28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•\O TEMMUZ 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Küreselleşmenin sınırsızlığı soıgulanıyor OZLEM YTJZAK Kureselleşmenın doludız- gin >ol aldığı bır donemin ıçındeyrz Gumruk duvarlan- nı ındırerek dunya tıcaretınm sınırlannı daha da genışleten GATT anlaşmasının 50 yıl- dönumu kutlanırken, "super g û ç " ABD'nın Devlet Başka- nı Bill Clinton 'daha açık' bır kuresel ekonomı ıçın çağnla- nnı sıklaştırmay a başladı An- cak yoksulu daha da ezerek zengının gucune guç kattıgı sanayıleşmış ulkelerde ışsızlı- gın boyutlannı arttırdığı ıçın suçlanan kureselleşmeye kar- şı sesler de gıderek yukselı- yor Fransa'dayayımlanan Le Monde gazetesı kureselleşme- yı çeşıtli boyutlanyla ele aldı Güney Asya ulkelerındekı ekonomık knz ve para bınm- • Lıberal ekonomı en büyük darbeyi ücretlere vuruyor. Tıcari rekabete ayak uydurabilmek için gelişmekte olan ülkelerin en önemli kozu işçi ücretleri. Bu ulkelerde ücretler sanayıleşmış ülkelere oranla 30 misli düşük. • Globalizmin ilginç tezatlanndan biri de liberal ekonominin dızginlenmesi için baskı yapan tarafın, tıcaretten "daha az kazançlı çıkan, bazen de kaybeden" gelişmekte olan ülkeler değil, sanayileşmiş ülkeler olması. lenndekı deger kaybının dev- let korumacılığının artmasın- dan yana olanlann baskılannı daha da yoğunlaştırmasına ne- den olduğu belırtılıyor îşın ılgınç yonu lıberal eko- nomının dızginlenmesi ıçın baskı yapan tarafın "dahaezi- len kesim" olan gelişmekte olan ülkeler degıl sanayıleş- mış ülkeler olması Buna en çarpıcı omek ayınm gozetıl- meksızın pazar kapılannın açılması \e yatınmcılara eşıt muamele anlamına gelen "Çok Uluslu Yatınm Anla$- ması" MAI'ye ımza atmamak ıçın başta Kanada \e Fransa olmak uzere bırçok OECD ul- kesının ayak dıremesı Avrupa ve ABD arasında bır serbest- değışım alanı yaratma projesı de Fransa tarafından sureklı engellenıyor Pazann hızını kesen en onemlı faktorun ıse çok uluslu şırketlenn >atınm projelennın karşısına çıkan ulusal yasal duzenlemeler ol- duğu belırtılıyor MAI konu- suna yenıden donulecek olur- sa sorgulanan bır dığer unsur da MAI'nın neden bır çok ul- kenın uye olduğu Dunya Tıca- ret Orgutu'nde (WTÖ) tartı- şılmak yenne "bir çeşit" sana- yıleşmış ulkeler klubu olan OECD'de masaya yatınldığı Sanav ıleşmış ulkeler ıle geliş- mekte olan ulkeler arasında yatınmlann korunmasına yo- nelık yaklaşık 1600 tane ıkılı anlaşma bulunuyor Bunlann hemen hepsınde kendı koşul- lannı dıger tarafa kabul ettıren kesımın sanayıleşmış ulkeler olduğu \ urgulanıyor Kureselleşme karşıtı sesle- nn yukselmesı karşısında dev - let korumacılığı ve ekonomık ulusalcılık çarkına yenıden kapılmaktan korkan Dunya Tıcaret Orgutu (WTO) telaşa kapılarak yenı onenlersunma- ya başladı GATT goruşmele- nnın bır sonrakı turunda bır zaman perspektıfı belırlene- rek serbest-degışımın 2010 ya da 2020 yılına kadar tam ola- rak ra> ına oturması planlanı- yor 1930'lu yıllann korumacı polıtıkalannın ardından 2 Dunya Savaşı'nın en buyuk galıbı ABD'nın baskılan so- nucu lıberal ekonomı ve ser- best tıcaret bu> uk bır ıv me ka- zandı 1948 yılından bugune kadar GATT anlaşması çerçe- vesınde sanayıleşmış ulkeler- de gumruk duvarlan yuzde 40'lardan yuzde 4'lere varan oranlarda aşağıya çekıldı Dunya tıcaret hacmı bugun 1950 lerdekı hacmımn 16 ka- tma ulaşırken rakamlar uretı- mın 5 5 kat arttığını ortaya ko- \uyor Yuzyılınsonçeyreğın- de yabancı yatınmların 25 mıslı arttığı belırtılıyor Serbest degışım yanlılanna gore ulke ekonomılennın bu- yûyerek butunleşmesı dunva açısından ıyı, uluslararası re- kabet tehlıkelı bır oyun degıl herkes ıçın bır avantaj Karşıt goruşte olanlar ıse serbest de- gışım ve kureselleşmeyı eşıt rekabetın yaşanmadığı bır or- tam olarak goruyorlar Serbest degışımı bır" ütopya" olarak degerlendıren nufııs bılımcısı EmmanuelToddOECD ulke- lennın eknomık buyumelenn- dekı duşuşe dıkkatlen çekerek 1970-1979 yıllan arasında or- talama yuzde 3 9 olan buyu- menın 1990-1996 yıllan ara- sında yuzde 2 1 'e duştugunu belırtıyor Lıberal ekonominin kıtalararası farklı yansımalan- na da dıkkat çekılıyor Orne- gın 1975 yılında Asya'da 10 ulkeden 6'sı yoksulluk sının- nın altında yaşarken bugun bu sayı 2'ye duşmuş durumda Ancak Afhka bu denlı şanslı degıl Kara Kıta'nın dunya tı- caretındekı pa>ı 1985-1995 >ıllan arasında yuzde 7'den yuzde 5'e duşmuş bulunuyor Ücreflere bûyük darbe Lıberal ekonominin vurdu- ğu en buyuk darbenın ucretle- re y onelık olduğu ılen surulu- yor Pans"te Uluslararası eko- nomı profesoru Gerard Lafav tıcan rekabete ayak uydura- bilmek ıçın gelişmekte olan ulkelenn ellenndekı en onem- lı kozun ışçı ucretlen olduğu- nu belırterek bu ulkelerde uc- retlenn sanayıleşmış ülkelere oranla 30 mıslı aşağıda oldu- ğunu \urguluyor Kureselleşmeye yonelık suçlamaların bır dığerı de "eşitsizliğJ arttın>or" olması Ozellıkle az eğıtımlı ve vasıf- sız kıtleler en çok etkılenen kesım olu>or Bunun sonu- cunda Avrupa ulkelennde ış- sızlık oranında artış yaşanır- ken Anglo Sakson ulkelerde de ucretlerdekı duşuşe dıkkat çekılıyor Serbest degışım ve globalleşmenın sosy al kurum- lar uzennde kurdugu baskı ıse dığer bır olumsuz yon Dünyadaki önemli serbest tıcaret bölgeleri GSYH: Gayn Safl Yurttçt Hastla Asya-Pasıfık Ekonomık Işbıhığı Formu Amerika kıtası serbest tıcaret bölge önerisi Kuzey Amerika Serbest ^Tjcaret Anlaşması 1996 rakamlan Avrupa Birlıği (75 ulke) ABD'li ünlü ekonomist Paul Krugman küreselleşmenin boyutlannı değerlendirdi 'Gerçekten kaybedeıder var'Dunyaca unlu Ekonomist Paul Krugman, Le Monde gazetesınde ver alan roportajında globalleşme- den kazanç sağla>anlann sayısının kavbedenlerden fazla olduğunu soy- luyor ABD nın MIT (Massachusetts Instıtute of Technology) Unıversı- te sınde gore\ lı ekonomı profesoru krugman a gore "pa>laşını" onemlı bır sorun Ancak Krugman, gelır da- gılımının daha adıl bır şekılde pav- laştırılmdsının ulkelenn kendı elle- rınde olduğunu vurguluyor Küre- selleşmeden de\ let korumacılığına doğru geçışın antak ABD nın cıd- dı bır knze gırmesı halınde mumkun olacağını belırtıvor -Libt'ralleşmenin ters \onleri \e başansıziıklan cıddıye alınmalı mı? -Kureselleşmeye karşı bır hare- ketın gıderek guçlendığı doğru Us- telık bu konuda hem sagda hem de solda bır bırlık soz konusu John Gray'ın Ingılterede çok fazla ses getıren "Global Kapitalizmin Etki- leri" adlı kıtabı sağ kesımın kuresel- leşme karşıtı goruşlennı yansıtı>or Sol kesımın antı-globalızm yanlısı goruşlerını savunan ABD lı Willi- am Greider ıle aralannda buyuk bır benzerlık bulunuyor Ancak bunun sıyası açıdan >ansımalarının ve so- nuçlarının ne olacağını şımdıden kestıremıyorum -ABD ve Avnıpa arasındaki ya da daha genel anlamda sanav ıleşmiş, ul- keler arasındaki ücan çauşmalann reel ekonomı açısından fazla onemi oimadığını smlevebilir misiniz? -ABD ıle A\ rupa arasındaki tıca- ret herkes açısından kazançlı Zor- lanan bazı sektorler olsa bıle hıçbır zaman kaybeden ulke olmaz An- cak Kuzey ve Guney arasındaki tı- caret ıçın a\nı şeyı soyleyemeyız Buradagerçekkaybedenlervar Kü- reselleşmenin ozellıkle vasıfsız ış gucu uzennde çok fazla etkısı bulu- nuyor -Liberal ekonomı her zaman her- kes için ıj ı denebilır mı' -Hayır Bunu kımse soyleyemez Lıberal ekonomı her zaman kaybe- den ve kazanan uretmeye hazır bır olgu 19 yuzyıl Ingılteresınden bır ömek Donemın toprak sahıplen ta- hıl ıthalının serbest bırakılmasına çok ofkelendıler Buyuk kayıplan oldu Ancak ulkenın kazancı toprak sahıplennın kavıplanndan fazla ol- du Burada "paylaşım" gunumuze kadar suregelen bır sorun olarak karşımızaçıkıyor Gelırdağılımı ul- kelenn kendı ıç bunyelennde çoz- melerı gereken bır konu -Uluslann korumacı polıtikalan- nın venıden gundeme gelmesi soz konusu olabilir mi ? -Evet Lıberal ekonomıler her za- man ulke sıyasetlennde baskın rol oynadılar Ama karşıt sesler de gı- derekvukselıyor Varolankoşullar- da korumacılığın yenıden gundeme geleceğını duşunmuyorum Ancak durum değışırse kı bu daha çdk ABD yebağlı korumacılıkyenıden hız kazanabılır Bunun gerçekleş- mesı ıçın ABD'nm gerçekten kotu bır ekonomık knzın ıçıne gırmış ol- ması lazım 80 lıyıllardaAmerıkan tıcaretı buyuk bır açık vermıştı, an- cak büyüme hızı ıyı olduğu ıçın knz yaşanmadı Liberal ekonominin dünü, bugünü• Uluslararası tıcaretın tanhı, lıberalleşmeden devlet korumacıhğına, sürekli yön değiştıren dönemeçlerle dolu. Bu yönü tayin eden ise dönemin en güçlü ülkesi oluyor. Bundan yaklaşık 1 hafta once ABD Başkanı Bill Clinton ülkelere "tkaret sınırlannızı daha da açın" çağnsını yaptı 200 yıl once ABD Hazıne Bakanı Alexander Hamilton ıse Amenkan ekonomı polıtıkasını 1945'lere kadar şekıllendırecek "korumacüık teorisini" one suruyordu Bu ıkı zaman dılımı arasındaki bu buyuk davranış değışıkhğı Le Monde gazetesı tarafından şu şekılde tanımlanıyor Lıberasyon çağnsını yapan bugunun ABD sı dunyanın super gucu 200 yıl oncekı ABD ıse donemın en buyuk gucu olan ve pazar kapılannı açmak ısteyen Ingıltere'den doğma mutevazı bır ulustu Uluslararası tıcaretın tanhı, lıberalleşmeden dev let konımacılığına sureklı yon değiştıren dönemeçlerle dolu Uzmanlar lıberal ekonominin ılk kez 1846 y ılında lngıltere tarafından başlatıldığını belırtıyorlar 1846, tngıltere'nın tahıl sektorunü koruma altına alan yasayı yururlukten kaldırdığı yıl Aynı zamanda sanayının tanm sektoru karşısında kazandığı en buyuk zafer olarak da tanımlanıyor 19 yüzyıldan once uluslararası tıcaret. ulaşımm guç vepahah olması yuzunden sınırh \ Y t r /1 yapılabılıyordu Yukte hafıf pahada ağır mallara (baharat, ıpek, vb ) Amenka'nın keşfınden sonra yavaş yavaş dığerlen (şeker. kahve, kakao, pamuk) eklendı Ancak mantık yalnızca tıcan mantıktı ve ıthalatı mumkun olduğunca kısıtlayıp ıhracatı arftırmayı hedeflıyordu 1815'lerde somurgecılık yaygınlaşmaya başladıktan sonra ıse tıcaret hacmı bır anda 25 kat arttı İngıltere ılk once makıne ıhracatı uzenndekı kısıtlamalannı kaldırdı gumruk duvarlannı aşağı çektı ve Kıta Avrupasf nın dığer ekonomılennı de ıkna etmeye çalıştı 1860 v ılında Fransa v e tngıltere arasında tıcaret anlaşması ımzalandı Dığer Av rupa ulkelen serbest değışıme ancak 5 yıl sonra katılmaya başladılar Rusya ıse hep uzak durdu Lıberalleşmeyı sanayı keşıflen ızledı Ancak bu arada sanayı dışındakı tum ekonomı sektorlen de harap oldu 1879'da devlet konımacılığına ağırlık venlmesı yenıden gundeme geldı Gumruk duvarlannı arttıran tngıltere'yı Almanya. Almanya'vı da ABDve Japonya ızledı 19 yuzyılın 80 lı yıllanndakı ekonomık knz Avrupa ulkelennın devlet konımacılığına yonelmesıne yol açtı 1914'e kadar korumacı baskılar uluslararası tıcaretın onune tam olarak geçemedı Yabancı yatınmlar ılerledı Ancak Bınncı Dunya Savaşı, Rus devnmı, faşıst rejımlenn peş peşe ortaya çıkışı ve 301u yıllann knzı ulkelen yenıden "kendi içlerine" kapattı 1939-1945 yıllanndakı savaşın galıbı ABD'nın kendı tıcaret sınırlarını açması ve dığer ulkelerden de aynı şeyı yapmalannı ıstemesı ıle serbest degışım yenıden gundeme geldı ABD yı ortak pazar kuran Avrupa ve Japonya ızledı Sonuçta tanhın gozler onune serdığı tablo şu Serbest degışım guçlu ve zengın ulkeler ıle kuçuk tıcaret ulkeien (Hong Kong Hollanda vb ) açısından kazançlı Yoksul ve gelişmekte olan ulkelerde ıse zamanınddn once uygulamaya sokulduğunda sanayılennı olduruyor (19 yuzyılda Hındıstan tekstıl sektorunun olmesı gıbı) Dozu ıyı ayarlandığı takdırde ıse ulkeler ıçın bır refah ve zengınlık kaynağı olabılıyor Afiika sendikalanndan önlem çağrısı w'ıj M/IU- "Ekonominin kiıreselleşmesi bugune kadar Kara Krta'ya yalnız olumsuz yüzünii gdsterdir ' dıyen Afnka ulkelennın sendıkalan, sosyal korumamn derhal uygulamaya geçınlmemesı halınde durumun çok daha kotüleşeceğını vurguladılar 42 Afnka ulkesınde sendıkacılar ortak yayrmladıklan bıldınde "Ekonominin büy umesi ve tkaret hacminin artmasına karşm yoksulluk. eşitsizlîk. işsizlik ve çevrenin tahrip edilmesi gıderek kdtüleşti. Tüm btınlar Afnka ülkelerinde 'gmen ortamının' oluşamamasuıa yttl açı\OT" dedıler Naırobı'de nısan ayında duzenlenen Afrıka Bölgesel Organızasyonu'nun (AFRO) toplantısına katılan sendıkacılar çok uluslu şırketlenn Afnka 'nın ışgucunu somurduklennı, hûkumetlenn uygulamaya aldıklan kalkınma programlannın sosyal boyutunun ıse eksık bırakıldığmı behrttıler AFRO Genel sekreten Andrew Kaüembo'ya gore "Dnnya tkaret piyasalannda yapısal bir değJşiklik olmaması halınde. ekonomık gelişme Kara kıta'da birkaç çok uluslu şirkete kâr getirmekten başka işe yaramayacak." Afhka'da ozellıkle kadın ve çocuklann ışgucunun de somurulmesı olağanustu boyutlarda 5-14 yaşlan arasındaki 80 nulyon Afhkalı çocuğun kullanıldığı ve onumuzdekı 10 yıl ıçmde bu saymın her yıl bır mılyon artış gostereceğı belırtılıyor Birlik anlamını yitiriyor Avrupa kalesi düşüyor Bundan 10 yıl once "ortak pazar" perspektıfı ıçmde Avrupa Bırlığı uyelen dığer ülkeler tarafından ımrenılerek hatta bıraz da ürkûntü ıle ızlenıyordu Avrupa Bırlığı'nden gerçek bır endışe duyan ABD. uyguladığı taktık gereğı, Avrupa kalesınm onundekı tehlıkelere dıkkat çekıyor, Japonlar da Amenkalılan taklıt edıyordu Eylul 1986'da GATT ulkelen başlattıklan Uraguay toplantılan ıle çok uluslu tıcan görûşmelere yenı bır boyut kazandırdılar Ancak bu görüşmeler 1994 yılında Fas"ta yapılan anlaşmaya kadar bırtürlü sonuçlandınlamayacaktı 1998 yılında tablo anıden değıştı 1992 yılında ıçıne düştuğû knzı atlatan ABD "tartışmasız süper gûç olarak" kureselleşmeye ımzasını attı "Büyük Avrupa Kalesi'' sözu ıse yalnızca bır klışe oiarak varlık gostermeye başladı Bırlık "dunya ekononüsi'*nın kurallannı tayın etmek ıçın ıyı kötu bır uğraş verdı, Ancak GATT gorüşmelertnın başîaması ıle bırlıkte tıcaret stratejılen değıştı ve "daha az savunmacı" oldu Bırhğın öncelığı kendı ortak pazannı konımaktan zıyade Avrupa ürünlenne ve yatınmlanna yenı var olan uluslann pazarlannı açmak oldu Her ne kadar Avrupa Bırlığı'nın lıberalleşme atılımlanna Fransa elmden geldığınce engel çıkarsa da bırhğın üst duzey yetkılılennden bın "2010 yıhnda Avrupa'da ortak gümriik tarifesi diye bir şe> kalmayacak, bütün kapılar açılacak" dıyor Sanayı urunlennı koruma oranlannm yuzde 3'ler sevıyesme dûşürûlmesı, I980'lı yıllann sonunda Tokyo yonetımı ıle ımzalanarak Japon otolannın ıthalme smırlama getıren anlaşmanm 1999 yılı sonunda sona erecek olması en önemli göstergeler olarak değerlendınlıyor Günümûzde Fransızlann Alcatel'ı ıle Japon Nokıa, ûrünlennı dunyanın her köşesıne pazarlıyorlar "Öyleyse üriinlerin fiyatını pahalılaştıran gûrnrûk vergilerini uygulamanın ne gereği var" turunden du^unteler gıderek daha belırgmleşıyor 1996 yılı arahk ayında Sıngapur'da Dunya Tıcaret Örgutu'nun bakanlar düzeyınde gerçekieştırdığı topiantıda ımzalanan Bılışım Teknolojılen Anlaşması (ITA) "pazarlann uluslararaMİaştınlnıasına" yıne gûzel bır ornek olarak gostenlıyor Tüm bu gelışmeler çerçevesınde AB'nın uyelennı gıderek daha az koruyabıleceğı belırtılıyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle