23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 HAZİRAN 1998 PAZAR 8 DIŞ HABERLER Nâzım'aborcumuzune zaman öSovyetler Birliği zamanında gizlice anlatılan. fısıltı gazeteleriyleyaygmlaştınlan "yasadışıfikralar*vardı (Yazık, şimdi "demokrasT geldi ve bu tür fıkralar epeyce seyrekieşti). Bu fıkralardan biri şuydu: Bundan yüzlerce yıl sonra Rusya'da bir iikokul öğrencisi sorar: "OğreOnenim, Leonid Brejnev kimdi?" Öğretmenin cevabı şöyledir: "Yuriy Gagarin döneminde yöneörilik yapmış bir potitikacıvdı." L'zaya ilk çıkan insan olan büyük kozmonata verilen önem de 18 yıl ülkenin başında kalmasına karşın sıradan bir politikacı olmaktan öteye gidemeyen Brejnev 'e yönelik eleştiri de bu kiiçücük fıkranın içine sığmıştı. Bu fikrayı daha pek çok iilkeye, ülke yöneticisine ve tarihe mal olmuş pek çok insana uyarlamak zor değil. Bunu. birkaç gün önce ölümünün 35. yılında andığımız Nâam Hikmefin mezannın başında düşündüm. Kimdi Nâzım'ı hapse atanlar, ona nice acılar çektirenler, onu sürgünlere mahkûm edenler. yurttaşlıktan atanlar. kimdi?.. Kimdir "bu kadar nncmli iş arasında" Nâzım'a yurttaşlığını iade etmeye zaman bulamayanlar?.. Novodeviçye Mezarlığı'nda "rüzgâra karşı yürüyen adanTın karşısında toplanan insanlar, şairin yalnızca ideolojik-siyasal bir sembol değil. tüm Türkiye'nin ulusal değeri olduğunu bir kez daha teslim ettiler. Onun yalnız Türkiye'nin değil. dünyanın ve 20. yüzyılın en büyük şairlerinden biri olduğunu soylediler. Gerçekten de Nâzım, yüzyılımızın en büyüklerinden biri. Aldığı uluslararas.ı ödüller ve kazandığı dünya çapındaki saygınlık bunu gösteriyor. Ne var ki burası Türkiye. Dünyanın en büyük şairlerinden biri olabilirsiniz. ama Türkiye"de dereceye girmeniz kolay olmaz. Dahası MOSKOVA HAKA.N AKSAY horlanırsınız. aşağılanirsmız. hayatınız zehiredilir. Dünyanın en iyisi olmanız bile. Türkiye'de para etmez. Çünkü Türkiye dir bu: dünyanın dışında kalmayı becerebilen bir ülkedir; "Dünya Ay'a, biz yaya" ya da "Herkes gider Mersin'e. biz gideriz tersine* tekerlemelerini yinelemekten gızli bir keyif duyanlann, sanki böylelikle başkalanndan ayırt edici özelliğini kanıtlayanlann memleketidir. Bu "farkMık"ın bilinciyle Nâzım'ı reddedebilirsiniz. Orhan Kemal'i hapse tıkabilirsinız, AzizNesin'i yakmaya çalışabilirsiniz. Yaşar KemaTi vatan hainliğiyle suçlayabilirsiniz, birçok aydını bugün bile mahkeme koridorlarına, cezaevleri koğuşlanna sürebilirsiniz. Bugün bile!.. Eğer bugün hâlâ bu rezillikler olmasaydı. ölümünden 35 yıl sonra Nâzım'ın mezan başına gelip bir pişmanlık konuşması yapmak. ondan af dilemek. sonra da sorumluluktan annmış olmanın hafifliğindeki adımlarla Novodeviçye'yi terk etmek mümkün olurdu. Ama hayır! "Daha gûn o gün değU." Bir özür dileyip rahatiamak değil, mücadele etmek duruyor gündemimizde hâlâ. 3 Haziran'da Nâzım'ın mezan başında, bize birkaç metre mesafede yatan bu büyük adamla aramızda önemli bir mesafe daha olduğunu düşündüm: Bu. artık çoktan aşılması gereken mesafe, cebimdeki kımliğimde yatıyordu. Novodev içye'de toplanan M Nâzımseverier''in bir kısmı, ona ömriinün son döneminde ev sahipliği yapan, ikinci vatanı olan ülkenin yurttaşlanydı. Ruslardı. Ama çogunluk Türk'tü, ceplerinde Türkiye Cumhuriyeti nüflıs cüzdanı ve pasaportlan taşıyanlardı. Nâzım ise bu kimlik kartını taşımaktan ınen edilmişti. Adı Millet Meclisi olan parlamentomuz. milletimizin bu en özverili ve yetenekli evladından ne zaman özür dileyip ona yurttaşlık hakkını iade edecek° 3 Haziran'da Meclis'in bundan önemli işi var mıydı? Şimdi var mı? Kim ulusal gururumuzun üzerine kara bir öriimcek gibi yapışmış bu ulusal utancımızı kesip atacak? Zamanı gelmedi mi? Daha ne bekliyoruz? Etno-dini milliyetçilik ve güzel gençler. Akropolis'in yanındaki antik tiyatroyu her ya^tan seyirciyle dolduran Yunan müzikçi Stamaris Spanoudakis konserine başladığında oldukça . tarafsızca dinlediğim ve pek beğenmediğim trajik müziği (konseri dinlemeye gelen iki Oskarlı ünlü Yunan besteci Vangelis'i tercih ederim) sonlara doğru benim için ^başka anlamlara büründü. iSpanoudakis'in "Bizim "şehrimiz Konstantinopolis" dediği Istanbul üzerine yaptığı üç besteyi kimilerini son Bizans Imparatoru Konstantinos Palleologos Dragasis, diger adıyla 'Mermer Kral'ın yazdığı mısralarla seslendiren koro, Konstantinopolis'in dini inanışa göre bir gün •tekrar Yunanlılann olacağını, Meryem Ana'nın - Yunanlılann deyişiyle 'Paneagia'nın - şehrin koruyucusu olarak tekrar Konstantinopolis'e döneceğini haykınrken. ben 10 milyon nüfiısluk Yunanistan'ın lOmilyonluk tstanbul'u nasıl ele geçireceğini düşûnüp kafamda senarvolar ATİNA kuruyordum. Mermer Kralın. Istanbul'un Türkler tarafından fethedildiği 29 Mayıs 1453 günü güneş doğmadan önce Bizans askerlerinin arasında hüzünlü hüzünlü dolaşıp, aslında Bizans'ın sonunun geldiğini bildigini. ancak yine de tüm altm fakılannı takıp askerlerini cesaretlendirmeye çalıştığını Spanoudakis'ten dinlerken ben bile neredeyse üzüldüm. Ama koro bu parçalan yoğun alkış üzerine ikinci kez seslendirirken üzüntü müzüntü kalmadı. Antik tiyatroyu dolduran binlere seyirciyle aynı tür (ama ters yönde) bir dini milliyetçiliğe bürünüp oh iyi olmuş diyecektim neredeyse. Bilemediğim. seyircinin bestecinin müziğini mi ya da sözleri mi daha çok beğendiği. Belki her ikisi de. Ama gözlemlediğim en azından orta yaşlı ve daha yaşlı Atinalılann bu parçalan nostalji ile dinledikleri, gençlerin de pek rahatsız olmadıklan. Ertesi gün bir kitapçıda tesadüfen tanıştığım genç ve başanlı yazar Hristas Homenidis ise çok daha sevimliydi. Son kitabında ruh hastası ve Türkiye ile savaş meraklısı bir Yunan komutanınm emrindeki askerleri zorlayarak Türkiye'nin ıssız bir kıyısına yaptığı çıkarmayı ve kıyıda bulunan ücra bir köyü işgalini, köydekilerin işgale karşı kayıtsızlığını, hatta yaşamlanna bir yenilik getiren bu olayı bir çeşit minnettarlıkla karşılamalarını ve Yunan komutanınm tüm çabalanna ragmen çıkmayan savaşı çok hoş ve alaylı bir dille anlatan Homenidis. kitabını Türkiye'de de basmaya istekli. Bir Türk yayınevinin bu kitabı basacagını ve Türk okuyuculannın Yunanlılann biz Türklersiz yapamayacaklannı daha iyi anlamalanna yardımcı olacağını umanm. nnıtlu flfkkinv ABD'nin Boston kentindeki Har- mUUU UUMUr v a rf jıp Fakültesi'nin mezuniyet töreni ilginç görüntülere sahne oldu. Törene 3 \ aşındaki çocuğu \o- ah ile gelen doktor Harvey Greisman günün en muclu öğrencisivdi. ABD Başkanı BU1 Clintoıi'ın eşi Hillary Clinton da törende öğrenci- lere hrtaben bir konuşma yaptı. . — . Plastik cennet Sun City JOHANNESBURG Her Güney Afrikalı. Sun City'yi en az bir kere görmeli. Kumar makinelerinde şansını denemek için ya da "Gördüm" demek için değil de. Güney Afrika'daki yönetımin kendilerine sunduğu benzersiz politik illüzyonlann farkına varmak için. Efsanevi uygarlık merkezi 'Kayıp Şehir1 teması üzerine dekore edilmiş bu Las Vegas ve Disneyland kanşımı eğlence merkezi, kapılarından içeri girdiğiniz anda zaman ve mekân kavrammı unutturuyor, tavandan sarkan plastik sarmaşıklardan biri ayaklannıza dolanıp sizi en yakın kumar makinesinin başına sürüklüyor. Kaya görünümü verilmiş alçı duvarlarla çevrili bu mekânda ışık. günün her saati aynı. Duyulan tek ses, kurutucu soğuk nefesi. Boğazınız mı kurudu? Bol buzlu bir cin tonige ne dersiniz? Bu dünya da herkes mutlu. herkes tüketici. Digerlerininse bir işi varçalışacak. Her hükümetin rüyası bir refah düzeyi. Aman nazar dcğmesin! Johannesburg- Sun City yolunda kırmızı ışıkta duran. boynuna astığı mukavva levhada kargacık burgacık bir yazıyla "fş yok. yemek yok, Tann sizi korusun." yazılı çıplak ayaklı genç uzak bir anı gibi. Yol boyunca önünden geçtiğiniz teneke kutu evlerden ibaret köylenn üzerine Sun City'nin gölgesi vurmuş. lşte sonunda siz de bu hokuspokusun etkisi altına girdiniz. Teneke evli köy mü gerçek, plastik cennet Sun City mi? Hangısı Güney Afrikalıların asıl evi? 'V'" .'• Saat öğleden sonra ikiye geliyor. ''->'"" 1 " "Zaman KÖprüsü'nden geçme vakti. Jki yanında fil heykelleri dizili bu köprii, tloresan ışıklı ve plastik çiçekli dünyayı, yapay kumsallı. yapay denizli ve yapay dalgalı bir dünyaya bağlıyor. Köprüden saat başlarında geçecek olursanız Kayıp Şehnn kaybolmasına neden olan depremi siz de yaşayabilirsiniz. Kabul etmek gerek, tam AYSU ÖNEN tam sesieri \e duman makinelerinden çevre>* yayılan dumanlar oldukça dramatik bir etki yaratıyorlar. Ne yazık ki deprem sonunda her şey eskiye dönüyor. Kaybolan bir şey yok. Sun City. alışveriş merkezleri ve lüks restoranlar gibi. Güney Afrika'nın bayramlık elbiselerinden biri. Turistleri ağırlarken ya da dış yatırımcılan gczdirirken giyilen elbise. Bu elbise nüfusun fırsat sahibi. varlıklı yüzde onundan daha azını giydiriyor. Kalan yüzde doksan çıplak. Sun City, Güney Afrikanın birinci dünya ülkesi olmak için sahneye koyduğu oyunun kostümlü provası. Sun City yalan ihtişamıyla Güney Afrika'nın acı gerçeği. Şanslı yüzde on, dalga oyunu oynayan Sun Ciry ziyaretçileri gibi kendilerini sudan bir türlü çıkaramıyorlar. Onlar kısır Afrika'daki son vahayı bulmuşlar, kaybetmek istemiyorlar. Bir de teneke evli köylerde yaşayanlar \ar. Liderleri evlerine akar su getirmese de onlara koskoca bir vaha vaat ediyor. Bir yıl sonra bu iki grup seçime gidecek. 0 güne dek dalgalarl^ ovnamavadevarfıf FR/KNSA VURÜIOI^CCIIHkmtâ Bağianular Arif Sa$, Muhlis Akarsu, 1 * - ' l l l v u L C « * I [ V I I Z_ YavuzTop SMyeMûAMuhfcAkarsu BUNDAN SONRA MADENDAĞI BERİGELHALO OYANADÖNDER KARAOĞIAN MADENİŞÇJLERİ Yavuz Top Anonm-Sa^ma ve kaval: Arif S»^ AnoninM)«teyen: Aşck Yoioi ••' Baglama: Osman Bayşu : Anomn-MtroBağlamaıArif Anonm-Elektro Baglama: Siir Naci Gelenöost lete: Seida Bağan Oüzenleme: Tunur Se^uk GEZ.GÖZ.ARPAOKŞiirEnverGökçe^ste: Cdlanlar Hasan Hüseyin K MfldÖRVURULDUK HALKJM^r z u » - teste: Sekia HASANKAİfSJ Derie)«fi: Setda Bağon Düzenleme: Tmur ÇAĞIN MOTEL Kış ne kadar uzun sürdü. Her öğün balık yemeğe, tertemiz bir denize, EGE'ye hasret kaldık. Haziran fiyattanmız: 1 kişi T.P. 6.500.000 .- TL. 2 kişi 1 hafta 84.000.000.- TL. Assos Bektaş Köyü Sütlüce Koyu Tel: 0286 - 723 40 42 -43 HOTEL ÇLUB EN Türkbükü sakmliginde. TÜRKBÜKII-BODRUM Bodrum'unharekedivasannsına ••• 20dakikauzaklıkta; Haziran da ucuz tatil imkânı; yüzme havTizıu^ocuk havuzu: Dünya Kupası'm uydudan ızleme imkânı: Duşlu. tuvaletli. sıcak sulu \e klimalı odalar: Sabah kahvaltısı ve aksam yemeği açık büfe: Cuma-Pazar 2 gece 3 gün 9.500.000 TL kişi 7 gece 8 gün 25.000.000 TL kişi Rezervasyon (0252) 377 50 73 Faks: (0252) 377 50 80 10 Haziran'dan itibaren GEBZE İŞ MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1997 353 Davacı SS Kurumu Genel Mdrl. tarafından davalılar Ahmet Tev- fik Çelik ve Itaş Inşaat ve Tic. AŞ aleyhine açılan tazminat davasın- da: SS Kurumu sigortalı ışçılennden Mehmet Cakır'ın 14.10.1987 tarihınde geçırdiği iş kazası nedeniyle vefat ettıği. olay nedeniyle Gebze Asliye Ceza Mahkemesi'nin 1987 600 esas savılı dosyası ile kamu davası açılarak yaptınlan kusur bilirkişı incelemesinde davalı- iardan Ahmet Tevfik Çelik'in 6 8 ve sıgortalımn 2'8 oranında kusur- lu olduğunun belirlendiğı. Gebze Iş Mahkemesı'nın 1991 195 esas savılı dosyasında yaptınlan kusur bilirkişi incelemesinde ise her iki davalının loplam yüzde 75 oranında kusurlu olduklannın behrlendi- ğıni. davacı kurumca son çıkan kanun, karamame ve katsayı artışla- rı ile sigortalmın hak sahıplenne 3.601.830.583.27 TL'lik gelirbag- landığını beyanla fazlaya ılişkin istem ve dava haklan sakîı kalmak kaydı ile 52.111.523 TL'nin tahsis-onay tarihlerinden itibaren yasal faızi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ka- rar verilmesı talep edilmiş olup. Maltepe Bağdat Cad. Er-Sa tşhanı No: 175.3 Kartal Istanbul adresinde oldugu bildınlen davalı llaş In- şaat \e Ticaret AS adına çıkarılan tebligatın iade edildiği. yaptınlan zabıta araştırmasında dahi adresınin bulunamadığı anlaşıldığından adı geçen davalıya ilanen tebligat yapılması yoluna gidilmiş olup du- rusma tanhı olan 11.8. 1998 günü saat 10.50'debizzatmahkememiz- de hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi. aksı halde davanın yokluğunda de\am edılerek karar verilebileceğinin. dava dilekçesı ve duruşma gûnü yerine kaım olmak üzere ilanen teb- liğolunur. 8.5.1998 Basın: 23246 ÇYDD' Enıekli İikokul Öğretmenlerine *» ÇAĞRI ''Okumakyaşamın yansıdır Okuma-yazma kampanyamızda kurs verebilecek göniiM veyürekli öğretmenlerle tanışmak istiyoruz. Bizi arayın. 11 Haziran 1998 Perşembe. Saat 15.30 Şişhane Şimal Sokak No: 10 Tel: 0212-252 44 33 KO.NVA EREĞLİ 2. ASÜVE H l i a K MAHKEMESİ . Sayı: 1996276 Davacı Ali Yetiş ve arkadaslan taralmdan davalılar Seyan Tan ve arkadaslan aleyhine açılan tazminat davasının yapılan yargılamasında. davalılardan Hayrı Yavuz'a tebligat yapılama- dığından ve adresi de tespıt edılemediğınden ilanen tebligat ya- pılmasına karar verilmiş olmakla. davalı Ha>Tİ Yavuz'un duruş- ma günû olan 16.6.1998 tarihinde bızzat dunışmada hazır bulun- ması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi. olmadığı takdir- de yargılamaya yokluğunda devam edilip karar venlebileceği da- vetıyeyenne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 13.5.1998 Basın: 23645
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle