14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 NİSAN 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER DYP'den dosya mîsillemesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP, Kurtköy Havaaranı ihalesinde usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle Başbakan Mesut Yılmaz için Meclis soruştumnası önergesi, Baymdırlık ve Iskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında da gensoru önergesini dün TBMM BaşkanlığYna verdi. Hasan Tahsin ödülleri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kuva-yı Medya dergisince düzenlenen ' 1998 Yıhn Hasan Tahsinleri Ödülleri' törenle sahiplerine verildi. Best Otel'de gerçekleştirilen törende. gazetemiz Yayın Kurulu Başkanı llhan Selçuk. gazetemiz Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya, gazetemiz yazarlan Cüneyt Arcayürek. Ahmet Taner Kışlalı, Deniz Som, Ümit Zileli ve çizerimiz Nuri Kurtcebe ödüllerini aldılar. Hasan Pulur, Melih Aşık, Emin Çölaşan, Gülçin Telci, Uğur Dündar, Yalçın Pekşen, Adnan Gerger, Bekir Coşkun, Yalçın Bayer, Sedat Ergin, Bahadır Tokmak ve Turgay Yılmaz ile Aydınlık dergisine de Yıhn Hasan Tahsinleri ödülleri verildi. Kitapçı toprağa venildi • İstanbul Haber Servisi - Geçirdiği rahatsızhk sonucu önceki gün ölen eski Tokat milletvekillerinden Şahap Kitapçı, dün Istanbul'da topraga verildi. Samsun'da 1917 yılında dünyaya gelen Kitapçı, 1961 Anayasasf nı yapan Kurucu Meclis'e CHP kontenjanından seçildi. Bu Meclis'te Başkanlık Divanı Üyesi olarak görev yapan Kitapçı, 1957-60 yıllan arasında 11. Dönem CHP Tokat Milletvekilı olarak parlamentoda bulundu. Emniyetin , açıktaması ,.,. • istanbul Haber Senisi - îstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri DHKP-C üyesi olduklan öne sürülen 14 kişiyi gözaltma aldı. Terörle Mücadele Şubesi'nden yapılan açıklamada, gözaltına alınan kişilerin gasp. molotofkokteylli saldın ve korsan gösterilere katıldıklan iddiaedildi. İBDA/C'ye operasyon • İstanbul Haber Servisi - İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin yasadışı iBDA/C örgütüne yönelik düzenlediği operasyonlarda 3 kişi gözaltına ahndı. Maltepe'de bombalı saldın • İstanbul Haber Servisi - Maltepe"de park halinde duran "'Soydem Tur" firmasına ait otobüsün altına dün kimliği belirsiz kişilerce el bombası atıldı. Saat 02.00 sıralannda atılan savunma tipi el bombası patlayarak otobüste maddi hasara yol açtı. Rotary'den İstanbul Haber Servisi - Istanbul'daki üç Rotary kulübü ve Tuzla'daki Rotary Bölge Vakfı tarafindan İşitme Engelli Çocuklar Ana ve Ilköğretim Okulu için gerçekleştirilen proje, bugün törenle okul yönetimine teslim ediliyor. TRT-3 pazarlığı • ATSKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TRT ile TBMM Başkanhğı arasmda TRT-3 pazarlığı yapılıyor. TRT yönetimi, gelirlerinde önemli artış sağlayacağı gerekçesiyle TRT-3'ü geri almak için çaba gösteriyor. TRT Genel Müdürü Yücel Yener, bir bölümü TBMM Genel Kurul çalışmalanna aynlan TRT-3'ün bu işlevinden vazgeçmesi durumunda kurumun maddi sıkıntısının giderileceğini bildirdi. CHP lideri Baykal DSP'lilere yaptığı çağnda birlik isteğini yineledi 'Kurultayı biriikte yapahm'ANKARA (CumhuriyetBürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. partisinin 23-24 Mayıs'ta yapacağı Olağan Büyük Kurultay öncesinde DSP millervekilleri- ne, "kurultayıbirtikteyapalım'' çağnsın- da bulundu. DSP"den son olarak Adana milletvekilı Tuncay Karaytuğ'u transfer eden CHP"nin lideri Baykal. "Bu kund- tay DSP'li arkadaşlann değerlendirmesi gereken bir fırsattır. Biz partimize sahip çı- kan insanlan kucaklayacağız" dedi. Bay- kal, 23 Nisanda Başbakan Mesut Yü- maz'la yapacağı görüşmede seçim yasası için uzlaşma zemini aranacağını belirtir- ken, seçimlere "adil bir seçim hiikümeti" ile gidilmesini istediklerini, seçim hükü- metinde mutlaka yer almak gibi bir ısrar- lan olmadığını söyledi. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Baykal. partisinin 23-24 Mayıs'ta yapıla- cak kumltayının DSP mılletvekilleri için bir fırsat olacağını savundu. Baykal. DSP içinde rahatsız olan bazı milletvekillerinin kurultayın havasmı görme eğiliminde ol- duğu yönündeki söylentılenn anımsatıl- Her birimde yüzde 25 CHP'li kadınlar kadın kotasının yayılmasını istiyor BAR1ŞDOSTER • Son olarak DSP'den aynlan Karaytuğ'u CHP'ye katan Baykal, partisinin 23-24 Mayıs'ta yapılacak Büyük Kurultay'ı öncesi DSP milletvekillerine çağrıda bulundu. Baykal, "Kurultayımızda, partiye sahip çıkacak insanlan omuzlayacağız" dedi. söyledi. Partisinin "kutuplaşmaya ve ra- dikal unsurlann siyasette belirieyki olaca- ğT kaygısıyla 2 turlu seçim sistemine kar- şı olduğunu vurgulayan Baykal, temel is- teklerinin önseçimin seçmen tarafından yapılarak, "adayı belirleme hakkmın seç- meneverttmesi'' olacağını bildirdi. Ittıfak- lara olanak tanıyacak seçim yasasının merkez sağ ve soldaki "anlamsız" bölün- meyi ortadan kaldırmaya dönük olması durumunda yararlı olabileceğini belirten Baykal, ^Ancakbumınböylebiryaranol- mayacağı görülüyor" diye konuştu. ması üzerine şunlan söyledi". "Gelsin arkadaşlanmızın hepsini ku- caklayıp gidelinı kurultaya. Kurultaya ba- karak hüküm vermek yerine. kurultayı birlikte yapmanuz lazun. DSP'li arkadaş- lann değerlendirmesi gereken bir firsatt- ür. Biz, partimize sahip çıkacak insanlan omu/Ja\acağız. Kurultayımızda değerlen- dirmek isteriz onlan. O nedenle olabildi- ğince kurultay tarihini ertelemek istedim. Bununla da ne kadar haklı olduğumu gö- rüyorum. Partiye ilgi gösteren herkesin sa- hip çıkma zamamdır. DSP'li arkadaşlar neye bakacaklar? Kurultay da bir yenilen- me. yapılanma olacak ama, kurultaydan sonraya bakan arkadaşlar, bunun dışuıda olacak." Baykal. Başbakan Mesut Yılmaz'la 23 Nisan'da yapacağı görüşmede, seçim ya- sası için uzlaşma zemininin aranacağinı 'Seçim bir aşama' CHP'nin hükümete "erken seçuiTi ka- bul ettirmesinin önemli bir aşama olduğu- nu kaydeden Baykal. ikinci önemli aşama- nın da hükümetin bütün icraatını en geç haziran ayı sonuna kadar bitirme anlayı- şına girmesi olduğunu ifade etti. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümet, 'Ne yapacaksam, hazirana kadarbitireceğim' dedi. Bu çok önemli bir kabuL Bundansonrası Meclis'in işi. Hükü- met, Meclis'ten istediği ne \arsa, hazirana kadar almak durumunda olduğunu kav- radı, talep etti. Bunu da bizveriyoruz, bun- lan getirsin yapsın diyoruz. Ancak, parla- mentoda destek istediği siyasi partiyi bu muhakfet konumuna itecek yasal zorla- malardan uzak durmak. Bizün talepleri- mtan başmda da memura 'san sendika' öngören yasanın geri çekilmesigeliyor. Hü- kümet bunu dayahrsa. parlamentovu ü- kar." Seçim hükümeti planlamasının da ha- zirandan sonra yapılması gerektiğini kay- deden Baykal, "Bir tarih dayatması yap- mayız. Ama ülkeyi seçime götürecek 3-4 aylık adil bir seçim hükümetinden yana- yız" dedi. CHP'nin olası bir seçim hükü- metinde yer alma gibi bir kaygısı ol- madığını ileri süren Baykal, sadece adil bir hükümet istediklerini vurguladı. CHP istanbul Kadın Kolu, il ve ilçe meclisle- rinde uygulanmakta olan yüzde 25 kadın kotasının partinin tüm yetkili organ- lan için geçerli olmasmı ıs- tedi. CHP İstanbul Kadın Kolu Başkanı Muazzez Çelebi, "tl ve ilçe kongrele- rindeki detege seçimlerin- den TBMM aday seçim ve sıralamalanna kadar her aşamada ve tüm organlar- dayüzde 25'likkotanın uy- gulanmasL, hem çağın ve kadın hareketinin geregi- dir, hem de CHP'nin dev- rimci özüyle bagdaşmak- tadır* dedi.CHP İstanbul Kadın Kolu üyeleri, parti tüzüğönön48.'Thaddesinjn *!* bo.lüniüflÖn 5. parag- rafinda yer alan "Ü ve ilçe meclislerindc her iki cinsi- yettenen azdörtte bir,yüz- de 25oramnda kadın bulu- nur" şeklindekı hükmün kurultay delege seçimle- rinde, yerel yönetımler için Belediye Meclisi aday üyeliklerinde, İl Genel Meclisi aday üyeliklerinde ve TBMM aday seçim ve sıralamalannda uygulan- masını ıstediler. kadın hareketleri ve srvil toplum talepleri de değjşi- mi zortamaktadır" dedi. Cumhunyet ilke ve de\- rimlerini korumada CHP'H kadınlara büyük görevler düştüğünü belir- ten Çelebi, 1935-1939 yıl- lan arasında TBMM'de 18 kadın milletvekili bulun- masına karşın bugün par- lamentoda yalnızca 2 tane CHP'li kadın millervekili- nin bulunduğunu kaydetti. İstanbul gibi bir megaken- tin CHP'li kadın milletve- kilinin bulunmadığını, ye- rel yönetimlerde de kadın- lann olmadığını vurgula- yan Çelebi, şöyle devam etti. "Yüzde 25'lik kadvn kotasının seçimle gelinen tüm organlarda uygulan- m â , CHjTnin devrimci karakterini,sosyaldemok- rat ilkelerini \v aydınlan- ma misyonunu gerçekleş- tirme göstergelerinden bi- riolacaktır. CHPsayesinde tarihi bir başlangıcın >ap»- labiunesi için önümüzdeki kurultayda tüzüğümüzün 48. maddesinin genişletil- mesi *e gerekli degişikliğin gerçekleştirUmesini öne- riyoruzT ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART umutkundtavda~ Bafra mitinginde, 'Camiye gidenin canına okuyacaklarmış' dedi CHP'li kadınlar. mayıs ayında yapılacak CHP ku- rultayında gerekli tüzük değişikliğinın yapılmasına çahşacaklannı söylediler. CHP îstanbul Kadın Kolu Başkanı Çelebi, bu konuda ilk adımlan atan ve öncü olan partinin CHP olduğu- nu. fakat gelinen noktada, bugünkü kotanın kapsadı- ğı alanın, kadınlann ülke yönetimindekı karar me- kanizmalannda yer alma- lanna yetmediğini söyledi. Çelebi, çağdaş demokrasi- lerde kadının nüfusa oran- tıh olarak politikada, siya- si parti organlannda ve se- çimle oluşan meclislerde görev aldığmı belirterek "Talebimiz siyasi partiler yasasınaa> kınolmadıgıgi- bi, CHP'nin devrimci ve degişimci özü ile de örtüş- mektedir. Aynca gelişen Çîller dini duygularla oynuyor CEMtLCİĞERÎM BAFRA - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, "ikinci demokrasidöne- mi"nı başlattığını behrterek "Yeter söz milletin olacak demiştik. Yeter, hak milletindir diyoruz" dedi. u Din- den bahsedeni hapse atacaklarmış, camiye 0denin de canına okuvacak- larmış" dıye konuşan Çiller, "Bende djyorum ki'deccal' obanız nevazar? Biz karşınızdayız. Cami. dinden ve türbandan bahsedeniirtica sayanlar- la mücadelemiz çok çetin oUcakur" diye konuştu. Samsun"da partisinin Gazi ve Atakum belde örgütlerini açan Tansu Çiller, daha sonra Baf- ra'ya geçti. DYP lideri. "Demokrasi ÎHD'nin mart ayı ihlal raporutstanbul HaberServisi - Insan Hakla- n Demeği (İHD) İstanbul Şubesi rapo- runa göre mart ayı içinde, 64'ü çocuk 2 bin 217 kişi gözaltınaahndı, 9kişi işken- ce gördü, 6 kişi faili meçhul cinayete kurban gitti, 2 kişi güvenlik güçlerince öldürûldü. 161 kişi işten atıhrken 8 ayn yerbombalandı ve 22 gazeteci de gözal- tına alındı. ÎHD istanbul Şubesi'nce ya- pılan yazılı açıklamada. mart ayında o- cak ve şubat aylanna oranla insan hak- lan ihlallerinın daha azyaşandığı vurgu- lanarak. "Ancak ihlaüer ve yetkililerin sessizligisürûyor" denildi. İHD Mart Ayı thlal Raporuverilerine göre ihlaller şöy- le sıralandı: Cezaevferi: 65 kişi tutuklandu 2 kişi cezaevinde yaşamını yitirdi, 3 kisi uğra- dıklan saldınlar sonucu yaralandı. Gösterfler: 31 'i öğrenci 62 kişi ile 40 güvenlik görevlisi yaralandı. Basına yönelik saldırdar: 14 gazeteci saldınya uğrarken 5 radyo binası polis- lerce basıldı. Duşünceözgürlüğü: 33 gazete ve der- gi ile 4 kitap ve kaset toplattldı, 5 yayı- nevi sahibi ve yazar tutuklandı, düşün- ceye 5 yil 8 ay hapis cezası ve 100 mil- yon lira para cezası verilirken 51 yıl ha- pis cezası istendi. Mitingi''nın yapılacağı Cumhunyet Meydanf na gırerken, alanda iki bı- na arasında yan yana asılı duran Ata- türk ve Çiller posterleri kaldınldı. Onlann yenne Çıller'i başörtülü gös- teren bir poster asıldı. Konuşmasına "ikinci de- mokrasidöneminibaşlatbğı- nı" vurgulayarak başlayan Çiller, "Yeter, söz milletin olacakdemiştik.Sandığaha- zır mısınız" diye sordu. Mal- \arlığıyla ilgili Meclis araş- tırmasına da değinen Çiller şöyle konuştu: "Cumhuriyet tarihinin en büyük talanını yapanlar bu bacınızdan he- sap soracakmış. İşte devlet elinizde. güç odaklan yanı- nızda. Eğer bir şev çıkarta- mazsamz ahrette iid eliın ya- kanızda olacaknr." POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Tutkular... Islak yeleli atlar bizi özgürlüğün genç günle- rine götürecek. Bir vişne ağacının altında baha- rın sıcaklığını soluyacağız gün boyu... Sevgiler coşkuyla buluşacak meydanlarda; mavinin içinde bir kuş beni alıp götürecek çok uzaklardaki denizlere... Belki bir sesle irkileceğim sabahın ilk ışıklann- da... Çocukluğumdan kalan düşler o kâğıttan ya- pılmış kayıklarımı savuran rüzgârta buluşacak... Telefonda sesini duyacağım belki: "Ne olursun sigaranı içine çekme öyle!.." Leconte De Lisle'den şiirler okurken sen, bi- rileri küçük kentlere dönecek ağır adımlarla... Tutkular adım başı büyüyecek, zamansız bir sevda bir kadının siyah kirpiklerinde fılizlene- cek, ilkyazın gümüş iç çekişleri Philippe Cha- bouneix'in dizelerinde buluşacak: "Sensin acısı-tatlısı gecelerimin Değişmem saçlannı kıpkızıl yangınlara, Denizler kadar derin gözlerin..." Bir geceyarısı mum yakacağız kimselere ha- ber vermeden aşkın sıcak anısına; yalnızlıkla hesaplaşacağız, rüzgâra süreceğiz yüzümüzü... Tıpkı Metin Altıok gibi haykıracağız ağaçla- ra, kuşlara: "Bunları yap sakın unutma. Yasını tut günler- ceağla..." Aşk ve düş parantezleri arasında dolaşaca- ğız, yıldızlarla konuşacağız, dallara yapraklara, böceklere sevdamızı anlatacağız... Ah, güller arasındaki kız, güvercinlerin baskısı; ah, Pablp. Neruda tutkunu şımank çocuk... "* Her an ölüm, ne çok bitmemiş ölüm trenlenTr Güçsüz tutkular, sessiz öpüşler... . ; Kara biniciler, öpüşler, karanfiller... Biliyorum bu pazar da deniz kıyısındasın, kah- valtıyapıyorsun... • • • Bir donmuş güneş midir ellerinde sakladığın? Bir şiirin dizelerinden kopup gelen fırtınalar, güneşin çocuklanyla oynuyor gibidir... Fırtınadır camlarda gezinen, geceyansı kapı- mızı çalan... Vladimir Mayakovski'nin sevdasıyla kaybo- lan söyle, kimdir? "Ama benim aşkımdan gayn bir okyanusum yok..." Diyorum ki? f- "Benden selam söyle Li-Po 'ya..." -'; Sonra gözlerini yum, hiç açma... "Açılması güç bir kilit gibidir kaşiarım/ Her gece gölgesi gelir diye düşümde,/ Yansını ona ayırıyorum üstümdeki yorganın..." Bir düş ve sonu gelmeyen masallar... Bilmiyorum belki de bir ışık oyunudur kuşla- rın dar gövdelerinde... Ağlamak yorgun bir kaçıştır, kitapiar öyle ya- zıyor; korkuysa zayıflıktır, bunca savaşlar bunu kanıtlıyor... O zaman gözlerimin içine bak anlayacaksın!.. Istersen Edip Cansever ın dedığini yap, yer- leştir bu sevdayı yerli yerine... Sevdayı köpüklendir!.. Sabah akşam durmadan konuş, kavga yap aynalarda kendinle, çek git olası yalnızlıklan gö- ze alarak, bağır avazın çıktığı kadar... Bir ses duy uzaklardan, çocukluğunu anım- sa, bir şiir oku şafağı beklerken: "Sen gidince hüzünler bırakınm Bu senin yaşadığındır Bir ev sıkılır kadınlardaki Seni sevmek bu kadar mı O benim yaşadığımdır..." • • • llkyazı kucakla, sevdayla banş artık... Bir not düş mavi sayfalara: "Ben ulaşımı demiryoluyla sağianan kasaba- da doğdum; gecenin güzelliğinde, sevda yük- lü trenlerin nağmeli ninnisiyle büyüdüm..." Ve haykır: "Açıkyeşil gözlerin sevecen büyüsünden; az- gın dalgalarkadar hırçın tutkulann sevdasından geçtim..." Git bir yerlere saklan! Ama umudunu yitirme!.. Ağlamak çözüm değil, hırçınlaşmak ise unut- ma, kaçıştır... Kıyımlar, acılar zaten bize yetiyor! Güneşin solmaz çekirdeğine bak, soluk al!.. Cemal Süreya'yı dinle, bak ne diyor: "Biz seviştik Süveyş kanalı kapanmıştı Ellerimizin balıkları bütün kanallardı..." Sen, gökyüzünü tutmuş çanlardan kopan bir fırtınaya benziyordun; sen Guillaume Apollina- ire'nin ay ışığında parlayan perisiydin!.. Aşk bu, akan su gibi gidiyor ya da akmak- tadır... Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 IRMIKJ AYDIN ENGİN C A G D A S Y A Y I N L A R Belli ki Avrupa'da yeni bir dönem başlıyor. Uzak Batı'da- ki ABD, Uzak Doğu'daki Ja- ponya devlerine karşı, bugüne dek, tek tek karşı durmaya ça- balayan Avrupalılar, 2000'den sonra bu arenaya, tek bir eko- nomik birlik, üstesinden gele- bilirlerse tek bir ekonomik ve siyasal birlik olarak çıkacaklar; Avrupa Biriiği. Bu biliniyor. Bilinmeyen, en azından kesin olarak bilinme- yen, hangi siyasal güçlerin yö- netiminde bunun gerçekleşe- ceğiydi. Alman Sosyal De- mokratları'nın iki gündür izle- diğimiz olağanüstü kurultayı, bu soruyu büyük ölçüde ya- nıtladı: Sosyal demokrat ikti- dariarla! Ancak ne sorun, ne yanrt bu kadar yalın. Örneğin, sosyal demokratlar denince öteden beri bilinen ve alışılagelen mi anlaşılacak? Avrupa'yı 21. yüzyıla taşıyacağı anlaşılan sosyal demokratları, hâlâ ve Eski Değerler Sorgulanırken... her şeye rağmen, temel olarak sanayi proletaryasına daya- nan, birbirlerine "yoldaş" diye seslenen klasik sosyal demok- rasinin günümüzdeki temsilci- leri olarak görmek ve tanımla- mak doğru mu ve hatta müm- kün mü? Bir adım daha atalım: Avru- pa 21. yüzyıla adım atarken, sosyal demokratlar kendilerini "sol" olarak tanımlamaya de- vam edecekler mi? Avrupa 20. yüzyıldan kalma "sol" ve "sağ" terimlerini 21. yüzyıla taşıya- cakmı? Galiba bir üst paragrafta sı- ralanan sorulann tümünü, top- tan "hayır" diye yanrtlamak da- ha doğru olacak. Kalıp değil, öze ilişkin deği- şimlere hazırlanan Alman Sos- yal Demokratları, daha şimdi- den "sol" terimi yerine "yeni merkez" terimini yeğliyorlar. Bu gelişmeyi -ömeğin- Marksist sol da klasik ölçütler- le değerlendiremeyecek, "sağ sapma, işçisınıfına ihanet" gi- bi terimlerle yargılayamaya- cak. Sosyal demokratların, özellikle Avrupa'nın lokomoti- fi Alman Sosyal Demokratla- n'nın "teknolojik yenilenme - adalet - modemleşme" hedef- lerinin içeriğinin, olumlu ve olumsuz yönleriyle hak ettiği (çünkü ediyor) derinlikte ele alınması gerek. Bir örnek vereceğiz. Önce Gerhard Schröder'den bir alıntı: "...27 Eylül'de hükümet so- rumluluğunu bizim ellerimize veren insanlar, yapıp ettikleri- mizin denetlenebilmesi ve saydamlığını bekleme hakkına da sahip olacaklar. Bir örnek vereceğim: Hiçbir yasanın ebedi olmadığına inanıyorum. Yasalann da geçerlilikleri ve gerçek etkileri sınanabilmeli, denetlenebilmelidir. Hükümete gelince derhal, yeni çıkaracağımız yasalann da sınanması, denenmesi ve değehendirilmesi için bir vade tanıyacağız. Parlamentonun, çıkardığı yeni yasalan da belir- li bir zaman diliminden sonra, bağımsız uzman ve bilirkişile- rin ve konuya yatkın yurttaşla- rın değeriendirme raporlan çerçevesinde yeniden ele al- masını, kendi çıkardığı yasayı düzeltmesi ya da yeniden onaylaması ya da bütünüyle iptal etmesini sağlayacağız..." Bu, Alman Sosyal Demok- ratlan'nın, iktidar arifesinde ürettikleri ve katılımcı demok- rasiyi zenginleştiren bir öneri. Kendini artık "yeni merkez" olarak tanımlamayı yeğleyen Avrupa Sosyal Demokratlan'nı olumlu katkılarıyla da ele al- mak gerektiğinin iyi bir kanrtı değil mi bu? Osmanlı'dan kalma Memu- rin Muhakematı Kanunu'nun, bu örümcek bağlamış yasanın hâlâ yürürlükte olduğu Türki- ye'de, siyasal ve sosyal yaşa- mı zehirleyen, dinamitleyen yasalarla da boğuşmak zorun- da olan Türkiye demokratlan- nın, yasalann yeniden denetle- nip, sınanıp, gerekirse çöp ku- tusuna atılmasına olanak sağ- layacak bir kazanıma kayıtsız kalmaları haksızlık olmaz mı? Yer kıtlığından aynntılara gir- meksizin vurgulayalım: Avru- pa Sosyal Demokrasisi yeni bir döneme, eski değerleri sorgu- layarak, atak, hatta epey gözü kara giriyor. Türkiye'nin Sos- yal Demokratları ve özellikle Marksistleri de onlara aynı ataklık, gözü karalık ve önyar- gılardan arınmış bireleştirellik- le bakabilmeyi becermek zo- runda... ÇAĞININ TAHIĞIÜC YAZAR V. 2. BASI 3OO0COTI KUBİLAY OLAYIYE TARİKAT KAMftARI 4 BASI S50CO3TL SANCILIYILLARKU$ATILMI$ SOKAKLAR 4. BASI 350 0O0TL KUZUPOSTUNDAKURT 2 BASI K»0O3T_ ZAMBAKSANADABULAŞTIKAN 2. BASI DİN BAROHUHUH KAZLARI BAS Dİ B 2. BASI 600DOCTL Â>IK KADINLAR SOKAĞI 2. BASI B0OO00U ' JERİAT PAZARI 600tXMTL SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİİ Çağ Pazartama A.Ş. Türkocağı Caddesı No:39/4 - (34334) Cağaloğlu-lstanbul Tei. (0212] 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle