Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 AĞUSTOS 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Partisini yaşatma mücadelesi veren DTP lideri Cindoruk, yasaklı liderle görüştü
Erbakanla gizli buhışma
CHP-li Atalay'dan
irtica eleştinsi
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)-CHP Genel
Saymaıu Ismet Atalay,
hükümetin irtica ile
mücadelede bir arpa boyu
yol gitrnediğinı söşledi.
Atalay, kamuoyunda
irticanın 1997'ye göre daha
da yükselişe geçtigi
tartışmalannın
yogunlaştig ına dikkat
çekerek. seçime yönelik
kaygılar nedeniyle Ulaştırma
Bakanlığı'na yapılan
tarikatçn atamanm da bu
tartışmalan güçlendirdiğini
kaydetti. Basın toplantısında.
55. hûkümetin irtica
tehlikesini ortadan
kaldırnnak amac\yla
kurulduğunu, CHP'nin de bu
nedenle güvenoyu desteği
verdiğini belirten Atalay,
hükümeti seçim hesapları
yûzûnden anayasa ve
yasalara aykın davTanmakla
suçladı.
Erbakan DGM'ye
mazeret bildirdi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - RP Genel Başkam
iken 1994 yılında Bingöl'de
yaptığı bir konuşmada
"halkı sınıf, ırk. din, mezhep
veya bölge farklılığı
gözeterek kin ve düşmanlığa
açıkça tahrik ettiği"
gerekçesiyle hakkında
Diyarbakır DGM'de 1 yıldan
3 yıla kadar hapis istemiyle
dava açılan Necmettin
Erbakan, talimatla ifade
vermesi için çağnldığı
mahkemeye, tatilde olması
nedeniyle avukatı
aracılığıyla mazeret
dilekçesi gönderdi.
Şeker bağımsn
kalacak
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sahtecilik vaparak
kısa dönem askerlik yaptığı
belirlenen ve kendisine sahip
çıkmadığı için partisi
DYP'den istifa edeceğini
açıklayan Bilecik
milletvekili Bahattin Şeker'i
"buhalıyle"ANAPda
kabul etmiyor. Şeker ise
şimdilik bağımsız kalacağını
ve milletvekili seçimlerine
.Çağyaşızol^k
katılabiıecegini söyledi.. ^ ı,
Özbek ve Küçük
teriietti
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Kapatılan RP'nin
Genel Başkanı Necmettin
Erbakan'ı, başbakanlık
döneminde ailesiyle birlikte
özel uçakla hacca gittigi için
sert dille eleştiren Jandarma
Tuğgeneral Osman Özbek
Ankara'ya, Susurluk
skandalına adı kanşan
Tuğgeneral Veli Küçük de
Çanakkale'ye atandı.
Aktaş'a brifing
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Jandarma Genel
Komutanlığı'nın. lçişleri
Bakanı Kutlu Aktaş'a bugün
ya da yann brifing vereceği
bildirildi. Başbakan Mesut
Yılmaz ile birlikte sel
felaketi nedeniyle Trabzon'a
giden Aktaş'a. önceki gün
Emniyet Genel Müdürü
Necati Bilican tarafından,
emniyetin çalışmalan ve
genel asayiş durumu ile ilgili
aynntılı bir brifing
verilmişti. Aktaş'ın.
Jandarma Genel
Komutanlığı'ndan sonra
kendi bakanlığma bağlı
genel müdür ve daire
başkanlanndan da ayn ayn
brifing alacağı ögrenildi.
AYŞE SAYIN
ANKARA- Ulaştırma Bakan-
lığı'na RP kökenli "Süleymancr
Arif Ahmet Denizolgun'u getiren
DTP Genel Başkanı Hüsamettin
Cindoruk'un, eski RP'nin yasak-
lı genel başkanı Necmettiıı Erba-
kan'ı gızlice ziyaret ederek, "iş-
birüğT için nabız yokladığı öğre-
nifdi. Erbakan'ın ise Cindoruk'a
" Siyasi yasağımın kaldınlmasına
destek verin, genel seçimkrde itti-
fak yapalım" önerisini getirdiği
bildirildi. Iktidar kanadındaki it-
tifak arayışı üzerine harekete ge-
çen sağdaki muhalefet partileri-
nin liderleri. Istanbul'dabiraraya
gelerek "siyasi yasaklann kalk-
ması ve ittifak" için ortak plat-
form oluşturulması karannı aldı-
lar.
Erbakan'la Cindoruk'un
"sürpriz" görüşmesi, Meclis'in
seçim karannı aldığı temmuz ayı-
nın son haftasında gerçekleşti. 25
Temmuz"da tstanbul'da hükümet
ortaklan Başbakan Mesut Yılmaz
ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Ecevit'le 18 Nisan'da vardığı uz-
laşmanın ardından Cindoruk'un
Erbakan'ı Balgat'taki konutunda
ziyaret ettiği belirlendi. FP ve
DTP kaynaklanndan edinilen bil-
giye göre, Cindoruk'un gece yal-
nız gittiği ve 2 saati aşkın süren zi-
yarette Erbakan'ın kurmayları
Şevket Kazan ile Oğuzhan Asil-
türk'ün de hazırbulunduğu öğre-
nildi.
Kamuoyundan günlerdir "sır"
gıbi saklanan görüşmede Cindo-
ruk 2 seçimin bir arada yapılma-
sına karşı olduğunu ve genel se-
çimlerın ertelenmesinden yana
olduğunu bildirdi. Erbakan görüş-
mede, yasaklı konumunu kaste-
• Anayasa Mahkemesi'nce kapatılan RP'nin yasaklı lideri Necmettin Erbakan DTP
lideri Cindoruk'a, yasağı kaldırmak koşuluyla seçimlerde ittifak yapma önerisinde
bulundu. FP ve DTP kaynaklanndan edinilen bilgiye göre, Cindoruk'un Erbakan'ın
Balgat'taki evine gece yalnız gittiği ve 2 saati aşkın süren ziyarette Erbakan'ın
kurmaylan Şevket Kazan ile Oğuzhan Asiltürk'ün de hazır bulunduğu ögrenildi.
derek. Türkiye'de bazı "ayıplar"
düzeltilmeden seçime gidilmesi-
ni doğru bulmadığını belirterek,
"siyasi yasağının kaldınlması"
için destek istedi. Edinilen bilgi-
ye göre Erbakan, "Af kapsamına
siyasi yasaklann da alınması için
baskı yapın. Siyasi yasağın kalk-
ması durumunda genel seçimlerin
ertelenmesine destek veririz, se-
çimlere de birtikte gideriz" öneri-
sinde bulundu. Kulislerde Cindo-
ruk'un Erbakan'dan aldığı "itti-
fak" güvencesiyle, iktidar ortak-
lannın tepkilerine karşın genel se-
çimlerin ertelenmesi konusunda
açık tavır koyduğu dile getirildi.
Sağdazirve
Siyasi kulisler Istanbul'da sağ
muhalefetin "ittifak zirvesi" ile
hareketlendi. Geçen cumartesi
günügazeteci MehmetBarlasın
evinde gerçekleşen zirveye FP
Genel Başkanı Recai kutan. DYP
Genel Başkanı Tansu Çiller, Y-
DP Genel Başkanı Hasan Celal
Güzel. Liberal Demokrat Parti
Genel Başkanı Besün Tibuk ile
DP Genel Başkanı Korkut Özal
katıldı. Toplantıda, siyasi yasak-
lann kalkması ve ittifak konula-
nnda görüş alışverişinde bulunan
13 kişinin cesedi bulundu. 43 kişi enkaz altında
Mesut Yılmazsel bölgesinde
AHMETŞEFİK
TRABZON -Trabzon'un alrt ilçesinde meydana
geîen sel felaketinde 13 kişinin cesedinin
bulunduğu, 43 kişinin ise enkaz albnda olduğu
bildinldi. Selin en çok zarara yol açnğı Beşköy
beidesı Belediye Başkaru Dursun karaman.
devletin bölgedeki kurtarma çaîışmaSannm çok
yetersiz oidugundan yakınırken bölgede
incelemelerde bulunan Başbakan
Mesut Ydmaz ise devletin bütün olanaklanyla sel
ve heyelan telaketine uğrayan vatandaşlann
yanında oiduğunu belirtti.
