23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 HAZİRAN 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER MUMIKOM'un seminepi • ORTACA(AA)- Muğla Mılletvekilleri Izleme Komitesi (MUMİKOM), ikinci seminerini 13-14 Haziran'da Ankara'da yapmayı kararlaştırdı. Yetkililer. katılımcı ve denetleyıci yerel yurttaş girişimlen oluşturmayı ve parlamento ile parlamenterler üzerinde sistemli bir sivil denetimi yaygınlaştırmayı esas alacak seminere, ABD'de faaliyet gösteren National Democratic Institute'nin (NDI-Ulusal Demokrasi Enstitüsü) organizatör olarak, aynca 9 ilden milletvekili izleme girişimleri temsilcileri ile 25 ilden öncü yurttaşın katılacağmı belirttiler. Kırsalda dia gösterisi • ERZURUM(AA)- Erzurum'un Uzundere ilçesinde yaşayan vatandaşlara, açık havada dia gösterisi sunuldu. Dünya Çevre Günü nedeniyle Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü tarafından hazırlanan 'Doğamız ve Insan' konulu dialardan oluşan gösteri, yörenin mûziği eşliginde ılk kez kırsal bir bölgede gerçekleştirildi. Saldırganlar mahkûm çıktı • EDİRNE(AA)- Muazzez Ersoy'a, kaldığı otelin bahçesinde sılahlı saldında bulunan iki kişinin, Edirne Tanm Açık Cezaevi'nde hükümlü olduğu belirlendi. Olaydan sonra kaçan Melih Yıldız ve Süleyman Aygûn adındaki saldırganlar. olaydan kısa süre önce, saat 22.30 sıralannda cezaevinde görüldü. Yetkililer, saat 24.00'te yapılan sayımdan önce iki mahkûmun fırartnın ortaya çıktığını ve buna ilişkin evrakın düzenlendiğini, ilgili birimlere ıletildığini söylediler. Andican: Hedefl gerçekleştirdik • Istanbul Haber Servisi - Pendik Kurtköy'de yaptınlan 3 bin 150göçmen konutunu ilgilendiren dere ıslahı ve atık su inşaatı projelerinin temel atma törenine katılan Devlet Bakanı Ahat Andican hükümetin popülist politikalar izlemediğini belirtti. Andican yılın ilk 5 ayında enflasyonun yüzde 24 civannda gerçekleştiğini kaydederek "Ilk 6 ay için koyduğumuz hedefler tamamen gerçekleşmiştir. Yıl sonunda enflasyonu yüzde 50-55 Mere çekmiş olacağız" dedi. Trafik kazaları • Haber Merkezi- Bahkesir Valisi Alaaddin Yüksel'ın koruma polisinin kullandığı minibûs ile bir otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen kazada 6 kişi öldü, 5 kişi yaralandı. Sakarya'da dün meydana gelen zincirleme trafık kazasında 3 kişi öldü, 4 kişi de yaralandı. Giresun'un Bulancak ilçesinde, ehliyetsiz sürücünün kullandığı minibüs, önceki gece dereye yuvarlandı. Kazada aynı aileden 3 kişi kayboldu, 3 kişi de yaralandı. DTP'ye bomba • Istanbul Haber Servisi - Demokrat Türkiye Partisi (DTP) Gaziosmanpaşa llçe Merkezi'ne dün sabah kimliği belirlenemeyen 2 kişi tarafından bırakılan bombanın patlaması sonucu binada hasar meydana geldi. Uzmanlar bombanın "parça tesirli" olduğunu belirttiler. Büyükelçi Türmen: AK raporu, terörü teşvik edici nitelikte ve vahim hatalarla dolu Kürt raporu sıkmtısıSTRASBOURG (AA) - A\rupa Kon- seyi Parlamenterler Meclisi'nin (AKPM) Göç ve Göçmenler Komisyo- nu tarafından kabul edilen, "Güneydo- ğu'da yerlerinden edilmiş kişiler" başlık- lı önyargılarla dolu raporun, Avrupa Konseyi bünyesinde de büyük sıkıntı ya- rattığı bildirildi. Türkiye'nin Avrupa Konseyi nezdin- deki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Rıza Türmen, raporun, içerdiği ciddi hatalar yüzündcn Türkiye'nin yanı sıra Avrupa Konseyi içinde de önemli sorunlar yarattı- ğını söyledi. Sosyalist parlamenter Ruth Gaby Vermot Mangold tarafından ha- zırlanan rapor, 25 Hazi- ran Perşembe günü AKPM genel kurul otu- rumunda tartışılarak oy- lanacak. Büyükelçi Türmen, raporun kendi içinde va- him mantık hatalan içer- diğini söyledi. Raporun, terör unsu- runu tamamen dışladıgı- nı belirten Türmen, "Bu haliyle rapor, terörü teş- vik edici bir dunımda" dedi. Türmen, raporun, uzun süredir PKK'nin istediği uluslararası bir "Kürt konferansı" öne- risine sahip çıktığına da dikkatı çekti. Raporun içeriği Göç Komisyonu'nda tartışılarak kabul edilen raporda "AKPM, Gü- neydoğu Anadolu'da köy yakma eylemlerini ve insanlann yerlerinden edilmesini kınar" denı- liyor ve "bölgedeld ko- ruculuk sisteminin kal- dmlması" isteniyor. Ra- porda, terör unsuru ta- mamen dışlanarak yapı- lan önemli bir mantık hatası ise "Türkiye'nin silahlı güç kullanmaya •Avrupa Konseyi Göç Komisyonu'nda tartışılarak kabul edilen raporda "AKPM, Güneydoğu Anadolu'da köy yakma eylemlerini ve insanların yerlerinden edilmesini kmar" deniliyor ve "bölgedeki koruculuk sisteminin kaldınlması" isteniyor. son vermesi" talebi. Sosyalist parlamenter Mangold tara- fından hazırlanan raporda, Türkiye'ye, "azınuk dilleri haklanyla ilgili Avrupa Sözleşmesi'ne imza koyması" çağnsmda da bulunuluyor. Türkıye'den bölgede ekonomik den- gesizliğin düzeltilmesi, altyapı, hastane ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Komisyon, Meclis'in Kalemli döneminde 14 koldan soyulduğu hükmünü verdi. ve okul yapma çalışmalanna agırlık ver- mesi istenen raporda, yerlerinden edilmiş kişilere de tazminat verilmesı çağnsı ya- pılıyor. Raporda, Türkiye'den insani yardım örgütlerinin bölgeye giriş ve çıkışlanna izin vermesi, Kuzey Irak'a yapılan ope- rasyonlara da son verilmesi isteniyor. PKK'nin şiddet eylemlerinin de kınan- dığı belirtilen raporda, bu örgütün ey- lemlerinin de bölgede halkın evlerini terk etmesine yol açtığı ifade ediliyor. TBMM'nin tepkisi Söz konusu raporun Göç Komisyonu'nda ele alın- ması, Türk parlamenterler- le sosyalist raportör arasın- da sert tartışmalara yol aç- mıştı. CHP Milletvekili Ali Dinçer ve DSP Milletveki- li Atilla Mutman. konuyla ilgili olarak, Göç Komıs- yonu'na altematif bir rapor sunmuşlardı. Dinçer ve Mutman, geçen hafta ko- misyonda yaptıklan ko- nuşmalarda, örgütün faali- yetlerinin görmezlikten gelindığini belirterek, ra- porda PKK'nin terörist bir örgüt oldugunun hiçbir şe- kilde vurgulanmamasını eleştirmışlerdi. Raporun, Türkiye'nin toprak bütünlügü ve ege- menliğini siyasi bir biçim- de sorgulamaya yönelik ol- masını kınayan Türk parla- menterler, PKK'nin terör dışında kaçak göç ve insan kaçırma gibi toplu suç ey- lemlen de yaptığını söyle- diler. Türkiye'nin, kendi toprak bütünlüğünü koru- mak ve terör eylemlerini engellemek için Kuzey I- rak'a zaman zaman sınır ötesi eylemler yaptığını be- lirten Türk parlamenterler, Kuzey Irak'ta kurulan UNHCR kamplarının da PKK'nin eline düşerek a- maç dışı kullanıldığına dikkati çektiler. Baykal, Çorum'a giderken gazetecilerin, seçim anlaşmasına yönelik sorulannı yanıtladı 'DenûreVin sözlerinden dersçıkanlma/ı' CEMİLCİĞERÎM ÇORUM - ALACAHÖYÜK - CHP Ge- nel Başkanı Deniz BaykaL Başbakan Mesut Yılmaz ile vardıgı mutabakata ilişkin Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel'in yaptıgı açıklamalan "Cumhurbaşkaıu. kendisinden beklenen tutumu takınmıstır. l manm her- kes bu açıklamadan gerekli dersi çıkanr" şeklinde değerlendırdi. Deniz Baykal, Alacahöyük şenliklerine katılmak üzere Çorum'a gelişinde, yolda ga- zetecilerin sorulannı yanıtladı. Baykal. Baş- bakan Yılmaz ile vardıklan mutabakat ko- nusunda Cumhurbaşkanrnın değerlendir- mesinı anımsatan bir gazetecıye şu karşılığı \erdi: "Türldyebir hukuk veanayasadevle- tidir. Türkive'deçok partili siyasi yaşam için- de secimlene. hükümetoluşrurmayla ilgili oi- dukça geniş bir tecriibe vardır. Türkiye'de usuller ve kurallar işler. Sayın Cumhurbaş- kanı da. açıklamasında bu noktaya dikkat çekmistir. Kendisinden beklenen tutumu ta- kınmışnr. Elbette bugün bir hükümet işba- smday ken. yeni bir hükümete yönelik tema- sın tarafi haline gelemez, gdmemelidir de. Böyfe bir bekleyişi olanlar, umanm. Sayın Cumhurbaşkanı'nın açıklamasından gerek- li dersi çıkarmıslardır." Gelmen bu noktada Meclis içindeki den- gelenn ımkân verdiği şansı yeterince kulla- narak. yenı bir siyasi tazelenme firsatının degerlendınlmesi gerektigini vurgulayan Baykal sözlerinı şöyle sürdürdü: "Bu hükümet istifa ettiği anda yeni bir hü- kümetin nasıl kurulacağı belüdir. Hiç kimse- Yılmaz: Ayak bağı olmasınlar ADNANAVUKA MAHMUTORAL MARDİN-Güneydogu'daki gezisini sürdüren Başbakan Mesut Ytfmaz, dün Mardin'de yaptıgı konuşmada muhalefet partilerini eleştndi. Görevi, hiz- met için istediklerini ve üstlen- diklerini belirten Yılmaz, "Ça- hşmalanmızdan rahatsn olan- lar var. Ancak. birfleri rahatsz oluyw diyemiBete bizmeti bffa- kıp kacacak değiliz. Bize ayak bağı oimasınlar yeter 1 * dedi. Başbakan Mesut Yılmaz, bera- berinde Devlet Bakanı Cavit Kavak. SafiB Yıkhnm, Bayın- dırlık ve lskân Bakanı Yaşar Topçuvebazımilletvekilleriıle geldiği Mardm'de halkahitaben bir konuşma yaptı. Yılmaz, Cumhuriyet Alanfndaki ko- nuşmada, memleketin refahı için çalışnklannı belirterek şun- lan söyledi: "Çabşmalanmız- dan rahatsız(rfanlarvar.Ancak, birfleri rahatsızohıyordiye rail- tete hizmetibırakipkaçacak de- ğiBz. Bize ayak bağı oünasınlar yeter. Bölgedeki sorunlan da çok yakından izfiyoruz. Habur Sınır Kapısı'nda meydana ge- len ve şikâyetçt oMuğunuz bazı yanhşiıklar düzeltilecektir. Gü- neydoğu bötgesini kanşürmak isteyen bazı körü niyetlilerin \ar olduğunu bilivoruz. Ankara'da de\ let\arsa Güne>doğu'nun en ücra köşelerinde de dtnletin variığını herkes bilmelidir. tşsiz- liğe karşı çeşitli \ş kollannda fa- afiyet gösterecekfabrikalann te- meBermi atıyoruz." Beledıye işçilerinin sorunla- nna da deginen Başbakan Yıl- maz, "Hepsini bfliyonız. Aylar- ca maaş alamadıgınızı, toplu- sözteşmekrdeki sancınızı biliro- ruz. Biz sizin için çalışnonız. Herkes bunu bilsin" şeklinde konuştu. Yılmaz ve bakanlar, daha sonra Mardin Valisi Fıkret Gü- ven'in makamına giderek ken- tin sorunlan hakktnda bilgi al- dılar. Yılmaz ve beraberindeki- ler, çogu bir yıl önce hizmete girmiş olan fabrikalarm açılışı- nı yapölar. nin Savın Cumhurbaskanı'na, bir hükümet empoze etme yetkisi. hakkı ve bildiğim kada- nyla da niyeti vokrur. Sa>ın Cumhurbaşka- nu hükümetin istifasından sonra çok dene- yimli olduğu bir alanda gereken çalısmayı yaparak, Türkiye bir bunalunasürüklenme- den. seçime taşı>acak çözümü oluşturacak- tır. Sa>ın Başbakan istifa karannı kendisi abr. Bu karan almasını gerektiren şarüann bu- lunup bulunmadığını kendisi takdir eder. Kaldı ki Sa> ın Başbakan. bu degerlendirme- >i \apmıştır \e bu karan bize ifade etmistir. Günü geldiği zaman bu karan u> gular, Tür- kiye'de yeni bir hükümet kurulur." DTP Genel Başkanı Hüsamertin Cindo- ruk'un. Başbakan Yılmaz ile vanlan muta- bakata tepkisinin sorulması üzerine de Bay- kal, "Kendi dışımızdaki tartışmalar konu- sundadegerlendirmeyapmakdoğruobnaz" dedi. CHP lıderı Baykal. daha sonra çok sa- yıda parti yönetıcisıyle Çorum'un Alacahö- yük beldesine gelerek, burada Çorum- Der'in Alacahöyük Şubesi'ni açtı ve gele- neksel şenlıklere katıldı. Baykal. daha sonra geçtigi Merzifon'da belediyenin yaptırdığı Kültür Park'ı hizme- te açtı. Konuşmasında. Emniyet Genel Mü- dürlügü'ndeki son terfileri de eleştiren Bay- kal, "Susuriuk olayiyla ilgili bir tek tanık kalmadı. Bir de şimdi bu olay lara kanşan- lan "Aferin" dıyerek terfi ettiriyorlar" de- di. Baykal daha sonra Ha\ za'da kaymakam- lığı zıyaret etti ve selden zarar gören yurt- taşlann sorunlannı dinledi. IRMIKI AYDIN ENGİN Hükümetin tek "partisiz" ba- kanı Yalım Erez'den söz ede- ceğiz. Durup dururken Yalım Erez de nereden çıktı, deme- yin. Durup dururken çıkmadı. Ama ona sonra geliriz. Demirel'in Çankaya'ya çıkı- şının ardından hem DYP'ye bir başkan hem hükümete bir başbakan arandığı günleri anımsayın. Türkiye o güne ka- dar pek yaşanmamış bir "si- yasal pazarlama"ya tanık ol- duydu. Yanında oldum bittim çaplı politikacı banndırmayan Demirel'e halef aranırken her- kes, "Kendi mi saf, bizimiava- nak sanıyor" diye sorup dur- duğum ve yanıtlayamadığım Ismet Abi'den, bizisiniretmek için sürekli dudağının kıyısına yerieştirdiği eğreti bir sırıtma ile dolanan Nahit Mente- şe'den, Milli Eğitim Bakanlığı sırasında hem imam-hatip li- sesi açma rekortmeni olup hem de partisinin laik kanadın- da yer almış gibi görünebilen Köksal Toptan'dan fllan söz ederken ortaya Tansu Çiller adı atıldı. "Durun yahu, kimdir, neyin Yaptınmsız Siyasetin Siyasetçisi nesidir, neyi ne kadar bilir, bil- diği nedir?" demeye kalmadı, bir "değişim rüzgârı" estirilme- ye başladı. Işte "politikacı" Ya- lım Erez'le o günlerde tanıştık. Değişim rüzgânnın mostra- sı Tansu Çiller, kongre salonla- rında patlak gözlerini ve Türk- çede çamlan devire devıre ko- nuşurken, Yalım Erez de olası siyasi rakipleri sanp sarmala- yıp bir kenara paketliyor, eko- nominin en tepelerindekilerin desteklerini Tansu Çiller'in ayaklannın dibine seriyordu. Estirilen "değişim rüzgârı"', birtakım "habezan "lann "sarı- şın güzel kadın" muhabbetine kapılmalarıyla fırtınaya dönüş- tü ve o büyük "tarihsefsuç" iş- lendi: Tansu Çiller, DYP Genel Başkanı (bu haydi neyse) ve Türkiye Çumhuriyeti'nin Baş- bakanı (işte bu çok ağınma gi- diyor) oluverdi. Şimdi 1998'in haziranında- yız. Toplumsal bellek ne kadar zayrf olursa olsun, bu ülkenin Başbakanlık koltuğuna bir za- manlar Tansu Çiller'in oturma- sına yol açan siyasal suçun bellı başlı elebaşısının Yalım Erez olduğunu herkes biliyor. Demokrasi kültürünün kök saldığı, siyasal bılıncın güçlü olduğu ülkelerde böylesi bir si- yasal suçu işleyen siyasetçi kendi ipini kendi çekmiş de- mektir. Yaptıgı bina basit hesap ha- talarından çöken mühendise nasıl artık kümes bile yaptır- mazlarsa, Yalım Erez gibi top- lum mühendisliğine soyunup da ortaya çıkara çıkara Tansu Çiller gibi bir marifet çıkaran- lara da siyasetin yolları ömür boyu kapanır. Gel gör ki Türkiye siyaseti yaptırımsız. Siyasal yetersizli- ği kanıtlanmış, dahası siyasal suç sınırında dolanmış politi- kacılar. ne toplumsal biryaptı- rımla karşılaşıyorlar, ne seç- men tabanınca layık olduklan yere yollanıyoıiar. Türkiye siyasetinin kırk yıldır (Yoksa iki yüz kırk mı?) Demi- rel - Ecevit - Erbakan üçge- ninin sınırian içinde kavrulup kalmasının başka türlü açık- lanması mümkün mü? Hiçbir yaptırımı olmayan Türkiye siyaset pazan, toplum mühendisliğini yüzüne gözü- ne bulaştınp, ülkeyi zor döne- meçlere sürükleyen siyasetçi- yi ayıklayamıyor, tersine özen- diriyor... Yalım Erez, 1998 Türkiye- si'nde bu olgunun en çarpıcı örneği. • • • Bu yazının yukandaki ilk pa- ragrafından bu bölümüne ka- dar söylenenleri, genç meslek- taşımız Zeynep Atikkan. bun- dan aylar önce, 17 Şubat gü- nü Hürriyet'te yazdı. Üstelik o bizcileyin birsokak çocuğu ol- madığından çok daha edepli, kadınlara özgü bir yumuşak- lıkla yazdı. Son yıllarda aziz milletimizin bağrından yetişen en büyük toplum mühendisi Yalım Erez, arkadaşımızın yazısına, hemen iki gün sonra, hem de "Yalım Erez. Sanayi ve Tıcaret Baka- nı" kimliği ile imzaladığı birya- nıt yolladı. Arşivinizde bulunmasında yarar gördüğümden bu kısa yanıtı aynen, koskoca bir ba- kanın Türkçe yazım yanhşlan- nı da aynen koruyarak aktan- yorum: "Sayın Zeynep Atikkan Hanımefendi, yazılarınızın devamlı okunj değilim. Ancak, Şahsımla ilgili bir konuda ya- zarsanız, kesip getirdikleri için okuyonjm. Bir köşe yazannın namusu, objektifliği ve tarafsızlığıdır. Hakkımda yazdığınızyazılar- da, kocanızın kuyruk acısının variığı açıkça görülmektedir. İnsanların yüz çirkinliği, ka- rakter çirkinliğinin de göster- gesidir. Allah sizi islah etsin. Saygılanmla." Nasıl yanıt ama? Türkiye Ya- lım Erez'le ne kadar gururduy- sa, kendisine yaldızlı İSO 9000 "Siyasette Kalite Belgesi" ver- se yeridir. Allah hepimize sabırlar ver- sin... ÜĞÜPOIİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Bakışlarında bir tutku büyüyor zamansız yakarış- lan andıran... Saçlannda bir rüzgâr esiyor, uzun ayn- lıklan anımsatan... Birkıyıkasabası... Deniz ve çam ağaçlan... Küçük bir çocuk dolaşıyor yamaçta, bir kız kır çi- çeklerini devşiriyor oracıkta... Sabrımız delice sevdaları kovalamaktan yorul- muş... Haziran sevdanın başladığı ay... Uykusuz geçen geceler, çocukluğumuzda öğren- diğimiz şarkılara eşlik ediyor; gamsız yaşantımızın üzerine kurulan düşler, bizi gökyüzüyle buluşturu- yor... Keskin bir aydınlıktan sen de bunalır mıydın, hiç dü- şünmedim... Bilir misin acıdan çiçeklenir güzellik... Nevzal'ı tanır mısın? Bak ne demiş: "Nice geceler boyu ağladığım kadın gelip kapıyı çalsana!.." Istersen Asaf Halet Çelebi'den söz edeyim, "Bil- memek bilmekten iyidir" diyeyim. Istersen Ahmet Muhip Dıranas ı getireyim yanı başına, lavanta çi- çeğı kokan kederlen toplayayım... İçinde gözyaşını öğüten bir taş olsun ister misin? Birkıyı kasabası... Balıkçılar, çocuklar, sandallar, ağlar... Urla'da mısın, Foça'da mı yoksa Çeşme'de karşı kıyıda mısın bilmiyorum... Bir şarkı dinliyorum, yıldızlan senin için toplarken ağlıyorum... Ağzının ne kadar güzel olduğunu bilseydim; gör- meyeyim diye gözlerini öperdim..." Gökyüzü salkım saçak yıldız... Denizin hışırtısını duyuyor musun? Cahrt Srtkı Tarancı'dan mı okuyacaksın bu ak- şam, yoksa Yannis Ritsos'tan mı söyle bana? Kadın kırlangıçlarla yer değiştirdiği sırada 'birgül' koparacak bahçeden anlasana!.. Işte yıldızlar, kuşlar, çiçekler, yelkenliler... • Bu akşam herkes sarhoş... • Bin yıllık dostlanm benim, arkadaşlanm!.. Bir orman yangınındaki ağaçlar gibi onurlusunuz... • • • Bu akşam senin için içiyor tüm erkekler... Oktay Rifat senin için okuyor; Ece Ayhan 'Kadın- lar Yağmuru'nda ortaçağdan bir oda kiralıyor... A. Sarrazine, var olmaktan şaşkın ve endişelı bel- ki... Diyor ki: "Gözlerimiz birbirini tanımayı öğrenecek günün birinde..." Istanbul, mevsim sonu ihtiyarlıyorozanın dizelerin- de, sonbahann en kanlı yemişi bizi bekliyor... Eski sokak, gökyüzü ve fesleğen... Ben lyonya'da Siren kayalıklannın oradayım. Mar- tılarla konuşuyorum gecenın içinde... Oktay Rifat'ı dinliyorum zaman zaman ve seni dü- şünüyorum: "Bir avuç kuru üzüml biraz tuz, biraz güneşl her sevdalı kadının beklediğı." Tayyar, kömürde balık pışiriyor, Hülya, çoban sa- latayı hazırlıyor.. O anda gözlerimi yumuyorum, büyük sevinçler içinde çıldınyorum... Diyorum ki: "Bizdik pencerede, bizdik gelen geçen;/ Bizdik akşamla çıtırdayan ve susan;/ Susmak rüzgâr çığlı- ğı gibiydi bende;/ Konuştukça bir yaprak dökümü sende." Sonra kıyıda yürüyorum... Ay denize vurmuş, kahroluyorum... Bir hışırtıyla irkiliyorum: "Öy/e sevdalar vardırbiterbiterbaşlar;/ Buruk tat- lar vardır, ağızda sürüp giden;/ Biraşka vuran güneş batmıyor." • • • Gece, yolunu yarılamıştı... Sonsuzluk giysisi üzerindeydi... Rene Char'la başlayan yolculuk W. H. Auden'li bitmişti... Kimine göre küçük bir çocuktu aşk, kimine göre bir kuş... Acaba Octavio Paz ne derdi sevda üzerine? "Yum gözlerini, yitir kendini karanlıkta; gözkapak- lannın kırmızı yapraklan altında..." Gözlerinin içine baktım, dudaklanna ve sonra ye- niden kirpiklerine... Dedim ki: "Dudaklar, öpüşler, aşk, her şeyyeniden doğar, o ölümsüz, o yalın unutuşta: gecenin kızi&ndır yıldız- lar." Gökten inmiş gövdeler vardı çevremde... Ben Ege'de, Akdeniz'deydim... Biraz sarhoştum... Metin Eloğlu'nun şiirleriyle avunuyordum, gökyü- zündeki yıldızlan senin için topluyor, tüm ırmaklan sana çeviriyordum... "Içtikçe içesim geliyor gayri ne bilgi ara ne hünerl Beni bu rakıyla baş başa bırakma/ Adam olayım ça- lışıp para kazanayım/ Beni böyle işsiz güçsüz bırak- mal Beni uslandırbeni yüreklendir/ Beni deli edip bı- rakma/ Bilsen nereleri varkalkgidelim/ Beni hep bu- ralarda bırakma/ Beni aç bırak evsiz urbasız bırak/ Beni sensiz bırakma Beni ne yap biliyor musun/ Beniyont beni ant be- ni ayıkla." Işte yıldızlar, kuşlar, çiçekler, yelkenciler... Bu akşam herkes sarhoş... Sabnmız delice sevdaları kovalamaktan yorul- muş... Bilir misin, acıdan çiçeklenir güzellik... Sen ve ben, ikimiz... Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 CHPTi Sağlar'dan SEKA soru önergesi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP Içel Milletvekih Fikri Saglar. SEKA'nın özelleştirilme- si ve mahkeme karanyla l. sınıf tanm arazisi olarak degerlendirilen fidanlığın otomobil fabrikası yapıl- ması için Koç Holding'e satildığı ıddialannı bir so- ru önergesiyle TBMM gündemine getırdi. Fikri Saglar, Başbakan Mesut Yılmaz'ın yanıtla- ması istemiyle TBMM Başkanlıgı'na verdiği soru önergesinde SEKA'nın çökertilmesinin önlenme- sı için özelleştirme dışında bir proje olup olmadığını sordu ve şu sorulanna ya- nıt istedi: "SEK.A'ya ait fıdanlığı Koç Holding'e sattığınız iddiası doğru mudur? Yüksek Planlama Kuru- lu'nun anılan Tıdaniıkla il- gili olarak aldıgı herhangi bir karar >ar mıdır? \ PK'nin bufidanlığınoto- mobil fabrikası yapılması için uygun olduğu konu- sunda bir karar ve değer- lendirmesi olmuş mudur? Olmuşsa gerekçeleri neler- dir?"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle