Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 NİSAN 1998 ÇARŞAMBA
12 KULTUR
Kültür Bakanlığı, cumhuriyetin 75. kuruluş yıldönümü kutlamalanna hazırlanıyor
Kültür gemileıi turneye çılayor• Sanatçılan taşıyan iki
gemi Akdeniz ve
Karadeniz'de kıyısı bulunan
bazı şehirlerde gösteri
yapacak. "75.Yıl GAP
Kültür Projesi" kapsamında
60 kişilik grup çeşitli illere
gidecek. Devlet Tiyatroları
"Büyük Anadolu
Turnesi"ne çıkacak.
ANK.4R\(CumhuriyetBürosu) -Kül-
tür Bakanlığı. cumhunvetin 75. kuruluş
yıldönümü kutlamalan doğrultusunda öğ-
renci \e öğretmenlerden oluşan 60 kişilik
bir grupla bırlikte Gaziantep ve Şanlıur-
fa'ya kültürel gezi düzenleyecek. İstan-
bul"dan 16 Mayıs'ta hareket ederek 19 Ma-
yısta Samsun'a ulaşması planlanan
"Karadeniz Yolcu Gemisi" nin yanı sıra.
aynı tarihte İstanbul'dan kalkacak olan
"Samsun Feribotu" da Samsun. lzmir.
Fethiye. Antalya. Mersin. lskenderun ve
Gime güzergâhını izleyerek Istanbula geri
dönecek.
Kültür Bakanlığı'nca düzenlenen "75.
Yıl GAP KültürProjesr çerçevesinde. Af-
yon. Ankara. Aydın. Balıkesir. Bursa. Ça-
nakkale. Çankırı. Edirne. Isparta. Içel.
Konya. Kütahya. Muğla, Sakarya \e Bar-
tın illerinden 3'er öğrenci ile l"er öğret-
menden 60 kişilik bir grup oluşturulacak.
Ankara"dan 16 Mayıs 1998 tarihinde ha-
reket edecek olan gruba. Konya. İçel ve
Adana illeri tanıtılacak. Öğrenci ve öğret-
menler. daha sonra Şanlıurfa ve Gazian-
tep "te düzenlecek olan 19 Mayıs Gençlik
ve Spor Bayramı etkinliklerine katılacak-
lar. Projeyle. GAP bölgesinin kültür ve sa-
natının tanıtılması amaçlanıyor.
Asker ve izcilerin katılımıyla da 30
Devlet Tiyarrolan'nca KKTCV düzenlenecek turnede "Kuvayı Milliye'" oyunu askerier için de sahnelenecek.
Ağustos Cumhunyet \e Zafer Yüruyüşü
düzenlenecek. Akşehır. Afyon. Durrtıupı-
nar ve Izmir güzergâhında 9 gün surecek
olan yürüyüşe halkın da katılımı sağlana-
eak.
Türkıye'den yola çıkarak Avrupa da kül-
türel etkinliklerde bulunması amaçlanan.
375 milyar lira maliyetli "75. Yıl Kültür
Gemisi" projesi iptal edilirken. sanatçıla-
n taşıyacak birer gemiyle Akdeniz ve Ka-
radeniz'e kıyısı bulunan bazı şehırlerde
gösterileryapılması planlanıyor. "Temsi-
li Bandırma Yapuru" projesı kapsanmda
kullanılacak olan "Karadeniz ^olcu
Gemisi". Istanbul "dan 16 Mayıs'ta yoia çı-
kacak. Zonguldak \ e Sinop'ta çeşitl i etkin-
likler yapılmasınm ardından 19 Mayıs'ta
Samsun'a ulaşacak olan gemi. Giresun
Trabzon ve Rıze'ye de uğradıktan sonra ls-
tanbula gerı dönecek.
DevlerOpera \e Balesi. DT. MDT
sanatçıları. Türk Halk Müziği Korosu.
Klasik Türk Müziği Korosu. halk oyunlan
grubu. konuklar \e gazetecilerden oluşa-
cak yaklaşık 300 kişilik bir grupla bırlik-
te Istanbul'dan yola çıkacak olan "Samsun
Feribotu" da Samsun. İzmir. Fethiye.
Antalya. Mersin. İskenderun ve Girneye
gidecek. Girne'de el sanatları ve kitap
sergisi düzenlenecek.
Yaklaşık 50 milyar lıraya mal olması
beklenen iki geminin İstanbul'dan aynlış-
lan sırasında Topkapı Sarayı önünde birtö-
ren yapılacak.
Devlet Tiyatroları'nca KKTC'ye dü-
zenlenecek turnede "Kuvayı Milliye" oyu-
nu askerier için de sahnelenecek. Turne
programına alınan ülkeler \ e oyunlar şöy-
le:
"Romanya-Moldova (Nalınlar). Bulga-
ristan-Makedonya (A> Işığında Şamata).
Azerbaycan (Tımarhane Kaçkını). Türk-
menistan (Yunus Emre), Kınm (Cengiz
Han'ın Bisikleti).Tataristan (Kuzguncuk-
lu Fazilet). Çuvaşistan (Yunus Emre), Gür-
cistan-Acara (4. Murat)."
Devlet Tiyatrolan, 15 Mayıs-16 Hazi-
ran tarihleri arasında da 80 il, 50 ilçe ve 13
köyü kapsayacak olan "Büyük Anadolu
Turnesi''ne çıkacak. A>nca yurtiçi ve yurt-
dışında konser. tiyatro. opera ve bale tem-
silleri gerçekleştirilecek.
Kültür Bakanlığı. Roma Atatürk Mey-
danı'na yerleştirilmek üzere bir Atatürk
anıtı yaptıracak. Anıtın 29 Ekim günüaçıl-
ması planlanıyor.
Taşınmaz kültür varlıklanna yönelik ko-
ruma projeleri \e uygulamalannın tanıtıl-
ması amacıyla görsel veyazılı belgeleri içe-
recek kitap basımı, broşür. sergi. slayt ar-
şivi ve fotoğraf albümleri yapılacak. Ko-
runması gerekli taşınmaz kültür \e doğa
varlıklann \e SİT alanlannın belgelenme-
si doğrultusunda çeşitli çalışmalar da yü-
rütecek olan bakanlık. doğal anıt ve SİT
alanlannın tanıtımı için İngilizce ve Türk-
çe kitap basımının yanında belgesel nite-
likte birdizi çekmeyi de planlıyor. Kültür
Bakanlığı. bu projelerin gerçekteştirilme-
si için Kültür \e Tabiat Varlıklannı Koru-
ma Genel Müdürlüğü'ne 250 milyar lira-
lık kaynak aktaracak.
"Atatürk EvleriAlüzeleri Kataloğu"
Atatürk'le bütünleşen tarihi yapılan fo-
toğraflarla tanıtacak. Projeyle bir bölümü
harap durumda olan yapılann onanlması
da amaçlanıyor.
Modern Dans Topluluğu, "Post" adlı
yapıtıyla. 8-14 Temmuz tarihleri arasında
düzenlenen Almanya Hoşgörü için Dans
Festıvali ile 20-24 Eylül tarihleri arasında
düzenlenen Fransa 8. Lyon Dans Bienali'ne
katılacak.
Kültür Bakanlığı'nca "I923'ten günü-
müze mesleklerinde ilk kez >er alan kadın-
lara" ilişkin bir tanıtım kitabı da hazırla-
nacak. Aynca Ankara vakınlarında 10dö-
nümlük birarazide "KültürOrmanı" oluş-
turulacak.
'Uluslararası Yarışma 'nın, Altın LaleJürisi 'nin başkanı Polonyalı yönetmen KrzystofZanussi
'Ortakyapımlafilmyapabüiyoruz'
Ioplantıdauluslararasıyanşmanınjürisi tanıtıldı. (Fotoğraf: KADERTLGLA)
Kültür Servisi -17. Uluslararası Istan-
bul Film Festıvali'ndeçekişmeli geçmesi
beklenen "Uluslararası Yanşma'nın birin-
cılerini belirleyecek olan 'Altın LaleJüri-
si'. Tlusal Yanşma' \e ulusal yarışma
kapsamında \erilecek olan Onat Kutlar
Ödülü'nü beMeyecek Fipresci Jürisı ge-
çen gün bir basın toplantısı düzenlediler.
Altın Lale Jürisı. Polonyalı yönetmen
KrzystofZanussi ba>kanİığında. Serap
Aksoy. Zeynep Avcı. Pierre Pitiot. Daniel
Schmid. Janos Szasz \ e John Russel Ta>-
lor'dan oluşuyor. Altın Lale Jürisi'riin bu
yılkı başkanı Zanussı. çağdaş Poloma si-
nemasının en yaratıcı ısimlerinden bin.
60'lı yılların sonunda başladığı karıyeri-
ni halen olağanüstü bir üretkenlikle sür-
düren sanatçı. insan ruhunun sinemadaki
en büyük vorumculan arasında kabul edi-
lıvor. 1973 y ılında yönettiği 'Aydınlat-
ma'vla ılk başyapıtına imza atan Zanus-
sı. 70"lerin ortalarından itibaren özellikle
Ikinci Dün>a Savaşı'nı konu alan tarihsel
dramlar ile odaklarına kadınları koyduğu
modern öyküleri anlatan fılmleri birbiri-
nekoşutbirdengeıçindeyerleştirdi. Film-
lerı ile çağdaş yaşama ayna tuttu.
Isviçreli yönetmen Daniel Schmid de
odağına sanatı. sanatçıyı. mitolojiyi. bel-
leği yerleştirdiği a\angard ve büyüleyici
filmleriyle modern sınemanın sıradışı ya-
ratıcılanndan biri.
'Çok romantik bir dururrT
Üçüncü y önetmen Janos Szazs ıse genç
bir Macar sınemacı. Geçen yıllarda festi-
valde ızledığımiz •Höyzeck' adlı filmiy-
le tanıdığımız. bu yıl da son çalışması
'Wrtman Kardeşkr'i izleyeceğimiz Szazs,
karanlık \ e ürkütücü öyküleriy le msan de-
nen garip varlığın ıçindekı gizli kötülüğü
keşfetmeye çalışan farklı bir sinemacı.
Jüride aynca. Avnıpa'nın saygin film fes-
tivallerinden bın olan ve günümüzün pek
çok ünlü yönetmeninin keşfedilmesini
sağlayan Montpellier Film Festivali'nin
direktörü Pierre Pitiot ile Times dergisi-
' nin sanat eleştiımeni John Russell Taylor
da yer alıyor. Altın Lale Jürisi'nde ülke-
mizi temsil eden iki isım ise Zeynep A\-
cı \e Serap Aksoy.
'SanadarveSanatçdar'temasını işleyen
Casanova, îstanbul'da neler yaptı?
s
İSTAHBUL
FİLM FESTİVALİ
Sllt'ı
Ct'MHUR CANBAZOĞLU
On altı filmiyle 17. Uluslarara-
sı Istanbul Film Festıvairnın loko-
motifi olan 'Federico Fellini Ret-
rospektifi'nden iki ilginç örnek
gösterilecek bugün. Çekildiği dö-
nemde fazla önemsenmemesine
karşıngünümüzde 'küçükbirbaş-
>apıt" muamelesi gören Be\az
Şeyh'inkonusuylabaşlavalım: Ro-
ma'ya balayına gelmış taşralı genç
çiftten yeni gelin \\anda. hayalle-
rini süsleyen fotoroman kahrama-
nı Beyaz Şeyh'i canlandıran oyun-
cunun izmı sürmeye başlar. Ona bir
sürü mekrup yazmıştır. Kocası ken-
tin her yerinde \\'anda'yı ararken
o hayallerındeki adamı bulur \e
fotoroman dünyasının gerçekten ne
kadar farklı olduğunu anlar...
Fellini, yönetmenliği ilk kez tek
başına üstlendiği filmde kendı de-
ııe\iminden yola çıkarak taşralı
ınsanların yaşamını çizen. belirle-
>en •bü\ük hayalleri' sorgulu\or.
Kansının baskısı altında kalmış.
•ezik zampara' Alberto Sordi. ko-
nunun şekillenmesine yardımcı ol-
muş Michelangck) Antonioni fil-
mın dikkat çeken özellikleri...
Fellini'nın merakla beklenen
fılmlerinden Casano\a'nın da ni-
havet Bevoğlu'nda gösterim sıra-
sı geldi: Saşlanan \eçaptan düşen
Giacomo Casanova. \Valdenstein
Kontu'nun kütüphanesinde çalış-
maktadır. \r
enedik Karnavalı sıra-
sında kara büyü vaptığı gerekçe-
si> le tutuklanır. Hapishaneden ka-
çıp Paris'e gider ve kadınlarla >a-
kın mesaısine de\am eder...
Roma Cınecitta stüdyolannda
titız çalışmayla. neredeyse eksık-
siz. yaratılmış tarihsel ortamda V'e-
nedıklı Casamna'mn inişli çıkış-
lı yaşamını anlatıyor Fellini. Fıl-
min özgün başlığından anlaşıla-
cağı üzere tam bir Fellıni'nin Ca-
sano\ası bu.
Görsel ıhtışamı.erotızmveyal-
nızlık gıbı zor duygulann cesaret-
le aranması. Casanova'nın bebek-
le dans ettiği sahneler gibi özgün
Fellini'nin 'Casanova'sı.
karalenn bolluğuyla Fellini'nin en
iyi fıİTTılerinden biri ortaya çık-
mış. Ancak Fellini. kahramanını ne
kadar damızlık rolünden kurtanp
edebıyaı kuharına sokmak istese
de >ino Rota'nın müziğmden de
anlaşılicağı üzere >er >er cinsel-
liğe fazla mekanik yaklaşmaktan
kaçınamamış. Bu nedenle yıllar-
dır kıme sorsanız Amarcord için
INİ şey ler söyler. ama Casano\a'yı
seven: er kadar yerenler de boldur.
Fellini'nin, Casanova'yı günahı
kadar seMnediğini açıkladığını da
belirtelim.
Bu yıl Fellini'nin Casanova"sı
yeniden Italyanların gündemine
girdi. Nedeni de Fellini'nin Ar-
jantinli ressam Leonor Fini'yeyaz-
dığı mektuplann günışığına çıkma-
sı. Nisan 1977 tanhli bir mektup-
ta Fellini. Casanova filmiyle ılgi-
li ressam dostuna şu notları akta-
nvor: "Filmden iki sahneyi mon-
tajda kestik birincisi Casanova'nın
Attenburger kontesinin hizmetct-
siyle se\işme sahneleri, ikincisi de
Casamna'mn Istanbul serüvenle-
ri. İstanbul'da çok yakışıklı bir zen-
ci Casanova'ya âşık o)u\x>r \e bir
gece karanlıkta büyük bir ka> ıkta
ona sanlnor. öpüyor. Belki de sa-
hip oluyor" Bu mektuplann bası-
na yansımasından sonra Casano-
va'nın cinsel yaşamı üzerine gö-
rüşler ortaya ko>Tildu; cinsel gü-
cünden.. filmde sevişirken neden
donunu çıkarmadığına kadar bir-
çok konu tartışıldı. Sonuçta erkek-
liğin simgelerinden biri daha med-
yadan eşcinsel damgası yedi ve
konu şımdilik kapandı.
Metroland
Otuz yılda yedi film >apan Phi-
lip SavüVden zengin yaşamla ide-
allerarasmdakı zıtlığı veren belkı
de yüz bininci bir çalışma var bu-
günkü programda. Chris ve Tony
orta sınıfın değerlerine başkaldı-
rarak. Pariskulüplerindekicazor-
tamını düşleyerek büyüyor. An-
cak yıllaryollan ayınyor vebiri yer-
leşik düzeni seçerken diğeri yeni
doğan punk akımının ateşli bir ta-
raftan oluyor.
Julian Barnes'ın romanından
beyazperdeye aktanlan filmden
aklımızda Mark Knopfkr'ın mü-
ziği. EmiK VVatson'ın oyunu ve
yönetmenin abartısız dili kaldı...
'Kaybedenler kumsalı'
Baie des Angels ıslahev inden
kaçan Orso ile 15'lık lolita Ma-
rie'nin aşklanna şahit olan kum-
sal. Orso'nun günleri hırsızlıkla. üç-
kâğıtçılıkla geçiyor. Marie ise Ame-
rikan askerleriyİe ovnaşmakta. Ge-
leceği ve beklentileri olmayan bu
a^kı biçim açısından şık ve titiz
kadrajlamayla veren genç yönet-
men Vianuel Pradal'ın seçtiği di-
yaloglar ise kalbe fazla seslene-
miyor. Marie yani Yahina Bronc-
hain'ın oyunu etkileyici.
'l luslararası Yanşma
1
bölümünde buyıl.
'ÇılgınYabana'. Wilde'. 'ParasızlıkOy-
küsü". "Rüzgârın Dansf. "Sessizligin Öte-
sinde". 'Ruh Sızısı". 'Pazar'. 'Ayna'. 'L's-
ta Beni Öldürsene'. 'Domuzun Ku>oıya
Düştüğü Gün' ve 'İ stsüz KadmlarHayat-
lannı Anlatıyor' adlı filmler >anşacak.
Janos Szasz düzenlenen basın toplan-
tısında. Macaristan'daki sinemanın duru-
mu için. "çok romantik bir durum yaşı-
yoruz rıpkı Türkiye gibi" dedi. Yılda an-
cak 10-12 film yapılabildiğinı belirten
Szasz. Budapeşte için kesin olarak söyle-
yebileceği tek şeyin ısının 25 derece ol-
duğunu ifadeetti. Altın LaleJüri Başka-
nı Krzysztof Zanussi ise, Polonyalılann
Amerikan filmlerine gitmeyi tercih ettiği-
ni. pazann yüzde 80"inin Amerikan fılm-
leri tarafından işgal edildiğini. ama artık
bunun halkta bir doyum noktasına ulaştı-
ğının gözlemlendiğini vurguladı. "Halkı-
mız ya\-aşya>aş kendifilmleriyleUgüenme-
ye başladL Bir vapunın iki kavnağı >an dev-
let ve devlet televizyonu yardımı. Bu iki
faktörü bir ara>a getiremezsenizzaten hiç-
bir şey yapamıyorsunuz. Ortak yapımla-
ra. film yapmak için mecburuz."
•L'lusal Vânşma' da bu yıl, 'De-
nizBekliyordu'. 'Kuşatma Altın-
da Aşk'. "Kasaba". 'Masumiyet",
'Solgun Bir San Gül', "Yanlış
SaksınuıÇiçeği". Hamam'. 'Çö-
kertme" adlı filmler yanşacak.
Eczacıbaşı Vakfi tarafından veri-
lecek 'Ydın En İyi Türk Filmi' ve
'Yılın En İyi Türk Yönetmeni'
ödüllerinin sahiplerini. film ya-
pımcısı ve SE-SAM Yönetim ku-
rulu Başkanı Kadri Yurdatap'ın
başkanlığında. Şahika Tekand.
Kutiuğ Ataman. Duygu Asena ve
Türk sıneması uzmanı. ttalyan
sinemaeleştirmeni UmbertoRos-
si'den oluşan seçici kurul belirle-
yecek.
Kadri Yurdatap. Türk sinema-
sının'Istanbul Kanattannun Al-
nnda' ilebaşlayan 'Eşlaya' ve bu
yıl da 'Ağır Roman' ile de\am
eden büyük bir gelişme kaydet-
tiğini. bunun önümüzdeki yıl da
devam edeceğini ümit ettiğini be-
lirtti.
Umberto Rossi ise bir yaban-
cının ulusal yanşmada olması-
nın biraz garip olduğunu. fakat
nesnellik açısından bunun gerek-
li olduğunu vurguladı. Türk sine-
masının büyük birçıkış vaptığı-
nı özellikle 'Masumiyet' ve 'Ta-
butta Rövaşata'nın bütün dünya-
yı dolaşarak büyük bir başan kay-
dettiğini de sözlerine ekledi.
Kos ve Bodrum'da Türk-Yıman kadın diyaloğu
Kültür Servisi - Türkiye ve Yunanis-
tan'daki çeşitli kadın derneklerinin giri-
şimiyle her iki ülkeden otuz kadın. dost-
luk ve dayanışma ilişkilerini geliştirmek,
iki ülke arasındaki gerilimi azaltacak \e
her türlü şiddeti dışlayacak yollar bul-
mak. yan yana banş içinde yaşama kül-
rürünü geliştirmek için bir arava geliyor-
lar.
Yunanistan'ın en etkili kadın derneği
KEDE'nin başkanı Margarita Papand-
reu'nun. bir yıl önce Türk kadırTıarına
vaptığı bir çağnyla başlayan bu girışim.
Türkiye \e Yunanistan'dan çok say ıda ka-
dın derneğinin gösterdiği ilgi veaylar sü-
ren hazırlık çalışmalan sonucu 30 Ni-
san'da Kos'ta başlayacak olan toplancıy-
la sürekJi bir diyalog mekanızması oluş-
turma hedefi doğrultusunda ilk adırnını
atacak.
tki ülkekadınlan Kos-Bodrumtoplan-
tılannda eğitim, kültür ve kitle ıletişirr alan-
lannda. kendi mücadelelerinden damıttık-
lan "anlaşmazlıklanşiddetebaşMirmadan
çözümleme" deneyımlerini hayata geçir-
meninyollannıarayacaklar. Her iki ülke-
den de daha çok kadını harekete geçire-
cek projeler üzerinde çalışacaklar.
Bu projenin arkasında Türkiye'den şu
derneklerin desteği var: KA-DER. Ana-
Kültür, Cağdaş Yaşamı Destekleme Der-
neği. Ege Kadın Dayanışması. Istanbul Ba-
rosu Kadın Haklan Komisyonu, Türkiye
Kadınlar Birliği. Türkiye Üniversiteli Ka-
dınlar Birliği, Soroptomistler, UKE V Tür-
kiye Bahai Topluluğu. Türkiye Tüketici-
ler Derneği. Lions. Halkla Ilişkiler Der-
neği. Türkiye-Yunanistan Dostluk Der-
nekleri.
Aralannda dernek temsilcileri. akade-
misyenler, e\ kadınlan ve gazetecilerin bu-
lunduğu 15 kişilik Türk kadın grubu 30
Nisan sabahı saat 09.00'da Bodrum'dan
Kos'a hareket edecek.
30 Nisan ve 1 Mayıs günleri Yunanis-
tan "ın Kos Adası'nda yapılacak toplantı-
Iar, Türk ve Yunan kadınlannm 2 Mayıs
sabahı saat 08.15'te Bodrum'a gelmele-
riyle bu kez Bodrum'da devam edecek ve
3 Mayıs'ta sona erecek.
Toplantılann sonunda, 3 Mayıs Pazar
günü saat 13. 00"te her iki grubun katılı-
mıyla Bodrum Kültür Meydanf nda (Be-
lediye Meydanı) bir basın toplantısı dü-
zenlenecek.
DEFNE GOLGESİ
TURGAY FİŞEKÇİ
'Sol'suz Çağdaş Bir
Toplum Olur mu?
Çağdaş demokrasiler iki toplum kesiminin, ça-
lışanlaria sermaye sahiplerinin karşılıklı mücade-
le ve uzlaşmalarının güç dengeleri üzerine kurul-
muştur.
İki gün sonra 1 Mayıs. Bütün dünyada işçi ve
emekçi bayramı olarak kutlanan bu gün, günümü-
zün en sorunsuz gibi görünen toplumlarından
ABD'de, işçilerin sekiz saatlik işgünü mücadele-
sinin kana bulanması sonucu doğdu.
Bugün sahip olduğumuz bütün yurttaşlık hak-
ları ve özgürlükler de uzun ve çetin mücadelele-
rin sonunda kazanıldı.
Bizim toplumumuz bir yandan çağdaşlaşmaya,
uygartoplumlann düzeyine erişmeye çalışırken, öte
yandan ilerlemenin itici gücü olan sol düşünce ve
akımlara sırtını döndü, daha da ötesi birazcık filiz-
lendiğinde bile yaşama hakkı tanımadı.
Bugün solu olmayan bir toplum olduk. Sol ta-
banı oluşturması gereken emekçi kitlelerörgütsüz,
kendi hayatlarının derdine düşmüşler, emekçile-
rin meslek örgütleri sendikalar işlevsiz kalmış, sol
kanatta görünen siyasal partilerin yönetim kadro-
larının çoğunluğunu müteahhitlerin oluşturduğu-
nu da gazetelerden okuduk.
Sol düşünce özünde son derece yalın istekleri
savunur... Nedironlar? Herkesin insan onurunaya-
kışan bir yaşam sürebilmesi için gerekli koşulların
yaratılması.
Nasıl gerçekleşir bunlar? Her insana, insanca ba-
nnabileceği konut, eğitim, sağlık ve iş olanakları-
nın yaratılmasıyla.
Batı'da çalışanlar II. Dünya Savaşı'ndan sonra
"sosyal devlet" ilkesinin benimsenmesiyle bu hak-
lara büyük oranda kavuştu. Bunun için sendika-
larıyla, sol siyasal partileriyle mücadele etti ve ka-
zandı. Çünkü sol düşünce ve eylem toplum yaşa-
mına ağırlığını koymuştu.
Bizde sola kapalı demokrasi anlayışı, toplumun
gelişmesi önünde set oluşturdu. Geniş yoksul ve
emekçi kitleler gerçek çıkarlarının nerede olduğu-
nu kavrayamadılar, çoğun sağ ya da gerici parti-
lerin oyuncağı oldular. Aydınlık bir bilince ulaşama-
dılar.
• • •
Bütün bunları bana bu yıl Istanbul Uluslararası
Film Festivali'nde gördüğüm Marius ve Jeannet
adlı Fransız filmi düşündürttü. Marsilya'nın kenar
mahallelerinden birinde yaşayan sıradan yoksul in-
sanlann hayatlarını anlatıyordu film. Süpermarket-
te kasiyerlik yapan bir kadınla, fabrika bekçisinin
aşkı, komşular ve çocuklar... Ancak bu insanlann
ortak özellikleri sınıf bilincine sahip oluşlarıydı. Bu
bilinç; onları, çocuklarını yetiştirmekten saıtıoş ol-
maya, aşklarından yemeklerine günlük hayatla-
nnda farklı insanlar yapıyordu
Filmin ayrıntılarına bu topluluğun özellikleri öy-
lesine sinmişti ki, filmi güzelleştiren asıl unsurlar
bunlardı bence. Sözgelimi bir kadının "L'Humanit-
e" (Fransız Komünist Partisi yayın organı günlük
gazete) üzerinde bakla ayıkladığı sahne bana çok
şiirsel göründü.
Ne var bunda demeyin. Çağdaş düşünce ve ey-
lemlerin uzağında kalan toplumumuz, yalnızca kı-
sa yoldan köşe dönüp zengin olmakla başan ve
mutluluğun yakalanabileceği gibi anlamsız birsev-
danın peşine düştü.
Toplumsal yapımız öylesine sakatlandı ki, bun-
ca büyük servetler ve büyük yoksullukların yan
yana oluşu kimseyi rahatsız etmiyor. Bunca yok-
sulluğa karşı işsizlik sigortası için bile mücadele
eden yok. Neden?
Sol düşüncenin olmadığı toplum ne yapacağı-
nı bilemiyor.
liyatro lestivalinde atölye
çalışmalan
• Kültür Senisi - Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı
tarafından 19 Mayıs 4 Haziran tarihleri arasında
düzenlenecek olan 10. Uluslararası Istanbul Tiyatro
Festivali'nde iki atölye çalışması yer alacak. Birinci
atölye çalışması. Yunanlı yönetmen Theodoros
Terzupoulos taraftndan yönetilecek. 31 Mayıs-1
Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek olan 'Antik
Tiyatroda Beden Kullanımı" konulu atölye çalışması
üçer saatlik iki bölümden oluşuyor.tkinci atölye
çalışması ise Suzuki Metodu. Suzuki Metodu. Japon
yönetmen Tadashi Suzuki tarafından son 25 yıl içinde
geliştirilen bir teknik. Çalışmanın özü. oyuncunun
bedenıne yüklediği enerjiyi hareket halindeyken \e
özellikle durgun anlarda kontrol edebilme yetisini
geliştirmeye yönelik. Geleneksel Japon savaş teknikleri
ve No Tiyatrosu ile Antik Yunan ögretilerini temel alan
Suzuki Metodu'nda oyuncu kendi bedenine
yoğunlaşarak içinde keşfettiği gücü ortaya çıkanyor.
Çalışma 31 Mayıs- 2 Haziran tarihleri arasında
Dionisos isımli yapımıyla festivale katılan Suzuki
Company of Toga ekibiyle gerçekleştirilecek. Tiyatro
profesyonelleri ve öğrencilerine açık olan atölye
çalışmalarında katılımcı sayısı 30 kişi ile sınırlı.
Çalışmalara katılmak isteyenlerin I Mayıs'tan itibaren
festival ofisine başvurmalan gerekiyor.
R Ü L T Ü R İ Ç İ Z t K
K Â M İ L M A S A R A C I