'nin müzik
dınletisi eşliğinde saat 19.00'da başlayacak
sempozyuma Banke (Danimarka). Gültekin
(Avusturya), Kalkoma (Finlandiya), Kuutma
(Estonya), Jorgensen (Danimarka), F. Moriguchı
(Japonya), M.Moriguchi (Japonya), Pıttmann
(Macaristan), Pirselimoğlu (Türkiye), Ryhanen'in
(FinJandiya) yapıtlan sergilenecek ve satışa
sunulacaktır. Aynntılı bilgi için 522 821 71 63'ten
Sinan Gültekin aranabilir.
Schnlttke, toprağa verildi
• Kültür Servisi - 63 yaşında hayata veda eden Alfred
Schnittke, Moskova'daki Novodevichy mezarlığında
toprağa venldi. Geçen hafta Almanya'da yaşamını
yıtiren Schnittke, çağdaş Rus bestecileri arasında
önemli bir yere sahipti. Bestecinin cenaze törenine
Rusya Başbakanı Sergei Kiriyenko, Kültür Bakanı
Natalia Dementeva da katıldı. Boris Yeltsin ise
bestecinin ölümü üzerine duyduğu üzüntüyü dile
getiren bir mesaj gönderdi. Yazar Viktor Erofeyev
yaptığı konuşmada "O zamanımızın Mozart'ıydı.
Farklıydı"dedi. Bestecinin son yapıtı "Faust',1995
yıhnda Hamburg Operası tarafından sahnelenmıştı.
Hr** * t
iBilişim '98 açılış konseri
• Kültür Servisi - TUYAP Fuar ve Kongre
Sarayı'nda Bilişim '98 ve lletişim Teknolojileri
Fuan açılış konseri 2 Eylül'de yapılacak. Salon 1 "de
saat 20.30'da gerçekleştirilecek konserde
'Asıa Minor' sahne alacak. 1990 yıhnda Kamil
Erdem tarafından kurulan Asia Minor. - *
-geleneksel raifcgirhjzın kendine Qzgü-rittnıik^%
melodik özelliklerini, yapısına aykın
düşmeyen bir çokseslilikle ve caz disiplini içinde
işleyerek çagdaş müzik örnekleri sunacak. Likom
Grup'un katicılanyla gerçekleştirilecek Bilişim '98
açılış konserine, sanatseverler ücretsiz
katılabilecekler.
Akengtn'ln Makedonca şiir kitabı
• Kültür Servisi - Yahya Akengın'in şiırlennden
seçmelerle oluşan, Makedoncaya çevinsi Esat
Bayram tarafından yapılan, 'Vo Lubovta tma
Beriket-Aşkta Bereket Var' adlı kitap,
Makedon TM yayınlan arasında çıktı.
Redaktörlüğünü Makedon şair ve yazar tlhami
Emin'in üstlendiği eserin tanıtımı 24-25 Ağustos'ta
Tetova kentinde toplanacak Dünya Çevirmenler
Birliği toplantısında yapılacak. Şair Yahya Akengın,
şeref konuğu olarak davet edildiği Dünya
Çevirmenler Birliği toplantısı öncesinde, özel
olarak çağnldığı 35. Uluslararası Struga Şiir
Akşamİan'na da katılacak.
Füsun Ankan'dan ebru sergisi
• Kültür Servisi - Füsun
Ankan,buyıl 100.
kuruluş yıldönümünü
kutlayan, Almanya'nın
Lehrte kenti kutlama
kapsamında China
Galerie'de ebru sergisi
açtı. Açılışı Lehrte
Belediye Başkanı Helmut
Schmezko ve Hannover
Türk Başkonsolosu
Mehmet Emre tarafından
yapılan sergi, 30 Eylül'e
kadar sürecek. Sadece
kâğıt üzerine eserleri
sergileyen galeri, Türk geleneksel kâğıt sanatı olan
ebruyu tanıtacak.
Edinburgh Fringe Festivali başladı
• Kültür Servisi - Edinburgh Fringe Festivali,
pazar günü başladı. Bu yıl 52. gerçekleştırilen
Fringe Festivali'nde tiyatrodan. operaya, baleye
kadar çeşitli disiplinlerde gösteriler ızlemek
mümkün. 10 binin üzerinde sanatçının katılacağı
Fringe Festivali'nde 150'nin üzennde gösteri
sahnelenecek. Festivali 250 bin kişinin izlemesi
bekleniyor.
Lennon'ın ölümünden önce Chapman
adına Imzaladıği albüm satıhyor
• Kültür Servisi - John Lennon'un ölümünden
önce kendisini öldüren Mark David Chapman
adına ımzaladığı albüm, açık arttırmayla satışa
sunuluyor. Double Fantasy adlı albümün 1.8
milyon dolarak alıcı bulması bekleniyor. Mark
David Chapman, 1980 yıhnda Lennon'u
öldürmüştü. Yapılan açıklamada şu anda
hapishanede bulunan Chapman'ın albümün
satışından elde edilecek parayı silah kontrolünü
desteklemek için harcayacağı belirtildi.
BUGUN
• NÂZIM KÜLTÜREVt'nde saat 17.00"de.
yönetmenliğıni Michael Radford'un yaptığı
'Fostacf adlı film göstenlecek.
• ENKA'da saat 21.15'te Leyla Tekül Shovv
'Miizikal Sohbet' izlenebilir.
• İFSAK'ta Doğa grubu etkinliği, fotoğraf okuma
ve değerlendirme çerçevesinde saat 19.30'da
'Çiçekler ve Ağaçiar' konulu etkinlik düzenleniyor.