Katalog

SAYFA CUMHURİYET 29 NİSAN 1998 ÇARŞAMBA HABERLER Dünya Kadın Liderler Zirvesi' • \\ASHINGTON (Cumhuriyet) - Diinya Kadın Liderler Konseyi ile Harvard Üniversitesi'nin birlikte düzenlediğı "Dünya Kadın Liderler Zirvesi" bugün başlıyor. Zirveye Türkiye'den davetedilenDYP Genel Başkanı Tansu Çiller'e Boston'da. başbakanlık günlerinden beri yanından ayırmadığı özel kalem müdürü Akın Istanbullu eşlik ediyor. Istanbullu'nun kadrosu halen Dışişleri Bakanlığı'nda bulunuyor. Sayıştay için seçiıtı günü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Meclis Genel Kurulu, bugün yapılacak seçimle Sayıştay'ın yeni başkan ve üyelerini belirleyecek. Başkanlık için Plan ve Bütçe Komisyonu'nda oluşturulan geçici komisyonda belirlenen Prof. Dr. Sad'ık Kırbaş ile Prof. Dr. Mehmet Kamil Mutluer yanşacak. Kurumda boş bulunan 15 üyelik için 9 kişi Sayıştay kontenjanından. 6 kişi de diğer kurumlann kontenjanlanndan seçilecek. Trabzon limanı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özelleştirrne tdaresi Başkanlığı (ÖİB), 30 yıllığına işletme hakkı devredilerek özelleştirilecek olan Trabzon Limanı için bir teklif yapılması nedeniyle ihaleyi iptal ettı. ÖlB'nin yerel mahkemelerin iptal kararlanna karşın sürdürdüğü liman özelleştırmeleri kapsamında Türkiye Denizcilik tşletmeleri'ne ait Antalya ve Trabzon limanlan için açtığı ihaleye teklif \ erme süresi önceki gün doldu. Antalya Limanı için Batı Akdeniz Liman İşletme \e Ticaret AŞ ile Karayolu lşaretleme Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi teklif verdi. Faşist saldırıya protesto • İstanbul Haber Servisi - Istanbul Üniversitesi Orman Mühendisliği Fakültesi'nde geçen gün faşistlerin gerçekleştirdiği ve 3 öğrencinin yaralanması. 8 öğrencinin de gözaltma alınmasıj la sonuçlanan saldınnın ardından dün yaklaşık 50 kişilik bir grup, saldınyı ve saldınya destek verdiklerini ileri sürdükleri okul yönetimi ve güvenlik güçlerini protesto etti. Öğle saatlerinde okul içinde yapmay ı planladıklan basın açıklamasına okul yönetimi tarafından izin verilmemesi üzerine öğrenciler toplanarak okul dışına çıktılar. Ebetik Hattası etkinlikleri • Istanbul Haber Servisi - 21-28 NisanEbeiikHaftası nedeniyle ebeler. Taksim Atatürk Anıtı'na çelenk koydular. Hafta nedeniyle Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde düzenlenen toplantıdaysa ebelik eğitiminin düzeltilmesi istendi. Mesleklennin kadınları bilgilendirmek açısından çok önemli olduğunu vurgulayan ebeler. lisans tamamlama programının bir an önce başlatılmasını istediler. Ebeler. eğitimlerinin daha bilimsel olması gerektiğini \urguladılar. I İstanbul Haber Servisi - Hâkim ve savcıların şahsi ve ailevi durumu yönünden iyi hal kâğıtlarında yer alan madde Danıştay tarafından iptal edildi. Adalet Bakanhğı Teftiş Kurulu Yönetmeliği'nde 26 Aralık 1995 tarihinde yapılan değişiklikle hâkim ve savcılann şahsi ve ailevi durumu yönünden doldunılacak hal kâğıtlannda '"Milletin bağımsızlığı. ülkenin bütünlüğü. toplumun refah. huzur ve mutluluğunu bozan. sosyal hukuk devletine. adalet ilkesiyle bağdaşmayan suçlara karşı duyarlılığf' not ölçüsü olarak kabııl edilmişti. Düzettme • Gazetemizin dünkü sayısında 7. sayfada yayımlanan 'Kıyılanmızı Yağmalatmayız" başlıklı haberde. eski Emlakbank Genel Müdürü Zafer Kültürlü'nün adı. yanlışlıkla Zafer Üskül olarak yer almıştır. Düzeltir özür dileriz. Ali Serkan Eroğlu'nun ölümünden 24 saat öncesinin araştınlması istendi Kuşkulu ölrane yeni sorular NECATİ AYGfN İZMİR- Ege Üniversitesi Ileti- şim Fakültesi'nin tuvaletinde ası- lı olarak bulunan Ali Serkan Eroğ- lu'nun kanında kloroform saptan- masıyla gündeme gelen "önceba- yıltıkh. sonra asıldı" yaklaşımı ne- deniyle en önemsiz görülebi lecek \eriler bile yeniden gözden geçi- riliyor. Eroğlu'nun avukatı Ercan De- mir. mesai bitiminden sonra ünı- versite binalanna gırişte öğretim görevlilennın ve tüm personelin özel numaralı manyetik kartlar kullandığını belirterek "Şüpheli ölümün a\ dmlahlabilmesi için ola> öncesini kapsayan 24 saatlik süre- nin incelemeye alınmasını ve özel- liklc de 23 aralık mesai bitimi son- rasında fakülte binastna giren olup • Ali Serkan Eroğlu'nun avukatı Ercan Demir, 23 aralık günü fakülte binasına giren çıkanlann tespit edilmesini istedi. Krokilerdeki farklılık. çelişkili ifade veren görevliler, manyetik kartla girilebilen okula olay gecesi kimlerin girdiğinin hâlâ araştınlmamış olması, dikkati çeken sorular arasında bulunuyor. olmadığının saptanmasını istiyo- ruz" dedi. Soruşturmanın geniş- letilmesi için Borno\a Cumhuri- yet Savcısı İskender kutiuere baş- \uran Demir. şunlan söyledi: "Dosyada bulunan iki ayrı kro- kide. çanta \e montun yerlerinde- ki farklılığın nedenlerinin araştınl- masını. 23 \e 24 Aralık 1997 gün- leri nöbetçi olan tüm görev lilerin yeniden sorgulanmalannı ve bu iki gün içinde olağanüstü bir olayın saptanıp saptanmadığının araştı- nlması, iinrversitede özellikle son 6 ay içinde kaç öğrencinin kaçın- larak ajanlık teklifı vapıldığını ve kaçıran kişilerin eşkâllerinin araş- tınlmasınu İzmir EnınKet Miidür- liiğü'nce Serkan'ın başvurusu ile ilgili olarak yapılan soruşturma- nın sonucunun hangi aşamada ol- duğunun sorulmasını talep ediyo- ruz. Çelişkili ifadeler veren Ser- kan'ın cesedini bulan Ali Çiçek ile Soner Dalak'ın yeniden ifadeleri- nin alınmasını talep ettim. İletişim Fakültesi ve Edebiyat Fakültesi dersliklcrinin bulunduğu binada. 23 aralık günü mesai bitiminden sonra bina içinde kapalı kalan bi- rilerinin güvenlik görevlileri tara- fından cıkanldığı ve bu konuda bir tutanak düzenlendiği konusunda araştırma yapılıp bu hususun doğ- ru olup olmadığının sorulmasını istedim. Üniversitede bulunan özel güveniik birimine bağlı güvenlik görevlilerinin görev yaptığı odala- ruı nerelerde bulunduğu ve bu gö- revlüerin akşam saatlerinde belir- tilen tarihlerde görev yapıp yap- madıklan. görev yapmışlarsa sor- gulanmalannı istedim" Eroğlu'nun ölümüyle ilgili tar- tışmalar sürerken ÇYDD İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Asuman Boyacıgiller yaptığı açık- lamada Eroğlu olayıyla yaşanan kargaşanın, yurttaşların devletin kurumlanna olan güvenı sarstığı- nı söyledi. Bu arada Ege Üniversitesi'nde okuyan bir grup öğrenci, Edebiyat Fakültesi önünde toplanarak Eroğ- lu'nun ölümünden sonra. okulda kendilerini polis olarak tanıtan ki- şiler tarafından arkadaşlannın sı- nıflardan alındığını. gözaltma alın- ma olayının aynı yöntemlerle yurt- larda da sürdüğünü öne sürdüler. Eroğlu'nun cesedi. 24 Aralık 1997'desaat 18.30 sıralannda oku- lun boşalmasınm ardından tuvalet- te asılı olarak bulunmuş. emniyet müdürlüğü olayı intihar olarak ba- sma duyurmuştu. Ancak baba Ahmet Eroğlu. avu- katı Ercan Demir aracılığıyla so- ruşturmayı yürüten Bornova Cum- huriyet Savcılığı'na yaptığı baş- vuruda oğlunun intihar etmediği- ni. öldürüldüğünü öne sürerek suç duyurusunda bulunmuştu. Kültür Bakanhğı, İstanbul'un su havzalarındaki 'yağma'yı korumaya aldı SIT kararları 'yiu^tülmüyor' • İstanbul'un su havzalanndaki doğal dokuyu korumak için yaklaşık 2 yıl önce alınan Ömerli-Darlık gölleri SlT karannı hâlâ işleme koymayan Kültür Bakanhğı, 16.4.1998'te alınan Küçükçekmece Gölü SlT karannı da engelleyerek yürürlüğe girmesini durdurdu. Isadamları serbest Savcı Yüksel karara itiraz edecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -- İrti- cai faaliyetlere maddi destek vermek ama- cıyla teşekkül oluşturduklan" \e "kara pa- ra akladıklan" gerekçesiyle savcılık sor- gularının ardından tutuklama istemiyle ye- dek hâkimliğe sevkedilen MÜSİAD üyesi işadamlan serbest bırakıldı. Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel. işa- damlarının serbest bırakılmasına tepki gös- tererek karara itiraz edeceğini söyledi. Yüksel tarafından tutuklama istemiyle yedek hâkimlığe sevkedilen Dost Sigorta AŞ'nin hissedarı \e Kıyafet Giyim AŞ'nin sahibi MustafaTekeli. Mohaç Mobilya Ltd. Şti'nin sahibi MustafaÇevik. KentTunzm Yönetim Kurulu Başkanı H. Ali Arslan. Güneş Enerjisi Ltd. Şti. hissedarı Ömer Kurşuncu. Dost Sigorta Genel Müdür Yar- dımcısı Mesut Yetişkul. Büyük Anadolu AŞ Başkanı YakupSöntem. Borkav Teks- til Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hu- lusi Borkay. Birkan Tekstil Yönetim Kuru- lu Başkanı Ostnan Birkan. Müteahhit Yu- suf Aydın ve eski Adana MÜSİAD Başka- nı Hüseyin Nuri Çomulu. dün sabah saat- lerinde Ankara DGM'yegetirildiler. Öğle- den sonra yedek hâkim karşısına çıkanlan ve Ankara 2 No'lu DGM'nin yedek hâki- mi Nuri Düzgün tarafından sorgulanan işa- damlan, savcılığın isteminin tersine ser- best bırakıldılar. Şirketin tüm işlerini yönlendirdiği ve ola- yın kilit isimlerinden olduğu bildirilen Ge- nel Müdür Fanl Kahraman \e Genel Mü- dür Yardımcısı Murat lsıyel ile şirketin his- sedarlanndan Bekir Pakdemirli'nin aranma- lanna devam edilivor. OKTAY EKİNCİ Yakın geçmişte Istanbul ve İzmir böl- gesınde alınan SlT kararlanndaki "etkin üyeleri" Koruma Kurullan'ndabarındır- ma\an Kültür Bakanhğı. aynı davranışı- nı "SİT kararlannı durdurma" yönün- de de yoğunlaştınyor. Geçen şubat ayındaki lzmir-Kordon- boyu tarihi SlT karannı "usuLsüz ahndı" gerekçesiyle yürürlükten hemen kaldıran bakanlığın. bu kez de "tstanbui-Küçük- çekmece Doğal SİT Alanı" ilanını "engeJ- lediği'" ortaya çıktı. Benzer şekilde 1996 yılında da yine tstanbul'daki "Ömerli- DarlıkDoğalSİT Alanı" karan. dönemin Kültür Bakanhğı yönetimince durdurul- muş ve karann dağıtımı engellenerek *^ü- Amerikan kanstr \lerkczi' nin açıhşını yapan Berna Yılmaz, bevninde tümörbulunan birçocuğu zi>aretettL(Fotoğraf: IPEK VEZDANİ) Bakan Özsoy: Kanser merkezleri çoğalacak 'Erken teşhis kanseıiönler' İstanbul Haber Servisi - Türk Kardiyoloji Vakfı'nın üçüncü hastanesi olan Metropoli- tan-Florence Nightingale Hastanesi bünyesin- dekı "Amerikan Kanser Merkea". Başbakan Mesut Yılmaz'ın eşi Berna Yılmaz tarafından açıldı. Açıhşta konuşan Sağlık Bakanı Halfl tb- rahim Özsoy. kanserin erken teşhis edildiğin- de korkulacak bir hastalık oimadığını belirte- rek "Halka kanseri ölümcül bir hastaiık olarak değil. erken teşhis edildiğinde tedavi edilebile- eek bir hastalık olarak anlatmalıyız" dedi. Metropolıtan-Florence Nightingale Hasta- nesi'nde dün düzenlenen açılış törenine Sağ- lık Bakanı Halil Ibrahim Özsoy, Devlet Baka- nı Salih Yıldınm. Türk Kardiyoloji Vakfı Baş- kanı Cem'i Demiroğlu ve kanser merkezinin yüzde 50 ortağı Amerıkan CDP ve HT1 şirket- lerinin başkanı RonGilden katildı. Sağlık Ba- kanı Halil Ibrahim Özsoy, dokuz ay boyunca 16 ilde kanser teşhis merkezi açıldığım ifade ederek. yıl sonuna kadar bu sayıyı 41 'e çıkar- mayı hedeflediklerinı söyledi. Muhtaç kanserlilerin bakım fonuna destek veren Berna Yılmaz, açılışın ardmdan hasta- nede yatmakta olan ve beyninde tümör bulu- nan Elif Demirkaya'yı ziyaret etti. Metropolitan-Florence Nightingale Hasta- nesi'nin 110 yatak kapasitesı bulunuyor. rürlüğe girmemesi" sağlanmıştı... Hükümetin Ocak (1998) ayındaki "tu- rizm merkezfcri" kararnamesinde SlT alanlannın da imara açılması nedeniyle Bakanlar Kurulu karanndaki "imzası** eleştiri konusu olan Kültür Bakanı İste- mihanTalay. kamuoyunda yükselen tep- kiler üzerine özetle şu açıklamayı yapmış- tı: "Ben hükümetin devamı için imzala- dım. Ancak SİT alanlannda yetki zaten Kültür Bakanlı- ğı'na bağlı Koruma Kurulla- n'na ait.." Talay. bu demeciyle SlT'le- rin temel güvencesi olarak Koruma Kurullan'nı göster- se bile. aynı kurullardaki yi- ne SİT'leri sav unan ve turizm merkezlerine yıllardır karşı çıkan üyeleri görevden ala- rak. bir anlamda "söylemiyle ters" bir yönetim sergiliyor. Küçükçekmece'deki böl- geye bakan "İstanbul 2 No'lu Koruma Kurulu", birkaç ay- dır üzerinde yoğunlaştığı ve ilk hazırlıklan önceki yıllar- da başlavan bu SİT çalışma- sını löNisan 1998Perşembe günü tamamladı v e "kesin ka- rara" bağlayarak sonuçlan- dırdı. İSKİ yönetmeliğinde- ki son değişiklikten yararla- nılarak göl çevresindeki ko- ruma kuşağında başlavan söz- de yasal yapılaşmayı da dur- duracak olan bu doğal SlT karan. bölgedeki "arkeotojik SİT" alanlanyla da bir bü- tünlük gösteriyor. Ne var ki aralannda DSP ağırlıklı Küçükçekmece Be- lediyesi yöneticilerinin de bu- lunduğu ve çoğunluğunu böl- gedeki "konutkooperatifcile- rinin" oluşturduğu baskı grup- ları. daha bu SİT çalışmalan sürerken Kültür Bakanlığı'na yoğun şikâyetlerde bulundu- lar. Nitekim 16.4.1998 günü Koruma Kurulu SlT karannı sonuçlandırdıktan hemen son- ra da bakanlık yetkililerinin kurul üyelerini ve müdürlü- ğü arayarak; "Kültür Baka- nı Talay'ın isteğinin bu kara- nn şimdilik durdurulmasr yönünde olduğunu "bildir- dikleri" öğrenildi... Hafta sonu yapılacak genel kurul öncesi gruplar hedeflerini açıklamaya başladılar Hekimlere seçimlere katılın çağrısı İstanbul Haber Servisi - Istanbul TabipOdası seçimlerınekatılacak gruplar. tüm hekimleri 3 Mayıs'ta yapılacak seçimlere katılmaya ça- ğırdı. Demokratik Katılım Grubu. herkesin kendini özgürhissettiği öz- gürlükçü bir oda olmak ıstedikle- rini belirtirken Sağlıklı Toplum \e İyi Hekimlik İçin Güçbirliği Gru- bu ıse hekimleri odadan uzak tu- tan mekanizmaların düzeltilmesi- nı istedi. Demokratik Katılım Gru- bu dün İstanbul Tabip Odası'nda yaptığı toplantıda. ilkelerini anlat- tı. Prof. Dr. Şebnem Korur Fin- cana tarafından vapılan basın açık- lamasında. Demokratik Katılım Grubu'nun yöneten-yönetilen bi- çimindeki kurumsal işleyiş meka- nizmaiannın karşısında olduğu vur- gulandı. Fincancı. "Hekimlerin her aşamada seçimi >e seçenlerin seç- tiklerini her an geri çağırabilme il- kesini benimseven temsilcilerkuru- lunu en üst kararorganı olarak ha- yata geçirdik. 10 yıl önce bürokra- tik işle\işe karşı özgürlükçü de- mokrasiden yanatm nyla yola çık- tık ve aynı yolda yüriiyonız" diye konuştu. Fincancı bazı temel ilke- lerini şö\le sıraladı: "- Sağlık. piyasanın vahşi koşul- Genç üetişim1 Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Haber Ajansı'nın (MİHA) 43 öğrencisinin röportajlanndan oluşan "Sevgimiz Özgürlüğümüzdür" adb kitap dün Basın MUzesi'nde düzenlenen toplantıyla kamuoyuna tanıtıldı. Toplantıda konuşan MÜ Rektörü Prof. Dr. Ömer Faruk BatıreL öğrenim sırasında üretkenlik kazanan MİHA öğrencilerinin röportajlannda toplumda dışlanan kesimleri işlediğini belirttL Prof. Dr. Ateş \ural da öğrencilerin yazılanyla basın sektöründeki "alayiı- mektepli" tartışmalannı "hem alaylı hem mektepli" biçiminde sentezlediklerine işaret etti. Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç de kitapta yer alan ropörtajların daha önce Cumhuriyet Dergi de \a\ ımlandığını anımsatarak bundan avnca mutluluk duyduğunu ifade etti. (Fotoâraf:UGUR DEMİR) lanna terk edilemez. # Sağhk hizmeti. devletin vaz- geçeme>eceği görevierinin başın- dadır. 9 Herkese ulaşılabilir, eşit. üc- retsiz ve nitelikli sağlık hizmeti verilmelidir. 9 Uygun çalışma ortamlann- da iyi \e nitelikli hekimlik yapıl- malı. 9 İyi, nitelikli veonurluhekim- liğin güvencesi olarak demokrasi mücadelesinden vazgeçilemez. 9 Tüm bu hedeflere ancak et- kin ve demokratik katılımcı bir ta- bip odasıyla ulaşılabilir. tstanbul Tabip Odası Başkanı ve Sağlıklı Toplum ve İyi Hekim- lik İçin Güçbirliği Grubu'nun baş- kan adayı Prof. Orhan Anoğul, en büyük özelliklerinin kesinlikle la- iklik taraftan olmaları olduğunu vurguladı. Hekimlerin sorunlannı çözmek için mutlaka hekim katı- lımının gerektiğini belirten An- oğul. "Hekimleri odadan uzaktu- tan mekanizmadüzeltümeli" dedi. Prof. Anoğul. "Azkanlımlıbirön secimle oluşturulan adaylaria he- kimleri oda>a yaklaştırmak müm- kün değil. Temel aksaklığımız he- kimlerin odadan uzak durması. Biz bunu çözmek için her branşın uz- manından oluşan bir yönetim ku- rulu belirledik" diye konuştu ANAP secim hükümeti istemedi Yılmaz: Tam anlaşma yok ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz. seçim konusunda ortaya çıkan anlaşmazlığın CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'dan kaynaklandığı- nı sav unarak "Tepkiçeken husus. Sayın Ba> kaJ'ın ila- ve ettiği seçim hükümeti fi)rmülüdür. Bu konuyu ke- sin mutabakata bağlama- dık"dedi. Yılmaz dün akşam ANAP grup toplantısında yaptığı konuşmada. "YSK yerel ve genel seçimlerin birleştirilmesi durumunda. seçimin 1999 Mayısı'ndan önceyapılamayacağını bil- dirdi. Ana>asa Mahkeme- si'ne danıştık: erken genel seçim karan alınırsa mart- ta yapılması gereken yerel seçimler iki ay sarkabilir" açıklamasını yaptı. Yılmaz. Baykal ile yap- tığı görüşmede, yaz tatili- ne kadar Meclis'in tam ka- pasrteyle çalıştınlması. da- ha sonra da önümüzdeki yıl yerel seçim tarihinin esas alınarak seçim karan alınmasınm kararlaştınldı- ğını belirtti. Yılmaz. "Bu hususlarda partikrin her- hangi bir farklı görüşü söz konusu değildir. Tepki çe- ken anlaşmazlık konusu olan husus. Sayın Baykal'ın buna ila^e ettiği seçim hü- kümetiformülüdür.Görüş- mede. bu konuda kesin bir mutabakata bağlamadık. Önşartlann gerçekleşme- sinden sonraekim ayından itibaren bunu görüşmeyi kararlaşnrdık" dedi. Bay- kal'ın kesin uzlaşmaya va- nlmış gibi açıklama yapma- sının kamuoyunda yanlış algılamalara ve tepkilere neden olduğunu anlatan Yılmaz, CHP lideriyle ye- niden bir araya gelebilece- ğini. ancak önce kendi par- tisi ve ortaklanyla görüşe- ceğini söyledi. DSPveDTP'den"6ay- hk seçim hükümetine hayir" karan çıkmasının ardından. dün akşam da ANAP gru- bu toplandı. Alınan bilgi- ye göre \'ılmaz. "Baykal'a, biz 1998'teseçimolmayaca- ğı konusunda mutabakata \ardik. Seçim hükümeti ko- nusunda bir mutabakat yoktu. Ancak BaykaTa ka- sımda seçim yapılsın desey- dim. yapardık" dedi. Yıl- maz*ın YSK'den aldığı ba- zı bilgileri de aktararak "Mevcut yasayla seçimler yapüsabüeYSk.l999Ma- yısı'ndan önce yetişmez' diyor. Ga> ri resmi olarak \na> asa Mahkemesi'neda- nıştık. Erken genel seçim karan alınırsa yerel seçim- ler iki ay öne alınabilir ya da ileriye aülabilir görüşü aktarddı" dediği ögrenıldi. Yılmaz"dan sonra söz alan milleu ekilleri de "Se- çim hükümetine hayır" me- sajı verdiler. Doğal yaşam yok ediliyor İspanya'da çevre cinayetiDış HaberlerSenisi -1s.- panya'da bir maden oca- ğından çevreye yayılan ze- hirli atıklar doğal yaşamı tehdıt ediyor. Oluşan çev - re kirliliğinin etkisinı on- larca yıl göstereceği bildi- rildi. Merkezi Toromo'dabu- lunan Boliden firmasınm Ispanya'daki madeninden çıkan zehirli atıklarının bi- riktirildiği gölette geçen cumartesi günü çatlaklar oluştu. Çatlaklardan sızan. ağır metal ve asitler içeren zehirli atıklar çevreye ya- yılarak büyük zarar verdi. Beş milyon metreküp atı- ğın Sevilla'nın 45 kilomet- re kuzeyindeki madenden nehirlere karıştığı. doğal yaşamı tehlikeye sokarak Donana Llusal Parkı'na doğru kaydığı belirtildi. Madencılik firması. 2 bin hektarhk alamn göletin çat- laklanndan sızan atık su- lann altında kaldığmı açık- ladı. Bu arada parka doğ- ru ilerleyen zehirli suların önü bentlerle kesilerek Ca- diz Körfezi'ne açılan Gu- adalquivir Nehri'ne dökül- meleri sağlandı. Guadi- amar Nehri "nin normal asit seviyesine ulaşmasının ise onlarca yıl süreceği belir- tiliyor. fspanya Çevre Bakanı Isabel Tocino. bölgedeki tanmı ve ekolojik sistemi tehdit eden olayın 'ekoto- jik bir felaket* olduğunu belirtti. Pirinç. pamuk ve turunç üretilen 3 bin 500 hektarhk alanda artık ta- rım yapılamayacağı bildi- rilirken 250 çiftçinin ve 500 gündelikçi işçinin de 'herşeyinikaybettiği' açık- landı. Balıkçılık sanayii de çev- re felaketiyle sarsıldı. Ye- rel balıkçılık örgütü. ba- lıkların zehirlenmesinden duvdukları kaygıları dile getirdi. Greenpeace Ispan- ya Ofisi'nden Eva Her- nandez. balıkçılların ve leyleklenn zehirli çamur- lardaki yüzlerce ölü bahk- la beslendiğine dikkat çe- kerek "Hangi şekilde olur- saolsun balıklara geçen ze- hirli atıklarla hepsi zehir- lenecek" dedi. Kuşların yavrularını büyüttükleri dönemde bu felaketin ya- şanması doğal zararın bo- yutunu da arttırdı. Lzmanlar. bu çevre fe- laketinin madencilik fir- masının milyonlarca do- larlık ürün kaybetmesine yol açtığını söylerken bu- nun yanında çevre kirlili- ğinden dolayı ceza da ge- tireceğini belirtiyorlar. Fir- ma sözcüsü Jim Borland. zehirli atıkların akışının engellendiğini. maden ya- tağındaki üretimin de dur- durulduğunu bildirdi. Altın arama hazırlığında Boliden madencilik Tüprag'ın ortağı DEVRİM SEVİMAY Avrupa'nın en büyük çevre felaketine neden olan İspanya'daki Boliden ma- dencilik şirketinin. Eski- şehir. Balıkesir ve İzmir'de altın aramak isteyen Tüp- rag'la bağlantısı olduğu be- lirlendi. Avrupa'daki tüm çevre- ci kuruluşları ayağa kaldı- ran. Sevilla yakınlannda- ki maden atıklannm depo- landığı göletin çatlaması ve çevreye yayılması ola- yı, Türkiye'de de Eurogold tartışmalannı yeniden gün- deme getirdi. Bergama Be- lediye Başkanı Sefa Taş- kın, Ispanya'nın Sevilla bölgesinde 19. ve 20. yüz- yıldan bu yana madencilik yapıldığını belirterek. ça- lışmalann RTZ adlı bir İn- giliz firmasınca gerçekleş- tirildiğini söyledi. Taşkın, Rothchild ailesine ait olan RTZ'nin Avustralya ve Gü- ney Afrika'da da büyük or- taklıklan olduğunu anım- satarak, Ispanya'nm eski faşist diktatörü Franco'v la işbirliği yaptıgını kaydet- ti. Boliden'in Sevilla'daki madencilik şirketlerini RTZ'den devTaldığını anla- tan Taşkın. Bolıden'in, ba- sına Kanadah bir şirket oia- rak yansımasına karşın as- lmda lsveçlı olduğunu söy- ledi. Preussag'ın da Alman- ya'nın en büyük sanayi ku- ruluşlanndan biri olduğu- nu ve 'en büyük kimyasal atıkdepolayxısı' olarak ta- nındığını vurgulayan Taş- kın, Bolıden'm büyük or- takları sayesınde Türkı- ye'ye uzanan bağlantismı ise şöyle dile getirdi: "Al- man Preussag. 1 Ağustos I986'da Ankara'da Tüp- rag'ı kurmuşrur. Tüprag ise Bergame veçevTesinde siyanürie altın çıkarmaya hazuianmaktadır." Taşkın, Ispanva'daki çaı- layan teknolojıyle Berga- ma'dakinın ayTi olduğunu sövledi.