15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 TEMMUZ 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Umutla165. buluşma • İsUnbul Haber Servisi- Kayıplann bufunması amaci) la her cumartesı saat 12.00'de Galatasaray Lisesı önünde toplanan Cumartesi Anneleri dün 165'inci buluşmalannı gerçekleştirdiler. Anneler adma konuşan, kayıp Murat Yıldız'ın annesi Hanıfe Yıldız. tek isteklerinin kayıplann bulunması oldugunu beürterek. "Biz anayız. Evlatlanmızı alanlar ciğerimizi de aldılar. Bu yüzden hiçbir güneş bizı yakamaz; hiçbir yağmur bizi ıslatamaz" dedi. Yapılan basın açıklamasında ise tzmir'de 31 Mart'tan bu yana kaybolan Neslihan Uslu, Hasan Aydogan. Metin Andaç \e Mehmet Mandal ile Mardin'in Mazıdağ ilçesinde temmuz ayi başında evi basıldıktan sonra kendisınden haber alınamayan Lezgin Kıvılcım'ın hemen bulunması istendi. Eylem olaysız sona erdi. Sungurlu'dan sansüpüitirafçıI ANKARA (UBA)- Adalet Bakanı Oltan Sungurlu. Susurluk ve Uğur Mumcu cınayetine ilişkin çeşitli iddiaiar ortaya atan itirafçı Murat lpek'e ilişkin sonılara yanıt vermedi. Denizh CHP Milletvekili Hilmi Develı, Bakan Sungurlu tarafından yanıtlanması istemi ıle verdiğı soru önergesinde, üğur Mumcu Cinayetıni AraşHrma Komisyonu'na verdiği ifadeyle vamuoyunun dikkatini ;eken PKK ıtirafçısı Murat tpek'in cezasını çektıği Denizh Cezaevi'nde cep :elefonu kullanıp \ullanmadrğı \e bu teletbnla dmlerle görüştüğünü sordu. 8akan Sungurlu. "Gızhlık \uralına uyulması uakımından sorulan »anıtlamak mümkün iegildir" dedi. l/an'da mayın can aldı • Haber Mertezi - V'an 'ın 3aşkale ilçesi ile rlakkâri'nin Yüksekova Içesinde mayın patlaması ;onucu biri asker 2 kişi Mdü, 2 kişi yaralandı. Dnceki gün saat 07.00 ;ıralannda Başkale'den Esenyamaç köyüne giden »ebahattin Akkaya rönetimindeki 65 EV 132 »lakalı kamyonet, Dğuldamı-Esenyamaç köyü ol aynmmda, teröristlerin löşediği mayına çarptı. /layının patlaması sonucu ofor Sebahattin Akkaya ile skerden izinli gelen kardeşi lehmet Akkaya, olay erinde öldü. Dün saat 7.30 sıralannda 'üksekova'nın Akıllı öyünden ilçe merkezine elen Mehmet Şerif Uğraş önetimindeki 30 HA 304 lakalı otomobii. köy kıştnda mayına çarptı. laymm infilak etmesi mucu Mehmet Şerif Uğraş s Necmettin Uğraş iralandı. tupiste gözaltı I ANKARA (Cumhuriyet ürosu)- İHD'nın, insan ıklan ihlallerini önlemek nacıyla cumartesi günlen izenledığı oturma 'leminin 34'üncüsü üksel Caddesı'ndeki İnsan aklan Anıtı önünde Tçekleştirildi. Eylem rısında kamera ve fotoğraf akineleriyle görüntü alan Ji kişilık birturist ibuna Ankara Emniyet idürlüğü Güvenlik Şube idürlüğü'ne bağlı polisler ı>aport sordu. Turistlerin baport göstermemesi •mne emniyet güçleri oancıların görüntü onesinin izne bağlı ıuğunu bildirerek idilerini karakola davet [. Polisrn davetine nayan turistler, Çevik vvet Şubesi'ne bağlı pler tarafından gözaltına ıdı. FP'de merkeze yaklaşma, ANAP ve DYP'de Yüce Divan hesaplan Merkez sağda taşlar oynuyorANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - ANAP ve DYPnin 25 Aralık 1995 seçimlerinde birbinne karşı kesin bır üstünlük sağlayama- ması ve RP"nin birinci parti çıkması dola- yısı>la bunalımla başjayan 20. yasama dö- neminde 3 avn hükümet kurulmasına kar- şın siyası istikrar sağlanamadı. Merkez sağ- da tüm taşlann yerinden oynadığı 2.5 \ıKık süre içinde siyasi partı sa> ısı ikiye katlandı. RP'nın kapatılması sonucu kurulan FP de merkeze v anaşmaya başladı. 20. yasama do- neminın başlangıcında hükümet kurmak için gerçekleştırilen transferler. şimdi Yüce Divan'dan kurtulma hesaplanyla sürdürü- lüyor. Seçimlerin yaklaşmasıy la barajı aşma şansı bulunmayan DTP'nin dağılma süreci- ni de beraberinde getireceği, bu nedenle de miiletvekıli transferinin önümiizdeki gün- lerde hız kazanacağı kulislerde dıle getiril- di. 20. yasama döneminde 19 DYP milletve- kili de partisinden istifa ederek AN'AP"a ka- tıldı. Halen DTP'de de 17 DYP kökenlı mil- letvekili bulunuyor. 25 Aralık seçimlerinden binnci parti ola- rak çıkma hesaplanvla BBP ile ıttifak yapan ANAP, hüsrana uğradı. Bu ittifak dolayısıy- la bazı bölgelerde önemlı oy kaybına uğra- yan ANAP. seçimlerin hemen ardından ko- pan BBP'den Meclis'te umduğu desteği de bulamadı. BBP'nin ilk seçimlerde FP ile it- tifak yapma olasılığı güçlü. Meclis'te özellikle merkez sağda süren kavga ve oturmayan dengeier yeni partıle- rin kurulmasına neden oldu. Aralık 1995'te Meclis'e 5 parti girerken parti sayısı kısa sürede 10"a çıktı. ANAP, DYP ve RPden ko- pan birer mılletvekilini transfer eden MHP, Meclis'te temsil edilmeye başladı. MHP. merkez sağda toparlanmanın bır türlü sağ- lanamamasıdolayısıylagelişmezemınıbul- du. Anketlenn YlHP'vi vüzde 13!erdüze- HADEP'e 'çanak anten' cezası NECATİAYGIN İZMİR-HADEP Manı- sa 11 Örgütü'nde MED TV'yi izlettıkleri savıyla Izmir DGM'de yargılanan 3 HADEPyöneticisi 2 mıl- yar 253'er milyon lira ağır para cezasma çarptınlırken bir sanık beraat etti. Sanık- lann avukatı Kemal Bilgic. davanın siyasi amaçlı, mahkemenin karannın ise hukuka aykın olduğunu belirterek "Bize göre olay- da suçun unsurlan gercek- leşmemiştir. Yargıta.v 'dan olumlu sonuç almadığunız takdirdc konuyu Avrupa İnsan haklan Mahkeme- si'ne götüreceğiz'* dedi. DGM'de karara bağla- nan davada savcı, HADEP Manisa 11 Merkezfnde 27 Aralık 1997 tarihinde gü- venlik güçlerince vapılan aramada, çanak anten bu- lunduğunu, binanın salo- nunda ise MED TV'nin va- yın yaptığının belirlendiği- nı öne sürdü. Savcı, sanık- lann partı bınasında MED TV'yi ızleterek bölcülük propagandası yaptıklannı savundu ve üç sanığın. Te- rörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesıne muhalefet et- tıklerinı iddia ederek ceza- landjnlmaiannı istedi. IN ELLERİ M YAKASINDAD^ VedatAydın Kadıköy'de anıldı HADEP İstanbul İl Örgütü, 5 Temmuz 1991 tarihinde faili mechul bir cinayete kurban gi- den HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın ile Aydın'ın cenazesinde öldüriilen 10 kişivi. ölümlerinin 7. yıldönümünde KadıköŞ Me> da- nı'nda andı. Polisin geniş güvenlik önlemleri al- dığı anmava yaklaşık bin kişi katıldı. HADEP İstanbul İİ Başkanı Mahmut Şakar, toplulu- ğa yaptığı konuşmada, Aydın'ın öldürülmesi- r. ... , j , »IJ I I nin faili mechul cinayetlerin ilk halkasını oluş- turduğunu beiirtti. Şakar, Avdın'ın katillerinin devletle bağlantılarının ortaya konulduğunu savunarak "Bu konuda bir gelişme kaydedil- memiştir. Çiinkii bu cinayetin aydınlatılması "bin operasyon ? un da avdınlanlmasının ipuç- lannı verecek ve çete ilişkilerini çözecektir" de- di. Göstericiier, anmanın ardından olaysız dağılddar.(Fotograf: K.AAN SAÖANAK) yinde göstermesi, bu partıyle ittifak hesap- lan >apan DYP ve ANAP için umut kırıcı oldu. 20. yasama döneminde yaklaşık 2.5 yıl- da toplam 85 milletvekil: partisinden istifa etti. Bunlann büyük bölümü bir başka par- tiye geçerken. halen 11 tanesi bağımsız bu- lunuyor. Bağımsız millen'ekillerinin de ye- nıden seçilebilmek için önümüzdekı gün- lerde değişik partilere katılmalan bekleni- yor. Anayasa Mahkemesi'nın RP'yi kapat- ması sonucu kurulan FP'yle bırlikte parti degiştiren milletvekili sayısı 210'a ulaştı. IVlesut Y'ılmaz, başbakanlık koltuğuna oturmasma ve kamuoyunun da desteğiyle ülkeyi RE- FAHYOL hükümetinden bir anlamda kurtarmasına kar- şın merkez sağda umduğu toparlamayı sağlayamadı. DYP lıderî Tansu ÇUler'in Yüce Divan'a gönderilmesi hesaplanntn da son millet- vekili transferlenyle bozul- ması olasılığı arrtı. Yılmaz. Çiller'i Yüce Dıvan'a gön- dermeyi planlarken. kendisı hakkında 3 ayn Meclis so- ruşturması açılması da şaş- kınlık yarattı. Son aşamada. CHP'nin DYPveFPilebirliktehare- ket etmesi durumunda Yıl- maz'ın Yüce Divan'agıtme- sı mümkün olabilir. Ancak, bu olasılığın güçlü olmadığı belirtiliyor. TBMM'nın 20. yasama dönemındeki trans- ferlerin en dikkat çekicıle- nnden bin DSP'den millet- vekili seçilen Iğdırmillerve- kili Adil Aşınm'ın seçımler- den 15 gün sonra ANAP'a katılmast oldu. DSP millet- vekili olarak Meclis'e gıren Çanakkale milletvekili Hik- met Avdın. önce DYP'ye sonra da ANAP'a katıldı. DSPkökenhKubüayUy- gun'un transfer trafiğıni iz- lemek ise güç oldu. Uygun, önce bir süre DSP ile DYP arasında gidıp geldi. Daha sonra MHP'ye katılan Uy- gun. bır süre de DTP üyeli- ği yaptı. Halen bağımsız olan Uygun'un yeniden DYP'ye dönmesi bekleni- yor. Bu yasama döneminde çok sayıda milletvekili de partisinden istifa edip gen döndü. U J İ ! Meclis'te pankart açtıklan için 96 yıl ceza verilen ve cezalan Yargıtayca bozulan gençler yine yargıç önünde Yargı sistemiııin 1ıııkıık suıaMHaber Merkezi - Meclıste pankart açtık- lan ve demokratik üniversite hedefli etkin- liklere katıldıkları için toplam 96 yıl hapıs cezasına çarptırılan gençlenn. karar Yargı- tay'da bozulduğu için yeniden görülmekte olan davaianna yarın Ankara DGM'de de- vam edilecek. 2.5 yıldır Çankın Cezaev i'nde yatmakta olan gençlerle ilgılı olarak Türkiye'nin çok sayıda sivil toplum örgütü vöneticisi. sanat- çısı, sendikacısı ve aydını ortak bir açıkla- ma yayınladılar. Ajıklamada şöyle deniyor "Likenin dört bir yanında Ankara'da, Manisa'da, Afyon'da, Diyarbakır'da, Trab- zon'da ve daha' bir çok yerde süren davalar- da. ülkemiz ve yargı sistemi ciddi bir sma> veriyor. Gündemde önemli bir yer tutan bü- rün bu da>alann taraflanmn aslında adalet ve özgürlüğe uzanan tek bir toplumsal taie- bin tarafi olduğunu biliyoruz. Bu inançla. vargı bağımsızlığının sağİanmasını. adil yar- gılanma hakkının herkese koşulsuz tanın- masını, başta işkence olnıak üzere koüuk güçlerinin yargının işle>işine >önelik keyTı \e hukuk dışı e\ lemlerinin önlenmesini: pa- rasız eğitim veözgür demokratik bir üniver- site istejen ve 96 >ıl hapse mahkûm edilen Ankaraü ünhersite öğrencikrinin eğitiınle- rine geri döndürülmekrini isti>öruz. Tüm toplum ve ülkeiçin adalet veözgürlük istiyo- ruz." Açıklamaya imza koyanlar da şöyle: Sendikalar ve kitle örgütleri: Rıdvan Budak, Sivami Erdem. Yavuz Ö- nen. Füsun Sayek, Akın Bırdal, Aydın Er- doğan. Mehmet S. Kesimoğlu, Ali Cengiz Kan. Haşmet Atahan. Mustafa Atala>, Rıza Ilıman, Veysi L'lgen. İzzet Çetin, M. Cen- giz Faydalı. Mete Gönülteş. Çetin Uygur. Selahattin Atak, Necmettin Çobanoğlu. Do- ğan Halis, Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Ay- fer Eğilmez. Etem Torunoğlu, tsmail Kü- çük, Fikri Aytan. Raif Kılıç, Erdinç Çakır. Erkan Sümer. Bedri Tekin. Hüseyin Demir- ton, Mustafa Kadıoğlu, Yunis Akbağ. Faruk Soydemir, N. llter Ertuğrul. Ahmet Ate, Ay- la Yılmaz, Av. Gürsan Atar. Şükran Atalay. Ayşe Sönmez, Nejat Eren. Betül Uyar, Av. Hatice Can, tbrahim Yalçın. Yusuf Kenan Kaya, Nurettin Kılıçdoğan, Abidin Kande- ğer, Ali Yılmaz, Kâzım Doğan, Mehmet Karagöz. Orhan Koçak. Gürsel Doğru. Ga- lip Oral. Cemal Cnlü. Alper Özriirk. Veysel Yıldız, Alaaddin Dinçer. M. Hilmi tkibudak . Arzu Atabek, Başaran Dal. Dr. Özer Gü- venç, Yıldız Temürtürkan, Av. Ercan Kanar, Nejat Yaraş. Halil Ankan, Yusuf Durak. Ce- mal Taki Şahan, Yusuf Ziya Kayır, Haşim Aydıncak, Atakan Güna>. Şenol Çelik. Ha- lil Çıtak, Ali Börekçi. Dursun Şahin, Hasan Gençer, Zekenya Kara. Hacı Badem. Cemal Akkoç. Av. Ümit Bayık. Özkan Cengiz. Şükran Eken. Muharrem Aslan. EnderZor- ba. Tank Çahşkan, Hasan Yıldınm. Siyasi partiler U'fuk L'ras, Levent Tüzel. A>demırGüler. Yaldınm Kaya. Bedri Baykam, Etem Can- kurtaran. Haydar ilker, Haydar Kaya, Mah- mut Şakar, Bekir Yurdagül Tnucay Karay- tuğ, Dr. Ismail Değerli, Ferhat Yeğin. Ali- can Öncü, Rabia Teköz, Abdullah Günay, Nurettin Sözen. Oğretim üyeleri: Oğuz Oyan, Funda Başaran. Metin Özu- ğurlu, Prof. Dr. Zerrin Bayraktar, Kuvyet Lordoğlu. Doç. Dr. Adalet Alada, Erdal Öz- men, Prof. Dr. Kemal tskender. Prof. Dr. Ne- şe Erdok. Prof. Dr. Cem Eroğul, Prof. Dr. Korkut Boratav, Prof. Dr. Mustafa Altıntaş, Prof. Dr. Sina Akşin, Doç. Nedret Sekban, Yar. Doç. Dr. Gökçen Aipaya. Yrd. Doç. Ir- fan M. Okan, Dr. H. Faruk Alpkaya, A. Ar- gun Karacabey, Abdullah KjvTak, Alpaslan Işıklı. Ar. Gör. Ayhan Yalçınkaya, Ar. Gör. Bülent Duru, Ar. Gör. Eser Tellal, Ar. Gör. Murat Sevinç, Ar. Gör. A. Burcu Kızılırmak, Ar. Gör. Alev Özkazanç, Ar. Gör. Dr. Funda Keskin, Ar. Gör. Dr. Melek M. Fırat. Ar. Gör. Hüseyin Kalaycı. Ar. Gör. Mahmut Bozkurt, Ar. Gör. Nesrin Sağlam, Ar. Gör. Onur Ka- rahanoğullan, Arif Geniş, Aziz Konukman, Birgül Güler, Cem Somal, Duygu Köksal. Erol Tovmaz, Irfan Erdoğan. VI. Serhat Öz- yar, Muammer Değer. Önder Özdemir. Sa- fa Saraçoğlu, Salih Bolat. Serpil Sancar, Se- vilay Çelenk, Sezer Akarcalı. Sibel Özbu- dun. Aydınlar ve sanatçılar Adalet Ağaoglu, Ahmet Levendoğlu. Ali Balkız. Ali Berktay, Ali Poyrazoğlu. Alpte- kın Serdengeçti, Altan Erkekli, Ataol Beh- ramoğlu. Atilla Özdemiroglu. Aydın Ilgaz, Avdın Öztürk. Aykut Orav; Ayşe Berktay. Ayşen .\nadol. Aytaç .Arman. Berhan Şim- şek, Bican Günalan, Bılal Yıkılmaz. Binnur Kaya, Bülent Kayabaş. Cahıt Berkay, Can Kolukısa, Celal Perk, Cengiz Kahraman, Ce- vat Çapan. Çağatay Anadol. Demet Akbağ, Demirtaş Ceyhun, Deniz Özartan, Derya Alabora, Durmuş Akbulut, Edip Akbayram, Efkan Şeşen, Ekrem Ataer, Engin Yörükoğ- lu, Erbil Tuşalp, Esin Afşar. Ferhat Tunç. Gökhan Mete, Günay Kosova. Gürdal To- sun, Güven Kıraç, Halil Dede. Halil Ergin. Halil Nebiler, Halit Çelenk, HalukBilginer. Hamdi Can Tuncer, Handan Erdil, Hikmet Karagöz, llhan Kilimci, Kemal Can, Kutay Köktürk, Kutlu Esendemir, Laie Mansur, La- tife Geçkin. Latife Tekin, Leman Sam, Le- vent Inanır, Macit Sonkan. Mazlum Çimen. Mehmet Atay, Mehmet Özer. Mehmet Ulu- kan, Melih Aşık. Melike Demirağ, Meltem Savcı, Menderes Samancılar. Muammer Ke- tencioğlu, Muhlis Asan, Murathan Mungan. Mustafa Balbay, Müjdat Gezen, Nejat Yava- şoğullan, Nevzat Çelik, Nihat Genç. Nilgün Ceylan, Nilüfer Akbal, Nur Sürer, Nuri Ak- bayır. Nüket Egeli. Oktay Etıman. Olgun Şimşek. OnurAİan, Oral Çalışlar, Orhan Ay- dın, Orsel Sonat, Oya Baydar. Reis Çelik. Rıdvan .Akar. Rutka> Aziz, Sabaa Altınsav. Selda Bağcan. Serhat Özcan. Serkan Acar. Settar Tannöğen, Devin Özgün Çınar. Seyit Ali Gündoğdu. Suavi. Suavi Eren, Suna Aras. Sunay .Akın. Şanar Yurdatapan, Şeb- nem Sönmez. Şükrü Erbaş. Tayyar Yıldız. Temel Demirer. Tomris Özden. Yalçın Bayer. Yalçın Çakır, Yasemin Göksu. Yav uz Bingöl. Y'ıldınm Türker. Yılmaz Erdoğan. Yüksel Ancı. Zeki Demirkubuz. Zuhal Olcav. TıIRMIKI AYDIN ENGİN aengin (a posta. cumhuriyet. com. tr 1996 Nisanı'nda Meclis'in dinleyicilere ayrılan bolümünde pankartlarını açtılar. Üstünde "Paralı eğitime hayır!" yazıyor- du. Nisanın -galiba- 19'unda, geceleyin evlerinden toplandı- lar. Gelen polisler o en bildik ya- lanı söylediler: - Önemli bir şey yok. Endişe- lenmeyin. Bir konuyla ilgili ola- rak ifadelehne başvuracağız o kadar Babalar ve anneler Türki- ye'nin bir hukuk devleti olduğu- na her şeye rağmen inanmak is- teyen yurttaşlardandı. Inandılar. Ankara Emniyet Müdürlü- ğü'nde on bir gün süreyle "bir konuyla ilgili" ifadelerine başvu- ruldu. Kaba dayağı işkenceden saymıyorlar. Ama filistin askısı, elektrik, ba- sınçlı su katlanılmaz acılar verir. Bedenleri sakatlandı. Emniyet ifadelerini gözleri bağlı olarak okuyupf!) imzaladılar. Gözlerin- Bu Soru Kimin? de öfke kıvılcımlanyla ve gene gözleri bağlı ve "Bak şımdi sav- cının önüne çıkarılacaksınız. A- ma unutmayın oradan sonra yi- neburaya geleceksiniz" uyanla- nyla savcının karşısına çıkanldı- lar. Hayır, savcılık makamına de- ğil, Emniyet Müdürlüğü'nde iş- kence bölümünün iki oda öte- sindeki bir kapıdan içeri sokul- dular. Anlı şanlı DGM savcısı ifa- delerini orada aldı. 1 Mayıs 1996'da usul yerini bulsun diye bir mahkemenin önüne çıkarıldılar ve tutuklandı- lar. Tutuklandıklarına kendıleri de ana babalan da sevindi. Ora- lara yolu düşen bilir, tutuklanma hapishanedemektir. Hapishane işkencenin en azından şimdilik sonu anlamına gelir. Ankara Merkez Cezaevi'nde ana babalan onlan ilk kez gördü. Biri (Özgür Tüfekçi) dimdik du- ramıyordu. Babanın sorusunu gözlerinin o bitmeyen ışıltısıyla yanıtladı: - Şey, filistin askısında çok ka- lınca bir süre böyle kamburlaşı- yorsun. Boş ver geçer. Geçti. Ankara Merkez Cezaevi gün- leri de geçti. Çankın'nın yolunu tuttular. Hani Nâzım Hikmet'in kapısının eşiğine oturup "Pira- ye Pirayendesi" ıle Gazali'den mısralar okudukları Çankın ma- pushanesine. Onları tanıyorsunuz. Adları Mahmut Yılmaz dı, Bülent Ka- rakaş'tı. Özgür Tüfekçi'ydi, Aşkın Doğan dı. Metin Murat KafyoncugıTdı İki buçuk yıllarını orada, o bozkır hapishanesinde geçirdi- ler. Gün oldu Eşber Yağmur- dereli onlara konuk geldi. Gün oldu Eşberserbest bırakıldı. On- lar gene o dört duvar arasında kaldılar. Hiç boş durmadılar. Durma- dan o bozkır göğünü boyadılar. Gündüzün mavisini gecenin la- civerdine kattılar. Şiir, bilim ve ki- tabı yasama sevinciyle mayala- dılar. Geçenlerdearalanndan bi- ri, Mahmut Yılmaz "teMye"edil- di. Ayrmtısı uzun ve gereksiz. Zaten Mahmut Yılmaz için pek farketmedi. O hâlâ içeride kalan dört yol arkadaşıyla birlikte gök- yüzü boyamakta. Yarın Ankara'da DGM'de du- ruşmaları var. Yargrtay'ın bozdu- ğu karar üzerine DGM dosyayı yeniden görüşüyor DGM, Ankara polisinin yara- tıp önümüze fırlattığı bu adalet ayıbını temizleyecek mi bilemi- yoruz. Bildiğimiz, bu beş delikanlının yaşamından 2.5 yıl çalındı. En delikanlı çağlarında tam 2.5 yıl. 2.5 yıl 900 gün yapar. 900 gün, 21 bin 600 saat yapar ve mapus damında saatler gün, günler ay gibi geçer. Teröre, korktukları için değil, pırıl pınl bir bilinçle donandıkla- n için yaşamlannın hiçbir saniye- sinde bulaşmamış beş delikan- lı yarın aramızda mı olacaklar, yoksa yeniden Çankın'nın ma- pus damına mı dönecekler? Aramıza döndüklerinde çalınan 2.5 yıllannın hesabını kim vere- cek? Sizce bu son soru beş deli- kanlının ve onların anababalan- nın mı sorusu, bizım. hepimizin, bu ülkenin tüm aydınlık ve namuslu ve hukuka ve demok- rasiye inanan insanlannın mı sorusu? POLİTtKA GÜNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Kuşlar... Yağmur yağıyordu bir temmuz akşamında. Yüzün ırmaklara, korulara, denizlere yansıyordu... Yevtuşenko'dan okudum. Andrey Voznesens- ki'yle gezindim. Donmuş çaylarla avundum bir sü- re, gönül kırıklığıyla bir tuhaf oldum... Bir ses duydum gecenin içinde: "Sevda sana yakışır, senin gözlerindir özlem..." Yıllar öncesinegittim... Radovan Pavlovski'nin bulutlarda çakan şimşe- ğini düşündüm... Bir kargıydı sanki, gün ortasında yıldızlar gördüm. Sana yaklaştım. ıslaktı parmaklanm sözlerden, ka- ranlıktan... Korkuyordum yollarda uzanıp uyumaya yapayal- nız... Saat tıkırtılan sanyordu her yanı... Çocuklar koşturuyordu bahçelerde... Guillaume Apollinaire'den bir çift söz işittim: "Kıpış kıpış gözlerindir kıpırdayan dallar..." Şimdi yürüyorsun Paris'te tek başına kalabalık arasında; otobüs sürüleri böğürerek yanından geçi- yor... Aşkın acısı sıkıyor boğazını... Bir daha sevilmeyeceksin gibi... Gökyüzü ağlıyor. sen ağlıyorsun; elinde bir demet mor menekşe... Dudaklarında hınzır bır gülümseme... Gülüşünün kıvılcımları yaldızlar boyuyor dibini ya-, şamının... Bak dinle, sana uzanıyor tüm yollar! j "Prag dolaylannda bir hanın bahçesindesin Kendıni çok mutlu hissediyorsun, bir gül var ma- j sanın üstünde , Ve düzyazı ile hikâyenı yazacağın yerde ' Gülün göbeğinde uyuyan tırtıla bakıyorsun \ Korkarakyürüyorsun kendi resmini Saint- Vıt akik-'. lerinde .' Ölesiye hüzünlenmiştin gördüğün gün kendini'. orada .' Gün ışığıyla çılgına dönen Lazare'a benziyorsun Yahudi mahallesindeki saatin akreple yelkovanı > geri geri gidiyor < Sen de geri geri gidiyorsun hayatta yavaş yavaş Çıkarak Hradehin 'e ve akşam dinleyerek Tavernalarda söylenen Çek şarkılannı ! Işte Marsilya 'dasın karpuzların arasında . Işte Coblence'dasın Geant otelinde." • • • Yağmur yağıyordu temmuz akşamında... ! Uzun uzun yüzünebaktım... ' Galiba biraz yorgun, biraz da hüzünlüydün... Bırden cezaevlerini düşündüm... ' Yitirilen sevdaların arasında gezindim, Karabu- run'dan kırmızı karanfillertopladım... Edip Cansever'den "Yerçekimli karanfil" sana göreydı... Dedim ki: "Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle '• Sana değiniyorum, sana ısmıyorum, bu o değil ,; Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi rerik • \~ *• Birleşiyoruz sessizce." M ^ Çocukları düşündüm, yasamın kahredici yaln'ızf ğını... Mırıldandım: "Sen o karanfil eğilimlisin, alıp sana veriyorurn; sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel..." Bakıyorum kuşlar uçuyor ağaçlann üzerinde... Demir sürgülerin sesi midir duyduklarımız? Bir yaşlı kadın ağlıyor, bir genç kız çığlık çığlığa... Soruyorum, birsabah hepinize birden; "Birbuluş- ma yeri midir hüzünlerimiz?" Gençleri kurşunluyorlar sokaklarda, sanki 1917 öncesındeyiz... Diyorum ki: "Derin, sessiz, iyi böylece Güz, ölüterini bırakan kuşlar Yer kalmadı acıya ülkemizde Denn, sessiz, iyi böylece Gün ortası alacakaranlık bakışlar." • • • Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle... Şimdi kıyısındasın Akdeniz'in... Bütün yıl çiçek açan limon ağaçlarının altında... Geceleri barlardasın, sınlsıklam sarhoşsun tıpkı Paris gecelerinde olduğu gibi... Bense korkuyorum yağmurdan! Regnier'le buluşuyorum bir akşamüstü... Bir şarkı söylüyorum kimseler duymuyor: . .'"" "Büyük aşkla sevdıysek llık tenini sevdik Körpe ellerini sevdik Arıyorsak Gölgeni anyoruz." Yağmur yağıyordu bir temmuz akşamında... Ansızın ortaya çıkan bır kentin ortasındayım. Uç- suz bucaksız bir sevdayı yakalayan ben, şimdi ka- çışın içindeydim... Kuşlar uçuyordu ağaçlann üzerinden. Kuşlar yalnızlığımızı alıp götürüyordu... hckaya" posta.cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Ç A G D A Ş Y A Y I N L A R I «*ssr CAĞININ TANIĞI ÜC YAZAR 2. BASI İX XC T L KUBİUY OUYİ VE TARİKAT KAMPURI 4. BASI 55C CCı- T L SANCIU YILUR KUŞATILMIŞ SOKAKLAR 4. BASI KUZU POSTUNDA KURT 2. BASI 3CC DCC TL ZAMBAK SANA DA BÜLAJTIKAN 2. BASI 8 0 0 C C 0 1 DİN BARONUNUN KAZLARI 2 BASI Â^IKKAPINURSOKAĞI 2. BASI SM X» 'i fERİATFAZARI SOC 000 'L SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL1 3O0 000 T*. Çağ Pazariama A.Ş. Turkocağı Cadöesı No:39/41 k u l ü b î (34334) Cağaloğlj-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle