18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 HAZİRAN 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Dünyaca ünlü isimleri ağırlayan Istanbul Tiyatro Festivali'nin 15 günlük perde arkası • . . . Dgi gençlerden ve yurtdışındanFECİRALPTEKİIN tstanbul Kültür ve Sanat Vak- fı'nın dûzenlediği 10. Uluslara- rası Istanbul Tiyatro Festivalı perşembe günü sona erdi. 19 Mayıs'tan başlayarak iki hafta boyunca tiyatroseverlere özen- le hazırlanmış bir program sunan festivale Almanya, Fransa, Ja- ponya ve Italya'dan seçkin sanat- çı ve gruplar konuk oldu. Festival, Brecht'in dogumu- nun 100. yılı kutlamalan nede- niyle ünlü Italyan şarkıcı Mil- va'nın, Brecht şarkılanndan olu- şan konseriyle açıldı. Alman- ya'nın önde gelen Brecht yo- rumculanndan Giseia May, dans tiyatrosunun en önemli ismi Pi- na Bausch. Amerikalı yönetmen Robert VVTlson, geleneksel Ja- pon savaş teknikleri ve No ti- yatrosundan yola çıkarak geliş- tirdiği çalışma metoduyla dün- ya tiyatrosunu etkileyen yönet- men Tadashi Suzuki 'Fransa ile Randevu' projesi kapsamında Deschamps et Deschamps ve Stcphane Braunschvvetg festiva- le konuk oldular. Biz de bu kez sanatseverleri. sahnede beğenıy- le izledikleri ısimlerin perde ar- kası görüntülerine tanık etmek istedik ve festival yönetmeni Doç. Dr. Dikmen Gürün ve yö- netmen yardımcısı Koza Gökfou- get ile konuştuk. Söze ltalyanlann ünlü Brecht yorumcusu Milva ile başladık. Sanatçı açılış konseri ıçin gelmişti tstanbul'a. tzleyi- ciden çok fazla talep aldı, an- cak programı nedeniyle sadece birgün kalabildi. Gelmeden ön- ce 'huysuzdur, kaprislidir' dedı- ler Milva için. Uçak biletini bi- le özel olarak koridor başından ayırttı, kesinlikle cam kenann- da oturmayacaktı. Festival yet- kililerini çok korkuttu ama gel- dikten sonra hiçbir sorun yarat- madı. Daha fazla kalamadığı için üzüntü duydu. 1700 kişilik sa- lonu tek başına büyüledi. "Esld toprağın ne demekokhığunu gös- terdi izleyiciye." Teknik ekibin başansı Pina Bausch da başlı başına bir. olaydı...Grubun Türkiye'ye ge- tirilmesinde herhangi bir zor- lukla karşılaşılmadı, ancak AKM'de yaşanan terslik nere- deyse bir kâbusa dönüşüyordu. Biri prova aşamasında da olsa, iki büyük olayın aynı mekanda gerçekleştirilmesi olanaksızdı. Bausch'ın provasıyla Patricia Kaas konseri üst üste binecek- ken, herkesin iyi niyetli yakla- şımı sonucunda sorun çözüm- lendi. Oyunu izleyenler sahne üzerinde *yok' denecek kadar az eşya gördüler ama grup Is- tanbul'aikiTIR dolusu eşya ile gelmişti. Dekorda bir asma köp- rü vardı. Boyutlan kendi tiyat- rolanna göre hazırlandığından • Uluslararası Istanbul Tiyatro Festivali de 10. yaşını doldurdu bu yıl. Pina Bausch'ı izlemek için İsrail'den, Suzuki'yi izlemek için Köln'den Istanbul'a gelen konuklar vardı. Festival için yapılan seçimlerin ne denli doğru olduğu, doğru biçimde algılandığı ve yerine ulaştığı kanıtlandı. ı -<v4) Robert \Yilson, 2) Milva,3) Pina Bausch- 'Cam Tcmizleyicisi',4) Tadashi SuzukL 5) Stephane Braunschweig. AKM sahnesine uymadı. Sahne- nin iki yanına, izleyicinin göre- meyecegi biçimde iki inşaat ku- lesi kuruldu. Kulelerin içine mer- diven döşendi. Köprünün orta- sına bir kişi gelse, kule başına 7.5 tonluk yük biniyordu. Festival teknik ekibi 24 saatten tam 4 gün çalıştı. Topluluk üyeleri gös- terilen çabadan çok memnun kaldılar ve oyun bittikten sonra sahne arkasında şaraplar açıp tüm teknik ekibe teker teker te- şekkür ettiler. FestivalıngedikJilerinden Ro- bert Wilson bu yıl da yine tstan- bul'daydı. NVilson. lunaparkta gezen çocuk kadar heyecanlı bir insan... Kenti ve festival izlevi- cisini seviyor. Girdiği hermekâ- nın, müziğinden görüntüsüne, kokusundan tadına değin her ay- nntısıyla ilgili ve tstanbul da onun bu ilgilerini doyuran kent. Oyununda ney kullanma fikri- ni de, çalıştıgı yerde tanıdığı bir Türk müzisyenden aldı. Sahne- de sadece kendi ışıklannı kullan- dılar, üç gün boyunca sadece ışık çahşıldı. Teknik ekibi Wil- son'dan, Allah'tan korkar gibi korkuyor. Oyun daha önce de oynanmış, teknik ekip her türlü aynntıyı ezberlemiş olmasına karşın Wılson'ın son anda bir değişiklik talep etmesi müm- kün... tstanbul, zamanında per- de açabildikleri ender kentler- den biri oldu. "Oyun, mutlaka pek çok izleyici ve sanatçıya pek- çokşeyler söyledi". Projede im- zası olan ve Wilson'la birlikte ts- tanbul'a gelmesi beklenen Ame- rikalı yazar Susan Sontag ise, yeni romanını bıtırmek üzere ol- duğundan festivale katılamadı. Suzuki zenginlik kattı Festıvalin bu yılki bir başka önemli konuğu, Japon yönet- men Tadashi Suzuki oldu. Fes- tival yetkilileri Suzuki'yi birkaç yıl önce ilk kez Delfi'de izle- mişlerdi. Bugüne dek kendısıne yapılan davetlere cevap vereme- se de, oyunculanndan EUen La- uren'ı iki yıl önce Istanbul'a gönderdi. Lauren burada iki haf- ta süresince düzenlenen vvork- shop'larda Suzuki metodunu uy- guladı. Yetkililer daha sonra da Suzuki'yle iletişimlerini sürdür- düler, çünkü Türkiye'ye gelip ne yaptığını göstermesi gerekti- gine inanıyorlardı. "Suzuki'nin festfvale katılması, tiyatro ala- nındaki çalışmalann ne vönlere gidebileceğini gösterdL pek çok açıdan insanlara zenginlik kat- ü." Topluluktaki oyuncular aynı zamanda teknik ekip görevini de üstleniyorlardı, herhangi bir hiyerarşik düzenleri ya da baş- rol oyunculan yoktu. Ancak Su- zuki sahneye adımını attığında diğerleri nefessiz kalıyordu. AKM sahnesinin ve soyunma odalannın temizliğini kendileri yaptılar. Ellerinde fırça ve ıslak bezle yerleri sildiler, kimseden de yardım almadılar. Sonradan anlaşıldı ki kendilerini duygusal olarak oyuna hazırlamak, kon- santre otabilmek için uyguladık- lan bir çalışma biçimiydi bu. "Oyunun da ainsel bir havası vardı zaten. Uçaktan indikleri andan itibaren o havaya girmiş- lerdL". Bu arada Suzuki kaldığı otel- dekı puflan çok beğendi ve ye- ni oyununda kuilanmak üzere satm almak istedi. Bu mümkiın olmayınca da, puflan yapan ma- rangoz bulundu ve Suzuki ma- rangozu altı aylığına Japonya'ya, birlikte çalışmaya davet etti. Ma- rangozun gidip gitmeyeceği bel- lı değil ama puflar yapılıyor... Festivale ilgi bûyûktü Festival sırasında yaşanan il- ginç olaylardan birinin kahra- manı da Deschamps et Desc- hamps oldu. Oyunda rol alan ta- vuklann birdenbire kafeslerinden kaçmalan. teksik ekibe zor an- lar yaşattı ve bir raslantı sonucu sahneye çıkmalanndan beş da- kika önce yakalandılar. Festivalin bir diğer önemli ko- nuğu da bu yıl onur ödülüne de- ğer bulunan yönetmen Yuri Lu- bimov 'du. Son derece zengin bir iç dünyaya sahip, çok zeki ve alçakgönüllü bir insan...Bebek'te balık yerken gördügü tekneler karşısında "Neden ben bu mes- leği seçtim ve böyle bir teknem olmadı" diye hayıflandı. Uluslararası tstanbul Tiyatro Festivali de 10. yaşını doldurdu bu yıl. Pina Bausch'ı izlemek için tsrail'den, Suzuki'yi izle- mek için Köln'den gelen konuk- lar vardı tstanbul'a. Bir Japon ti- yatrosever 15 günlüğüne kente gelerek festivali takıp etti ve vvork-shop'larakatıldı. Yurtiçin- den ve dışından gelen yogun il- gi festival yetkililerinı de mem- nun etti. "Yapılan seçimlerin ne denli doğru olduğu, doğru bi- çimde algılandığı ve yerine ulaş- tığı kanıtlandı" Bu 15 tiyatro günü üzerine yaptıgımız söyleşiyi, Dikmen Gürün'ün festival hakkındaki değerlendirmesiyle noktaladık: " Bu > ıl ilk kez çok biiy ük salon- laru yoğunlukla da AKM'yi me- kan edindik ve her oyunumuz dolu salonlara oynadı. Tiyatro Festivali olarak izleyici khiemi- zin yüzde 60'ını gençler oluşru- ruyordu. İzleyiciniiL, özellikle de gençlerin ilgisi bizi çok mutlu et- ti. Getirdiğimiz topluluklar da pek çok açıdan dikkat çeken önemli çalışmalar sundular. Bu coşkuyu önümüzdeki yülarda da izleyici\le pavlaşmak en büyük umudumuz." Wilson ve Suzuki sahnedeki 'hassas dengeler 7 bir kez daha gösterdi Oyunculukta zaman ve beden kultanımı EMRE KOYUNCUOGLU RobertVVHson'un üçüncü getişi ts- tanbul'a. Hepsinde de farklı bir ya- nıyla gördük onu. tlkinde, "Persep- hone"da açık bir alanı ıstediği görsel- liğı yaratma adına nasıl kullandığı, sah- ne tasanmında onun için öncelikler- den biri olan ışık kullanımını ve oyun- cularda aradığı netligiyle çok etkile- yiciydi. Bu gösterisinde zamanı iki uç noktada yakalıyordu. Yavaşlığm üret- tiği derinlikle, hızm ürettigi kaotik şizofreni. Ardından ertesi yıl bir tek kişilik gösteri zenginliğinde gelişen kendi hayatını ve işlerine bakışını an- lattıgı konferansta gördük kendisini. Bu yıl "Denizden Gelen KaduTla sahne üstünde yer alan bir çalışması- na tanık olduk. Henrik Ibsen'in aynı adlı yapıtından yola çıkarak Susan Sontag'ın yazdığı oyun, sırf Wilson için yazılmış gibi. Çok kısa ve kesin diyaloglar, hareket devam ederken yapılan monologlar, bir saat kırk da- kikalık bir gösteride ani kesilmeler- lebölümlenmiş 17 sahne... Tüm bun- lar, Sontag'ın, Wilson'un sahneleme yönetimine göre yazdıguu bence ka- nıtlıyor. Metin oldukça şiirsel ve ay- nı zamanda da sade. Oyunculann beden kullanımmda- ki sadeligi ve kesinliği de metinle pa- ralel gidiyor. Oyunculann duruşla- nndaki biçim bile hareket üretiyor. Sahnede duran ancak hareketi içeren fotograflargörüyorsunuz sürekli. Ak- siyon durmanın içinde yer alıyor. Wil- son durmayı bir kez daha öğretirken, durmanın durmak olmadıgını, hare- ketin de aksiyon olmadığını hatırla- tıyor. Wilson, modern danstan çok etkilenmiş biri. Izini, aynı zamanda da kendi elinde degişımini görebili- yorsunuz. Gösteri, ınsana dair bilgi üretiyor. Etkilenmemek elde değil. Tadashi Suzuki'nin "Dionisos'unda hareket içinde var olan enerjinin sürekli yer değiştirmesini görüyorduk. Çagdaş Japon yönetmenleri ara- sında, özellikle oyunculuga yönelik çalışma metoduyla dünya tiyatrosu- nu etkilemiş -bunu en azından festi- valde izledigimiz Robert VV'ilson ve Theodorus Terzopoulos'un oyunla- rından bile söyleyebiliriz- Suzuki (SCOT) tekniğini iki yıl önce festi- \alde bir atölye çalışması olarak gör- müştük. Tadashi Suzuki'nin "Dioni- sos"unda ise bu tekniğin sahnede na- sıl kullanıldığını gördük. lzlerken Aristoteles'in tragedya hakkında söy- lediklerini düşünmedim desem ya- lan söylemiş olurum. Kesinlikle da- ha olgun bir ruh ve üst değerlerle il- giliydi. Suzuki'nin oyunculan dabe- denlerini ve seslerini, metni sesleriy- le yorumlama bıçimleriyle kendi mer- kezlerinden dışanya yönelik hareke- tini şölen haline getiriyorlardı. Oyun- la başlayan hareket içinde var olan enerjinin sürekli şekil değiştirme biçimini görüyorduk. Bazen keskin dönüşler ve bedensel çizgilerle ol- dukça geometrik (Suzuki'nin Mart- ha Graham'dan etkilendigini biliyorum), bazen de kınk dizler üs- tünde, ayakta en sağlam ve herhangi bir aksiyona en hazırlıklı olan duruş ile (Japon savaş teknikleri ve No tiyat- rosu özellikleri) hareket akış halınde var oluyordu. Her iki usta yönetmenin oyunculuk- ta hareket ve zamanlama üzenne yap- tıklan çalışmalar, oyunculan yönlen- dirme biçımleri, sahnede özlenen has- sas dengeleri bir kez daha bana hatır- lattı. Müze çalı$malarında sorun Handerin evi müze olacak mı? Kühür Servisi-Ünlü besteci George Frideric Han- del'in 36 yaşında yerleştiğı ve 1759 tanhınden ölü- müne dek yaşadıgı. Londra Brook Caddesı'nde bu- lunan evinin müze haline getirilmesi çalışmalann- da sorunlar yaşanıyor. Handel'in el yazısı notalan- nın ve daha birçok önemli eşyasının bulundugu sı- ra dışı koleksiyon sanatçmın adına kurulacak olan müzede izleyicilerin begenisine sunulacaktı. Bu önemli yapıtlann içinde. Handel'in özel mührii ile katlanmış 'Messialı' operasının güftesinm yer aldı- ğı bir mektup. 'Esther' orotoryosunun düzeltmele- nnın yer aldığı el yazısıyla yazılmış sayfalar, kata- log haline getirilmemış Mozart'ın klavye arejman- lan ve sanatçının yapıtlannın sahnelendigi tiyatro- lara ait fıldişi ve metalden yapılmış orijinal biletler de bulunuyor. Ancak binanm sahibi olan Co-operative Sigorta Topluluğu (C1S) binayı Handel Vakfı'na satmaktan vazgeçerek müze yerine bir anı sergisi açılmasını öner- di. Handel Vakfı binayı satın almak için 3 milyon poundtoplamıştı ki son anda Heritage Lottery Vak- fı da 1 milyon pound ödemekten vazgeçince plan- lar degişti. Heritage Lottery Vakfı yetkilileri de bi- nanın tamamı yerine bir kısmmın müze haline dö- nüştürülmesinden yana olduklannı açıkladılar. Ingıltere'de yalnızca Elgar ve Hokt'a aıt müzeler bulunurken Avrupa'da ise müzisyen ve bestecilere aıt 150 müze yer alıyor. Örnegin Salzburg'daki Mo- zart Müzesi'ni yılda 369 bin kişi ziyaret ediyor. Handel'in yaşamı ve sanatına ait belgelere, Mo- zart. Beethoven ve diger ustalann yaşamı ile ilgili belgelerden daha az rastlanıyor. Sanatçının yaşamı- na \e sanatına ait belgeler, sanatçının ölümünden son- ra Royal Müzik Kütüphanesi'nde halka açık olarak teşhir ediliyordu. Şimdi ise belki de daha anlamlı bir yerde, sanatçının uzun süre yaşadıgı bu evde sergi- lenecekken sorunlar yaşanıyor. 1720'lerde inşa edi- len Brook Caddesi'ne ilk yerleşenlerden biri olan Han- del'in evmin müze haline getirilmesi için kapsamlı bir restorasyona da ihtiyaç var. Handel Vakfı'ndan Christopher Purvis, binanın tamamı yerine bir kısmının müzeye dönüştürülme- sinin hiç yoktan iyı olduğunu belirterek Co-opera- tive Sigorta Topluluğu ile anlaşmaya çalıştıklarını açıkladı. Mike Tyson şarkıcı oluyor • Cameron Diaz. Oliver Stone'un yeni filminde rol alacak. Amerikan futboluna dramatik bir bakış getirmeyi amaçlayan filmin adı 'Any Given Sunday'. Diaz'ın küçük bir rol üstlenecegi filmin başrol oyunculan Al Pacino, Dennis Quaıd ve PuffDaddyadıyla tanman rap şarkıcısı Sean Combs. • Bernardo BertOlUCCİ yeni fılminin son bölümünün çekimleri için Kenya'ya gidiyor. • charlie Chaplin üzerine sürpnz bir biyografı yayımlandı. Biyografinin yazan, yönetmen Kenneth Lynn. • Cher. Franco ZefFırelli'nin yeni fîlminde rol alıyor. Cher fılmde sanat tacirliği yapan bir Amerikalı Museviyi canlandınyor. Filmin diğer başrol oyunculan Maggie Smith, Judi Dench, Joan Polvvright ve Lily Tomlin. • Luciano Pavarotti. 9 Haziran'da Modena'da Spıce Girls ile vereceği konserin ıptal edilmeyeceğinı açıkladı. Geri Halliwell'in gruptan aynlması nedeniyle konserin gerçekleştirilmesi beklenmiyordu. • Mike Tyson şarkıcı oluyor. Tyson, 'Second Round K.O.' adlı şarkıda rap şarkıcısı Canibus'la düet yaptı. Tyson aynca kendi adını verdiği plak şirketinin açılışı için de çahşmalara başladı. • David Bowie Leonardo Pieraccioni'nin filmi 'II mio West'te rol alıyor. Bowie ve Harvey Keitel filmde iki rakip kovboyu canlandınyorlar. • Lisa-Marie Presley Java Records ile kayıt anlaşması imzaladı. Java Records'un başkanı, Rock'n Roll'un kralı Elvis Presley'in kızı ve pop şarkıcısı Michael Jackson'ın eski eşi Lisa- Marie Presley'in zekâsı, yetenekleri ve-müziğe olan tutkusuna hayran kaldığını belirtiyor. • uma Thurman önümüzdeki aylarda iki film çevirecek, ama önce daha önemli bir işi var: Thurman, temmuzda ilk çocugunu doğurmaya hazırlanıyor. • Dario Argento kendisine 'Profondo Rosso' ve 'Suspiria'yı yeniden çekmesi için gelen teklifleri geri çevirdi. Argento, 11 Haziran'da başlayacak ,r olan 18. Fantastik | Filmler Festivah'ne ^ katılacak. Festivale \ Cristopher Lee, James * Cobum gibi oyuncular da konuk olacaklar ve j Kanadaiı yönetmen -T David Cronenberg'in ' çalışmalanndan oluşan " bir retrospektifyer "- alacak. • RonaldO da gösteri dünyasına girdi. Inter , takımının ünlü , futbolcusu. 11 şarkıdan -L oluşan bir CD • yayımladı. "A Seleçao do ı Ronaldo' isımli CD'deki / şarkılann hepsıni kendi T seçen Ronaldo, .', satışlardan elde edilen u gelınn çocuklarla ilgili ,, kurumlara ,, bağışlanacağını belirtti. „ U Billy Joel , Manchester'da geçtiğimiz çarşamba günü gerçekleşmesi gereken konserini astım , rahatsızlığı nedeniyle iptal etti. Amerikalı söz yazan ve şarkıcı Joel yaşamında ilk kez yeniden program yapmadan konserini iptal etti. Joel, Elten John ile birlikte konsere katılacaktı. • Spike Lee. yeni filminde başrolü Leonardo DiCaprio'ya vermek istediğini söyledi. Lee. Napoli Film Festivali'nde yaptıgı açıklamada en büyük düşünün, yeni projesi 'L'Estate di Sam'in başrolünde DiCaprio'yu gönnek olduğunu söyledi. • RambO serisinın devamı çekiliyor. Başrolü yine Sylvester Stallone'nin oynayacağı 'Rambo IV'ün yönetmeni hanüz belırlenmedi. Filmin 1999'un sonlanna doğru gösteri me gıreceği açıklandı. • Patricia Arçuette ve Gabriel Byrne, Toby's Sor>'' adlı filmde başrolleri paylaşıyorlar. Yönetmeni iğini Rupert Wainwright'ın üstlendiği film önümüzdeki yıl gösterime girecek. 2. ULUSLARARASI BODRUM CEVRE FİLMLERİ FESTİVALİ BLGUN • OASIS CINE MARINE'de saat 12.00'de : Aleksandr Sokurov'un yönettigi 'Ana ve Oğul', saat 15.00'te lara Lee'nin yönettigi 'Sentetik Hazlar' adlı fılmler izlenebilir. • OASIS KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 16.00- 20.00 arası 'Çernobü Çanlan', 'Kırmızı ve Siyah', 'İlkçağ Yengeçleri', 'Hipopotam Muhabbeti', 'GeKşme Sürüyor' adlı filmler görülebilir. • BODRUM KALESİ'nde saat 21.30'da Fndrik Thor Fridriksson'un yönettigi 'Doğanın Çocuklan' adlı film izlenebilir. YARIN • OASIS CINE MARINE'de saat 12.00'de Fridrik Thor Fridriksson'un yönettigi 'Beyaz Balinalar', saat 15.00'te Bartabas'in yönettigi 'Mazeppa-111' adlı filmler göstenliyor. • OASIS KÜLTÜR MERKEZİ'nde 16.00-20.00 arası 'İncik Boncuk', 'Sessiz Bir Dünyadan Sesler', •Zehirli Pizza', 'Böcek Çı^ınlığı', Ölümcül Akıntı', 'Korkuluk' adlı filmler görülebilir. • BODRUM KALESt'nde saat 21.30'da George Miller'ın yönettigi 'Zeus ve Roxanne' adlı film izlenebilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle