15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 NİSAN 1998 ÇARŞAMBA HABERLER Okulu'na talip çıkmadı • İstanbul Haber Servisi - Eminönü'ndeki Gedikpaşa llköğretim Okulu ve arsasının kullanım hakkının 49 yıllığına kiralanması amacıyla ikincı kez düzenlenen ihaleye de katılan olmadı. İstanbul tl Genel Meclisi CHP Grup Başkanvekili Hikmet Çarboğa, söz konusu yerle ilgili imar planlannda değişiklık yapılmadan ihalenin yapılamayacağını savundu. Emınönü Belediye Başkanı Ahmet Çetinsaya. ihaleye alıcı çıkmamasının, okulla ilgili olarak kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesinden kaynaklandığını belirtti. Yunanistan'a dostluk gezisi • Haber Merkezi - Türkiye-Yunanistan Dostluk Derneği, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı nedenıyle Yunanistan'a bır gezi düzenliyor. 16 Mayıs'ta başlayacak olan gezi 21 Mayıs günü sona erecek. Karayolundan önce Dedeağaç, Gümülcine. Iskeçe ve Kavala"ya gidilecek. 18-19 Mayıs günleri de Atina'da şehır turu yapılacak. Gezi, Selanik'te Atatürk"ün evinin ve şehrin gezilmesiyle son bulacak. Dernek yetkilileri. bu tür gezilerle iki taraf arasındaki insanlann birbirlerini daha çok tanıma ve kaynaşma fırsatı bulabileceklerini söylediler. Boratav'ın adına kütüphane • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme (HAGEM) Genel Müdürlüğü'nün kütüphanesi yeniden düzenlenerek "Pertev Naili Boratav thtisas Kütüphanesi" adı altında dün törenle hizmete açıldı. KültürBakanı Istemıhan Talay törende yaptığı konuşmada. Boratav"ın Tarih Vakfı'na bağışladığı elyazmalan. slayt. fotoğraf. video ve ses kasetlerinden oluşan arşivini de sergilemeyi amaçladıklannı söyledi. Talay. bu amaçla Korkut Boratav ve Tarih VakfVyla temasa geçerek, girişim yapmaya hazır olduklannı bildirdiklerini anlattı Prenses Dolmabahçe'de • İstanbul Haber Servisi - Danimarka Kraliyet modacısı ICanm Fizzi'nin mağazasının açılışı için İstanbul "a gelen Prenses Ann Dorte of Rosenborg ve kızı Prenses Josephine dün Dolmabahçe Sarayı'nı gezdi. Türkiye'ye ilk kez geldiğini belirten prenses. "Türk insanının bana gösterdiği ilgiden çok memmunum. Gezdiğimiz tarihi yerler beni adeta büyüledi. Yemeklerinizi de çok beğendim \e zevk alarak yedim" dedı. Aksoy'u tehdit eden kişiler • İstanbul Haber Servisi - ANAP İstanbul il Başkanı Erdal Aksoy'un kardeşi ConradOteli"nin ortaklanndan Erol Aksoy'a şantaj yaptıkları iddiasıyla tutuklanan bıri kadın 4 sanık hakkında 20 yıl hapis cezası istendi. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Atilla Alıcı tarafından hazırlanan iddianamede sanıklar Dilek Sezerer. Tuncay Istıkbal, Muhittin Kurtuluş ve Erdal Cevizoğlu hakkında Aksoy'un komplo kurarak çıplak fotoğraflannı çekmek. 100 dolannı gasp etmekleTCY'nin64i ve 297 2. maddelen uyannca cezalandırılmalan isteniyor. En büyük Türk bayrağı • İstanbul Haber Servisi - Güzeliş Porselen San. ve Tic. AŞ tarafından yaptınlan ve "Dünyanın en büyük bayrağı" olacaği belirtilen 52x78 metre ebatlanndaki Türk bayrağının, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nda Boğaziçi Köprüsü'ne asılacağı bildirildi. Bayrak bayramdan sonra Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim edilecek. Aylık olağan toplantı bugün 15.00'te Çankaya Köşkü'nde yapılıyor MGK'nin gündemi gericffikANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Güvenlik Kurulu (MGK). bugünkü nisan ayı olağan toplantısında yükseköğretimin sorunlannı ve üniversitelerdekı ırticaı faaliyetleri masaya yatınyor. PKK'nin ıkinci adamı Şemdin Sakık"ın yakalanması ile Türk- Yunan ilişkilerinde gelinen nokta. toplantının önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. MGK. aylık olağan toplantısını bugün saat 15.00'te Çankaya Köşkü'nde yapacak. Kurul toplantısında. iç ve dış güvenlik gelişmelerinin yanı sıra Kıbns sorununda gelinen nokta da değerlendirilecek. Kurulda, iç güvenlik başlığı altında. PKK'yle mücadelede son durum konusunda Genelkurmay yetkilileri tarafından bilgiverilecek. PKK'nin ikinci adamı Şemdin Sakık'ın itiraflanyla ilgili olarak kurul üyelerinin bilgılendirileceği kaydedilirken iç güvenlik harekâtında gelinen nokta ile 20 günden bu yana Güneydoğu'da gerçekleştirilen operasyonun bilançosu sunulacak. Uluğbay ve Gürüz katdıyor Toplantının üniversitelerin tartışılacağı bölümüne Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğba> ile YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz de katılacak. Toplantıda. askerler tarafından hazırlanan üniversitelerdeki irticai yapılanma, tarikatlar ve yasadışı gruplann etkinlikleri aynntılanyla kurul üyelerine aktanlacak. Askeri kanat. üniversitelerde kılık kıyafete ilişkin mevzuatın uygulanması gerekliliğine işaret ederken üniversitelerde tarikat ve cemaatlenn etkinliğinin sona erdınlmesı ıçin önlem alınmasını isteyecek. Yurtdışında öğrenim gören üniversite öğrencilerinin durumu da MGK'de tartışılacak konular arasında yer alacak. MGK. özellikle yurtdışına gönderilen yaklaşık 33 bin 830 öğrencinin karşı karşıya olduğu sorunlar ve hedef olduklan tehditlere dikkat çekecek. YÖK Başkanı Gürüz'ün, üniversitelerin mali ve idari yönden yaşadiğı sorunlan aktarması beklenirken devlet ünıversitelerinin yurtdışı ve vakıf üniversitelennin sahip olduğu idari ve mali yetkilerle donatılmasıniTi gerekliliğini vurgulayabileceğine dıkkat çekildi. Yurtdışında burslu öğrenim ölçütlerinin ağırlaştınlması ve göndenlen öğrencilerin yakın izlemeye alınmasını gündeme getirecek olan Gürüz, kılık kıyafet yönetmeliğinin de ödünsüz olarak uygulanacağmı belirtecek. Gürüz'ün yurtiçi lisansüstü eğitim olanaklannın ve yurt binalannın arttınlması, eğitim fakültelerinin öğretmen gereksınimine göre yeniden düzenlenmesı konulannda da bilgi vereceği bildirildi. MGK'nin "türban yasağını protesto" adı altında yürütülen ve şeriatçı terör örgütleri tarafından da provoke edildıği istihbarat birimlerinin raporlannda belirtilen eylemlere karşı önlemler alınması konusunda kararlılığını vurgulayabileceğine de işaret edildi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Hakkâri'de vaat üstüne vaat yağdırdı 'Havaalanı., 4 baraj, fakiüte'ALPER BALLI / ALİ SEMV1İŞ HAKKÂRİ - Cumhurbaşkanı Süle> man Demirel. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı. Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin ve ku\ vet komutan- larıyla birlikte geldiği Hakkâri'de yurttaşlara birlik beraberlik me- sajları verırken. en kısa sürede Yüksekova'ya havaalanı. Zap Nehri üzenne 4 baraj, organize sa- nayi bölgesi ve fakültekurma va- adinde bulundu. Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel. daha önce üç kez ertelediği Hakkâri gezisıni dün gerçekleştir- di. Demirel'in Hakkâri gezisine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Karadayı. İsmet Sezgin, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğlu. Deniz Kuv- vetleri Komutanı Oramiral Salim Dervişoğlu, Hava Kuvvetleri Ko- mutanı Orgeneral İlhan Kıbç, Jan- darma Genel Komutanı Orgene- ral FikretÖzden Boztepe. 2. Ordu Komutanı Orgeneral Rasim Betir ile üst düzey asken yetkıliler ka- tıldı. Demirel \e beraberindekıler dün ilk önce Van Havaalanı'ndan Irak smınndaki Yeşilova Sınır Ka- rakolu'na giderek ıncelemelerde bulunup yetkılilerden bilgi aldılar. Zıyareti sırasmda karakolda bu- lunan yurttaşlarla askerler arasın- daki kaynaşmadan duyduğu mut- luluğu dile getiren Demirel, "Halk asker kol kola, kucak kucağa, bu ülkenin sahipleri olarak huzur ve sükûn için her tüıiü gavreti sarfe- diyor"dedı. Demirel veberaberindekiler da- ha sonra Hakkân'ye giderek Dağ Komando Tugay Komutanlığı, va- lilık ve belediyeyi ziyaret ettiler. Demirel, valilık önündeki miting- de. halka ülkenin bölünmez bü- Davayı izlemek amacıyla diğer illerden gelen partilileri taşıvan yaklaşık 136 otobüsün AnkaraŞagirişi emniyet güçlerince g engellenirken adliyeye gelen parrilüerden 136'sı «iö/altına alındı. Çağdaş Hukukçular Demegi'nden vapılan açıkiamada, sa\ unma için gelen avukatlann da polis tarafından engellendiği belirtildi. Yangının temel ilkelerinden "\argi aleni\eti"nin >ine polis engeli ileortadan kalktığı kaydedilen açıklamada, "Kamuoyunca bilinen birçok davada ve çete davalanndabövle hassas davranmavan emniyet güçlerinin bu çifte standardını kınıvoru/" denildi. (Fotoğraf: HASAN AYDIN) Duruşma için gelen 136 otobüs, kent girişlerinde bekletildi HADEPyöneticüeriyargdaıuyorANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - "Bölücü terör örgütü PKK'nin sivasi kanat yönetkrisi ol- duklan" gerekçesıvle haklannda dava açılan ve aralannda HADEP Genel Başkanı Murat Bozlak'ın da bulunduğu 7 parti yöneticisinin 22 yıl 6'şar aydan az olmamak üzere ağır hapis cezası istemiyle yargı- lanmalarına başlandı. Ankara 2 No'lu DGM'de görülen davanın ilk duruşmasında sav unma yapan HA- DEP Genel Başkanı Bozlak. "HA- DEP'in örgürJenmesinden rahat- sızfak duyanlar. hedef tahtasına DEP'ten sonra HADEP'i koymuş- lardır. Bu dava. hukuki değil siya- sidir"dedı. Davanın dünkü duruşmasma tu- tuklu sanıklar Murat Bozlak, Meh- met Satan. İshak Tepe, Mehmet Zeynettin İ na>. Hamit Geylani, Melik Aygül, Aü Rıza Yurtsever ıle çok sayıda sav unma a\ ukatı katıl- di. Kimlik tespitinin ardından söz alan sanık avukatlanndan Yusuf Alataş. Ankara'nın, duruşma ne- denıyle 20 kılometre çapında bir çembere alındığını ve duruşmayı izlemek için gelenlerin gözaltına alındığını söyledi. Alataş. bu uygu- lamanın duruşmanın aleniyet ilke- sine aykın olduğunu ve müvekkil- lerinin savunma hakkının engel- lendigini savundu Murat Bozlak. iddianamede kışilen değıl. parti tü- zel kışiliğını hedef alan suçlamalar yapıldığını belırterek. partısının prograrru. tüzüğü. faaliyetleri hak- kında bılgı verdı. Parti çalışmala- rında Türkiye'dekı Kürt sorununu dile getırdiklerinı kaydeden Boz- lak. sorunun demokratik ve barış- çıl yollardan çözümünü savunduk- larını söyledi. Vlahkeme. Sakık'ın ıfadesınin Diyarbakır DGM'den ıs- tenmesine. tutuklu sanıkların tu- tukluluk hallerinın devamına karar vererek duruşmayı erteledı. Ankara girişinde engeUeme Konya yolundan 40. İstanbul yo- lundan 24. Eskişehır yolundan 32. Güneydoğu ıllennden 40 otobüsle Ankara'} a gelen partililer, kent gi- rişlerinde bekletildiler. tünlüğüne sahip çıktıklan için te- şekkür etti. Türk milletine fitne sokma girişimlerinin asla başanya ulaşamayacağmı vurgulayan De- mirel, kalkınmanın ve hizmetler- de geri kalmanın gerekçesi olarak açıkladığı terör alevinin söndürül- düğünü söyledi. Demirel şöylede- vametti: "Hep beraber terörle mücadele ederken, şehit verirken başka iş- lerle uğraşmak kolay değildL Dev- lctin. milletin. halkın ve kah- raman ordumuzun gayret- leriyle bu bela aşıldı. Şimdi hizmetler başlayacak. Yük- sekova'ya hava meydanı ya- pılacak. Hakkârili 1.5 saat sonra İstanbul'da. Anka- ra'da olacak. Zap üzerinde4 baraj yapılacak arka arka- ya. En kısa zamanda gelip Zap üzerinde Hakkâri ba- rajının temelini ben ataca- ğım. Bu bölgelerde sanayi kuracaklara bedava arsa, yan fryahna elektrik, 10 se- ne vergi muafiveti getirile- cek. Organize sanayi bölge- si kurulacak, \er anyoruz. Fabrikalar kurulacak, işsiz- liği sona erdireceğiz. Fakül- te mi istiyorsunuz? Hakkâ- ri"den hiçbir şe> esirgeme- dik. bir fakülte de esirgeme- yeceğiz. Hepsi programlan- du sizin adınıza bunlann ta- kipçisi olacağım. Demokra- tik laik büvük Türkrve'ye doğnı adım adım gidiyo- ruz." Demirel'in Yeşilyuva Ka- rakolu'nu ziyareti sırasında komutanlann bulunduğu çadıra giden Fatma Dinç ad- lı bir kadın. sıkıntılı olduğu- nu belirterek yardım ıstedi. Orgeneral Rasim Betir. Tu- gay Komutanı'nı uyararak kadının sorunlannın dinle- nerek çözülmesini istedi. Demirel de Koruma Müdü- rü Şükrü Çukur aracılığıy- la Fatma Dinç'e bır miktar para verdi. Demirel. Yeşilova köylü- lerinı de ziyaret edip dertle- rinı dinledi. Köylüler, bugü- ne kadar terörle mücadele- de 200 şehıt verdıklennı be- lirterek yol ve hastane ıste- diler. Demirel'e verilen brifin- ge göre 1992den bu yana Şemdinlı Yeşilova yöresin- de 107 olay meydana geldi. 21 şehit \erildi. 73 terörist etkisız hale getırıldı. Çok sayıda silah, mühimmat, gıdaelegeçirildi. SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Sıyasi yaşamın büyük sürp- rizlerle dolu olduğu bir ülkede yazı yazmak, konu bulmak hiç- bir zaman sorun olmuyor. Hergün önünüze gelen sayısız faks, telefonlardaki sesler, sizi sürekli bir konuya doğru sevk eder. Bazen konular arasında seçim yapmakta zorianırsınız. Sürprizler tabii ki yazarlar için her zaman iyi sürprizler olarak gündeme gelmez. Hele Türkiye gibi, ceza yasalannın, siyasi ik- tidariann muhalefetten hoşlan- mamaları. yazarın işlerini zor- laştınr. Büyük gazetelerin pat- ronlannın, devletle olan girift iliş- kileri de dikkate alınması gere- ken başka bir handikap olarak yazarın karşısına çıkar. Koşullar ağırlaştıkça, yazı yazmanın riskleri de artmaya başlar. Yazarlar, çeşitli güçleri, kuvvet dengelerini hesaba kat- mak zorunda kalırlar. Belki dün- yanın her yerinde benzer sorun- lar gazetecilerin karşısına dikili- yor. Yalnız Türkiye gibi, altüst oluşun artık bir süreklilik kazan- dığı ülkelerde, yazariık daha bü- Umut, Yaşamımızın Dinamiği... yük handikaplan içerir. O zaman daha fazla düşünüp taşınmak ve söyleyeceğini ona göre söy- lemek gibi bir durumla yüz yü- ze gelirsiniz. Onceki gece 400'e yakın -ço- ğunluğu gençlerden otuşan- "GazetecilerMeclisi" toplantısı, işte böyle bir ortamdan rahat- sızlık duyanlann sesini bir ara- yagetirdi. Gazeteciliğin meslek ilkeleri, aşın rekabet ve medya- ya akan büyük reklam pastası nedeniyle büyük bir tahribatla yüz yüze. Gençler büyük bir is- tek ve şevkle içinde yer aldıkla- rı basın sektörünün kendilerine dayattığı çalışma anlayışından şikâyetçiler. Aynı şey benim de içinde yer aldığım Türkiye Ga- zeteciler Cemiyeti bünyesinde- ki "Basın Senatosu" toplantı- sında da ele alındı. Her iki toplantı, basının için- de bulunduğu durumdan basın emekçilerinin memnun olmadı- ğını gözler önüne seriyordu. Sı- kışan siyasi ortam, her gün ya- zı yazan ve siyasi yaşama iliş- kin yorumlarda bulunan yazar- ları da, haber alanında çalışan genç gazetecileri de zorluyor. Meslek baskı altında ve bu bas- kıyla koşut olarak yozlaşma içinde. Ikili sıkıştırma gazeteci- leri bunalım içine sokmuş ve "artık yeter" deme noktasına getirmiş. Şu yazının başına oturduğum andan itibaren, bütün Türkiye'yi saran karabasanın beni de sar- dığını hissediyorum. Türkiye'nin çok sıkışık durumlar yaşadığı dönemde düşündüğüm şeyleri yine düşünmeye başladım. Biz bu ülkenin insanlarıyız, demok- rasi ve özgürlükleri ne kadar hak ediyorsak o kadarını buluyoruz. Eğer bir sıkışıklık varsa, bu ül- kenin geldiği düzey ve demok- rasi birikimi bu kadarmış diye- rek, kendimi yatıştınyor, o za- man daha çok gayret etmemiz gerekir diyerek işlere daha sıkı sanlmaya karar veriyorum. Türkiye, geç kalmış bir de- mokrasi sürecinin acılannı yaşı- yor. Avrupa'ya bakıyorum, 20. yüzyıla gelinceye kadar, kanlı bir demokratikleşme kavgasından geçmişler. Onlarta karşılaştınl- dığında, bizim yaşadığımız 150 yıllık süreç belki de daha az ca- na ve acılara mal oluyor diyerek, kendimi teselli ediyorum. Bu yazıyı kaleme alırken önü- me CHP milletvekillerinin TB- MM Başkanlığına verdikleri bir yasa önerisi geldi. Ercan Ka- rakaş, Ahmet Güryüz Keten- ci, Aydın Güven Gürkan, Al- gan Hacaloğlu, Seyfi Oktay, Sabri Ergül, Fikri Sağlar, Ah- met Küçük ve Yahya Şimşek imzalı kanun teklifı, Deniz Gez- miş, Yusuf Aşlan ve Hüseyin İnan'la İlgili Ölüm Cezalarının Yerine Getirilmesine Dair Kanu- nu'un yürürlükten kaldınlmasını talep ediyor. Teklif gerekçesin- de şunlar belirtiliyor: "6u teklif genç yaşta idam edilerek ara- mızdan ayrılan bu insanlan ge- ri getirecek değildir. Ama bu kanunun meri kanunlar arasın- dan çıkartılması kamu vicdanı- nı kanatan yarayı bir ölçüde sa- rabilecek ve çok ihtiyacımız olan toplumsal banşa katkıda bulunacaktır." Deniz'lerin idamının üzerin- den 26 yıl geçti. Bu idamlar da- ha sonra sertleşen iç yaşamı- mızda sürekli bir gerilim ve acı kaynağı olarak günümüze gel- di. Şimdi, o idama el kadtranlar- dan en azından bir kısmının bundan üzüntü duyduklan or- tada. Aynı şey Mendereslerin idamı için de söylenebilir. Türkiye bu acıları, milyonlar- ca yıllık insanlık tarihinde çok küçük sayılacak bu süreci, iler- leyerek, gerileyerek aşacak. U- mut; yaşamımızın en önemli di- namiği. Umut etmeye, yaşama sanlmaya ve geleceği kurmak için çabalamaya devam edece- ğiz. Başka bir Türkiye, başka bir dünya olmadığma göre, yola devam. GLOBAI^OLntKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Çocuk, Silah, Piyasa ABD Devlet Okullarında Şiddet ve Disiplin So- runlan: 1996-1997 başlıklı Eğitim Bakanlığı rapo- runa göre söz konusu dönemde, her 10 okuldan bi- rinde ciddi (ırza tecavüz, silah kullanma vb) bir şid- det olayı gerçekleşmiş, ancak ölen olmamış. Bu se- ne durum birazdahafarklı. Cumagünü Pennsylvan- nia'da 14 yaşında bir erkek çocuk, 8. sınıf balosun- da öğrencilere ateş açarak bir öğretmeni öldürdü, üç kişiyi de yaraladı. Böylece geçen ekim ayından bu yana okullarda silahlı şiddet olaylarında ölenle- rin sayısı 11, yaraiananlannkiyse 25'e yükselmiş oluyor. (Washington Post 27/04/98). Şimdi, dünyanın en başanlı ekonomısi olduğu için övgüye layık görülen (The Economist) Amerika'nın halkı bu şoku atlatmaya, okullarda artan cinayetle- rin nedenlerini kavramaya çalışıyor. Öğrenciler bir yana, daha genel bir bakış, ABD'de gençjerie ilgili cinayetlerin hızla arttığını düşündürü- yor. Örneğin, 1979-1994 arasında 10-24 yaş döne- mindeki çocuklann ölüm nedenleri sıralamasında ci- nayet yüzde 20 ile trafik kazasının arkasından ikin- ci geliyor. Çocuk Savunma Fonu istatistiklerine göre Amerika'da, her gün 20 yaşın altında 13 ço- cuk cinayete kurban gidiyor. Yukandaki rapora gö- re söz konusu dönemde okullarda 11.000 silahlı kavga rapor edilmiş. Veri penceresini biraz daha genişletirsek, şöyle ra- kamlarla da karşılaşıyoruz. Ateşli silahlar her yıl or- talama 40.000 Amerikalının ölmesine, 150.000'inin yaralanmasına neden oluyor (Vılence Policy Cent- re -1997). 1993 yılında yayımlanan bir başka rapo- ra göre önceki iki yılda toplam 60.000'den fazla in- san ateşli silahlarla ölmüş. Bu rakam Vietnam Sa- vaşı'nda ölen Amerikan askerierinin sayısından da- ha yüksekmiş. Yılda ortalama 22.000 kişi de taban- catürü el silahlanyla ölmüş/öldürülmüş. 1968 yılın- da ABD'de sivillerin elinde 2.4 milyon tabanca var- mış. Bu rakam 1989'da 66.7 milyona ulaşmış. Her türiü ateşli silahın sayısıysa 200 milyon (the Story ofGun. Atlantic Monthly 1/01/93). Tekrar çocuklara dönersek, 11.000 çocuğu kap- sayan bir araştırma, erkeklerin ve kızların sırasıyla yüzde 41 'inin ve yüzde 21 'inin istedikleri an, kolay- lıkla bir silaha ulaşabileceklerini ortaya koymuş. New York'ta serseri kurşundan ölenlerin sayısının 1985'te 4'ten 1990'da 40 kişiye çıkmış olması da şiddet olaylanndaki artışın bir başka göstergesi. Ateşli silahların bu kadar hızla yaygınlaşmasının, sürmekte olan tartışmalara bakınca, iki önemli ne- deni olduğu görülüyor. Birincisi, Francis Fukuya- ma'nın The Trust isimli çalışmasında büyük bir en- dişeyle dile getirdiği gibi son 15 yılda, gittikçe sert- leşen ekonomik rekabet ortamının ABDtoplumunun dokusunda yarattığı tahribat. Giderek bozulan ge- lir dağılımı, kronik işsizlik, düşük ücretli, güvenliksiz işlerdekı artışla birlikte, toplum içi dayanışma ve kontrol mekanizmaları aşınıyor, toplumda orman kanunu egemen olmaya başlıyor, yoksul kesimle- rin genç kuşaklan gelecekten giderek umutlannı ke- siyorlar. Yukanda değındiğim rapor, şiddet olayları- nın aşın kalabalık okullarda, en çok da liselerde göz- lendiğini tespit ediyor. Bu verilerden, gençlenn ge- leceklerini düşünmeye başladıkları yaşlarda, yoksul bölgelerdeki okullarda, şiddete-suça karışma ola- sft»ğının dahayüksek olduğuna ilişkin bir sonuç çı- karabilıriz sanınm. İkincı neden ise Silah Lobisi. Ulusal Tüfek Der- neği (UTD) gibi kuruluşlann, bunlarla işbırlıği içinde olan silah üretıcilerinin sürdürdükleri reklam kam- panyalanyla, bu kampanyalann (aynı, sigara şirket- lerinin yaptığı gibi) giderek daha genç kuşaklan he- def alması. Çocuklar arasında silahın yaygınlaşmasına karşı kampanya yürüten Violence Policy Centre'in WEB sayfasında bu reklamların tüyler ürpertici ömekleri var. Ömeğin Brovvning'in 1997 kataloğunda, daha yeni yürümeye başlayan bır bebek Brovvning tişör- tüyle, birdiğeri de Brovvning şapkasıyla, parmakla- nna bırer tüfek kovanı geçirilmiş olarak sunuyor. UTF Genel Başkan Yardımcısı etrafınaçocuklan alıp resim çektiriyor, sonra da soruyor "Çocuklarımızın silah sahibi olmaya hakkıyok mu?" UTF Genel Baş- kanı da "Hangi yaşta olmaları yeterlidir" diye soru- yor ve cevap veriyor: "Eline 20 dolar verip bakkala gönderebıliyorsanız, evde iki saat yalnız bırakacak kadar güveniyorsanız... Yaş önemli bir ölçüt değil, sorumluluk duygusu olup olmadığma bakmak ge- rekir!" Bu silah üreticilerinin reklam kampanyalannın ne gibi temaları kullandığını, hangi ruh halini istismar ettiğini gösteren başka ilginç bulgular da var: Önem- li bir kişi öldürüldükten sonra bu cinayette kullanı- lan silahın satışında ani bir artış görülüyor. Oswald, Keneddy'ı öldürdükten sonra o güne kadar hemen hemen kimsenin adını bilmediği Mannlicher-Car- cano tüfeğinin satışları birden tavana çarpmış. Pat- rick Edvvard Purdy Californiya'da bır okulun bah- çesinde öğrencilere AK- 47 ile ateş açtıktan sonra bu silahın satışlannda da bir sıçrama görülmüş, fı- yatıysa kısa zamanda dört kat artmış. (Atlantic Monthly). Dünyanın en başarılı ekonomisinde, bu "başan" toplumsal dokuyu tahrip etmiş, silah üreticilerinin kâr hırsı da giderek daha küçük yaşlarda çocukları hedef almaya başlamış. Üstelik tüm bunlar ekono- minin "boom" döneminde yaşanıyor. Durgunluk başladığında bakalım daha nelere şahit olacağız. Antalya PKK'linin duruşmasında linç tehlikesi yaşandı ANTALYA/DİYAR- BAKIR (Cumhuriyet) - Antalya'nın Serik ilçesi Gebiz beldesi kırsalında yakalanan bir PKK'hnin mahkemeye çıkanlması sırasında bır grup adliye binası önünde toplanarak eylem yaptı. Bozkurt işa- reti yapan bazı gruplar da sokak aralannda dolaşa- rak slogan attı. Adı açık- lanmayan PKK'li, linç edileceği endişesiyle ad- liyenin arka kapısından asker kıyafeti ile kaçınl- dı. Güneydoğu'da sürdü- rülen operasyonlarda da dün 7 terörist öldürüldü. Antalya'da güvenlik güçlennin sürdürdüğü operasyonlarda son beş ay içinde 19 terörist öl- dürüldü. 14'ü de yaka- landı. Önceki gün Gebız bel- desi Kocamehmetler kö- yü Karagöl mevkiindeki ormanlık alanda yakala- nan bir PKK militanının Serik'te mahkemeye çı- kanlması sırasında ilçe- de şehit yaktnlarının da aralannda bulunduğu ka- labalık bir grup adliye bi- nası önünde toplandı. Kalabalığın büyümesi \e gerginliğin artması üze- rine Serik Kaymakamı Mehmet Aslan ve Antal- ya Emniyet Müdürü ,\a- tık Canca birer konuşma >aparak yurttaşlan sükü- nete çağırdılar. Gerginlık bitmeyince PKK mılitanı adliyenin arka kapısın- dan asker elbiseleri giy- dirilerek çıkartıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle