Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
Imtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yöneimenı Orhan Erinç
• Genel Yaym Koordınatönr HikmetÇe-
tinkava 9 Yazıijlen Mudürü Ibrahim
YıJdız # Sorumlu Mudür Fikret Ilkiz
0 Haber Merkezı Nfuduru Hakan Kara
0 Görsel Yonetmen Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 0 Istıhbaraf Cengiz
\ ıldınm 0 Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kultür
Handan Şenköken 0 Spür Abdülkadir V ücelman
0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzcitme Abdıülah
\aacı# fotoğraf Erdoğao Köseoğlu 0 Bılgı-Belge
Edibe Buğra 0 \ un Haberlen Mehmet Faraç
Yaym Kurulu tlhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Okta>
Kurtböke Hiknıet Çetinka>a.
Şiikran Soner. Ergun Balcj,
lbrahim \ ıldız. Orhan Bursab,
Vlustafa Balba\, Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı. Mustafa Balbay Ataturk Bul\ an N<v
125, Kar4,Bakanlüdar-Ankara Tel-4195020 (7 hat), Faks-
4195027 0 Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zı>a
BIv 1352S.23Tel 4411220. Faks • 4419!1 7 # Adana
Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, lnönu Cd 119 S. No: 1 Kat: 1,
Tel. 363 12 l l . F a k » 363 12 15
Muessese Mudunj Cstün \kmcn 0
Koordınator Ahmet Koruisan #
Mutesebe Bülenl >eoer»!dan: Hfce>in
Gürer • Işletme Önder Çelik • Bılgı-
Işlem NaU İnal • Bıigısavar Sısıem
Mürüvet Çikr#Sat>? Fazilet Kuza
MEDVA C: • > oneum Kı
Başkanı • Genel Mudur Gü
Erduran # koordınator F
Işıtman # Genel Mudur Yardıır
Se\daÇoban Tel 514 CP
51395 80-5138460-61.Faks 513:
>a\ımla>aa \e Basan: > enı Gun Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş
Türkocagı Cad <9 41 Cağaloglu 34334 Isl PK 246 Istanbul Te! (0 2121 512 05 05 120 hat) Faks (0 212ı 5H S5 95 12TEMMUZ1998 Imsak: 3.28 Güneş: 5.35 Öğle: 13.17 İkindı: 17.14 Akşam: 20.44 Yatsı: 22.33 www.cumhuriyet.corr
'Tek dünya,
tek gelecek'
• Haber Merkezi -
Almanya'da yılda bir kez
diizenlenen geleneksel
aşk geçidine bu yıl da bir
milyona yakın insan
katıldı.
Tekno müzik eşliğinde
yürüyen ve çılgınca dans
eden yüz binler, büyük
aşk geçidi töreninde bir
yandan eğlenirken bir
yandan da "tek dünya,
tek gelecek" için
gûçlerinin yettiğince
haykırdılar. •
TÜPkçe
karşılıklar
• ANKARA (UBA)-
Türk Dii Kurumu,
"Dilimize Sahip
Çıkıyoruz" sloganıyla
başlattığı. yabancı
sözcüklere Türkce
karşılıklar önermeye
devam ediyor.
Kurum son olarak,
ınternette elektronik
ortamda haberleşmeyi
ifade eden 'e-posta'
sözcüğüne karşılık
olarak, elektronik
mektubun kısaltması
olan 'elmek'i. 'new age'
sözcüğüne karşıiık olarak
da 'çağcıl müzik'i
önerdi.
Siyanüre yeni
kuşku
I tZMİR (Cumhurfyet
Ege Bürosu) - Bergama
Belediyesi, Seferihisar
merkezlı 5.3 şiddetindeki
depremin, Ege
Bölgesi'nin değişik
yerlerinde ışletilmek
istenen siyanürlü altın
madenleriyle ılgılı yeni
kuşkular yarattığını
bildirdi.
Açıklamada, "Madenin
Seferihisar'a çok yakın
olması, siyanürlü
madenin çevreye
verebileceği zarar
riskinin ne kadar yüksek
olduğunu gösterdi"
denildi.
Göldeki renk
• ORTANCA(AA)-
Köyceğiz Gölü'ndeki
renk değişikliği varlığını
korurken, devam eden
bilimsel araştırmalar
sonucunda, göl suyunun
renkli bölümünün
yüzeyden 2.5 metre
derinliğe kadar devam
ettiğı, daha derin
kesimlerde gölün kendi
rengini bulduğu
belirlendi. Muğla
Üniversitesi ve Özel
Çevre Koruma Kurumu
teknik elemanlannın
yaptıklan ıncelemeler
sonucunda, nedeni
hakkında kesin bilgi
edinilemeyen bu renk
değişikliğinin. canlılar
için zararsız olduğu
anlaşıldı.
Şans ağacı
Türkiye'de
• tZMtR(AA)-Çin
kökenli 'şans ağacı'
paulownia. Türkiye'de
satışa sunuldu. Cç yılda
21 metre uzunluga ve 50
santimetre çapa ulaşan
şans ağacı, bu özellikleri
dolayısıyla büyük ilgi
görüyor. Birleşmiş
Milletler Kalkınma
Programı kapsamında
yapılan çalışmayla
geîiştirilen Çin orijinli
paulownia ağacı,
ekolojik dengeyi
düzenleyici olmasının
yaru sıra sanayi malı
olarak da büyük değer
taşıyor. Ütopya Bitkisel
ve Teknolojık Ürünler
Şirketi Genel Müdürü
Bahar Kaynakçıoğlu,
fidanlann tanesini 30
dolardan sattıklannı
belirtti.
Doğal felakederin gönüllü
kurtarıcıları Acil Kurtarma Derneği Adana'da meydana
gelen depremin ardından adını duyurdu
MUTLL SERELİ
AıVKARA - 27 Haziran'da Adana ve
Ceyhan"da meydana gelen depremin ar-
dından. doğum gününde yaşama dön-
dürdükleri Sercan ve HaticeÖğretmen
ile tanıdı Türkiye onlan.
Aslında 1994 yılından beri arama ve
kurtarma çalışmalan yapıyorlardı ve
1996'dan beri de resmı dernek statüle-
ri vardı ama en çok Adana depremiyle
gündeme geldiler. Acil Kurtarma Der-
neği ya da kısa adıyla AKUT. 200 üye-
siyle dogal felaketler sonrasındaki ara-
ma ve kurtarma çalışmalannı gönüllü
olarak sürdürüyor.
Acil Kurtarma Derneği. kurumsal-
laşma çabalarında resmi yardım sağla-
mak üzere geçen hafta Ankara'da te-
maslarda bulundu. Everest Tepesi'ne
tırmanan ilk Türk ve AKUT Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı Nasuh.Mah-
ruki ve AKUT Yönetim Kurulu üyesi.
eğitim sorumlusu Mehmet Tannsever'ın
Cumhuriyet'e yaptığı açıklamalar ko-
nu başlıklarıyla şöyle:
Kuruluş amacı: Bu grup zaten
1994'ten beri aktif olarak Türkive'de-
kı arama kurtarma organizasyonlanna
katılıyordu. Ama gayri resmi bir statü-
deydik. Baktık ki bu işi daha organize
hale getirmek hem koordinasyon açısın-
dan. hem venmlilik açısından gerekli bir
hale geldi artık. dolayısıyla biz de bir
demek haline gelelim dedik ve AKUT'u
1996'da resmen kurduk. O tarihten iti-
baren AKUT çatısı al-
tında tüm gönüllü çaba-
mızı sürdürüyoruz. tlk
zamanlarda bızim ku-
ruluş sebebımız özel-
lıkle dağ kazalarıydı.
Hepımiz dagcı köken-
Iıvdik. O zamanlar bi-
zim ihtiyaç duyduğu-
muz şey. dağ kazalann-
da hemen müdahale
edebilecek bir gruptu.
Ondan sonra baktık
kı potansiyelimiz var, çok kalıtelı ele-
manlanmızvar. vetişmışüyelenmizvar.
Bunun üzerıne bu potansiyelimizi Tür-
kiye için kullanalım dedık. Nitekim
şimdi bu işi yapan resmi kurumlara gö-
nüllü olarak destek verıyor. hem doğa
sporlanndaki kazalarda hem de doğal
• 1996'dan beri
resmi dernek statüsü
olan AKUT, 200
üyesiyle doğal
felaketler
sonrasındaki arama ve
kurtarma
çalışmalannı gönüllü
olarak sürdürüyor.
afetlerde ilk anda görev alıyoruz.
Ekipman sorunu: Kurtarma için ge-
rekli olan ekipmana sahip değiliz ama,
bu görüşmelerden sonra onlann da bir
kısmına sahip olacağız. Bu aletler ol-
madan enkaz altmdan canlı ya da ölü
çıkarmak söz konusu değil.
Biz de şu anda onlan sağlamaya ça-
lışıyoruz. Bunlar Türki-
ye'de sadece sivil savun-
manın elinde var. Finans
sonınunu ya deviet ka-
nalıyla ya da sponsor-
luklar aracılığıyla çöze-
ceğiz.
Gelir kaynağı: Üye ai-
datlan ve bağışlar. Çekir-
dek kadro dediğimiz 40
kışı deprem, sel ve cid-
di kazalarda kullanabile-
ceğimız üyemiz var. Bu-
nun dışında 160 kadar üyemiz var kion-
lar da lojistik, haberleşme ve dığer ku-
rumlarla haberleşme konulannda des-
tek oluyorlar.
Üye olmak isteyenleri önce aday üye
olarak alıyoruz. Birlikte çalışma konu-
sundaki uyumunu test ediyoruz. Bura-
daki hedef öncelikle ilk yardım konu-
sunda eğitim daha sonra da tanımak.
Başka illerde şube açmayı düşünmü-
yoruz çünkü biz Istanbul 'daki çok iyi ye-
tişmiş grupla çalışmayı tercıh ediyo-
ruz.
Gelecek projeier: AKUT olarak Ada-
na'daki işimizbitti.Tabii artık büyüyo-
ruz. Türkiye bizden çok şey bekleyecek.
Çalışmalanmız beklenti yarattı. Biz de
bunun farkındayız ve kendimizi buna ha-
zırlayacağız. Artık büyük bir grup ha-
line gelip bu işleri gerçekleştirmeye ça-
lışacağız.
Binamız ya da ofısımiz yoktu, genel
sekreterimizin bürosunda idare ediyor-
duk. Ama sanıyorum yıl bıtmeden is-
tediğimiz hoş bir binaya sahip olacağız.
Altyapıyı oluşturmak bu organızasyon-
larda önem taşıyor. Çünkü acil bir du-
nım gerçekleştiğinde ne yapacağınızı şa-
şınyorsunuz. Bunlann hepsinı birprob-
lem yokken gerçekleştırmek, öğren-
mek, yerini bilmek kımin nerede oldu-
ğunu bilmek bunları kurumsallaştır-
mak önemlı. .
AKUT'un telefon numarası: 0212
252 46 44
AÜ Erzurum'da arastırdı
'Gecekondu
kadınlannm yans
okur-yazar değil'
ERZURUM(AA)-Erzu-
rum'da gecekondu bölge-
sindekı kadınlar arasında
yapılan araştırmada. viizde
42.3'iinün okur-yazar ol-
madığı, yüzde 17.1 'inin şid-
dete maruz kaldığı ortaya
çıktı. Atatürk Üniversitesi
(AÜ) Fen-Edebiyat Fakül-
tesi Sosyoloji Bölümü araş-
tırma görevlisi Yüdız Ak-
polat Davud tarafından, Er-
zurum'un gecekondu ma-
hallelenndeyaşayan 15-56
yaş grubundaki kadınlar ara-
sında yapılan araştırmada,
201 kadına 61 soru yönel-
tildi.
Davud, araştırma sonuç-
lannı değerlendirirken şun-
lan kaydetti. "'Gecekondu
kadınlannm yüzde 42.3'ü
okur-ya/ar değil. En fazla
eğitim alınış olantar ilkükul
mezunu. İlkokulu bitirmiş
otanlar eğitim görmüşlerin
yüzde 34.8'ini oluşturmor.
Sadece\iizde 2^'lik lasun b-
se mezunu. L nhvrsite me
nuisehiçyok. Okur-ya;
olmayanların yoğunlul
bulunduğu >aş grubu ise.
45'tir."
Davud, evli kadınlann
lerinin genellikle ilkol
mezunu olduğunun sapti
dığını belirterek. bekâr
nn üniv ersite mezunu eş
n tercih ettiklennin gön
düğünü söyledı.
Gecekonduda yaşayan (
ler arasında sözlü ve eyleı
sel olarak şiddetin varlij
nın belirlendığinı anlat
Davud şunlan söyledi:
"Eşlerindcn şiddet go
mediklerini so\ leyen kad
kesimiyüzde 77.6'bk bir or
na sahipken >üzde 17.1*1
oranda. her türlü sözlü \ve
lemsel şiddete maruz ki
dıkiannı ifade ediyoriar. Ş»
det görmediklerinisöyley<
kadınlann, utandıklan iç
dogruvu söylevemedikle
de gözlenmiştir."
enise'in VahşiŞeyler'i
Denise Richards, halen gösterimde olan N'ahşi Şejier filminin genç vıJdızı. Illinois'de
doğup büyüyen Richards, kısa bir siire içinde HolKvvood'un aranan isimleri
arasına girmevi başardı. Ailesinde sanatla ilgilenen başka kimse olmamasına
karşın kararıru verip ovuncu olmak için lise yıllannın başlannda San Diego'ya
yerieşti. Bir siire fotomodeUik yaptıktan sonra teievizyon dizilerinde küçük roller
üstkndi. Richards, V'ahşi Şejler filminde Ke\ in Bacon, Matt Dillon gibi oyuncularla
çalışma firsatı bulduğu için şansh olduğunu belirtivor.
Bir konuğunuızvar
IŞIL ÖZGENTÜRK
isoz50@faotmaii.com.
Ikı yıl önce Meclis'te pankart
eylemi yapmıştı. Kapınızı onunla
birlikte çalıyoruz. Bu sıcak, tatil
gününde bize balkonunuzda bir
kahve ikram edin. Yolumuz epey-
ce uzaktı. Çok da sıcak. Yanımda-
ki kişiyi size tanıtmalıyım. Adı
Mahmut Yıbnaz. 1974 Ordu do-
ğumlu. 17Nisan 1996yılındagir-
diği cezaevinden 17 Haziran
1998'de çıktı. Henüzdışanyaalış-
mışdeğil. Kalabalıktanereyegide-
ceğini şaşınyor.
Sürekli düşündüğü bir şey var.
17 Nisan günü Çankın Cezaevi'nin
kapıaltında öpüşerek aynldığı ar-
kadaşlan. Gende bıraktığı beş can
dostu. Yargıtay onlarla ilgili dava-
yı bozdu, dava yann Ankara 2 No'lu
DGM'de yeniden başlayacak ama
o beş kışı dışan bırakılmadı. Her-
hangi bir eyleme karşı tedbir ola-
rak.
Bir Mahmut dışan çıktı. Şimdi
bir arkadaşlarını düşünerek, bir
yaklaşan mahkeme için hazırlana-
rak, bir kendi hayatını düzene sok-
maya çalışarak. özgürlûğün tadma
varmaya çalışıyor.
Bize şöyle güzel bir Türk kah-
vesi sunun.
Mahmut, eylem, direnış, boykot
gibi sözcükleri henüz okula girme-
den önce Dırekli köyündekı evle-
rinin bahçesinde duyup öğrenmiş.
Bahçede büyük birceviz ağacı var-
mış. Bu gölgesi ve kokusu baş dön-
düren ağacın altında köylüler. Mah-
mut'un babası. amcası toplamr, bir
yandan piknik tüpünde yapılan ça>'-
lan içer. bir yandan da tartışırlar-
mış.
Gruptan hiç durmadan, Tın-
dıkta sömürüye son!" "Fındıkta
tabanfiv^üartnnlsın!" sözleri du-
vTilurmuş. Mahmut uzaktan onla-
n seyredermiş. ilk hayat dersini o
zamanlar almış. Sonra bir günjan-
darma evlerini kuşatmış ve onlar-
da kalan, Sıvas'ta öğretmenlik ya-
pan amcasını alıp karakola götür-
müşler. Yirmi gün sonra amcası,
babasının sırtında eve dönmüş.
Yere basamıyormuş.
Çocuklukta sadece bunlar yok-
muş. Bir de rengarenk mısır püs-
külleri varmış. Mahmut bunlan
toplamayı ve kızlann saçlanna
bağlamayı pek severmiş. Bir de
bir uçurumun kenannda Rumlar-
dan kalma küçük kaleler varmış.
Büyüklerin bütün ihtarlanna rağ-
men çocuklar her Allahın günü
oraya gider, uçuruma karşı çişleri-
ni yanştınrlarmış. Jlerde mahpus-
ta Mahmut en çok bu yanşmalan
anımsamış. Kendi kendine gülüp
durmuş.
Kahve gerçekten çok güzel ol-
muş, elinize sağlık.
Sonra mı? Mahmut büyümüş,
Sıvas'ta öğretmen olan amcası. onu
yanına almış. Kışlan Sıvas'ta, yaz-
lan köyde büyümüş Mahmut. tyi-
ce büyüyence Hacettepe Üniversi-
tesi Psikolojik Danışmanlık bölü-
müne girmiş, Hacettepe yurduna
yazılmış.
Okulda bir gün sessiz sedasız
otururken, bahçede alternatif açı-
lış yapan arkadaşlannm polis tara-
fından dövülerek, coplanarak gö-
türüldüğünü görmüş. En çok bir
kız arkadaşının saçlanndan sürük-
lenmesı ağnna gıtmış.
Sonra? Sonrası şöyle gelmış.
Yurtta kız öğrencilerle erkek öğren-
cilerin gıriş saatlen farklıymış. Or-
tak bir eylem düzenlenmiş ve Mah-
mut. bunun içinde yer almış. Ey-
lem sonucu kız ögrencılenn de yur-
da son giriş saati 12 olmuş.
Sonra gene yurtta 17 gün süren
bir kantin boykotu yapmışlar. Çün-
kü kantın özelleştirilmiş ve kan-
tinde her şey ateş pahasına satılma-
ya başlanmış. Boykot başanlı ol-
muş ve kantin fiyatlan nonnale
dönmüş.
Sonra birden üniversite harçla-
n inanılmaz birzam görmüş. O za-
man hep birlikte harekete geçıp,
Kızılay'da bir miting düzenlemiş-
ler. Şiirlerle, şarkılarla dertlerini
anlattıklan miting çok kalabalık
olmuş. Yurdun her yanından ünı-
versıte öğrencilerı gelmiş ve
500.000 ımzalı bırdilekçeyi Mec-
lis Başkanı'na vermişler. Meclis'e.
Başkan'a gidenlenn içinde Mahmut
da varmış. O gün bu dilekçenin ta-
kipçisi olacağına kendi kendine
söz vermiş. Olmuş da.
Bakmışlar, Meclıs'te harçlann
yeniden düzenlenmesi ya da kal-
dınlması için herhangi birçabagö-
rülmüyor, sekiz arkadaş seslerini bir
kez daha duyurmak için Meclis'e
gidip pankart asmaya ve dertleri-
ni haykırmaya karar vermişler.
29 Şubat günü de bir kız arka-
daşlannın eteğinin altına, beyaz
bez üstüne mav ı harflerle "Harç-
tarahayır!"yazısını yazdıklan pan-
kartı sanp, Meclis'e gırmışler.
Ve tam orman ve ormancılıkla
ilgılı bir kanun teklifı görüşülürken
pankartlannı açıp. bağırmaya baş-
iamışlar:
"Harclara ha\ır!*"'Sağlıkvçeği-
tim özeUeştirUemez!"
Meclıs'tekıler korkmuş ve he-
men onlan terörist diye toplamış-
lar.
O zaman tutuklanmamışlar, ne
zaman ki, pazaryerlerinı tek tek do-
laşıp yoksulluğa, işsizliğe karşı bir
miting hazırlığına girmişler, işte o
zaman karakola buyur edilmişler ve
hemen ardından gözaltına alınıp
Ulucanlar Merkez Kapalı Ceza-
evi'nin yolunu tutmuşlar. Günler-
den 17Nısan 1996'ymış.
Ve 6 Arahk 1996 günü mahke-
me, rümüne 96 yıllık bir ceza kes-
mış. Bu arada Mahmut. anlatmayı
unuttu. Dinardepremindeyaşadık-
lan var. Üniversiteliler. aralannda
Mahmut da var. Dinar'da deprem
olunca aralannda para toplayıp Di-
nar'a gıtmişler. Ama Dinar halkı-
na onlarla ilgili öyle bir kötü pro-
paganda v apılmış ki, herkes onlar-
dan bucak bucak kaçmış. Aman
terönstlere bulaşmayalım. demiş-
ler. Akşamüstü 500 Kızılay çadı-
nnın bulunduğu biryere gelmişler.
Kımselergörünmüyormuş. Sonra
bir kız çocuğu çıkmış çadırdan,
gruptaki kızlardan bıri koşarak git-
mış onu öpmüş. ardından yaşlı bir
amca çıkmış. o zaman gene grup-
taki kızlardan bin gıdıp yaşlı am-
canın elini öpmüş. Sonra çadırda-
kiler birer ikişer çıkmaya başla-
rmşlar. O günü hiç unutmuyor Mah-
mut... Tabii birlikte olduğu arkadaş-
lan da.
Kahve için teşekkürler. Biz ar-
tık gidelim. Mahmut ve arkadaşla-
nnın davası pazartesı günü yeniden
2 No'lu DGM'de başlayacak. Ve
mutlaka bu mahkemede de diğer
mahkemelerde olduğu gibi yaşlı
ya da genç bir kadın ya da bir er-
kek çıkıp olanca gücüyle bağıracak:
-Çocuklar.unutmayın biz sizleri
çok seviyoruz!"
"Çok seviyoruz!"
YTÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi'ne ön kayıtlar 20 Ağustos'ta sona erecek, sınavlar 24 Ağustos'ta başlayacal
4
Toplıunun ihtiyaç duychığıı sanatçılar yetiştireceğiz
9
FÎGENATALAY
Yıldız Teknik Üniversitesi 'nin, llerişim Ta-
sanmı. Sanat Yönetmenliği gibi Türkiye'de
ilk kez öğrenım verecek bölümlerle kurulan
Sanat v e Tasanm Fakültesi "ne ön kayıtlar baş-
iadı. 20 Ağustos'ta sona erecek ön kayıtlar-
dan sonra 24 Ağustos'ta sınavlar başlayacak.
YTÜ Sanat ve Tasanm Fakültesf nin deka-
nı, Türkiye'de fotoğraf eğıtiminın kurucula-
nndan Prof. Dr. Mehmet Bayhan. Bueğıtımı
1978'den 1985'e kadar Güzel Sanatlar Aka-
demisi, sonraki adıyla Mımar Sınan Lnıver-
sitesi'nde veren, bu tanhten ıtıbaren ise ho-
calığa YTÜ'de devam eden Prof. Bayhan, bu
üniversitede sanat eğıtimı venlmesinın 15
yıldır düşünüldüğünü söyledı.
YTÜ Rektörü Prof Dr. Ayhan .4Jkış da,
Sanat ve Tasanm Fakültesf m neden kurduk-
lannı şöyle açıkladr "Bu,herşeydenönceül-
kenin,sonra bizim ihtr>aamızdL Soyutsanat-
çılar yerine. gerçekten toplurmn. endusrri-.
nin, sanat ve külriir dünvasının ihtivacı olan
• Öğrencilerin çalışacaklan sektörlerden destek beklediklerini
belirten Rektör Prof. Alkış, bu desteğin, burs, staj olanağı ya da
fakültenin altyapısına katkı olarak gerçekleştirilebileceğini söyledi.
elemanlarvetiştirmekgerekiyordu. Üniversi-
te olarakda bizim. teknik vesosvaldailar ara-
sında bütünlük kurulabilmesi için bu alana gir-
meve ihtivacımız vardı. Teknoloji \ardı. sanat
yoktu. Bu nedenle uluslararası standardara uy-
gun. sanatı ve teknolojiv i bütünleşrirtn. ülke-
nin ihtivaçlanna göreinsanyetiştirme. i amaç-
layan bir fakülte kurduk"
Ögrencılenn çalışacaklan sektörlerden des-
tek beklediklerini belirten Rektör Prof. Dr. Al-
kış, bu desteğin. burs, staj olanağı v a da fa-
kültenin altyapısına katkı olarak gerçekleşti-
nlebıleceğını soyledı. Sanat ve Tasanm Fa-
kültesi'nin bölümleri, alacaklan öğrenci sa-
yısı ve amaçları şöyle:
Sanat Bölümü
Bileşik Sanatlar Programı: (10 öğrenci)
Sağlam temel sanat kültürü almış, gelenek-
sel sanat yöntemleri ile çağdaş anlayış ve tek-
nolojiyı bütünleştirebilen. yaratıcılığı geliş-
miş. u> gulama kadar yöneticilik ve araştırma
da yapacak elemanlar yetıştırilmesi.
Fotoğraf ve Video: (15 öğrenci) Fotoğraf
ve video tekniklerinı kullanarak belgeleme.
iletişim. tanıtım. eğitim ve sanat gibi alanlar-
da görüntü üretımı ve aktanmı yapabilecek
elemanlar yetiştirilmesi.
İletişim Tasarımı Bölümü
İletişim Tasarımı-Mulrimedia: (10 öğ-
renci) Yeni sayısal medya ortamında (video
ve ınteraktifbilgisayarortamı, multimedya ile-
tişim teknolojileri, bilgi iletim sistemleri vb )
vazı. görüntü ve sesten oluşan düşünce ve
bılginın etkin bir şekilde düzenleme ve sunu-
şunu vapabilecek elemanlar yetiştirilmesi.
Sanat Yönetimi: (10öğrenci) Her türlü sa-
nat ve tasanm ürünlerini değişik yöntemler-
le düzenleme ve sunma. yönetme ve işletme
bilgi ve becerilerine sahip; sağlam temel sa-
nat kültürü almış. geleneksel sanat yöntem-
leri ile çağdaş anlayış ve teknolojiyi bütün-
ieştirebilen elemanlar yetiştirilmesi.
Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü
Dans: (20 öğrenci) Modern dans alanın-
da ıncelikleri kavramış, dans gelenek ve tür-
lerinde uzmanlaşmış. koreografi sanatının
tüm özelliklerini incelemiş; dansçı, koreog-
raf ve eğıtici, dans topluluklan yöneticisi ola-
rak çalışabilecek elemanlar yetiştirilmesi.
Müzik Topluluklan: (10 öğrenci) Deği-
şik müzik ortamlannda enstrüman ya da in-
san sesiyle bireysel ve toplu olarak müzik
uygulamalan yapabilecek elemanlar yetişti-
nlmesı.
Duysal Sanatlar Tasarımı: (10 öğrenci)
Ses ve zaman öğeleri kullanılarak yapılan sa-
nat yaratıcılığının estetik. yapısal, toplumsal,
tarihsel, teknolojik sorunlanna ilişkın bilgi ve
beceriye sahip elemanlar yetiştinlmesi.
Sanat ve Tasanm Fakültesi Dekanı Prof. Mehn-
Bayhan (sağda) ve YTÜ Rektörü Ayhan Alkış.