Trabzon'daki sel feiaketinde ölü ve kayıplarla
ilgili oiarak tüm yetkililer çelişkili rakamlar
veriyor. Selde en çok zarann meydana geldiği
Köprûbaşı ilçesine bağlı Beşköy beldesinin
Büyükdoğanlı. Dağırdı, Emirgan, Küçükdoğanh,
Yılmazlar ve Konuklu köylerine ulaşım
sağlanamadığından yardım da götürülemiyor. Bu
arada Ağardı köyûnde Sevim KaJdınm adlı bir
bayan doğum yûzûnden fenalaştı. Ambulans
olmadığı için hastaneye götürülemeyen kadın
yaşamını yitirirken bebeği kurtuldu. Beşköy
Belediye Başkanı Dursun Karamaa. devletin
bölgedeki kurtarma çaltşmalannın çok yetersiz
oidugundan yakmdt.
Ihınalyok'
Başbakan Mesut Yılmaz da dün sel bötgesinde
incelemelerde bulundu. Bölgedeki yetkililerden
brifing alan Başbakan Yılmaz ve
beraberindekiler daha sonra helikopterie
Beşköy'e doğru yola çıktılar. Ancak hava
muhalefeti nedeniyie beldeye inemeyen Yılmaz,
Sûrmene'ye giderek incelemelerde bulundu.
Yılmaz. "Âfetten hemen sonra yetkiJiler, böJgeye
intikal etmtşlerdir. Ancak iç kesimlerte irtibatın
kuruiaınaması buralara müdahaieyi
gedktirnıişıir. İhmai söz konusu değflcHr" dedi.
liderlerin ortak bir platform oluş-
turma karan aldıklan bildirildi.
FP Genel Başkanı Kutan, gö-
rüşmede "Türkiye meseielerini
müzakere ettikJerini*" belirterek,
ittifak konusunun da tartışıldığı-
nı söyledi. Kutan, "Seçim kanu-
nunda tadilat olduğu takdirde de-
mokrasiyi ana hedef oiarak kabul
eden FP ve bazı partilerin işbirli-
ği yapabileceği fıkri gündeme ge-
tirildi. Ama somut oiarak şöyle
bir ittifak gündeme getirilsin diye
bir müzakere yok" dedi.
Kutan, DYP Genel Başkanı
Tansu Cüler'in de "somut bir şey
olmamak kaydıyla" kendileriyle
aynı görüşte olduğunu, bir de-
mokrasi platformu oluşturulma-
sına sıcak baktığını söyledi.
Bastan seçim beklentisi
Seçim tarihi 18 Nisan oiarak
kesinleşmesine karşın, muhalefet
"baskın seçim" beklentisine gir-
di. Siyasi kulisler "gizligörüşme-
lerle" hareketlenirken, FP ve DYP,
"hûkümetin kasım sonu, aralık
başında baskın seçim karan" çı-
karacağını öne sürüyor. FP Grup
Başkanvekili Salih Kapusuz. 18
Nisan'da seçim olacağına kımse-
nin inanmadığına dikkat çekerek,
"ANAP ve DSP ittifak için anlaş-
h. Eğer son daldka değişikliği ol-
mazsa kasım sonu, aralık başı gi-
bi erken seçime gidilecek" dedi.
Kapusuz. "Bunu bir duyuma
dayanarak mı söylüyorsunuz" so-
rusuna "Evet, bu konuda saglam
duyumlanmız var, tanık olunan
telefon konuşmalan var. Eğer, son
anda bir değişiklik yapmazlar,
\azgeçmezlerse, Meclis'i eylülde
olağanüstü topla> ıp seçim karan-
nı çıkartacaklar" şeklinde konuş-
tu.
Seçim, 'senaryolan' engellemediANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB-
MM, bü>ük çoğunlukla 18 Nisan'da yerel ve
genel seçimlerin birlikte yapılması karan al-
masına karşın: kulislerde yeni seçim tarihi
ve hükümet senaryolan yaygınlaştı.
Sonbaharda baskın seçim, 18 Nisan'da i-
kı turlu sistemle sadece yerel seçimlerin ya-
pılması ve bu sonuçlar ışığmda 4-5 ay son-
ra genel seçimlerin yapılması, DTP'nin da-
ğılması ve CHP'nin hükümete girmesi se-
narvolannın yanı sıra; Başbakan Mesut Yü-
maz" ın > ılbaşuıda istıfasının ardından Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demirei'in "seçime
kadardevamef dıyebileceği, ya da "Çiller-
siz bir D\ P ile ANAP'ın koaüsvon kurmasıv-
la seçimlerin ertetenebüeceği" söylentileri
kulislerde dile getirildi.
TBMM'nin 18 Nisan'da seçim karan al-
ması ve Başbakan Yılmaz'ın CHP Genel
Başkanı Deniz BaykaTla uzlaşmalanna uya-
rak yılbaşında istifa edeceğini açıklaması
yeni seçim've hükümet senaryolannın önü-
nü kesmddi! Seçim karan için oy veren nıil-
letvekilleri bile açıkça "seçim olmayacak"
görüşünü savunurken, kulislerde çeşıtli se-
naryolar dile getirildi. Bu senaryolardan ba-
zılan şöyle:
18 Nisan'da sadece yerel seçim: DTP Ge-
nel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un yerel
ve genel seçimlerin ayn yapılması isteği, bu
senaryolan yoğunlaşnrdı. 18 Nisan'da yerel
seçimlerin ikı turlu yapılması ve ortaya çı-
kacak tabloya göre. 4-5 ay sonra genel se-
çimlere gidilmesi hesabı yapılıyor. Yerel se-
çimlerin iki turlu yapılmasına ANAP ve D-
SP olumlu yaklaşırken, özellikle CHP'nin
karşı olduğu biliniyor.
DTP dağılır. CHP hükümete girer: Seçim
atmosfenne girilmesiyle mılletvekillerinin
seçilme garantisi arayışına girmesi, DTP'nin
sonbaharda dağılabileceği söylentilerini yo-
ğunlaştırdı.
DTP'nin dağılması durumunda, CHP'nin
hükümete gireceği ve böylece Yılmaz'ın is-
tifasına gerek kalmadan 55. hükümetle se-
ÖDP lideri, KESK Genel Başkanı Siyami Erdem'i ziyaret etti
Uras: Muhalefetin güçleri birleşnıeU
tstanbul HaberServisi -ÖDP Ge-
nel Başkanı L'fuk Uras, nisan aym-
da yapılacak seçimlerde toplumsal
muhalefetin tüm renklerinin birliği-
ni sağlamayı amaçladıklannı söyle-
di Uras "Ittifaka karşı çıkanveba-
rajlan savunan sözdesosyal demok-
rat lideıierini de sosyal demokrat
tabana havale edjyoruz" diye ko-
nuştu. KESK Genel Başkanı Siya-
mi Erdem de ÖDP'nin projesinı
çok olumlu bulduklannı söyledi.
Uras ve Genel Başkan Yardımcı-
sı Saruhan Oluç KESK Genel Mer-
kezi'nde Siyami Erdem'i ziyaret
ederek, "Gökkuşağı Projesi" adını
verdikleri ve tüm toplumsa! muha-
lefet güçlerini bir araya getirmeyi
tasarladıklan projeleri hakkında
bilgi verdiler. Uras, demokratik se-
çim yasası ve seçim barajlannın
kaldınlması amacıyla 12 Eylül ta-
rihinde Ankara'da bir toplantı dü-
zenleyeceklerini belirterek, top-
lumsal muhalefet içinde yer alan
KESK lideri Erdem l ras'ın işbirliği önerisini demokrasi güçleri açısından çok olumlu bulduklannı
belirterek. "Kamu emekçileri siyasi partilere karşı tarafsız ama siyaseten tarafürlar" diye konuştu.
tüm kesimlerin, adil ve barajsız bir
seçim yasası istediklerinı söyledi.
Uras, Gökkuşağı Projesi'nin so-
lun yan yana gelmesinin bir mani-
festosu olduğunu da ifade ederek,
TBMM'deki parti liderlerini küçük
hesaplann peşine düşmekle suçla-
dı. Seçim barajının yüzde 8'e in-
mesini kabul etmenin, TBMM'ye
çetecilerin, ırkçılann, şeriatçılann
ginnesini kabul etmek anlamına
geldiğinı belirten Uras şöyle devam
etti: "Biz, seçim ittifaklannın müm-
kün olduğu bir >apdanma istiyoruz.
Toplumsal muhalefet bir araja ge-
h'rse TBMM'nin sadece masası,
sandahesi değiL kafa yapısı da de-
ğjşir." "
çime gidilebileceği belirtiliyor.
Sonbaharda baskın seçim: TBMM'nin
ekim ayında açılmasının ardından, sonba-
harda baskın seçime gidilebileceği beklen-
tisi özellikle FP ve DYP'de yaygın oiarak di-
le getiriliyor. FP, seçimlerin 29 Kasun'da ya-
pılmasını isterken, DYP de "mümkünoldu-
ğunca erken seçim" istiyor.
