Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 TEMMUZ 1998 PAZARTESİ
ALEMLIK VE ALEVILER UZERINE OYUN/7
ALEVILERIN TARIHSEL GOREVI• Alevilerin ve Alevi olmayan ama laiklikten cumhuriyetten yana
halkın tercihlerindeki en küçük tereddüt Osmanlı düzenini günümüze
taşıma özlemi ile yanıp tutuşan kesimlerin işine yarayacaktır.
sayı ülke çapında 5O"ye ulaştı.
Halk. karşıl ıksız, özv eri li bir tarzda destek v erdi veriyor bu
çabalara. Ama bazı sahnelerin yaşanması halkın hoşuna git-
medı. Alevi geleneğine göre bunlann böyle olmaması gere-
kır di>e düşiinmeye başladı.
Çok örgütlülük ilk başta coşku ile karşılanmıştı. Ama gi-
derek çok örgütlülük çok başlılığı ortav. a çıkardı. AIe\ iliği tem-
sil yeteneğine sahip olamayan birdizi insan ortada Alevi ön-
deri dıye kendinı tanıtıyordu. Başka toplumsal alanda başa-
nsız olmuş bırçok kişi bu fırsattan yararlanarak Alevi kuru-
luşlarına girerek Alev ilerin dişi ile tırnağı ile yarattıklan pres-
tijin rantını yemeğe başladılar. Alevi düşüncesıne has olma-
yan kokular ortalığı sardı. Kamuoyunda yaratılan olumlu imaj
zedelenmeye başladı. Yakın zamana kadar ülkemızde Alev ı-
lerın dığer olumlu özelliklerinin yanında en belirgin özellik-
len kendılerine yediemin gibı güvenılmesı, dürüstlükleri idi.
Ama son yıllarda bu değerler de önemli ölçüde deforme ol-
maya başladı. Alevi kurumlannın başında olan kişiler. ken-
dinı Alevilerin önderi. sözcüsü vs. olarak sağda solda tanı-
tan kişiler. toplumsal v aşamlarına. özel yaşamlanna daha çok
dikkat etmek zorundadırlar. Orada bulunan insanların hata-
CEMAL ŞENER
Alev i hareketinin önündekı in-
sanlar Alev iliğın ilkelerine uygun
kişiliğe, vaşam bıçimine, mücade-
le biçimine u> gun davranışa sahip mi> -
diler? Toplum kendi spontane sözcülerinden
v e öncülerinden hoşnut muydu? Her şey ye-
rinde gıdıyor muydu? Aksavan. yürümeyen
bir şe>ler \ar mıydı° Derneklerde. dergâh-
larda. vakıflarda neden dedikodu vapılıyordu.
Neden hatalar yüz yüze konuşulamıyordu. Kuruluş-
lar neden bırbırı hakkında dedikodu yapıyordu. Ne-
den, neden, neden, bu nedenler çogaltılabilinir. Kısa
zamanda bir dızı dernek kunıldu. Harabe vaziyette-
ki dergâhlara halk. akın akın geldi. Sofrasındaki ayır-
dığı lokmadan kesti katkıda bulundu Dergâhlann in-
şaatlan yapıldı. Cemler tutuldu, semahlar dönülmeye
başlandı. Düzenlenen davanışma gecelerine her Alevi
katılmavaçalıştı. Sadece fstanburda20cıvarındaceme-
vi inşaatı başladı. Bazısı bıtti. bazısı devam ediyor. Bu
lan. sıradan Alev ı vatandaşın hatasından daha çoktahnp edi-
ci olur. Oradaki kışılerin hatalan direkt Alevilıge fatura edi-
hr.
Anadolu'da bu durumlar için çok güzel birörnek vardır. Her-
hangi bir şey koktuğu zaman. kokunun ve çürümenin engel-
lenmesi için kokan şey veya bozulmaya yüz tutmuş şe> tuz-
lanır. Böylece bozulma kokma v s. engellenmeye çalışılır. Tuz
bu tür >eyler için bıre bir etkilidir. Ama bu kokan, bozulma-
va vüz tutmuş şev tuzun kendisi ise işte o zaman durum va-
hımdir. Çünkü tuzun bozulmasını. çürümesını engelle>ecek
başka bir madde yoktur. Tuzun bozulmasını tuz ile engelle-
yemezsıniz. Bızım toplumda da, toplumsal çürümüşlüğün, bo-
zulmanınpanzehiri: toplumsal tarihten aldığı özelliklerle ken-
dinı ispatladığı gibi Alevılik olabilir. Ama Aleviliğin kendi-
si de tuz gıbı bozulmuşsa o zaman işte vay halimize. Bu ne-
denle hıçbir Alev inin toplumu tuzsuz bırakma hakkı yoktur.
Kamuoyunun. tarıhı boyunca her türlü zorluğa karşın bildiğı
doğruları savunmaktan vazgeçmeyen, ınsanı sevmeyi ınancı-
nın esası yapan. hoşgörülü. bölüşümcü. kadın erkek aynmı
yapmayan. eşıtlıkçı. özgürlükçü. laiklikten va aydınlanmadan
yana olan. ıbadetını bıle müzikle kadın- erkek birlıkte yapan
dıye tanıdıgı Alev ılik bazı kişi ve kurumlar tarafından farklı
ıfade edılmeye başlandı.
Alev ı sözcüsü olduğunu sö> leyen birbüyüğümüz kalktı 1995
seçimlen öncesi. "Bizekimçokpara verirse oyumuzu ona ve-
ririz" dedi. Kamuoyunun, yoksul, ama yürekli dürüst ve te-
miz olarak tanıdıgı Alevılik içınde yine aynı seçim öncesi bir
başka kişi kalktı 50 vıllık sermaye partılennin bıle hıçbir za-
marı yapamadığı kadarbüyük paralardökerek parti kurma kam-
panyası başlattı. ÖIçüsüz ve şuursuz bir tarzda para harcana-
rak "Alevi partisi" kurdu.
Bu ikı olay ve benzerı olaylar karşısında kamuoyu yaratı-
lan Alevi ımajını yeniden değerlendirmeye aldı. Bu ve ben-
zer olayiar Alevi ımajını zedeledı. Alevılik kazandığı haklı
itibannı bu ve benzer olaylarla yıpratmava başladı. Ve Alevi-
liğin oluşacak birliğı adeta dınamitlenmış oldu.
Alevilerin güncet/tarihsel gdrevi
Ülkemiz, tarihinin en önemli toplumsal-siyasal dönemeç-
Ierinden birinden geçiyor. Ulusal Kurtuluş Savaşı vererek ta-
rihinin bir sayfasını kapatıp yenı bir sayfa açan ülke Kurtu-
luş Savaşı ile altettiğı toplumsal kesimler ile yenı bir hesap-
laşmayı yaşıyor. 75 yıl önce ümmet toplumu ile birlikte hila-
feti, saltanatı. şeriatı iktidardan aşağı edıp ulus devleti kuran
ve laık cumhuriyetçı yönetımı esas olan ülke. alasağı ettiğini
sandığı güçlerle ikinci bir hesaplaşma ile tarihsel olarak bu-
gün karşı karşıya bulunuyor.
Yarın: Alevller ve ordu
7tlevilere büyük ilgi
Kaleyi içten
fethetmek
MİYASE ILKNUR
12E>lülrejımıbıryan-
dan Alev ı kö> lennı cami-
lerle donatıp bir vandan
dagetırmek ıstedığı Türk-
lslam sentezı anlayişinı
dedeler aracı!ığı>!a Ale-
v ilere empoze etmeye ça-
lışıyordu. Bu amaçla. dar-
becilerin desteklediğı
MDP'nın kuruluşu sıra-
sında birçok Alevi dede-
siyleılişkıyegeçildiveku-
ruculuk önenldi. Alev ı top-
lumuna bunu kabul ettir-
me çabasına girışen bir
grup Alev i dedeM. taban-
lanna "BugünedekAlevi-
ler, dev lete muhalif oldular
ve kav bcttiler. Artık kaza-
nan tarafta olmanın za-
manı gekü" sav ıv la bu ılış-
kiyi açıklayıp 12 Eylül re-
jimine destek aradılar.
Ama MDP kurulmadan
Alev ilerle darbecilerin yol-
ları ayrıldı. Çünkü binler-
ce Alev i gencı o sırada i^-
kencehanelerde büyük bir
zulümle karşı karşıyaydı.
Sol gelenekten gelen Ale-
v ilerin bu işbirliğini ka-
bullenmeleri mümkün de-
ğildi. olmadı da.
Turgut Özal'ın •
Alevi ilgisi
İlk genel seçımlerde ik-
tidara gelen Turgut Özal
başkanlığındakı ANAP.
Nakşibendilerin ve Süley-
mancılann desteğını arka-
sına almıştı. Ekonomide
iıberal bırsöylemi savunan
Özal ve arkadaşlan. sıya-
sal alanda muhafazakâr v e
gerıci bir çizgıdeydiler.
Alev ılenn ANAP'a mesa-
feliolduklan kadar ANAP
da Alevılere mesafelı ve
soğuktu. Ancak bir süre
sonra Aiev ılenn blok oyu
ANAP'ın da iştahını ka-
barttı. Özal. kendı partisi
içındekı tarikatlann tep-
kisini önlemek için Alevi-
leri Sünnıleştirerek
ANAP'a çekmeye çalış-
tı. Bu nedenle 1989 yılı
içinde bazı Alev i dedele-
riyle AnkaraGölbaşı'nda
gızli birtoplantı yaptı. Içe-
nğı bilınmemekleberaber
toplantı kamuoyuna yan-
sı> ınca hem ANAP taba-
nında hem de Alevi ke-
simde büyük birtepkı oluş-
tu. Bu tepkiler. Alev ilerle
ANAP arasındaki işbirli-
ğini de başlamadan bitir-
di. ANAP'ın Dın tşlerin-
den Sorumlu Dev let Baka-
nı Fahrettin Kurt. 4 Eylül
1991 günü büyük bir ga-
zetenin sürmanşetinde yer
alan detnecınde, "AJevi-
lerle. işbaşına geldiğimiz-
den bu yana divalog için-
deyiz. Bu vatandaşlanmı-
za veterince hizmet \eril-
memiş. İlk etapta ibadet-
handerine.camilerine, Di-
yanet tşleri Başkanlı-
ğı'ndan mali vardım \a-
pılmasını öngörüyoruz.
Oaha uzun vadede ise Ale-
videdelerininj etişmderi-
ne nasıl katkıda buluna-
cağız. onu araştınvoruz.
^apacaklanmız bu kesim-
den gelen talepler doğrul-
tusunda olacaktır" diyor-
du. Bu demecı veren Fah-
rettin Kurt. Türkıve'de
Alevilerin namaz kılma-
dıklannı ve camıye gıtme-
diklerini herhalde bilmi-
yordu ki Alevi camilenne
yardım vaat ediyordu.
ANAP iktidarı döne-
mınde başlatılan bu gizlı
toplantı geleneği DYP-
SHP koalısyonu dönemin-
de Dıyanet tşleri Başkan-
Jıgı'nca sürdürüldü. Tam
da bugünler Alev ilikle il-
gıli yayınlann, araştırma-
lann. örgütlenmenin hız-
la arttığı ve Aleviliğin se-
sıni duyurma mücadele-
sınin doruğa çıktığı gün-
lerdı. Bu yükselışten. baş-
ta Diyanet olmak üzere
bırçok çevrenin rahatsız
olduğu biliniyordu. Yük-
selişin önüne set çekmek
için Diyanet Işleri. alela-
cele gizli bir toplantı dü-
zenleyerek. "yola getire-
ceklerine"ınandıklan Ale-
vıleri Ankara'yadavetet-
tiler.
Alevi inancı ve düşün-
cesini olduğu eibı savu-
nanlar Diyanet Tşleri Baş-
kan Yardımcısı Hamdi
Mert tarafından sorgula-
nırmışcasına eleştıri yağ-
muruna tutuldular. "Ale-
viler Müslüman ise neden
camiye gelip bizjmle na-
maz kılmıyoıiar. Kuran'a
inanıyorlarsa neden içki
içiyorlar" gıbı sorularla
karşı karşıya kaldılar. Bu
gizli toplantı basına yan-
sıyınca Alevılertepkıleri-
nı hem toplantıya katılan-
lara hem de Diyanet'e ol-
dukça sert birşekilde gös-
terdiler. Bu toplantıdaki
konuşmalann ıçeriğı Diya-
net dergısinin Ocak sayı-
sında vayımlandı. Aynı
dergide başkan yardımcı-
sı Hamdı Mert. Alevilık
adına mücadele edenlen
"belli maksatlarla bir ta-
kun dini hassashetieri gün-
deme getirmek kimseve
yarar sağiamavacakür. İç
ve dış, odaklar Türk. Kiirt,
Alevi. Sünni aynmı gibi
suni proUemler çıkarmak
istiyorlar'
1
di>e değerlen-
dinyordu
Yarın: Hacı
Bektaş ve Yunus
Sünni mi?
avuz Top: Kitle sağlıklı düşünüyor
Camiye
karşı cemevi
AYŞE YILDIRIM
T
'Hiç kimsenin ekmeğini yeme, kendi ekmeğini hiç kimseden sakınma.
-AJTIAlevi örgiitlenme-
sinin karşıtını getireceğini
söylediniz. Yani camiyte
cemevini karşı karşıya mı
getirir?
- Getirir. Bu doğru bir şey olmaz. Ce-
mevin olsun, orada bir kültürün olsun. O
kültürünü yaşat. O kültürünü yaşatan ın-
sanlann yaşamasına olanak tanı ama bu-
nu hiçbir zaman siyasete araç olarak kul-
lanma. Erdemli, doğru. dürüst ol.
- Alevıler bu oyunlaruı farkında mı?
-Tabii farkında. Alevi kıtlesı sondere-
ce uyanık, son derece sağlıklı bakıyor. Bu
derneklen kuran adamlar saglıksız bakı-
yorlar. Dernek kurup da rant peşinde olan.
siyasette yıpranmış. kirlenmış, bir o par-
tide bir bu partıde. kendıne yer bulama-
mışadamlar. bu sefer naj.il birpazarlık gü-
cü oluştururuz da ken-
dimızi parlamentoya
atanz düşüncesinde ko-
şan adamlar. Yoksa ta-
bandaki Aleviler son de-
rece sağlıklı ve demokra-
tik bir şekılde meseleye yak-
laşıyorlar. Tabii ki siyasiler, 25
milyon Alevi varsa. bunun 5-6
milyon oy potansiyeli varsa, bu
oy potansiyelini kendisine çekebil-
mek için her türlü çabayı göste-
recektir. O siyası parti için son
derece doğal ama doğal ol-
mayan şey. buradaki Alevi
oylannı kendi bireysel men-
faatlan ve çıkan için bir
yerlere pazarlık yapan in-
sanlardır. Onlaryanlışya-
pıyorlar.
- Türk kültüründe .Ale-
\i sanatçılann yeri nedir?
- Gerçegı söylemek lazım. Tabii biliyor-
sunuz, Islamın yapılanmasında, İslam
yanlış şekilde izah edilmış, müzik aleti çal-
mak, saz çalmak, türkü söylemek yanlış
yorumlanmış. Islama tersmiş gibi yorum-
landığı için ve yasaklı şekilde geldiği için
Sünni toplumu çok sıcak bakamamış mü-
ziğe. Alevılerde ise müzık özellikle bağ-
lama, deyiş. nefes ıbadet aracı olarak kul-
lanıldığından dolayı Anadolu müziğinin
önemli birbölümü Alev iler tarafından ya-
şatılmış. Onun için Alevilenn müzikte.-
müzığin yapılanmasında çok önemli ro-
lü var. Ama tabii ki yeteri kadar bundan
yararlanılamamış. Gerek radyo, gerek te-
E h I - i B e y t V a k f ı B a ş k a n ı F e r m a n i A l t u n
înançsızlar bile kullanıyorlarGazetenizde devam etmekte olan
"Afcvffik ve Aleviler Czerine C^Tin"
adlı yazı dizisinin hemen her günün-
de Ehl-i Beyt Vakfi'nı ve Fermani
Altun olarak şahsımı hedef alan hak-
sız eleştiri ve saldınlar yer almakta-
dır. Bu saldınlan yapanlar. bu müca-
deledeki geçmişi 3-5 >ıl ile smırlı
iken üstelik bunlar, Alev iliği birta-
kım çıkarlan için kullanmaya çalı-
şan unsurlardır. Şahsıma gelince, ben
1 %5 yılından bu yana Alevi toplumu-
nun kimliğinin ve sorunlannın müca-
delesini hersafhada vererek gelmek-
teyim.
Demokrat ve devrimci yapım: ba-
rış ve esenlik içerisinde toplumun
inanç, gelir grubu ve mozaiği oluş-
turan her kesiminin -21 yüzyılda ev-
rensel hukuk ve insan haklannın gel-
diği aşamada- tüm haklannı huzur
içinde. birbirine saygı temelinde ya-
şaması inancıyla, demokrat ve dev-
rimci yapımda temelde hıçbirşey de-
ğişmemiştir. Temelde değışenler, bu
saldınyı yapanlar olmuşlardır. Alev i-
lik inancıyla hiçbir ilgisi olmayan bu
ideolojik akımlar, toplumda itibar
görmedikleri için Aleviliği kullan-
maktadırlar. Bunlar o kadar güdük
kalmaktadırlar ki. inançsal ve kültü-
rel alanda yaptıldan hiçbir şey yok-
tur. fnancım odurki. Alevi toplumu-
nun yüzde 90'ı bu unsurlan reddet-
mektedir. Ve bu yüzde 90 bizimle be-
raberdir.
Çünkü Alevilerin tarihsel gelişimi
ve inancının ana gövdesi olan Ehl-i
Beyt kavramının kutsal manasıyla
yapılan kurumlaşma ve kurultaylar;
İcucaklayıcı, birlik ve beraberliği sağ-
layıcı bir misyon yüklenmiştir.
Diğer Sünni kardeşlerimizle ve tüm
inanç kesimleriyle, Ehl-i Beyt felse-
fesi temelinde tarihi bir dayanışma
ve birliktelik sağlanmıştır.
- Ehl-i Beyt Kurultayı'nda Türki-
ye'deki 17 ayn Alevi kesimi bir ara-
ya gelerek kucaklaşmıştır.
- Ehl-ı Beyt Kurultayı'nda dünya-
ya açılım sağlanarak 43 ülkenin bu-
luşması gerçekleştirilmistir.
Ehl-i Beyt Vakfı ve Ehl-i Beytku-
rultaylan, Alev ilerin birbirlenyle ku-
caklaşmasını, dünya Alevileriyle ku-
caklaşmasını. diğer inanç kesimle-
riyle kucaklaşmasını sağlamıştır. Bun-
dan daha ulvi, güzel bir şey olabilir
mi? Bunları hazmedemeyen çıkarcı
ve ideolojik unsurlar. sıkıntı ve tela-
şa düşmüşlerdir. Kendilerini darka-
lıplann içerisinden kurtaramamış,
adeta kendi insanına düşman olan bu
anlayışlan, Aleviliğin sevgi ve hoş-
görü felsefesinin neresine sığdırabi-
lirsiniz?
Alevilik bir inançtır, Alevi toplu-
mu bir inanç topiumudur. Alevilik
Islamiyetin dışında değil, içindedir.
Alevilik onlann dedikleri gibi Şama-
nizm ve ateistlik degildir. Temelden
bu kavramlardan aynlır. Alevi top-
lumu Hz. Peygambere, Kuran'a, on
ikı imamlara inanan. Haa Bektaş-ı\fe-
H ve Yunus'lann volunda olan; inan-
cma, kültürüne sahip çıkan modem
bir toplumdur. Hacı Bektaş-ı Veli'yi,
Pir Sultan Abdal'ı incelediğinizde
bütün sözlerinde; peygamber sevgi-
sini, Hz. AH sevgisini, on iki imam-
lar sevgisini ve onlara bağlılığını gö-
rürsünüz. tnsanlar istediği inancı ta-
şıyabilirler. Hatta inanmayabilirler.
Ama inanmadığı halde insanın, top-
lumu kuilanarak ideolojik amaç ve çı-
karlanna alet etmesi asıl en büyük
gaflettir. Ehl-i Beyt Vakfı ve EbJ-i
Beyt kurultaylan Alevi inanç kesim-
lerinin, Sünni, Şafî inanç kesimleri-
nin. medyanın, toplumun vetüm dün-
yanın desteğini görmüştür.
Sadece sıkıntıya düşen 3-5 ideolo-
jik odak ile bir eğitim vakünı kulia-
narak dedelik kisvesiyle2-3 yıldan be-
ri çıkar sağlayan bir Prof. olmuştur.
Dedeiik konusuna gelince Türkiye'de
5 milyon civannda dede vardır. Bu-
nu kullanmak da aynca bir yanlıştır.
Biz o nedenle dedeliğimizi hiçbir za-
man kullanmıyoruz.
levizyon. çeşitli kurumlarda kendilerini
temsil edebilme şansı çok az olmuş.
Devlet yanhş besiendi
Onun nedenlerinden biri de geçmişte
70'Ii > ıllarla birlikte solun yanlış bir söy-
lemi oldu. "Biz bu devteti vıkacagız" de-
dik. Yanlış birsöylemdi. Devleti yıkmak
değıl, bu devlet bizim devietımiz. bu dev-
letin yıkılan, çürümüş, kokmuş taraflan-
nı tekrar nasıl düzeltiriz de bu devleti da-
ha labandan tav ana demokrasisini yerleş-
tirmiş bir dev let haline getiririz? Türk so-
lu devleti kavrayamadı. Devlet. bireyin
organize olmuş şeklidir. Demin söyledi-
ğim gibi ben bu devleti yıkacağım. Bu dev -
let de beni yıkmak isteyen insanı ben içi-
me almam dedı, devlet içinden attı. Bu yet-
miyormuş gibi bu devlete polislik mi su-
baylık mı yapılır
deniledeni-
le devlet içi-
neginlmedi.
Sonuçta. dev-
let tek
yanlı
besiendi.
İnsan beden-
sel olarak tek
yanlı beslendiğinde.
en iyi besin neyse onu
tek yanlı aldığında has-
talanır. Devlet de bü-
, rokrasisini tek yanlı aldı, sağ-
dan aldı. Ne kadar iyi bir yet-
kilı de olsa oradaki bürokrat-
lar tek yanlı beslendiler. De-
mokrasi çeşitli görüşlerin or-
tak paydasını almamıştır. tşte
eğerdev leti oluşturan bürokrat-
lar soldan, çeşitli düşünce akım-
lanndan. liberallerden, sağdan
alınarak öyle bir devlet bürokrasisi oluş-
muş olsaydı. devlet bu yanlışlara girme-
yecekti.
Sol yanlı; yaptı
Örneğın koruculuk sistemi... Birisi ge-
lıp*Tamamkoruculuksistemi,amarHiYa-
vuz Sultan döneminde de vapılmış. daha
sonra Sultan Hamir döneminde Hamidi-
yealavian kunıbnuşama bu Hamidiyeala>-
lan Türkiye'nin başına çok bdaJar açn. 20
jil Mustafa Kemal, Çerkez Ethem'den,
Topal Osman'dan yararlanmava gitmiş
ama bunlar sonuçta bela olmava başla-
vınca Mustafa KemaL Vunan'la savaşır-
ken bir de bunlaria savaşmak zorunda
kalmış. Bunlar devleti çürütür, kokutur, aJ-
Ondan çıkamayız'" demış olsaydı, belki
bu düşüncelerden vazgeçirmiş olacaktı.
Onun için dev letin içinde Aleviler ve Türk
solu çok fazla yer almadı, biraz yanlışlık
yaptı. Şimdi de Sıvas'ta yakı>orlar, Ma-
raş'ta, Elbıstan'da... "Vay efendimbu dev-
let bizi yakı>or_." Hayır. devlet yakmadı.
Dev letin demokrat olabilmesi için. ne ka-
dar demokrat ilericı insan varsa devletin
içerisine girmesi lazım. Bu devlet bizim.
Bizım başka yerde yaşama şansımız, hak-
kımız yok. Biz bu devleti yaşanır hale ge-
tireceğiz.
Dev let kendilığınden demokrat olmaz.
Demokrat insanlar devleti demokrat ya-
par. Bu dev leti çok iyi tanımak lazım. Bu
dev leti yıkacağım dıye slogan atan insan-
lara şu mesajı verrnek istiyorum. Musta-
fa Kemal'ın kurmuşolduğudevlette Ha-
san ,4li Yiicel vardı. Hakkı Behiç vardı. İs-
mail Hakkı Tonguç vardı, Sabahattin
Ali'ler vardı. Bu arkadaşlanma soruyorum,
siz bunlardan daha mı demokratsınız?
Onlann içersinde bulunduğu devleti yık-
mak demek. alternatifi şeriartır. faşizm-
dir. Demokrat, ilerici,devrimci,yurtsever,
laik, ne kadar insan varsa devletin içeri-
sine girebildığı süre içerisinde o devlet la-
ik demokrat olur. Yoksa dev let kendiliğin-
den demokrat olmaz.
Yarın: Avrupa Alevi Birlikleri
Federasyonu