Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 TEMMUZ 1998 PAZA
HABERLER
um:ag'dan
açıklama
IANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Uğur Mumcu Araştirmacı
Gazetecilik Vakfi (um:ag),
Başbakanlık'tan alman
destekJeme fonunun amaç
dışı kullanıldığına ılişkin
iddialan yalanladı. um:ag
tarafindan dün yapılan
açıklamada, Toplu Konut
Idaresı Geliştiıme ve
Destekleme Fonu
Kurulması Hakkındaki
Karar'ın ilgili maddeleri
uyannca, mali portresi 786
milyar olan eğitim
merkezi kurulması projesi
ile Başbakanlık Toplu
Konut Idaresi'ne
başvurulduğu bildirildi.
"Kişilere bır meslek veya
iş alanında bılgi, beceri \e
davranış kazandırmak
amacı ile kamu ve özel
kişilerce düzenlenecek
kurslar" için verilen
Geliştirme ve Destekleme
Fonu çerçevesinde proje
tutarının yüzde 40"ı olan
390 milyar liranın tahsis
edildiğini bildiren vakıf.
tahsisin "yasal olmayan.
um:ag amaçlarını aşan ya
da onunla çelişen hıçbir
yanı bulunmadığını"
kaydetti.
Enbakan'a
tatil yok
• ANKARA (UBA)-
Kapatılan RP'nin Genel
Başkanı Necmettın
Erbakan, tatilini de Avrupa
insan Hakları
Mahkemesi'ne açtığı iptal
davasına ayırdı.
Erbakan'ın tatilde
bulunduğu stire içerisinde
Alman ve Fransız
hukukçularla birlikte
dos>a üzerinde çalışma
yapacağı belirtildi. Tatilini
geçirmek üzere
Balıkesir'in Altınoluk
beldesinde bulunan
villasına çekilen Erbakan.
kapatılan RP'nin Genel
Başkanı Şevket Kazan'ı da
Avrupah hukukçular ile
anlaşmak üzere Fransa'ya
gönderdi.
Çakmup
beraat etti
• İZMİR (Cumhuriyet
EgeBüro$u)Tj3üyükşehir .
Belediye Başkanı Burhan
Özfatura'nın Yüksel
Çakmur aleyhine açtığı
davalardan biri daha
beraatla sonuçlandı.
Usulsüz fazla mesai
ödedikJeri savıyla 3'er
yıla kadar hapis cezası
istemiyle yargılanan
Çakmur ve Personel Daire
Başkanı Sadi Okay beraat
etti. Özfatura; Yüksel
Çakmur'un, sekreterliğini
yapan Yücel Kaya'ya
yasalara aykın olarak
düzenlenen puantajlara
göre fazla ücret ve mesai
ödediğini öne sürerek
Çakmur ve ödemeyi
yapan Personel Daire
Başkanı Okay hakkında
suç duyurusunda
bulunmuştu.
'Organ nakli'
düzenlemesi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türk Silahlı Ku\"vetleri'ne
Mensup Subay ve
Astsubaylann Atanma ve
Yer Değiştirmeleri
Hakkında Yönetmelik'in
bazı maddeleri
değiştirildi. Yönetmeliğin
40. maddesine eklenen
fikraya göre, organ kaybı
olup da "Türk Silahlı
Kuvvetleri'nde görev
yapamaz" şeklinde rapor
alan ve Gülhane Askeri
Tıp Akademisi'nce
"Belirtilen görevleri
yapar" karan verilen
subay ve astsubaylann
atamalan, istedikieri
garnizonlara
yapılabilecek.
DYP'ye yeni
şarkı
• ANKARA (UBA)-
DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller'in ara verdiği
mitinglerin yeniden
başlayacagı eylül ayından
itibaren meydanlarda yeni
seçim şarkılan da
dinlenecek. Ricky
Martin'in 'Go go go' adlı
şarkısmı mitinglerde
kullanmak için harekete
geçen DYP'li yöneticiler,
şimdi de Grup Laçin'in
"Haydi güzelim, şeker
ezelim, bu sene de bekâr
gezelim" şeklindeki
dillerden düşmeyen
şarkısını parti
mitinglerinde kullanmaya
hazırlanıyorlar.
