Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
IT TEMMUZ 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 13
POAŞ'ın
özelleştiPilmesi
• ANKARA(AA)-
Rekabet Kurulu'nun,
POAŞ'ınyüzdeSriik
karnu payının Türkiye Iş
Bankası. Bayındır
Holding Park Holding ve
PÜAŞ konsorsiyumuna
satışı konusunda başlattığı
ön incelemeyi. bu hafta
içinde sonuçlandırması
beklenivor. Kurul, ön
incelemesini, ek 29
Temmuz Çarşamba
gününe kadar ya
sonuçlandıracak ya da
işlemi nıhaı karara kadar
askıya alacak.
2020'lerin
Türkiyesi
• ANKARA (AA) -
Dışışleri Bakanlığı ve
Devlet Planlama Teşkilatı
işbirligi ile hazırlanan
'•2010-2020"de Dünya ve
Türkiye-Bir Küresel
Aktörün Ortaya Çıkışı"
isimli çalışmaya göre
Türkiye. 2020 yılında.
sosyo-ekonomik açıdan
Avrupa'nın "en iyileri"
arasında yer alacak.
Çalışmaya göre 2020'de
nüfusu 83 milyona
çıkacak olan Türkiye,
OECD üyesi Avrupa
ülkelerinin en kalabahk,
ama en genç nüfusa sahip
ülkesi olacak.
Ziraarta
iddialap
• ANKARA (AA) - Tüm
Banka ve Sigorta
Çalışanlan sendikası
(TÜM-BANKA-SEN)
Genel Başkanı Ali Rıza
Camcı. Ziraat Bankası
çalışanlarını kurduğu
Personel Vakfi'nın
şaibelerle dolu bir şekilde
yönetildiğini ileri sürdü.
Camcı. Personel Vakfı
Yönetim Kurulu'nun
\akfa ait gayrimenkulleri
vakıf personeline
kullandırmadığını. buna
karşılık çok küçük
miktarlarda birilerine
"peşkeş" çekildiğini
kaydetti.
Tapumatiklep
ATM'de
_ . -Tapuvt"
1
'
Kadastro öeneİ "' "
t
Müdürlüğü'nün başlattıg»-'
uygulamayla, dünyada ilk
kez Türkiye'de
gerçekleştirilen bir yenilik
olan "tapumatik"lerin,
bankalann ortak ATM
sistemine uyarlanabileceği
bildirildi. Tapumatiklerin
kullanıldığı makinelerin
Türkiye'de henüz 2 yerde
bulunduğunu
kaydedilirken tapu
işlemleri için özel
makineler almak yerine,
bankalann ATM'lerinden
yararlanabilileceği
belirtildi.
Yabancı fonlar
zarar ettirdi
B ANKARA (AA)-
Türkiye'de geçen yıl
temmuz ayında halka arz
edilen \e sayılan 13'ü
bulan yabancı yatınm
fonu. mayıs ayında
yatınmcısını üzdü.
Sermaye Piyasası Kurulu
verilerine göre mayıs
ayında. bir önceki aya
göre temsilciliklerini
Eczıcıbaşı Menkul
Değerler ve Citibank'm
şıptığı fonlar içinde en
bûyik düşüşü dolar
bız;nda yüzde 7.6 ile
Citiselect Enhanced Fund
kıydetti.
Dünya Bankası
Hişkileri
• ANKARA (AA)-
Dür.ya Bankası'nın
Amara Temsilciliği, daha
üstbir konuma. Bölge
DİKktörlüğü haline
eetriliyor Türkiye'nin
artaı ekonomik etkinliği
cer;evesinde, proje
saysının da artması
teceniyle Türkiye, Olke
Tensilciliği sınıfından
cıkınlıp. Bölge
OKktörlüğü ile merkez
dmımuna getiriliyor.
Pıtateste taban
fiyatıIVEVŞEHtR
(Cımhuriyet) -
Firkiye'nin önemli
r>aates üretim
-ntrkezlerinden biri olan
Ntvşehir'de hükümetin
paates için söküm
orcesinde taban fiyat
t>eirlemesi isteniyor.
N?»şehir Ziraat Odası
Bjskanı Sadi Altuntaş,
yılardan beri taban fiyatı
btirlenmesini
issmelerine ragmen,
si asilerin çözüm
griremediğini belirtti.
Başkan Mehmet Yıldmm, büyük sermaye gruplannın sektörleri paylaştığını söyledi
ITO'daıı kartelleşıne uyarısıİSTANBUL (,VA) - İstanbul
Ticaret Odası (İTO) Yönetim
Kurulu Başkanı Mehmet Yıldı-
nm. kartelleşme\e gidi> konu-
sunda u\arılarda bulundu. 250 bi-
ni aşkın üyesi bulunan İTO'nun
Yönetim Kurulu Başkanı Meh-
met Yıldırım, Türkhe'de eko-
nomiye \ön veren şirket. hol-
ding sayısının 15'i geçmedtğini
belirtirken ekonomide son 5 yıl
içinde kartelleşmenin görülme-
ye başlandığını söyledi
Yıldırım, ekonomiye bakıldı-
ğında sosyal anlamda büyük sı-
kıntılar yaşamaya doğru gidişat
görüldüğünü savundu. Yıldırım.
ekonomiyi 10-15 şirketin idare
ettiği görüşünü dile getirdi.
Avrupa'da ekonominin belirli
• İTO Başkanı Mehmet Yıldmm, "15'i geçmeyen şirketlerin,
holdinglerin elindeki bu ekonominin, Türkiye'de sermayenin
tabana yayılmasına, zenginleşmeye yardımcı olacağına
inanmıyorum. Sermayeye karşı değilim. Ben de
sermayedarım, bulunduğum kurum da sermayenin yanında.
Ama adil olmadığınız takdirde, mevcut kapitali de korumada
ileriye dönük sıkıntılar yaşanz" dedi.
ailelerin, holdinglerin eline geç-
mesinden sonra müteşebbis çık-
mamaya başladığına işaret eden
Yıldınm. "Ekonomi iist düzey-
de belirli şirketierin elinde olun-
ca. küçük müteşebbisliği çok ça-
buk öldürüyorlar" dedi.
Son 5 yılda artti
Türkiye'de son 5 yılda kartel-
leşme gelişmelerini görmeyebaş-
ladığmı belirten Yıldırım. "Hem
yabancı sermaye kartelleşmeye
yönelik çalışıyor hem de Türki-
ye'deki holdinganlayışı içinde ça-
lışan firmalanmız, kartelleşme
anlayışı içinde küçük müteşeb-
bislere hayat hakkı tanımayacak
şekildeçalışmalannayön verme-
ye başladı. Bunu, hem ileriye dö-
nük müteşebbisliği engelleyici
hem de KOBİ işletmelerinin ha-
yat alanlannı daraltıcı buluyo-
nım. Bu bakımdan kartelleşme-
ye yardımcı olmayacak özelleş-
tirmeden yanayınT diye konuş-
tu.
Otomotivden gıdaya
Sektörlerin büyük sermaye
grupları tarafından paylaşıldığı-
nı dile getiren İTO Başkanı, bu
oluşumun otomoti\den gıdaya
kadar uzandığını iddia etti. Yıl-
dınm, marketleri ele geçirme sa-
vaşı yasandığını, marketler ele ge-
çirildiği zaman dağıtım kanalla-
nnın da kontrol altma alınacağı-
nı belirtti.
Yıldırım, Rami esnafının pa-
zarlama kartelleri ile ilgili şikâ-
yetlerini, Rekabet Kurumu'na
ilettiğini anımsattı.
Medya faktörû
Türkiye'de yaşanan bir diğer
gehşmeyi de "medyaya dayalı
büyüme" olarak nitelendiren Yıl-
dmm, "Medya ile büyüme alış-
kanlığı doğdu. Elinde TY, gazete
olan özeüeştirmede birinci plan-
larda yerini alıyor. Buna da kar-
şryım" görüşünü dile getirdi.
CHP'nin hazırladığı 'Türkiye Projesi' adlı değişim programındaki tanm bölümü tartışmaya açıldı
Scuuı\ileşmetehışıtanmıımuttıınlu• Raporda tarımın politikasızlığa kurban gittiği vurgulanırken
ülkedeki genel büyüme eğilimine karşın sektörün gerilediği
belirtildi. Teknoloji ve girdi kullanımındaki yetersizlikler nedeniyle
sektörün gerilemesinin çiftçinin gelirlerini de azalttığı kaydedildi.
EkonomiSenisi-C umhurnet Halk Par-
tisi (CHP) "Türkhe Projesi" adı altında
bir değişim progranıı hazırladı. Projede.
sektör ilgılılen ve uzmanlann katılımıyla
ele alınan konular arasında tanm da yer alı-
yor.
Raporlaştırılan "Tanm Projesi" sektör
temsilcileri. partı yetkilileri ve kamuoyu-
nun tartışmasına açılırken. yapılan duyu-
ruda halkın gündemi ile basının \e siya-
setin gündemi arasında kopukluk olduğu
belirtildi.
CHP'den yapılan ııçıklamada yarınlan
insa etmeyi öngören Türkiye Projesı'nin
17 ayrı konudan oluştuğu ifade edildi.
Milletvekillen AliTopuz, Ahmet Küçük
ve Nezir Büyükcengiz'in denetiminde ha-
zırlanan Tarım Projesi raporunda, Türki-
ye'nin piyasa ekonomisine geçme. sana-
y i ülkesi olma. köylülükten kentliliğe geç-
me telaşını yaşadığı son 20 yılda tanmı ih-
mal ettiği belirtildi.
Sektör küçülüyor
Raporda. tarımın politikasızlığa kurban
gittiği v urgulanarak. GSMH'ninbüyüme-
sine karsın sektörün gerilemekte olduğu-
na dıkkat çekildi.
Siber dünyanın ambası
lan zorluyor. Yeni Heuliez
prototipinin dünya prömiyeri önümüzdeki ekim ayında Paris Salon'da yapıla-
cak. "Mondial de r.\utomobile"de sergilenecek yüksek performansb spor oto-
mobil. sınııiı savıda üretilecek. Fransız Heuliez Crubu. gelişmiş otomobiller ta-
sartayarak, farklı otomobil projelerine imza atıyor.
İlk özel petrol istasyonu
Altmbaş'ın Kıbns'a
petrol çıkarması
Tanmın 1993, 1994\e 1997 yıllannda
gerileme gösterdiği belirtilirken, sektörün
bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 4.4 oranın-
da küçüldüğü kaydedildi.
Tarımsal teknoloji \e girdi kullanımın-
daki yetersizlikler nedeniyle verimini art-
tıramayan tanm kesimindekı söz konusu
gerilemenin çiftçı gelirlerinin azalmasına
yol açtığının uırgulandığı raporda. "Ta-
nm kesimi ile tanm dışı kesimler arasın-
da gelir dengesi çiftçiler aleyhinc bozul-
muştur. Bu durum tanm kesiminin gele-
ceğe dönük gelismesini olumsuz etkileye-
cek. bu kesimde zaten >oğun olan ekono-
mik ve sos\al somnların daha da ağırlaş-
masına neden olacak" denıKiı
"*Türki\e'nin kronikleşen sorunlarına.
> üzeysel ve popülist yaklaşımlarla eğilir gi-
bi görünmenin kimseye faydası yoktur"
denilen raporda. tanm reformunun esas-
lan şöyle sıralandı:
- Tanm. öncelikli sektör olacak
- Kalkınmanın gündemine taşınacak
- Artan üretim dengeli paylaştınlacak
- Temel ilke sürdürülebilirlik olacak
- Insan kaynaklan geliştirilecek
- Köylü çiftçiye, köy ise ekonomik iş-
letmeye dönüştürülecek
- Üreticiye refah. tüketiciye besin güven-
liği sağlanacak
- Kendine yeterlilik ve karşılastırmalı üs-
tünlük kurulacak.
Yeni birimler
Raporda. tanm yönetıminin daha sağ-
lık.lı yapılması için yeni bir tarım bakan-
lığı kurulması gündeme getirildi. Tanm ku-
rultayı, tanmı yönlendirme kurulu ve özerk
destekleme kurulunun da kurulması gerek-
tiği belirtilirken. tanm bankası, koopera-
tifîer bankası ve arazı edindirme ofısi ku-
rulması gerektiği ifade edildi.
Raporda, 77.8 milyon hektar Türkiye
arazisinin yüzde 30.1 'ini olusturan 23.4 mil-
yon hektannın tarım alanı olduğu belirti-
lerek. ekonomik olarak sulanabilen alan-
lann ancak yansında sulama y apıldığının
altı çizildi. Tanmsal kredi yıllık hacminin
684 trilyon lira olduğunun ifade edildiği
raporda, destekleme uygulamalannın ama-
cına ulaşamadığı, AB ve OECD ortalama-
larının gerisinde kaldığı. fıyat ve girdi
sübvansiyonlannın siyasi beklentilere gö-
re şekillendiği vurgulandı.
CHP neler yapacak?
Yarışabilir
işletmeler
% Yaşayabilir. gelişebilir,
yanşabilir işletmeler kurulacak
• Tanm, öncelikli sektör olarak
kalkınmanın gündemine
taşınacak
# Geleneksel üretim yöntemieri
yerine, çağdaş üretim
yöntemleri getirilecek
# Toprak
dağılımındaki
dengesizlik giderilecek
Tarım. bir sanayi niteliğine
l « ? >^
# Sektör ve üretici kesim
örgütlenecek
# Bireyin yaşam standardı ve
geliri güvenceye ahnacak
# Ekolojik potansiyel
ekonomik kılmacaktır
# Ekonomik-toplumsal yaran
sağlayacak üretim
öngörülecektir
# Katma değeri yüksek üretim
yapısı kurulacak, üretimin
pazarlanabilirliği gözetilecek,
geliştirilecektir.
# Bitkisel-hayvansal üretim
dengesi kurulacaktır.
HAZAL ATEŞ ÇAKIR
Altınbaş Holding \ öne-
tim Kurulu Başkanı İnan
Altınbaş. KKTC'de kur-
duklan petrol şirketiy le \ ö-
renin akaryakıt tüketınıı-
nin N üzde 50sini karşılama-
yı hedeflediklerıni belirtir-
ken yakında piv asa> a içme
suyu da çıkaracaklannı sö\ -
lüyor.
İnan Altınbaş. isadam-
larının mılletin vekili ola-
mayacağını anlatırken ai-
lece politikayı hiçbir za-
man düşünmediklerini kay-
dedi\or. Gazıantep'te ku-
yumculukla başla\ıp bu-
gün Türkiye'de altın sek-
töründeki ilk holdinge baş-
kanlıkvapan
İnan Altın-
baş, sorulan-
mızı yanıtla-
dı.
- Bugün
Türkiye'de
500 sana> i
kuruluşu içe-
risindetek al-
tın holdingi-
nebaşkanhk İnan Altınbaş
yapıyorsu-
nuz. Bize bu gelişim süreci-
ni kısaca anlatır mısınız?
- Kuşumculuk baba nıes-
leğimız. Altında ıthalat \e
ihracatın 19841ü yıllarda
serbest bırakılmasının ar-
dından tanınmaya başladık.
Kıbns Çıkarması'nın ar-
dından babam burada bir
otel alarak kuyumculuğa
başladı. Bugün Kıbrıs'tj 8
mücevharat dükkânı \e
1992 sonrasında 5 Altın-
baş Bankası kurduk. Şım-
di de tstanbul'da Türki-
ye'nın en bü> ük entegre al-
tın fabrikasını kuru\oruz.
-KKTC'de Kıbns Türk
petrollerinin ardından ilk
defa özel petrol istasyonla-
rını kuru\on>unuz. Bu ko-
nu\ u biraz açar mısınız ?
- Bugün Kjbns'ın akar-
yakıt tüketimi 150binton-
dur. Biz bunun yi'ızde 50si-
ni karşılamayı hedefliyo-
ruz. Magosa Kalecik kö-
yünde kurulan Altınbaş Pet-
rol Depolama ve Dolum
Tesisleri. kısa zamanda hiz-
mete hazır hale getirildi. 14
bin metreküp depolama ka-
pasiteli tesislerden Kıbns
halkınadahakalitelı \e ucuz
akar\akıt ürünleri sağlaya-
cağız. Bunun için 12 nıil-
\ondolarhk yatı-
nm yaptık.
-Sizceahm>r
a-
Dnmaraaolarak
bundan 20yıl ön-
ceki değerini ko-
ruyor mu?
- Artık yastık
altında altın sak-
lama kalmadı.
Sadece dolara
marka günah di-
yenler belki alı-
\ordur. Bugün mücevharat
olarak tüketıliyor. Ama de-
ğerini yitirdiği iddialan doğ-
ru değil. Cünkü ABD ge-
çen yıl 280ton altın ithal et-
ti.
- Politika. yazüı ve görsel
medyada yer almayı düşü-
nüyor musunuz?
- Sanayici milleti temsil
edemez. Meclise genç. dı-
namik. Türkiye'nin çıkar-
lannı koruyan insanlargir-
meli. Biz işadamıyız poli-
tika bize göre değil.
Araba alırken
keyfinizi kaçırmayın!
Nakit Otomobil
Nakit Otomobil sizi istediğiniz gibi
bir araba sahibi yapıyor... hiç zorlanmadan.
Nakit Otomobil, Iktısat Bankası'nm özel ıhtiyaçlara getırdığı
özel çözümlerden sadece bırı. Gelin konuşalım.
Sıze en uygun çözûmu sunalım. İKTİSAT
Memnun i yetle
ı Nakıt Alışvenş • Nakit Ev • Nakit Ihtıyaç • Nakit Otomobil • Nakit Tatıl • Nakit Çek • Nakit Hesap • Otomatık ödeme
8 ı
ANKARA PAZARI
YAKIP KEPENEK
'Abant Bildirgesi'
Ülkemizin önde gelen ilahiyatçıları ve kimi katı-
lımcılan, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın çağrılısı
olarak, geçen hafta sonu Abant'ta üç gün süren bir
toplantı yapmışlar. Toplantıya ilişkin tartışmalar ay-
nntılı olarak günlük basında da yer aldı (Hürriyet, 20
Temmuz 1998, s.7).
Katılımcıların birçoğunun önceden ya da bildiri tar-
tışmalan sırasında toplantıyı terk etmelerine karşın,
birSonuç Bildirgesi yayımlanmış olması, kendi için-
de bir başarı sayılmalıdır. Bizi ilgilendiren de Bildir-
ge'nin bildirdikleridir.
Aslında buna Sonuç Bildirgesi denilecek yerde bi-
zim ilahiyatçılann devlet üzerine görüşleri denilse ye-
ridir. Çünkü Sonuç Bildirgesi'nde sıralanan on mad-
denin tamamına yakını, katılımcıların ya da bildiriyi
imzalayanlann, din-devlet ilişkileri üzerine görüşle-
rini yansıtıyor. ''
Islam dininin devletle ilişkilerinin öne çıkarılması,
daha doğru bir anlatımla birincii tutulması ve gide-
rek üç gün süren tartışmaların odağı olması, hiç
kuşkusuz bu kesimlerin devlete ilişkin duyarlılıkla-
nndan kaynaklanıyor.
Duyarlılıkların ana noktası ise, bildiriden kolayca
izlenebileceği gibi, dönüp-dolaşıp, yine laiklikte dü-
ğümleniyor. Buradan kaçınılmaz sonuçlar, suyun
yamaçtan aşağı akması gibi akıyor. Nedir kaçınıl-
maz sonuçlar?
Katılımcıların büyük çoğunluğunun bilim adamı kim-
liklerine karşın, tartışılan Islamın siyasallaşmasının
yeni bir örneğidir. Bildiri, bilimsellik görüntüsü altın-
daki tüm süslü sözcüklerle, özünde Islamı, siyasal
bir olgu olarak alıyor. Aslında, devlet kavramını bu
ölçüde yoğun bir biçimde tartışan bir bildirinin si-
yasal olması da kaçınılmaz oluyor.
Bildirinin Islamı siyasallaştıran tutumu gerçekte
tek bir amaca yöneliyor. Egemenlik (m.3) üzerine söy-
lenenler, devletin özellikleri konusundaki vurgula-
malar ya da kullanılan seçme kavramlar devleti, di-
nin karşısında teslim olmaya çağırıyor. Bu nedenle
de tüm uyum söylemine karşın Tslam-devlet ilişki-
sini boşlukta bırakıyor. Çünkü, hukuk devletinin ev-
rensel ve temel değer ve ilkeleh (m.5) karşısında Is-
lamın tutumu açık ve somut olarak sergilenmiyor;
boşlukta bırakılıyor Buradan asıl sonuca ulaşılmak
isteniyor.
Asıl sonuç için, önce bir alıntı: Bildiri; "Laiklik bi-
reyin özgühük alanmı genişletmeli, özellikle kadına
karşı ayrımcılık şeklinde sonuç doğurmamalı, onu
kamu alanındaki haklanndan mahrum etmemelidir"
(m.7) diyor. Özetle. ki bu bildirinin de özetidir, kamu
kurum ve kuruluşlarında türban kullanımına kan-
şılmasın denilmek isteniyor.
Bu önerme. laikliğin kadına karşı ayrımcılık biçi-
minde yorumlanmasına karşı çıkıyor. Ancak çok
önemli bir eksik var.
Eksik şu: Bu satırlaryazılmadan önce Abant Top-
luluğu, Islamdakadın-erkek eşitsizliğini tartışmalı ve
günümüzün koşullarına göre yorumlamalıydı. Is-
lam uygulamasında, başta miras hakkı, evlilik, yar-
gı önünde tanıklık ve ekonomik özgürlük olmak
üzere toplumsal ilişkilerde kadınıa nasü ikinci sınıf
<ytulduğunun irdelenmesi ve bu konuda bir iç he-
saplâşmayaönce/;Me gidilmesi gerekirdi. Buyapıl-
madan, laik anlayışa yöneltilen kadını kamu alanın-
daki haklarından mahrum etme suçlamasının hiç-
bir biçimde sağlam bir dayanağı, mantıksal bir te-
meli oluşturulamaz. Bu tutum karşısında, kimi Abant
katılımcıları için söylenebilecek çok yerinde bir söz
var: Dahleden dinime bari Müslüman olsa. Her ney-
se, kadına, çok sınırlı bir hak ve özgürlük alanı bı-
rakan bir anlayışın, kamu alanında kadın hak ve öz-
gürlüklerinin genişletilmesi isteğinin sağlam birda-
yanağt yoktur.
Bildiriden çıkanlabilecek çok önemli bir sonuç
daha var: Tüm karşrt görüş ve sözlere ve demok-
rasi adına sahip çıkmalara karşın, bildiri, türbanın
bir siyasal olgu olduğunu çok açık bir biçimde ka-
nıtlıyor. Demokrasi adına türban kullanımını savu-
nanlar görmüş olmalıdır ki, türban bir özgürlük ara-
cı değil, Islamınsiyasallaştınlmasının en masum ve
önemli göstergelerinden biridir.
Sonuç olarak, dünyanın gelişmiş toplumları, 21.
yüzyıla girerken neler yapılabileceğini tartışıyor, bu-
nu bilim ve teknoloji eksenine oturtuyor. Böyle bir
ortamda, Türkiye'nin "ilahiyat alimlerinin" ve öbür
Islamı "düşünürlerinin", yüzyıllar önce çözümü ge-
rekli bir konu üzerinde günlerce düşünmeleri, ger-
çek amaçlarınm görülmesi yönünden çok yararlı
sayılmalıdır.
Onlar amaçlannı sergiliyor; ya Cumhuriyetçiler
bu gerçekleri görüyor mu?
Gemlik Sungipek'te
geçici çözüm
CEMAL KIRGIZ
GEMLtK-Petrol-tşBur-
sa Şubesi Sekreteri Nuri
Han bir süre önce selefon
üretimine son \erildiği için
yoğun tartışmalara neden
olan Gemlik Sungipek Fab-
rikası'nın yeniden faaliye-
te geçebilmesi için TEKEL
Genel Müdurlüğü'nden 150
milyar liralık hammadde
alımkaran çıktığını açıkla-
dı.
Nuri Han. ahnacak ham-
maddeyle fabrikanın 1998
yılını çıkaracağını söyledi.
Konuyla ilgili olarak Bur-
sa milletvekillen Feridun
PehlrvBn, Yüksel Aksu, Ha-
yati Kormaz. Ali Rahmi
Bayreli ve Turhan Tajanla
birlikte üç aydan beri ba-
kanhk ve TEKEL Genel
Müdürlüğü nezdinde yo-
ğun girişimlerde bulunduk-
larını belirten Han, karann
bu girişimler sonucu alın-
dığını vurguladı.
15 Haziran tarihinde bir
aylık izne çıkanlan 325 iş-
çinin önümüzdeki hafta
içinde işyerlerine dönecek-
lerini anlatan Han, alınan
karar gereği fabrika yetki-
lilerinin hammadde temini
için çalışmalara başladık-
lannı. büyük bir olasılıkla
fabrikanın eylül ayında fa-
ali\ete geçeceğini açıkla-
dı. Böylece kısa bir süre
için de olsa rahat nefes al-
dıklarını anlatan Han. "An-
cak bizim için önemli olan
TEK£L"in bu fabrikayı sü-
rekli olarak çalıştırıp çalış-
tırmayacağı. Biz fabrikanın
kapatılması bir >ana, kapa-
sitesinin arttırılmasını isti-
yonız. 20 Ağustos'ta Gıda
Koek'inin yürürlüğe girme-
siyle ekmeğin ambalajlan-
ması gerekecek. Dola>ısıy-
la selefon üretimidahaönem
kazanacak" dedi.
Özelleştirme kapsamına
alınan Sungipek'e yıllar-
dan beri teknolojik yatınm
yapılmadığını belirten Han,
bu nedenle fabrikanın tam
kapasiteyle çalışamadığını
anlattı.
tstanbul Paşabahçe Rakı
Fabrikasf nın Gemlik'e ta-
şınması halinde sadece tz-
nik Gölü'nden gelecek 18
kilometrelik su boru hattı-
nın 22 trilyon liraya mal
olacağını sa\ unan Han, ay-
nca Gemlik Sungipek Fab-
rikası içinde 300 dönüm-
lük arazi bulunduğunu,
mevcut fabrika> a dokunul-
madan rakı fabrikasının bu
arazi üzerinde kurula-
bileceğini söyledi.