Çillersiz DYP ile ANAP jttifiüa: DYP Ge-
nel Başkanı Tansu Çiller, hakkında malvar-
lığıyla ilgili oiarak kurulan Meclis Soruş-
tunna Komisyonu raporu doğrultusunda
Yüce Divan'a gönderilır.
Bu durumda DYP Genel Başkanhğı'ndan
düşürülür ve ANAP'la koalisyon hükümeti
kurulur. Çiller'in yargılan-
ması için ikinci yol da hak-
kında açılan soruşturmalar
sonucunda fezleke düzenle-
nir ve dokunulmazlığı kal-
dınlarak yargılanmaya baş-
lar. Bu durumda da DYP
içindeki muhalifleri Çiller'i
düşürür. ANAP-DYP itifakı
koalisyonla başlar ve seçim-
lerde sürer.
Demirerden Yılmaz'a de-
vam vizesi: Başbakan Mesut
Yılmaz, CHP liden Deniz
Baykal ile vardığı uzlaşma-
ya uygun oiarak yılbaşında
istifa eder. Ancak, Cumhur-
başkanı, seçim karan almış
bir Meclis'te yeni bir hükü-
met arayışına gerek olmadı-
ğı gerekçesiyle Mesut Yıl-
maz'a, "Seçime kadar de-
vam et" der.
Baykal lidertiğinde seçim
hükümeti: CHP lideri Bay-
kal'ın sonbaharda hüküme-
ti düşürmesi, DYP ve FP ile
anlaşarak bu partilerin dışa-
ndan desteğiyle seçim hü-
kümeti kurabileceği senar-
yolan da dile getiriliyor. An-
cak bu senaryolann yaşama
geçmesi düşük bir olasılık
oiarak görülüyor.
Z YAZII ORHAN BİRGİT
Hergün yeni bir hırsızhk ve yeni bir
kapkaç haberi görmekten dolayı karam-
sarlık türbilansına girmış olan bir top-
lumda, üstelik o tür olaylarla savaşmak-
la görevli kimselerde kendilerine dokun-
mayan yılanın bin yaşaması için dua sec-
desinde iseler. yılgınlık simsiyah bir per-
de gibi üzerinize iner.
Dürüst emniyet görevlisi, yakalayıp
getirdiği o tür kimsenin arka kapıdan sa-
lıverilmesi için bahane yaratan âmirinden
şikâyetçidir. Namuslu savcı, bir görev
yılgınıdır. Adaletin terazisini elinde tuttu-
ğunu sanan gerçek yargıç, kefelerden
birisini mafyanın; ötekıni de nemelazım-
cılar topluluğunun ağırlıklannın ezdiğini
gördüğü için ne yapması gerektiğinı dü-
şünenler kervanına katılmıştır.
Ama bir sabah bakarsınız, çiçeği bur-
nunda bir Adalet Bakanı; ülkenizin bü-
tün değerleri ile adeta alay ederek köşe
dönmecilik yapmış, hırsızlığa adını karış-
tırmış, eski eser kaçakçılarının şeref lis-
tesine isimlerini yazdırmış ve hepsi bir-
den Batı'nın en gizemli yerlerine kapağı
atmış it-uğursuzların peşine düşmüştür.
Oysa, daha birkaç hafta önce aynı kol-
tukta oturan selef, kendisine bu çete için
yöneltilen sorular karşısında bin dere-
den su getirmekteydi. Adamlann, her
geçen gün değer yitirdiği halde ödeme-
mekte bilinçli bir ısrar peşinde oldukları
para cezalarından ne kopartılabilirse,
onu alıp almamanın bile kararsızlığı için-
Adalet Bakanlığı'nda Değişim Rüzgân...
deydi. Bu erken seçim karan, iki buçuk
yıldır sade bir milletvekili oiarak bir kö-
şede oturan; hayır zaman zaman yol-
suzluk savlan nedeniyle lideri "Maskeli
Leyd/"ye kafatutan; bu nedenle partisi-
ni bırakarak bağımsızlar sıralannda yer
alan bir politikacının, gerçek kimliğini or-
taya çıkarttı.
Hasan Denizkurdu adını politikayla
yakından ilgilendiğinı sananlarımızdan
bile kaçı biliyordu? Partilerin klasik ve
gedikli isimleri ile hemhal olmuş genel
başkanlar, hükümet değişikliklerinde şa-
yet dipfrizlerden çıkartırcasına, hep ay-
nı malzemeye el atıyorlarsa, Adalet Ba-
kanlığı makamına iki-üç yılda bir yeniden
gelen aynı isimler hiçbir yeniliği ve hiç-
bir reformu imzalamamakta direnirler.
Ne yapmaktadır Denizkurdu?
Tescilli ve ilamlı kimi hırsızlarla, hırsız-
lıkları hakkında çuvallar dolusu kanıtları
olan kimseler için Interpol örgütüne güç-
lü başvurularla diyor ki: "Bu adamlarbi-
zim ülkemizde şöyle şöyle olaylara ka-
nştılar. Bunlardan kimi yasalanmızın
boşluklan yüzünden para cezalan ile hü-
küm giymiş, ama onu bile ödemeden
yol geçen hanı halindeki sınır kapılan-
mızdan uçup gitmişlerdi. Benden ön-
cekı arkadaşım, sizin ölçülehniz ile üç
buçuk sent edecekparayı bizim kasala-
nmıza yatırmalan koşulu ile peşlehni bt-
rakmaya bile razıydı. Oysa bizim şu, şu
yasalanmızda bugüne kadar o para ce-
zasını ödemeyenier için üç yıl hapisten
söz ediliyor. Verin o hırsızlan bu cezala-
nnı çektirelim."
Bir Selim Edes ya da Halil Bezmen,
bir Engin Civan, bir Ayşegül Nadir ve
bir Gülay Aslrtürk, ya da başkalan için
yapılan bu tür başvurular hiç değilse bu-
lundukları ülkelerde rahat rahat dolaşan
kanun kaçakları için, huzursuzluğa çağ-
n olacaktır.
Bu nedenle, Adalet Bakanı Hasan De-
nizkurdu'nu, zaman zaman politikadan
ve politikacılardan umut kesmek isteyen
toplumumuza, "hayır, asıl suçlu olanlar
görevlerini günlehni doldurmak için sav-
saklayanlardır Neme lazımcılardır" de-
dirtebilecek ilk küçük adımları atmış bir
yeni portre oiarak görmek istiyoruz.
•••
Ne zaman, yeni bir düşünce suçlusu
cezaevinin kapıları arkasına gönderilse,
ülkemizde bu tür kimseler hakkında hür-
riyeti bağlayıcı cezaların verilmekte olu-
şunun ayıbı içinde olanlar, ilgililere baş-
vurur ve çağdaş Batı'da benzer suçlar
için uygulanan yaptınmlann bizim ülke-
mizin yasalarında da yer almasını ister-
ler.
"İlgili adres", kuşkusuz bu tür yasa
değişikliklerinin mutfağı olması gereken
Adalet Bakanlığı'dır. Ama nedense, Ada-
let Bakanlığı'nın geleneksel uygulama-
ları, hep ağır ve özgürlükleri sınırlayıcı
yaptınmlar için endekslenmiştir.
Siz, "MasA:e//Leyd/"mizin bugünlerde
"İkinci Demokrasi Paketi"aö\ altında ye-
ni bir mask ile toplumun önüne çıkma-
ya çaltşmasına aldırmayın. Önceki gün,
bazı gazetelere yaptığı çıkartmada, ba-
sın özgürlüğünden söz ederken dilinin
sürçmesıni de, iki yıl önce REFAHYOL
hükümetinin basınımız için nasıl bir kâ-
bus yasası hazırlarken, Adalet Bakanı
Şevket Kazan ın tesadüfen suçüstü ya-
kalanması ile bağlantılayın.
Şayet, ellibeşinci hükümet Ekim ayın-
daki paket içerisinde düşünce suçları
için özgürlüğü bağlayıcı cezaların yerine
"hak mahrumiyeti - ya da para cezası"
getirmek isteyenlere yardımcı olmayı dü-
şünüyorsa, öyle sanıyorum Hasan De-
nizkurdu, bu yolda da gerçekçi adımlar
atacaktır.
Ben Hasan Denizkurdu'nun adını ön-
celikle Çillerlerin veremedikleri hesapla-
rı konusunda doyurucu araştırmalan ile
duymuştum.
Bugün, Adalet Bakanlığı'nda bütün
sabıkalı hırsızların peşine düşmek için
attığı ilk adımlara, isimlerinin başında
Atatürk'ün isteği ile "Cumhuriyet" takı-
sı bulunan savcılarımızın da uyum sağ-
lamaları yılgın ve karamsar bir topluma
gerçek bir doping olacaktır.
Türkiye'de dürüst ve namuslu insan-
lar, rahmetli Ismet Inönü'nün yıllarca
önce bir özdeyiş gibi bilinç altlarına aşı-
ladığı "bir toplumda namuslu insanlar,
en az namussuzlar kadar cesaret sahi-
bi olmalıdıriar" sözleri günümüzün bü-
tün güvenlik birimlerinde, bütün adalet
binalarında duvarlan süslemelidir.
Ve elbette namuslular, ötekilerden he-
sap sormalıdırlar.
Hesap soracak kimseler ise, sorma-
dan önce verecek hesapları varsa, onu
kapatmasını bilmelidirler.
Önceki gece televizyon kameralannın
karşısında "Açıkça söylüyorum. Devri
sabık yaratacağım. Hesap soracağım"
diyen "Maskeli Leydi" önce Fanık Bil-
dirici'nin kitabında yazılanların hesabı-
nı vermeli, sonra aynı şeyi savcılar kar-
şısında yapmak için kendisi dokunul-
mazlığının kaldırılmasını istemelidir.
ismet Inönü, hayatta olsaydı, Tansu
Çiller'in bu sözleri karşısında önce o ün-
lü "Hadi canım sendee" sözünü söyler,
sonra boşluğa bakarak "Maskaralar" di-
ye mırıldanırdı.
POLİTtKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Çevre Katliamı...
Doğu Akdeniz Çevrecileri Sekreteryası (DAÇEP)
bildirisinden bir bölüm:
"Her nükleer santral bir nükleer bombadır!.."
Bergama'dan yola çıkan Öncü Gençlık. çevreciler
ve nükleer karşıtlan Akkuyu, Büyükeceli'de buluş-
tular...
Türkiye'de herkes çevreye sahip çıkıyormuş gibi
gözüküyor...
Çevre Bakanı imren Aykut'tan, Enerji ve Tabii Kay-
naklar Bakanı Cumhur Ersümer'e dek ANAP'lılar,
DYP'liler, FP'liler şöyle diyorlar:
"Çevremiz yok oluyori."
1985 yılıydı ve Başbakan Turgut Özal, Gökova Ter-
mik Santralı'nın temelini tüm tepkilere karşın attırmış-
tı...
Ortalık kanştı...
Özal, bir grup 'ünlü gazeteciyi' Gökova'ya götür-
dü...
Sonra ne oldu?
Gazeteciler ıkiye aynldı...
Bir grup Gökova Termik Santralı'na "Evef der-
ken öteki grup "Hayır" diyordu...
Turgut Ozal'ın danışmanlan hemen birformül orta-
ya attılar:
"Santralın bacasınıyeşile boyar, bu işi çözümleriz..."
O yıllar Yatağan Termik Santralı çevreye ölüm saçı-
yor, doğanın yapısı giderek bozuluyordu...
Bir haftadır Ege ve Akdeniz kıyılarındayım...
O güzelim koylar artık eskisi gibi değil, her yer ta-
lan edilmiş...
Marmaris'ten Datça'ya; Köycegiz'den Göcek'e;
Fethiye'den Kaş'a dek her yer beton yığınına dönüş-
müş...
Izmir-Aliağa yolu üzerindekı demir çelik tesislerinin
yakınından geçerken doğanın nasıl kirlendiğıni gözle-
rimle gördüm; Yatağan'ın görüntüsünün ise eskisin-
den farkı yoktu...
Göcek'in Sarsala Koyu'na yol açmaya ne dersiniz?
Ben bu öyküyü 1988'dedinlemiştim. Dönemin Baş-
bakanı Turgut Özal, Göcek'te yaptığı basın toplantı-
sında buyruğunu vermişti:
"Sarsala Koyu 'na yol açın..."
On yıl sonra yol açılıyor...
Burada amaç ne?
Kıyı yağmasına olanak sağlamak, o güzelim koyla-
n ve bükleri betonlaştırmak...
Sarsala Koyu ve diğer koylar yabanıl zeytin ağaç-
larıyla doludur ve buraların sadece küçük bölümü ta-
puludur. Diğer yerier Hazine ve orman alanı kapsa-
mındadır...
ANASOL-D hükümetinin Turizm Bakanı ibrahim
Gürdal, yeni birsoygunun kapısını kimleriçin aralıyor
acaba? .
• • •
Ege ve Akdeniz'de elektrikler kesiliyor, sular akmı-
yor...
Turizm mevsıminın tam ortasındayız oysa!..
Kuşadası, Bodrum, Marmaris tam anlamıyla bir re-
zalet; Muğla çevresinde kömür rezervleri tükenmiş, a-
ma kimsenin umurunda değil...
On yıl önceye bakıyorum...
Başta Süleyman Demirel olmak üzere Turgut Özal
dışındatüm liderler Yatağan, Kemerköy ve Yeniköy ter-
mik santrallanna karşı çıkmıyorlar mıydı?
Şimdi tam tersi yapılıyor, termik santrallara destek
veriliyor; Başbakan Mesut Yılmaz, yardımcısı Bülent
Ecevit doğa katliamına göz yumuyor...
Ortada Aydın idare Mahkemesi'nin karan var. Bu
karar Danıştay tarafından da onaylandı. Şimdi sant-
rallar yargı karanna karşın çalışıyor, çevreye zehir sa-
çıyor...
Gelelim Akkuyu'da kurulması planlanan nükleer
santralla ilgili gelişmelere:
Tüm uyarılara karşın ANASOL-D hükümeti bu ko-
nuda duyarsız...
Nükleer Karşıtı Platform istanbul Grubu'nun açık-
lamasını birlikte okuyalım:
"19707erin teknolojisiyle inşa edilmiş hurda nükle-
er santrallan bize satmaya çalışıyorlar. Nükleer atıklar
için şimdi de gözlerini Toroslara dikmişler. Çözüm bu-
lamadıkları atık sorununa Türkiye 'deki partak zekâ in-
sanlann çözüm bulmasını isteyip bizimle alay ediyor-
lar. Toroslar nükleer çöplük olamaz. Şunu bilsinler
ki biz onlann sömürgesi değiliz. TEAŞ'la uluslararası
İahkim konusunda anlaşma yaptıklannı söylüyorlar.
TEAŞ 'ın anayasayı değıştirme yetkısiyoktur. Tüm so-
mut verilere karşın deprem kuşağında nükleer sant-
ral kurmakta direnen Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanı ile diğer ilgililer hakkında suç duyurusunda bu-
lunduk."
• • •
Ege ve Akdeniz kıyılannı yok ettik. Marmara Deni-
zi'niöldürdük...
Türkiye'deki çevreciler bu "yok oluş" karşısında
Bergama'dan Akkuyu'ya dek yürüdüler...
CHP içel Milletvekili Fikri Sağlar diyor ki:
"Türkiye özgür kalacak. Türkiye emeğe, yeşile, ca-
na, düşünceye saygılı bir ülke olacak. Daha yeşil, da-
ha aydınlık bir Türkiye'yi bihikte yaratacağız..."
Acaba Türkiye daha yeşil, daha aydınlık olacak mı?
Yargı kararlannı hiçe sayanlar sanınz yeşil, daha ay-
dınlık bir ülke istemiyor...
Ege ve Akdeniz kıyılan bir beton yığınına dönüş-
müş...
istanbul'dan yola çıkın, Tekirdağ üzerinden Çanak-
kale'ye, oradan Kaz Dağlan'nı aşıp Altınoluk'a, Ak-
çay'a inin; Kuşadası'ndan Marmaris'e dek uzanm,
katliamı göreceksiniz...
hckaya^/ posta.cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
C A G D A S Y A Y I N L A R
KUBİLAy OLAYJ \\
V&1MI hAMPHRl
ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR
2. BASI
400 CO0 TL
KUBİLAY0LAY1VETARİKAT
KAMPLAH
4. BASI
S5CCO0TL
SANCILIYILLAR KUJATILMIJ
SOKAKLAR
4. BASI
*xooc~.
KUZU POSTUNDA KURT
2. BASI
BOC0OC--
ZAMBAK SANA DA BUIAJTI KAN
2. BASI
9OC 000 TL
D)N IARONUNUH KAZLARI
2 BASI
9OC jOO
T
L ' •»
Â$IK KADINLAR SOKAĞI
2. BASi ' ı
800.000 TL
JERİAT PAZARI
800.000 TL
SEVDAMIN ADRESİ BELLİ DEĞİL
Çag Pazariama A.Ş. Türkocağı Caddea No:39/41
(34334) Cağaloğlu-lstanbul Tei: (0212) 514 01 96