Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenr Orhan Erinç
• Genel Yayın Koordınatöriı HikmetÇe-
tinkava # Yazıışlen Müduru Ibrahim
Yıldız # Sonımlu Müdur. Fikret İlkiz
• Haber Merkezı Müdürii' Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Danışoğlu • btıhharat Ccngiz
^ ıldınm t Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kultür
Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelınan
# Makaieler Sami Karaören 9 Ouzeltme AbduDah
Yazıcı# Fotograf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge
Edibe Bugra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç
Ya\ın Kurulu Ilhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Oktav
Kurtböke. Hikmet Çetinkaja.
Şükran Soner. Ergun Balcı,
tbrahim Yıldız, Orban Bursalı,
Mustafa Balbav Hakan Kara.
Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay AtatürkBulvanNo:
125, Kat:4, Bakanhklar-Ankara Tel. 4195020 (7 hat). Faks-
4J95027 • Izmır Temsilcisi Serdar Kızık, H. Zıya
Blv. 1352S 23Tel.4411220, Faks.4419117«Adana
Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119 S. No: 1 Kat: 1,
Tel. 363 12 11, Faks 363 12 15
Müessese Müdürû Ûstün Akmen •
Koordınatör Ahmet Korulsan 9
Muhasebe Böknt Yener»Idare Hüseyin
Gürer • lşleüne Önder Çelik • Bıi'gı-
tşlem Nail tnal • Bılgısayar Sıstem
Mürûvet Çiler • Stfış. Fazilrt Knza
MEDYA C: • Yonetım Kunılu
Başkanı - Gene! Müdur Culbin
Erduran # Koordınatör Reha
Işıtman 0 Genel Müdiır Yardımcısı
SevdaÇoban Tel 514 07 53 -
5J39580-5]3846O£l.Faks 5138463
Yayıtnlatatı \e Basaıı: Yem Gûn Haber Ajansı. Basm ve Yajmcıhk A Ş.
Tufkocafı Cad 39 41 Cağaloglu 34334 Ist PK 246 lstanbul Tel (0 212ı 512 05 05 (20 hat) Falts (0 2121 513 85 95
19NİSAN 1998 tmsak:4.38 Güneş:6.13 Öğle: 13.11 Ikindi: 16.53 Akşam: 19.54 Yatsı: 21.23
Büyük göbeğin
tehlikesi
• ANKARA (ANKA) -
Büyük göbeğin sağlığı
tehdit ettiğı. göbek ne
kadar büyükse, genel
sağlığın da o kadar risk
altında olduğu belirtildi.
Alman Büyükelçiliği'nce
yayımlanan haber
bültenine göre, bel
kalınlığı 102 santimetreyi
aşan erkeklerin, daha ince
erkekJere oranla yaşlılıkta
şeker hastalığına
yakalanma riskinin dört
İcatından fazla olduğu
belirlendi. Kadınlarda da
şeker hastalığına
yakalanma riski bel
kalınlığı 88 santimetrenin
üzerinde olanlarda, 80
santimetrenin altındakilere
göre 4 kat fazla.
Hepatit B'Iİ
sayısı artıyor
• İSTANBUL(AA)-
Türkiyecle hepatitli hasta
sayısının artış gösterdiği
bildirildi. lstanbul
Büyükşehir Belediyesi
Sağlık Dairesi Başkanlığı,
lstanbul genelinde kan
örnekleri alarak hepatit
taraması yaptı. Kan
örneklen alınan kişilerin
yüzde 30.2 sı yaşamlannın
bir döneminde Hepatit B
virüsü ile karşı karşıya
kalıyor. Yaş gruplanna
göre, Hepatit B geçirme
oranlan 0-10 yaş grubunda
yüzde 6.7 iken 10-20 yaş
grubunda hastalığı
geçitme oranı yüzde
30'lara çıkıyor. Hepatit
B'de korkutucu rakam 20
ve üst yaş grubunda
kendini gösteriyor.
Aydın sallandı
• AYDIN (AA) - Aydın 'da
3.6 şiddetinde yer
sarsıntısı meydana geldi.
Kandilli Rasathanesi
yetkililerinden altnan
bilgiye göre, saat 12.15'te
meydana gelen depremin
merkez üssünün
Germencik olduğu
belirlendi. Depremde can
veya mal kaybı olmadığı
bildirildi.
İnternet Üst Kurulu üyesi Doç. Mustafa Akgül: Türkiye'de servis kalitesi düşük, fiyatlar çok yüksek
Internetiıı emekleme dönemi sancdı• Türkiye'de internet konusunda ciddi altyapı sorunlan
bulunduğunu belirten Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi ve
înternet Üst Kurulu üyesi Doç. Dr. Mustafa Akgül, internet
kullamcılannın uzun süredir "işkence çektiğini" söyledi.
HAKAN KARA
Haber Mertozi - Matbaa, Osman-
h'ya 200 yıl sonra gelebildi. Intemette
ise Türkiye 20 yıllık bir gecikme yaşa-
dı. Internetin Türkiye'ye gelişinin yıl-
dönümü dolayısıyla düzenlenen "İnter-
net Haftası" etkınliklerinde bu iletişim
ortamının önemine ilişkin konuşmalar
yapılırken, Türkiye hâlâ ciddi altyapı
sorunlan yaşıyor. Bilkent Üniversitesi
öğretim üyesi ve İnternet Üst Kurulu
üyesi Doç. Dr. MustafaAkgül intemet-
te "sancüı" bir 5 yıl yaşandığını vur-
guluyor. Doç. Dr. Akgül'e göre son dö-
nemde "ohımlu" gelişmeler yaşanmak-
la birlikte internet Türkiye'de hâlâ
"emekliyor". tnternet kullanıcısı ıse
uzun süredir "işkence çekjyor".
Doç. Dr. Mustafa Akgül"le Türki-
ye'de intemetle geçen 5 yılı konuştuk.
- Savın AkgüL Türkiye internette 5
yılda hangi noktaya geldi?
- Beş yıl içinde Türkiye'de interne-
te bağlı makine sayısı 40 bine, kulla-
nıcı sayısı 200 bine, alan adı sayısı 6
bine, web sayısı ise 3 bine ulaştı. Tur-
net'in yurtdışı kapasitesi 6 megabite
çıkanldı. Kimi servis saflayıcıları 10
megabite ulaştıklannı ilan edıyorlar.
-DiimaöJçegindebaktığjniızdabusa-
vılar nevi ifade edhor?
- Dünya perspektifınden baktığınız-
da bu rakamlar cılız kalıyor tabii. Üs-
telik hâlâ çok ciddi sorunlar var: PTT
bağlantılan, yurtiçı data hatlan, yurt-
dışı bağlantılan, fıyatlandırma sorun-
lan...
- Türkiye'de internete bağlı insanla-
nn ödemekzorundaolduğu fiyatlar da
yüksek değUmi?
- Elbette. Türkiye'de internet hiz-
metlerinden yararlanmak için ödenen
para. örneğin Amerika'ya göre çok pa-
halı. Üstelik de servis kalitesi Amen-
ka ile kıyaslanamayacak düzeyde. Bu
fıyatlann düşürülmesi gerekir. inter-
net devlet tarafından sübvanse edilme-
lidir. Çünkü internet ülkenin geleceği-
ne bir yatınmdır.
- tnternet konusunda kaybedilen za-
manı yakalamak için ne yapılmalı?
- Ulusal bakış açısıyla, partiler üstü
politikalar oluşturup kısa, orta, uzun
vadeli planlar yaparak bunlan biran ön-
ce hayata geçirmek zorundayız. inter-
net, devletin etkin işleyişi ve katılımcı
demokrasi için de çok iyi bir ortamdır.
Son dönemde yaşanan gelişmeler umut
verici. Ancak konuşulanlann, planla-
nanlann bir an önce hayata geçmesi
lazım. Kamuoyunun bu konularda des-
teğine büyük ıhriyaç var.
-Karmıcyu nasılbir destek verebilir?
- lnsanlar mektup yazabilir. Bunu
neden söylüyorum. Çünkü çok sayıda
kullanıcı intemette ciddi sıkrntı yaşıyor.
Ancak bu sıkıntısını yansıtmıyor. Oy-
sa demokraside katılımcılık önemh'.
Kullanıcı suskun kalırsa, yöneticiler
hiçbir sorun yok zannediyor. Sorunun
boyutu kavranmıyor. Kaldı ki konu sa-
dece sorunlan yansıtmak değil.. aynı za-
manda öneri getirmektir. Bu yolla Tür-
kiye'nin sahip olduğu fikirsel zengin-
liği de yaşama geçirebiliriz. Zaten in-
ternetin mantığında da bu var. internet
insan aklının ürünlerinin paylaşıldığı bir
dayanışma ve yardrmlaşma ortamıdır.
- Peld internette yaşanan sorunlann
çözümü için somut olarak şu anda ne-
ler yapıhyor?
- Şu anda öncelikle ulusal enformas-
yon master planı çalışmalan sürüyor.
'İnternetÜstKurulu' oluşturuldu ve bir
diyalog ortamı başladı. Kamu için de
bir 'Kamu-Net Üst Kurulu' oluştu.
Türk Telecom ve Turnet yüklenicisi
arasında, anlaşmanın feshi söz konu-
su. Bu boşanmarun sağlanması gerekir.
Bu boşanma Türk Telekom'un rahat-
ça hareket etmesine, servisin kalitesi-
ni geliştirmesine ve fîyatlan ucuzlat-
masına olanak verecek. Elbette yatı-
nm yaparak.
- Data hatlanyla ilgüi neler yapıb-
vor?
- Datahatlannı iyileştirme konusun-
da olumlu gelişmeler var. Türk Telekom
Net (TTNET) projesi, Türkiye'de arzu
edilen düzeyde bir altyapıyı oluştura-
cak. Ana omurga 155 megabit düzeyi-
ne gelecek. Şu anda halen 2 megabit.
Hedef 300 bin kullanıcı sağlamak. Bu
hedef servis sağlayıcılannı ürkütüyor.
Türk Telecom, eşit rekabet koşullannı
sağlasın ve bunun önlemlerini alsın.
- Peki özel sektör bu konuda neyapı-
yor?
- Benim önerim şu: Eğer gerçekten
anlamlı bir şey yapmak istiyorlarsa. bir
devlet okulunu seçip intemete bağla-
sınlar ve ülkenin geleceğine katkı sağ-
lasınlar. Bence intemette treni henüz ka-
çırmadık ama aradaki farkı yakalamak
için çok çalışmak zorundayız.
Ihtiyar delikanlılar
Hindistan'da. 20. Ulusal Yaşlılar At-
letizm Yanşlan Bombay kentinde baş-
ladı. Yanşmalann en >aşlı atleti olan
107 yaşjndaki Baba Joginder (iistte)
disk atma daünda birinciligi kazan-
dı. Yanşmada kendinden küçük ra-
kiplerini geride bırakan ve "dümanın
en yaşlı atleti" unvanını elinde rutan
Joginder, uluslararasj yanşinalarda da
birçok madalya aldı. Yanşmaya ka-
tılan bir diğer ilginç atlet de 86 yaşın-
daki Sant Singh'di (yanda). Göğsüne
daha önceki \ anşlarda kazandığı ma-
dalyalan takan Singh. bayrak yanşı
için ısınma hareketleri yaparken ol-
dukçagururluydu.(Fotograf: AP)
ARITMASIZ FABRİKALAR 1 HAZİRAN'DA KAPATILACAK
Trakya için son uyam
CEM ULUTAŞ
Çevre Bakanı İmren Aykut, Trakya'da Er-
gene Nehn'ni kirleterek çevreye ve tanmsal
üretime ciddi zararlar veren sanayi kuruluş-
lanna antma tesislerini tamamlamalan için
son kez ek süre verildiğini belirtti. Bakan
Aykut, 1 Haziran tarihine kadar antma tesi-
sini tamamlamayan ışletmelerin faaliyetle-
rinin "kesinlikle" durdurulacağını kaydetti.
Çe\Te Bakanı Imren Aykut. Trakya bölge-
sinde Ergene Nehri'ni kirleten sanayi kuru-
luşlanna antma tesislerini tamamlamalan
için ek süre verilmesiyle ilgili eleştirileri ya-
nıtladı. Aykut. bakanhkça yapılan değerlen-
dirme sonunda, işletme sahiplerinin "iji ni-
yetü-ga>rerJi\aklaşımlan" yanında, ülkenin
uğrayacağı ekonomik kayıplar ve çalışanla-
nn mağduriyetlerinin de dikkate alınarak,
antma tesisini bitiremeyen kuruluşlara 1 Ha-
ziran 1998'e kadar "son kez" ek süre veril-
diğini belirtti.
Çevre Bakanı Imren Aykut, antma tesis-
lerini bitiremeyen ve inşaat montaj aşama-
sında olan fabrika yetkililerinin Çevre Bakan-
lığı'na başvurarak, bölgede yaşanan yoğun
kış şartlan ve yağmurlar nedeniyle inşaat ça-
lışmalannda aksamalar ve bir kısım antma
ekipmanlarınm yurtdışından ithalinde ve
imalatında gecikrneler olduğu gerekçeleriy-
le ek süre talebınde bulunduklannı anlattı. ls-
tanbul Çevre II Müdürlüğü'nün ve bakanlık
elemanlarının ek süre talebinde bulunan iş-
letmelere yaptıklan denetimler sonunda, ge-
cikmelerin söz konusu nedenlerden kaynak-
landığının saptandığını kaydeden Aykut, bu-
nun son ek süre olduğunu söyledi
Bursa'da kapaülan 34 işyeri
Bursa'da iki sanayi bölgesinde kurulu 34
işletme, emisyon izin belgeleri ile gayri sıh-
hi müessese ruhsatlannın bulunmadığı be-
lirtilerek kapatıldı.
Büyük çoğunluğu Demirtaş Organize Sa-
nayi Bölgesi'nde bulunan işletmeler şunlar;
FuniteksBo>a,DeiphiTeknik.Süleyman Bur-
salj Tekstil, Vedikardesler Tekstil, ELİPSAN
AŞ, Teknik Malzeme, Aunde Teknik, Ek-
meksan Isı, Çeçen Tekstil, Sayim Eşarp, Ba-
get Tesktil, ANY TekstiL Ba«î Dokumacılık,
TorosTesktil,Grammer Koltuk, Moral Teks-
til,SezginlerGıda. ETA Gr>im. Çizas. Zimas,
Pariamış TekstiL Despa Otomotiv, Erkut Teks-
til, KitGiyim. ManoKa Bo>u Las-Par Kauçuk,
Hande Tekstil, Femteks, Penta Tekstil, Ber-
teke Tekstil, Ehaf Tekstil w Repika Plastik.
SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN
Menzir Geçen hafta, Yaşar Topçu'nun
anlattığı bir fıkrayı "Ulaştırma
Bakanı" anlattı diye yazınca,
Necdet Menzir benı aramış. Eşimle konuşmuş ve "O
fıkrayı ben anlatmadım" demiş. Menzir, Ulaştırma
Bakanı olduğuna göre, ben de "Ulaştırma Bakanı
anlattı" dediğime göre bakan haklı. Ama Sayın
Menzir'den rica ediyorum. Şu fıkrayı Sayın Topçu'ya
bir kez daha anlattırsın, sanınm bana hak verecek...
Ağırlaşıyorsun...
ocuğunuza, büyümeye başladığını ilk bu
V sözcükle belli edersiniz: "Ağırlaşıyorsun..." Onu
kücağınıza aldığınızda artık daha zor taşıdığınızın
aynmına vanrsınız... Kızıma bu sözü söyleyeli o kadar
çok zaman geçti ki... Yeni doğduğunda elimin içine
sığardı. Sonra kollanmda oturdu. Derken yürümeye
başladı ve ele avuca sığmaz oldu... Sonra iyice
büyüdü... Şimdilerde çok büyümüş... Avrupa'nın beş
büyük korosundan birinde Ingiltere'de çalışıyor...
Gittikçe de ağııiaşıyor. Evrimin gereği olduğu gibi
benden iyi, benden güzel şeyler yapmakta sanat
adına. Ingilizceden bir oyun çevirdi, oynanacak. Eşi
matematik felsefesi asistanı oluyor... Ağıriaşıyorlar...
Ne güzel... Evrim budur. Onlann çocuklan da onlan
aşacaklar, daha da ağır yükler alacaklar omuzlanna...
Onu kucağıma ilk aldığım anı anımsıyorum. Bu denli
ağırlaşacağını düşünebilir miydim?.. Özledim kızımı...
Çocuklar için
Sevgili çocuklar...
Sizlere bu hafta minik
bir şiirimi yolluyorum.
Güle güle kullanın.
Adresimiz
Babam bana geçen gün
/ adresimizi öğretti:
- Artık buyüdün,
adresini bilmeiisin, dedi.
Şimdi biri çıkıp da:
- Nerede
oturuyorsunuz, dese /
hemencecik söylerim
büyümüş herkes gibi /
ben de adresimi bilirim.
Meslekler
Bu hafta ülkemizde önemli meslek grubuna dahil,
olmazsa olmaz bir işkolu erbabından;
HAYBEClLER'den söz edeceğim... Haybecilik yakm ve
uzak tarihimizin önemli meslekJerindendir. Sonradan
çıkma bir meslek olmayıp, insanlık var olduğu günden
bu yana haybeciler de var olmuştur. Önemli özellikleri;
hiçbir işe yaramamalandır. Haybecilik kolay iş değildir.
Hem bir işe yaramayacaksın hem de o mesleğin önde
gelenlerinden olacaksın. Bu kolay iş değildir.
Haybeciler çoğu kez, haybeden konuşur, haybeden
maaş alır, haybeden emekli olur ve haybeden yaşar.
Millet de bu işe şaşar. "Ulan biz bu kadar çalışıyoruz,
bu haybeci oturduğu yerde bizden iki misli para
kazanıyor" diye. Ama haybecilik kolay değildir. Adama
durup dururken "haybeci" demezler. Ama artık •
insanımız da yavaş yavaş uyanıyor. Haybecilik
yapacaksanız doğru dürüst yapauaksınız. Aksi halde
yemezler...
Pazarlık ve duvarlık sözler
DEÜLİK, ÖZGÜRLÜKLE KAPI KOMŞUDUR.
Brecht...
Brecht ve tiyatrosu tarih ve
insanlık var olduğu sürece
yaşayacaktır. Artık Almanya
birleşti. Doğu-batı diye bir
kavram yok.
Bu nedenle de Berliner
Ansamble'ı eski Batı Almanya
yönetiyor. Brecht'in kızı Barbara
ve eşi -en iyi Brecht yorumcusu
aktör- Eckehart Shall, durup
dururken bunalıma girmedi.
Çünkü duvann yıkdışından sonra
o tiyatroda defile dahil her şey
yapıldı. Son olarak da başına
Tiyatro dünyası Bertolt
Brecht'in yüzüncü yaşını
kutluyor. Bazı kesimler de
Sovyetler'in dağılmasındân
yararlanarak bu büyük tiyatro
adamını karalama kampanyası
başlattı. Diyalektik tiyatronun
kurucusu ve kuramcısı ve de
uygulayıcısı Brecht'i yakından
tanımak için bence
duvann yıkılmasından önceki
yıllarda Berlin'de "Berliner
Ansamble"\ görmek, biraz
kulisinde bulunmak iyi olurdu.
1979 ve 1983 yıllannda iki kez
bu fırsatı yakalamış biri olarak
rahatlıkla söyleyebilirim ki,
Kurban derileri
Bayramın üzerinden epeyce süre geçti ama hâlâ kurban
derisi tartışmalan sürüyor. Burada önemli bir konu var:
Halkın pek çoğu Türk Hava Kurumu'nun işlevıni bilmıyor.
Televizyonda ızledim: Üç ayn kişi "Biz Türk Hava Yollan'na
verdik derilerimizı" dedı... Kendi dilimizi konuşamayan bir
toplumuz. Merakımız da yok. Deri bağışında bulunan biri
de: "Maalesef organizasyon çok iyi" dedi. Bu arada
kurban keserken el ve ayaklannı keserek gazi olanlar da
ayn bir konu. Yani konuşamıyoruz, düşünemiyoruz ve
beceremiyoruz. Bayram tatilıne giderken ve dönerken
yapılan trafik kazalannda ölenlerin sayısı bir savaştakıne
eşit. Trafikçiler yol, eğitim, para gerektiğinı vurguluyorlar...
Anlayacağınız cehalet kolay verisksızgelıyor ınsanlara. Ne
güzel hiçbir sorumluluğu yok. "Ben cahilim anlamam abi"
dedin miydi iş tamam... Ben de oturup üzülüyorum işte...
Avusturya'dan Peymann
getiriliyor. Anlayacağınız
kapitalist dünya, Brecht ve onun
tiyatrosunu yok etmek için
işbirliği halindeler. Bence bu çok
zor, hatta olanaksız.
Dünyanın pek çok yerinde her yıl
pek çok Brecht oyunu
oynanacak. O artık bir klasik. Ve
bu liberal-kapital moda ilelebet
sürecek değil ya...
Büyük tiyatro ustasını saygıyla
anıyoruz. Brecht hiçbir zaman
eskiden bize anlatıldığı gibi
değildi. O zamanlar gidip yerinde
görmek gerekirdi. O fırsat da
kaçtı.
I ı
Reklamlar
• Dinozor almayı unutmayın. Nitelikli
gülmece dergisidir. Okuyun.
• Bana ve MSM'ye ulaşmak için internet:
http://www.softdizayn.com.tr/MSM
• "Manda Adında BirAlık", Karaca
Tiyatro'da oynuyor. Izleyın lütfen.
• MSM Oyuncuları Melih Cevdet
Anday'ın "Içerdekıler" adlı oyununu
çarşamba- pazar oynuyor. 348 80 72-73
• Şimdi fidan dikme zamanıdır. Dikseniz
ya.
Sanatçılar ormanı
rman Bakanlığı Ataköy'de bir "Sanatçılar Ormanı"
kuruyor. Sayın Bakan tüm sanatçılan açılışa davet etmiş.
Sayın Bakan'a buradan ufak bir izlekte bulunacağım. Beş yıl
önce kurduğumuz MSM Ormanı'nın fidanlan ağaç oldu.
Belgrad Ormanı içindeki yoldan geçenler bu tabelayı görüp
özendiler ve ormanlar yaptılar. Ancak uzunca bir süredir ve
ikincı kez tabelamız kaldınldı. Marmara Bölge Müdürlüğü'ne
ve istanbul Orman Başmüdürlüğü'ne başvurulanmız bir sonuç
vermedi. Tabelamızı ıstiyoruz. Biz oraya iki binin üzerinde fidan
diktik. Insanlan ağaç dikmeye özendirdik. llgilenirseniz iyi olur
Sayın Bakan. Sonra "Sanatçılar Ormanı" tabelasını da bir gün
kaldırrverirler. Bu devirde kimseye güven yok.
Beni güldürenler:
Yıl 1960. Şehir Tiyatrolan'na
girdiğim yıl. Biz tiyatronun
en gençleriyiz. Mazlum
Şakrak da en yaşlısı. Ona
Mazlum Baba derdik. Babası
ünlü meddahmış. Mazlum
Baba da uzun yıllar "Meddah
Mazlum" veya "Monolog
Mazlum" diye, sağda solda
çalışmış. Emekliliğine yakın da
Şehir Tiyatrolan'na girerek
yaşlılık devrini orada kapamayı
umuyor. Biz tiyatronun
sorumsuz ve sorunsuz
gençleriyiz. Önümüze geleni tiye alıyoruz. Mazlum
Baba da bunlardan biriydi. Gerçekten harika
hayvan taklitleri yapardı. Biz ona: "Mazlum Baba
kurbağa taklidiyapsana" derdik, başlardı
vıraklamaya. Kedi taklidi, köpek taklidi derken
isteklerimiz biraz absürdleşmeye başlamıştı. "Baba,
dayısı ölmüş yengeç taklidi
yapabilir misin?" Onuruna
yediremez, "Yapamam"
demeyip bir şeyler yapardı.
Biz bu kez, "halasına
kızmış kaplumbağa taklidi"
isterdik. "Kapı taklidi,
kanepe taklidi..." Derken
bir gün öyle bir şey
isteyelim ki yapamasın
dedik ve "Mazlum Baba,
bize kurabiye taklidi
yapabilir misin?" demiş
bulundum. Baba ıkındı
sıkındı, kalktı, gitti. Az sonra geri geldi. Kometi
Tiyatrosu'nun kulis kapısını dönünce Behzat
Baba'nın meşhuuur "Butak Pastanesi" vardı. Oraya
gitmiş, bize un kurabiyesi alıp gelmiş: "Taklidi yok,
aslı var, alın yiyin" dedi... Onu çok severdim. Hep
gülümsemeyle anacağım. Hey gidi Mazlum Baba...
Pazarın fıkrası
Temel doktora elinde
kocaman bir fıçı ile gitmiş.
Merak edip sormuşlar:
- Temel nedir bu, diye. Temel:
- Doktor bana Altı ay sonra
idrannla gel" demişti, diye
yanrtlamış.
Temel
Adnan Ersan'ın "Temel
Bilmecelen" adlı şirin
kitabından sizlere bir bilmece
sorayım: Temel ile kansı hiç
geçinememelerine rağmen her
sene bir çocuk yapıyoriarmış.
Neden? Yanıt: Ev kalabalık
olunca daha az karşılaşınz
diye. Ikinci bilmece:
Sağlıklı yaşam için her gün
beş kilometre yol giden
Temel'in tek sıkıntısı neymiş?
Yanıt: Zaman zaman
arabasının bozulup yolda
kalması.
Montaigne
Bu adamın felsefesi zaman
zaman öylesine işe yanyor ki.
Aradan bunca yıl geçip de
arada bir hâlâ "Denemeler'e
başvuruyorsanız, ben kalıcılık
diye işte bunaderim... "Cinsel
eylem insanlara ne kötülük etti
ki kimse utanmadan söz
edemiyor ondan, ciddi ve
edepli konuşmalarda yer
verilmiyor ona? Hiç
sıkılmadan, öldürmek, çalmak,
aldatmak diyebiliyoruz da ona
geldi mi kısıveriyoruz
sesimizi..." Bunlan 1500'lü
yıllarda söylüyor üstat. Ve
bugün rahatlıkla alıntı
yapabiliyoruz ondan. Ne güzel,
kalıcı olabilmek.
lstanbul
Ben doğduğumda bu şehrin
nüfusu dokuz yüz elli binmiş.
Eğer çocuğumun bir çocuğu
olursa, yedi göbek Istanbullu
olacak. Olacak da ne olacak
acaba? lstanbul mu kaldı ki
Istanbullu kalsın?.. Eski
yıllarda yazdığım bir şiirde
istanbul'u anlatmışım:
Ne gözlerim kapalı seni
dinliyorum / ne sana dün bir
tepeden baktım.
Ben doğduğum gün sana
â*bayı yaktım...
Gerçekten hâlâ âşığım bu
şehre. Ve bu şehr-i Stanbul ki,
aşka maşka hiç aldırış
etmeden çirkinleşmeyi
sürdürüyor... Hep oy uğruna
bunlar. Bu kente sahip çıkalım
ne olur?.. Onu çok seviyorum
çünkü.
Aziz Nesin llköğretim Okulu
Bayram tatilinin uzaması nedeniyle bağışlar
elime ulaşamadı. Eğer gene yardım dileğiniz
sürüyorsa lütfen 0 216-348 80 74 faksına
Vakıfbank makbuzlannızı yollayın. Adınızı burada
teşekkürle anahm. Bu hafta tek bir makbuz var
elimde. Mersin'den Levent Noyan Çetin ve
Idris Kırca adlı iki kimya mühendisi arkadaşımız
10 milyon göndermişler. Teşekkür ediyorum.
Yasemin Alkaya
Yıllar önce bir gün kapım çaldı. Genç bir kız
benimle bir konuda görüşmek istediğini söyledi.
Amacı konservatuvann tiyatro bölümü sınavlanna
girmekti. Sınav parçalannı sergiledi. Son derece
başanlı idi. Konservatuvan kazandı, öğrencim oldu.
Aradan yıllar geçti, tiyatroda ve sinemada adından
sıkça söz edilir oldu. İyi oyuncular arasında anılıyordu
artık. Geçenlerde Isviçre'de yapılan bir fîlm şenliğinde
"En İyi Kadın Oyuncu" seçilmiş Yasemin. Çok
duygulandım. Gözümün önüne o ilk kapımı çalışı, ilk
sınava girişi, okula alınması için kavga verişim geldi.
Onu yürekten kutluyorum. İyi oyuncu kolay
yetişmiyor. Yasemin kendine emek veren . ..
sanatçıîardandır.
Su terazisi
O aşmaz bir doğruluğu vardır su terazisinin. Ne
O yaparsanız yapın hep doğruyu gösterir.
Yamukluktan asla hoşlanmaz. Çağımızda elektronik,
son derece hassas ölçüm aygıtlan var. Ama su
terazisinin yeri başka. O, yamukluğu ossaat saptar ve
gözünüze soka soka sizi uyanr "Yamukluk var bu
işte" der. Su terazisini severim. Pek çok ölçü aygıtının
modası geçti, ama o hâlâ kullanılıyor. Hiç yamukluk
yapmayan, hep doğruyu söyleyen böyle bir alet
varken, şöyle bir deyim duymadım: "Su terazisi gibi
adamdır, yamukluğu sevmez, hep doğruyu gösterir."
Su terazisini seviyorum. Yamukluğu ise asla.
Bir program
Televizyonda tiyatro ile ilgili bir program izledim.
Yöneten kişi bir örnekleme yaptı ve kendi de bu
düşünceyi paylaşır gibi sundu soruyu: "Omeğin ben
hayatımda hiç baleye, tiyatroya gitmedim, neden
benim vergimle oralara kurumsal destek sağlanıyor,
buna kimin, ne hakkı var?" dedi. Yani tutucu çevreler
tiyatro, bale gibi şeyleri istemiyor ya, onu vurguluyor.
Ona verilecek yanrt bence çok somut olmalı: "Böyle
düşünenlerden iki misli vergi almak gerekir. Çünkü
odun geldin odun gideceksin, senin para neyıne, bari
devlete ver, o harcasın." Ben işime yaramayan pek
çok şeyin vergisini veriyorum, hiç sesim çıkmıyor. Sen
en çok işine yarayabilecek, seni adam yapabitecek bir
şey için vergi vermek istemiyorsun. Aslında vermesen
de olur, çünkü vergi adamlardan alınıyor.