Katalog

23 TEMMUZ 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 13 Dış ticaret ortakları • ANKARA (ANKA) - Türkiye'nin, yılın ilk beş ayındaki 29 milyar 537 milyon dolarlık dış ticaretinde; Almanya, Italya, ABD, Fransa ve Ingiltere yüzde 47'lik payı alırken Almanya'nın dış ticaretteki payı yüzde 17.5'ten yüzde 17.4'e düştü. Italya, ABD, Fransa ve tngiltere'nin paylannda ise artış görüldü. Italya'nın payı yüzde 7.8'den yüzde 8'e, ABD'nin pay. yüzde 9.6'dan yüzde 9.7'ye. Fransa'nın payı yüzde 5.3 'ten yüzde 6'ya, tngiltere'nin payı da yüzde 5.5'ten yüzde 5.9'a çıktı. Hazine garantisi yükseldi •ANKARA (ANKA)- Hazine Müsteşarlığı'nın bu yıl garanti verebilecegi dış borçlanma miktan yüzde 50 oranında arttınldı. Bakanlar Kurulu'nun Hazine garantisi verilebilecek dış fınansman miktannı arttıran karan Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre Hazine 1 milyar 50 milyon dolarlık dış finansmana garanti verecek. Hazine'nin ticari bankalardan borçlanarak kamu ve özel sektör kuruluşlanna devredebileceği dış finansman tutan da yüzde 50 oranında arttınlarak 300 milyon dolara çıkanldı. İŞ çevrelerinden hükümete eleştiri • Ekonomi Servisi -tş çevreleri, hükümetin enflasyonu indiımeye yönelik ciddi. somut programının olmadığını belirterek endişelerini dile getirdi. Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Aslan. ANASOL-D hükümetinin kurulmasından bu yana bir yıl geçmesine karşın halen enflasyonla mücadele konusunda ortada gerçekçi, somut hiçbir program olmadığını söyledi. Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Aslan, enflasyonu düşürmenift. temelinde üretimı ve •• • yattnmlan arttırmanın yattığını vurguladı. TOBB konsey toplantısı • GİRESUN(AA)- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ticaret ve Sanayi Odalan Konseyi Toplantısı, bugün Giresun'da yapılacak. Toplantıda genel ekonomik durum ve bölgesel sorunlarla birlikte durma noktasına gelen bavul ticaretinin canlandınlması için yapılması gerekenler de ele alınacak. Ayakkabıcılar markaya yöneldi • İZMİR(AA)-Ege Ayakkabı Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Abdi Ferhatoğlu, Türkiye'nin ayakkabı üretiminde Italya ve Ispanya'dan sonra üçüncü sırada göründüğünü, ancak kalite açısından daha gerilerde bulunduğumuzu söyleyerek, "Dışpazarlarda tutunabilmek için marka oluşturmak şart"dedi. İnşaat maliyetleri arttı • ANKARA (AA) - Bina inşaat maliyetleri, nisan, mayıs. haziran aylannı -kapsayan 1998 yıh ik d d 13 py döneminde yüzde 13.9 oranında arttı. Güneydoğu'dan ABD'ye ihracat • GAZİANTEP (AA) - Güneydogu Anadolu Bölgesi'nden, bu yılın ilk yansında ABD'ye yüzde 15.3'lük artışla 7 milyon 588 bin dolarlık tanmsal ürürı Htraçedtidi: ABD'ye ihraç edilen ürünler arasında kuru kayısı, pamuk ipliği, havlu ve antepfıstığı önemli yer tutuyor. Mini GAP' Projesi • GAZİANTEP (AA)- Gaziantep'in İslahiye ilçesinde gerçekleştirilen Toplumsal Kalkınma Projesi'nin 2003 yılına kadar bitirilmesinin amaçlandığı bildirildi.Kaymakam Mehmet Çuhadar, proje ile işsizliği yenmeyı planladıİdannı söv''"'' Anadolu Bankası kökenli personele sosyal güvenlik hakları verilmiyor iddiası Ejnlakbank^ta sandık kavgasıHAZALATEŞÇAKIR Emlak Bankası 'nda calışan Ana- dolu Bankası kökenli personelin sosyal güvenlik haklannın elin- den alındığı, emekli ikramiyesi ve kıdem tazminatlannın ödenmedi- ği bildirildi. Personel. Anadolu Bankası Memur ve Emeklileri Yar- dım Sandığı Vakfi'na üye alımı- na ilişkin yasagın kaldınlmasını is- tiyor. Anadolu Bankası kökenli Em- lakbank personeli, Cumhurbaşka- nı ve Başbakan başta olmak üze- re siyasi parti liderleri, sendika başkanlan. TBMM KİT Komisyo- nu'na gönderdikleri raporda sos- yal güvenlik haklannın geri ve- rilmesi için destek istediler. Çalışanlar mağdur edildi Raporda, Emlak Kredı Banka- sı ve Anadolu Bankası A.Ş.'nin 08.10.1988 tarihınde Bakanlar Ku- • Anadolu Bankası kökenli Emlakbank personeli. Cumhurbaşkanı, Başbakan. siyasi parti liderleri, sendika başkanlan ve TBMM KİT Komisyonu'na gönderdikleri raporda sosyal güvenlik haklannın geri verilmesi için destek istediler. rulu karanyla birleşerek Emlak unutuldu. Çahşma ve Sosyal Gü- na vakfa üye kaydı yapılmaması, venlik Bakanlığı'nca hazırlanan yasa tasansının, sosyal güvenlik reformu çerçevesindeyasallaşma- sını istiyonız" görüşüne yer \ eril- di. Bankası A.Ş.'nin kurulduğu anım- satıldı. Raporda. bu birleşmenin ar- dından özel sandığa tabi olan Ana- dolu Bankası kökenli personelin sosyal güvenlik ve özlük haklan- nın geriye götürüldüğü kaydedil- di. Sözleşmeli statüye geçirilen per- sonele ödenmesi gereken iş sonu tazminatının da kaldınldığı belir- tilen raporda, çalışanlann mağdur edildiği dile getirildi. Raporda. Emlak Bankasf nın özelleştirilmesinin gündemde ol- duğu ifade edilerek "Emekli ikra- miyesi veya kıdem tazminatı öde- meyen tek kurumun devlete ait ol- ması büyük ü/üntüdür. Kamusal niteükte sosyal güvenlik hizmeti veren emekli sandığının vaıiığı Farklı uygulamalar Emlak Bankası personelinin farklı hukuki statülere sahip ol- duğu belirtilen raporda, çalışan 10 bin 299 personelin 1680'inin memur, 8 bin 457'sinin sözleşme- li, 167'sinm de işçi olduğu ifade edildi. Aynca, 7 bin 850 persone- lin Emekli Sandığı'na, 2 bin 449'nun da Emlak Bankası A.Ş Mensuplan Emekli ve Yardım San- dığı Vakff na üye bulunduklanna dikkatçekildi. Raporda. 1988 yılından bu ya- emeklilik, istifa, vefat gibi neden- lerden dolayı üye sayısında sürek- li azalma olduğu vurgulanarak "Söz konusu personele iş sonu taz- minatı ödenmemekte, işçi olma- dıklarından kıdem tazminatı, Emekli Sandığı üyesiolmadıklann- dan da emekli ikramiyesi alama- maktadırlar" denildı. Personel ortada kaldı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 5 Haziran 1997 tarihinde hazırianan yasa ta- sansında da Emlak Bankasf nda sosyal güvenlik statüsü farklı iki ayn grubun oluştuf u belirtilerek, bu uygulamanın sona erdirilmesi istendi. Tasanda, sandık mevzu- atına göre kendilerine gelir veya aylık bağlanan personele kamu sektöründe veya çalıştığı kuruluş- ta geçen her tam fiili hizmet yıh için en yüksek devlet memuruna verilen ikramiyeyi geçmemek ko- şuluyla emeklilik ikramiyesi öden- mesi gerektiği belirtildi. Anadolu Bankası kökenli per- sonelden bir grup da Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede sorun- lannı şöyle özetlediler: "Emlak Bankası de>inceyannş yansıtılan bir durumumuz var. SSK'nin elinden gelen bir şey yok. Vapılan girişimler yaoşmalarda kalıyor. Bu yasa çıkarülıp yeni üye alınmazsa sandıkyok olmava mah- kûm. Birleşme karanndan bu yana sandık üye almıyor. Devlet özel sigorta emekliliğini teşvikederken, kendi kendine \eten bir sandığı nıahrum bırakıyor. Emlak Kredi ve Anadolu kökenlilerin tek bir sandıkta toplanması yarar sağ- lavacak." Japonya, yann seçeceği başbakan ile krizdeki ekonomisinin gidişatmı belirleyecek Güneş imparatorhıgunda durgunlıık NÎLÜFERŞENSÖZ Ekonomik durgunluk. '"Güneş İmpara- torluğu" Japonya'nın ekonomisine gölge düşürüyor. Müdahalelere rağmen Japon Ye- ni'nin dolar karşısında değer kaybedebile- ceği olasılığı, dünya ülkelerini endişelendi- riyor. Ekonomisindeki resesyon (durgun- luk) karşısında çeşitli tedbir ve iyileştirme çabalanna rağmen Başbakan Rhutaro Has- himoto'nun geçen hafta istifa etmesinin ar- dından Japonya gelecegini yeni politikalar- da anyor. Japonya'nın tercihini "ekonomi- yi düze çıkartacak" başbakandan yana kul- lanacağı belırtiliyor. Ekonomik gidişat. baş- bakanlık seçimlen ve Türkiye'deki Japon yatırımlarıyla ilgilı sorulanmızı Japonya Konsolosu Hisao Nishimaki şöyle yanıtla- dı: - Yen, dolar karşısında neden değer kay- bediyor? - Japon Yeni'nin şu ankı durumu için bi- raz geriye gitmek gerekiyor. 1985 yılında G- 7 ülkeleri arasında Kanada'da Plaza anlaş- ması yapıldı. Yenın dolara karşı değeri art- sın diye toplantıda karar verildi. Ondan son- ra artmaya başladı. O zamanki rakam 1 do- lar 250-225 yendi. Yenın en fazla değer ka- zandığı zaman ise 1995 yılıydı. 1 dolar. 80 yendi. Üç sene geçtiğinde 140-141 yen ol- du. Onun için dengeyı kaybettiği söyleniyor. Uzun vadeli baktığımızda o kadar kaybet- medik. - Yenin dolar karşısında değer ka> betme- si ABD'yle dış ticaret dengesini daha da bo- zar mı? - Kısa vadede Japon Yeni'nin dolar kar- şısında değerini kaybetmesi tabıi ki ticaret dengesini bozar. Japonya'dan ABD'ye kar- şı ihracat miktan artar ve böylece dengeyi bozar. ABD'nin şu an ekonomik durumu çok iyı. ABD ikili ilişkilennde, Çin-ABD ti- cari iiişkilerindeki dengesizliğe daha önem veriliyor. - Y'ene karşı vapılan müdahale yeterli mi? Değerkaybetmemesi için nasıl bir politika uy- Dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri olan Japonya zor günler geçiriyor. gulanmalı? - Yenin değer kazanması iç politika ve ekonominin iyi olmasıyla ilintili. Yeni baş- bakanın seçimi işte bu yüzden önemli. Eko- nomik reformlan yeni seçilecek kişi şekil- lendirecek. - Yenin değer kaybetmesi karşısında Çin'in devalüasyon yapma rtski söz konusu. Ayn- ca donıino etkisiyle Rusya'nın da devalüas- yona girebileceği dünya piyasalannı endişe- lendiriyor_ - Dünyada hiç bir para birimi sabit değil. Önemli olan Japonya ekonomisinin dünya ekonomisi üzerindeki etkileri. Özellikle As- ya ekonomik krizi içerisinde Tayland ve En- donezya'ya kredi verdik. Tayland'ın duru- mu o kadar kötü değil. Endonezya'da defor- masyon bekliyoruz. Yeni başbakanın yapa- caklarını beklemek gerekiyor. Bundan son- ra Çin'in ve Rusya'nın durumunun nasıl olacağını göreceğiz. - Japon halkının tüketim yapmadığı belir- tilhor. Ekonomide durgunluk sebebi nedir? - Hassas bir konu. 90'ların başında tüke- tim vergisi yûzde 3'tü. Bu geçen senenın nisan ayında yüzde 5-6'ya çıktı. Ondan do- layı Japonlann tüketim oranı düşmeye baş- ladı. Son seçimde muhalefet partileri bu po- litikanın yanlış olduğunu söyledıler. Komii- nist ve Demokrat partileri tüketim vergile- rinin yüzde üçe indirilmesini istediler. - İstifa eden Başbakan Hashimoto'nun planı neydi? - Hashimoto gelır ve oturma vergilerini düşürmeyi planlıyordu. Ancak pek tutulma- dı. Çünkü miktan bellı değıldi. Aynca se- çim olmadan önce bunu söylemedi. Son an- da söyledi. Japonya'da inşaat alanında ka- mu yatınmı yapılmasını istedı. 5 sene ön- ceden kamu alanında inşaat alanında yatı- rımlar yapıldı. Muhalefet partileri. buna ge- rek yok, vergi kesintisi gerekli dediler. Has- himoto ise vergi düşüncesi söz konusu ola- bilir, ama önce yatınm yapalım dedi. - Başbakanlık seçiminde kimkr öne çıkı- yor? - Yeni başbakan istifa eden Sayın Hashi- moto'nun partisi Liberal Demokrat Parti- si'nden seçilecek. Adaylar arasında Dışiş- leri Bakanı KeizoObuchieskı Kabine Sek- reteri Seiroku Kajiyama, Sağlık Bakanı Ju- nichiro koi/umi. eskı Başbakan Kiichi Mi- yazawa bulunuyor. Burada önemli olan ki- min seçileceği. Yeni başbakan ekonomik re- formlan şekillendirecek... - Japoma-Türkhe arasındaki ticari ilişki- lerin durumu nedir? Son zamanlarda yapı- lacak yatınmlardan bahseder misiniz? - Şu anda Japonva'dan Türkiye'yeyatınm yapan 51 şirket var. Sadece tican yönden ba- karsanız Japonya'dan Türkiye've fazlaca mal geliyor, İki ülke arasında ticari ilişkiler dengesiz gibi gözüküyor. Ancak bu denge- sizliğin bazı nedenleri \ar. Japonya'nın Tür- kiye'de yatınm yapabilmesi için Japonya'dan makine ve diğer malzelemelerin getinlme- si gerekiyor. ToyotoSA örneğinde olduğu gibi... Yüzde 80 Japonya'dan parçalar geti- rilivor. Ve burada montaj yapılıyor. Türki- ye'nin Japonya'dan ithal ettiği mallann ço- ğu, ötomobil parçalan, montaj makineleri gi- bi yatınm mallan. Türkiye bunları kullana- rak diğer ülkelere ihracat yapıyor. Türki- ye'de bulunan ticaret firmaları, Türk malla- rının Amerika ve AvTupa'ya ihracını arttı- rarak Türk ekonomisine katkıda bulunuyor. Maalesef. bunu rakamla gösterebilmek ol- dukça zor. Yatınm yaparken önemli olan o ülkedeki enflasyon oranı ve siyasi istikrann sağlanması. Seçim ortamına gidildiği için bü- yük yatınmlar planlanmıyor. - Japon firmalar neden Türk ortaklarla yatınm yapıyorlar? - Türk ortaklarla iş yapılmasının nedeni sigorta gibi görülüyor. Mesela Toyota... Her zaman yabancı ülkelere yatınm yapmayı çekince olarak görüycr. En son) atınm yap- mak için o geliyor. Antalya'da çalışanlann gösterileri TEDAŞ'ta özeüeşûrme tepkisisürüyor ANTALV A (Cumhurhet) -AntalyaTEDAŞ'm _Uzan ailesine devitne^ tepkiler devam edıyor. Kapı önünde nöbet tutarak devir teslim kurulunun binaya ginşı 800 TEDAŞ çahşanı tarafindan engellendi. TEDAŞ çalışanlan, kurumlannın Uzan ailesine ait Kepez Elektrik AŞ'ye devrinin kanunsuz olduğunu öne sürdüler. Genel Müdürlük Danışmanı » _ _ olarak Antalya TEDAŞ Müdürlüğü'nde görev yapan ve Dev ir Teslim Kurulu'nun 7 üyesinden biri olan Abdullah KJ zan ailesine ait Kepez Elektrik AŞ'ye devredilmesi kararlaştmlan Antalya Uyar'ın da müdürlük binasına girişi engellendi. Uyar, "Ben şu andaişletme — — — devri için burada bulunmuyorum. Bir TEDAŞ çalışanı olarak gddim" deyince içeriye girmesine izin verıldi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından oluşturulan 7 kişilik Devır Teslim Kurulu. bir süre önce çalışmalanna başlamıştı. Kurulun önceki gün Antalya'ya gelerek çalışmalara başlayacağının — T E D A T ı n — personeli, önceki gün devir kurulu üyelerini binaya almadı. öğrenilmesi üzerine TEDAŞ çalışanlan kurum JcapTsrönünde toptanmaya^ başladı. Çalışanlar adına bir açıklama yapan Hüseyin Korkankorkmaz. •"TEDAŞ'ın Kepez Elektrik AŞ'\e de>ri kanunsuzdur. Bunun için özel sektöre geçmek jştemediğinıi/i belirten dilekçelerimizi inuaya actık. Bunlan Başbakanlığa. TEDAŞ Genel Müdürlüğü'ne \e ^ _ _ — Antalya Milletvekili Osman Berberoğlu'na gönderdik" dedi. Devir Teslim Kurulu üyesi Abdullah Uyar, "Değer tespiti vapılmadan de>1r işlemine başla>ama>ız. Ancak bu devir — — — işlemikolay kola> vapılanıavacak. Personel huzursuz. Kurum personele seçim dayatmasında bulunmuş. Ya Kepez ya istifa diye. Bunun üzerine personel devir kurulunıı binaya sokmak istenıiyor. Ovsa bizde devlet memuruyuz. Yani hedef biz olmamalıvız. Biz btze verilen görevi yürütmeye çanşıyoruz" diye konuştu. Son ödeme günü ile keyfinizi kaçırmayın! Otomatik Odeme Otomatik Ödeme sizi faturalarınızın son ödeme günü stresinden kurtarıyor... hiç zorlanmadan. Otomatik Ödeme, İktisat Bankası 'nın özel ıhtıyaçlara getırdığı ozel çözümlerden sadece bin Gelın konuşalım Sıze en uygun çûzümu sunalım İKTİSAT Memnun iyet Ie ı Nakıt Ahşvenş • Nakıt Ev • Nakıt Irıtıyaç • Nakıt Otomobıl • Nakıt Tat • Nakı' Çek • Nakıt Hesap • Otomatik Ödeme İŞÇİNİN EVRENİNDEJN SÜKRAN SONER Devleti Yıkmanın Yolları Korkut Boratav Hoca dünkü yazısında kamu hizmeti üreten bir aygıt olarak Devletin nasıl yıkıl- makta olduğunu anlatmış. Reel kamu harcama- larını iyice kısan, birçok alanda kamu hizmeti sun- ma iddiasından tamamen vazgeçen, faiz ödeme- lerini çılgınca tırmandıran Hükümet uygulamala- nndan söz etmiş. Yazısını, Devleti kendi elleriyle, bilerek yıktıklan kanısı ile noktalamış. Arkadan Hoca'nın yargısına katkıda bulunmak istercesine, Demirel ve Yılmaz'dan özel bir tar- tışma konusuna ilişkin, ama ideolojik bakış açısı- nı pervasızca sergileyen ilginç açıklamalar geldi. Ford fabrikasına ücretsiz verilen SEKA'ya ait or- manlık alanlar tartışması için Yılmaz, "Temel at- ma töreninde olacağım, oylama olumsuz çıkar- sa, şapkam yok ama olsaydı alır giderdim.." di- yerek meydan okuyor. Şapka alıp gitme eyleminin sahibi Demirel ise bir adım daha ileri gidiyor, "Çankaya bahçesinibi- le veririm" diyor. Medyanın pek çok yıldız köşe ya- zan, "Fabrikalar deniz kıyısında, soluk alınacak bir nefeslik orman alanında olmak zorunda mı?Hem karşılığında (okul, bina yapılacak verilecek..) den- se de, niye kamu malı ücretsiz bağışlanıyor, özel arsa tahsis ediliyor" sorulannı soranları "malum kafalt dinazortar" saldırısı ile susturup, "ne paha- sına olursa olsun kaçınlmayacak yatınm, binlerie işçiye iş alanı" reklamına girişiyorlar. Kimin malını, kime veriyorsunuz? Zaten dünya ölçülerinin çok gerisinde olan eğitim, sağlık har- camaları daha da düşürülerek, yatınm harcama- lan nerede ise yok edilerek, kamu çalışanlannın pay- lan aşağı çekilerek bütçe oluşturulur, bu övünüle- cek bir Hükümet icraatı gibi savunulabilir mi? Oluyor, olabiliyor. Demirel'in, Yılmaz'ın arkasın- da kapı gibi medya, küreselleşmenin çok güçlü bir ideolojik saldırı cephesi duruyor. Kamu yararını, toplumun çıkarlannı savunacak örgütlü güçler nerede? Kamu çalışanının ücreti üzerinden prim yapmaya çalışan DTP bile konu- nun tarafı büyük sermaye olunca suspus oluyor. Muhalefet partilerinin ise derdi üzüm yemek de- ğil, bağcıyı dövmek. Olup bitenlere asla tek yanlı ideolojik saldınnın konulan olarak bakmak, görmek istemiyorlar. Sahi bu arada işçi sendikaları, Türk-lş nerede? Siz kimi sendika liderlerinin bireysel açıklar olarak çoğu siyasetçıden çok daha fazla kirlenmiş olma- larına, boğazlanna kadar kişisel kirli çıkarlara bat- mış olmalarına seyirci kalınmasını, üzerlerine gi- dilmemesini medyanın bilgisizliği olarak mı görü- yorsunuz? Hayır efendim hayır. Işverenlere, siyasi iktidar- lara gebe, boğazlarına kadar batağa bulaşmış sendika liderlerinin kilit noktalan tutması çok faz- la işlerine yarıyor. Işçinin, emeğin hakkını araya- cak, toplumsal çıkarlarını kollayacak örgütlü güç tutsak edilmiş oluyor. Izmit'in bir kanş oksijen ya- tağı, nefes alanını, kamu malını korumak üzere karşı duranlar, eylem yapanlar bir avuç aydın, çev- reci olarak kalıyor. Yılmaz, Demirel pervasız meydan okurlarken, ger- çekler, kamu yaran, toplumun çıkarlan ters yüz edi- lirken, milyonlar adına güç koyacak örgütlülük or- talıkta görülmüyor. Toplumsal değerleri savunan, programları bu doğrultuda olan kimi önemli sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ise ideolojilerini nerede ise kaybetmiş bir konumda, küreselleşme- nin bir diğer oyunu, ait kimlikler kavgasına boğul- muş, iş yapamaz konuma düşmüş bulunuyorlar. İşte bu nedenlerledir ki Korkut Hoca'nın altını çiz- diği kamu hizmeti üreten bir aygıt olarak Devletin siyasi iktidar eliyle yıkılması süreci, bilerek, perva- sız sürdürülebiliyor. Denetim yetersiz Ithal hurdadan bomba çıkıyor AKINBODUR İSKENDERLN-Tür- kiye demir çelik sektörü- nün önemli bölgesi Isken- derun'daki ark ocaklı de- mirçelik fabrikalannda iş- lcnmek üzere ithal edHen savaş artığı hurda malze- meler arasından bol mik- tarda patlayıcı çıktığı be- lirlendi. Sanseki yöresin- de kurulu Yazıcı Demir- çelik Fabrikalan'nın ithal ettiği hurdalar arasından çıkan patlayıcı ve silahla- nn küçükîır orduyu d o ~ natacak miktarda olduğu savlandı. Ucuz bulunup Lübnan ve Rusya'dan ithal edile- rek yeterince incelenme- den Türkiye'ye getirilen savaş artığı malzemeler arasından çıkan el bomba- lan, havan topu, tüfek ve tüpgazlann bırkaç işçi ta- rafindan ayıklandığı belir- lendi. zemeler bizim ürettiğimiz çeliğin kalitesini düşürür. Kaldı ki ark ocaklan fab- rikanın kalbidir. Burada meydana gelebilecek bir patlama fabrikanın, bel- kide onlarca insanın yok ohnasma neden oluıiTI de- di. Aynı işletmede çalışan bazı işçiler ise özenle ay- rılan silah ve patlayıcı malzemelerin bir tutanak- la işletme yetkililerine tes- lim edildiğini belirttiler. İşçiler. ayda 60 bin ton Patlayıcı ve parlayıcı parçalann ayn bir bölüm- de toplandığını belirten Yazıcı Demirçelik Fabn- kalan yöneticilerininjan- darma yetkililerine, "Hur- dalararasından çıkan pat- layıcıları İskenderun Tu- ga> Komutanlığı'na tes- lim ediyonız" dedikleri. ancak bugüne kadar böy- lebirteslimatınyapılma- dığı öğrenildi. Ancak, konuyla ilgili sorulan yanıtlayan söz ko- nusu fabrika yöneticile- rinden tbrahim Ozsoy sa- vaş artığı malzeme ithal etmediklerini savundu. Özsoy, tt Sa\aş artığı mal- hurdanın geldiği fabrilcâP da kısa bir incelemeden sonra ark ocaklannda iş- leme geçildiğini, bu şe- kilde çalışmanın aslında çok sakıncalı olduğunu belirterek şöyle dediler: "Özellikle Rusya ve Lübnan'dan getirilen hur- dalarözel bir ekip tarafin- dan inceleniyor ve bazı parçalar aynlryor. Bunla- rın içerisinde bombalar ve silahlar da oluyor. An- cak ne kadar titiz çılışılır- sa çauşüsın ark ocaklann- daki eritme sırasında pat- lamalar oluyor. Bu patla- malar sırasında yarala- nan arkadaşlarımız da oluyor. Ark ocaklannda- ki dökünı platformuna ge- len şarjlann (hurda mal- zeme) elektrik gücü ile eri- tiunesi sırasında patiama- lar başlıyor. Kısacası işçi- ler büyük tehlike altında çalışıyorlar. Geçen yıl hur- dalaruı içerisinde bir ka- sa patlamamış el bomba- sı, birkaç gün önce de bir G-3 piyade nıfeği bulun- du."