Eğitime devlet raporu: Eğitim sistemi dağmık, eşgüdümsüz, hantal, verimsiz ve savurgan
4
TaIim Terbiye yenflenmeirEBRU TOKTAR
ANKARA - Devlet Denetleme Kuru-
lu tarafindan hazırlanarak Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel'e sunulan rapor-
da, varolan eğitim sistemınin dağınık.
hantal, eşgüdümsüz, verimsiz ve savur-
gan olduğu vurgulanarak. bir dizi öneri-
de bulunuldu. Eğitim sistemi içindeki çe-
lişki ve çatışmalann önlenmesi istenılen
raporda, başta Talim Terbiye Kurulu ol-
mak üzere tüm örgüt >apısmın katıiımcı
bır anlayışla yeniden değerlendirilmesi
gerektığı \ıırgulandı. Raporda. eğitimde-
ki yöneticilerin yöneticilik bilımi mezun-
lan olması gerektiği anlatılırken: yönel-
me. rehberlık ve danışma hizmetlerinin
de ülke koşullanna uygun olarak gelişti-
rilmesi ve temel hedeflerin konulması ıs-
tendi. Talim Terbiye Kurulu uzmanı Se-
lahattin EliboJ ve Devlet Denetleme Ku-
rulu üyesi Prof. Dr. Nuri Tortop tarafin-
dan hazırlanan "Eğitiıııin Sorunlannın
ve Çözüm Önerilerinin Belirlenmesine
Ilişkin Araşarma ve tnceletne Raporu".
Devlet Denetleme Kuruîu'nda kabul edı-
lerek Cumhurbaşkanlığı'na sunuldu.
Cumhurbaşkanı Demirel tarafindan da
onaylanarak tüm devlet kurumlanna gön-
derilen rapor, eğitımin temel sorunlannın
uzmanlartarafindan ortaya konulması ve
devletin en üst makamı tarafindan da ka-
bul edilmesi açısından büyük önem taşı-
vor.
" Ortaöğretimde kelimenin tam anla-
mıvla bir yeniden yapılanmava gktilme-
li" denilen raporda, sorunlar ve öneriler
şöyle sıralandı:
• Bugünkü haliyle ortaöğretim. ders-
hane destegiyle ünıversıte sınav lanna gi-
rebilmek için katlanılan bir eğitim süre-
cine dönüşmüş durumdadır. Ortaöğretim
düzeyinde tam anlamıyla yeniden yapı-
lanmaya gidilmeden, var olan dağınık-
lık, özellikle mesleki ve teknik eğitime
yönelişin düşüklüğü. mezunlann nitelik
yetersizliği. dershane yükü. yükseköğre-
tim önünde yığılma aşılamaz. Bu neden-
le. ortaögretimi; son şûra kararlan doğ-
rultusunda 8 yıllık kesintisiz temel eği-
tim üzerine, bir vıllık hazırlık \e vönel-
me eğitiminden sonra iki tür eğitim ve-
ren. "mesleki ve teknik eğitim ile genel
eğitimliseJeri" kurumlannadönüştürme-
li.
• Meslek Eğitim Merkezi bünyesinde
uygulanacakgentş tabanlı alan bilgisi ve
dal eğitimine olanak veren meslek ve tek-
nik eğitimi programlanna devam eden
öğrenciler. 10. sınıfin sonunda isterlerse.
genel eğitim programlanna geçebilmeli.
• Fiziksel mekân sorunu aşılmalı. sı-
nıf mevcutlan azaltılmalı. Yükseköğre-
tim dışındaki eğitim kurumlannda hiç ol-
mazsa. 40 kişilik dershane ölçütleri ya-
kalanmalı.
• Yerleşim merkezlerindekı okullar
çokprogramlı liseninbirimleri haline ge-
tirilmeli, mekânlann ortak kullanımına
geçilmeli \e yeni okullar kampus mode-
linegöreyapılmalı.
• Ders, kitaplanna kalite ve özgünlük
sağlanmalı. kullanım süreleri programla-
nn geçeriilik süresiyle doğru orantılı ol-
malı. Dil ve terminoloji bırliği sağlan-
malı, bilgi yükü açısından hafifletılmeli.
Ekonomik olarak değeri düşük olanlar
bakanlıkça hazırlanıp hizmete sunulma-
lı.
• Öğretmenler. konut ihtiyacı. sınıfka-
labalıklığı. hizmetiçi eğitim sınırlılığı.
dinlenme yetersizliği. atama ve nakıl gi-
bi sorunlarla boğuşmaktadır. Bu neden-
le hizmetiçi eğitim süreci gelıştınlmeli.
öğretmenlerin koşulları iyileştirilmeli.
Caziantep Cezaevi
Depremzede
tutuklulara
saldın• Depremden sonra Adana
Cezaevı'nden Gaziantep Özel Tip
Cezaevi'ne nakledilen bir kısım
mahkûma 'A Takımf denilen
gardiyanlar tarafindan saldında
bulunulduğu öne sürüldü. Tutuklu
yakınları savcıhğa giderek söz
konusu kişiler hakkında suç
duyurusunda bulundular.
GAZİANTEP (Cumhuriyet) - Depremde
hasargören Adana E Tipi Kapalı
Cezaevi'nden Gaziantep Özel Tip
Cezaevi'ne nakledilen siyasi tutuklulara, "A
Takımı" denilen bir grup gardiyan tarafından
saldın düzenlendıği ileri sürüldü. Tutuklu
yakınlan, arama yapılacağı bahanesiyle
düzenlenen saldında yaralananlar
bulunduğunu ve yaralılann tedavi
edilmediğini öğrendiklerini söylediler.
Insan Haklan Derneği Gaziantep Şubesi'nde
bir araya gelen tutuklu yakınlan adına
açıklama yapan Filiz Aygün, cezaevlerinde
yaşanan sorunlann bir türlü sona ermediğini
belirterek "•Cezaevlerindeld yakmlanmea
faer fırsarta saldın yapılıyor. Sürgün ve . . .
sonışturmaya tabi tutuluyorlar. Adana
Kürkçüler Cezaevi'nden deprem nedeniy le
Gaziantep Özel Tip Cezaevi'ne sevk ediJen
tutuklular, düzenlenen saldın sonucunda
kafalan, kollan kınlarak yaralanmışlardir"
dedi. Aygün, şöyle konuştu:
A Takımrndan saldın
"4 Temmuz'da Gariantep'e getirilen
tutuklulara, A Takımf diye tabir edilen bir
grup gardiyan tarafindan saldında
bulunuldu. Arama bahane edilerek yapılan
saldında eşyalar da kullanılamaz dunıma
getirildi. Cezaevinden aldığımız duyumlara
göre "A Takımı" adlı gardiyan grubu.
tutuklulann Adana'dan Gaziantep'e
geleceklerini duyduklan için mesai saatlcri
bifmesine karşuı evterine gitmeyip
beklemişler. Gardiyanlann insanhk dışı
uygulamalan sonucu onlarca tutuklu
yaralanmıştu*. Adlaruu öğrendiğimiz ve
tedarvileri yapılmayan tutuklulardan bazılan
Bülent Öner. Mehmet Leylek, Mehmet
Aygün ve Şahin Geçittir. Tutuklu yakınlan
olarak insanhk dışı uygulamalarda bulunan
gardiyanlar hakkında soruşturma açılmasını
ve çocuklarımtan tedavüerinin yapümasını
istryoruz."
Savcüığa suç duyurusu
Tutuklu yakınlan savcıhğa giderek söz
konusu kişiler hakkında suç duyurusunda
bulundular. Tutuklu yakınlan dilekçelerinde.
özel tip cezaevi ikinci müdürü ve
başgardiyanının da aralannda bulunduğu A
Takımı'nın 6 gün içinde 3 kez yakınlanna
saldırdıklarını, saldınlar sonrasında
tutuklulann tedavüerinin yapılmadığını
bildirdiler.
Boş arsa gibi gösterilerek gerçekleştirilen işlemin iptali için dava açan ve İstanbul ValiHği'ne basvuran Ferah Mahallesi Yeni Camii Vap-
brma ve Yaşatma Derneği üyeleri ölümle tehdit edildi. Siiley mancılann, camiyi tarikat yuvası olarak kullandıklan öne sürüldü.
FP'libekdiyeden tarikatapeskes•' ı • • <•••••• •-•:•••• ** • :i ıııt)*' ;.f!i.':n. M ı • -M. - D - ^
Doktorlar
Ankara'da
yürudu
ANKARA (Cumhuriye
Bürosu)-Türk Tabipleri Bır
lıgi (TTB) Merkez Konseyı
pratisyen hekimlerin maaş
larının iyileştirilmesi içiı
toplanan 3 bin imzalı dilek
çeyi Başbakanlık'a sundu
Pratisyen hekimler dilekçe
lennd'e. aldıklan 110-12C
milyon lira maaşın ailelerin
geçindirmelerine yetmedi-
ğini belirterek, Başbakar
Mesut Yılmaz"dan koşulla-
nnın iyileştirilmesi isteğin-
de bulundular. Dilekçeleri
\ermek üzere Başbakan-
lık'a gelen 30 kadar TTB
üyesini 150'den fazla polis
karşıladı. dilekçeler polis
denetiminde sunuldu.
TTB Pratisyen Hekimler
Kolu'nun dün düzenlediği
basın toplantısında konuşan
TTB Genel Sekreteri Eriş
Bilaloğlu. Başbakan Yıl-
maz'a dilekçeleri sunmak
için randevu istemlerine ya-
nıt alamadıklannı \urgula-
dı. Bilaloğlu. doğrudan gö-
rüşmeler, toplantılar aracılı-
ğıyla isteklerine yanıt ala-
mamalan nedeniyle böyle
bır ımza kampanyası başlat-
tıklannı belırtti. Dilekçele-
nn kızgınlık ve düş kınklığı-
nın sonucu olduğunu söv le-
yen Bilaloğlu, "Bu dilekçe-
leri kimse küçümsemesüı"
dedı. Bilaloğlu, memur ma-
aş zamlan görüşmelerinden
hâlâ sonuç alınamadığına
dıkkat çekerek, '"En hafîf
deyimiyle ciddiyetsiziiktir.
Zanıların y üksek oranda
olanıayacağıaçık.Ama buna
doğacak tepkiden de büyük
endişe duyuyorlar'* dedi.
Pratisyen hekimler adına
konuşan Mustafa Sülkü de,
imzalanan 3 bin dilekçenin,
"insanca yaşavabiimek, ivi
koşullarda çalışmak >e mes-
leğin gereklerini >erine geti-
rebilmek için yetkililereyapı-
lan bir uyan oktuğunu'" vur-
guladı. Sülkü. "Önümüzde-
ki günler. hekimler de içinde
olmak üzere tüm emekçi ke-
simJeraçısından sıcakgünler
olacaktır. Bu süreçteyaşana-
cak olanlann sorumlusu ça-
lışanJar değil sivasal iktidar-
lar ulacaktır" dedı.
ALİER
FP'li Üsküdar Belediyesi, Ferah
Mahallesi'nde üzennde 1954yılında
yapılmış Ferah Mahallesi Merkez Ca-
mii'ninde bulunduğu 1208metreka-
relik alanı "Sükymancı" olarak bili-
nen tstanbul ve CKan Milli Kühüre
Hizmet Vakfi'na tahsis etti. Boş arsa
gibı gösterilerek gerçekleştirilen işle-
min iptali için dava açan \e Istanbul
Valiliği'ne başvuran Ferah Mahallesi
Yeni Camii Yaptırma \ e Yaşatma Der-
neği yöneticileri ölümle tehdit edildi.
Camiyi tarikat yuvası olarak kullanan
Süleymancılar. Diyanetten atanan
Müezzin RecepTaşdelen'in 1 ay ön-
ce göreve başlaması üzerine cami ile
yatakhane ve mutfak olarak kullanı-
lan eklentilerin arasındaki kapılan du-
varörerekkapartı.
FP'li Beledivelerle Tarikat baglan-
tısını en açık şekilde sergileyen olay
1995'tegerçekleştirildi. CsküdarBe-
lediyesi'neaitFerrah Mahallesi 161/1
pafta, 2442 ada, 2 parsel, Üsküdar Be-
lediye Encümeni'nin 04.08.1995 ta-
rih ve 1688 sayılı karan ile Süleyman-
cı olarak bilinen Jstanbul ve Civan
Eğitim ve Öğretim Milli Kültüre Hiz-
met Vakfi'na tahsis edildi. Bu tahsis
üzerine söz konusu yerin tapusu
29.8.1995 tanhinde Süfeymancı vak-
fa geçti. Yeni Camii Yaptırma ve Ya-
şatma Demeği Başkanı Hilmi V ıldız
ve bazı üyeler devir işleminin iptali
için İstanbul Valiliği ile Üsküdar Ad-
liyesi'nebaşvurdular. Yıldız. arsanın.
ilk sahibi Ali Çakmak tarafindan
1950'li yıllann başında cami yapıl-
mak üzere mahhalle halkına verildi-
ğini ve halkın katkılarıvia 1954'te ca-
mi inşatının tamamlandığını vurgula-
yarak. "Cami ve arsa Ferah Mahalle-
si halkınındır. Halktan alınıp bir tari-
kata verüemez" dedi. Üsküdar 5. As-
liye Hukuk Mahkemesinde 3 vıl ön-
ce açılan dava sürerken mahkemeye
sunmak üzere belge toplayan \e tanık
dinleten davacı dernek vöneticileri
ölümfe tehdit edilmeye başlandı.
Dernek yöneticileri. tehdıtlenn art-
ması üzerine 6 Temmuz 1998 günü
Üsküdar Cumhuriyet Savcılığfna
başvurarak önlem alınmasını istedi-
• FP'li Üsküdar Belediyesi,
Ferah Mahallesi'nde üzerinde
1954 yılında yapılmış Ferah
Mahallesi Merkez Camii'nin
de bulunduğu 1208
metrekarelik alanı
'Süleymancı' tarikatma bağh
olduklannı gizlemeyen
'istanbul ve Civan Milîi
Kültüre Hizmet Vakfi'na
tahsis etti.
ler. Ferrah Mahallesi Yeni Camii Yap-
tırma ve Yaşatma Derneği Yönetim
Kurulu üyeleri 16.05.1995'te İstan-
bul Valiliği'ne yaptıklan vazılı başvu-
ruda. Belediye Başkanı \ e Encümen
üylerinin görevlerini kötüye kullandı-
ğını ve \akıf üyeierinin coğunun Üs-
küdar Belediyesi nde çalıştığını bil-
dirdiler. Dernek yöneticileri başvuru-
larında, Sülevmancılar'ın halktan
izinsiz para topladıklannı ve mahalle
halkının gayri resmi faaliyetlerde bu-
lunan Süleyınancılar'dan huzursuz ol-
duğunu, v urgulayarak bu tür faaliyet-
lerin önlenmesinı istediler. Süley-
mancı Vakfin söz konusu alanda 5
katlı yatılı kuran kursu yaptıracağına
da dikkat çekilen başvuruda büyük
bir rantm söz konusu olduğunun altı
çızildi.
Cami Süleymancüaruı
kontrolünde
Ferrah Mahallesi Merkez Camii
1985 'tenberiSüleymancılar'ın kont-
rolünde bulunuyor. İstanbul Müftü-
lüğü, mahalle sakinlerinın \oğun baş-
vurulan üzerine Yeni Cami Müezzi-
ni Recep Taşdelen'i 1 ay önce geçici
görevle Merkez Camii'ne atadı. Taş-
delen'ın göreve başlamasından sonra.
Cami ile mutfak ve yatakhane olarak
kullanılan eklentılerarasındaki kapı-
lan duvarla kapatan Süleymancılar.
faaliyetlerini izoleenikleri bölümler-
de sürdürüyorlar. Sorulanmızı yanıt-
layan ve Vakıf temsilcisı olduğunu
söyleyen emekli polis Şükrii Cnal. ca-
minin İstanbul ve Cıvan Eğitim ve
Öğretim Milli Kültüre Hizmet Vak-
fi'nın malı olduğunu belirtti.
Kanıt olarak Üsküdar Belediye-
si "nden Vakfa de\ redilen tapuyu gös-
teren Ünal. bu alana cami. öğrenci
\urdu, kuran kursu ve dükkân gibi
yerler vapmayı planladıklannı söyle-
dı. Süleymancı olduklannı ifadeeden
Ünal. yasadışı bir faaliyetleri ol-
madığını savundu.
Iskenderun karıştı
Bir yoldavası...
ÇETİN YİĞENOĞLU
NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
Bu gece ne irtica, ne ara re-
jim, ne düşünce özgürlüğü,
ne Kürt sorunu, ne memur
zammı; hepsi biryana, çünkü
Dünya Futbol Şampiyona-
sı'nınfinali oynanıyor. Günde-
lik hayatın bıktıncı labirentle-
rinde sanki her günü tekrar
edergibi yaşadığımız hayatın
90 -belki de 120- dakikasını
futbol izleyerek geçireceğiz.
Buna çok ihtiyacımız olduğu-
nu düşünüyorum.
Sevgili Fikret Bila ölüme
direniyor. Mısır Çarşısı'ndaki
patlama birçok ocağı söndür-
dü. Adana'daki deprem bir-
çok aileyi ortalıkta bıraktı. Gü-
neydoğu'da onlarca genci-
miz çatışmalarda can verme-
ye devam ediyor. Türkiye, hâ-
lâ bir uyuşturucu merkezi ola-
rak dünyanın gündemınde.
Turizm, yıllardır plansız prog-
ramsız, hoyrat bir kapkaççılık
olarak görüldüğü için tıkan-
ma sinyalleri veriyor. Canımı-
zı sıkan, yaşamımızı bezdiren
Brezilya Futbolundaki Estetik...
onlarca engel karşımızda di-
kilip duruyor.
Şimdi bütün bunları unutun
ve saat 22.00'de en büyük
ekranlı TV'nin karşısına kuru-
lun. Brezilya-Fransa maçıyla
futbol şöleni sona eriyor. En
ince ayrıntıları bile evlere ka-
dar taşıyan teknolojinin ulaş-
tığı dev boyutlar, estetik bir
spor olan futbola iyice yakın-
laşmamızı sağhyor. Dünya
Futbol Şampiyonası'nı za-
man zaman dev ekranlardan
izlerken, çocukluk günlerimin
kıt olanaklarını anımsadım.
Şili'de oynanan 1962 şampi-
yonasını, yazları gittiğimiz
bağda yeni aldığımız transis-
törlü radyodanlngilizce ola-
rak dinlemiştim. O zaman bu,
yaşamımızda önemli bir dev-
rimdi. O kupada, Alman milli
takımının kaptanı Franz Bec-
kenbauer in muhteşem fut-
bolunu anımsıyorum.
1966 Dünya Kupası'nı ise
yine bağda, ancak bu kez
Türkçe olarak izleme olanağı
elde etmiştik. Tartışmalı bir
golle Ingilizler kupayı kazan-
mışlardı. 1974 Dünya Kupa-
sı'nda ise Mamak Ceza-
evi'ndeydim. Cruyff'lu Hol-
landa'nın o zamanın Federal
Almanyası'na 2-1 yenilmesi-
ne üzülmüştük.
Hatırlayabildiğim bütün
dünya kupalarında favorim
Brezilya oldu. Pele'li Brezil-
ya, Socrates ve Zico'lu Bre-
zilya, Didi'li, Garrincha'lı
Brezilya hep gönlümü çaldı.
Brezilya'da futbolu futbol ya-
pan ve yüz milyonlarca insa-
nın sevgilisi haline getiren es-
tetik ve zenginliğin hep en iyi-
si olduğunu hissettim. Yalnız
ben değil, yüzbinler, milyonlar
böyle hissediyor. Brezilya, Av-
rupa'nın ölçülü biçili planlan-
na karşı, estetik zenginliği ve
samba yumuşaklığıyla çoğu
zaman üstünlük sağladığı
için, milyonların gönlünü ka-
zanıyor.
Brezilya'nın maçlannı birta-
raftar bağlılığıyla izlerim. 1982
Dünya Kupası'nda, gördü-
ğüm en zarif futbolu oynamış-
lar ve şanssız bir şekilde şam-
piyonluğu yitirmişlerdi.
1990'da da benzer bir şan-
sızlığı Arjantin önünde yaşa-
mışlar ve tek kale oynadıkla-
rı bir maçı bir tesadüf golüyle
yitirmişlerdi.
• • •
Futbol giderek büyük kapi-
talistşirketlerin iştahını kabar-
tacak bir sanayi haline dö-
nüştü. Cola reklamlarından
spor mağazalarına kadar, her
alanda futbola ilginin yarattı-
ğı bir yatırım furyası başladı.
Futbola bu kadar çok para ve
teknolojinin girmesi, bu spo-
run estetik yönlerini bir ölçü-
de törpüledi. Brezilya, Rio
kumsallarının yarattığı yumu-
şaklığa, enerjiyi ve Avrupa
tarzı disiplini ekledi. Onların
göze hoş gelen kıvraklıkları
eskisi kadar önplana çıkmaz
oldu. Şimdi daha çok koşup
daha çok pres yapıyorlar. Bu,
daha az çalım, daha az kıv-
raklık anlamına geliyor. Yani
Avrupalılaşıyorlar.
Bütün bunlara rağmen, yi-
ne de Brezilya futbolunun
kendine özgü bir lezzeti, bir
farklılığı var. Ronaldo'lu, Al-
berto Carlos'lu, Rivaldo'lu,
Taffarel'li Brezilya, Thu-
ram'lı, Djorkaeef'li, Zidane'lı
Fransa'dan şampiyonluğa
daha yakın. Gönlüm futbola
zenginlik kazandıran, çocuk-
luğumun rüyası Brezilyalılarla
beraber.
Haydi ekran başına, Dünya
Şampiyonu'nu izlemeye...
ADAN'A-Biryoldavası Iskenderun'ukanştırdı. Bu
öyle bir dava ki kolay anlatıhr. tammlanır türden de-
ğil. Bir yanda kamu kuruluşlannm, öte yanda demok-
ratik kitle örgütlerinin bulunduğu davada politikadan
diplomasiye. özel mülkiyet gaspından imar yolsuzlu-
ğu ve haksız rant elde etmeye. yeşil ve StT alanlan-
nm tahrip edilmesinden kamu çıkannın engellenme-
sine dek "otuz altı kısım tekmiii birden" her şey var.
Bir yanda Tugay Komutanlığı ile Belediye, karşılann-
da ise bazı partilerle toplumsal muhalefetin sözcüle-
ri, demokratik kitle örgütleri...
Olay İskenderun Belediyesi "nin "Sahfl Yoiu Proje-
si'"ni gerçekleştirmeye kalkışması üzerine patlak ver-
di. Görünüşte sağduyu sahibi herkesin onaylayacağ»
bir projeydi bu. 'V'ol yapmanın neresinde yanlışhk ola-
bilirdi? Trafık rahatlayacak, kentin albenisi artacak,
turizm potansiyelinin gelişimine yardımci olacaktı.
Zaten yıllar önce kent meclisinde görüşülüp imar pla-
nına da işlenmemiş miydi sözkonusu "sahil yotu'"?
Biryapılması kalmıştı geriye. Buyüzden belediye de
kollan sıvamıştı. Ancak bir engel vardı yol üzerinde.
Bu engel Astsubay Orduevi'ydi. Yol inşaatının önün-
de Çin Seddi gibi duruyordu. Iskenderun'un ANAP'lı
Belediye Başkanı Mete Arstan sorunun çözümü için
İskenderun Tugay Komutanı Tuğgeneral Ethem Erda-
ğı ile görüştü. İki yönetici eski orduevinin yerine ye-
nisi yapılmak kaydıyla arazilerin takası konusunda
aniaştılar.
Yeni Astsubay Orduevi'ni son yıllarda yıldızı par-
layan FuatZelluh adh müteahhit yapacaktı. Belediye,
ordue\ı yapımı karşılığında Zelluh'un imarplanında
yeşil alan-sosyal kültürel park olarak görünen 18.5 dö-
nümlük arazisiııe beş yıldızlı otei, hipermarket ve iki
yüz lüks konut yapmasına izin verecekti. Kamuoyun-
da bomba etkisi yapan söylentilere göre bu büyük bir
rant vurgunuydu.
Kıvamet kopuyor
Işte bu noktada kiyamet koptu... MSB {Milli Savun-
ma Bakanlığı) ruhsatsız ve kaçak Orduevi inşaatı mı
yaptınyordu? Tugay Komutanlığı iki Ingiliz vatanda-
şının İskenderun"daki arazisini gasp mı ediyordu? Üs-
telik burası SİT alanı değil miydi? Aynca Yunanistan
ve Ingiliz fahri konsoloslukJannın da bahçesiydi. As-
keriyenin güvenlik bölgesi kapsammdaydı. Kamu ma-
Jı. yeşil alan, sosyal kîütürel park yerferi Müteahhit
Zelluh'un trilyonlanna trilyon katması için peşkeş çe-
kiliyordu. tşte bu savlarla Belediye Meclisi'nin CHP
Grubu, yöneticilerin görevlerini kötüye kullandıklan
gerekçesiyle çeşitlı mevkilere suç duyurusundabulun-
du. Belediye Başkanı Mete Arslan, olayı "seçim ön-
cesitoplumunsempatisini kazanmasından korkan si-
yasi muanzlannın politik oynnu" diye değerlendire-
rek. "Görevimizi yapıy»ruz" diyor.
Tugay Komutanı Tuğgeneral Ethem Erdağı, askeri
yasak bölgeyle askeri güvenlik bölgesinin birbirine ka-
nştınldığını betinerek güvenlik bölgesi içinde bazı
kısıtiamalarla inşaat yapılabileceğini söylüyor.
Kültür ve Tabiat Varlıklan Koruma Kurulu Başkanı
İsmail Salman da sözkonusu arazi üzerinde belirli
esaslara dikkat edilerek sınırlı inşaat yapılabileceğine
ancak bunun için mülkiyet hakkının belirlenmesi
gerektiğine dikkat çekerek "Tapu kimdeyse biz inşaat
iznini ona veririz" diyor.