Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA OLAYLAR VE GÖRÜŞLER M: CUMHURİYET 22 NİSAN 1998 ÇARŞAMBA Türkiye Nereye? PROF. DR. AHMET SALTIK Atatürkçü Düşünce Derneği Onur Kurulu Üyesi 0. yy'ın evrensel düzeyde şürüldüğü darboğazı aşacak gizil güdeha kabul ettiği Mustafa ce. kaynaklara, donanıma ve en önemKemal Atatürk'ün inanıl lisi tarihsel, ulusal istence de sahip. maz görkemdeki yapıtı Aslında başansız olan Kemalist devTürkiye Cumhuriyeti' nın rimler değil eskiyen ve modası geçe75. yılında 21. yy"a doğrek çağımız insanının gereksinimlerine yanıt vermeyenler de onlar değıl. ru neler oluyor? Yaşanan yapay tıkanıklığın nedeni. tam Mazlum uluslann özgürlük kavgalannın idol"ü, emperyalist Batı ittifa tersine, Mustafa KemaTin ölümünden sonra. yanm y\ 'dır süren aydınlanma kının korkulu diişü Mustafa Kemal, devriminin geriye döndürülmesi girisonsuza dek yaşatılması için Türk şimleridir. Yani tek sözcükle ihanet'tir. gençliğine emanet ettiği kutsal kalıtı Ne denli ilginçtirki. 15yıllıkcumhurTürkiye Cumhuriyeti'ni sağlam tebaşkanlığı döneminde olağanüstü gemellere dayandırmadı mı yoksa? ri bıraktırılmış bir ümmet topluluğunYoksa öngörüleri boşa çıktı ve düdan çağdaş bir ulus yaratmaya dönük şünce sistemi kısa sürede, acımasız çabaları. açıkça öylesine kökleşmiştır tarihsel süreçler karşısında demode ki; neredeyse 50 yıldır, tüm çabalara olup gitti mi? Karşıtlannın savladığı karşın yıkılamamakta. zorlansa da gibi Atatürkçü Düşünce Sistemi. bir dimdik ayakta durmaya devam etmekideoloji kapsam ve niteliğine erişetedir. mediği için (?!). Türkdevnmi ve Anadolu insanının aydınlanma başkaldıBu olgu hiç tartışmasız Anadolu rısı da yanm mı kalacak? aydınlanma devriminin tutarlılığınm ve Bir başka anlatımla numaracı cumAnadolu insanının gereksinimlerine huriyetçi'ler. kinıı keskin solculanmız. yanıt verebılırliğinin 75 yıllık tarihsel hemen tüm dinciler ve şeriat özlemcipratik içinden süzülen belirgin bir kaleri ile bir kısım Batılı dostlarjmızın nıtıdır. ortak korosunun seslendirdiği biçimYapılacak şey aslında yalındır: Onun de Kemalizm. her ne denli ideoloji deilke ve devrimlerini ödünsüz uygula recesine ulaşmış da olsa ömrünü dolmak! Halk yığınlarına nesnellikle ve durdu ve tarihin çöplüğüne atılmak sadakatle bu felsefeyi anlatmak... Hem üzere mi? süreklidevrimolgusunubıraktıklan için güvence kılan Atatürk'ün hangi ilkeBu yüzden mi Kemalistlerin (=Atasi ve devrimi eskimiştir ki, eskiyebitürk dostian'nın) çırpınışı? lirmiki? Hayır. hayır. hayır!.. Gerçekler bunlann tam tersi... Tür• Tam bağımsızlık mı demode oldu? kiye'nin bugünkü darboğaza taşınışı• Ayncalıksızsınıfsız kaynaşmış bir nın nedenleri aslında çok karmaşık kitle olma özlemi mi eskidi? değil... Dolayısıylabunedenlerin sağ• Yurtta banş, dünyada banş ilkelıklı biçimde ortaya konması ve gidesi mi geçersizleşti? rilmesiyle Anadolu halkının özgür• Ne mutlu Türküm diyene sözünlük. eşitlik. aydınlanma, demokrasi... deki olağanüstü espri mi yanlıştı? tek sözcükle insan olmakavgasını ba• Egemenüğin bağsız, koşulsuz uluşanya ulaştırmak olanaklı. sa verilmesi mi yanlıştı? • Laikdemokratikdevrim yolunda Türkiye insanı bunu başarmak zoatılan dev adımlar mı yanlıştı? runda. Başka seçeneği yok çünkü. Kimsenin kuskusu olmasın ki. içine dü• Yaşamda en gerçek yol göstericinin us ve bilim olarak gösterilmesi mi yanlıştı? Hangisi. hangisi?? Yoksa tam tersine, günümüzde bunlara olan gereksinimimiz dün olduğundan daha yoğun değil mi? Bu ilkelerın dışlanmasından değil mi ülkenin bunalımı? Şurası açık ki. kimse Kemalist olmak zorunda değildir. Ancak bu ideolojinin karşısında yer almak için. onu iyi anlamak bir namus borcudur. Günümüz akılcı insanının. dünya görüşünü oluşturma sürecınde. siyasal yönelimini belirleme etkinliğinde kabul ve retlerini köklü incelemelere dayandırması sorumluluğundan daha doğal ne olabilir? Bu yükümlülük giderek özgür insan olmanın temel etik ve moral '*olmazsaolınaz''lanndan değil mi? Ata'nın düşünsel dizgesini (sistematiğini)derinlemesinekavramadan öylesine yüzeysel kabul ya da ret ne anlam taşıyabilir ki? Mustafa Kemal karşıtlanmn, özellikle kimi sol çevrelerin. kendilerini Mustafa Kemal kompleksi yada sendromundan antmaları. insan aklının koşullandırmalardan sıyrılması zorunluluğuna duyulması gereken saygının asgari bir gereğidir. Geçen zaman: bırakınız demode olmasını tarih, siyaset ve sosyoloji laboratuvarlannda her geçen gün onu daha da haklı kılmaktadır. 7080 yıl öncesinin referanslanyla hareket etmek istemeyen (?!) başlıca 3 çevrenin referanslannın tarihine bakalım: •Islamı siyasete alet eden din esnafının referansı 1400 yıl geriye gidiyor (1). • Marksistlerin referansı 150 yıllık (2). • Sözde yeni dünya diizeni yandaşlarınınatası AdamSmithöleli ise200 yıl oldu. Tarihin yineleme (tekerrür) olduğu söylenir. Bu değerlendirme olsa olsa aptallar için geçerli olabilir. Anadolu 2 insanı. Türk'ü ile, Kürt'ü ile, Laz'ı, Çerkez'i. Gürcü'sü, Süryani'si, Ermeni'si... ile bir bütündür ve asla aptal değildir. Dolayısıyla bu topraklarda aydınlanmanın tekerine çomak sokmayı kimse beceremeyecektir. Atatürkçü Düşünce Demekleri • Yüce Atatürk'ün ilke ve devrimlerınin modasının asla geçmediğini ve de geçmeyeceğini halk yığınlarına ve ilgili çevrelere anlatmak için Türkiye çapında ve dünyada örgütlenen, yurtiçi ve yurtdışı 400'e yakın şubesi olan dev bir demokratik kitle örgütünün adıdır. Bu doğrultuda uğraş veren kuruluşların öncülerindendir. İnsan haklanna saygılı, laikdemokratik. sosyal bir hukuk devletinden yanadır. Yani, Mustafa Kemal'in kutsal kalıtı (mirası) Türkiye Cumhurıyeti'nin yılmaz emanetçilerindendir. Topluma bugüne dek bu derneklerce sunulanlar. davaya gönül verenlerin anlamlı hizmetleridir. Içinde Atatürk sevgisisaygısı olan herkesi saflarımızda örgütlenmeye ve bu yıkılası kuşatmayı yarmak için örgütlü savaşıma (mücadeleye) çağırmaktadır. • Yüce Atatürkümüzün bizlere kutsal emaneti olan Türkiye Cumhuriyetimizi tehdit eden irtica ve bölücülük belalarına karşı bilinç, kararlılık ve yüreklilikle yürüttüğü. bayraktarlığını yaptığı mücadeleyi, hedefe erişinceye değin coşku ile sürdüreceği kesindir. • Bu uğurda verdiği ve vereceği mücadelenin, Türkiye Cumhuriyetimizin geleceği açısından belirleyici nitelikte olduğunu ve olacağını düşünmektedir. • Hiç kuşkusu yoktur ki: milyonlarca yurttaşımız sessiz de kalsa, karanlığa karşı aydınlanmanın. bölücülüğe karşı da ulusal bütünlüğümüzün sevdalısıdır. • Arkasında; yıllarca bastınlarak suskunluğa alıştınlmış milyonlarca in sanımızın sessiz çığlığını. görkemli uğultusunu ve engin desteğini, hiç tereddütsüz duyumsamaktadır. Bu yığınların özlem ve yürek çırpınışlarının tercümanı ve sözcüsü olduğu açık gerçeğinin bilincindedir. • Akıl, bilim, yurt ve insanlık sevgisi ile büyük Atatürk'ten aldığı sonsuz esin; mücadelesinin tükenmeyen güç kaynağıdır. • Sonsuza dek bağımsız, özgür ve uygar yaşatılmak üzere bizlere, Yüceler Yücesi Atatürkümüzce kutsal biremanet olarak bırakılan bu yurdun aydınlık geleceği için uğraş verenlere sonsuz minnet ve şükranlarını sunmaktadır. Gelişmeleri özenle izlemekte ve tarihe notlannı düşmektedir. Kuşku yok. Türkiye halkı ve insanlık, karanlığa karşı yürüttüğü aydınlanma kavgasını kazanacaktır. Ödemesi gereken bedelin ayırdındadır ve bunu çekincesiz ödeyecektir. Son çözümlemede: Türkiye insanı. Atasının kendisi için öngördüğü çağdaşlaşma devrimini mutlaka başaracaktır. Karşıt çevreler, olsa olsa bu sürecin bir parça hızını kesebilirler. Tarih, er ya da geç halklann hak'lanna eriştiklerinin örnekleriyle doludur. Bu olgu Türkiye için de hiç kuşku yok gerçekleşecek; emeği geçenler yaratılanyla ölümsüzleşirken. köstek olanlar ise tarihin karanlıklanna gömülerek unutulacak. yitip gideceklerdir... Ulusal egemenliğimizin 23 Nisan Bayramı, bütün ülkemize kutlu olsun!.. (1) Hatta son Sümeroloji kanıtlan, Kuran. Incil ve Tevrat 'ın ortak kökeninin 5000 yıl gerilerdeki Sümer geleneklerine dayalı olduğunu, binlerce tabletin incelenmesiyle ortaya koymıtş bulunuyor. Bkz. Kuran, tncil ve Tevrat 'ın Sümer 'deki Kökeni, Muazzez llmiye Çığ, Kaynak Yayınlan ve Kutsal Kitapların Kavnakları, Turan Dıırsun, Kaynak Yay. (2) Komünist Manifesto 1848 de vavımlanmıştı. İhale Edilen Matematik. H İ K M E T KURNAZflflnfaKı. N ihilist değilimdir, ancak iktisatçı oldum olalıheriktidarın ekonomi politikasını. bütün bilimlerin sessiz ortak dili olan matematiğin yansızlığında izler, değerİendırırim. Doğrusu iktidariarın "neden söz ettiklerini ve sövlediklerinin ne olduğunu" siyaset söylemlerinın gürültüsünde anlamanın tek, siyasal tercihlerini gösteren yıllık bütçeplan hedef ve gerçekleşmelerini matematiksel analizin yardımında görülür. Oysa iktidarlar, yanlışı hemen ele verdiginden matematiği pek sevmezler. Sevdikleri ise kullanabildikleri matematiktirki, bu da bölme ve çıkarma gibi anketlerde kolay ifade edilebilen. anketlere sığan ters ı$l<ernlerdır. Ne vaf ki Türkiye Yetkilı Distribütörleri: K.V.K.. Tel: 0216 410 85 OO(pb%) GENPA Tel: 0212 287 17 17 / 100 hac (pbxj matematiğin toplama. çarpma gibi doğrusal, dürüst ve namuslu işlemleri vardır ki, onlara güvenenleri yanıltmazlar. Oysa yanılan. matematiği 'sanaT say ılardan ibaret gören iktidarlannn&saplandır. Son yıllarda matematiğin şaşırdığı hesaplar hiç kuşkusuz kamu ihalelerinde görülen hesaplamalardır. Bu hesaplarda matematik, değişme özelliği ile oyuna ciddiyet vermektedir. İhale. ülkemiz kaynaklannın çoğaltılması ve geliştirilmesi için yasanın yaptırmayı planladığı inşaatın yüklenimcisini seçme şekil ve koşullar sistemini tanımlar. İhale bedeli ise planlanan yatırım projesinin yüzde 25 oranında yüklenimcinin kârını da içeren biçimde kamunun birim fiyatlarından hesaplamak suretiyle keşif bedeli olarak açıkladığı söz konusu mşaatın yapılabilirlik fi> atıdır. Ihaleden amaç, kamunun saptadığı yapılabilirlik fiyatından yüklenimcilerin kâr marjlannda yapacaklan özveri sonrasında en uygun yapılabilirlik fiyatını seçmektir. Nitekim 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 2. maddesi ihale esasını tanımlamıştır. Buna karşın "en uygun ya da en düşük fıyat" seçiminde ilgili ihale bedelinin finans kaynağını sağlayan vergi yükümlülerinin görüşü aranmaz. Denilebilir ki, onlar görüşlerini seçtikleri iktidarlar aracılığıyla açıklar ki, doğrudur. Fakat toplum da iradesini matematiğin yansızlığında matematik üstünlüğe vermiştir. Oysa ister dış kredili olsun. ister olmasın ihalelerde "ne en uygunfiyatınne olduğunu ne de neden en uygun fıyat olduğunu" biliyoruz. Tek bildiğimiz. bir kez yapılan yine yapılır türü ya matematik bizi aldatıyor ya da biz matematiği aldatıyoruz. Öğretide (doktrinde) kuraldır; serbest piyasa ekonomisi fiyat mekanizmasında sektörlerarası kâr marjını, bozulan dengelerde eşitler. Eşitleyemediği durumlar. farklı riskler altında olan durumlardır. Oysa sonuçlanna bakıldığında. öğreti kamu ihalelerinde hep sınıfta kalmaktadır. Şaşırtıcı olan, aynı türden riskler altında olan ihaleler dahil. her ihale birbirinden uzak ara kâr marj•4art yaratmaktadır. Dolayısıyla her ihale başkabir itıalede matematiğin sessizliğini bözuyor.faturası şu ya da bu şekilde toplumun vergilerindenödenen her ihalede matematik yanlışı ele veriyor. Basit olsun diye, seçilen örneklerin çoğu zaman yanlışyönlendirmelere yol açmak gibi bir sakıncası olduğunu unutmadan denilebilir ki, yüzde 25 oranında yüklenici kâr marjını da içeren bir ihalenin en uygun yapılabilirlik fiyatı hangi oranda eksiltilmeli ki, piyasa ekonomisinin akılcılık kuralına aykırı olmasın? Oysa uygulama çoğu zaman sonuçlarıyla tarafları rasyonel olmaktan uzaklaştıran hesaplar ortaya koyar. Sanki, matematiğin her doğrusal işlemine karşılık bir ters işlemi olduğu gerçeğini yineler. Matematiği akılcı olmaktan çıkaran bir başka ihale de kredili ihalelerde ihaleye katılan yüklenici sayısında kredi teklifi toplamaktır. tktisatçılarfiyatı arttıran olayın talep olduğunu bilirler. Bu türden ihalelerde kıt olan, kaynaktır. Bilinmelidir ki tek bir ihale için katılımcı firma sayısında aynı kaynağa talep yaratılması ancak fıyatı arttınr. Dolayısıyla bir ihalenin çok sayıda ihale gibi kredi baskısı yaratmasıntn önlemi alınmalıdır. Bunun en doğru yöntemi, en uygun kredi teklifi önceden toplanmak suretiyle, katılımcı her firmanın teklifi olarak görülmelidir. Akılcı olan ve aynı zamanda Devlet İhale Kanunu'nun amaçlan doğrultusunda toplumun matematikten sapmasını önlemek için özellikle toplumun ilgi alanınagiren ihaleler, ihaleyi üstlenen yüklenimci ile ihalede taraf olan kamu biriminin matematik tekliflerini yapılabilirlik bazında en uygun fiyatı bir kamu TV kanalında toplumun benimsemesine sunmalıdırlar. Bugün hâlâ birim fiyatları kalemleri içinde 40 yıl öncesinin teknolojisinin tükettiği motorin gibi öğeler kuUanılmaktadır. Dostum sordu: Ne oluyor?.. Dedim ki: Oldu bile... Meraklayüzüme baktı, herkesin için için sezdiği, ama, yüksek sesle dile getirmekten kaçındığı değişimi, o da ayrımsamıştı; ama, birinin yüksek sesle gerçeği söylemesini bekliyordu. Gerçek, ancak sözle ya da yazıyla açıklandığı zaman algılanabilir. Üsteledi dostum: Ne oldu?.. Birşeyler değişiyor gibi; ama tam anlamında kavranamıyor; nedlr dönüşen?.. Devlet değişiyor. Nasıl?.. 1923 'ten Ikinci Dünya Savaşı 'na dek "devrimci devlet" vardı. Sonra?.. Ikinci Dünya Savaşı'ndan 1991'e değin yaşanan süreçte karşıdevrimci devlet... Daha sonra?.. 1991 'den sonra dünya dengeleri değişince yeni bir devlete doğru dümen kırdık... • Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye, Batı Bloku'na katıldı. Ancak bu katılım karşıdevrimin işine yaradı. Avrupa'da demokrasi sola açilışla kurulmuştu; bizde çok partili rejim "sola kapalısağa açık" bir yasaklar rejimine dönüştü. Türkiye'de kırk yıl "Cadı Kazanı" kaynatıldı, devlet irticayı "komünizme karşı panzehir" diye desteklemeye başladı; aydınlardüşman sayıldı; solcu "potansiyel komünist" idi. Soğuk Savaş'ın koşullarında "1923 Aydınlanma Devrimi"y\e kurulan laik cumhuriyet yok edilecekken, Sovyetler yıkıldı; komünizm "tehlike" olmaktan çıktı; yanm yüzyıldan beri "Soğuk Savaş" koşullarına göre konuşlanan devlet anlayışı boşluğa düştü. Dostum sordu: Ne zaman oldu bu?.. Koşulların değişmesiyle değişimin algılanması arasındaki süreç yaşanıyor. Bu oluşumun bilincinde miyiz?.. Kimisi sezinliyor, kimisi eski değer yargılannın güdümünde yaşıyor. Hiçbir şey değişmemiş gibi düşünen, yazan, çizen, politika yapmaya çalışan çok kişi var; karmaşa ya da kargaşa bu yüzden... Peki, devletteki değişimin dışavurumu ne zaman tümüyle yaşama yansıyacak?.. Kolay değil!.. Soğuk Savaş 'ta komünizme karşı "ileri karakol" olarak kullanılıyorduk; Amerika'nın "Yeşil Kuşak" kuramı "Türklslam Sentezi"y/e devlet ideolojisine dönüştürülmüştü; irtica, devlet eliyle desteklendiği için yükseldi; ama, bu desteğin çekilmesiyle dinciliğin inişe geçmesi arasında yine bir zaman dilimiyaşanacak... Çünkü Ikinci Dünya Savaşı'ndan 1991'e değin devlet gücünü arkasına alan irtica, yanm yüzyıldan beri kurumlaştı; ekonomik altyapısını kurdu. Bu kurumlaşma ve yapısallaşmadan toplum kolayca annamaz; devlet örgütünün bile temizlenmesi zaman alacaktır. • Laik cumhuriyetin tazelenmesi bu kez demokrasiyi de kurumlaştıracak... Halk çoğunluğu bu gidişatı sezdi... Liderler ne zaman ayrımsayacak?.. PENCERE Halk Çoğunluğu Oluşumu Seziyor... Doğa Yürüyüşleri 23 Nisan Perşembe 26 Nisan Pazar Bisiklet Turları 26 Nisan Pazar . Kent Kültürü 26 Nisan Pazar Konaklamalı Geziler 0910 Mayıs AGMTURÎZM TEL: Bıçkıdere Çilingoz Yakuplu Galata Mudanya Dereköy, Trilye, Apolyont, Kumyaka 0216 418 04 7273 EsasNo: 1994 306 Davacı TEK Genel Müdürlüğü tarafından davalı Paşa Tutan aleyhine mahkememizde açılan tescil davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara kararı uyannca: Davalı Rize ili. Pazar ilçesi. Ocak köyünden Ibrahim oğlu Paşa Tutan'a tüm aramalara rağmen dava dilekçesi tebliğ edilemediğinden. hakkındaki tebliğin ilanen yapılmasına karar verilerek duruşması 7.5.1998 günü saat lü.OO'a bırakılmıştır. Bizzat duruşmada hazır bulunmanız veya kendinizı temsile yetkili bir vekil göstermeniz. göstermediğiniz takdirde hakkınızdaki davanın yokluğunuzda yürütüleceği hususu ilanen tebliğ yerine aeçmek üzere ilan olunur. 26.2.1998 Basın:9071 İLAN T.C. R4ZAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESrNDEN 1997 839 Esas Davacı Meral Kaşıkçı (Küçük) vekili tarafından davalı Temel Kaşıkçı aleyhine açılan evliliğin feshi davasmın mahkememizde yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara karan gereğince: Davalının tüm araştırmalara rağmen açık adresi tespit edilip tebligat yapılamadığından adı geçenin 28.5.1998 günü saat 9.00'da mahkememizde hazır bulunması veya kendisini vekille temsil ettirmesi. aksi takdirde duruşmanın yokluğunda yapılacağı ve devam olunacagı hususu teblie yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 20. 3.1998 Basın: 15503 İLAN T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Romanlarınız ve ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel: 554 08 04