15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
TEMPZ 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3e\tt Bakanı Gürdere, vakıflann yağmaya ve siyasete alet edilmesine son vereceklerini söyledi Yakıflara yeni yasa geKyorIJER VakıfLnn sorumlu Dev lel Bakanı Metin Gür- ere, vaLinn yağmaye ve siyasete alet edilmesine ora \erfcierini söyled. Vakıflann, geleneksel an- ı\3şın üja çıktıklanra belirten Gürdere, TBMM ıdalet Lrısyonu'ndangeçen Vakıflar Yasa Tasan- ı'nın >iıdışmasıyla vıkıflann kamu yağmasının racı olıroan çıkacağmı. kamu kuruluşlan bünye- indeki hcr vakfın o kurumun verdiği hizmet kar- ılığındasaş toplayamıyacağını ve bu tür \akıflara içbir şeLî mal ve parc aktanlamayacağını kaydet- ı. Tasann"asalaşması aalınde FP'li belediyelerden inci vakfra kaynak aktarmanın da önü kesilecek; «lediye \i.flan kaçak yapılaşmaya izin karşılığı ba- ış adı alaa riişvet top.ayamayacak. Ybksuk .üşküne yardım felsefesi ile kurulan ve arlıklı ki)~rin maharlJdannı bu tür kamusal hiz- letler içırullanmak idciasıyla kurulan vakıflar, tam ;rsi bir işeişle kamu yağmasının araçlanna dönüş- i. Kamu aazileri üzenne kurulan özel okullar ve astaneler^ksullar yerine kaymak tabakaya hizmet eriyor. Bı: vakjflar şeriatçı tırmanmanın lokomo- ifleri dunrunda. Kamiı kuruluşlan bünyesinde ku- •ulan vakırlr hem kamumallannı özel amaçlan içın aıllanıyor. em bağış adı altında yurttaşlardan zorla »ra topluyr. Son olarak Zıraat Bankası mensupla- mın kurrMı vakıf hakkında bankanın olanaklannı allanmakıa soruşturma başlatıldı. lstanbul'daki Ab- D evlet Bakanı Metin Gürdere, TBMM Adalet Komisyonu'ndan geçen Vakıflar Yasa Tasansf nın yasalaşmasıyla vakıflann kamu yağmasının aracı olmaktan çıkacağını belirtti. Gürdere, tasan yasalaşırsa kamu kuruluşlan bünyesindeki hiçbir vakfın o kurumun verdiği hizmet karşılığında bağış toplayamayacağını ve bu tür vakıflara hiçbir şekilde mal ve para aktanlamayacağını kaydetti. dı Ipekçı Spor Salonu'nun ışletme hakkını devralmak içın Basketbol Federasyonu ile Gençlik ve Spor Ge- nel Müdürlüğü vakıflan kıyasıya çekışiyor. De\ let Bakanı Metin Gürdere. TBMM Adalet Ko- misyonu'nun kabul ettiği \e kamuoyunda Vakıflar Yasa Tasansı olarak bilinen "Türk Kanunu Medeni- sinde Değişiklik Yapüması Hakkındaki Kanun Tasa- nsTnın yasalaşmasıyla birlikte vakıflarla ılgılı tüm bu sorunlann ortadan kalkacağını belirtti. Tasanda vakıf- lara yeni tanım getirdiklerinı vurgulayan Gürdere. "Amaeımız vakıflann ajnealıklı statüsünden > araria- narak sivasetc veyağma>a alet edilmesine son vermek- Yeni vakıflann kuruluş amaçlarına göre dağılımı: Eğıtim amaçlı yeni vakiflann toplamı: Dıni eğıtlm amaçlı yeni vakıflann toplamı: Sağlık amaçlı yeni vakıflann toplamı: Sosyal-sosyal yardım amaçlı yenı vaktflann to.: Sosyal hizmet amaçlı yenı vakıflartn toplamı: Kültur-sanat amaçlı yenı vakıflann toplamt Bfim-teknotoji araştırma amaçlı yeni vakıflann top. Personeline yardım amaçlı yeni vakıflann toplamı: Diğer. 965 517 231 1275 81 123 93 202 Yûzde (%) 22.754 12.189 5.446 30.063 1.909 2.900 2.192 1.763 20.784 tir. Tasannın yasalaşmasıyla vakıflar, yoksula düşkü- ne yardım eli uzatan geleneksel anlay ışuı içine çekile- cektir" dedı. Vakıflar Genei Müdürlüğü bünyesinde- ki 60 müfettışın yeterli olmadıgını ifade eden Bakan Gürdere. 30 müfettiş daha almak ıstedıklerinı, ancak engellendiklerini kaydetti. Bakan Gürdere. Başbakanlık Vakıflar Genel Mü- dürlüğü"nceyayımlanan2l Ocak 1998 tarihve23237 sayılı genelgenın resmı kuruluşlann verdiklen hizmet karşılığı bağış toplamasını yasakladığını, ancak buna karşın uygulamanın sürdüğünü belırterek şunlan söy- ledı:u Tasannın yasalaşmasından sonra bunun önüne kesinlikk gececeğiz. Yani pasaport için, sabıka kaydı \e benzeri konular için başvuran yurttaşlardan kesin- likk bağış almmayacak. Ay nca. kamu kuruluşlan bün- jesinde faaliyet gösteren vakıflara -örneğin belediye, üniversite \akiflan gibi- kamu mallannın tahsis edil- mesi uygulaması da son bulacak." (Camu kuruluşlannm verdikleri hizmetlerle ilgili bağış toplamalannı ve kamu mallannın vakıflara ak- tanlmasını önlemeyi öngören tasannın 74. maddesi- nin ilgili bölümü şöyle: "Kamu kurum ve kuruluşla- n. meslek odalan. sendikalar. mahalli kJareler ile üıü- versitelerin bünyesinde kurulan vakıflar ve bunlaruı işletme, şirket ve iştirakleri dahil (kamu kurumu bün- yesinde kurulu \akıflar) kurulduğu kurum ve kuru- luşlann verdiği hizmetlerle ilgili olarak gerçek ve tü- zetkişilerden her ne ad altında olursa olsun herhangi bir bağış ve yardım alama/. menfaat sağlayamaz. Ka- mu kurum ve kuruluşlan, kamu kurumu bünyesinde kurulu vakıflara yapbğı hizmerJer için herhangi bir mal veparaaktaramaz." Vakıflar Genel Müdürü Mus- tafa Keten, Cumhuriyetin ilanından bugüne dek ku- rulan toplam vakıf sayısının 4 bin 241 olduğunu belirt- ti. Sorulanmızı yanıtlayan Keten, vakıflann yüzde 30'unun sosyal yardım, yüzde 22'sinin eğitim, yüzde 12 sinin de dini amaçlı faaliyet gösterdıklerinı söyledi. 1923-1984 tarihleri arasındaki 61 yıllık dönemde ku- rulan vakıf sayısı 739 iken son 10 yılda patlama ya- parak 4 bin 500'e yaklaştı. Vakıflan denetlemekle görevli müfettiş sayısı ise yalnızca 60 kişi. Talay Cirisim çalışmalara ısık tutacak Kiiltür varlıklarım kıırtarmak için protokol ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kül- tür Bakanlıfc, Devlet Su'lşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü \e ODTÜ, Güneydoğu Anado- lu Bölgesi'nde yapılan Ilısu ve Karkamış baraj bölgelen altında kalacak kültür var- lıklannın kurtanlması amacıyla bir proto- kol imzaladı Protokolün imzalanması nedeniyle dü- zenlenen törende konuşan Kültür Bakanı İstemihan Talay. bunun, daha sonra yapı- lacak çalışmalara ışık tutacak bir girişım ol- duğunu söyledi. Güneydoğu Anadolu Pro- jesi'nin gerçekleşmesi sırasında ortaya çı- kacak kayıplar arasında tarihı ve kültürel varlıklann da yer aldığına dikkat çeken Ta- lay, bunlann belgelenmesi ve geleceğe ka- lacak biçimde arkeolojık hantasının çıkar- tılmasının öneminı vurguladı. Çalışma sü- resinin kısa olduğunu betaen Talay. hızla bu varhklara ulaşılması gerektiğini söyle- di. ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Numan Tuna, 'mega kültür projesi' diye nitelediği çalışma için ilgili kuruluşlarla 1 yıldırtop- lantılar yaptıklannı bildirdi. Tuna. "Karka- mış için geç kalmış durumdayız, ama elimiz- den geleni vapacağız. Alanda 15 kadar çok önemli merkez bulunuyor. Kazı için 2 yıu- mız var" dıye konuştu. Tuna. Birecık Barajı ve Ilısu Baraj ala- nında kalan Hasankeyf Örenyeri'nde kur- tarma kazılannın sürdüğünü söyledi. AÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr.HayatErka- nal. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ya- pılan kazılar sonucu Sümerler'den önceye varan kentlerin ortaya çıkarıldığını, bunun da kültür uygarlıklannın bu bölgede başla- dığını ve daha sonra Mezopotamya'ya geç- tiğini gösterdiğini bildirdi. Protokol, Ilısu ve Karkamış barajlan göl aynası altında kalacak olan kültür varlıkla- nnın saptanması, belgelenmesi. kurtanl- ması, taşmabılir kültür varlıklannın devlet müzelerine aktanlması ve yayın çalışmala- nnın gerçekleştirilmesini amaçlıyor. DSl'nın mali destek sağlayacağı çalışma- nın projelennı ODTÜ hazırlayacak. Enerji çalışanı eylem hazırlığında M Edebnu c Onsya .Aıieok>jisı FctefeTjnhı AmenkiiıUUmriiveEdctııyaı SBlonatıiFclselcvcMınnk bptel K HACETTEPE ÜNÎVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN .^agıda anabılım dalı ılıban ile unvan ve koşullan belırtılen l nıversııemu Fakûite. Enstıtü \e Yükselcokullannda *,-ık bdunan kadrolara 2547 sayıh Yûksekögretım Kanunu'nun ılgılı maddele- nne göre o&enm eiemanı alınacaktır lslekülenn 24 Temmuz -' Agustos 1998 tanhlen arasında. Yardımcı Doçenl \e .Araştımu Görevlısı kadrolan ıçm ılgıh Fakülte Dekanlıklan ile Enstıtû ve Yüksekokul Müdüriûklenne. Profesör ve doçenı kadrosıma bajviıranlar ıse Rektorlük Yazı Işle- n Müdürlüjü'ne bir adel dilekçe etamie dıploma ve öfretım dunı- munu göstenr belge. nûfiıs cüzdanı surctı. 3 adet vesıkalık fotoj- raf, özgeçmrçı. O^etım Cjebğıne Yükseltme ve Atama Yönetroe- lıgı'mn 1" maddesınde belırtılen belgeler ıle Rekîörlük Yazı Isle- n Müdüriüğü'nden temuı edecelden belgelen de ekleyerek müıa- caat etmelen eerekmektedır Doçenl \e Yardımcı Doçent kadrolanna haşvnranlar vavınlan- nı ıçercn dosvalannı 4 nııstu. Profesör kadrosuna basMiranlar ıse 6 nûsha olarak \ ereceklerdır Profesör bdrosum bis'.uranlann ılgılı anabılım dalı alanında en az 5 yıl çalısmü olmalannı belgelemelen gereklidır Doçent \e Profesör ataraalannda Lraversıtemız Senalosu tara- ftndan kabul edılen kmerlen (Rektorlük Yazı l»len Vlûdürlu- gû'nden ogrenılebıhrı gerçekleşnrme koşullan aranacaknr Bn kriteriert »>ma>ınlınn btşvnnljn işlfme konnlmiYitaktır. Not: Bu kadrolara daımı statûve göre atama vapılacaktır Prote«r \e Dos-em olanlar. \ ardımcı DoçenL .^raştoma Görev lıs ve Ögretım Gorevlbi kadrosuM baş.vwamazlar Posta ile >-apılan rauracaatlar kabul edılraevecektır llan olunuı D>1 Heknnliji Fıkûhra Dış Hastaltlüan *e Teıiav »ı Proceak DIÎ Taiansı âltnı Fanmkoloji EczacılıkTcnKİBJmkr Radyofonnası Fannssook lümv'a Fanrakocnozı Fannısook Bıwttb»lo|i Doçeı» Profesör t Prolesor' .^raş&nm Görcviısı Ymtaıcı Doçan Ajaşöıma Görev hsı Araştmna Görtvba Araş&nna Gcıtvbsı Doçent Yantacı Doçtnt YantatKi Doçent • tas&nnı Görev lıa Iknsat Teonsı tostnra GörevİBi ÜoısadıGCIIŞBK veLiusbrarası Iktısaı Ar^tmnaüorevbsı Bâçc vc Maiı Pimlama Vaşuma Gârrvlisı MıhHukuk \ra>lmıaGcrevİBi Mahlktsal Anştnm Görevlısı Mikw Teorısı AnjmıuGörcvlıa Sıyaseı ve Sosyal Bıknler .^nş&raıa Görev bs HÜkdL Bıtonkn AraştınBj Görevba YöKtm Bıtunkn taşunm GörevİBi Doçenl Doçent Profesöt Protesöt iTûıiçeı Genel Fızıi GviîTetoolOjisı TT FıtiKeıi Ça.iık Ruh Sajlıiı \e Hası .Vaşorma Görev lıa Içtfasahkfan Doçnu'lTûrtçel Doçenl ıTnrkçel Doçau' ıTürkçeı Yaıümcı Doçeıu" ı ]ngJı/«i Profaör iTütttl BılgKanrvcOJıamTelaubjıkn Profcwr Doçenl Doçem Profesör Ptofesör' Hıdıobıvolojı AdlıTıp Nöroşm»]i Bıyofui BlVUEÜUStİ DoçauiTûrkçe) Doçeffitlışılızcct tastııma GörevIBI - (Türk^ej "ı mJıraa Dıvnj {Tükvc) \niumDoçent iTûrkçel Ai^mna Gorevlıa * |lnşılızce ı Br.*jı Anştmu Gcrevbs Anştama Görcvha >ifıı Etidkn Eı»atİM Yanamcı Doçent "ıtagıhzce' ı*s Htffc Bconi GcnciBıyokş i Anştnı Görev hsı .ta<urau Görevlısı Gmnem \ıulıük \t Foalmyoa Tcoreı Topolojı ve hfaenafik LopL ArasDnm Görev bs Arasörma Görevlm .\ustma Görevba Ekoooraık ve Sosvu Demoşrafı Slğjlk BOJmkri Easnriıi Fi2kTedavT«eR Fannabioji \i3Sttm Görevlısı l9ElumlW8 ^rastama Görev lıa Vasnraıa Görevlısı • Hemsırtlik \ Amlınkkmm Oısaoık Kımva Fızıkakraıva Bıyokımya Aıaşnnna&ircvlısı Anşuroa Görcvhs Bmsaı Polıubsı Araşorna Görev lıa Araştnna Görevbsı \iasturaa Görevlısı .\rasnnna Görevtısa Doçent HemşotlıkEsBİan Sdhk tdvta Y Uuekotrtı Doçent PrafesöY Doçent' \ra^amaGörevbsı Dctrsai Tanhı vtısı \raşöıma Görevbsı1 Sıjlık Hıaıttkn Meslek \ itstkokıılı Dtş Prc"e2 Doçenl Ev LIUHKMİİİ v.»K>eUkalı ^EvtdStST \raştırma Görevlıst 1 X Işınlan Knstallografisı konusunda ılenejıralı olması ve ders verebilecek dûzeyde Ingılizce bıhnesı şartı aranacaktır 2 Ders verebilecek düzevde lngılız bılmesı şartı aranacaktır 3 KJınık Psıkolojı alanında çalıştırmak üzere 4 Pedıatn Endoknnolojı Yandal Uzmanı olmabi jartı aranacaknr 5 Sosyal pedıam denevimlı 6 Pedıatnk patolojı denevımlı 7 Gastroenterolojı dalında deneyunlı olması sam aranacaknr 8 Omurgalılarda Pesıısıt Toksıkolojısı üzenne çalışmalan ohna- sı şarn aranacaktır 9 Hem^ırelık Esaslan .Anabılım Dalında Doçent unvanı almış ol- ması sartı aranacaktır 10 Eczacıhk Formasyonu taşımak ve Organık Kjmya dalında doktora v apmıs olması jara aranacaknr 11 KBB Anabılım Dalında görev yapmak üzere KBB uzmanı ol- mak >artı aranacaktır 12 Bu fakülteye ba^vuracak Aras,tırma Görev lılen 2547 sayılı Yubekoğretım Kanunu'nun 50 d maddebine gore atama ya- pılacağmdan basvuran adaylann H C Fen Bılımlen Enstttu- sü'ne kayıtlı olmalan ve Lısansüstü Eğıtımı Gınj Smavı (LES) sonuç belgelen getırmelen şanı aranacaktır 13 Ensmümuz Fızık TedavıveRehabılıtas\on.\nabılım Dalında )ı uksek lısans yapan ögrencıler başvurabıhrler 14 Erutrtümûzde Farmakolojı Anabılım Dalmda doktora \apan ögrencıler ba^vurabılırler 15 Craversrtemız E\ Ekonomısı Yüksek Okulu Ev Idaresı ve Aı- le Ekonomısı Bölumû mezımu olmak şartı aranacaktır 16 Cmveratemız Ev Ekonomısı Yuksek Okulu Çocuk Gelı^ımı ve Egttımı Bölumû mezunu oimak şarn aranacaktır. 17 Bu fakulteye bî>vmacak Ara^tırma Görev lılen 2547 sayılı Yüksekögretım Kanunu'nun 50 d maddesme göre atama va- pılacağından adavlann lısansüstü programma kayıtlı olması şartı aranacakttr 18 Ban ve Gûnevdogu ,\nadolu Bölgelen'rnn arkeolojısınde ka- zı tecrübesıne bâhıp olmak. Nmıve 5 beramığı va da sûs eş>a- lan konulanndan bınnde uzmanlaşmı; olmak şartı aranacaknr 19 Ders verebilecek düzevde Ingıuzce bılmesı ve Tıp Doktonı ol- ması şartlan aranacaktır 20 Doktora yapmak uzere Tıp Fakultesı mezunu olmak 21 Yuksek Lısans ve Doktora yapmak uzere Istatıstık Bölumû mezunu. lyı derecede Ingılizce bılmek şartı aranacaktır 22. Doktora yapmak uzere 23 Saglık Teknolojısı Yüksekokulu ve Dryeteük mezunu olmak Basm 35133 KESK'e bağh Enerji-Yapı-Yol Sen İstanbul Şube Sek- reteri Mustafa Can, önümiizdeki gürüerde enerji sektö- riinde yapılacak özeUeştirmelerle ciddi bir yağma ve ta- lanın yaşanacagına dikkat çekti. Can, enerji sektöriin- deki özelleştirmelere karşı enerji çalışanlan tarafindan bugünden itibaren *İş\erlerini terketmemeeylemi'' baş- jatılacağını bildirdi. KESK'e bağlı Enerji-Yapı-Yol Sen İstanbul Şubesi \e Türk-İş'e bağlı Tes-lş 1 No'lu Şube tarafindan dün Enerji- Yapı-Yol Sen tstanbul Şube- si'nde enerji sektöriindeki özelleştirmelerle ilgili toplan- tı düzenlendi. Enerji-Yapj-Yol Sen İstanbul Şube Sek- reteri Mustafa Can, özelleştirme yanlılannın, "Kaliteli hizmet- mülkiyetin tabana yayılması" söylemleri ile başlataklan çalışmalannın, tam anlarruyla yağma, ta- lan ve kara paralann aklandığı bir sürece gjrdiğini savundu. (Fotoğraf: İPEK YEZDANJ) Öğretmenden ülkücülük propagandası YUSUFZİYAAY Bağcılar Lısesı tanh dersi öğretmeni Ergun Kaya'nın, öğrencilerine Türk-lslam sentezi içerikli ödevler \ererek bu ödevlen Ülkü Ocaklan"nda bulunan kaynaklarla yapmalannı ıstediğı iddia edildi. "İflkücü olduğunu ve ders kitaplannda yer alması nedeniyle bu konularda öde\ ler verdiğuıi" belirten öğrermen Kaya ise bir süre öncesine kadar Ülkü Ocaklan ile bağlantısı olduğunu da kabul etti. Bağcılar Lisesi öğrenci ve velileri, okulun tarih dersi öğretmeni Ergun Kaya'nın, ülkücü görüşlerini, ev ödevleri yoluyla öğrencileri arasında Hasümede team'M 5 milwrtııyninat İstanbul 2. Böige ldare Mahkemesi, Ok- meydanı SSK Hastanesfndeteda\i görûr- ken tecavüze uğrayan N.S.'\e 5 milyar lira tazminat ödenmesine karar verdL Hasta- nede sanhk teda> isi gören mü\ tkkilinin 4 Ağustos 19%'da tecaviize uğradığııu. bu ota\dan sonra SSK aleyhine istanbul 4. İş Mahkemesi'nde lOmiKartirauktazminat da\ası acüklannı belirten N.S.'nin avııka- tı Cengiz Hortogiu. bu da\a sonucunda 2^ mihar liratazminatödenmesine karar ve- riktigini anımsatn. Bu karann Yargrtay ta- rafindan bozulması üzerine ise N.S.'nin a\ ukah Hortoğlu. İdare Mahkemesi'nde SSK aleyhine tekrar dava acnuşn. İdare mahkernesinin. SSK'nin N\S.'ye5 miharli- ra tazminat ödenmesine karar verdiğbû belirten Hortoğlu. '"Müvekkflim tecaviize uğradıktan sonraeşinden boşandı. Bu da- va hem tecaviize uğrayıp hem deküçükgö- rülen kaduüara bir annağaıuhr" dedi (Fotoğraf: BERTAN AĞANOĞLU) yaymaya çalıştığını öne sürdüler. Iddialara göre ögrencilerinden "Nizan>ı Alem LTküsü", "Alperenlik", "Kızüeuna" ve "Tûrk Cihan Hâkimiyeti" konulannda ödevler yapmalannı isteyen Kaya, ögrencilerinden bu ödevleri hazırlanmalan için Ülkü Ocaklan'ndaki kişi ve kaynaklardan yararlanmalannı istediği kaydedildi. Bu yolla öğrencilerinin ülkücülerle ilişkiye girmelerini sağlayan Kaya'nın, "eğitüne politika kanşürdığı'" öne sürüldü. Suçlanan öğrermen Ergun Kaya da ülkücü olduğunu doğruladı. Ülkü Ocaklan'yla bir süre öncesine kadar bağlantısı olduğunu da kabul eden Kaya, özel nedenlerle Ülkü Ocaklan'yla bağlantısını kestiğini savundu. Öğrencilerine Türk-lslam sentezi içerikH ödevler verdiğini kabul eden Kaya. "Bu konular bûtfin ders kitaplannda var. Müfredata aykın ödev vermiyorunı'' görüşünü savundu. Kaya, öğrencilerine ödevlerini yapmalan için Ülkü Ocaklan'na gitmeleri yönünde bir "dayatmada" bulunmadığını söyledi. Ilaç endüstrisi çıkmaza sürükleniyor EkonomiServisi-Türk ılaç sanayı- inin. 1997 yılını vıizde 5.7 zararla ka- pattığı. 1998 yılında nisan ayı sonu oranlanna göre yüzde 13.3 zarar etti- ği bildirildi. ilaç ve Kimya Endüstri- si tşverenler Sendikası Genel Sekre- teri Dr. TandoğanTokgöz ilaç endüst- risinin çıkmaza sürüklendiğini söyle- di. İlaç ve Kimya Endüstnsi Işveren- ler Sendikası Genel Sekreteri Dr. Tan- doğan Tokgöz, tlaç Fiyat Karamame- si'nin \akit kaybetmeden çıkartılma- sı gerektiğini belirterek, ilaç fiyatla- nnın serbestbırakılmasını istedi. Tok- göz, ilaç sanayiinin 1994'ten 1997 yı- lı sonuna kadar sürekli küçüldüğünü kaydederek, üretimrn ve yeni yatınm- lann yavaşladığını söyledi. Yerli üre- timin yerini ithal ilaçlann aldığını an- latan Tokgöz, bu sektöriin çıkmaza sürüklendiğini söyledi. Sağlık Bakan- hgı'nın nisan ayında sanayide yüzde 22 fiyat arttınmına karşın ilaç fiyat- lannda yüzde 1 ile 20 arasında deği- şik kıstaslar uyguladığını ifade eden Tokgöz, zammın ortalama yüzde 15 "e indiğini belirtti.Tokgöz. akaryakıt, şe- ker. alkol, su fiyatlannın otomatik olarak enflasyona endekslendiğini anımsatarak. ilaç Fiyatlannın da bu koşullara uydurulması gerektiğini savladı. Tokgöz, "Kararname uygu- lanmayacaksa, ilaç fıyatlan serbest bı- rakılsın" dedı. Türk sağlık sektörü- nün önemli unsuru olan ilaç sanayi- inin ciddi ve acil sorunlardan kurta- nlmasının zorunlu olduğunu anlatan Tokgöz sözlerini şöyle sürdürdü: "Kamuoyu tarafindan yanhş anla- şümasını önlemek bakımından. bugü- ne kadar yapılmış ilaç zamlannın enf- lasyona yol açmasının mUmkün olma- dığını da belirtnıek isterim. Her za- man gecikmeyle yapılmış ve oluşmuş bulunan maliyet artışlannın gerisinde kalan fiyat artışlannın enflasyona yol açmasuun mümkiin ounadığı açıkör." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Dinde Aşırı Gitmek Bizim "dincicamia", ashndaçokilginçbircamia, incelenmeye değer bircamia. Bizler "olayın" dışın- da kalıyoruz. Ama elbette, kimi duyumlar almıyor değiliz. Özellikle Diyanet Işleri Başkanlığı ve Diya- net Vakfı'nda büyük sürtüşmeler, büyük kavgalar var. Tabii bunlann ardında da büyük çıkarlar yatıyor. Buralarda bir ara "alaylılar"\a "mektepliler" ara- sında çok ciddi bir çatışma vardı. Bugün, bu çatış- ma kısmen sürmekle birlikte, başka birtakım çatış- malar ön plana çıkmış durumda. Tarikatlar arasın- da, cemaatler arasında, yani akla gelen ya da gel- meyen herkes arasında çekişme var. Sadece mez- hepler arasında çekjşme yok. ZiraTürkiye'deki mez- heplerden biri, tümüyle dışlanmış durumda. Dışanya pek sızdırmamaya çabalıyorlar ama her an müthiş bir "curcuna" kopabilir. Atalarımızın söy- lediği gibi "Kırk küpü üst üste dizseler, sonra alttan birini çekseler, seyreyleyin gümbürtüyü..." Hz. Peygamber'ın "veda hutbesini" çoğunuz bi- lirsiniz. Hicretin 10. yılında, zilhecce ayının dokuzun- cu günü "veda haccında" Arafat'taki Rahmet Da- ğı'nda irad edilmişti. Ben bu yazıyı yazarken önümde bundan epey önce "Mesture Giyim" adlı birfirmanın Hicri 1400. yıl dolayısıyla parasız dağıtılmak üzere hazırladığı, hutbenin bir kopyası var. Üzerindeki kaynaklara ba- kılırsa, ciddi bir çalışma sonrasında hazırlatıldığı an- laşılryor. Bu hutbe, pek çok evin girişinde yer aldığı gibi, sanıyorum Türkiye'deki camilerin tumünde, bir bi- çimde yer alır. Islamıyet açısından çok önemli öğüt- lerin yer aldığı, Müslümanların çok önemsediğı bir hutbedir bu. önümdeki hutbeyi, çok degerli ve ilginç öğren- cim Önder Bilgin getirdi. "Bakın Hocam" dedi, "8u hutbede gördüğümüz bir cümle, yeni basılan 've- da hutbelerinin' çoğunda yok." "öyle şey olmaz" dedim ama gene de hem ken- dim rastladığım yerlerde baktım, hem arkadaşlan- ma rica ettim ve sonunda, bir cümlenın genellikle^ çıkartılmış olduğunu gördüm. "Ayıklanan" cümle şu: "Ey Nas! Aşırı gitmekten" sakının. Geçmiş ümmetlenn mahvolmalarının ne-' deni, dinde aşırı gitmeleriydi." ' Böyle bir cümle metinden çıkartılır mı? Kaldı ki Hz! Peygamber'ın bir hutbesine müdahale etmek ney- le bağdaşır? Ve her şey bir yana, bu cümleden ra- hatsız olanların kafalannda, acaba nasıl bir Islami- yet ve nasıl bir "Müslüman" var? Işi bir de ters yönüyle düşünelim. Ve varsayalım ki veda hutbesinde böyle bir cümle yoktur ve doğ* rusu, bu cümlenin bulunmadığı veda hutbeleridir.; Peki, o halde bu hutbeyi hazırlayanlar, hangı cesa-. retle böyle bir ekleme yaparlar? Ve işin, üzerinde durulmasında yarar gördüğüm bir başka yönü daha var. Veda hutbesi gibi, çok bi- linen ve konuşulan hutbenin metni üzerinde bile böylesine "oynanabiliyorsa"', acaba Hz. Peygam- ber'in diğer "hadis"leri, ne derecede güvenilir kay- naklardır? Düşününüz ki hadis, Islam şeriatının Ku- ran'dan sonra ikinci kaynağı olarak görünüyor. Bu nasıl bir "kaynak"\\fl Ve dönelim, "aşınlık" meselesine. Acaba "dinde aşınlık" nasıl olur? Dinde aşmltk, kimleri ve neden rahatsız eder? Dinde aşınlığın nasıl olacağını, bir yıl önce kurtul- dugumuz REFAHYOL hükümeti zamanında net bir biçimde gözlemledik. Hem Türkiye'ye hem de ken- di partilerine büyük zarar verdiler. Aslında "aşınlık" tartışmasının fazla bir anlamı ola- cağını düşünmüyorum. Zira bu tür kavramlar "mut- lak göreli" ya da "göreceli" kavramlardır. Birine gö- re aşın olan bir şey, bir başkasına göre hiç de aşırı olmayabilir. Bunun tam tersi de doğrudur. Bence aşın olan bir şey, bir başkası için aşın sayılmayabi- lir. Ve bu konuda herkes kendince haklıdır. "Aşmlıklann" pek de "ölçülebilir" olmamasına karşın, "dinde aşınlığın" bir ölçüsü olabileceğini dü- şünüyorum. Bana kalırsa dinde aşınlığın ölçüsü, in- sanın inancını başkalanna da "zorla kabul ettirme" çabasıdır. Bir insan istediği kadar bağnaz olsun, eğer bu bağnazlığı salt kendini ilgilendiren bir şey- se, bence "aşın" değildir ve salt o inancın sahibini ilgilendirir. Fakat bir başkası, fazla bağnaz olmamasına kar- şın, kendi inancını başkalanna da zorla kabul ettır- meye çalışıyorsa, bence "aşın" olarak değerlendi- rilmelidir. Günümüz dünyasında bir başka aşınlık ölçüsü. o dinin "siyasallaşma" talep ve çabası olabilir ki bu- nun incelenmesi, bir başka yazının konusudur. Kabinenin gündemine alınmadı Riisıuıı vergisine çozum araıııyor BAHARTANR1SE\TR ANK.\RA - Yerli ve ya- bancı filmlere uygulanan yüzde 10 oranındaki rüsum vergisinin belediyeıerden almarak Sinema Fonu'na ak- tanlması için hazırlanan ya- sa taslağı sonuç vermedi. TBMM'de mahalli idareler reform yasa tasansının gö- rüşülmesi sırasında bu ko- nuda bir önerge \erilmesi planlanıyor. Sektörtemsilcı- lerinin taslağın yasalaşması konusunda siyasi partı grup temsilcileriyle görüşmek üzere gelecek hafta Anka- î d Kültür Bakanlığı'nca ha- zırlanan 2464 sayılı Beledi- ye Gelirlerı Yasası'nın 21. maddesinde ve 3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Yasası'nın 10. mad- desinde değişiklik yapılma- sına ilişkm yasa tasansı tas- lağı, 31 Aralık 1997 tarihin- de Başbakanlığa gönderildi. Ancak, taslağın genel nite- likli düzenlemeler içinde ele alınmasının benimsenmesı nedeniyle Bakanlar Kurulu gündemine alınmadığı belır- tildi. Kültür Bakanlığı'nın. yerli ve yabancı filmlere uy- gulanan rüsum vergisinin belediyelerden alınarak Si- nema Fonu'na aktanlmasını düzenleyen taslağın, bir önerge haline getirilerek •vergi yasa tasansına eklen- mesi yönündeki çabası da sonuç vermedi. TBMM'de mahatrİTdare^ ler reform yasa tasansının görüşülmesi sırasında, bir önergeyle rüsum vergisinin düzenlenmesinin planlandı- ğı öğrenildi. Sektörtemsılci-1 lerine bu konuda bilgı vereni Kültür Bakanlığı'nın öner-l geye temel oluşturacak ilke-l leri TBMM'ye ilettiği belir-: tildi. Ancak. belednelerinî sinemalardan alınan rüsurrv; vergisine gereksınımi bulun-îî "duğu gerekçesıy le vergı uze-^ nnden belirli biroranın fona^ aktanlması olasılığının d^ gündeme gelebileceği kay-^' dedıldi. S Kültür Bakanlığı'nca ha~* zırlanan taslak. Sinema Fo-, nu'na aktanlaracak rüsurr»' \ ergısinin sektörün gelışme-! sıne >önelık çalışmalarda'; kullanılmasını amaçlıyor,'; Taslak, yerli ve yabancı fılnv gösterımlerıne ilışkın bilet-? lerın bakanlık tarafindan bastınlmasını öngörüyor. Film Yapımcıları Derneği; Başkanı Sabahattin Çetin,! Kültür Bakanlığı'nı taslağın; yasalaşması konusunda ge-; reken çalışmayı yapnıamak-; la suçladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle