Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 NİSAN 1998 ÇARŞAMBA
HABERLER
Okulu'na talip
çıkmadı
• İstanbul Haber Servisi -
Eminönü'ndeki Gedikpaşa
llköğretim Okulu ve
arsasının kullanım hakkının
49 yıllığına kiralanması
amacıyla ikincı kez
düzenlenen ihaleye de
katılan olmadı. İstanbul tl
Genel Meclisi CHP Grup
Başkanvekili Hikmet
Çarboğa, söz konusu yerle
ilgili imar planlannda
değişiklık yapılmadan
ihalenin yapılamayacağını
savundu. Emınönü
Belediye Başkanı Ahmet
Çetinsaya. ihaleye alıcı
çıkmamasının, okulla ilgili
olarak kamuoyunun yanlış
bilgilendirilmesinden
kaynaklandığını belirtti.
Yunanistan'a
dostluk gezisi
• Haber Merkezi -
Türkiye-Yunanistan
Dostluk Derneği, 19 Mayıs
Gençlik ve Spor Bayramı
nedenıyle Yunanistan'a bır
gezi düzenliyor. 16
Mayıs'ta başlayacak olan
gezi 21 Mayıs günü sona
erecek. Karayolundan önce
Dedeağaç, Gümülcine.
Iskeçe ve Kavala"ya
gidilecek. 18-19 Mayıs
günleri de Atina'da şehır
turu yapılacak. Gezi,
Selanik'te Atatürk"ün
evinin ve şehrin
gezilmesiyle son bulacak.
Dernek yetkilileri. bu tür
gezilerle iki taraf
arasındaki insanlann
birbirlerini daha çok tanıma
ve kaynaşma fırsatı
bulabileceklerini söylediler.
Boratav'ın adına
kütüphane
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Halk Kültürlerini
Araştırma ve Geliştirme
(HAGEM) Genel
Müdürlüğü'nün
kütüphanesi yeniden
düzenlenerek "Pertev Naili
Boratav thtisas
Kütüphanesi" adı altında
dün törenle hizmete açıldı.
KültürBakanı Istemıhan
Talay törende yaptığı
konuşmada. Boratav"ın
Tarih Vakfı'na bağışladığı
elyazmalan. slayt. fotoğraf.
video ve ses kasetlerinden
oluşan arşivini de
sergilemeyi amaçladıklannı
söyledi. Talay. bu amaçla
Korkut Boratav ve Tarih
VakfVyla temasa geçerek,
girişim yapmaya hazır
olduklannı bildirdiklerini
anlattı
Prenses
Dolmabahçe'de
• İstanbul Haber Servisi -
Danimarka Kraliyet
modacısı ICanm Fizzi'nin
mağazasının açılışı için
İstanbul "a gelen Prenses
Ann Dorte of Rosenborg ve
kızı Prenses Josephine dün
Dolmabahçe Sarayı'nı
gezdi. Türkiye'ye ilk kez
geldiğini belirten prenses.
"Türk insanının bana
gösterdiği ilgiden çok
memmunum. Gezdiğimiz
tarihi yerler beni adeta
büyüledi. Yemeklerinizi de
çok beğendim \e zevk
alarak yedim" dedı.
Aksoy'u tehdit
eden kişiler
• İstanbul Haber Servisi -
ANAP İstanbul il Başkanı
Erdal Aksoy'un kardeşi
ConradOteli"nin
ortaklanndan Erol Aksoy'a
şantaj yaptıkları iddiasıyla
tutuklanan bıri kadın 4
sanık hakkında 20 yıl hapis
cezası istendi. İstanbul
Cumhuriyet Savcısı Atilla
Alıcı tarafından hazırlanan
iddianamede sanıklar Dilek
Sezerer. Tuncay Istıkbal,
Muhittin Kurtuluş ve Erdal
Cevizoğlu hakkında
Aksoy'un komplo kurarak
çıplak fotoğraflannı
çekmek. 100 dolannı gasp
etmekleTCY'nin64i ve
297 2. maddelen uyannca
cezalandırılmalan isteniyor.
En büyük Türk
bayrağı
• İstanbul Haber Servisi -
Güzeliş Porselen San. ve
Tic. AŞ tarafından
yaptınlan ve "Dünyanın en
büyük bayrağı" olacaği
belirtilen 52x78 metre
ebatlanndaki Türk
bayrağının, 19 Mayıs
Gençlik ve Spor
Bayramı'nda Boğaziçi
Köprüsü'ne asılacağı
bildirildi. Bayrak
bayramdan sonra Türk
Silahlı Kuvvetleri'ne teslim
edilecek.
Aylık olağan toplantı bugün 15.00'te Çankaya Köşkü'nde yapılıyor
MGK'nin gündemi gericffikANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli
Güvenlik Kurulu (MGK). bugünkü
nisan ayı olağan toplantısında
yükseköğretimin sorunlannı ve
üniversitelerdekı ırticaı faaliyetleri
masaya yatınyor. PKK'nin ıkinci adamı
Şemdin Sakık"ın yakalanması ile Türk-
Yunan ilişkilerinde gelinen nokta.
toplantının önemli gündem maddeleri
arasında yer alıyor.
MGK. aylık olağan toplantısını bugün
saat 15.00'te Çankaya Köşkü'nde
yapacak. Kurul toplantısında. iç ve dış
güvenlik gelişmelerinin yanı sıra Kıbns
sorununda gelinen nokta da
değerlendirilecek. Kurulda, iç güvenlik
başlığı altında. PKK'yle mücadelede
son durum konusunda Genelkurmay
yetkilileri tarafından bilgiverilecek.
PKK'nin ikinci adamı Şemdin Sakık'ın
itiraflanyla ilgili olarak kurul üyelerinin
bilgılendirileceği kaydedilirken iç
güvenlik harekâtında gelinen nokta ile
20 günden bu yana Güneydoğu'da
gerçekleştirilen operasyonun bilançosu
sunulacak.
Uluğbay ve Gürüz katdıyor
Toplantının üniversitelerin tartışılacağı
bölümüne Milli Eğitim Bakanı Hikmet
Uluğba> ile YÖK Başkanı Prof. Dr.
Kemal Gürüz de katılacak.
Toplantıda. askerler tarafından
hazırlanan üniversitelerdeki irticai
yapılanma, tarikatlar ve yasadışı
gruplann etkinlikleri aynntılanyla kurul
üyelerine aktanlacak. Askeri kanat.
üniversitelerde kılık kıyafete ilişkin
mevzuatın uygulanması gerekliliğine
işaret ederken üniversitelerde tarikat ve
cemaatlenn etkinliğinin sona
erdınlmesı ıçin önlem alınmasını
isteyecek. Yurtdışında öğrenim gören
üniversite öğrencilerinin durumu da
MGK'de tartışılacak konular arasında
yer alacak. MGK. özellikle yurtdışına
gönderilen yaklaşık 33 bin 830
öğrencinin karşı karşıya olduğu
sorunlar ve hedef olduklan tehditlere
dikkat çekecek. YÖK Başkanı
Gürüz'ün, üniversitelerin mali ve idari
yönden yaşadiğı sorunlan aktarması
beklenirken devlet ünıversitelerinin
yurtdışı ve vakıf üniversitelennin sahip
olduğu idari ve mali yetkilerle
donatılmasıniTi gerekliliğini
vurgulayabileceğine dıkkat çekildi.
Yurtdışında burslu öğrenim ölçütlerinin
ağırlaştınlması ve göndenlen
öğrencilerin yakın izlemeye alınmasını
gündeme getirecek olan Gürüz, kılık
kıyafet yönetmeliğinin de ödünsüz
olarak uygulanacağmı belirtecek.
Gürüz'ün yurtiçi lisansüstü eğitim
olanaklannın ve yurt binalannın
arttınlması, eğitim fakültelerinin
öğretmen gereksınimine göre yeniden
düzenlenmesı konulannda da bilgi
vereceği bildirildi. MGK'nin "türban
yasağını protesto" adı altında yürütülen
ve şeriatçı terör örgütleri tarafından da
provoke edildıği istihbarat birimlerinin
raporlannda belirtilen eylemlere karşı
önlemler alınması konusunda
kararlılığını vurgulayabileceğine de
işaret edildi.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Hakkâri'de vaat üstüne vaat yağdırdı
'Havaalanı., 4 baraj, fakiüte'ALPER BALLI / ALİ SEMV1İŞ
HAKKÂRİ - Cumhurbaşkanı
Süle> man Demirel. Genelkurmay
Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı
Karadayı. Milli Savunma Bakanı
İsmet Sezgin ve ku\ vet komutan-
larıyla birlikte geldiği Hakkâri'de
yurttaşlara birlik beraberlik me-
sajları verırken. en kısa sürede
Yüksekova'ya havaalanı. Zap
Nehri üzenne 4 baraj, organize sa-
nayi bölgesi ve fakültekurma va-
adinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel. daha önce üç kez ertelediği
Hakkâri gezisıni dün gerçekleştir-
di. Demirel'in Hakkâri gezisine
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Karadayı. İsmet Sezgin, Kara
Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
Hüseyin Kıvnkoğlu. Deniz Kuv-
vetleri Komutanı Oramiral Salim
Dervişoğlu, Hava Kuvvetleri Ko-
mutanı Orgeneral İlhan Kıbç, Jan-
darma Genel Komutanı Orgene-
ral FikretÖzden Boztepe. 2. Ordu
Komutanı Orgeneral Rasim Betir
ile üst düzey asken yetkıliler ka-
tıldı. Demirel \e beraberindekıler
dün ilk önce Van Havaalanı'ndan
Irak smınndaki Yeşilova Sınır Ka-
rakolu'na giderek ıncelemelerde
bulunup yetkılilerden bilgi aldılar.
Zıyareti sırasmda karakolda bu-
lunan yurttaşlarla askerler arasın-
daki kaynaşmadan duyduğu mut-
luluğu dile getiren Demirel, "Halk
asker kol kola, kucak kucağa, bu
ülkenin sahipleri olarak huzur ve
sükûn için her tüıiü gavreti sarfe-
diyor"dedı.
Demirel veberaberindekiler da-
ha sonra Hakkân'ye giderek Dağ
Komando Tugay Komutanlığı, va-
lilık ve belediyeyi ziyaret ettiler.
Demirel, valilık önündeki miting-
de. halka ülkenin bölünmez bü-
Davayı izlemek
amacıyla
diğer illerden gelen
partilileri taşıvan
yaklaşık 136 otobüsün
AnkaraŞagirişi
emniyet güçlerince g
engellenirken adliyeye
gelen parrilüerden
136'sı «iö/altına alındı.
Çağdaş Hukukçular
Demegi'nden vapılan
açıkiamada, sa\ unma
için gelen avukatlann
da polis tarafından
engellendiği belirtildi.
Yangının temel
ilkelerinden "\argi
aleni\eti"nin >ine polis
engeli ileortadan
kalktığı kaydedilen
açıklamada,
"Kamuoyunca bilinen
birçok davada ve çete
davalanndabövle
hassas davranmavan
emniyet güçlerinin bu
çifte standardını
kınıvoru/" denildi.
(Fotoğraf: HASAN
AYDIN)
Duruşma için gelen 136 otobüs, kent girişlerinde bekletildi
HADEPyöneticüeriyargdaıuyorANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - "Bölücü terör örgütü
PKK'nin sivasi kanat yönetkrisi ol-
duklan" gerekçesıvle haklannda
dava açılan ve aralannda HADEP
Genel Başkanı Murat Bozlak'ın da
bulunduğu 7 parti yöneticisinin 22
yıl 6'şar aydan az olmamak üzere
ağır hapis cezası istemiyle yargı-
lanmalarına başlandı. Ankara 2
No'lu DGM'de görülen davanın ilk
duruşmasında sav unma yapan HA-
DEP Genel Başkanı Bozlak. "HA-
DEP'in örgürJenmesinden rahat-
sızfak duyanlar. hedef tahtasına
DEP'ten sonra HADEP'i koymuş-
lardır. Bu dava. hukuki değil siya-
sidir"dedı.
Davanın dünkü duruşmasma tu-
tuklu sanıklar Murat Bozlak, Meh-
met Satan. İshak Tepe, Mehmet
Zeynettin İ na>. Hamit Geylani,
Melik Aygül, Aü Rıza Yurtsever ıle
çok sayıda sav unma a\ ukatı katıl-
di. Kimlik tespitinin ardından söz
alan sanık avukatlanndan Yusuf
Alataş. Ankara'nın, duruşma ne-
denıyle 20 kılometre çapında bir
çembere alındığını ve duruşmayı
izlemek için gelenlerin gözaltına
alındığını söyledi. Alataş. bu uygu-
lamanın duruşmanın aleniyet ilke-
sine aykın olduğunu ve müvekkil-
lerinin savunma hakkının engel-
lendigini savundu Murat Bozlak.
iddianamede kışilen değıl. parti tü-
zel kışiliğını hedef alan suçlamalar
yapıldığını belırterek. partısının
prograrru. tüzüğü. faaliyetleri hak-
kında bılgı verdı. Parti çalışmala-
rında Türkiye'dekı Kürt sorununu
dile getırdiklerinı kaydeden Boz-
lak. sorunun demokratik ve barış-
çıl yollardan çözümünü savunduk-
larını söyledi. Vlahkeme. Sakık'ın
ıfadesınin Diyarbakır DGM'den ıs-
tenmesine. tutuklu sanıkların tu-
tukluluk hallerinın devamına karar
vererek duruşmayı erteledı.
Ankara girişinde engeUeme
Konya yolundan 40. İstanbul yo-
lundan 24. Eskişehır yolundan 32.
Güneydoğu ıllennden 40 otobüsle
Ankara'} a gelen partililer, kent gi-
rişlerinde bekletildiler.
tünlüğüne sahip çıktıklan için te-
şekkür etti. Türk milletine fitne
sokma girişimlerinin asla başanya
ulaşamayacağmı vurgulayan De-
mirel, kalkınmanın ve hizmetler-
de geri kalmanın gerekçesi olarak
açıkladığı terör alevinin söndürül-
düğünü söyledi. Demirel şöylede-
vametti:
"Hep beraber terörle mücadele
ederken, şehit verirken başka iş-
lerle uğraşmak kolay değildL Dev-
lctin. milletin. halkın ve kah-
raman ordumuzun gayret-
leriyle bu bela aşıldı. Şimdi
hizmetler başlayacak. Yük-
sekova'ya hava meydanı ya-
pılacak. Hakkârili 1.5 saat
sonra İstanbul'da. Anka-
ra'da olacak. Zap üzerinde4
baraj yapılacak arka arka-
ya. En kısa zamanda gelip
Zap üzerinde Hakkâri ba-
rajının temelini ben ataca-
ğım. Bu bölgelerde sanayi
kuracaklara bedava arsa,
yan fryahna elektrik, 10 se-
ne vergi muafiveti getirile-
cek. Organize sanayi bölge-
si kurulacak, \er anyoruz.
Fabrikalar kurulacak, işsiz-
liği sona erdireceğiz. Fakül-
te mi istiyorsunuz? Hakkâ-
ri"den hiçbir şe> esirgeme-
dik. bir fakülte de esirgeme-
yeceğiz. Hepsi programlan-
du sizin adınıza bunlann ta-
kipçisi olacağım. Demokra-
tik laik büvük Türkrve'ye
doğnı adım adım gidiyo-
ruz."
Demirel'in Yeşilyuva Ka-
rakolu'nu ziyareti sırasında
komutanlann bulunduğu
çadıra giden Fatma Dinç ad-
lı bir kadın. sıkıntılı olduğu-
nu belirterek yardım ıstedi.
Orgeneral Rasim Betir. Tu-
gay Komutanı'nı uyararak
kadının sorunlannın dinle-
nerek çözülmesini istedi.
Demirel de Koruma Müdü-
rü Şükrü Çukur aracılığıy-
la Fatma Dinç'e bır miktar
para verdi.
Demirel. Yeşilova köylü-
lerinı de ziyaret edip dertle-
rinı dinledi. Köylüler, bugü-
ne kadar terörle mücadele-
de 200 şehıt verdıklennı be-
lirterek yol ve hastane ıste-
diler.
Demirel'e verilen brifin-
ge göre 1992den bu yana
Şemdinlı Yeşilova yöresin-
de 107 olay meydana geldi.
21 şehit \erildi. 73 terörist
etkisız hale getırıldı. Çok
sayıda silah, mühimmat,
gıdaelegeçirildi.
SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected]
Sıyasi yaşamın büyük sürp-
rizlerle dolu olduğu bir ülkede
yazı yazmak, konu bulmak hiç-
bir zaman sorun olmuyor.
Hergün önünüze gelen sayısız
faks, telefonlardaki sesler, sizi
sürekli bir konuya doğru sevk
eder. Bazen konular arasında
seçim yapmakta zorianırsınız.
Sürprizler tabii ki yazarlar için
her zaman iyi sürprizler olarak
gündeme gelmez. Hele Türkiye
gibi, ceza yasalannın, siyasi ik-
tidariann muhalefetten hoşlan-
mamaları. yazarın işlerini zor-
laştınr. Büyük gazetelerin pat-
ronlannın, devletle olan girift iliş-
kileri de dikkate alınması gere-
ken başka bir handikap olarak
yazarın karşısına çıkar.
Koşullar ağırlaştıkça, yazı
yazmanın riskleri de artmaya
başlar. Yazarlar, çeşitli güçleri,
kuvvet dengelerini hesaba kat-
mak zorunda kalırlar. Belki dün-
yanın her yerinde benzer sorun-
lar gazetecilerin karşısına dikili-
yor. Yalnız Türkiye gibi, altüst
oluşun artık bir süreklilik kazan-
dığı ülkelerde, yazariık daha bü-
Umut, Yaşamımızın Dinamiği...
yük handikaplan içerir. O zaman
daha fazla düşünüp taşınmak
ve söyleyeceğini ona göre söy-
lemek gibi bir durumla yüz yü-
ze gelirsiniz.
Onceki gece 400'e yakın -ço-
ğunluğu gençlerden otuşan-
"GazetecilerMeclisi" toplantısı,
işte böyle bir ortamdan rahat-
sızlık duyanlann sesini bir ara-
yagetirdi. Gazeteciliğin meslek
ilkeleri, aşın rekabet ve medya-
ya akan büyük reklam pastası
nedeniyle büyük bir tahribatla
yüz yüze. Gençler büyük bir is-
tek ve şevkle içinde yer aldıkla-
rı basın sektörünün kendilerine
dayattığı çalışma anlayışından
şikâyetçiler. Aynı şey benim de
içinde yer aldığım Türkiye Ga-
zeteciler Cemiyeti bünyesinde-
ki "Basın Senatosu" toplantı-
sında da ele alındı.
Her iki toplantı, basının için-
de bulunduğu durumdan basın
emekçilerinin memnun olmadı-
ğını gözler önüne seriyordu. Sı-
kışan siyasi ortam, her gün ya-
zı yazan ve siyasi yaşama iliş-
kin yorumlarda bulunan yazar-
ları da, haber alanında çalışan
genç gazetecileri de zorluyor.
Meslek baskı altında ve bu bas-
kıyla koşut olarak yozlaşma
içinde. Ikili sıkıştırma gazeteci-
leri bunalım içine sokmuş ve
"artık yeter" deme noktasına
getirmiş.
Şu yazının başına oturduğum
andan itibaren, bütün Türkiye'yi
saran karabasanın beni de sar-
dığını hissediyorum. Türkiye'nin
çok sıkışık durumlar yaşadığı
dönemde düşündüğüm şeyleri
yine düşünmeye başladım. Biz
bu ülkenin insanlarıyız, demok-
rasi ve özgürlükleri ne kadar hak
ediyorsak o kadarını buluyoruz.
Eğer bir sıkışıklık varsa, bu ül-
kenin geldiği düzey ve demok-
rasi birikimi bu kadarmış diye-
rek, kendimi yatıştınyor, o za-
man daha çok gayret etmemiz
gerekir diyerek işlere daha sıkı
sanlmaya karar veriyorum.
Türkiye, geç kalmış bir de-
mokrasi sürecinin acılannı yaşı-
yor. Avrupa'ya bakıyorum, 20.
yüzyıla gelinceye kadar, kanlı bir
demokratikleşme kavgasından
geçmişler. Onlarta karşılaştınl-
dığında, bizim yaşadığımız 150
yıllık süreç belki de daha az ca-
na ve acılara mal oluyor diyerek,
kendimi teselli ediyorum.
Bu yazıyı kaleme alırken önü-
me CHP milletvekillerinin TB-
MM Başkanlığına verdikleri bir
yasa önerisi geldi. Ercan Ka-
rakaş, Ahmet Güryüz Keten-
ci, Aydın Güven Gürkan, Al-
gan Hacaloğlu, Seyfi Oktay,
Sabri Ergül, Fikri Sağlar, Ah-
met Küçük ve Yahya Şimşek
imzalı kanun teklifı, Deniz Gez-
miş, Yusuf Aşlan ve Hüseyin
İnan'la İlgili Ölüm Cezalarının
Yerine Getirilmesine Dair Kanu-
nu'un yürürlükten kaldınlmasını
talep ediyor. Teklif gerekçesin-
de şunlar belirtiliyor: "6u teklif
genç yaşta idam edilerek ara-
mızdan ayrılan bu insanlan ge-
ri getirecek değildir. Ama bu
kanunun meri kanunlar arasın-
dan çıkartılması kamu vicdanı-
nı kanatan yarayı bir ölçüde sa-
rabilecek ve çok ihtiyacımız
olan toplumsal banşa katkıda
bulunacaktır."
Deniz'lerin idamının üzerin-
den 26 yıl geçti. Bu idamlar da-
ha sonra sertleşen iç yaşamı-
mızda sürekli bir gerilim ve acı
kaynağı olarak günümüze gel-
di. Şimdi, o idama el kadtranlar-
dan en azından bir kısmının
bundan üzüntü duyduklan or-
tada. Aynı şey Mendereslerin
idamı için de söylenebilir.
Türkiye bu acıları, milyonlar-
ca yıllık insanlık tarihinde çok
küçük sayılacak bu süreci, iler-
leyerek, gerileyerek aşacak. U-
mut; yaşamımızın en önemli di-
namiği. Umut etmeye, yaşama
sanlmaya ve geleceği kurmak
için çabalamaya devam edece-
ğiz. Başka bir Türkiye, başka bir
dünya olmadığma göre, yola
devam.
GLOBAI^OLntKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Çocuk, Silah, Piyasa
ABD Devlet Okullarında Şiddet ve Disiplin So-
runlan: 1996-1997 başlıklı Eğitim Bakanlığı rapo-
runa göre söz konusu dönemde, her 10 okuldan bi-
rinde ciddi (ırza tecavüz, silah kullanma vb) bir şid-
det olayı gerçekleşmiş, ancak ölen olmamış. Bu se-
ne durum birazdahafarklı. Cumagünü Pennsylvan-
nia'da 14 yaşında bir erkek çocuk, 8. sınıf balosun-
da öğrencilere ateş açarak bir öğretmeni öldürdü,
üç kişiyi de yaraladı. Böylece geçen ekim ayından
bu yana okullarda silahlı şiddet olaylarında ölenle-
rin sayısı 11, yaraiananlannkiyse 25'e yükselmiş
oluyor. (Washington Post 27/04/98).
Şimdi, dünyanın en başanlı ekonomısi olduğu için
övgüye layık görülen (The Economist) Amerika'nın
halkı bu şoku atlatmaya, okullarda artan cinayetle-
rin nedenlerini kavramaya çalışıyor.
Öğrenciler bir yana, daha genel bir bakış, ABD'de
gençjerie ilgili cinayetlerin hızla arttığını düşündürü-
yor. Örneğin, 1979-1994 arasında 10-24 yaş döne-
mindeki çocuklann ölüm nedenleri sıralamasında ci-
nayet yüzde 20 ile trafik kazasının arkasından ikin-
ci geliyor. Çocuk Savunma Fonu istatistiklerine
göre Amerika'da, her gün 20 yaşın altında 13 ço-
cuk cinayete kurban gidiyor. Yukandaki rapora gö-
re söz konusu dönemde okullarda 11.000 silahlı
kavga rapor edilmiş.
Veri penceresini biraz daha genişletirsek, şöyle ra-
kamlarla da karşılaşıyoruz. Ateşli silahlar her yıl or-
talama 40.000 Amerikalının ölmesine, 150.000'inin
yaralanmasına neden oluyor (Vılence Policy Cent-
re -1997). 1993 yılında yayımlanan bir başka rapo-
ra göre önceki iki yılda toplam 60.000'den fazla in-
san ateşli silahlarla ölmüş. Bu rakam Vietnam Sa-
vaşı'nda ölen Amerikan askerierinin sayısından da-
ha yüksekmiş. Yılda ortalama 22.000 kişi de taban-
catürü el silahlanyla ölmüş/öldürülmüş. 1968 yılın-
da ABD'de sivillerin elinde 2.4 milyon tabanca var-
mış. Bu rakam 1989'da 66.7 milyona ulaşmış. Her
türiü ateşli silahın sayısıysa 200 milyon (the Story
ofGun. Atlantic Monthly 1/01/93).
Tekrar çocuklara dönersek, 11.000 çocuğu kap-
sayan bir araştırma, erkeklerin ve kızların sırasıyla
yüzde 41 'inin ve yüzde 21 'inin istedikleri an, kolay-
lıkla bir silaha ulaşabileceklerini ortaya koymuş.
New York'ta serseri kurşundan ölenlerin sayısının
1985'te 4'ten 1990'da 40 kişiye çıkmış olması da
şiddet olaylanndaki artışın bir başka göstergesi.
Ateşli silahların bu kadar hızla yaygınlaşmasının,
sürmekte olan tartışmalara bakınca, iki önemli ne-
deni olduğu görülüyor. Birincisi, Francis Fukuya-
ma'nın The Trust isimli çalışmasında büyük bir en-
dişeyle dile getirdiği gibi son 15 yılda, gittikçe sert-
leşen ekonomik rekabet ortamının ABDtoplumunun
dokusunda yarattığı tahribat. Giderek bozulan ge-
lir dağılımı, kronik işsizlik, düşük ücretli, güvenliksiz
işlerdekı artışla birlikte, toplum içi dayanışma ve
kontrol mekanizmaları aşınıyor, toplumda orman
kanunu egemen olmaya başlıyor, yoksul kesimle-
rin genç kuşaklan gelecekten giderek umutlannı ke-
siyorlar. Yukanda değındiğim rapor, şiddet olayları-
nın aşın kalabalık okullarda, en çok da liselerde göz-
lendiğini tespit ediyor. Bu verilerden, gençlenn ge-
leceklerini düşünmeye başladıkları yaşlarda, yoksul
bölgelerdeki okullarda, şiddete-suça karışma ola-
sft»ğının dahayüksek olduğuna ilişkin bir sonuç çı-
karabilıriz sanınm.
İkincı neden ise Silah Lobisi. Ulusal Tüfek Der-
neği (UTD) gibi kuruluşlann, bunlarla işbırlıği içinde
olan silah üretıcilerinin sürdürdükleri reklam kam-
panyalanyla, bu kampanyalann (aynı, sigara şirket-
lerinin yaptığı gibi) giderek daha genç kuşaklan he-
def alması.
Çocuklar arasında silahın yaygınlaşmasına karşı
kampanya yürüten Violence Policy Centre'in WEB
sayfasında bu reklamların tüyler ürpertici ömekleri
var. Ömeğin Brovvning'in 1997 kataloğunda, daha
yeni yürümeye başlayan bır bebek Brovvning tişör-
tüyle, birdiğeri de Brovvning şapkasıyla, parmakla-
nna bırer tüfek kovanı geçirilmiş olarak sunuyor.
UTF Genel Başkan Yardımcısı etrafınaçocuklan alıp
resim çektiriyor, sonra da soruyor "Çocuklarımızın
silah sahibi olmaya hakkıyok mu?" UTF Genel Baş-
kanı da "Hangi yaşta olmaları yeterlidir" diye soru-
yor ve cevap veriyor: "Eline 20 dolar verip bakkala
gönderebıliyorsanız, evde iki saat yalnız bırakacak
kadar güveniyorsanız... Yaş önemli bir ölçüt değil,
sorumluluk duygusu olup olmadığma bakmak ge-
rekir!"
Bu silah üreticilerinin reklam kampanyalannın ne
gibi temaları kullandığını, hangi ruh halini istismar
ettiğini gösteren başka ilginç bulgular da var: Önem-
li bir kişi öldürüldükten sonra bu cinayette kullanı-
lan silahın satışında ani bir artış görülüyor. Oswald,
Keneddy'ı öldürdükten sonra o güne kadar hemen
hemen kimsenin adını bilmediği Mannlicher-Car-
cano tüfeğinin satışları birden tavana çarpmış. Pat-
rick Edvvard Purdy Californiya'da bır okulun bah-
çesinde öğrencilere AK- 47 ile ateş açtıktan sonra
bu silahın satışlannda da bir sıçrama görülmüş, fı-
yatıysa kısa zamanda dört kat artmış. (Atlantic
Monthly).
Dünyanın en başarılı ekonomisinde, bu "başan"
toplumsal dokuyu tahrip etmiş, silah üreticilerinin
kâr hırsı da giderek daha küçük yaşlarda çocukları
hedef almaya başlamış. Üstelik tüm bunlar ekono-
minin "boom" döneminde yaşanıyor. Durgunluk
başladığında bakalım daha nelere şahit olacağız.
Antalya
PKK'linin duruşmasında
linç tehlikesi yaşandı
ANTALYA/DİYAR-
BAKIR (Cumhuriyet) -
Antalya'nın Serik ilçesi
Gebiz beldesi kırsalında
yakalanan bir PKK'hnin
mahkemeye çıkanlması
sırasında bır grup adliye
binası önünde toplanarak
eylem yaptı. Bozkurt işa-
reti yapan bazı gruplar da
sokak aralannda dolaşa-
rak slogan attı. Adı açık-
lanmayan PKK'li, linç
edileceği endişesiyle ad-
liyenin arka kapısından
asker kıyafeti ile kaçınl-
dı. Güneydoğu'da sürdü-
rülen operasyonlarda da
dün 7 terörist öldürüldü.
Antalya'da güvenlik
güçlennin sürdürdüğü
operasyonlarda son beş
ay içinde 19 terörist öl-
dürüldü. 14'ü de yaka-
landı.
Önceki gün Gebız bel-
desi Kocamehmetler kö-
yü Karagöl mevkiindeki
ormanlık alanda yakala-
nan bir PKK militanının
Serik'te mahkemeye çı-
kanlması sırasında ilçe-
de şehit yaktnlarının da
aralannda bulunduğu ka-
labalık bir grup adliye bi-
nası önünde toplandı.
Kalabalığın büyümesi \e
gerginliğin artması üze-
rine Serik Kaymakamı
Mehmet Aslan ve Antal-
ya Emniyet Müdürü ,\a-
tık Canca birer konuşma
>aparak yurttaşlan sükü-
nete çağırdılar. Gerginlık
bitmeyince PKK mılitanı
adliyenin arka kapısın-
dan asker elbiseleri giy-
dirilerek çıkartıldı.