Katalog

2 2 NİSAN 1998 ÇARŞAMBA HABERLER Adaletsiz gelir dağılımı ve insan haklan ihlalleri göçleri arttırdı CUMHURİYET SAYFA PROF. DR. NESET CAGATAY Göç sorıınu çözümsüz tstanbul Haber Servisi Göçlerin ulusal ve uluslararası düzeyde istikrarsızlık tehdidi oluşturduğu belirtildi. Özellikle uluslararası göçlerde hedef ülke konumundaki ülkelerin göçmen akınından giderek daha fazla endişe duyduğu vurgulandı. Türkiye Genç lşadamlan Derneği (TÜGİAD) tarafından "2000'li Yıllara Doğnı Türkiye'nin Önde Gelen Sorunlanna Yaklaşımlar" dizisi çerçevesinde hazırlanan " G ö ç " raporunda Türkiye için göç olgusunun Cumhuriyet'in ilk yıllanndan beri sürekli gündemde olduğu ve önemini koruduğu belirtildi. Türkiye'deki göç sorununun gelişmekte olan birçok ülkeyle benzerlik gösterdiği vurgulandı ve göçlerin ekonomik, teknolojik. siyasal ve psiko sosyolojik nedenlerden kaynaklandığı, göç hareketlerinde sanayileşme ve kentleşmenin de etkili olduğu kaydedildi. Türkiye'de göçün ana nedenlerinden birinin hızlı nüfus artışı olduğu, kentlerdeki nüfiısun göç ve nüfus artışıyla paralellik taşıması yüzünden pek çok sorunun birbiri ardına geldiği saptandı. 19231975 bölgelerinin göç alan, orta, kuzey ve doğu bölgelerinin ise dışa göç veren bölgeler olduğu belirtilen raporda 198090 yılları arasında Marmara ve Ege bölgelerindeki illerin en yoğun göç alan iller olduğu vurgulandı. Raporda çıkış ve gerekse vanş noktalan açısından Türkiye ekonomisine olan etldleri gelecekte giderilmesi güç zararlara yol açacaktır. Çarpık kentleşmenin ortaya çıkardığı planlamadan ve verimlilikten uzak altyapı yatırımlan kaynak HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Üç İsim, Üç Resîm... Gençliği yaş ile ölçenler yanıhrlar. Çünkü yaş, gençliğin ölçütü değil, genellikle "nedeni"d\r. Ama yaşı bir sınırın altında olanlar da her zaman genç değildir. Gençlik bir "durum "dur, birdavranış biçimidir. Idealizm.. lyimserliğin karamsarlığa ağır basması.. Haksızlığadirenme.. Düşgücü.. Çalışma ve üretme gücü.. Değişime, yeniliklere açık olma.. Kendi esenliğini toplumunun esenliğinde arama.. Gençliği tanımlayan yaş değil, işte bu niteliklerdir! Hiç yirmi yaşındaki yaşlılara rastlamadınız mı? Atatürk öldüğünde bile genç değil miydi? ••• Bugün listemde üç genç var. Çeşitli yaşlardan üç genç.. Gençliğin tanımına uygun. llki Prof. Emre Kongar Yaşamı sürekli izlemek, düşünmek, yorumlamak ve üretmek olarak algılamış bir genç. Çizgisinden sapmayan. Önyargılardan uzak. Ufku geniş. 700 sayfayı aşkın yeni yapıtı duruyor önümde: "21. Yüzyılda Türkiye". Çıkalı daha birinci ayını tamamlamadan, Aydın Doğan'ın ödülünü Prof. Doğan Kuban ile paylaşmış. Türkiye'nin dününe, bugününe ve yarınına ışık tutuyor. O'na göre, Türkiye'nin geleceğini büyük ölçüde üç temel süreç belirleyecek: Küreselleşme, kentleşme ve demokratikleşme. Bu temel çerçevede Türkiye üzerinde birinci derecede etkili olacak da üç güç söz konusu: ABD, büyük sermaye ve ordu. Kongar'ın aklının ve birikiminin ulaştığı nokta bu. Siyasal Islamdan Güneydoğu sorununa kadar.. Türkiye'nin bugününü anlamak ve yannını tartışmak isteyen her aydın bu birikimden yararlanmah! ••• Abdullah Kehale bir kimya mühendisi.. Işadamı. Atatürk'ün bir ulus yaratmak için bir araya getirdiği, yirmi bilmem kaç etnik kökenin birisinden.. Yaşamımdatanıdığım en bilinçli Kemalistlerden... Ufuktaki kara bulutları ilk görenlerden. Işini, geçim kaynağını ikinci sıraya itmiş. Neredeyse tüm zamanını ve enerjisini, Kemalizm üzerindeki birikimini arttırmaya ve de Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği safında savaşmaya adamış. Bir yandan Devrim Tarihi üzerinde uzmanlaşmış.. Öte yandan, dar gelirli aile çocuklarını dinci dernek ve vakıfların tuzağından kurtarmaya çalışıyor.. Neredeyse birer birer.. Iğneyle kuyu kazarcasına. Ve önümde, bütün Devrim Tarihi derslerinde okutulması gereken bir yapıt duruyor: "Milli Mücadelede İç Isyanlar ve Cemil Cahit'/n (Toydemirj Anıları". ÇYDD'nin yay.ım!a^Jığı kitap^isminin çağrıştırdığından çok daha onemli. Kurtuluş Savaşı'nın hangi koşullarda başladığı ve yürütüldüğü çok iyi çizilmiş. Dinci çevrelerin Vahdettin ve Mustafa Kemal'le ilgili savları çok net yanıtlanmış. Ve çok az sayfada, çok çarpıcı, akıldan çıkması çok zor bir tablo çıkmış ortaya.. Bitirmeden elinizden bırakamıyacağınız bir roman akıcılığıyla.. Dinsel neden olmadan çıkan dinsel ayaklanmalar. Bu amaçlayabancıların akıttığı paralar, satın aldığı insanlar.. Somut belgeler. Zaman zaman bugünün Türkiyesi'ndeki bazı olaylangörürgibioluyorsunuz..Dehşetedüşüyorsunuz.. Çalışma IÜ Devrim Tarihi Enstitüsü'nde bir tez olarak yapılmış. Danışmanlığını da Prof. Toktamış Ateş yürütmüş. ••• Üçüncü genç, Mahmut Makal "Bizim Köy"\e ünü yurtdışına taşmış. Kemalist ülküyü yüreğinde, kafasında ve kaleminde hep taşımış.. Kendini toplumundan hep sorumlu saymış..KöyEnstitülerinintoplumumuzakazandırdığı bir güzel genç. Yazarlık yaşamının yarım yüzyılını tamamlamış olan bir genç! Kemalizmi "resmi ideolojı" diye nitelendirip, bugünkü tüm bozuklukların sorumlusu olarak gösterenlerin utanması gereken bir örnek. Makal'ın yaşamı, devletten gelen haksız ve insafsız baskılarla.. sağcı iktidarlann eziyetleriyle dolu.. Köy Enstitüleri olayını aydınlatanlar da dahil, tam on beş güzel yapıtı var Sayın Makal'ın.. Hangi birine değineceksiniz! 17 Nisan'ın yıldönümünde Tansu Bele, Sayın Makal'a soruyor: Türkiye'de 1923yılında Cumhuriyetyönetiminin kunıluşuyla başlayan demokratik, eşitlikçi, özgüriükçü dönemin, Atatürk'ün "imtiyazsız sınıfsız bir kitle" olarak tanımladığı Türk toplumunda "efendimiz" dediği köylüye ulaşamamasını hangi nedenlere bağlamaktasınız? Yanıt bir yanm yüzyılı özetliyor: Köy Enstitüleri kapatıldı. Atatürk'ün yolundan dönüldü. Atatürk'ün kaybından sonra birkaç yıl duraklama dönemi yaşadık. Sonra gerileme dönemine girildi.. ••• Köprülerin altından çok sular aktı.. Koşullar değişti.. Cumhuriyet'in çocuklârı.. Makal'lar, Kehale'ler, Kongar'lar hâlâ genç. Ve sokaklarda.. Ozal'ın "rahlei tedrisi"nden geçmiş, 2030 yaşlarındaki yaşlılar dolaşıyor. Kimisi "köşedönme" peşinde. Kimisi kurtuluşu geçmişin karanlıklarında arıyor.. Bilinçsiz. Ama biz biliyoruz ki, toplumların geleceğini kuracak olanlar gençlerdir. Yaşları ne olursa olsun! • TÜGİAD'ın hazırladığı göç araştırmasına göre, Türkiye'de de sırasıyla Istanbul, Kocaeli ve Antaiya en hızlı göç alan iller olurken Kars, Tunceli ve Siirt en hızlı göç veren kentler olarak dikkat çekiyor. Göç sorununun ekonomi üzerinde gittikçe ağırlaşan bir yük oluşturduğu kaydedilen raporda "Çarpık kentleşmenin ortaya çıkardığı planlamadan ve verimlilikten uzak altyapı yatınmlan kaynak israfına yol açmakta ve büyük kentleri içinden çıkılması zor bir karmaşaya itmektedir" deniliyor. yıllan arasında 1.1 milyon kişinin Türkiye'ye göç ettiği. bunda da en önemli etkenin Yunanistan'la yapılan mübadeleler olduğu kaydedildi. Türkiye'de kırdan kente göçün sürekli ve hızlı şekilde arttığı, 198590 döneminde bu göçün 195055 döneminin yaklaşık 3 katı olduğu ifade edildi. Batı ve güney şöyle denildi: "Türkiye'de yaşanan iç ve dış göçler, çarpık kentleşme, sosyal huzursuzluk. işsizlik ve bölgeler arası gelişmişlik farkı uçurumunun derinleşmesi gibi sonuçlanyla ekonomi üzerinde gittikçe ağırlaşan bir yük oluşrurmaktadır. Ekonomik ve siyasi nedenlerden kaynaklanan göçlerin, gerek israfina yol açmakta ve büyük kentleri içinden çıkılması zor bir karmaşaya itmektedir." 196570 döneminde 3.2,198085 döneminde 2.8, 198590 arasında ise 4.1 milyon kişinin bir ilden başka bir ile göç ettiği, 1970 yılında her 100 kişiden ll'inin, 1990 yılında ise her 100 kişiden 8'inin yer değiş 'Tarikatlann onune HAZALATEŞÇAK1R Afatürk dönemini yaşamış 58 yıllık tanhçi Prof. Dr. INeşet Çağatay, Islam tarihi içinde tarikatlann doğuşu, dinin politika aracı olarak istismar edilmesi, şeriat isteyen çevrelerin çalışmalan. sayılan 80 bini bulan Kuran kurslan, türban tarlışmalanna ilişkin görüşlerini anlattı. Atatiirk'ü yakından tanıyan Çağatay. evinin her köşesine astığı MustafaKemalposterleriyle sevgisini somutluyor. Anadolu halkının Atatürk devrimlerine sahip çıktığı günleri anlatırken, arada sırada dalan Çağatay'ın gözlerinden geçmişe dair özlemler okunuyor. trtica tartışmalannın sürdüğu şu günlerde Atatürk'ün öneminin bir daha ortaya çıktığını vurgulayan Çağatay, Ata'yı dinsizlikle suçlayanlan sert bir dille şöyle eleştiriyor: "Ben Atatürk Türkiyesi'nin kuruluş vülannı vaşadım. Mustafa Kemal'e dinsiz diyenler, ahlaksızca, namussuzca saldıranlar bunu nasıl söyleyebiliyor?" Kemalist Clkü dergisinin yazıişleri müdürlüğünü kesintisiz 30 yıldır yapan Çağatay. "Atatürk'e karşı çıkılır mı ya? Bizler için hayatını ortaya koydu, ömrünü bu memlekete verdi. Üçbeş dürzü çıkıp sevmiyorum diyor" sçelerjy^Çumhuriyet düşmanlanna sert çıkıyor. Hafız olan babasının isteği üzerine Kuran kursuna giden Çağatay, hocasına surelenn anlamını sorar. Hocanm "Bilmiyorum" yanıtı üzerine kursu bırakıp okula gider. İngilizce, Fransızca, Farsça ve Arapça büen Çağatay, 12 bin kitabını da Anadolu Üniversitesi 'ne bağışlamış. "İslam MületJeri ve Devletkri Islamdan Once Arap Tarihi ve Cahiliye Dönemi, rof. Dr. Türkiye'de Gerici Eykmler, Çağatay, 100 Soruda İslam Tarihr kıtaplarının yazarı Prof. Dr. 'Tarikatlan Çağatay, Türkiye'de Islamın serbest bırakırsan politikacılartarafmdan istisülke karmakanşık mar edilmesinden üzüntü olur. Bugün önune duyduğunu dile getiriyor. Sagelen her soytan yısı 80 bine ulaşan Kuran kurslannın gereksiz olduğutarikat kuruyor' nu belirten Çağatay, "imam diyor. Tarikat okullannın" lise bölümleriliderlerinin tslam nin de kapatılmasını öneritarihini yor. "Biz imam okullanyla Müslüman olmadık" diyen bilmediklerini, Çağatay, sözlerinı şöyle süroysa mezheplerin dürüyor: tirdiği saptandı. Göç edenlerin yüzde 11.8'inin okuma yazma bilmediği, yüzde 42.4'ünün ilkokul düzeyinde eğitime sahip olduğu, tarım dışı üretim ve ulaştırma makıneleri kullananlann göç edenler içinde yüzde 36.5'lik bir oranla başta gelmesine karşın, en az göç edenlerin yüzde 1.7 ile girişimciler, direktörler ve üst kademe yöneticiler olduğu görüldü. Dogu ve Güneydoğu kökenlilerin yüzde 25'i göç nedeni olarak bölgedeki terörü gösterirken, dışandan Türkiye'ye olan göçlerin başlıca nedenleri arasında Iran'daki şeriat rejimi, Iranlrak savaşı, Bulgaristan'daki eski rejim, Körfez Savaşı, Kafkaslar'daki çatışmalar başta geldiler. Bu göçlerin Türkiye'ye yönelmesinin en önemli nedeni, Türkiye'nin çevre ülkelere oranla daha fazla siyasi ve ekonomik istikrara sahip olması olarak gösterilirken raporun iç göçlerle ilgili çözüm bölümünde şu önerilereyerverildi: **Bölgelerarası gelişmişlik farkının giderilmesi. gelir dağılımındaki adaletsizliğin önlenmesi. nüfus artış htnnın düşürülmesi. tanm kesiminin verim ve gelirinin arttırılmaya çalışılması, enflasyonun düşürülmesi, sosyal güvenük hizmetlerinin özellikle geri kalmış bölgelerde geliştirilmesi ve demokratikleşme sürecinin hızlandırılması göçe karşı alınacak önlemlerin başında gelmektedirier." Raporun dünyada göç ile ilgili bölümünde de kıtalararası ve denizaşın göçler sayesinde önemli bir insan kitlesinin yer değiştirdiği belirtilerek "tş gücü ihtiyacı sonucu Avrupa'dan Amerika'ya 17. yüzyılda 250 bin, 18. yüzyılda 1 3 milyon Avrupalı göç ederken, aynı dönemde 10 mihon Afrikalı köle zorlama göçün en büyük örneği olarak .\merika'ya getirilmiştir. 19. yüzyıl ortalanndan 20. yüzyılın ilk yansına kadar 52 milyon Avrupalı başka kıtalara göç etmiştir" denildi. Raporda göçlerin toplumsal düzen içinde ekonomik, etnik, kültürel ve dinsel dengelere az ya da çok ama mutlaka etki ettikleri anımsatılarak, yasa dışı göçlerin ve bu bağlamda organize suç örgütlerinin de yoğunlaştığına dikkat çekildi. Haliç çamuru çevreyi tehdit ediyor Haliç'i temizleme çalışmalan sürdürülürken. çamurun pompalandığı Alibeykö\'deki taşocaklannda oluşan pis kokulu bataklık çevreyi tehdit ediyor. Taşocaklan çevresindcki bölge halkı, çamuria dolan taşocaklannın bir an önce kapatılmasını ve yeşillendirme çalışmalartnın başlatılmasını istiyor. Binevler. Veşilpınar ve Karadolap mahalle sakinleri sıcaklann başlamasıyla birlikte shrisineklerin salgın hastabğa neden olacağma dikkat çekerek ilgilileri bölgede inceleme yapmaya çağırdı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın Haliç "i temizleme projesi çalışmalan çevreyi tehdit ediyor. Haliç 'ten borularla Alibevköy'deki eski taşocaklanna pompalanan pis çamuriu sulann oluşturduğu göletter tehlike saçıyor. Haliç'ten borularla pompalanan çamuriu su. taşocaklannda birikivor. Çamur göletlerde turulurken, pis sular antılarak Haliç'e bırakılıyor. Alibeyköy, Küçükköv, Yeşilpınar Mahallesi. Binevler Sitesi, Karadolap Mahallesi gibi yerieşim alanlannın ortasındaki taşocaklannda oluşan bataklık vaydığı pis kokuyla çevTede büyük rahatsızlık yararivor. Eyüp Beledive Başkan Yardımctlaruıdan Kadir İbiş, bÖige halkıyla sürekli ilişki içinde olduğunu belirterek bataklık konusunda kendilerine hiçbir şikâyetin gelmediğini önesürdü.(Fotograf: HATİCE TUNİTER) P "İmam okulları dün kuruldu. Bundan mezun oJanlan birçok yere yerleştiriyorlar. Biz imamhatip okullanyla Müslüman olmadık. Ondan önce Selçuklular. Osmanlılar Müslüman degil miydi? Kuran kurslan da kepazelik dolu. 615 sayfalık Kuran'i ezberleyip tek kelimesini bilmiyorlar" Çağatay, tarikatların, Kuran'ın yanlış yorumlanması sonucunda ortaya çıktığını savunuyor. lrticai faaliyetlerin sürdüğü şu günlerde tarikatlann "başıboş" bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Çağatay'a göre, "Dini başıboş bırakırsan PKK gibi dini terör örgütleri de artar. Siyasiler kafasına göre tarikat kurdurur". Prof. Dr. Neşet Çağatay tarikatlara ilişkin görüşlerini özetle şöyle dile getiriyor: "Hz. Muhammed döneminde tarikatlara ilişkin bir sıkıntı yoktu. Çünkü insanlar dini bilgileri kaynağından öğreniyorlardı. Peygamberin ölümünden sonra İslam hukuku ve mezheplcrini bilmeyenler kafalanna göre tarikatlar kurdular. Bu nedenle hatalar yapdıyor. Alevi, Sünni ve Harici tarikat olarak doğuyor sonradan mezhep haline geliyörlar. Tarikadar kurulur. ancak mezhepler kurulmaz. M«zhepte tıkıh. hukuk sistemi vardır. Bugün 8 mezhep oimasına karşın yüzlerce tarikat var." ciltler dolusu fıkıh kitaplanyla anlatıldığını kaydediyor. Çağatay, Diyanet Işleri Başkanlığı'nada önemli işler düştüğünü sözlerine ekliyor. CHP GENEL BAŞKANLICINDAN KURÜLTAY DUYURUSU CHP'nin 28. Olağan Kurultayı, 2324 Mayıs 1998 günleri, saat 10.00'da Atatürk Spor Salonu'nda toplanacak ve aşağıda yazılı gündemi görüşecektir. CHP Tüzüğü'nün 54. maddesi uyarınca duyurulur. Deniz BAYKAL CHP Genel Başkanı Gündem: 1. Açılış, • •'• . Operasyonlar Çatışmalarda 90 PKK'li öldürüldü Yurt Haberleri Servisi ŞırnakSiirtBitlis üçgeninde bir haftadır sürdürülen operasyonlarda 90 PKK'li öldürüldü. Antalya'nın Düzlerçamı mevkiindeki bir alabalık restoranı, teröristler tarafından ateşe verildi. Antaiya ve Nusaybin'de örgütle bağlantılan olduğu bildirilen 8 kişi yakalandı. Güneydoğu'da sürdürülen Şehit Üsteğmen Mehmet Işıkkal operasyonu süresince, Şırnak'ın Kuzey Irak sınır bölgesindeki Besta. Dereler. Ortabağ ve Cudi bölgelerindeki teröristlerin bahar ayları eylemleri için yuvalandığı sığmak ve mağaralar savaş uçaklan tarafından yerle bir edildi. Hava operasyonundan sonra sağlanan sıcak temaslar sonucunda, örgütün sözde bölge komutanı Murat Karayılan ın başını çektiği 100İ10 kişilik terörist gruptan 9O'ı etkisiz hale getirildi. Operasyonun büyük bir bölümünün tamamlandığı ve kaçan teröristlerin ise Siirt, Şırnak ve Bitlis üçgenindeki Herekol Dağı'nda yakalanmasına çalışıldığı bildirildı. Antaiya Düzlerçamı mevkiinde, Arif Kaya'ya ait alabalık tesisi de önceki gece bir grup terörist tarafından basıldı. Tesisi ateşe veren teröristler daha sonra, tesis sahibi ve müşterilere ait 3 cep telefonu , bir ruhsatlı tabanca ve 220 milyon lira, 300 dolar ve 500 markı da gasp ettiler. Sovtanlar tarikatçı Tarikatlann bilimin önündeki en önemli engel olduğuna işaret eden Prof. Dr. Çağatay. "Tarikatlan serbest bırakırsan ülke karmakanşık olur. Bugün önüne gelen her soytan tarikat kunıyor" diyor. Tarikat liderlerinin İslam tarihini bilmediklerini, oysa mezheplerin ciltler dolusu fıkıh kitaplanyla anlatıldığını kaydediyor. Çağatay, Diyanet Işlen Başkanlığf na da önemli işler düştüğünü sözlerine ekliyor. Kapatılan RP'nin tslamı sömürdüğünü anlalan Çağatay, parti Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ı da eleştirmeden edemiyor. Çağatay. Erbakan'ın malvarhğının kaynağını merak ettiğini ifade ederken. "Erbakan. 154 kilo alünı, Mercedesleri nereden aldı. Ben 58 yıllık öğretmenim, benim bir arabam bile yok. Aluı teriyle kazansınlar, olmasın demiyorunT diye sürdürüyor konuşmasım. RP yandaşlannın bilime karşı oljuklannı söyleyen Çağatay, "Kuran'ın ilk emri oku. İmam okuüannın lise bölünüeri de bana kalsa kapanlmalı. Islamı politika uğruna kullanıyorlar şeklinde konuşuyor. Hemşerisi olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i de eleştirmeden edemiyor Çağatay. Bu memleketteki birçok olayn sorumlusunun Demirel olduğunu savlayan Çağatay. buu nu Bugün sıkınülann birçogu hemşerimin eseri. Birçok yere ismini vermeye de hakkı yok" şeklinde dile getiriyor. 2. Başkanlık Kurulu'nun Seçimi, ." \ 1 Başkan, 2 Başkan V, 8 Yazman ' '/'"' 3. istiklal Marşı, Saygı Duruşu, • .';'•.. 4. Genel Başkan'ın Açış Konuşması, . . v,. 5. Komisyonların Oluşumu, ' ;. /: . Program ve Temel İlkeler Komisyonu, • ' | Kurultay Bildirisi Komisyonu, ; \ . Hukuk Komisyonu, ' . 'i " ' 6. Çalışma ve Hesap Raporlarının Okunması, Görüşülmesi, Aklanması, 7. Komisyon Raporlarının Okunması ve Görüşülmesi, i •^t" 8. Dilekler ve Öneriler, ' . /.: . , 9. Seçimler, • • " I /f : Genel B a ş k a n , • ' •' . Parti Meclisi, •"••. r •' "Yeni Bir Hizmet" Sağlık ekibimiz, evinize, işyerinize geliyor. Bir telefon kâfidir. Yüksek Disiplin Kurulu 10. Kapanış. . r " . . . .. . : , . 3; TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat Faks:(0 212)212 68 35